• Sonuç bulunamadı

Bademli Kılcızade Mehmet Ağa Camii (Ödemiş/İzmir)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bademli Kılcızade Mehmet Ağa Camii (Ödemiş/İzmir)"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

IBAIISMILÎ MLCI^AID® M l l M C T AĞA

Yrd. Doç. Dr. inci KUYULU

İİİiy|İÎ|İİ d e m i ş ilçesine bağlı Bademli B u c a ğ ı n ı n İİjpİİlİİ Aşıklar Oba Mahallesinde b u l u n m a k t a d ı r .

j j i l ^ j i l Y a p ı n ı n ne zaman ve k i m i n tarafından in­ ş a ettirildiği bilinmemektedir. Ancak, harim girişi­ nin üzerinde yer alan kitabesinden 1 2 2 6 / 1 8 1 1 yı­ lında Ö d e m i ş V o y v o d a s ı Kılcızade M e h m e t A g a t a r a f ı n d a n b ü y ü t ü l e r e k yenilendiği anlaşılmaktadır (Res.l). Ü ç satırlık kitabenin m e t n i ve transkripsi­ yonu şöyledir.^

Ba\s-i tecdid-i tevsi-i cami-i şerif Ödemiş Voi^vodası Kılcızade Esseyid Mehmet Ağa fi sene 1226

Kitabenin T ü r k ç e s i şu şekildedir:

Cami-i şerifin genişletilmesine ve yenilen­ mesine sebep olan Ödemiş Voyvodası Kılcızade Hacı Mehmet Ağa. Sene 1226.

3 Zilhicce 1 3 1 5 / 2 5 Nisan 1 8 9 8 tarihli tevliyet ilâmında da, y a p ı n ı n Kılcı M e h m e d A g a t a r a f ı n d a n yaptırıldığı belirtilmektedir.^ Kılcı M e h ­ med A ğ a ' n ı n camiyle birlikte bir de ç e ş m e inşa et­ tirdiği verilen bilgiler arasındadır."^

Kitabede y a p ı n ı n M e h m e t A g a t a r a f ı n d a n g e n i ş l e t i l e r e k y e n i l e n d i ğ i ; tevliyet i l â m ı n d a ise Mehmet A g a t a r a f ı n d a n inşa ettirildiği belirtilmek­ tedir. İki belgede farklı bilgiler veriliyor olması, es­ ki y a p ı n ı n yerine b u g ü n ayakta olan caminin daha b ü y ü k olarak yeniden m i inşa edildiği; ya da eski yapının genişletilerek m i yenilendiği konusunda bir k u ş k u y a neden o l m a k t a d ı r . A n c a k , her iki halde de, y a p ı n ı n 1 2 2 6 / 1 8 1 1 yılında b u g ü n k ü g ö r ü n ü ­ m ü n ü kazandığı anlaşılmaktadır.

Kitabenin ü z e r i n d e k i s ü s l e m e l e r a r a s ı n d a , ayrıca, boya ile 1 2 9 1 tarihi yazılmıştır. B u 1 2 9 1 /

1 8 7 4 - 7 5 tarihi de, caminin süslemelerinin yapıldı­ ğı tarih olmalıdır.

C a m i , kareye y a k ı n d i k d ö r t g e n planlı bir harim ile kuzeyindeki son cemaat yerinden oluşur (Plan 1, Res. 2). Arazinin e ğ i m i nedeniyle, yük­ sekte kalan son cemaat yerinin altı, bir bodrum kat olarak değerlendirilmiştir.

Ö r t ü sistemi g e n i ş a h ş a p saçaklı k ı r m a ça­ tıyla s a ğ l a n a n kagir y a p ı n ı n cepheleri t a m a m e n sıvalıdır (Res.3). Ancak, bazı kesimlerde sıvalar d ö ­ külmüş, bazı yerlerde de yeniden sıva yapılmıştır.

C a m i n i n dogu ve batı cephelerinde altışar, kuzey cephesinde b e ş , g ü n e y cephesinde ise iki pencere açıklığı bulunur (Res.2-3). D o g u ve batı cephelerde üst ü s t e iki sıra halinde dizilen pence­ reler, düşey d i k d ö r t g e n biçimlidir. Batı cephesinin alt sıra pencereleri, ayrıca yuvarlak kemerli birer ç ö k e r t m e içine alınmıştır. Kuzey cephesinde üst sı­ raya ü ç , alt sıraya ise iki pencere yerleştirilmiştir, üst sıra pencereleri, diğer üst sıra pencereleriyle; alt sıra pencerelerinden b a t ı d a olanı, batı cephesi­ nin alt sıra pencereleriyle aynı özellikleri taşır. A l t sıra pencerelerinden d o ğ u d a olanı ise, kare biçimli ve daha küçük boyutludur. B u pencere, farklı b i ­ ç i m ve boyutlarıyla d i ğ e r l e r i n d e n ayrılır. G ü n e y

• E. Ü. Araştırma Fon Saymanlığınca desteklenen ve ta­ rafımızdan yürütülen "Batı Anadolu Camilerinde Resimli Bezemeler" başlıklı proje kapsamında ele alınan yapılar­ dandır.

1. Kitabeyi okuyan ve transkripsiyonunu yapan Sayın Prof. Dr. Rahmi Hüseyin ÜNAL ve Öğretim Görevlisi Sayın Aydoğan DEMlR'e teşekkür ederim.

2. Ankara Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, Defter No: 2005, s. 299.

3. ay. yer.; Bugün çeşme ayakta olmamakla birlikte, 1 2 2 5 / 1 8 1 1 tarihli kitabesi, yeni bir evin duvarına yer­ leştirilmiştir.; Kılcı Mehmet Ağa Vakfına ait cami ve çeşme ile ilgili kararlar için ayrıca bkz. A n k a r a Vakıf­ lar Genel M ü d ü r l ü ğ ü Arşivi, Defter No: 1757, s.274-275 ve Defter No: 1965, s.162-163.

(2)

1 4 8 Y r d . D o ç . D r . İnci K U Y U L U cephede yalnızca üst sırada bulunan i k i pencere

de, diğer cephelerin üst sıralarındakilerie benzer özellikler gösterir.

Y a p ı n ı n kuzey cephesinde bulunan son ce­ maat yeri t a m a m e n a h ş a p t a n i n ş a e d i l m i ş t i r (Res.4). İçten d ü z a h ş a p tavanla ö r t ü l m ü ş son ce­ maat yeri revakı (Res.5) kuzeyinden b e ş , d o ğ u ve b a t ı s ı n d a n birer kemer gözüyle dışarıya açılır. B i ­ rer kıvrım yaparak y ü k s e l e n a h ş a p kemerlerden kuzeydekiler yuvarlak, dogu ve batıdakiler ise Bur­ sa kemeri biçimindedir. B u kemerler, altısı serbest, ikisi duvara bitişik kare kesitli t o p l a m sekiz adet ayakla taşınır. Ayaklar a r a s ı n a a h ş a p korkuluklar; kuzeyde ortada bulunan i k i direk a r a s ı n a ise, yine a h ş a p t a n bir k a p ı yerleştirilmiştir. Son cemaat ye­ rine bu k a p ı n ı n ö n ü n d e yer alan ve altı b a s a m a k l ı merdivenle çıkılan bir giriş s a h a n l ı ğ ı n d a n ulaşılır.

H a r i m i n kuzey d u v a r ı n d a , eksenden biraz batıya k a y m ı ş giriş açıklığı bulunur (Res. 6). İki t a r a f ı n d a n kıvrılarak y ü k s e l e n yuvarlak kemerli bu açıklığın ü z e r i n d e y a p ı n ı n üç satırlık kitabesi vardır. K a p ı kemeri ile kitabe levhası, yuvarlak kemerli bir ç ö k e r t m e içine alınmıştır. Etrafı renkli nakışlarla b e z e n m i ş k a p ı n ı n iki tarafına birer pen­ cere, b u pencerelerden dogudakinin y a n ı n a da y a r ı m daire kesitli bir mihrabiye nişi yerleştiril­ miştir (Res. 7).

H a r i m , 19 pencere ile a y d ı n l a n m a k t a d ı r (Res.8). B u pencerelerden kuzey d u v a n n ı n d o ğ u ­ sundaki kare, diğerleri d ü ş e y d i k d ö r t g e n biçimli açıklıklar şeklindedir. Duvarlar, tabandan tavana kadar sıvalıdır.

H a r i m , d ü z a h ş a p tavanla ö r t ü l m ü ş t ü r (Res.9-10). H a r i m i n kuzey d u v a r ı boyunca ikisi serbest, ikisi duvara bitişik kare kesitli t o p l a m d ö r t a h ş a p ayakla t a ş ı n a n kadınlar mahfili uzanır. M a h ­ fil k a t ı n d a b u ayaklarla aynı özellikleri taşıyan dör­ dü serbest, ikisi duvara bitişik toplam altı ayak var­ dır. Ortadaki iki ayağın a r a s ı n d a dikdörtgen biçimli ve harime doQru taşıntı yapan m ü e z z i n mahfili bu­ lunur. Kadınlar mahfiline, harimin k u z e y d o ğ u s u n -daki a h ş a p merdivenle çıkılır.

M i h r a p , giriş açıklığıyla a y n ı aks ü z e r i n e yerleştirilmiş y a r ı m silindirik bir niştir (Res. 11). M i h r a b ı n batısında a h ş a p minber; d o ğ u s u n d a ise, g ü n e y - d o ğ u k ö ş e d e duvara bitişik yapılmış a h ş a p vaiz kürsüsü yer alır (Res. 8).

M i h r a p nişinin iki t a r a f ı n d a , g ü n e y duvarı boyunca tabanda dar ve alçak bir seki uzanır. A n ­ cak, b u seki batıda minberle kesilir.

D I Ş S Ü S L E M E

C a m i n i n dış s ü s l e m e l e r i n d e a h ş a p , boya ve alçı kullanılmıştır. Son cemaat yerinin tavanı, ah­ ş a p işçiliği ile dikkati ç e k e r (Res.5). Tavan yüzeyi çıtalarla üç b ö l ü m e ayrılmıştır. Ortadaki çökertil­ miş kare a l a n ı n y ü z e y i n d e , çıtalar çakılarak dört­ gen ve ü ç g e n b ö l ü m l e r oluşturulmuştur. Mavi, sarı

ve .pembeye boyanan b u bölümlerin herbiri mavi, beyaz, kahverengi ve yeşil çiçeklerle b e z e n m i ş t i r ! Ç ö k e r t i l m i ş alanın merkezine yerleştirilmiş d ö r t ­ gen p a r ç a l a r l a sekiz kollu bir yıldız meydana geti­ rilmiştir. B u yıldızın her koluna kıvrımlı birer çıta tutturularak aşağıya doQru uzanan bir sarkıt oluştu­ r u l m u ş t u r . T a v a n ı n yanlarda kalan d i k d ö r t g e n alanları ise daha sade bir işçilik g ö s t e r i r . B u b ö ­ lümlerin orta kesiminde çıtalarla yapılmış ikişer e ş ­ kenar d ö r t g e n ve bu dörtgenlerin etrafını çevreleya-rek t ü m y ü z e y e zikzaklar halinde dağılan çıtalar bu­ lunmaktadır. B u bölümlerin kenar bordürlerinin k ö ­ şelerini çiçekli dallardan oluşan renkli nakışlar süs­ lemektedir.

Y a p ı n ı n tamamen sıvalı cephelerinde boya ile yapılmış renkli nakışlar bulunur. D o g u , batı ve g ü n e y cephelerinde, üst sıra pencerelerinin arasın­ da kalan yüzeylere d i k d ö r t g e n ya da kareye yakın d i k d ö r t g e n biçimli ç e r ç e v e l e r çizilerek içlerine ç e ­ şitli kompozisyonlar işlenmiştir (Res.2-3). Herbiri birer pano g ö r ü n ü m ü n d e olan bu ç e r ç e v e l e r d e n bazıları b o ş d u r u m d a d ı r .

Dogu cephesinde üç pencere ve a r a l a r ı n d a d ö r t pano yer alır (Res.2). Pencere ve p a n o l a r ı n üst kesiminde, cephe boyunca kıvrık dallar ve çi­ ç e k motiflerinden oluşan bir s ü s l e m e şeridi uzanır. B u cephede yalnızca, cephenin g ü n e y ucunda yer alan kareye yakın d i k d ö r t g e n pano bir kompozis­ yonla bezelidir. Girift k ı v n m l a r d a n y ü z e y e dağılan •renkli çiçekler ve yapraklar, sol k ö ş e d e y o ğ u n l a ­

ş a n bir d ü z e n l e m e y l e işlenmiştir. Bu d ü z e n l e m e p a n o n u n üst b ö l ü m ü n ü n merkezinden asılan bir kılıç ve sallanan iki topuzu ile diyagonal bir formda sınırlandırılır. B ö y l e c e kompozisyon p a n o n u n sol alt b ö l ü m ü n d e y o ğ u n l a ş ı r k e n , karşıt olarak, s a ğ üst b ö l ü m b o ş bırakılmıştır.

G ü n e y cephesinde, üst b ö l ü m d e iki pence­ reyi de a r a l a r ı n a alan, çeşitli form ve büyüklükler­ de panolar dizelenir (Res. 3). C e p h e n i n d o ğ u k ö ­ şesinin bir s ü t u n c e tasviri ile belirlenmesi ilgi çeki­ cidir. Ne yazık k i , bu s ü t u n c e ile panolar içindeki süslemelerin bir kısmı iyi k o r u n a m a m ı ş ve b ü y ü k ölçüde tahrip olmuştur.

Cephenin merkezinde, iki pencere a r a s ı n d a n a t ü r m o r t l a r l a b e z e n m i ş üç pano yer alır (Res. 12). Ortadaki enine d i k d ö r t g e n ve bunu ç e v r e l e y e n iki d ü ş e y d i k d ö r t g e n panoda, ayaklı kaplardan d a ğ ı ­ lan çiçekler r e s i m l e n m i ş t i r . P a n o l a r ı n geometrik y ü z e y l e r i n e uygun olarak dağılan renkli çiçekler, ortada yayvan bir kasede t o p l a n ı r k e n yan panolar­ da inci uzun formlu kadehlerde istiflenirler.

C e p h e n i n b a t ı s ı n d a , g ö l g e - ı ş ı k o y u n l a r ı , d o ğ r u perspektif arayışları ile başarılı bir k o m p o ­ zisyon yer alır. B u panoda bir deniz manzarası iş­ lenmiştir (Res. 13). Manzara, iki yandan yeşil renk leleleriyle tasvir edilmiş ağaçlarla çerçevelenmiş­ tir. Mavinin açılan tonlarıyla geri plana uzanan de­ niz g ö r ü n ü m ü , adalar oluşturan tepelerle ufuk çizgi­ sine ulaşır. Mavi ve beyaz renk tonlamalanyla tasvir

(3)

BADEMLİ K I L C I Z A D E M E H M E T A Ğ A C A M l l (ÖDEMİŞ/İZMİR)

i

Resim 4: Bademli Kılcızade Mehmet Aga Camii, son cemaat yeri.

X

Resim 5: Bademli Kılcızade Mehmet Aga

Camii, son cemaat yeri tavanı.

Resim 6: Bademli Kılcızade Mehmet Aga

Camii, harim taçkapısı.

(4)

150

Y r d . D o ç . D r . İnci K U Y U L U

• 1»,

1

R e s i m 8: B a d e m l i K ı l c ı z a d e M e h m e t A g a C a m i i , iç g ö r ü n ü ş ü .

(5)

BADEMLİ K I L C I Z A D E M E H M E T A Ğ A CAMİİ (ÖDEMİŞ/İZMİR) 1 5 1

Resim 7: Bademli Kılcızade Mehmet

Aga Camii, dış mihrabı.

Ağa Camii, mihrabı.

Resim 11: Bademli Kılcızade Mehmet

Resim 10: Bademli Kılcızade Mehmet Aga Camii, tavan

süslemelerinden ayrıntı.

Resim 12: Bademli Kılcızade Mehmçt Aga Camii,

(6)

152

Y r d . D o ç . D r . i n c i K U Y U L U

I*

^1

R e s i m 1 4 : B a d e m l i K ı l c ı z a d e M e h m e t A g a C a m i i , M e k k e t a s v i r i .

(7)

BADEMLİ K I L C I Z A D E M E H M E T A Ğ A C A M l l (ÖDEMİŞ/İZMİR) , edilen bulut kümeleriyle zenginleştirilen gökyüzü

de, deniz ve kcira, görünümleriyle bu ufuk çizgian-de birleşir.

Cephenin d o ğ u s u n d a bulunan pano, b u g ü n tamamen harap olmuştur. Yalnızca, üst k ö ş e s i n d e bir a g a ç tasvirinin varlığı, bu panonun da diğer kö­ şedeki pano gibi bir manzara resmi ile bezeli oldu­ ğ u n u d ü ş ü n d ü r m e k t e d i r .

Batı cephesinde üç. pencere ile b e ş p a n o b u l u n m a k t a d ı r (Res.3). Farklı boyutlardaki pano­ lar, içten mavi renkli stilize kıvrık dallardan o l u ş a n s ü s l e m e şeritleriyle çevrelenmiştir. B u s ü s l e m e şe­ ritleri, birbirlerine benzer özellikler g ö s t e r m e k l e birlikte, cephenin kuzey ucundaki panoda 'S' kıv­ rımlı yapraklar a r a s ı n a birer çiçek motifinin katıl­ m a s ı ayrıcalık olarak belirir. P a n o l a r ı n merkezleri­ ne birer çiçek demeti işlenmiştir. B u çiçek demet­ leri, yeşil yapraklar a r a s ı n d a n yukarıya d o ğ r u uza­ nan kınnızı, sarı renkli k a s ı m p a t ı , lale gibi çiçekler­ den oluşur. Cephenin alt seviyesinde, duvar yüze­ yine boyayla k ü ç ü k d i k d ö r t g e n çerçeveler çizilmiş­ tir. B u çerçeveler, duvarın kesme taşlarla ö r ü l m ü ş olduğu izlenimini uyandırmaktadır.

A l t sıra pencerelerinden kuzey uçta buluna­ n ı n yuvarlak kemerii ç ö k e r t m e s i de sitilize yaprak­ lardan oluşan bir kompozisyonla süslenmiştir.

Kuzey cephesinde, son cemaat yeri revak kemerlerinde yer alan çeşitli çiçek kompozisyon­ ları dikkati ç e k e r (Res.4). Fakat, ne yazık k i , bu k o m p o z i s y o n l a r ı n bazıları b u g ü n t a m a m e n sıvalı­ dır. Kemerlerin iç ve dış yüzlerinde birer çiçek de­ metinden o l u ş a n kompozisyonlar tasvir edilmiştir. Ç i ç e k demetleri; irili ufaklı koyu yeşil yapraklar a r a s ı n d a n yükselen ve kırmızı, mavi tonlarıyla ay­ rıntılı olarak işlenen k a s ı m p a t ı , lale, karanfil, gon­ ca gül gibi farklı çiçeklerden oluşur.

H a r i m i n kuzey duvarında da çeşitli s ü s l e m e ­ ler bulunur. H a r i m kapısının kıvrımla yükselen yu-variak kemeri ile içinde bulurxiuğu yuvarlak kemerli ç ö k e r t m e a r a s ı n d a kalan, tenarlan kahverengiyle gölgelendirilmiş sarı zeminli yüzey, kitabe levhasını da üç tarafından k u ş a t a n kıvrık dallar, yapraklar ve g ü l l e r d e n o l u ş a n bir kompozisyonla b e z e n m i ş t i r (Res.6). Girift kıvrımlar o l u ş t u r a n yeşil t o n l a m a l ı , koyu konturlu yaprak ve dallar ile dağıldığı zemi­ nin koyu sarı rengi kompozisyonun g ö r ü n ü m ü n ü belirgin kılar ve zenginleştirir. B u kompozisyonun iki tarafında, pembe güller ve koyu yeşil yaprakla­ rından oluşan süslemeler yer alır. Pembenin tonla-malarıyla, ayrıntılı bir tarzda işlenen değişik sayı­ daki katmerli gül ve gonca ile, bu yüzeydeki k o m ­ pozisyon t a m a m l a n ı r . B u bezemeler a r a s ı n d a kalan kitabe levhasının ü z e r i n d e de, üç dilimli bir ç e r ç e ­ ve içine boyayla yazılmış 1 2 9 1 tarihi bulunur.

B u kompozisyonun bir benzer ö r n e ğ i de ç ö ­ kertme kemerinin üst kesimindeki pencerenin iki tarafında t e k r a r l a n m ı ş t ı r . Pencerenin iki y a n ı n d a yer alan birer s ü t u n c e tasvirinin üzerini

taçlandıra-153 rak başlayan ve alt kesimde ç ö k e r t m e k e m e r h i n iki tarafından aşağıya d o ğ r u sarkan pembe renkli birer ü z ü m motifiyle devam eden kompozisyonda, renk­ lerin koyu tonlannm seçilmesi ve güllerin sayısının artması dikkati ç e k e r . Pencereyi sınırlandıran sütun­ celerin üzerine ise, birer k ü r e motifi resmedilmiştir. B u k ü r e motiflerinden başlayan ve bir şeride dolan­ mış asma yaprakları ile i k i adet pembe ve i k i adet mavi renkli ü z ü m salkımının d ö n ü ş ü m l ü olarak tek­ rarlandığı bir süsleme, du\®rın üst kesiminde kesin­ tisiz olarak devam eder. Bu s ü s l e m e şeridinin alt ke­ siminde de yer yer çeşitli yazı panolan bulunur.

Daha ö n c e s ö z ü n ü ettiğimiz s ü s l e m e k o m -p o z i s y o n l a r ı n d a k i -pembe güller ve g o n c a l a r ı n d a n o l u ş a n birer çiçek demeti, alt sıra pencerelerinin üzerinde de tekrarlanmıştır.

C e p h e n i n d o ğ u s u n d a k i dış m i h r a p nişi, iki tarafından birer s ü t u n c e motifiyle sınırlandırılmıştır (Res.7). Yeşil renkli silindirik s ü t u n c e l e r i n m i n i k başlıklarının ü z e r i n e yerleştirilmiş bir atkı taşı dik­ kati ç e k e r . Atkı taşı, pembe renkli kıvrık dallar, yapraklar ve mavi çiçeklerle taçlandırılmıştır. Nişin k a b u ğ u b i ç i m i n d e alçıdan pembe renkli bir perde motifi yapılmıştır.

H a r i m girişinin iki y a n ı n a r e s m e d i l m i ş birer m i m a r i manzara tasviri ile c e p h e n i n g ö r ü n ü m ü zenginleştirilmiştir. Birer d i k d ö r t g e n ç e r ç e v e içine alınmış bu mimari tasvirlerden b a t ı d a k i n e Mekke, d o ğ u d a k i n e ise Medine ş e h r i işlenmiştir. M e k k e tasvirinde; arka planda renk t o n l a m a l a r ı y l a veril­ miş geriye gidildikçe küçülen sıra dağlar ile bu d a ğ ­ ların ü z e r l e r i n e ve eteklerine serpiştirilmiş k ü ç ü k binalar resmedilmiştir (Res. 14). Geri plandaki d a ğ ­ ların ve binaların daha küçük gösterilmesiyle k o m ­ pozisyona derinlik kazandırılmıştır. Yine arka plan­ da mavi ve pembenin tonlamalarıyla o l u ş t u r u l m u ş başarılı bir g ö k y ü z ü dikkati ç e k e r . Ö n planda ise, g e n i ş bir alana yayılan ve etrafı evlerle kuşatılmış revaklı bir avlu ve o r t a s ı n d a y ü k s e l e n Kabe g ö s t e ­ rilmiştir. Kubbesi avlu, avlu içindeki binalar ve göl­ geleri yere vuran düz d a m l ı evler a y n n t ı c ı işleme tarzıyla gelenekseldir. Evlerin perspektif ilkelerine aykırı kuruluşlarına karşın, genel kompozisyon dü­ zenindeki perspektif arayışlarında başarılı bir uygu­ lamadan söz edilebilir.

Medine tasvirinde, geri planda d a ğ l a r ve kü­ çük küçük binalar; ö n planda ise çift avlulu ve b e ş minareli cami ile avlu etrafını k u ş a t a n binalar res­ medilmiştir (Res. 15). B u tasvir de, gerek başarılı renk t o n l a m a l a r ı ve perspektif uygulamalarıyla; ge­ rek aynntıcı işleme tarzıyla Mekke tasvirinde g ö r ü ­ len üslup özelliklerini tekrarlar. K o m p o z i s y o n d a evlerin yere vuran gölgeleri, çöl zemininin, dağla­ rın, g ö k y ü z ü n ü n renk tonlamalarıyla verilişi başarılı bir uygulama olarak dikkati ç e k e r . S o ğ a n v a r i kub­ beli cami, minareler, revaklı avlular ve binalar en k ü ç ü k ayrıntısına kadar ince ince işlenmiştir. Fa­ kat, Medine tasvirinde g ö k y ü z ü k ü ç ü l m ü ş , d a ğ l a r daha geri plana alınarak sayıları azaltılmıştır.

(8)

1 5 4 Y r d . D o ç . D r . İnci K U Y U L U

I Ç S Ü S L E M E

Y a p ı n ı n h a r i m i de y o ğ u n s ü s l e m e l e r e sa­ hiptir. Özellikle, kuzey duvarı boyunca uzanan kadınlar mahfilinin g ü n e y i n d e kalan b ö l ü m d e , ta­ van ve duvarların zengin renkli nakışları dikkati ç e k e r (Res.8).

H a r i m i n doQu, batı ve g ü n e y duvarları bo­ yunca i k i s ü s l e m e şeridi dolaşır. D o g u ve batı du­ varlarında kadınlar mahfili ile kesilen b u s ü s l e m e şeritleri; üst sıra pencerelerinin alt ve üst seviyele­ rinde yer alır. Stilize kıvrık dallardan o l u ş a n k r e m renkli bezemeler; ü s t t e kırmızı, akta ise yeşil ze­ m i n ü z e r i n e işlenmiştir. Duvarlarda bu iki s ü s l e m e şeridinin a r a s ı n d a kalan ve üst sıra pencerelerinin aralarına rastlayan yüzeylerde çeşitli yazı p a n o l a r ı ­ na yer verilmiştir. B u yazı p a n o l a r ı , çiçekli dallar­ dan o l u ş a n birer ç e r ç e v e içine alınmıştır.

A l t sıra pencerelerinin aralarındaki yüzeyle­ re de kırmızı, mavi renkli çeşitli çiçek demetlerin­ den o l u ş a n s ü s l e m e l e r yapılmıştır. B u t ü r süsle­ meler, g ü n e y d u v a r ı n ı n yalnızca batı ucunda yer alırken, dogu d u v a r ı n ı n g ü n e y ucunda ise a ğ a c a sarılmış güllerden o l u ş a n bir kompozisyon şeklinde işlenmiştir.

H a r i m i n en g ö z alıcı bezemeleri g ü n e y du­ v a r ı n d a yer a l m a k t a d ı r (Res.8). D u v a r ı n d o ğ u s u n ­ dan b a ş l a y a r a k minbere kadar uzanan bu renkli n a k ı ş l a r d a y e m y e ş i l a ğ a ç l a r l a ç o k zengin bir o r m a n m a n z a r a s ı işlenmiştir. Kırmızı ya da beyaz fırça tuşlarıyla o l u ş t u r u l m u ş kabarık lekelerle zen­ ginleştirilmiş çeşitli a ğ a ç l a r , incecik gövdeleri üze­ rinden y ü k s e l e r e k duvar yüzeyine yayılırlar. B u in­ cecik g ö v d e l e r a r a s ı n d a n ise, arkada uzanan ve daha k ü ç ü k a ğ a ç l a r d a n o l u ş a n ikinci bir o r m a n ı n varhgı farkedilir. Daha koyu yeşil renkli olan bu a ğ a ç l a r m i h r a b a kadar devam eder. B u k ü ç ü k ağaçlar a r a s ı n d a n yükselen b ü y ü k bir selvi ise m i h ­ raba d o ğ r u eğilerek adeta m i h r a b ı sınırlandırır. B u selvi ile k ü ç ü k a ğ a ç l a r d a n o l u ş a n o r m a n g ö r ü n ü ­ m ü m i h r a b ı n batısında da tekrarlanmakla birlikte, t ü m s ü s l e m e minberle kesilerek tahrip olmuştur.

M i h r a p da, y o ğ u n s ü s l e m e l e r e sahiptir (Res. 11). Yuvarlak kemerli .mihrap nişi, üst ü s t e boyama i k i s ü t u n c e y l e , iki y a n ı n d a n sınırlandırıl­ mıştır. Beyaz rengin kullanımıyla mermer g ö r ü n ü ­ m ü kazandırılmış kırmızı, s ü t u n c e l e r ü z e r i n e aynı renklerle b o l profilli bir tepelik işlenmiştir. Alttaki s ü t u n c e , a y r ı c a , süslü bir başlıkla taçlaridırılmıştır. Yeşile b o y a n m ı ş kemer yüzeyi, tepe n o k t a s ı n d a y o ğ u n olmak ü z e r e , zemine kadar pembe güller ve a r a l a r ı n a serpiştirilmiş m i n i k m a v i çiçeklerle be­ z e n m i ş t i r . K e m e r köşelikleri ise, yeşil ü z e r i n e k r e m renkli stilize akant yapraklanyla doldurul­ m u ş t u r . Y a r ı m kubbe şekilli kavsara y ü z e y i n e de, a ş a ğ ı y a d o ğ r u sarkan bir perde motifi resmedil­ miştir, i k i yana açılmış ve tepeden bir fiyonkla tut­ t u r u l m u ş perdenin kıvrımları, ışık-gölge oyunlarıyla derinlik kazandırılarak başarılı bir şekilde verilmiş­ tir. Perdenin iki tarafında, b o ğ u m l u kısımlarına b i ­

rer gül demeti yerleştirilerek o r t a l a r ı n d a n bir kan­ dil motifi sarkıtılmıştır. Nişin ak kısmına üzerlerine d ü ş e n ışıkla yer yer s a r a r m ı ş bodur yeşil a ğ a ç l a r ­ dan o l u ş a n bir o r m a n m a n z a r a s ı tasvir edilmiştir. B u m a n z a r a n ı n i k i t a r a f ı n d a n yukarıya d o ğ r u yük­ selen ince saplı ikişer çiçek, ortadaki kandil motifi­ ne d o ğ r u yönelmiştir. M i h r a p , tepelik bezemesi­ n i n ü z e r i n d e uzanan ayet kitabesi ve b u kitabeyi ç e r ç e v e l e y e n bir süslemeyle taçlandırılmıştır. Ayet kitabesini üç y ö n d e n k u ş a t a n ve mavi zemin üze­ rinde yayılan kırmızı akant y a p r a k l a r ı , tepede bir madalyon o l u ş t u r m u ş t u r . B u madalyonun içine de kırmızı çiçeklerden bir kompozisyon yerleştirilmiş­ tir. M i h r a b ı n i k i y a n ı n d a , g ü n e y duvarı boyunca uzanan sekinin üzerine alçıdan birer m u m l u k yer­ leştirilmiştir,

Daha ö n c e s ö z ü n ü ettiğimiz gibi, harimin do­ ğu, batı ve g ü n e y duvarını dolaşan iki s ü s l e m e şeri­ dinin kadınlar mahfilinden itibaren kesildiği izlenir. Kadınlar mahfilini sınırlandıran duvarlardaki basit süslemeler ç o k yakın tarihlerde yapılmış olmalıdır.

Tavan yüzeyi, fcaminin s ü s l e m e d ü z e n i n e verilen ö n e m i n en açık g ö s t e r g e s i olarak ç o k renk­ li ve ç o k ayrıntılı bir işçilikle bezelidir (Res.9). G ü ­ ney d u v a r ı n d a yer alan g ü r yapraklı o r m a n g ö r ü ­ n ü m ü , tavan yüzeyini kaplayan yeşil boya dokusu içinde de tekrarlanarak y a p ı n ı n ç o k g ö r k e m l i bir bezeme anlayışla resimlendiğini kanıtlar. Zengin çiçek ve yaprak resimleriyle boyalı t a v a n ı n merke­ zinde varlığının izleri beliren g ö b e k düşmüştür.'* Tavan yüzeyi ve g ö b e ğ i n i n ç e v r e s i n d e çeşitli or­ m a n m a n z a r a l a r ı işlenmiştir (Res. 10). T a v a n ı n ke­ narları boyunca uzanan ve k ö ş e l e r i n d e y o ğ u n l a ş a n koyu yeşil a ğ a ç l a r , kırmızı ve sarı çiçekli dallara d ö n ü ş e r e k t ü m y ü z e y e dağılır. Tavan göbeğinin çevresinde de aynı kompozisyonlar daha küçük bo­ yutlarda tekrarlanmıştır. A ğ a ç l a r ve çiçekler, renk tonlamalarımda ayrıntılı bir şekilde tasvir edilmiştir.

Kılcızade M e h m e t A ğ a Camisi, içten d ü ^ tavanlı, d ı ş t a n k ı r m a çatıyla ö r t ü l ü kareye y a k ı n d i k d ö r t g e n planlı sade bir cami ö m e ğ i d i r .

Y a p ı n ı n gerek cepheleri, gerek iç m e k a n ı zengin bezemelere sahiptir. Bezemeler a r a s ı n d a . Batılılaşma D ö n e m i A n a d o l u T ü r k m i m a r i süsle­ mesinin seçkin bir t ü r ü n ü o l u ş t u r a n duvar resimle­ ri ö n e m l i bir yer tutar. Duvar r e s i m l e r i n i n ' g ü n ü ­ m ü z e ulaşabilen örneklerinin daha ç o k yapıların iç m e k a n l a r ı n ı bezediği görülür. Cepheleri bezeyen resimlerin ise, b ü y ü k olasılıkla o n a r ı m l a r ve aşın­ malar nedeniyle yok o l d u ğ u düşünülür.^ Kılcızade Mehmet A ğ a Camisi, dış cephe resimleri g ü n ü m ü ­ ze ulaşabilen ender yapı ö r n e k l e r i n d e n birisidir.

Resimler, a h ş a p ve sıva ü z e r i n e yapılmıştır. Resimlerde i ş l e n e n konular manzaralar, n a t ü r

-4. Tavan göbeğine ait alçıdan süsleme parçalan bugün ca­ mide bulunmaktadır.

5. R. Arık, Batılılaşma D ö n e m i Anadolu Tasvir S a ­ natı, Ankara 1976, s. 1 3 5 .

(9)

B A D E M L İ K I L C I Z A D E M E H M E T A Ğ A CAMİİ (ÖDEMİŞ/İZMİR) 155 mortlar, Mekke-Medine tasvirleri, kılıç-sütunce gibi

motiflerdir, işlenen konular a r a s ı n d a en ö n e m l i ye­ ri manzaralar tutar. Manzaralar h e m ele alınış b i -çimleriyle, h e m de tasarımlarıyla ilgi çekici özellik­ ler sergiler. B u kompozisyonlarda dış cephede de­ niz g ö r ü n ü m ü yer alırken, iç mekanda çeşitli or­ man g ö r ü n ü m l e r i tasvir edilmiştir. Duvar resimle­ rinde manzaralar, büyük bir tutkuyla işlenen konu­ lar a r a s ı n d a yer alır. B ü y ü k bir y o ğ u n l u k kazanan doga kesitlerinin a n l a t ı m ı n a genellikle m i m a r i tas­ virler de katılır.^ Kılcızade M e h m e t A g a C a m i -si'nin m a n z a r a l a r ı y s a , d o ğ r u d a n doga g ö r ü n ü m ­ leri aktaran ö r n e k l e r e katıjabilir. Mugla Ş e y h Ca­ misi (1830-31)^, Urla K a p a n Camisi Ş a d ı r v a n ı (1834),^ İzmir Ş a d ı r v a n a l t ı Camisi g e ç i t tonozu (1835-40'lar),^ Muğla K u r ş u n l u Camisi^ ( 1 8 5 3 ) ^ ° gibi eserlerin resimleri a r a s ı n d a deniz m a n z a r a l a r ı ­ na yer verilmiştir. A n c a k b u resimlerde, deniz m a n z a r a l a r ı çeşitli yelkenliler ve binalarla zengin­ leştirilmiş kıyı g ö r ü n ü m l e r i olarak ele alınmıştır. Kılcızade M e h m e t A g a C a m i s i n i n g ü n e y cephe­ sindeki kompozisyon ise, geri planda tepelerle ke­ silen ve iki tarafından ağaçlarla sınırlandırılmış salt bir deniz m a n z a r a s ı olarak dikkati ç e k e r .

Salt orman görünümlerinin işlendiği manza­ ralar, harimde g ü n e y duvarı ile a h ş a p tavan yüze­ yinde yer alır. Duvar resimlerinin bilinen örneklerin­ de resimlerin genellikle çerçeveli veya çerçevesiz tek tek ya da şeritler halinde yapıldığı i z l e n i r . O y ­ sa, Kılcızade Mehmet A g a Camisi, bilinen ö r n e k ­ lerin dışında bir bezeme p r o g r a m ı n ı n tek ö r n e ğ i ­ dir. G ü n e y duvarını bezeyen o r m a n g ö r ü n ü m ü n ü n mihrap yüksekliğiyle yarışan boyutlarda anıtsal bir büyüklükte işlenmesi ile ilk kez karşılaşılmaktadır. B u özellik, Anadolu'da bilinen ö r n e k l e r a r a s ı n d a , ilk kez b u y a p ı d a karşımıza çıkan ö z g ü n bir resim­ leme tarzına işaret eder. Baklan -Boğaziçi Kasaba­ sı Eski C a m i , ^ ^ Mudanya-Mirzeoba K ö y ü A h m e d A ğ a Camisi^^ gibi y a p ı l a r ı n X V I I I . yüzyıl sonu-X I sonu-X . yüzyıla tarihlenebilen resimlerinde büyük bo­ yutlu tek-tek a g a ç motifleri bulunmakla birlikte, g e n i ş bir y ü z e y e yayılan büyüklü-küçüklü ağaçlarla o l u ş t u r u l m u ş o r m a n m a n z a r a l a r ı n a b u g ü n bilinen ö r n e k l e r d e r a s t l a n m a m a k t a d ı r . Kılcızade M e h m e t Aga Camisinin b u o r m a n m a n z a r a s ı , şimdilik bili­ nen tek ö r n e k olarak dikkati ç e k e r . Ayrıca, anıtsal o r m a n m a n z a r a s ı n ı n y a n duvarların y ü z e y l e r i n d e yer alan anıtsal b ü y ü k l ü k t e çiçek tasvirleriyle kuv­ vetlendirilmesi, büyük kompozisyon d ü z e n i n i n sa­ natçının kendi seçimi o l d u ğ u n u kanıtlar.

O r m a n m a n z a r a l a r ı , h a r i m t a v a n ı n d a da t e k r a r l a n m ı ş t ı r . T a v a n k ö ş e l e r i n d e o r m a n g ö r ü -n ü m l e r f olarak b a ş l a y a -n s ü s l e m e , çiçekli dallara d ö n ü ş e r e k t ü m tavan yüzeyini bezer. T ü m tavan yüzeyini bezeyen s ü s l e m e l e r e Kula Sogukkuyu Ca­ misi (1784-85) tavan g ö b e ğ i n d e , ^ ' * Kula H a c ı Re­ cepler Camisi (XVIII. yüzyıl) mahfil t a v a n ı n d a ^ ^ Denizli-Acıpayam- Y a z ı r k ö y ü Camisi (1802-3)^^ harim t a v a n ı n d a rastlanır. Ancak, b u yapılarda ta­

van yüzeyi çıtalarla ya da boya ile b ö l ü m l e r e ayrı­ larak, her b ö l ü m ü n içine çeşitli çiçek motifleri işlen­ miştir. Kılcızade Mehmet Aga Camisinin Tavan yü­ zeyinde ise, herhangi bir bölüntü y a p i m a d a n , beze­ meler t ü m yüzeye yayılmıştır. Tavan kenarlarını sis­ temli bir b i ç i m d e d o l a ş a n ve k ö ş e l e r d e y o ğ u n l a ş a n o r m a n g ö r ü n ü m ü n ü n t ü n i tavan y ü z e y i n e dc^gıla-rak zengin bir bezemeye d ö n ü ş m e s i ve g ö b e k et­ rafının o r m a n g ö r ü n ü m ü y l e ç e v r e l e n m e s i , b u g ü n e kadar bilinen bezemeli tavan ö r n e k l e r i a r a s ı n d a Kılcızade Mehmet Aga C a m i s i n i n tavan bezemesi­ n i n ö n e m l i bir g e l i ş m e y e ö r n e k o l u ş t u r a n ö z g ü n bir yapıt o l d u ğ u n u ortaya kovlar. Tavanda bezeme­ lerin kesintisiz olarak devam etmesi ve bezeme ko­ nusu olarak orman görünümlerinin seçilmesi yeni ve ö z g ü n bir uygulama olarak dikkati ç e k e r .

Yapıdaki d i ğ e r b i r omnan m a n z a r a s ı da, mihrap nişinin alt kesimine yapılmıştır. B u d ö n e m ­ de, Anadolu'da cami mihraplarının y o ğ u n s ü s l e m e ­ lere sahip oldukları bilinmekledir.^^ Ancak, S o m a Hızır Bey Camisi (1791-92),^^ Koçarlı Cihanoglu Camisi (1834-35) ve Tavas H a m a m ö n ü C a m i ­ s i n i n (1847) 2 0 m i h r a p l a r ı gibi manzara resimle-riyle b e z e n m i ş bilinen ö r n e k l e r i n sayısı azdır. B u ö r n e k l e r d e n Soma Hızır Bey Camisi ve Tavas H a ­ m a m ö n ü Camisi'nde kompozisyonlar m i h r a p nişi­ ne, Koçarlı C i h a n o g l u Camisi'nde ise m i h r a b ı n ü z e r i n e işlenmiştir. Kılcızade M e h m e t A g a C a m i -si'nin m i h r a b ı da, bir manzara (orman) kompozis-yonuyla s ü s l e n m i ş ender ö r n e k l e r d e n biridir.

6. ay. es., s. 122.

7. Resim için bkz. ay.es., s. 54, Res.46.; ayrıca bkz. G. Renda, B a t ı l ı l a ş m a D ö n e m i n d e Türk R e s i m S a ­ natı 1 7 0 0 - 1 8 5 0 , Ankara 1977, s. 151, Res. 116. 8. Resim için bkz. R. Ank, a.g.e., s. 4 8 , Res 42; aynca

bkz. G. Renda, a.g.e., s. 144, Res. 109.

9. Resim için bkz. R. Arık, a.g.e., s.50, Res.43. ; ayrıca bkz. G. Renda, ay.es., s . l 4 4 , R e s . l l O .

10. Resim için bkz. R. Arık, a.g.c., s.57, Res. 50. 11. örnekler için bkz. R. Arık, ay.es.; aynca bkz. G .Ren­

da, a.g.e.

12. Resim için bkz. Ş. Çakmak, Denizli lli'ndeki Türk A n ı Ü a n (Camiler), İzmir 1991, E. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü,(Ba$ılmamış Yüksek Lisans Tezi), Res. 64. 13. Resim için bkz. Y . Ötüken-A. Durukan-vd., Türki­

ye'de Vakıf Abkleler ve E s k i E s e r l e r I V , Ankara 1986, S . 7 1 2 , Res. 69.

14. Resim için bkz. R. Bozer, Kula'da Türk Mimarisi, Ankara 1990, s. 40, Fot. 20.

15. Resim için bkz. ay.es., s. 54, Fot. 27. 16. R. Arık, a.g.c., s. 4 2 .

17. R. Arık, B a z ı Örnekleriyle Anadolu'da B a r o k D e ­ nen Camiler, (Basılmamış Doçentlik Tezi), Ankara 1972, s. 219-220.

18. Resim için bkz. R. Arık, Batılılaşma D ö n e m i Türk Mimarisi Ö r n e k l e r i n d e n Anadolu'da Ü ç A h ş a p

Cami, A»ıkara 1973, s. 48, Res, 20.

19. Resim için bkz. R. Arık, Batılılaşma D ö n e m i A n a dolu..., s. 4 7 , Res. 4 1 .

(10)

1 5 6 Y r d . D o ç . D r . I n c i K U Y U L U Y a p ı d a manzara tasvirlerinin yanısıra, ç o k

sayıda çiçek kompozisyonu da işlenmiştir. Gerek cephelerde, gerek iç mekanda bulunan kompozis­ yonlar tek-tek çiçek buketlerinde ya da çeşitli kap-, lara yerleştirilmiş çiçeklerden oluşur. Duvar resim­ lerinin en ç o k işlenen k o n u l a r ı n d a n olan çiçek tas­ virlerine h e m e n h e m e n her y a p ı d a rastlamak m ü m k ü n d ü r . Denizli A c ı p a y a m Y a z ı r k ö y ü Camisi (1802-31,21 Milas Bahaeddin A g a K o n a ğ ı (XIX. yüzyıl ortaları),^^ K ı r k a ğ a ç Ç i f t e h a n l a r C a m i s i (1864-65),23 S o m a D a m g a c ı Camisi (1872),24 Kınık İ b r a h i m Aga Camisi (1875)^^ gibi yapıların resimlerinde çiçekli kompozisyonlara yer verilmiş­ tir. Kılcızade M e h m e t Aga C a m i s i n i n h a r i m du­ varlarındaki kompozisyonlar ise, Aydın Cincin K ö ­ yü Cihanoglu Camisi,^^ Mudanya, Mirzeoba Köyü Camisi,^^ O r h a n e l i H a r m a n c ı k B u c a ğ ı Merkez Camisi^^ gibi y a p ı l a r d a bulunan ö r n e k l e r e benzer şekilde b ü y ü k boyutlu tasvir edilmişlerdir.

Ç i ç e k l e r d e n o l u ş a n k o m p o z i s y o n l a r ı n yanı­ sıra, h a r i m girişi ve m i h r a p etrafını ç e v r e l e y e n kompozisyonlardaki pembe güller ile h a r i m girişi ü z e r i n d e k i ü z ü m salkımları ve asma d a l l a r ı n d a n o l u ş a n şeritler, ilgi çekici betimlemelerdir. G ü n e y cephedeki çiçekli kompozisyon ise, duvara asılı iz­ lenimi veren bir kılıç motifiyle zenginleştirilmiştir. Y a p ı n ı n y o ğ u n süslemeleri a r a s ı n d a sadece iki m i m a r i tasvire yer verilmiştir. H a r i m girişinin iki y a n ı n d a birer d i k d ö r t g e n ç e r ç e v e içine alınmış Mekke ve Medine tasvirlerinde renk t o n l a m a l a r ı , ışık-gölge o y u n l a r ı , perspektif denemeleri gibi Batı resmini çağrıştıran ö ğ e l e r dikkati ç e k e r k e n , ayrın-tıcı işleme tarzı, yapıların biçimlendiriliş ve yerleşti-rilişlerindeki acemilikler gibi özellikleriyle de m i n ­ yatür geleneklerine baglı alışkanlıkların sürdürüldü­ ğü izlenir. B u g ü n bilinen ö r n e k l e r i n e g ö r e yalnızca camilerde resmedilen Mekke ve Medine tasvirleri Soma Hızır Bey Camisi (1791-92),2^ Aydın K o ­ çarlı Cihanoglu Camisi ( 1 8 3 4 - 3 5 ) , ^ ° Muğla Kur­ şunlu Camisi (1853)^1 gibi yapıların duvar resim­ lerinde de işlenmiştir.

Y a p ı d a dikkati ç e k e n diğer bir s ü s l e m e ö ğ e ­ si de, s ü t u n motifleridir. G ü n e y cephenin dogu k ö ­ ş e s i n d e , h a r i m girişinin ü z e r i n d e k i pencere ile dış m i h r a b ı n iki y a n ı n d a birer; ana m i h r a b ı n iki yanın­ da ise üst üste ikişer s ü t u n motifi ışık-gölge oyun­ ları ve renk t o n l a m a l a r ı y l a farklı etki yaratan tas­ virler olarak ilgi çekicidir. G ü l ş e h i r Karavezir Ca­ misi (1779)'^2 hariminde g ü n e y d u v a r ı n d a n dışa t a ş a n b ö l ü m ü n kemer üzengisinin altında, köşeler­ de kemeri taşıyor izlenimi verecek şekilde; Denizli A c ı p a y a m Yazır K ö y ü Camisinde (1802-3)-^^ ise.

harim duvarlarındaki resimli p a n o l a r ı a y ı r a n birer ö g e olarak tasvir edilmiş bu tip s ü t u n motiflerine, d ö n e m i n çeşitli yapılarında rastlanır.

Son cemaat yeri t a v a n ı n ı n çökertilmiş orta kısmı da a h ş a p işçiliğiyle dikkati ç e k e r . T a v a n ı n çökertilmiş orta k ı s m ı n d a içleri çiçeklerle bezeli çı­ talarla o l u ş t u r u l m u ş ü ç g e n ve d ö t g e n b ö l ü m l e r ve merkezindeki sarkıt, bu d ö n e m i n camilerinde ve sıklıkla evlerinde karşılaşılan t ü r d e k i tavan süsle-meleriyle benzer özellikler taşır.-^*

G e ç d ö n e m Batı A n a d o l u camilerinin ka­ rakteristik s ü s l e m e ö g l e r i n d e n biri de, mihrap niş­ lerine asılı izlenimi u y a n d ı r a n perde motifleridir.^^ Kılcızade M e h m e t A g a C a m i s i n i n m i h r a p nişine de böyle bir perde motifi r e s m e d i l m i ş , dış mihrap nişine ise alçıdan yapılrr/ış bir perde motifi yerleşti­ rilerek g ö r ü n ü m ü zenginleştirilmiştir.

Kılcızade Mehmet A ğ a Camisi sade m i m a ­ ri k u r u l u ş u n a karşın, süslemeleri a ç ı s ı n d a n dikkati ç e k e n bir y a p ı d ı r . Özellikle s ü s l e m e l e r a r a s ı n d a ö n e m l i bir yer tutan duvar resimleri; gerek işle­ nen konular, gerekse resimlerin boyut ve k o n u m -landırılışları a ç ı s ı n d a n ; B a t ı l ı l a ş m a D ö n e m i n d e y a y g ı n l a ş a n duvar resimlerinin. Batı Anadolu'da X I X . yüzyılda ulaştığı anlayışı sergileyen ö z g ü n ör­ neklerdendir.

2 1 . Resim için bkz. R. Arık, Batılılaşma D ö n e m i Anado lu..., s. 43, Res. 38.

22. Resim için bkz. ay. yer., s. 9 1 , Res. 78,79. 23. Resim için bkz. inci Kuyulu, "Kırkağaç Çiftehanlar Ca­

mii", A r k e o l o j i - S a n a t T a r i h i D e r g i s i , V (İzmir 1990), Lev. XVI, Res. 7.

24. Resim için bkz. inci Kuyulu, "Batılılaşma Dönemi Ana­ dolu Tesvir Sanatından Yeni Bir Örnek: Soma Damga­ cı Camii", Arkeoloji-Sanat Tarihi Dergisi, IV (İzmir

1988), Lev. XXII, R e s . l l , Res. 22,

25. ' Resim için bkz. G. Renda, a.g.c., s. 163, Res. 130. 26. R. Arık, B a t d ı l a ş m a D ö n e m i Anadolu..., s. 3 1 . 27. Resim için bkz.Y. Ötüken-A. Durukan-vd. ,a.g.e., IV,

s. 712, Res. 69.

28. Resim için bkz. ay. es., s. 570, Res. 3 1 1 .

29. Resim için bkz. R. Arık, B a t d ı l a ş m a D ö n e m i Ana­ dolu..., s. 33, Res. 26, Res. 27.

30. Resim için bkz. ay.es., s. 47, Res. 4 1 . 3 1 . Resim için bkz. ay.cs., s. 55, Res. 47. 32. R. Arık, Bazı Örnekleriyle..., s. 29.

33. R. Arık, Batılılaşma D ö n e m i Anadolu..., s.43, Res. 38, s. 44, Res. 39.

34. Tavanlar hakkında geniş bilgi için bkz. S. H , Eldem, Türk E v i III, istanbul 1987, s.106-131.

35. M . Sözen-R. Ank-vd., Türk Mimarisinin Gelişimi ve Mimar Sinan, Ankara 1976, s. 304.

(11)

BADEMLİ K I L C I Z A D E M E H M E T A Ğ A CAMİİ (ÖDEMtŞ/IZMİR) 157

Resim 1: Bademli Kılcızade Mehmet Aga Camii, kitabesi.

(12)

1 5 8 Y r d . D o ç . Dr. İnci K U Y U L U

- e .

Resim 3: Bademli Kılcızade Mehmet Aga Camii, güney batıdan görünüşü.

1

1

E

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak incelediğimiz camilerden Kılcızade Mehmet Ağa Camii, sade mimari yapısı ve bütün cephelerinde yoğun olarak görülen duvar süslemeleri

Daha önceki y ıllarda kendi elleriyle yaptıkları okul binalarını tüm çabalarına rağmen otel olmaktan kurtaramayan Bademli Köyü sakinleri, birlik olup, önlerine dikilen beton

Son olarak da, sadece bu yap ıyı kurtarmak değil, benzerlerine de yolu açmak üzere bölgeyi ticaret ve turizm alanı olarak tanımlayıp beş katlı binalar yapmanın yolunu açan

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha

Çalışmamızda normal çocukların uyluk (proksimal, orta, distal) çevresi, alt ekstremite uzunluğu (SİAS), uyluk uzunluğu, bacak uzunluğu, tibia yüksekliği, lateral

Ara§tIrmada Sakarya MISU Ara§tIrma Enstitiisii tarafmdan Sakarya ve Pamukova lokasyonlannda 1989-1992 yI1lan arasmda yiiriitiilen tohum miktan denemelerinden elde

 5-CAMİNİN DÜZ DAMINI TAŞIYAN AYAKLAR KERPİÇTEN 5-CAMİNİN DÜZ DAMINI TAŞIYAN AYAKLAR KERPİÇTEN YAPILMIŞ OLUP DÖRT KÖŞELERİNE ÜÇER PARÇALI YAPILMIŞ OLUP

Özellikleri: Örfî destârî başlığa sahip olan şâhidenin kitâbesi, mâil paftalı olarak, 7 satır halinde ve celî ta‟lîk ile yazılmıştır. Resim