• Sonuç bulunamadı

Passagework YDS Ön Hazırlık Seviye 3 Örnek Parça | 91959

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Passagework YDS Ön Hazırlık Seviye 3 Örnek Parça | 91959"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BÖLÜM 1: PARÇADAKİ ÖNEMLİ KELİMELER / YAPILAR / EŞ ANLAMLILAR

Kelime Türkçe Karşılığı Eş / Yakın Anlamlısı

earthquake (n) deprem

volcano (n) yanardağ, volkan

frighten (v) korkutmak scare

pleasure (n) zevk

although (conj) -e rağmen, -se de / sa da, -sa bile

even though, though, while, even if, much as, despite the fact that, in spite of the fact that

mostly (adv) genellikle, çoğunlukla usually, generally, most of the time, frequently, oftentimes

mountain (n) dağ

destroy (v) yıkmak demolish, raze, devastate

cities (pl n), city (n) şehir urban area, metropolitan area

forest (n) orman woods, woodland, jungle

farmland (n) çiftlik, ekili alan throughout (prep) boyunca

history (n) tarih

come from (v) -den gelmek, -den ortaya çıkmak

stem from, derive from, originate from

island (n) ada isle

classical (adj) klasik

destruction (n) yıkım, tahribat devastation, demolition

science (n) bilim, fen

improve (v) gelişmek, geliştirmek greatly (adv) fazlasıyla, çok, ciddi

oranda , önemli miktarda

substantially, considerably, dramatically,

tremendously, significantly, drastically, remarkably

chimney (n) baca smokestack

vent (n) hava menfezi

go down (v) aşağı inmek, aşağı uzanmak

descend

liquid (n) sıvı

deep (adj) derin profound

earth (n) dünya, yeryüzü, toprak world, globe

type (n) tip, tür, çeşit kind, sort, form

quantities (pl n), quantity (n)

miktar amount

often (adv) sıklıkla, genellikle, sık sık usually, generally, mostly, most of the time, frequently, oftentimes

collect (v) toplamak accumulate, pile up

form (v) oluşturmak create

classify (v) sınıflandırmak group, divide

(2)

BÖLÜM 2: PARÇANIN OKUNMASI

VOLCANOES

Earthquakes and volcanoes frighten people but they also give them great pleasure. Although volcanoes are mostly beautiful mountains, they have destroyed cities, forests and farmland throughout history. The word volcano comes from the name of the island of Vulcano, just north of Sicily. In classical times, people thought it was the home of Vulcan - the god of destruction. Science has improved greatly. However, we still know very little about volcanoes.

A volcano is a kind of chimney, or vent. This chimney goes down to a liquid deep in the earth, called 'magma'. Three types of material come out of this vent: a hot liquid (lava'), pieces of rock and great quantities of gas. The lava and rock often collect around the vent and form the volcano's 'cone'.

Scientists often classify, i.e. group, volcanoes according to the type of vent and kind of explosion.

BÖLÜM 3: ÇEVİRİ ÇALIŞMASI

Earthquakes and volcanoes frighten people but they also give them great pleasure.

Depremler ve yanardağlar insanları korkutur fakat ayrıca onlara büyük zevk verir.

Although volcanoes are mostly beautiful mountains, they have destroyed cities, forests and farmland throughout history.

Yanardağlar genellikle güzel dağlar olmasına rağmen tarih boyunca şehirleri, ormanları ve ekili alanları yıkmışlardır.

The word volcano comes from the name of the island of Vulcano, just north of Sicily.

Yanardağ kelimesi Sicilya’nın hemen kuzeyinde olan Vulcano adasının adından gelir.

In classical times, people thought it was the home of Vulcan - the god of destruction.

Klasik dönemde, insanlar onun yıkım tanrısı Vulcan’ın evi olduğunu düşünürdü.

Science has improved greatly.

Bilim çok fazla gelişti.

However, we still know very little about volcanoes.

Fakat biz hala yanardağlar hakkında çok az şey biliyoruz.

A volcano is a kind of chimney, or vent.

Yanardağ bir çeşit baca ya da hava menfezidir.

This chimney goes down to a liquid deep in the earth, called 'magma'.

Bu baca dünyanın derinliklerinde “magma” adı verilen bir sıvıya uzanır.

Three types of material come out of this vent: a hot liquid (lava'), pieces of rock and great quantities of gas.

Bu menfezden üç çeşit materyal gelir: sıcak sıvı (lav), kaya parçacıkları ve büyük miktarlarda gaz.

The lava and rock often collect around the vent and form the volcano's 'cone'.

Lav ve kaya sık sık menfezin etrafında toplanır ve yanardağın konisini oluşturur.

Scientists often classify, i.e. group, volcanoes according to the type of vent and kind of explosion.

(3)

BÖLÜM 4: DİLBİLGİSİ ANALİZİ

1. Earthquakes and volcanoes frighten people but they also give them great pleasure. Depremler ve yanardağlar insanları korkutur fakat ayrıca onlara büyük zevk verir.

Cümlede bulunan “but” bağlacı “for, and, nor, then, but, or, yet, so” bağlaçlarından oluşan (FANTBOYS) diziliminde bulunan ve “ama, fakat” anlamına gelip zıtlık vermek için kullanılan bir bağlaçtır. Bu bağlaç yerine “fantboys” içerisinde yine “ama, fakat” anlamına gelen “yet” bağlacı da kullanılabilir.

Cümledeki “also: ayrıca” anlamında kullanılıp bir ekleme yapmıştır. Bu cümlede “also” zarfının özneden hemen sonra kullanıldığına dikkat etmek gerekmektedir. Genellikle bu zarf özneden sonra ya da yardımcı fiilden sonra kullanılmaktadır.

2. Although volcanoes are mostly beautiful mountains, they have destroyed cities, forests and farmland throughout history.

Yanardağlar genellikle güzel dağlar olmasına rağmen tarih boyunca şehirleri, ormanları ve ekili alanları yıkmışlardır.

Cümle “-e rağmen, -se de / sa da, -sa bile” anlamına gelen “although” ile başlamaktadır. Bu bağlaç “zıtlık” anlamı verebilir ve iki “SVO: tam cümleyi” birbirine bağlar. Yukarıdaki dizilimde “volcanoes are mostly beautiful mountains: yanardağlar genellikle güzel dağlardır” kısmı “yan cümle”, “they have destroyed cities, forests and farmland throughout the history: tarih boyunca şehirleri, ormanları ve ekili alanları yıkmışlardır” kısmı “ana cümle” olarak görev yapar. “Although” bağlacının verdiği anlamı “though, even though, much as, while, even if, despite the fact that, in spite of the fact that, even if” bağlaçları da verilebilir.

Cümlede kullanılan “mostly” sıklık zarfı (adverb of frequency) “sıklıkla, sık sık, genellikle” anlamlarını verir. Bu zarf yerine “often, generally, most of the time, usually, frequently, oftentimes” gibi zarflar da kullanılabilirdi. Cümlede bulunan “have destroyed” yapısı bir “Present Perfect Tense: have / has V3” çekimlemesidir. “Present Perfect Tense’in” doğrudan tek bir Türkçe karşılığı yoktur. Bu zamanla ilgili bilinmesi gereken iki önemli nokta vardır. Bunların birincisi, “have / has V3” yapılarının “now noktası” ile yani şu an ile bir şekilde bağlantılı olmalarıdır. Bunun anlamı olayın geçmişte başlayıp, “now” noktasına kadar devam etmesidir. İkinci önemli nokta da “gerçekleşme zamanı verilmeden geçmişte ya da yakın geçmişte tamamlanmış” bir eylemi anlatırken “have / has V3” kullanılmasıdır. Bu bağlamda ana cümledeki “they have destroyed...” ifadesi bir “Present Perfect Tense” dizilimidir ve bahsedilen olayın “geçmişte başlayıp, now noktası ile hala bağlantılı olduğunu” yani devam ettiğini anlatmaktadır. O halde “although” bağlacının ana cümlesindeki “...they have destroyed cities, forests and farmland throughout history” dizilimi “Present Perfect Tense” bakımından analiz edildiğinde anlam olarak “Yanardağların yıkımlarının hala devam etmekte” olduğunu anlatmaktadır. Cümlede bulunan “throughout” edatı “boyunca, süresince” anlamında kullanılır. Cümledeki “throughout history” ifadesi “tarih boyunca” anlamına gelmektedir.

3. The word volcano comes from the name of the island of Vulcano, just north of Sicily. Yanardağ kelimesi Sicilya’nın hemen kuzeyinde olan Vulcano adasının adından gelir.

Cümlede bulunan “comes” çekimlemesi, “come: gelmek” fiilinin “simple present tense: geniş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Present Tense” genel ve süreklilik bildiren durumları ifade ederken kullanılabilir. “he, she, it” zamirleri ya da bunlara karşılık gelen ifadeler “geniş zamanda” olumlu cümle içinde özne

(4)

Cümledeki “the island of Vulcano” isminin hemen yanına gelen ve virgül ile nokta arasında kalan “just north of Sicily” ifadesi bir “adjective clause: sıfat tümcesi” yapısıdır. Sıfat tümceleri, tümcenin hemen solunda kalan ismi niteler. Bu cümlede virgülden sonra gelen “..., just north of Sicily.” sıfat tümcesi hemen sol tarafında kalan “the island of Vulcano” ismini nitelemektedir. Bu bağlamda “the island of Vulcano, just north of Sicily.” dizilimi “Sicilya’nın hemen kuzeyinde olan Vulcano adası” şeklinde çevrilebilir. Bu cümlede “kısaltma” da yapılmıştır. Dizilimin kısaltılmamış hali aslında “the island of Vulcano, which is just north of Sicily.” şeklindedir ama tercihen “which is” kısmı atılmıştır.

4. In classical times, people thought it was the home of Vulcan - the god of destruction. Klasik dönemde, insanlar onun yıkım tanrısı Vulcan’ın evi olduğunu düşünürdü.

Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “in classical times” zaman ifadesi bulunmaktadır. “Pointed time” zaman ifadeleri doğrudan yüklemin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin ikinci hali olan “V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “think: düşünmek” fiili “pointed time” bulunan cümlelerde “V2” haliyle “thought” olarak çekimlenir.

Cümlede bulunan “it was the home of Vulcan – the god of destruction” dizilimi her ne kadar bağımsız bir cümle gibi görünse de aslında cümle içinde cümlecik olarak kullanılmıştır. Bu tip cümlecikler isim gibi işlev gördüğü için bir ismin cümle içinde geldiği konumlara gelebilirler. Bu cümlede “it was the home of Vulcan – the god of destruction” dizilimi “fiilin nesnesi görevinde” kullanılmaktadır. Bir fiilin nesnesini bulabilmek için “neyi, kimi, neye, kime” sorularını fiile yöneltmek gerekir. Bu cümlede “think: düşünmek” fiiline “neyi düşünmek?” sorusunu yönelttiğimizde “it was the home of Vulcan – the god of destruction: Yıkım tanrısı Vulcan’ın eviydi (yıkım tanrısı olan Vulcan’ın evi olduğunu düşünmek” şeklinde bir cevap alınır. Bu durumda “it was the home of Vulcan – the god of destruction” cümleciğinin “think” fiilinin nesnesini oluşturduğu belirlenir. Bu tip cümleciklere “noun clause: isim cümleciği” adı verilir. İsim cümlecikleri nesne görevinde kullanıldığında “that” yapısı tercihen atılabilir. Yani cümle aslında “In classical times, people thought (that) it was the home of Vulcan – the god of destruction” şeklindedir ve “that” cümleden atılmıştır.

5. Science has improved greatly. Bilim çok fazla gelişti.

Cümlede bulunan “has improved” yapısı bir “Present Perfect Tense: have / has V3” çekimlemesidir. “Present Perfect Tense’in” doğrudan tek bir Türkçe karşılığı yoktur. Bu zamanla ilgili bilinmesi gereken iki önemli nokta vardır. Bu noktalardan birincisi, “have / has V3” yapılarının “now noktası” ile yani şu an ile bir şekilde bağlantılı olmalarıdır. Bunun anlamı olayın geçmişte başlayıp, “now” noktasına kadar devam etmesidir. İkinci önemli nokta da “gerçekleşme zamanı verilmeden geçmişte ya da yakın geçmişte tamamlanmış” bir eylemi anlatırken “have / has V3” kullanılmasıdır. Bu bağlamda cümlede bulunan “Science has improved...” ifadesi bir “Present Perfect Tense” dizilimidir ve “bilimin gelişiminin geçmişte başlayıp, now noktası ile hala bağlantılı

olduğunu” yani hala devam ettiğini anlatmaktadır.

6. However, we still know very little about volcanoes. Fakat biz hala yanardağlar hakkında çok az şey biliyoruz.

Cümle “however: ama” ile başlamaktadır ve öncesindeki cümle ile bir zıtlık oluşturmaktadır. Cümlede “however” yerine “still, yet, nonetheless, nevertheless, even so, on the other hand vs.” gibi “sentence adverbs: cümle zarfları” da kullanılabilir.

(5)

7. A volcano is a kind of chimney, or vent. Yanardağ bir çeşit baca ya da hava menfezidir.

Cümledeki “a kind of” ifadesi “bir çeşit” olarak çevrilebilir.

8. This chimney goes down to a liquid deep in the earth, called 'magma'. Bu baca dünyanın derinliklerinde “magma” adı verilen bir sıvıya uzanır.

Cümledeki “a liquid deep in the earth, called ‘magma’” bölümünde bir “adjective clause kısaltması: sıfat tümcesi kısaltması” yapılmıştır. Dizilimin kısaltılmamış hali aslında “a liquid deep in the earth, which is called ‘magma’” şeklindedir ama cümleden “which is” atılarak bir kısaltma yapılmıştır. Bu tür kısaltmalarda “noun phrase: isim” ile “fiilin üçüncü hali: V3” yan yana gelir. “Noun Phrase + V3” dizilimleriyle karşılaşınca, o noktada bir kısaltma yapıldığını düşünmek gerekir. “A liquid deep in the earth, called ‘magma’” diziliminde “a liquid deep in the earth: yeryüzünün derinliklerinde bir akışkan” bir “noun phrase” ve “called” çekimlemesi bir “V3” yapısıdır. Dolayısıyla çeviri “‘magma’ adı verilen / ‘magma’ denilen (yeryüzünün (dünyanın) derinliklerinde) bir sıvı” şeklinde yapılarak “called: V3” yapısının “a liquid deep in the earth: isim öbeğini” nitelemesi sağlanır.

9. Three types of material come out of this vent: a hot liquid (lava'), pieces of rock and great quantities of gas. Bu menfezden üç çeşit materyal gelir: sıcak sıvı (lav), kaya parçacıkları ve büyük miktarlarda gaz.

Cümlede bulunan “come” fiili, “come: gelmek” fiilinin “simple present tense: geniş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Present Tense” genel ve süreklilik bildiren durumları ve bilimsel gerçekleri ifade ederken kullanılabilir. “he, she, it” zamirleri ya da bunlara karşılık gelen ifadeler “geniş zamanda” olumlu cümle içinde özne görevinde kullanıldığında yüklem “özne-yüklem uyumu” kuralı gereği “-s” takısı alır. Fakat

cümlenin öznesi “I, we, you, they” gibi zamirlerden ya da bunlara karşılık gelen ifadelerden oluşuyorsa “-s” takısı gerekmez. Cümledeki özne “three types of material: üç çeşit materyal” ifadesidir ve bu ifade “they” zamirine karşılık gelmektedir. Dolayısıyla “come” fiili herhangi bir takı almadan yüklem olmuştur.

10. The lava and rock often collect around the vent and form the volcano's 'cone'. Lav ve kaya sık sık menfezin etrafında toplanır ve yanardağın konisini oluşturur.

Cümledeki “often” sıklık zarfı (adverb of frequency) “sıklıkla, sık sık, genellikle” anlamında kullanılır. Bu zarf yerine “usually, generally, most of the time, mostly, frequently, oftentimes” gibi zarflar da kullanılabilir. Cümlede bulunan “collect” fiili, “toplamak, toplanmak, birikmek” fiilinin “simple present tense: geniş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Present Tense” genel ve süreklilik bildiren durumları ve bilimsel gerçekleri ifade ederken kullanılabilir. “he, she, it” zamirleri ya da bunlara karşılık gelen ifadeler “geniş

zamanda” olumlu cümle içinde özne görevinde kullanıldığında yüklem “özne-yüklem uyumu” kuralı gereği “-s” takısı alır. Fakat cümlenin öznesi “I, we, you, they” gibi zamirlerden ya da bunlara karşılık gelen ifadelerden oluşuyorsa “-s” takısı gerekmez. Cümledeki özne “the lava and rock: lav ve kaya” ifadesidir ve bu ifade “they” zamirine karşılık gelmektedir. Dolayısıyla “collect” fiili herhangi bir takı almadan yüklem olmuştur.

11. Scientists often classify, i.e. group, volcanoes according to the type of vent and kind of explosion. Bilim insanları yanardağları menfezin ve patlamanın türüne göre sınıflandırırlar, yani gruplandırırlar.

Cümlede bulunan “i.e.” ifadesi “yani” anlamına gelen Latince bir kısaltmadır ve öncesindeki bir ifadeyi açıklamaya çalışır. Bu bağlamda “i.e.” yerine “that is, namely, in other words” gibi ifadeler de kullanılabilir. Cümledeki “according to” ifadesi “-e göre” şeklinde çevrilmelidir.

(6)

BÖLÜM 5: OKUMA PARÇASI SORULARI / ALIŞTIRMALARI

Aşağıdaki soruları parçaya göre cevaplayınız.

1. Despite the considerable scientific developments, ----. A) we can’t stop volcanoes from erupting

B) some people still think the god of destruction, Vulcan, really lived in the island of Vulcano C) people are not frightened of earthquakes and volcanoes

D) our knowledge about the volcanoes is not as much as we expect

E) scientists have difficulty in classifying volcanoes according to the kind of vent and the form of eruption

2. We can understand from the passage that the word “volcano” derives from the name of an island called Vulcano, ----.

A) but people in classical times also had different names for it

B) which was believed to be where the god of destruction, Vulcan, resided C) and one part of this island is situated in Italy

D) because ancient people believed that there was a war between gods there E) but we still don’t know why the island is called Vulcano

3. According to the passage, volcanoes are mostly nice mountains ----. A) but, on the other hand, they have brought about a lot of damage B) and they can be found almost everywhere in the world

C) because they are a kind of chimney

D) but in classical times people were very scared of them E) although we haven’t discovered all of them yet

4. The passage states that a volcano’s cone ----.

A) is one of the two things used by scientists to classify volcanoes B) can be larger than the volcano itself

C) creates great quantities of gas, pieces of rock and a hot liquid called lava D) is formed by the lava and pieces of rock coming out of the volcano E) frightens people more than earthquakes do

Referanslar

Benzer Belgeler

1 Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Van 2 Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Elazığ.. 3 Van Yüzüncü

Özgürlük ve doğa bağıntısı, insan varoluşu ile birlikte aktüel – potansiyel ilişkisini de doğrulamalıdır.. “Doğa ve Özgürlük”te şu betimleme

Yaratıcı kişilik, Winnicott’un dediği gibi, ironik bir biçimde toplumsal hayatta kalış ve başarı için ne kadar gerekli olursa olsun - ki böylesi başarı

In reviewing the chest X-rays of 29 patients, we evaluated the findings as they related to bronchiectasis, lymphadenopathy and infiltration and determined that the most

gereksinim olan hücrelere uygun olarak değişim gösteren fetal veya erişkin nöral kök ve progenitör hücrelerin kullanımı ile yeniden başlayacak ve NF’i üretmek üzere

İki algoritmayı birbirinden ayırmak için, simetrik şifrelemede kullanılan anahtarı gizli anahtar (secret key) olarak, asimetrik şifrelemede kullanılan anahtarları

Onda Türk gençliğinin cümhuriyete, cümhuriye- ti kuran büyük insana duyduğu yük­ sek saygı, sıcak sevgi ve kopmaz bağ bütün samimiyeti, bütün temizliği,

B) Özne- Belirtili nesne-Dolaylı tümleç -Yüklem C) Özne- Dolaylı tümleç- Belirtisiz nesne-Yüklem D) Özne- Dolaylı tümleç- Belirtili nesne-Yüklem Soru 20.