• Sonuç bulunamadı

Karagöz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Karagöz"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İ

K İ .haftadan beri Karagöz hakkında yazdığım makaleler, zannederim müsabakaya iştirak edecek olanlarda bir alâka uyandırmış olacak ki, bana. Karagöz hakkında mektup ve telefonla malûmat soruldu.

Ben, bu malûmatı vermek hususunda evvelâ tereddüt et­ tim. Sonra düşündüm ki, bana müracaat edenlerin edinecek­

leri malûmat ile müsabaka malzemesi tamamlanmaz. Çünkü

müsabaka Karagöz’ün yepyeni bir şeklidir ve bu da yazacak olanın, zekâ ve kariha kuvvetine bağlıdır. Yalnız şu ciheti de ilâve edeyim ki, müsabaka mevzuu olpn oyunlarda ne suretle olursa olsun resim bulundurmak bence şarttır.

Madem ki Karagöz ve eşhâsı birer tasvirden ibarettir, bir oyun tcrtib edenler de o tasvirleri tesbıt etmeli. Zaten eski

Karagözcülerden çoğu tasvir kesmesini de bilirlerdi. Simdi

müsaadenizle Karagözün tarihine ait biraz malûmat vereyim:

Tanınmış müsteşriklerden Doktor Jorj Yakob, Karagöz

hakkında pek derin tetkikafta bulunmuş ve son zamanda neş-

reylediği bir eserde Karagözün «Çin gölgeleri» denilen bir

oyundan Moğollara intikal ettiğini ve 13’üncü asırda da

Türklere geçtiğini yazıyor.

O zaman Türkler Karagöze «K olkorçak» derlermiş. Bu

acaip kelime bugün dahi Türkistan’da mevcut imiş. Sonra

Karagöz nereden denilmiş? Bunu kimse bilmiyor. Ben Avru- pada bulunduğum zaman, müzayede salonunda uzun müddet Çin’de kalan bir kolleksiyon meraklısının deve derisinden ya­ pılmış bir sandık dolusu tasvirlerini gördüm. Param yetişme­ diği için müzayedeyi fazla süremedim

Bu tertip tasviri merhum bir arkadaşımda görmüştüm.

Tasviri yapan Sıçan Mehmed adlı bir sanatkârdı. Tasvirin bü­ tün kesim yerleri sıçan dişi gibi olduğu için ona. o ad veril­

mişti. • t

Karagözü Yunanlılar benimsemişlerdir ve ismine «Fançul- la » diyerek Rumca oynatırlar. Hakikatte Karagöz bizim m alı­ m ız olmuştur. Karagöz, daha doğrusu «Havâi ovunu»nun m il­ letlerarası bir temâşâ olduğunda şüphe voktur. Bütün Sark’a yayılmış, tran ve Arabistan'da da revaç bulmuştur.

Bu ovun hakkında mevcut en eski kayıt «Salâhaddin Ey-

yfibi»ye, takriben 580 tarihine aittir. Karagöze yobazlar da,

pek tabiî olarak burunlarını soktular.

Salâhaddin Eyvûbi bir gün hayâl oynatılmasını emrediyor. Salâhaddin’in «K a sd î Fâzıl» adlı şer’i hâkimi, meclisi terketmck

üzere kalkıyor hükümdar: g

— Nereye gidiyorsunuz? Oynatılacak «zilli havâl»i görme- | mek için gidiyorsanız, bunun haram olduğunu söyleyin, biz de seyrü temâsâ etmeyelim.

Kaadı Fâzıl gitmekten vazgeçer ve oyunu sonuna kadar

sevreder. Salâhaddin Eyvûbi, nasıl bulduğunu sorar. Mutasav­ v ıf bir zat olduğu anlaşılan Kaadi Fâz’ I:

— Büviik ibretler vardır ve havâiler tamamen hakikati

temsil etmiştir, aradan perde kalkınca, sanatkârdan başka

kimse kalmıyor.

Hayâl oyunu «Şevh Küşteri»ye kadar gelmiş ve tasavvuf

remzleriıti orada aşikâre kılmıştır.

Evliya Celebi. Karagöz’ün Çingene olduğunu söyliivor. İs ­ tanbul T ekffir’u Konstantin’in seyisi imiş. Bursa’lı Hacı îvaz olan Hacivat Selçukilcr devrinde «Y orkça H alil» adlı bir H a­ cı rehberi idi.

İstanbul’da, Karagözcülük sanatinde büyük şöhret yapmış , şahsiyetleri rahmete vesile olur ümidi ile burada zikretmeği lüzumlu gördüm:

«Popol Ahmed, K ıbnslı Agâh. Hayâl küpü Emin Ağa. İh ­ san Efendi, Küçük İsmail Efendi (Meşhur Pişekâr), Sıracalı

İsmail, Arab Cemal, Kasımpaşalı Hafız, Erenkövlü Haydar

Bey, Hımhım Hüsnü, Püskülcü Hüsnü. Çopur Hüsnü, Kantar-

\

cı Hakkı, Şekerci Derviş, Badi Rıza. Aktar Rıza, Mıtsahib Said Efendi (Sultan Mahmud’un N edim i). Hamamcı Sülevman. Sair Ömer (Fahri B ey). Cerrah Salih. Tahir Ağa. Arab Ömer. Kör İzzet. Yorgancı Abdullah Sevh Fehmi (ekseriya İngiliz S efa­ rethanesine davet edilerek oyun pynattınlırdı). Kâtib Mahmud Bey, Peder Mustafa. Bekçi Mehmed. Iskataron Mehmed. Ser­ çe Mehmed, Tezgâhçı Mehmed, Karagöz Mehmed. Hafız Meh­ med. K ö r Mehmed. Mukbil Efendi. Usturan Mustafa. Takov Mustafa, Müştak Baha. Hayalcibaşı Yusuf. Kâtib Salih. Ende­ rim i Hâmid Efendi».

Bunlardan başka Rum ve Ermeni sanatkârlar da vardı.

Karagözcü esnafının Kâhvası Hacı Yorgi isminde bir Rum

idi. Ermenilerden de Püskülcü Arşen, Yemenici Andon. Çilin­

gir Ohannes. Bogos. Dalgın Sarafin Dikran. Topkapılı Tak-

for. Karanfil Yâni. Topal Kirkor, tkivanlı Kevork. Türk te- ,

mâşâ tarihinde nam bırakmış sanatkârlardır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Vogel, biyolojik sistemlerin do¤al olarak kendilerini kopyalayabildiklerini, ama bunu yapabilmek için hem nanölçülerden çok daha büyük olan boyutlar›ndan, hem de son

Hâmid’in Ispanya’ daki arab hâkimiyeti hakkın- daki bilgilerinin derin ve sabırlı araştırmalar mahsulü bulunmayarak bu husustaki malûmatının hemen yegâne

The total average score of the organizational climate is: hospital A 2.73 (SD=0.57); hospital B 2.77 (SD=0.55); and hospital C 2.77 (SD=0.54), not yet reaching a distinctive

The more deformed the duodenal bulb, the higher the incidence of recurrence of duodenal ulcer (P = 0.03).CONCLUSION: There is a correlation among deformity of duodenal bulb,

Bedia Akarsu g;bi düşünüyor, Nusret H ızır’dan yalnız­ ca bizim ¡cin değil, bütün dünya için geçerli.. büyük yopıtlor bekliyorum Peki, bu büyük

Ancak, ANAP Genel Başkan Yardımcısı .Halil Özsoy, geçen hafta yaptığı b a­ sın toplantısında Özal'ın cum ­ hurbaşkanı olduktan sonra da cum a namazlarına

Genç kadın ve özellikle bereli kız portresindeki genel hava, Osman Hamdi Bey’in kadın portrelerinde yüzlere verdiği sükunet ve masu­ miyet görünümüne

Yıldız 2001 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Illinois Üniversitesi’nde biyofizik alanında yaptığı dok- tora süresince