İstanbul'da yangınları gözlemek için yapılan ilk üç kule ahşaptı ve yandı; bugünkü kule
1828’den kaldı
Bugün İstanbul Üniversitesi’nin merkez binası olan yapılar, Osmanlı döneminde Harbiye Nezareti’ydi ve Beyazıt Kulesi de ordu komutam Hüseyin Paşa tarafından yaptırıldı.
Beyaztfın son kulesi
• • grenci olaylarının
do-O
rukta olduğu 70’li yılların sonuna doğruy du. İstanbul Üniversi tesi ’nin merkez binasının bahçesinde bir gösteri mi var dı yoksa gösteri olasılığına karşı biz
muhabirler bahçede mi toplanmış tık tam anımsamıyorum ama., ka pıyı açık bulup içeri girmiş ve Be yazıt Kulesi’nin tepesine çıkmış tım.
Anımsadığım, basam aklar tah taydı ve çıkmakla bitmiyordu. Tah talar gıcırdıyordu. Gençlik nefesi ni bile tüketen merdivenin sonunda İstanbul ayak altındaydı, manzara muhteşemdi.
Kulenin kapısı kapalı
Yukarıda itfaiyeciler vardı. İstan bul’u seyrediyorlardı; dünyanın en güzel işi bu olmalı diye düşünmüş tüm.
Bu kez Beyazıt Kulesi’nin kapı sı kapalıydı. Kapıyı ısrarla çaldım, ses iletici cihaza defalarca seslen dim ama yanıt veren olmadı. Kapı nın üstündeki tabelada “İstanbul
Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Kule Müfreze Amirliği’’
yazıyordu. Tabelaya göre itfaiyeci ler hâlâ kulede görev yapıyordu ama.. ya artık kulenin tepesinde otu rup yangın gözlemiyorlardı ya da ses iletici cihaz bozuktu.
Bu devirde, yani iletişimin telli sinden telsizine kadar bu denli hız lı ve kolay olduğu bir çağda İstan b u l’un yangınları Beyazıt Kule- si’nden gözlenir mi sorusu takıldı aklıma... Kendi kendime hayır de dim.
Eski Saray'ın bahçesinde
Kule işlevini tamamlamış olma lıydı. Zaten tepesindeki antenler den, kule direğe çevrilmişti!
Beyazıt Kulesi ilk yapıldığında yıl 1749’muş... İstanbul’u kasıp ka vuran, mahalleleri küle çeviren yan gınları daha kıvılcım aşamasında gözleyip müdahale edebilmek için
“yangın kulesi" olarak yapılmış. O
sıra Osmanlı tahtında I. Mahmut oturuyor. Kulenin banisi I. Mahmut oluyor. Tabii ki o sıra İstanbul Üni versitesi yok! Üniversitenin mer kez binasına dönüşecek olan Har biye Nezareti de yok. Kule, Eski Saray'ın Ağakapısı’ndaki iç avluya yapılıyor. Eski Saray daha sonra as- keriyeye tahsis ediliyor.
Kule askeri bir kule... Fakat ahşap...
III. Osman’ın saltanatı şuasında
1756’daki Cibali yangınında alev ler H ocapaşa’ya
sıçrayıp oradan da B eyazıt’a kadar gelince kule yanı yor!
Tulumbacılar için büyük bir ha yal kırıklığı olma lı yangın kulesi nin yanması... Neyse ki yenisi yapılıyor ve yine ahşap... 1826’da Sultan
II. Mahmut, Ye
niçeri O cağı’nı kaldırıyor. Dola yısıyla Tulumba cı Ocağı da dağı tılıyor. Tulumba cı Ocağı dağıtılır ken Beyazıt’taki ahşap yangın ku lesi de yıktırılmak suretiyle ortadan kaldırılıyor.
Şu işe bakın ki daha o yıl, yani 1826’da Hocapa- şa ’da büyük bir yangın çıkıyor.
Sarayda, kule yıktınlmasaydı yangını görüp ön ceden müdahale etme şansı olurdu gibisinden bir tar tışmanın olup ol madığını bilmiyo ruz ama II. Mah m ut, Hocapaşa
yangmmdan sonra yıktırdığı kule nin yerine yine ahşaptan bir kule yaptırıyor.
Û. Mahmut, Yeniçeri Ocağı’m ka patıyor ama, başıboş kalan yeniçe rileri henüz kontrol edemiyor. Ye niçeriler de gidip Beyazıt’taki yeni kuleyi yakıyor!
Senekerim Balyan
İstanbul’un yedi tepesinden biri olan Beyazıt’taki ahşap yangın ku lelerinin ilki yangınla, İkincisi
sul-H_ _ İ V I » A « Y m
e A t « 1 » A Ş K A H U 0 1
Killi MÜFREZE M l t l l t l
B e y a z ı t Kulesi, İstanbul 'un yedi tepesinden biri olan
Beyazıt 'tan İstanbul 'u seyrediyor. Turizme açılmayan
kule de ancak dışından seyredilebiliyor.
tz
tanın buyruğuyla ve üçüncüsü de isyanla yıkılmış oluyor...
Beyazıt’a kule dayanmıyor! D. Mahmut, Beyazıt’taki Eski Sa ray'ın yerine Harbiye Nezareti’ni yaptırıyor. Bugün İstanbul Üniver sitesi’nin ana giriş kapısı olarak bil diğimiz kapı, Bab-ı Seraskeri, yani ordu kom utanlığının nizamiyesi 1827’de tamamlanıyor. Bugünkü Beyazıt Kulesi de 1828’de II. Mah m ut’un buyruğu ile Serasker Hüse
yin Paşa tarafından Meremetçi Ba- li Kalfa’nın oğlu Senekerim Kal-
fa ’ya yaptırılı yor.
19. yüzyılda OsmanlI’ya sa raylar, köşkler, cam iler yapan ünlü Balyan aile si var ya, “me
remetçi” yani “onarımcı" ola
rak anılan Bali Kalfa, bu ailenin ilk mimarı... Se nekerim de onun oğullarından bi ri ve Senekerim B alyan’ın bili nen tek eseri Be yazıt Kulesi. Beyazıt Kule si’nin yüksekli ği 85 metre. Gü nümüz apart manlarında da irelerin tavan yüksekliğinin 3 metre olduğunu düşünürsek ku le yaklaşık 28 katlı bir apart man boyunda ve Galata Kule- s i’nden daha yüksek. Senekerim Kalfa’nın yaptı ğı kule, bugünkü ilk katının üze rinde geniş sa çaklı ahşap bir külahla
bitiyor-muş. Yuvarlak pencereli, sekizgen planlı ve birbirinin üstünde küçüle rek yükselen üç kat sonradan eklen miş. Zirvesindeki dem ir gönder
1889’da dikilmiş. Anten direkleri ise günümüzün katkısı!
Beyazıt Kulesi’nin dibinde durup bakınca Senekerim Kalfa’nın ince işçiliklerle kuleyi süslediği görülü yor. Kule, köşeleri yuvarlak ve te pesi kesik bir piramidin üstüne otu ruyor. Buna “taban” deniyor. Taban duvarlarından birinde E. Mahmut’un tuğrası ve kitabe bulunuyor. Taban daki taşlar dilimler halinde kendini gösteriyor ve dilimlerin uçlan sar mal şeklini alıyor. Tabandan sonra taş bloklar bir “soğan"a dönüşüyor ve buradan gövde çıkıyor. Dilimler gövdede de devam ediyor. Yukan- ya doğru halkalar oluşuyor. Kulenin yangın gözleme yeri bir çanak şek linde açılıyor.
Kulenin dibinde ellerinde İstanbul haritası ile iki turist dolaşıyor. Ka pı açık olsa, tıklatıp içeri girecek ler.
Kuleden hava raporu
Beyazıt Kulesi neden turizmin hizmetine sokulmaz?
Bilmem hâlâ geceleri kulenin te pesinde ışık oluyor mu?
iletişimin bu denli yaygın olma dığı yıllarda Beyazıt Kulesi, ertesi günün hava raporunu verirdi. Mavi ışık, havanın açık olacağım göste rirdi. Sarı, sabah sis olacak demek ti. Yeşil, yağmur yağacağının işare tiydi.
Akşam eve dönüşte vapur yolcu larının gözü Beyazıt Kulesi’ne ta kılırdı.
Meteoroloji artık saatlik hava ra poru veriyor; Beyazıt Kulesi’ne ya- nar-döner ışıklar gerek.
Beyazıt Kulesi artık ne yanguıa ye tişebiliyor ne de hava durumuna.
Aman yerinde dursun yeter. Çünkü 1894 depremi fena salla mış kuleyi; biraz da yıkmış.
Onarımlarla gelebilmiş bugüne. Bundan sonrası İstanbul Beledi- yesi’nin konusu.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi
* 0 0 1 5 0 0 3 1 5 0 0 6 * (Fot oğr afl ar: S E R K A N Y IL D IZ )