• Sonuç bulunamadı

Gebeliğin son 3 ayında anksiyete bozukluğu ve ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gebeliğin son 3 ayında anksiyete bozukluğu ve ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1) Sa¤l›k Bakanl›¤› Ankara E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Aile Hekimli¤i Uzman›, Ankara

2) Sa¤l›k Bakanl›¤› Ankara Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 1. Psikiyatri Klini¤i, Psikiyatri Uzman›, Ankara

132

Araflt›rma

D

o¤urganl›k dönemindeki kad›n, gebelik ve do-¤umla, önemli organik ve psikolojik de¤ifliklikler yaflar. Birçok çal›flma, do¤umun anksiyeteye yol açt›¤›n› göstermifltir.1-3Preterm do¤um ve düflük do¤um

a¤›rl›¤›, do¤um öncesi depresyon ve/veya anksiyete ile iliflkili bulunmufltur.4,5

Do¤um öncesi stresin; plasentay› ve annenin hipofiz-adrenal eksenini uyararak erken

do-¤uma neden oldu¤u ileri sürülmektedir.6Erken do¤um

ile plasentadan ve anneden kortikotropin hormonu sal›-n›m›n›n art›fl› iliflkili bulunmufltur.6,7

Gebelikte, strese neden olan önemli bir faktör de be-be¤in sa¤l›k durumudur. Özellikle ilk hamilelikte, do-¤um süreci ve dodo-¤um flekli ile ilgili kayg›lar s›k görülür. Baz› çal›flmalar, anksiyete ile gebelik

komplikasyonlar›-Gebeli¤in son 3 ay›nda anksiyete bozuklu¤u

ve iliflkili faktörlerin de¤erlendirilmesi

Assessment of anxiety disorders and related factors at the third trimester of pregnancy

‹mran Tekgöz1, Didem Sunay1, Ayfle Çaylan1, Cebrail K›sa2

Özet

Amaç:Gebeli¤in son 3 ay›ndaki anksiyete bozuklu¤u ve iliflkili fak-törlerin araflt›r›lmas›.

Yöntem:Mart-Eylül 2007 tarihleri aras›nda, Sa¤l›k Bakanl›¤› An-kara E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi I. Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i’ne baflvuran gebeli¤inin son üç ay›ndaki 107 kad›n incelen-di. Hastalar›n sosyo-demografik özellikleri ve kad›n-do¤um öykü-leri haz›rlanan soru formu, psikiyatrik sorunlar› ise Mental Hasta-l›klar›n Birinci Basamak De¤erlendirilmesi (PRIME-MD) ölçe¤i ile de¤erlendirildi.

Bulgular:107 gebenin %50.5’i, PRIME-MD ölçe¤i ile bir ya da daha çok psikiyatrik tan› ald›; %28’inde depresyon ve anksiyete birlikte idi. Anksiyete tan›s› alan 43 gebenin, %31.8’inde baflka türlü adland›r›lamayan anksiyete bozuklu¤u, %4.7’sinde yayg›n anksiyete bozuklu¤u, %3.7’sinde panik bozuklu¤u saptand›. Ay-l›k geliri 1.000 TL ve alt›nda olan, daha önce düflük yapm›fl gebe-lerdeki anksiyete oran› daha yüksekti.

Sonuç:PRIME-MD ile anksiyetesi olan gebelerin saptanarak teda-vi edilmesi ile erken do¤um, düflük do¤um a¤›rl›¤› gibi komplikas-yonlar›n önüne geçilebilir.

Anahtar sözcükler:Gebelik, anksiyete, depresyon.

Summary

Objective:To investigate anxiety disorders and related factors in the third trimester of pregnancy.

Methods:Between March-September 2007, 107 women in the 3rd trimester of pregnancy, referred to the outpatient clinics of Gynecology and Obstetrics Department of the Ankara Training and Research Hospital, Ministry of Health, were included in the study. A questionnaire was used to determine demographic char-acteristics and obstetric histories and the Primary Care Evaluation of Mental Disorders (PRIME-MD) questionnaire was used to eval-uate psychiatric disorders.

Results:Out of 107 women, 50.5% had one or more psychiatric diagnosis with assessment with PRIME-MD. 28% of the women had both anxiety and depression. Out of 43 women who had anx-iety disorder; 31.8% had anxanx-iety disorder not otherwise specified, 4.7% had generalized anxiety disorder and 3.7% had panic dis-order. Anxiety disorder rate was high in women who had month-ly income lower than 1.000 YTL and history for abortion.

Conclusions:Complications such as preterm delivery and low birth weight would be precluded by detecting and treating anxi-ety in pregnant women by PRIME-MD.

Key words:Pregnancy, anxiety, depression.

Araflt›rma | Research Article Türk Aile Hek Derg 2009; 13(3): 132-136

doi:10.2399/tahd.09.132

(2)

Araflt›rma

n›n iliflkili olabilece¤ini göstermifltir. Finlandiya’da,

ge-beli¤in erken döneminde yo¤un anksiyete yaflayanlarda gebeli¤e ba¤l› yüksek tansiyon ve preeklampsinin görül-me s›kl›¤›n›n yaklafl›k 3 kat artt›¤› saptanm›flt›r.8

Kalifor-niya’da, yo¤un anksiyetenin düflük riskini 2-3 kat artt›r-d›¤› saptanm›flt›r.9

Bu çal›flmada, kullan›m› kolay olan, Mental Hastal›k-lar›n Birinci Basamak De¤erlendirilmesi (Primary Care Evaluation of Mental Disorders=PRIME-MD) ölçe¤i ile gebeli¤in son 3 ay›ndaki anksiyete bozuklu¤unun oran›-n› ve sosyo-demografik özelliklerle iliflkisini araflt›rmay› amaçlad›k.

Gereç ve Yöntem

Bu gözlemsel/kesitsel çal›flmaya, Mart-Eylül 2007 ta-rihleri aras›nda Sa¤l›k Bakanl›¤› Ankara E¤itim ve Arafl-t›rma Hastanesi 1. Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i gebe poliklini¤ine baflvuran son üç aydaki (24-38. hafta) 107 gebe dahil edildi. Gebelik haftas› ultrasonografi ile saptand›. Çal›flma hakk›nda bilgi verilip, sözlü onamlar› al›nanlar›n, sosyo-demografik özellikleri ve obstetrik öy-küleri soru formuna kaydedildi.

Okur-yazar olmayan, 18 yafl›ndan küçük olan, in vit-ro fertilizasyonla gebe kalan, kvit-ronik hastal›¤›, ço¤ul ge-beli¤i olan ve ultrasonografi ile fetusta malformasyon be-lirlenen gebeler çal›flmaya al›nmad›.

Anksiyete ve depresyon, Mental Hastal›klar›n Birinci Basamak De¤erlendirilmesi ölçe¤i (PRIME-MD) ile arand›. DSM-IV ölçütlerine uyan ölçe¤in birinci basa-makta kullan›m› onaylanm›fl olup, en çok rastlanan dört ruhsal bozuklu¤u (duygudurum bozuklu¤u, anksiyete bozuklu¤u, alkol kötüye kullan›m› ve somatoform bo-zukluk) ortaya koyar.10

PRIME-MD’nin gebelerdeki psi-kiyatrik hastal›k prevalans›n› de¤erlendirmede de güve-nilirli¤i kan›tlanm›flt›r.11 PRIME-MD, "hasta soru

for-mu" ve "klinisyen de¤erlendirme k›lavuzu"ndan oluflur. Hasta, 26 soruyu “evet”-“hay›r” fl›klar›yla yan›tlar. Yan›t-lar, “klinisyen de¤erlendirme k›lavuzu” ile de¤erlendiri-lerek tan›ya gidilir. Ölçe¤i, dilimize, Çorapç›o¤lu ve ar-kadafllar› uyarlam›fllard›r.12

Veri analizinde, grup içi farkl›l›klar Ki-kare testi ile saptand›, p<0.05 de¤eri istatistiksel olarak anlaml› kabul edildi.

Çal›flma, Sa¤l›k Bakanl›¤› Ankara E¤itim ve Araflt›r-ma Hastanesi etik kurulunun onay› ile yürütüldü.

Bulgular

‹nceledi¤imiz, gebeli¤inin son üç ay›ndaki (24-38 hafta) 107 kad›n›n yafl ortalamas› 26.45±4.9 y›l, ortalama evlilik yafl› 20.87±3.8 y›l, ortalama evlilik süreleri ise 5.71±4.6 y›ld›; %35.5’i ilkokul mezunuydu, %74.8’i ça-l›flm›yordu, %34.6’s›n›n ayl›k geliri 500 TL ve alt›nday-d›.

Gebelerin %43.9’u hiç do¤um yapmam›flt›, %80.4’ünde düflük, %93.5’inde küretaj öyküsü yoktu. Gebelerin %41.1’i daha önce normal do¤um, %17.8’i se-zaryenle do¤um yapm›flt›. %99.1’i mevcut gebeli¤ini is-tiyor, %0.9’u ise istemiyordu. %15’i ise planlamadan ge-be kalm›flt›.

Gebelerin %50.5’i bir ya da daha çok psikiyatrik tan› ald›: %10,3’ünde depresyon, %12.1’inde anksiyete, %28’inde hem depresyon hem anksiyete saptand›; tan›la-r›n alt küme da¤›l›mlar› Tablo 1’de görülmektedir.

18 yafl›ndan küçük ve 18-25 yafl grubundaki gebeler-de anksiyete daha s›k olmas›na ra¤men, fark istatistiksel olarak anlaml› de¤ildi (s›ras›yla p=0.143, p=0.512).

Daha önce düflük yapm›fl olan gebelerde anksiyete anlaml› olarak daha fazlayd› (p=0.028). Küretaj öyküsü gebelerdeki anksiyete s›kl›¤›n› etkilemiyordu (p=0.417). ‹statistiksel olarak anlaml› olmamakla birlikte, üç ya da daha fazla kez gebe kald›¤› halde hiç do¤um yap(a)ma-m›fl olanlarda anksiyete daha fazla idi (s›ras›yla, p=0.651, p=0.407).

Daha önce sezaryenle do¤um yapanlarda anksiyete oran› fazla olmas›na ra¤men istatistiksel olarak anlaml› de¤ildi (p=0.189).

Ayl›k geliri 1000 YTL ve alt›nda olan gebelerde ank-siyete görülme oran› daha yüksekti (p=0.020).

Gebelerin çal›fl›p/çal›flmamas›n›n anksiyeteyi etkile-medi¤i saptand› (p=0.417) (Tablo 2).

Planlanmam›fl gebeliklerde anksiyete s›kl›¤› artmas›-na ra¤men, fark istatistiksel olarak anlaml› de¤ildi (p=0.417).

(3)

Araflt›rma

Tablo 1. Gebelerin PRIME-MD ile ald›¤› tan›lar›n alt küme da¤›l›m tablosu

Psikiyatrik tan› N % Anksiyete bozuklu¤unun da¤›l›m› Tan› yok 64 59.8 Depresif bozuklu¤un da¤›l›m› Tan› yok 66 61.7

Majör depresif bozukluk 14 13.1

Minör depresif bozukluk 27 25.2

Toplam 107 100.0

Panik bozuklu¤u 4 3.7

Yayg›n anksiyete bozuklu¤u 5 4.7

BTA* anksiyete bozuklu¤u 34 31.8

Toplam 107 100.0

BTA: Baflka türlü tan›mlanamayan anksiyete.

Tablo 2. Sosyo-demografik ve obstetrik özellikler – anksiyete iliflkisi Anksiyete varl›¤› Gebelik yafl› Yok % Var % p 18-25 25 (39.1) 21 (48.8) 26-30 26 (40.6) 13 (30.2) >30 13 (20.3) 9 (20.9) 0.512 Gebelik say›s› Düflük öyküsü Evlilik yafl› <18 5 (7.8) 9 (20.9) 18-25 50 (78.1) 29 (67.4) >25 9 (14.1) 5 (11.6) 0.143 Var 8 (12.5) 13 (30.2) Yok 56 (87.5) 30 (69.8) 0.028*

Kürtaj öyküsü Var 5 (7.8) 2 (4.7)

Yok 59 (92.2) 41 (95.3) 0.699

Vajinal do¤um öyküsü Sezaryenle do¤um öyküsü Do¤um say›s› 1 24 (37.5) 14 (32.6) 2 23 (35.9) 14 (32.6) ≥3 17 (26.6) 15 (34.9) 0.651 Yok 25 (39.1) 22 (51.2) 1 26 (40.6) 15 (34.9) 2 10 (15.6) 3 (7.0) ≥3 3 (4.7) 3 (7.0) 0.143 Var 8 (12.5) 10 (23.3) Yok 56 (87.5) 33 (76.7) 0.189 Ayl›k gelir 1000 TL ve alt› 38 (59.4) 35 (81.4) 1000 TL üstü 26 (40.6) 8 (18.6) 0.020* Var 27 (42.2) 17 (39.5) Yok 37 (57.8) 26 (60.5) 0.843

Çal›flma durumu Çal›fl›yor 17 (26.6) 10 (23.3)

Çal›flm›yor 47 (73.4) 33 (76.7) 0.417

Toplam 64 43

(4)

Araflt›rma

Tart›flma

Ülkemiz nüfusu genifl aileden çekirdek aileye geç-mektedir. Bu geçifl ve k›rsal kesimden flehire göç, olum-suz ekonomik flartlar alt›nda meydana gelmektedir. Tür-kiye nüfus ve sa¤l›k araflt›rmas› (TNSA) 2003 verilerine göre kad›nlar için evlenme yafl› k›rsal kesimde 20.4, kent-sel kesimde ise 21.3’tür.13Çal›flma grubumuzdaki

kad›n-lar›n 20.9 olan ortalama evlenme yafl› (%43’ünde 20 ya-fl›n alt›nda, %13.1’inde 18 yaya-fl›n alt›nda) TNSA bulgula-r› ile uyumludur.

Andersson ve arkadafllar›,14 PRIME-MD ile,

gebeli-¤in 3. ve 6. aylar› aras›nda olanlar›n, %14.1’inde bir ya da daha fazla psikiyatrik sorun saptad›lar: %11.6 depresyon, %7.1 minör depresyon, %3.2 majör depresyon, %6.2 anksiyete, %4.2 tan›mlanmam›fl anksiyete bozuklu¤u. Çal›flmam›zda, gebeli¤in son 3 ay›ndaki kad›nlar›n, %50.5’i bir ya da daha fazla psikiyatrik tan› ald›. En yay-g›n tan› % 40.2 ile anksiyete idi, onu %3.7 ile panik bo-zuklu¤u, %4.7 ile yayg›n anksiyete bobo-zuklu¤u, %31.8 ile tan›mlanmam›fl anksiyete bozuklu¤u izliyordu. Depres-yon oran› %38.3’dü; %13.1’i majör, %25.2’si minör depresyon.

Perkin ve arkadafllar›, prospektif bir çal›flma ile,1

1515 gebede, anksiyete, depresyon ve obstetrik komplikasyon-lar›n iliflkisini araflt›rd›lar, anksiyete ile anne yafl› ve do-¤um say›s› aras›nda anlaml› iliflki saptad›lar. Ayn› çal›fl-mada, obstetrik komplikasyonlar ile depresyon aras›nda anlaml› iliflki saptanamad›. Gottvall ve arkadafllar›na gö-re, annenin anksiyetesi, do¤umu ve do¤um sonras›nda tekrar çocuk sahibi olmay› da olumsuz yönde etkilemek-tedir.15

Ülkemizde, do¤um ve anksiyeteyi inceleyen bir araflt›rmada, kad›nlarda do¤um say›s›n›n ve iki do¤um aras›ndaki sürenin uzamas›n›n anksiyeteyi artt›rd›¤› gö-rülmüfltür.2

Çal›flmam›zda istatistiksel olarak anlaml› ol-mamakla birlikte 30 yafl ve üzerinde olan, ilk gebeli¤i olan veya do¤um say›s› 3 ve üzerinde olan kad›nlarda anksiyete görülme oran›n›n artt›¤› tespit edildi.

Gebenin kiflisel deneyimleri hamileli¤i olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilir. Daha önceki hamileli¤inde ve do¤um s›ras›nda olumsuzluklar yaflayanlar, ayn› olum-suzluklar›n bu gebelikte de tekrarlanabilece¤i endiflesini duyabilirler. Andersson ve arkadafllar›,14

do¤um öncesi

depresyon ve/veya anksiyete ile erken kas›lmalara ba¤l› baflvuru, planl› sezaryen ile do¤um, do¤umda epidural analjezi kullan›m› ve travay›n hasta taraf›ndan daha uzun hissedilmesi aras›nda anlaml› iliflki saptad›lar. Sezaryen do¤umlar›n›n artmas› depresyon ve/veya anksiyete ile do¤um korkusu aras›ndaki iliflki ile aç›klanabilir. Sjögren ve Thomassen’in bulgular›na göre,16do¤umla ilgili ciddi

anksiyetesi olan kad›nlar›n %68’i bafllang›çta sezaryen ile do¤um istemekteydi. Bizim çal›flmam›zda istatistiksel olarak anlaml› olmamakla birlikte vajinal do¤um yapan-larla yapmayanlar aras›nda anksiyete görülme aç›s›ndan fark yokken, sezaryen ile do¤um yapm›fl olanlarda anksi-yete daha yayg›nd›.

Anne adaylar›n› endiflelendiren bir baflka konu da ekonomik faktörlerdir. Bebe¤in do¤umunun ve sonras›-n›n gerektirdi¤i harcamalar anne aday›nda anksiyeteye neden olabilir. Çal›flma grubumuzda sosyo-ekonomik statüsü düflük olanlarda anksiyete ve depresyon s›kl›¤›n›n daha yüksek olmas›n›n sebebi bu olabilir.

Planlanm›fl gebeliklerde genellikle kad›n ve aile hami-leli¤e haz›rd›r; kad›n hamileli¤i daha kolay kabul eder. Planlanmam›fl gebelik ise aileyi flafl›rt›p, anneyi mutsuz edebilir. Çal›flmam›zda planlanmam›fl gebeliklerde yete görülme oran› daha yüksek olmas›na ra¤men anksi-yete tan›s› alma aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› fark yoktu.

Mc Cubbin ve arkadafllar›9

yo¤un anksiyetenin düflük riskini 2-3 kat artt›rd›¤›n› ve bu art›fl›n 32 yafl üzerindeki kad›nlarda daha belirgin oldu¤unu saptad›lar. Daha önce düflük yapanlarda, sonraki hamileliklerinin de düflükle sonlanaca¤› düflüncesi, anksiyeteye neden olabilir. Ge-nez,17

düflük yapanlar›n durumluk kayg› düzeyini düflük yapmayanlardan daha yüksek buldu. Benzer flekilde çal›fl-mam›zda düflük öyküsü olan gebelerde anksiyete s›kl›¤› olmayanlara göre yüksekti.

Sonuç

Gebelikteki anksiyete, anne ve bebek sa¤l›¤›n› do¤ru-dan etkiler. Gebelikte, anksiyetenin ve nedenlerinin be-lirlenerek muhtemel sorunlar›n giderilmesi sa¤l›kl› bir gebeli¤e zemin haz›rlar.

(5)

Araflt›rma

Düflük sosyo-ekonomik statüdeki, önceden düflük yapm›fl gebeler anksiyete geliflmesi aç›s›ndan risk alt›nda-d›rlar. Gebeyi izleyen hekim, risk varsa PRIME-MD ile anksiyete ve duygudurum bozuklu¤unu saptayabilir; bu gebeleri psikiyatri uzman›na yönlendirerek tedavi ile komplikasyonlar›n önüne geçebilir.

Kaynaklar

1. Perkin MR, Bland JM, Peacock JL, Anderson HR. The effect of anxiety and depression during pregnancy on obstetric complications. Br J Obstet

Gynecol 1993; 100: 629-34.

2. Turan TE, Cetin N. Do¤um ve anksiyete üzerine k›yaslamal› bir çal›flma.

Türkiye'de Psikiyatri 2001; 3: 47-51.

3. Rossi N, Bassi L, Campanini D, Delfino MD. Maternal anxiety and child-birth. Clin Exp Obstet Gynecol 1993; 18: 19-25.

4. Orr ST, James SA, Blackmore Prince C. Maternal prenatal depressive symptoms and spontaneous preterm births among African-American women in Baltimore, Maryland. Am J Epidemiol 2002; 156: 797- 802. 5. Hoffman S, Hatch MC. Depressive symptomatology during pregnancy:

evidence for an association with decreased fetal growth in pregnancies of lower social class women. Health Psychol 2000; 19: 535-43.

6. Hobel, CJ, Dunkel-Schetter C, Roesch SC, Castro LC, Arora CP. Maternal plasma corticotropin-releasing hormone associated with stress at 20 weeks gestation in pregnancies ending in preterm delivery. Am J

Obstet Gynecol 1999;180: 257-63.

7. McGrath S, McLean M, Smith D, Bisits A, Giles W, Smith R. Plasma corticotrophin-releasing hormone trajectories vary depending on the cause of preterm delivery. Am J Obstet Gynecol 2002; 186: 257-60.

8. Kurki T, Hiilesmaa V, Raitasalo R, Mattila H, Ylikorkala O. Depression and anxiety in early pregnancy and risk for preeclampsia. Obstetrics &

Gynecology 2000; 95: 487-90.

9. McCubbin JA, Lawson EJ, Cox S, Sherman JJ, Norton JA, Read JA. Prenatal maternal blood pressure response to stress predicts birth weight and gestational age: a preliminary study. Am J Obstet Gynecol 1996;175: 706-12.

10. Spitzer RL, Williams JB, Kroenke K, ve ark. Utility of a new procedure for diagnosing mental disorders in primary care: The PRIME-MD 1000 study. JAMA 1994; 22:1749-56.

11. Spitzer RL, Williams JB, Kroenke K, Hornyak R, McMurray J. Validity and utility of the PRIME-MD patient health questionnaire in assessment of 3000 obstetric-gynecologic patients: the PRIME-MD Patient Health Questionnaire Obstetrics-Gynecology Study. Am J Obstet Gynecol 2000; 183: 759-69.

12. Çorapç›o¤lu A, Köro¤lu E, Ceyhun B, Do¤an O. Birinci basamak sa¤l›k hizmetlerinde psikiyatrik tan› koydurucu bir ölçe¤in (Prime-MD) Türkiye için uyarlanmas›. Nöropsikiyatri Gündemi 1996; 1: 3-10. 13. Türkiye Nüfus ve Sa¤l›k Araflt›rmas› (TNSA) 2003.

http://www.hips.hacettepe.edu.tr/tnsa2003/analizrapor.htm adresinden 27/10/2008’de eriflilmifltir.

14. Andersson L, Sundstrom-Poromaa I, Wulff M, Astrom M, Bixo M. Implications of antenatal depression and anxiety for obstetric outcome.

Am J Obstet Gynecol 2004; 104: 467-76.

15. Gottvall K, Waldenstrom U. Does a traumatic birth experience have an impact on future reproduction? BJOG 2002; 109: 254-60.

16. Sjogren B, Thomassen P. Obstetric outcome in 100 women with severe anxiety over childbirth. Acta Obstet Gynecol Scand 1997; 76: 948-52. 17. Genez D. Hamile kad›nlar›n kayg› düzeyleri (Tez). On Dokuz May›s

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Samsun, 2002.

Gelifl tarihi: 04.03.2009 Kabul tarihi: 07.05.2009

Çıkar çakıflması:

Çıkar çakıflması bildirilmemifltir. ‹letiflim adresi:

Dr. Didem Sunay

K›z Kulesi Sokak 3/5 Çankaya 06450 Ankara

Tel: (0312) 595 42 47 e-posta: didemsunay@gmail.com

Referanslar

Benzer Belgeler

Sezaryen do¤um sonras› postpartum sekizinci günde afl›r› aktif vajinal kanama: Plasenta polibi.. Ahmet K‹REÇC‹ (*), Gül YILMAZ (**), Hilal BERBER (*), Ercan

Bizim çal›flmam›zda, ölen ve hayatta kalan olgu gruplar› aras›nda baflvuru an›ndaki mutlak nötrofil say›- lar› aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› fark

Bizim çal›flmam›zda MS (+) ve MS (-) gruplar› aras›nda ailede metabolik sendrom öyküsü aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› fark bulunmamakla birlikte, obes çocuk-

Aynı çalışmada bipolar bozukluk ve major depresyon eştanılı hastalarda hiç duygudurum bozukluğu eştanısı bulunmayan SAB grubuna göre OKB eştanısı daha sık, Liebowitz

Yapılan çalışmalarda, yaygın anksiyete bozukluğu olan bireylerde salınan adrenaline bağlı olarak sıklıkla sekonder hastalıklar gelişebildiği

Yaygın anksiyete bozukluğu grubunda; düşük dansiteli lipoprotein düzeyiyle (p:0.019); total kolesterol düzeyiyle (p:0.003) ve yüksek dansiteli lipoprotein düzeyleri ile

Saussure'ün gösterge ile ilgili olarak ortaya koymuş olduğu en önemli şey belki de göstergenin keyfiliği (arbitrary)ne yaptığı vurgudur. Örnek verecek olursak

Clarance Ussher’in hatıratında bulunan bu bilgiler, Aleksandra Lvovna Tolstaya’nın Van’da görevlendirilmesini açıklık getirirken bunda daha önemlisi Kontesin