Sağlık Bakanlığı bünyesinde yer alan, en üst se
viyedeki danışma kurulunda, dokuz bin diş he
kimini temsilen bir üyenin bulunmaması,
bakanlığın diş ve ağız sağlığına ne derece önem
verdiğini gösterir
Bilim literatüründe doktora ve ihtisasın birbirin
den farklı yönleri ve amaçları kesin hudutlarla
ayrılmış olmasına rağmen, maalesef bu uygu
lamanın diş hekimleri camiası için farklı olarak
ele alınması çok üzücüdür
TÜRK DİŞ HEKİMLİĞİNDE 76 YIL
I ÜRK üp tarihinde yazılı metin olarak ortaya çıkan ---ilk belgenin Uygur Türk lerine ait olduğunu bilmekteyiz. Bu kıymetli eserin Alman bilgi ni Le Coq tarafından, bugünkü Çin Türkistan’ın Turfan bölge sinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Orta Asya Türk toplumlann- da Şaman adı verilen din adam larının aynı zamanda hekim olarak görev aldıklarını ve Orta Asya’da ilk hastanenin Türkler tarafından kurulduğu tespit edil miştir.
Prof. Dr. Terzioğlu’nun yü rütmüş olduğu bilimsel çalışma da Musa Bin Hamun’a ait mes leğimizle ilgili bilgilerin temelini, Uygur Türklerinden kalma bilgi lerin oluşturduğunu ortaya koy muştur. Ayrıca, Prof. Dr. Ziya Cemal'in Viyana’da tertiplenen 4. Dişhekimliği İnternasyonel Kongresi’nde dile getirildiği, HİSTOİRE de V hygiene Buc
co-dentaire chez Les anciens Tu- ros başlıklı tebliğinde, Türklerin ağız temizliğinde, Müslümanlık tan önceki ve sonraki dönemler de vermiş olduğu kıymetli, delilleriyle açıklamış olduğu dik kati çekmektedir.
Sözü edilen bu temizliğin misvakla yapıldığını, bunun el de edilmesi için şeftali, mersin ve arak adı verilen ağaçların kulla nıldığı, bu ağaçların uç kısımla rının dövülmesi ile, ince liflerin elde edildiğini bu sayede de me kanik temizlik için fırça şeklin de kullanılmasının sağlandığı bilinmektedir. Bu bitkilerin, özel tatlan sebebiyle ve ihtiva ettik leri kimyasal özellikleri dolayısıy la diş ve etlerinde koruyucu bir imkânın yaratıldığı anlaşılmıştır.
Türk toplumunun Osmanlı İmparatorluğu döneninde, her konuda olduğu gibi tıp alanında da diğer milletlerden mukayese edilmeyecek üstünlüğe sahip ol duğu, ortaya konulan tıbbî eser lerin tetkikinde, göze çarpar.
Macar arşiv belgelerine göre,
1 9 5 3 'te İÜ D iş H e k im liğ i F a k ü lte s i'n d e n m e z u n o ld u . 1 9 62 s e n e s in d e a y n ı ü n iv e r s ite d e p r o te z d o k t o r (M e d . D e n t.) u n v a n ın ı a ld ı. 1 9 6 3 'te A n k a ra Ü n iv e r s ite s i D iş H e k im liğ i Y ü k s e k O k u lu k u r u c u s u o la r a k g ö r e v a ld ı. 1964-66 s e n e le r in d e N e w Y o rk Ü n iv e r s it e s i’n d e ve D e w e y S c h o ll’d a P o s t- G r a d u a te k u r s la r ı a ld ı. 1 9 6 7 s e n e s in d e A n k a r a Ü n iv e r s ite s i D iş H e k im liğ i F a k ü lte s i'n d e p r o fe s ö r o ld u . 1979 s e n e s in d e İİT İA D iş H e k im liğ i Fa- k ü lt e s i’n d e d e k a n o ld u . 19 8 0 -1 9 8 1 s e n e s in d e P h ilip p s Ü n iv e r s ite s i n d e ç a lış tı. 1982 s e n e s in d e M a rm a ra Ü n i v e r s ite s i D iş H e k im liğ i F a k ü lte s i'n d e d e k a n o la r a k g ö
r e v a ld ı. '
1526 tarihinde kazanılan Mohaç Z aferi’nden sonra Macaris tan’ın fethini müteakip. Kanuni Sultan Süleyman’ın emirleriyle saray başhekimi Musa Bin Ha- m un’nun, Macaristan Sağlık Teşkilâtı’nı kurmuş olduğu tespit edilmiştir.
MODERN DİŞ
HEKİMLİĞİ
Prof. Dr. Cemil Topuzlu Pa şa’ nın sivil ve askeri tıp fakülte lerini birleştirip dekan olarak göreve başlaması ile, dişhekim liği okulunun kurulması aynı döneme rastlar.
10 Ağustos 1909 tarihinde Millî Eğitim BakanJığı’nm, 2 tıp kuruntunun birleştirme işleminin 1909 yılı Eylül ayına kadar ta mamlanmasını isteyen 45 nolu yazısına rağmen, bu istek kadro ların kaldırılması düşüncesi ile engellenmek istenmiştir. Tıp fa kültesi bütçe çalışmaları safha sında, dişhekimliğine tahsis edilmesi planlanan paranın lü zumsuz olduğu ve bunun tıp ho caların ın m aaşlarına ilâve edilmesi teklif edilerek, böyle bir kuruluşun fayda temin etmeye ceği, tıp bocalan tarafından di le getirilince; Prof. Dr. Cemil Topuzlu Paşa, her iki engeli aşmak için, zamanın Millî Eği tim Bakanı Emrullah Efendi ile
temasa geçer. Maliye Bakam Ca- vit Bey’in yardımı ile, bir taraf tan tıp fakültesinin İdarî kadrolan tespit edilir, diğer ta raftan da dişhekimliği okulu için, bütçede tahsisat aynlarak kuru luş tamamlanır. Elimizdeki bel
gelere göre, dişhekim liği okulunun açılışı, 6 Ekim 1909 ta rihidir.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde yer alan, en üst seviyedeki danış ma kurulunda, dokuz bin dişhe- kimini temsilen bir üyenin
Galatasaray Egitim\&kfi
GALATASARAYLILARA DUYURU
O k u lu m u z u n 5 0 3 . k u ru lu ş y ıld ö n ü m ü d o la y ı- s iy le d ü z e n le n e n k u tla m a ş ö le n i ç e rç e v e s in d e , 2 A ra lık 1984 P aza r g ü n ü E ta p M a rm a ra O te li s a lo n la rın d a v a k fım ız c a “ G a la ta s a ra y B a lo s u ” d ü z e n le n m iş tir. D a v e tiy e le r a ş a ğ ıd a k i kişi ve te le fo n n u m a ra la rın d a n te m in e d ile b ilir.T ü m G a la ta s a ra y lI k a rd e ş le rim iz le b irlik te o l m a k d ile ğ i ile c a m ia m ız a s a y g ıy la d u y u ru lu r.
GALATASARAY EĞİTİM VAKFI
D o ğ a n S a rıb e y o ğ lu : 5 25 76 96 B e n e r A k b a ş : 166 13 6 6 A k k ın S o k o llu : 149 11 0 0 /2 2 6
bulunmaması, Sağlık Bakanlığı’ nın diş ve ağız sağlığına ne dere ce önem verdiğinin bir delili ol ması gerekir.
Senelerdir şifahîveyazılı ola rak çeşitli fakülte yetkilileri ta rafından dile getirilen bu isteğin ihmal edilmesi ciddî bir eksiklik yarattığı muhakkaktır. Ümit edi yoruz ki, sekiz fakülte ve dokuz- bin hekimi temsil eden bir üye, sağlık şuarasında, lüzumlu olan yerini alabilsin.
BAZI SORUNLAR
Bilim literatüründe dok tora ve ihtisasın birbirinden fark lı yönleri ve amaçları kesin hudutlarla aynlmış olmasına rağ men, maalesef bir uygulamanın dişhekimleri camiası için farklı olarak ele alınması çok üzü cüdür.
Bugün tıp biliminde, göz, cil diye, iç hastahklan, nöroloji, psi k iy a tri... vs... gibi ihtisas dallarının mevcudiyeti ne kadar lüzumlu ise, dişhekimliğinde de protez, diş ve ağız cerrahisi, pe dodonti, ortodonti, diş ve ağız hastalıktan tedavisi ihtisas dalla rının en kısa zamanda açdması o kadar zaruridir. Çünkü, zama nımızda pratisyen dişbekimleri- nin her bilim dalındaki başansı yeterli olmayabilir.
Her bilim dalına ait ihtisas sahibi dişhekimlerince, diş ve ağız sağlığı hizmetinin en iyi şe kilde verilmesi bir noktada za ruridir.
Doktora çalışmaları öğretim üyesi yetiştirmek için bir basa maktır, ihtisasla doktoranın hiz met ve amaç yönünden farklılığı artık kabul edilmelidir.
Bu arada, YÖK’ün almış ol duğu bir karar sonucu, diş tek nisyenliği yüksek okullannın kurulması sağlanmıştır. Böylece diş ve ağız sağhğı için çok lüzum lu olan bir eksiklik bertaraf edil miş bulunmaktadır.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi