• Sonuç bulunamadı

Urodynamic Findings in Patients with Traumatic Brain Injury

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Urodynamic Findings in Patients with Traumatic Brain Injury"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Travmatik Beyin Hasarl› Olgularda Ürodinamik Bulgular

Urodynamic Findings in Patients with Traumatic Brain Injury

Ö Özzeett

A

Ammaaçç:: Bu çal›flmada travmatik beyin hasarl› (TBH) hastalarda ürodina-mik bulgulardan hareketle alt üriner sistem disfonksiyonunun özellikleri-nin incelenmesi amaçland›.

G

Geerreeçç vvee YYöönntteemm:: Nörojenik alt üriner sistem fonksiyon bozuklu¤u olan TBH’li 30 hasta (25 erkek, 5 kad›n) retrospektif olarak incelendi. Ürodi-namik inceleme yap›ld›, maksimum sistometrik kapasite, rezidü idrar, de-polama (mesane kapasitesi<300ml) ve boflaltma fonksiyon bozuklu¤u (rezidü idrar>50 ml) varl›¤›, mesane doluluk duyusu, detrüsör aktivitesi ve mesane boflalt›m yöntemi belirlendi.

B

Buullgguullaarr:: Hastalar›n yafl ortalamas› 31,9±16,3 y›l, maksimum sistometrik kapasite ortalama de¤eri 228±155 ml idi. ‹fleme sonras› rezidü idrar has-talar›n 15’inde mevcuttu ve rezidü idrar ortalama de¤eri 128±143 ml ola-rak saptand›. Hastalar›n 16’s›nda (%55,2) mesane doluluk duyusu nor-mal, 11’inde (%37,9) azalm›fl, 2’sinde (%6,9) ise kay›pt›. Hastalar›n 20’sin-de (%66,7) 20’sin-depolama sorunu, 8’in20’sin-de (%26,7) ise boflaltma sorunu oldu-¤u saptand›, 4’ünde (%13,3) ise hem depolama hem de boflaltma sorunu mevcuttu. Hastalar›n 3’ü (%10) normoaktif, 23’ü (%76,7) hiperaktif, 4’ü (%13,3) ise hipoaktif detrüsöre sahipti. Hastalar›n 25’i (%83,3) mesane-sini spontan olarak boflalt›rken, 4’ü (%13,3) temiz aral›kl› kateterizasyon, 1’i ise (%3,3) kal›c› üretral kateter uygulamakta idi. Mesanesini spontan boflaltan 25 hastan›n 9’u (%36) kondom ürinale, 2’si (%8) bez kullan-maktayd›. Antikolinerjik/antispazmodik tedavi verilerek kontrol ürodina-misi yap›lan 9 hasta incelendi¤inde, tedavi öncesi ve sonras› maksimum sistometrik kapasite ortanca de¤erleri s›ras›yla 99 (min: 48-max: 420) ve 158 (min: 52-max: 448) ml olarak saptand›. Dokuz hastan›n sekizinde sis-tometrik kapasitede art›fl gözlendi.

S

Soonnuuçç:: TBH’li hastalarda ço¤unlukla detrüsör afl›r› aktivitesine ba¤l› me-sane depolama bozuklu¤u s›k görülmektedir. Hastalar›n çok büyük bölü-münde mesane doluluk duyusu en az›ndan k›smen korunmufltur ve yine

hastalar›n büyük ço¤unlu¤u spontan idrar yapabilmektedir. Türk Fiz T›p

Rehab Derg 2011;57:80-4. A

Annaahhttaarr KKeelliimmeelleerr:: Travmatik beyin yaralanmas›, ürodinami, afl›r› aktif detrüsör, mesane doluluk duyusu

S

Suummmmaarryy

O

Obbjjeeccttiivvee: The aim of this study was to investigate the urodynamic findings and characteristics of lower urinary tract dysfunction in patients with traumatic brain injury (TBI).

M

Maatteerriiaallss aanndd MMeetthhooddss: Thirty patients (25 male, 5 female) with TBI, who had neurogenic lower urinary tract dysfunction, were investigated retrospectively. Urodynamic examinations were performed, maximum cystometric capacity, residual urine, presence of storage dysfunction (bladder capacity<300 ml) and emptying dysfunction (residual urine >50 ml), and presence of bladder filling sensation, type of detrusor activity and bladder emptying method were determined

R

Reessuullttss:: The mean age of the subjects was 31.9±16.3 years. The mean

maximum cystometric capacity was 228±155 ml. Postvoiding residual

urine was present in 15 patients and the mean residual urine was 128±143 ml. Bladder filling sensation was normal in 16 (55.2%), diminished in 11(37.9%) and was absent in 2(6.9%). Frequencies of storage and emptying dysfunctions were 20 (66.7%) and 8 (26.7%), respectively and 4 patients (13.3%) had both storage and emptying dysfunctions. Three patients (10%) had normoactive, 23 (76.7%) had overactive and 4 (13.3%) had underactive detrusor. Twenty-five patients (83%) were emptying their bladder spontaneously, 4 (13.3%) by intermittent catheterization and 1(3.3%) by indwelling catheter. Nine (36%) of the 25 patients who were emptying their bladder spontaneously were using urinary condom, 2 (8%) were using diapers. In the evaluation of nine patients who were given anticholinergic/antispasmodic therapy and had control urodynamic investigation pre- and post-treatment, the median values of cystometric capacities were 99 (min: 48-max: 420) and 158 (min: 52-max: 448) ml, respectively. Increase in cystometric capacity was observed in eight of nine patients.

C

Coonncclluussiioonn: Bladder storage dysfunction is frequent in patients with TBI which is mainly due to detrusor overactivity. Bladder filling sensation was present at least to some degree in the great majority of them and again, a great majority of the patients were able to void spontaneously.Turk J Phys Med Rehab 2011;57:80-4.

K

Keeyy WWoorrddss:: Traumatic brain injury, urodynamics, overactive detrusor, bladder filling sensation

Murat ERSÖZ, Kurtulufl KAYA*, Selami AKKUfi, Sumru ÖZEL**

Ankara Fizik Tedavi Rehabilitasyon E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 6. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Klini¤i, Ankara, Türkiye *Tatvan Devlet Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Klini¤i, Bitlis, Türkiye

**Ankara Fizik Tedavi Rehabilitasyon E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 3. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Klini¤i, Ankara, Türkiye

Y

Yaazz››flflmmaa AAddrreessii//AAddddrreessss ffoorr CCoorrrreessppoonnddeennccee:: Dr. Kurtulufl Kaya, Tatvan Devlet Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Klini¤i, Bitlis, Türkiye Tel.: +90 312 310 32 30/329 E-posta: kurtulusky@yahoo.com

G

Geelliiflfl TTaarriihhii//RReecceeiivveedd:: Mart/March 2010 KKaabbuull TTaarriihhii//AAcccceepptteedd:: May›s/May 2011

(2)

G

Giirriifl

Üriner fonksiyon bozukluklar›, travmatik beyin hasar› (TBH) olan hasta grubunda rehabilitasyon program›n› aksatabilen, hastalar›n yeniden topluma kazand›r›lmas›nda ciddi s›k›nt›lara yol aç›p sosyal izolasyona, anksiyete ve depresyona yol açabilen sorunlard›r (1). Literatürde TBH olan hastalarda üriner bozuk-lukla ilgili oldukça az say›da çal›flma mevcuttur. Bu çal›flmalar›n ço¤u üriner inkontinans›n de¤erlendirildi¤i çal›flmalard›r (2,3,4). Oostra ve ark. (2) olay süresi 3 hafta-9 ay olan ciddi TBH’li has-talar›n %50’sinin inkontinans› oldu¤unu bildirmifllerdir. Chua ve ark. (3) TBH’yi izleyen 6 hafta içinde rehabilitasyon program› bafl›nda hastalar›n %62’sinde inkontinans oldu¤unu, rehabili-tasyon program› ile taburculukta inkontinans oran›n›n %36,9’a, taburculuk sonras› 6. ayda ise %17,9’a düfltü¤ünü saptam›fllar-d›r. Yak›n zamanda yay›nlanan bir çal›flmada TBH’li hastalarda rehabilitasyon program›na kabulde inkontinans oran› %32,7 olarak verilmifltir (4).

TBH’li hastalarda yap›lan ürodinamik çal›flmalar oldukça az say›dad›r. Yap›lan çal›flmalarda afl›r› aktif mesane oranlar› %40-75-100 olarak bildirilmifltir (5,2,6). Chua ve ark. (3) rehabilitasyon program› bafl›nda TBH’yi izleyen 6 hafta içinde hastalar›n %54,8’inin eksternal toplama yöntemi kullan›rken; %38’inin ifle-me s›ras›nda herhangi bir araç kullanmad›klar›n› saptam›fllard›r. Literatürde bu hasta grubunda mesane doluluk duyusunu de¤er-lendiren bir çal›flmaya rastlanmamaktad›r.

Bu çal›flmada TBH’li hastalarda maksimum sistometrik kapa-site, mesane doluluk duyusu, depolama ve boflaltma fonksiyonu, detrüsör tipi, mesane boflaltma yöntemi, eksternal toplama yön-temi kullan›m› ve antikolinerjik/antispazmodik tedaviye yan›tlar›-n›n retrospektif olarak incelenmesi amaçlanm›flt›r.

G

Ge

erre

ç v

ve

e Y

ön

ntte

em

m

Çal›flmaya 2005-2009 y›llar› aras›nda TBH tan›s› ile hastane-mizde rehabilite edilen ve alt üriner sistem semptomu olup (idrar yapamama, inkontinans, idrara s›k›flma, s›k idrara ç›kma, noktüri) ve ürodinamik incelemesi yap›lm›fl 30 hasta dahil edildi. Daha ön-ce TBH, inme geçiren, nörolojik hastal›¤› ve ürolojik problemi olanlar, TBH ile birlikte efl zamanl› spinal kord ya da pelvik bölge-de yaralanmas› olanlar çal›flma d›fl› b›rak›ld›. Çal›flma için hastane-miz lokal etik kurulundan onay al›nd›. Hastalarda yafl, cinsiyet, di-abetes mellitus (DM) varl›¤›, hastal›k süresi, etyoloji, maksimum sistometrik kapasite de¤erleri, mesane doluluk duyusu, depolama ve boflaltma fonksiyonu, detrüsör tipi, sfinkter fonksiyon tipi, me-sane boflaltma yöntemi, eksternal toplama yöntemi kullan›m du-rumu, antikolinerjik/antispazmotik tedavi süresi ve tedaviye ya-n›tlar› retrospektif olarak incelendi.

Ürodinamik de¤erlendirme çift lümenli 8 F steril üretral kateter kullan›larak Libra+ (MMS, Enschede, The Netherlands) ürodinamik ölçüm sistemi ile yap›ld›. Mesanedeki idrar boflalt›ld›ktan sonra oda s›cakl›¤›ndaki steril serum fizyolojik ile 50 ml/dk infüzyon h›z›nda dolum sistometrisi gerçeklefltirildi. Maksimum sistometrik kapasite kaydedildi. ‹fleme faz›ndan sonra rezidü idrar kal›p kalmad›¤› kate-ter yard›m›yla incelendi. Hastalar›n ifleme ihtiyac›n› daha fazla ge-ciktiremiyece¤i volüm veya intravezikal bas›nc›n 40 cmH2O’yu aflt›-¤› andaki volüm ya da iflemenin kotrol d›fl› bafllad›aflt›-¤› s›radaki volüm maksimum sistometrik kapasite olarak kabul edildi (7). Mesane do-lumunun fark›nda olan ve giderek daha fliddetli ifleme iste¤i hisse-den hastalar›n (ilk mesane doluluk hissi, ilk ifleme iste¤i ve fliddetli

ifleme iste¤ini hisseden hastalar) mesane duyusu normal ya da ko-runmufl olarak de¤erlendirilirken; mesane duyusu artm›fl, azalm›fl olan hastalarla duyusu spesifik olmayan hastalar›n mesane duyusu k›smen korunmufl olarak de¤erlendirildi (7). Maksimum sistometrik kapasitesi 300 ml alt›nda olan hastalarda depolama sorunu; 50 ml ve daha fazla rezidü idrar anlaml› kabul edilerek bu hastalarda ise boflaltma sorunu oldu¤u kabul edildi (5). Ayr›ca çal›flma süresince hastalar›n önemli k›sm›nda yüzeyel elektrotlar ile anal sfinkter EMG aktivitesi de¤erlendirilmifltir. Dolum sistometrisi s›ras›nda detrüsör tipi (normoaktif, afl›r›aktif ve hipoaktif) de kaydedildi. Detrüsör tipi-ne göre hastalar›n mesatipi-ne duyular› incelendi.

Hastalar›n uygulad›klar› mesane boflaltma yöntemleri (tan, temiz aral›kl› kateterizasyon, kal›c› üretral kateter) ve spon-tan boflalspon-tan hastalarda eksternal toplama yöntemleri (kondom ürinale, bez) kaydedildi. Antikolinerjik (oksibutinin HCI) ya da an-tispazmodik tedavinin (trospium Cl) maksimum sistometrik kapa-site de¤erlerinde meydana getirdi¤i de¤iflim incelendi.

Verilerin de¤erlendirilmesinde SPSS-10.0 paket program› kul-lan›ld› ve p<0,05 istatistiksel olarak anlaml› kabul edildi. Tan›mla-y›c› istatistikler yap›ld›. Antikolinerjik/antispazmodik tedavi alan hastalarda sistometrik kapasitedeki de¤ifliklikler Wilcoxon Signed Rank Test ile karfl›laflt›r›ld›.

B

Bu

ullg

gu

ulla

arr

Hastalar›n 25’i (%83,3) erkek, 5’i (%16,7) kad›nd›. Hastalar›n yafl ortalamas› 31,9±16,3 y›l, hastal›k süresi ortalamas› 352,3±355,9 gündü (Tablo1). Hastalar›n 1’inde (%3,3) DM mevcut-tu. Etyoloji hastalar›n 14’ünde (%46,7) trafik kazas›, 4’ünde (%13,3) yüksekten düflme, 4’ünde (%13,3) ateflli silah yaralanma-s›, 2’sinde (%6,7) künt travma, 4’ünde (%13,3) di¤er nedenler ola-rak belirlendi. Maksimum sistometrik kapasite ortalama de¤eri 228±155 ml olarak saptand›. Sistometrik inceleme s›ras›nda me-sane doluluk duyusunun 16 (%53,3) hastada korundu¤u, 11 (%36,7) hastada k›smen korundu¤u, 2 (%6,7) hastada ise mesa-ne duyusunun olmad›¤› saptan›rken, 1 (%3,3) hastada kooperas-yon kurulamad›. Duyu muayenesine koopere olamayan hasta analiz d›fl›nda tutuldu¤unda hastalar›n 16’s›nda (%55,2) mesane doluluk duyusu normal, 11’inde (%37,9) bozuk, 2’sinde (%6,9) ise kay›pt›.

Toplam 30 hastan›n 20’sinde (%66,7) depolama sorunu oldu-¤u; 9’unda (%30) ise boflaltma sorunu oldu¤u saptand›. Hastala-r›n 4’ünde (%13,3) ise depolama ve boflaltma sorunu birlikte mev-cuttu. Dolum sistometrisi s›ras›nda detrüsör fonksiyonu 3 (%10) hastada normoaktif, 23 (%76,7) hastada afl›r›aktif, 4 (%13,3) has-tada ise hipoaktif olarak de¤erlendirildi.

Çal›flma kapsam›ndaki 30 hastan›n 22’sinde yüzeyel elek-trotlarla anal sfinkter EMG aktivitesi izlenmifl, ancak bu hastala-r›n 4’ünde sfinkter EMG kayd› optimum elde edilememifltir. Ye-terli kay›t elde edilmifl 18 hastan›n 7’sinde normoaktif, 11’inde hi-peraktif sfinkter gözlenirken 12 hastada sinerjik, 2 hastada dis-sinerjik, 4 hastada ise gevflemeyen sfinkter tespit edilmifltir. Se-kiz hastada ise inceleme, elektrotlar›n ya da hasarl› EMG kablo-lar›n›n yenisinin sa¤lanamad›¤› dönemlerde yap›ld›¤›ndan sfink-ter EMG’si yap›lamam›flt›r.

Duyuya koopere olamayan 1 hasta analiz d›fl›nda b›rak›ld›¤›n-da normoaktif detrüsör fonksiyonuna sahip 3 hastan›n tamam›n›n duyusunun normal oldu¤u, overaktif (n=22) ve hipoaktif detrüsö-rü (n=4) olan hastalar›n yar›s›n›n duyusunun normal, yar›s›n›n ise bozuk oldu¤u belirlendi. Mesane boflaltma yöntemi olarak

(3)

has-talar›n 25’i (%83,3) spontan boflalt›rken, 4’ü (%13,3) temiz ara-l›kl› kateterizasyon, 1’i ise (%3,3) kal›c› kateter uygulamakta idi (Tablo 1). Spontan boflaltan 25 hastan›n 9’u (%36) kondom üri-nale, 2’si (%8) bez kullan›rken, 14’ü (%56) herhangi bir eksternal toplama yöntemine gereksinim duymamaktayd›.

Hastalar›n 22’sine (%73,3) antikolinerjik (oksibutinin HCl) ya da antispazmodik tedavi (trospium Cl) verildi.

Antikolinerjik/antispazmodik tedavi verilerek kontrol ürodina-misi yap›lan 9 hasta incelendi¤inde, tedavi öncesi ve sonras› yap›-lan ürodinamik incelemeler aras› süre ortanca de¤eri 41 gün (min:20-maks:575 gün) olarak bulundu. Tedavi öncesi ve sonras› maksimum sistometrik kapasite ortanca de¤erleri s›ras›yla 99 (min:48-max:420) ve 158 (min:52-max:448) ml olarak saptand›. Tedavi sonras› maksimum sistometrik kapasite de¤erlerindeki ar-t›fl anlaml› bulundu (Tablo 2, fiekil 1). Dokuz hastan›n sekizinde sis-tometrik kapasitede art›fl gözlendi.

T

Ta

arrtt››fl

flm

ma

a

Çal›flmam›zda hastalar›n yafl ortalamas› 32 y›l, erkek/kad›n oran› 5/1, en s›k etyoloji %46,7 oran›nda trafik kazas› olarak saptanm›flt›r. Oostra ve ark. (2)’n›n 32 TBH’li hasta ile yapt›kla-r› çal›flmada yafl ortalamas› çal›flmam›za benzer flekilde 31 y›l, en s›k neden %67,6 oran›nda trafik kazas› olarak bildirilmifltir (2). Krimchansky ve ark.’n›n çal›flmas›nda (6) yafl ortalamas› 32,7 y›l, erkek/kad›n oran› da 4,7/1 olarak verilmifltir. TBH’li 84 hasta ile yap›lan bir çal›flmada ise hastalar›n yafl ortalamas› 44,7 y›l, erkek/kad›n oran› 4/1, en yayg›n etyoloji düflme (%54,8), 2. en s›k etyoloji motorlu araç kazalar› olarak saptan-m›flt›r (3). Çal›flmam›zda hastalar›n 16’s›nda (%55,2) mesane doluluk duyusunun normal, 11’inde (%37,9) azalm›fl, 2’sinde (%6,9) ise kay›p oldu¤u. belirlenmifltir. Normoaktif detrüsörlü hastalar›n tamam›n›n duyusu normal iken; hiperaktif ve hipoak-tif detrüsörlü hastalar›n mesane duyusunun hastalar›n yar›s›n-da normal oldu¤u bulunmufltur. Literatürde TBH’li hastalaryar›s›n-da mesane duyusu ile ilgili bir çal›flmaya rastlanmad›.

Çal›flmam›zda hastalar›n %66,7’sinde depolama sorunu, 23’ünde ise (%76,7) detrüsör fonksiyonunun afl›r› aktif oldu¤u be-lirlenmifltir. Bu bulgu ile uyumlu olarak maksimum sistometrik ka-pasite ortalama de¤eri de 228 ml bulunmufltur. Detrüsör overak-tivitesi pons üzerindeki beyin yaralanmalar›nda s›kl›kla karfl›lafl›-lan bir durumdur (5,6). Moiyadi ve ark. (5) sadece 2’sinde alt üri-ner sistem semptomu olan 20 TBH’li hastan›n ürodinamik de¤er-lendirmesini yapt›klar› çal›flmada, 8’i overaktif mesane, 3’ü azal-m›fl detrüsör komplians› olmak üzere 11 hastada ürodinamik anor-mallikler saptam›fllard›r. ‹ki hafta boyunca uygulanan davran›fl te-davisine ra¤men inkontinans› devam eden 9 hastaya yap›lan üro-dinamik inceleme sonucu 6’s›nda overaktif detrüsör, 3 hastada ise normoaktif detrüsör saptand›¤› bildirilmifltir (2). Krimchansky ve ark (6) yaralanma süresi 1-6 ay olan, travma sonras› koma hali de-vam eden 17 hastada yapt›klar› ürodinamik incelemede hastalar›n tamam›nda overaktif detrüsör saptam›fllar, detrüsör sfinkter dis-sinerjisine ise rastlamad›klar›n› bildirmifllerdir.

fiekil 1. Antikolinerjik/antispazmodik tedavi alan hastalarda tedavi önce-si ve sonras› ortalama makönce-simum önce-sistometrik kapaönce-site de¤erleri

220 134 ml 195 ml 200 180 160 140 120 100 80 60 40 20 0

Tedaviden önce Tedaviden sonra

Ortalama yafl (y›l) 31,9±16,3

Yaralanmadan ürodinamik incelemeye kadar geçen süre (gün) 352,3±355,9

Cinsiyet (kad›n / erkek) 5 /25

Etyoloji (trafik kazas› / yüksekten düflme / ateflli silah / künt travma / di¤er) 14 / 4 / 4 / 2 / 4

Mesane doluluk duyusu (normal / azalm›fl / yok / koopere olmad›) 16 / 11 / 2 / 1

Depolama sorunu s›kl›¤› 20 (%66,7)

Boflaltma sorunu s›kl›¤› 9 (%30)

Detrüsör tipi (normoaktif / afl›r› aktif / hipoaktif) 3 / 23 / 4

Önerilen boflaltma yöntemi (spontan / aral›kl› kateterizasyon / kal›c› kateter) 25 / 4 / 1

Ortalama maksimum sistometrik kapasite (ml) 228,0±155,2

Ortalama postvoid rezidüel idrar (ml) 63,9±118,4

Tablo 1. Hastalar›n demografik, klinik ve urodinamik özellikleri.

T

Teeddaavvii ÖÖnncceessii TTeeddaavvii SSoonnrraass›› ZZ ddee¤¤eerrii pp ddee¤¤eerrii

Maksimum Sistometrik Kapasite ortanca de¤eri (ml) (min-max) 99 (48-420) 158 (52-448) -1,989 0,047

Tablo 2. Antikolinerjik/antispazmodik tedavi alan hastalarda tedavi öncesi ve sonras› maksimum sistometrik kapasite de¤erlerinin karfl›laflt›r›lmas›.

(4)

Çal›flmam›zda 50 ml ve üzeri rezidü idrar esas al›nd›¤›nda has-talar›n %30’unda boflaltma sorunu oldu¤u saptanm›flt›r. Chua ve ark. (3) TBH’yi izleyen 6 hafta içinde ifleme sonras› 100 ml’nin üzerinde rezidü kalan hasta oran›n› %8,3 olarak bildirmifllerdir. Dört (%13,3) hastada ise detrüsör fonksiyonunun hipoaktif oldu-¤u belirlenmifltir. Travmatik beyin hasarl› olgularda serebral flok olarak da bilinen akut dönemde hipotonosite ve detrüsörde aref-leksi gözlenmekte, bu dönemde görülen boflaltma sorunu için ka-l›c› ya da aral›kl› üretral kateterizasyon önerilmektedir. Buna kar-fl›l›k çal›flmam›zda hipoaktif detrüsör gözlenen hastalar incelendi-¤inde yaralanmadan incelemeye kadar geçen sürenin 3, 13, 13 ve 18 ay oldu¤u gözlenmifl, bu hastalarda hipoaktif detrüsörün olas› nedeninin serebral flok olamayaca¤› düflünülmüfltür. Bu dört has-tan›n yafllar› ise 20, 23, 25 ve 50 y›l olarak saptanm›flt›r. Burdan hareketle 4. hasta hariç bu hastalarda ileri yaflta ortaya ç›kabile-cek ve detrüsör hipoaktivitesine neden olabileç›kabile-cek komorbiditele-rin olma olas›l›¤› da çok düflük görünmektedir. Buna karfl›l›k bu hastalarda hipoaktif detrüsörün olas› aç›klamas› serebral flok dö-neminde geliflmifl afl›r› distansiyon episodlar›n›n detrüsörde olufl-turdu¤u afl›r› zorlanma ve yap›sal bozulma sonucu geliflmifl miyo-jenik yetmezlik olabilir. Bir di¤er olas› aç›klama ise kronik kal›c› üretral kateter kullan›m›na ba¤l› detrüsör kontraktilitesinde bo-zulma, azalmad›r. Ancak bu dört hastada da mesane kapasiteleri-nin oldukça büyük oluflu birinci mekanizmay› öne ç›karmaktad›r. Çal›flmam›zda biri DM mevcut olan 76 yafl›nda bayan hasta ol-mak üzere toplam 4 hastada (%13,3) depolama ve boflaltma soru-nu birlikte gözlenmifltir. Nörojenik mesane olgular›nda depolama ve boflaltma sorunlar›n›n birlikte görülmesi durumunda tedavi her iki fonksiyon bozuklu¤una yönelik giriflimler yap›lmas›n› ge-rektirdi¤inden daha karmafl›k bir hal alabilmekte, tedavide baflar›-y› düflürebilmektedir. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda her iki fonksiyon bo-zuklu¤unun birlikte oldu¤u hastalar›n say›s›n›n az oluflu TBH olgu-larda alt üriner sistem disfonksiyonu tedavisinde baflar›l› olma olas›l›¤›n›n daha yüksek olabilece¤ini düflündürmektedir.

Sfinkter aktivitesi yönünden bulgular›m›z de¤erlendirildi¤inde olgular›n tamam›nda normoaktif yada afl›r› aktif, büyük ço¤unlu-¤unda da sinerjik sfinkter izlenmifl olmas› supraspinal (suprapon-tin) tipte lezyonlarda görülen nörojenik mesane paterniyle uyum-ludur ve literatürdeki çal›flmalarla paralellik göstermektedir (6).

Çal›flmam›zda hastalar›n %83,3’ünün mesanelerini spontan boflaltt›¤›, spontan boflaltan hastalar›n ise %44’ünün eksternal toplama yöntemi kulland›¤›, %56’s›n›n ise eksternal toplama sis-temine gereksinim duymad›¤› belirlenmifltir. Hastalar›n %13,3’ünün temiz aral›kl› kateterizasyon, %3,3’ünün ise kal›c› ka-teter kulland›¤› saptanm›flt›r. Chua ve ark. TBH’yi izleyen 6 hafta içinde hastalar›n hastaneye kabulde %54,8’inin eksternal toplay›-c› cihaz, %7,1’inin ise kal›toplay›-c› kateter kulland›klar›n›; taburculukta ise eksternal toplay›c› araç kullan›m›n›n %35,7’ye düfltü¤ünü ve kal›-c› kateter kullanan hasta kalmad›¤›n› saptam›fllard›r. ‹fleme için herhangi bir araca gereksinim duymayan hasta oran› kabulde %38 iken taburculukta %62’ye ç›km›flt›r (3).

Çal›flmam›zda hasta say›s› az olsa da oksibutinin veya tros-pium verilen 9 hastan›n 8’inin sistometrik kapasite de¤erlerin-de art›fl saptanm›flt›r. TBH’li hastalarda oksibutinin ya da trospi-um’un etkinli¤i ile ilgili çal›flmaya literatürde rastlanmam›flt›r. Bununla birlikte bir çok kontrollü çal›flmada oksibutinin hidrok-lorür’ün idyopatik detrüsör overaktivitesi (IDAA) ve nörojenik detrüsör overaktivitesinde (NDAA) kullan›m›n›n etkili oldu¤u

gösterilmifltir (8-12). NDAA’s› olan toplam 39 hasta ile yap›lan çal›flmada oksibutinin kullan›m› ile günlük ifleme say›s›, nokturi ve inkontinans say›s›nda anlaml› azalmalar meydana gelmifl, re-zidüel idrar miktar›nda da art›fl olmam›flt›r (13). Trospium hem NDAA hem de IDAA’da kullan›labilen, kolay tolere edilebilen, santral sinir sistemine yan etkileri di¤er antimuskariniklere gö-re çok az oldu¤u için özellikle segö-rebrovasküler hastal›k, travma-tik beyin hasarl› olgularda olmak üzere kognitif fonksiyonlar› et-kilenmifl hasta grubunda tercih edilebilecek bir ajand›r (14). ‹ki farkl› plasebo kontrollü çift kör çal›flmada IDAA’l› hastalarda trospium uygulamas› ile ürodinamik parametrelerde (ilk istem-siz detrüsör kontraksiyonundaki mesane volümü, maksimum sistometrik kapasite) plaseboya göre anlaml› art›fl saptanm›flt›r (15,16). Ersöz ve ark. (17) on üç omurilik yaralanmal› NDAA’l› hastada trospium’un etkinli¤ini araflt›rd›klar› çal›flmalar›nda ba-s›nç spesifik sistometrik kapasitede anlaml› art›fl saptam›fllard›r.

Sonuç olarak TBH’li hastalarda antikolinerjik/antispazmodik tedaviye iyi yan›t veren ve ço¤unlukla detrüsör afl›r› aktivitesi-ne ba¤l› mesaaktivitesi-ne depolama bozuklu¤u s›k görülmektedir. Depo-lama ve boflaltma bozuklu¤unun birlikte görülme oran›n›n dü-flük olmas› ve hastalar›n büyük ço¤unlu¤unda saf depolama so-rununun olmas› uygun dozda antikolinerjik yada antispazmodik tedaviyle bu disfonksiyonun tedavi edilebilece¤ini düflündür-mektedir. Hastalar›n çok büyük bölümünde mesane doluluk du-yusunun en az›ndan k›smen korunmufl olmas› ve yine hastalar›n büyük ço¤unlu¤unun spontan idrar yapabiliyor olmas› bu hasta grubunda yap›lacak basit giriflimlerle alt üriner sistem disfonk-siyonun tedavisinde sonuç al›nabilece¤ini göstermektedir. Daha büyük hasta gruplar›yla yap›lacak prospektif çal›flmalar bu has-ta grubundaki alt üriner sistem disfonksiyonunun özelliklerini daha iyi ortaya koyacakt›r.

K

Ka

ay

yn

na

ak

klla

arr

1. Youngson HA, Alderman N. Fear of incontinence and its effects on a

community-based rehabilitation programme after severe brain injury: successful remediation of escape behaviour using behaviour modifications. Brain Inj 1994;8:23-36.

2. Oostra K, Everaert K, Van Laere M. Urinary incontinence in brain

injury. Brain Inj 1996;10:459-64.

3. Chua K, Chuo A, Kong KH. Urinary incontinence after traumatic brain

injury: incidence, outcomes and correlates. Brain Inj 2003;17:469-78.

4. Safaz I, Alaca R, Yasar E, Tok F, Yilmaz B. Medical complications,

physical function and communication skills in patients with trauma-tic brain injury: a single centre 5-year experience. Brain Inj 2008;22:733-9.

5. Moiyadi AV, Devi BI, Nair KP. Urinary disturbances following trauma-tic brain injury: Clinical and urodynamic evaluation. NeuroRehabilita-tion 2007;22:93-8.

6. Krimchansky B, Sazbon L, Heller L, Kosteff H, Luttwak Z. Bladder to-ne in patients in post-traumatic vegetative state. Brain Inj 1999;13:899-903.

7. Abrams P, Cardozo L, Fall M, Griffiths D, Rosier P, Ulmsten U, et al. Standardisation Sub-Committee of the International Continence Society. The standardisation of terminology in lower urinary tract function: report from the standardisation sub-committee of the International Continence Society. Urology 2003;61:37-49.

8. Gajewski JB, Awad SA. Oxybutynin versus propantheline in patients with multiple sclerosis and detrusor hyperreflexia. J Urol 1986;135:966-8.

9. Holmes DM, Montz FJ, Stanton SL. Oxybutynin versus propantheline

in the management of detrusor instability. A patient-regulated variable dose trial. Br J Obstet Gynaecol 1989;96:607-12.

(5)

10. Moore KH, Hay DM, Imrie AE, Watson A, Goldstein M. Oxybutynin hydrochloride (3 mg) in the treatment of women with idiopathic detrusor instability. Br J Urol 1990;66:479-85.

11. Tapp AJ, Cardozo LD, Versi E, Cooper D. The treatment of detrusor instability in post menopausal women with oxybutynin chloride: a double blind placebo controlled study. Br J Obstet Gynaecol 1990;97:521-6.

12. Thüroff JW, Bunke B, Ebner A, Faber P, de Geeter P, Hannappel J, et al. Randomized, double-blind, multicenter trial on treatment of frequency, urgency and incontinence related to detrusor hyperactivity: oxybutynin versus propantheline versus placebo. J Urol 1991;145:813-7. 13. Madersbacher H, Knoll M. Intravesical application of oxybutinine: mode

of action in controlling detrusor hyperreflexia. Eur Urol 1995;28:240-4.

14. Kaya K, Ersöz M. Afl›r› aktif mesaneli hastalarda antimuskarinik ilaç-lar›n etkinli¤i ve tolerabilitesi: Derleme. FTR Bil Der 2008;2:92-103. 15. Alloussi S, Laval KU, Eckert R, Ballering-Brühl B, Gro‚e-Freese M,

Bulitta M, et al. Trospium chloride in patients with motor urge syndrome (detrusor instability): a double-blind, randomized, multi-centre, placebo-controlled study. J Clin Res 1998;1:439-51.

16. Cardozo L, Chapple CR, Toozs-Hobson P, Grosse-Freese M, Bulitta M, Lehmacher W, et al. Efficacy of trospium chloride in patients with detrusor instability. BJU Int 2000;85:659-64.

17. Ersöz M, Tunç H, fiirzai H, Y›ld›z ‹, Akyüz M, Özel S. Omurilik hasarl› olgularda hiperrefleks hipokomplian mesane tedavisinde trospium klorürün etkinli¤i ve tolerabilitesi. Demet Sa¤l›k Dergisi 2006;4:20-23.

Referanslar

Benzer Belgeler

Soyadı kanunu zamanında Ata­ türk, Ruşen Eşrefe kendi adının Türkçcsi olan “Onaydınt soyadı olarak vermişti.. Galata­ saray Liscsi’ndc, Askeri Baytar

Gazetecilik tarihimizdeki şerefli hizmetleriyle Türk fikir, hürriyet ve rejim mücadelesinde büyük çabalar sarfetmiş Ebüzziya Tevfik Bey’in mücadelesini, Oğullan

konusu tablo incelendiğinde, geven bitkisinin ham Geven bitkisinin Tablo 1'de verilen ADF ve NDF protein değerleri, KMSD, OMSD'leri yonca kuru değerleri göz önüne

Mihaloğulları: Mihal Bey’e ait Edirne’de câmi, imaret, hamam ve tamir ettirdiği bir köprü; Bilecik Gölpazarı’nda bir han ile tamir ettirdiği bir hamam ve camisi;

Globalist ve Liberal görüşlerin aksine, 1947 sonrası uluslararası düzen, yukarıda ifade ettiğimiz gibi, yapısal gerçekçilik anlayışına uygun olarak, iki kutuplu idi

Etrafta çok fazla Türk yazar olmadığı için yalnızca bir yazar değil, ‘Türk yazar’ olarak ba­ kıyorlar. Bu çıkmazdan kurtulmak

Our results also indicate that changes in the BBB induced by diabetes, trauma, and dia- betes plus trauma were region specific.The disruption in the BBB caused by

Overall, the addition of melatonin to traumatic brain injury resulted in a significant increase in the ADC values that was associated with decrease in the magnitude of brain