Nâzım Hikmetten Peyami Safaya
Sen çıkmadın
Çıkardılar karşıma seni! Kıllı kara ellerile tutup enseni, Gövdeni yerden bir karış kaldırdılar. Sonra birdenbire
Bırakıp yere
Seni pantalonumun paçasına saldırdılar. Ben kızabilir miyim sana ?
Sen de bilirsin ki, benim âdetim değildir. Bir posta Tatarına
Bir emir kuluna sövmek. Efendisine kızıp
Uşağını dövmek.
Sen de bilirsin ki jurnal esnafı, senin gibi ler Tutulup kulaklarından birer birer
Teşhir edilirler. Bir düşün oğlum
Bir düşün ey göbekli patron veledlerinin «Doğru yol» göstericisi
Ey İhtisas mahkemeleri kaçağı, Ve Despinis Koko’nun aftosu. Ey marka maıı kör
Provokatör.
Billâhi cihan bilir ki sen.
Kahraman, ulusal muhallflerimizdensin. Kokla, çek ve iç
Üzülme hiç.
Her duvar atlamayı kesmez senin gözün, Ve her fikrin açılmaz kapıları
Maymuncuğu ile Cingözün... Okuman lâzım evlâd,
Evirip çevirmeği, göze girmeği, falan filân Bırakıp Okuman.
Peyami Safadan Nâzım Hikmete
Pamuk tenli, al yanaklı sarı papam Gel bakalım anam babam,
Gel bakalım yetimlikle maytap eden paşa zadesi Güzel âdem. ,
Alışıp yılıştığın gibi
Seni her gün dizlerimde hoplatayım Şerefine bütün yetim çocukların Anasını satayım.
Ben ki - kıtır atma cicim . Nuvellitereı’den alma değil,
Bolşevik şair Mayakofsklden çalma değil, Senin tulum göbekli, kadayıf enseli burju
valarından Halkı soyan bir kaçının yuvalarından Para aşırdım.
Yanlış attın zarınl: Görüyorsun şeşi, beş, v emek için biraz leş
Sallıyarak hemen uzun elini, Oluyorsun mezarlara tebelleş.
Adlısın, meşhur şairim adlısın, Amma neyleyim,
Yırtık suratlısın.
Bre tümen tümen kıtır bom Bre tümen tümen palavra Sağı, sola katan
Bre kaltaban
Bre Türk düşmanı, bre vatan Hâini şarlatan.
Yüzünden maskeni, başından kasketi at Sermayenin altına yat .
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi