. '
..
S. O . Fen - Ede b I y· at Fak O I t ~ s 1 . Ede b I yat D·e r g Is I t 9 9 4 - 1 9 9 5 , 9. - 1 O .. Sayı
. . . .
TÜRK
DÜNYASI·
MAHALLi
TiPLERiYLE
.
ANADOLU Ft'KRA TIPLERl
. . .·
ARASINDAKi
PARALELLİKLER*
.
Sayın Dinleyicilerim,
· Nasreddl~
Hoca'nın şahsında bütünleşen
Türkdünyası fıkra
tipleriyle ilgHI. . . '
konuşmam~ başlamadan önce hepinizi saygalarımla selAmlıy<?nİm. Tamamı ha;. yatta olmayan fıkra tlplerlmlzi de rahmetle anıyorum: ruhlan şad olsun.
Yüzyıllardan beri Türk toplumunu. güldüreri, bizlere nükteleriyle hoşça vakit geçirten,. bu arada mutl~ka bir ·de ders vere_n bu
fıkraların
elealınıp
ln-celenineslnln tarihi pek eskilere. gltmeme~tedir.H
_
arf
inkılabından öri~ekl dö-nemde . fıkra . konu~una hemen hemen . 'hiç eğllen olmamıştır: Merhum Ziya Gö.-·;• .· .
kalp, . Tüıkçillilğiln Esaslan adlı eserinin "Bedii. . · Türkçülük" bahsinde, . . .. . . "Hali<
Ebediyatı . ne gibi şeyledlr?" sorusunu cevaplandırırken şöyle dem·ektedir:
. .
"Evvela masallar, fıkralar, efsaneler, menkıbeler, usta·reler: san~en dar- ·
bım.eseller ... " (1958, 97 .a.98):.
· Görüleceği üz~re Gö~lp fıkralara.özel bir önem vermiş ve en önde yer·· alan birkaç Ürün arasmda
saymıştır.
Zaten
onun Nasr~dln Hoca ile llgHl. küçükçalışması
da bu· alandaki dikkat ve hassasiyetini ortayakoymaktadır
;
Gökalp'a _gelinceye kadar
"İetalf;
· kitaplanna biryığın
olarakyerleştirilen.
·pekazında,
bugün için"tasoır
dlyebileceğlmlz
bir bölü~lenmeriin yeraldığı
yayınları,
sadece
tarlht birer belge olarak değerlendlrebilirfz ... . .
· Daha sonraki yı!larda . fıkrayı ilmt bir ~hşmanın . jçlne alıp de-ğerlendirenlerin başında Pr/ Mehmet Tug"':ll gelmektedfr. O, 194.2--1946 yı~ları · arasında hazırlayıp aricak 1969.yılında yayımlatabildiği Mahmut~l Köyünde
. . . . . . '
Halk ldeblyatı, · (Menkabe, Hikaye, M~~ Fıkra) adlı doktora çalışr:ı,asının de- ·
ğişlk
yerlerindefı~alara
da, fazla olmamakla. berabe~ yervermiştir
.. O; bu arada 16·Aralık.1993 tarihinde, TOrk Dil !(.uıum~'nda vcrllenkonferansırı~kra kahramanl.annı ''olumlu", "olumsuz" ve "orta" olma~ üzere. üç tipe ayır . makta (87-88), .fıkralan sınıftandfrmakta (121) ve varyant karş_ılaştınnası
(176.-182)
yapmaktadır. Dr. Tuğrul'un bu çalışmasında yer alari fikra metl~leri ise, belki bu alanda.yapılan ilk Umf derleme.nlh ürünüdür (344-364).'
Pertev Naili Boratav'ın Az Glttl.k Uz ~l.k ( 1969) ye 100 Soruda Türk
Hall<
~eblyatı (1969) adlı eşerlerlnde de fıkra konusunun ele alındığı gö -rülmektedir. · Bunların ilkinde· ''_Ka~atepeli Fİkralan" ele alınmakta, bazıde-ğerlendl
_
rmelere ulaşı,m~ktadır
(429.:.._432).İkinci ~lışmada
ise39. -
44
.
sorular fıkralara aynlmış1
flkra konusu değişi·k açılardan ele alınmıştır ( 1 ~82, 85-94).'Fılfralarla Jlgili olarak yapılan iki doktora çalışması, bu ~landa çalışacak
.
. .olanlara büyük ölçüde yardımcı olacak mahiyettedir. Bunlann ilki, -.l 976'da .. yaymlanan, Dr. Dursun Yıldınm'ın Türk Edebiyatında Bektaşi Tipine Bağlı fık-. . ralar / İnceleme-Metin adlı çalışmasıdır. İklnd . eser ise Dr.· İbrahim Altunel'ln . . .
1990~da savunduğu Anadolu
·
Mahalli
Fıkra Tipleri Ozertn~eBir
Araştırma/
incele_me· veMetlnler
adıriı taşım~ktadır. H_er iki ·çalışmada da kaynaklardan gereği gibi faydalanılmış, bektaşl tipi ile mahalli tiplerin. değerlehdlrllmeslya-, pılmıştır.
·~ahallt tıp kavramına da temas eden Dr. Yıldırım bu konudaki görüşleri ..
·birkaç cümle ile açıklamış, ancak herhangi . bir tipin _adını örnek olarak v~r -memiştir. İ3Jz de, 1975 yılından beri Uzerinde çahştığımız.fıkra_konu~una, 1979 yılından itibaren mah·aıır tiplere ağırlık vererek_ devam etmekteyiz. Özellikle
yurt içJ ve yurt çtışı toplantılarda bu_ konu sıkça eıe· alınmış, çeşitli tiplerin ta -. . nıtılması sağlanmıştır. Bu _konudaki görüşleri~lzi, 1992 yılında~ Türk Fıkraları ve Nasreddln H~ca ~dıyla kitap _haline .getinnlş bulunuyoruz.
. . ·. \.
. .
.Bazen genel olarak flkra konusun~ eğilen, bazen de özel olarak beJirli tip
-. lere,
özel
İlkJe
Nasreddln·
Hoca.
. Bekri, Mu~tafa veİncili Çavuş
gibi tiplere .eğile~
araştıncılann varlıktan da unutulmamalıdır. Bunlann -yaptıklan hizmeti de .say- • · gıyJa anıyoruz .
.
Bu
kısa değerle~diı:meden sonra "mahaJJt .tlp"e geçebiliriz. Nedir "Ma -hallf tip?" Bu konuda.herhangi bir açıklama getlnneden,. verdiği örnekler-ara-'~ına mahalli tlpleri de alan Salt Uğur'u ilk ad olarak sa1abi1İrlz. O,
içe~
Folkloru. .
(1947)· adlı eserinin "Fıkralar" ~lümünü üçe ayırmaktadır. Bunlardan birincisi "Tipler etr~fında ·teşekkül eden fıkralar"dır: Uğur,. burada, bizlerin daha sonra
"n,ahalit tip" diye a~~andıracağımız tiplerin örneklerinden· olan "Mehmet Kahya''nin fıkrasına da yer vermiştir (5) .. ,
. .
.
Naki Tezel ise "mahallt tip"e hiç ötı,ek vennemiş, daha. .
.
.
.çok Nasreddin• • . , I • • . . ' . • ,
Hoca, lnclll Çavuş gibi billn~n tiplerle }loca, kad~, · bektaşl gibi zOmre tiplerinin fıkralarını ele almışttr' ( 121 ) ...
Pertev Natll Boratav da.
i
~
S~rtıda
,
Tüık
HalkEdebiyatı adlı
eserinde. . .
Tezel gibi hareket etmiş, tasnifinde ·de mahaııt tiplere hiç.yer vermemiştir. '.
. .. . .
-. Bu konuda en
derli
toplu ilk bilgiyi veren Dursun .Yıldırım'dır. Dr. Yıl-. . ;. .
dırım, yukarıda andığımiz doktora çahşması!ld·a, "Türk fıkralarını~ fikra tipi.erine göre tasnif denemesl"nde yedi ana dala:yer verir. Bunlar.ı kısaca hatırlatmakta
. . . .
· fayda vardır:
. .
.
1. O~ak ·şahsiyeti temsil yeteneği
kazanan ferdt ~ipler;
Altıdala
ayrılır. · 2. Zümre tipleri ..· 3. Azınlık tipleri ·.::
4. Bölge ve yöre tipleri 5. Yabancı fıkra tipleri· ·
6. Günd~llk
fıkra
tipleri: Üç altdala
ayrılır
.
1. Moda tipler (21-22).. .
Bunlarda~ ilk _ana_.dahn _alt çal.lanndan b~incisl "mah~llf tipler" adını t~ -. şımakta olup bu könuda· Di' . .Yıldırım şu kısa bilglyl vermekte.dir:
. "Türk .coğrafyasının. küçük .bölge ve yörelerinde tanına.o, _bilinen mçlhallt
fıkra ~ipİeri sadece o çe~re 'halkı tarafından benlmsenmlş~erdlr. Paha geniş
alan-lara yayılamamışlardır. Bunlara bağl,ı olarak anlatılan pek çok fıkra, zamanı~
ken-dllerln~en daha ünlü
fıkra tiple~ı:ıe bağlanarak anlatılar
.
F~kralarintimOmı
tasnif ve tahllllertnde bu problem_lerln göz önünde tutulması. ve bilhassa inceleme sırasında
sözügeçen
tiplerebağlı rı
'
kraların
'
ayrıca
eleaıinmasınd~
fayda
vardır.
Böyİece
;
·
bölge veyör~İerdekl halkın
·
~l~ylarkarşısında
·
tutum ye
davranışları~ı
. .
bir tablo lçJnde göstermek imkanını-'bulmuş oluruz.·· (~6).
. . Ör.
Yıİdinm,
.tasnifinde y~r ala_n 'ana:ve altdalların tamamın~ yakını
·
iç)n. '
· örnek ad verdiği halde burada bir tek ad vermemiştir. Bu durum tespit güçlüğü i!e
ilglll
olabileceği
gibi g~rekgörülme~tş
'.
olmasından
da il~rigelmiş
ol~bllir·. ',,
. . I { . . • . . ,
· Biz de 1979'da. sunduğumuz ve yukarıda andığımız eserimizide d.e yer
' ·. ' . . . . . ·: . . . . .
alan "Fıkra'Tiplerinln .Değişmesi" konulu bir bilidlrimizde, konuya eğilmiş ve bu
.
değlş~e
içinaltı
se~p ilerisürmüştük.
Bunlardan .kon~muzla llglHoİan
3. ve. . . ' . . .
.
4
:
sıradakileri şu başlıklar.
altindavermiştik:
. ··. . ."."
Geniş
bir bölgedetanınmayan
dar böige.
tıpı~ın
yeni çev~eye veyaühİü
blf'clda bağl~ryıası.. ·. . I ' . •. . . .
-Tanınmış
bir tipin d~r bölge tipinebağlanması.
··. Dikkat edilirse burada, "mahallt tip" y~rlne ~'dar bölge·tıpl" teriminin kul-.. .
!anıldığı
görül~cektlr. Bizbu
.
tiplerden Mut'tatanınan
"ÇivitEmmİ"yl,
·
Ağın
'
da
tanınan
.·
:
;'
İbik
.
Dayı
'
"yı,
Gerede'detan
.
ınan
.
"Şamİının
Hacı
ibrahim"U(öy-ve ka- .~ba inuhltlerl.
nde tanma~lar::
Konya'datanıan
· "Tayyip·Ağa"yı
•.SJvas
'
ta
:
tanın~n
"Niyazi .Dede.'~yi, Kayserl'de tanınan "Pir~· Mehmet"( bUyUk merkezlerde
ta-nınanlar olarak.değerlendiimiştik. . · ·
. . . .. .
. ' . . . .
·
Daha
'
sonra(9 yıllarda bu tiplerden Şamlının Hacı İbrahim'i 1986'da Ağıntıİbik Day1'yı
1987'de;Konyalı
TayyipAğa ıie
;Mut'lu Çivit Emrnl'yi, ·1988'de' bi.rer·
biİdİri
.kon~su olarak: ele·
~Jmış
ve ·hayat hikayelerini,fıkra
tipleri içindeki yer".'·.lerlyle. örnek fıkralarını· s~nmuştuk. · Son olarak
da
·
1989'de Norveç'ln başşehrı. . . . . . . . . ,' ·.. . . ... . ..
Oslo'da · foplan!=ln ·37. PIAC (Permanent lntemational Altaistic Conrerence
f
Daİ~r Mllle~leraraşı
Altalstik 'Koriferarisi)'ta, "Türkiy~'de.
Maıı
.
aı'ıt Fİkra Tıpleıi"
'
..başlıkli
biliqirimiZI'sunmuştu_k
.. Burada, :yurdumuzundeğişik
yörelerln_de ya-: ·şamış
26
rıkra
ttpiuk
·
defaderıi topݵ
olaraktanıt,İıyordu
..·
sutaii
·
bu
bil-:·dirlleri~izi d;, yukan.da
andığımiz
türk
fıkralan
·
v~
·Nas.~ddbı
·
~oca
~dlı
ki~ ·.tabımızd~ bulmanız
mümkündür.. . ,· · Anadolu. Türklerlnfri bu mahallf .fıkra . tipleriyle böylesin~ yakından
il-gilenmemiz., bir doktora.öğrencimize ,bu konuda.bir
tez
çalışması vermemizle. . . .' . . . .
. sonuçlandı. İbrahim Alton.el'le tespit ettğlmlz çalışmanin adl'ş.öyle.ldl:
Anadolu
·
~aur". Tlpleıt
:
(k.e
·
rtnde
·
Bir
.
Araştınm,
·
(incelemele~·\.~ Metlnh:r)
.
.
.YXVI-\ . .. . - .
11+664+'1;697 sayfadan ·meydana .ge.leri bu
çalışmada,
.
o
günkü. Jdarf bö- .. lünmeye gör~.
sayılan
7.1 '.olan mertmlzd~n 515fıkra
t.iptne~t
.
81
.
1
fıkra
yer al- ..mıştıı
·
Bu
dagılımda Konya·' ili 72 tip ve 170 fı.kra ile başta geliyordu.· Onu sira.s~yla 26 tip ve·
36
.
fıkra
ile Kay~erl,23
·
tlp ve
.4~ fikra ile Afyonkarahisar_glbiKonya'oıri komşusu
·
ol~n iller takip e~ektedlr~ B~t·illertmİzde
is.eşhndİlik
birer · ·.. ·
fıkra
tlpJ tespitedilebilmiştir: Gümüş
.
hane,
.Hakkari,Kast~ı:noilu,
Sakarya,' Siirt,.· Anadolu . sahası elbette yeterince . ' lncelenebllnı:lş değildir. . : İnanıyoruz ki .
. . üzerinde daha nice
çalışmalar yapılacaktır.
Ancak, Sonyıllarda
·
TürkJstan'la ara-, . . . . .
mızda kurular · kültür köprüsünden · geçerek oralara . kadar. gldebllmemii., ki-.
taplara .ulaşmamızın yanında derleme ·yapabilmemiz, bizlerin daha geniş bir . Tilrk coğrafyasını incel~me l,{onusu olarak.ele almamızı sağl~ıştır. işte biz.de,
' böyle bir düşünceden :YOia çıkarak bu konuşmamıZl hazıriamaya karar verdik.
İ)r
:
Yıldmm,
Türkooyları arasında
:~
fıkra'
;
y~rın.
e
geçmek-üzerekullanılan
.
t~rimle.rl şöyle tespit etmiştir:Kınrn Tatarlan · .·: Latife
Kazan Tatarları : Latife. .
Azerbaycan : Latife
Türkmenistan : latife, yornak, değişme, ·şorta söz
Özbekistan ·. : Latife
· Kazakistan : Latife
·ırak Türkmenleri : Nükte,.fıkra (4).
. . .
Bizim bu konuşmamıZl hazırlarken tespit ettiğimiz diğer terimleri de
· şöyle göstereblllrlz: · Azerbaycan . °Uygurlar .
: Bezeme : Çakçak, Latife
Kazan
Tatarlmarı : Mezek . :Gagauzlar Bulgaristan Makedonya· . Kıbrıs : türr:ıbUş. : Fıkra. ·.:Fıkra · ·: Fıkra
Şimdi
de
tesblt · edebHdlğlmlz fıkra tlplerlıil . Doğu TOrklstan'dan . ·baş-.!ayarak batıya'. doğru bir liste· halinde·. duyuralım .. Bazılannın adlan yurdumuzda ilk defa
i
şitilmektedir.
·
Vereceğlmlz
·
ömek fıkra sayı
.
sı
.
d~ fazlaolamayacitğı
için,·hemen .· bir "tUrk' Dünyası Fıkra Tipleri" konulu antoloji hazırlığına . baş
lanılmalıdır:
.271
{. UYGURLAR·
J. Seley Çakkari
. 2. Molla·Zeydin 3. Hesamdun . : ·. 4. lsmayil Pahtacı ş. Molla Metiya il. KAZAKİSTAN , 1. Bltbay·
..
ı. Aycank . 3. Kulakay Kuv 4. Kllkefilrdek . 5. Şlb'-1t· . 6 .. Cargabb_as. . · ·. 7:·~pl,meşl-lle Köpirmeşi .
8. Nazar Puşık .
_
9
.
"Sat Kaz.akbay
111. KARAKALPAK 1 _ .. Örtılrbek Lakkı ·. N. TQRKMENİSTA.N
·
.
·· 1. İşangull ~ekeç. · , , · 2. Seyitgull Aga 3 ... Pıhı · · 4. Nlyazvell (Kör} Kari . 5. Veli Gurban.
&
Garnata ·. 7 ~ Esenpolat ..8.
K,eymlr Kör.·
·
9.'Mİrall·
10. Kertılne 1 LGarasathk ··-11.
.
Yannsathk ·.v~
-
-
KAZAN
TATARLARİ 1 .. Rehml 11Imaç ··
2
.
Mokıt ·3. Mendi ·._4. Gıybedl. 5:. ·Möcip Di:vana i ·• 6. Yalkan Kllln Periha:· · I .· 7. Ekmeli8. i.lrek Kilin-Ülmes Sılu
. ,
9. Eşti. BUen Meştt .
VI. AZERBAYCAN
.
1:
Hacı-Dayı2: M~şedl Abbas
. . . 3·. . Ayiım Tağı . . . . .
4.
~aragari
Ü~uf .VII. KiRiM TATARLARI
1 ! Ahmet Akay Vfll. GAGAUZl,.AR ·,- ·
.
f .
.
Yalancİ Petrl.Z.
Kostl Aga .ıx.
·
·
BULGARiSTAN . . 1.Yaşar DedeX. IRAK
1
.
Awad koca...
I . ( .. Bazı boylann/Olkelerln fıkra . tiplerine kaynak ye.~ersizliği sebebiyle ula
--şılamamıştır .. Bazılarıyla ilgili olarak yayımlanan : ldtaplarda ise mahallt tip dl- . ·
yeblleceğlmlz bir fıkra 'k~ramanına rastlanılmamıştır.
* * *
Fıkralar arasında
paralelllk kurabilmek için hepimizin butııo:aıan
bilmesi gere~ecektjr. Biz, genellikle fıkraları nükte cümleleriyle adlandırmaya .ve ha-·tırlamaya çalışırız. Bazı genel adlandınnaların bizlere farkJı..fıkraları hatırlatacağı
unutulmamalıdır. · Mesela, · "Hoca ve .Hanımı" adını verebileceğimiz 20'den·
fazla, ''.Hoca III Eşeği" ·adını verebileceğimiz 20'ye yakın fı~ra vardır. Bu se-.
heple, _fıkra~a verilecek ad onu derhal hatırlatmak zorunda~:hr. Ancak fıkrayı bil -meyenlerin, böyle bir mecburiyetleri yoktur.
öıi~e bazı fıkratan dintey~ıım;
· sonra daonıarıa iıgııı söroşıerımı~e
ge- , çelim.ı
.
.
TAŞI
~RKÜTMEK VEYA
KAFASI/BAŞI
VAR
MiYDi?
Bu fıkra Kazarfda Ahmet Akay'a, Azerbaycan;da Ayrım Tağı'ya, Ana -dôlu'da Karatepelilere, Hadim Uç.esinin Egiste köylillerlne bağlanarak an
-latılmaktadır. Ahmet ~kay'la ilgili fıkra, Ayrım Tağı'nın "At Yumurt~ı" fik.rasının ..
varyantıyla birleştirilmiş
olarak·
anlatılmaktad
~
r.
Ahm~t
Akay ve AynmTağı
'
da
kahramanların kafal~n mağaradan çekilirken kopar vey~ lçerdeklayi
tarafından. .
yenilir. Karatepelller ve Eglstelllerde ise taş ürkütülürken kopar: · a. Başı var mıydı?
1 .
Avdan
.
hoşlanmadığı
.
içinAyrım T
a
gı, arkadaşlarının ısranna aldınş
etmez ve evinde kalır. Ancak, onl~İ' komşusu Mehralı'yı alip giderler. Bir ayı inine ula-·şan avcılar, Mehralı'nıri boynuna ip bağlayıp ;çeriye sarkıtırlar .. Ancak inin sahibi ·
. . .
içeride olduğu için Mehrah'nın başını parçalayıp yer. GUrültOyil işiten avcılar 'ipi .
çekerlerse de Mehrah'nıri başı yoktur .. Arkadaşları, onun gelirken başını getirip getlnnediklerlnl hatırlayamazlar. Eve dönünce karısına sorarlar; o da· ha
-tırlayamaz.
Odun yarmakta olan komşusu Ayrım .Tağı'ya da Mehralı'nın başıliın ol":'P · ·
olmadığını sorarlar.
o
da:' ' .
"Mehrall poğuştan kafasızdı: fakat sabah kahva.ltıda galiba bıyıklan oy
b. Taşı ürkütmek
Köyün, yamacında kurulduğu tepedeki bir kaya yuvarlanr:na tehlikesi
. . 1
göstemıeye-başla~. ~orku ile yatıp ~lkrriaya başlayan köylüler., bir çare bulmak
için
muhtarın başkanlığında toplanır
.
Köyl~lerden biri çarebuld~ğunu
_söyler v~anlatır: ..
. · .
. "Kayayı yuvarlayacağız! aşağıdan· biri de kayayı korkutacak. O da.köyün
ö~ür tarafindaki
boşluğa
gidecek." ·· .. "Kayayı kim korkutacak." derken teklif sahibinde karar kılarlar. Oedlklerı gibi ~öy.lüler
toplanıp kayanın yanına varırlar
;
"öbü'rü dekayanın }'lNarlanacağı
. yolun. Ozerln~e· uygun bir yere gizlenir.Yukarıdan zortukJc\rla itelenen· kaya büyük bir gürültüyle yuvarlanıp ge-·
. . . .
lirken -bfzlmkl de önüne çık.ip "Höttt,ı deyiverir: Deyiverir ama kaya da kafasını .
alıp
götürü~. Tepedekiler gelir, bakarlar k1 .·arkaqaşlarİnın kafası
yok."
Başı
ne-. -. . . .
rede?",
"Başı
va~mıydı?''
diyekonuşu
r
lark~n
içlerinden-en~~llısı kansına
sor-_ malan~ı söyler. Giderler:
"Haıı.ım kızım, seiıtn kocanın'başfvar mıydı, yok muydu?"
: .
·"Valla l'!'Uhtar, yemek yerk~n cöm cöm eder-~ir
sakalı ~a
r
dı,.
a~abaşı
var rriıydi, yok muydu· bilemeyeceğim;"(ffasatı ,Yıl~ınin) Ahmet Akay'la llglll fıkra 1. Cons~ntln'.de (90,-93), Karatepelilerle ilgili
·. fikra da
P
.
N
.
Boratav'dadır
(1969#348). ·. .
. Siz, bu fıkrayı Anadolum':Jzda daha nice fıkra tipıne bağlı olarak din
-leyeb'lllrslnl;. Ben, hemen bir tanesini söyleyivereyim:
A~ıllt
M~meda (Mehmet Ağa)~ Ancak Anadolu varyantlarında in'e ~rkıtm~ veya mağaraya glrrh~ motifi. görülmez: Bu~a paralel qlarak
taş
·
ın
Urkütülmesini· ·dediğer
boylarda gö- .remeyeblllriz.
\
• I
2. BEN Dl
SÖZÜNÜİEUYDUM / llDBiR
·
. .
Kazakistan fıkra tiplerinden Kulakay Kuv ile Anadolulu Hamza E~ndi'nln
~izm.etçis_lnln hareketlen son derece benzerdir. Ken~lslnden fıkra derlediğimiz
a. Ben de s6ziinü.ze uydum·
Salman
ağa,
Kulakay Kuv'u,bir
.
atımİ!l<
enfiye istemesi için Bekenadlı
birihtiyara gqnderlr. Kulabay bu e~rl yerine getirip.döner.· Ancak.Salman
Ağa
onu·
c;ıkışir:-, . "Hey K~, .söze gelince karşındaki .kimseyi saym~ın. fakat işe gelince
hiçbir ~yden. aolamazsınl" . . · Şaşıran Kulakay Kuv so~arı
."Yahu, ne oldu'ağam?"
"Bir'şey
emr~mnc~ ikincisini de kendin bil,· yerine getir.-Niye tütün de. getirmedin?"
Bir süre sonra
Salman Aga
~ğtr.has~ olur v~Kulakay
Kuv'u. hocayıça
-
·
ğırm~ı
· için gönderir •. Kulakay,hocayİa
bir.likte iki adam d~h.a getirir. Bunlar· . eşikten girer
glnnez
Salman Ağa ~orar:"Kim bu adamlar?" ·
Kulakay hemen c~vabını verir:
"Ağam
,
siz.söylememiş
.
miydiniz: birşey
buyurunca iki. l~i· birden yap,· gel diye ... Ben·
de
o sözünüze uydum. Belki öbür dünyaya gidersiniz· diyeho-cayla. bfrlik~e İki de mezarçı getirdim!"
(Sattarov,
188) ··b. Tedbir ·
Çok tedbirli
·
~ır
ad~ olan·
Hamza
Efendi, hizmetçisinede
böyleolmasın
·
ı
öğütlerdi:·
·"Ben 'leb' demeden, sen 'leblebl'dlyeceği~l aniayıcaksın. Mesela, 'bu akşam ·misafirim var1
, qedlğl.m zaman ye.mek ve tatlı ha~.tr olacak."
·. Hamza Efendi, bı,.ı görüş üzerine yaşayıp giderken, bir gün hastalanı~. :
HlZl!1etçisi~i çağınp der ~: : . . "Hemen.bir doktor _çağı~.1"
H.izmetçisi "Baş üstüne" deyip evden fırlar. Bir inU.ddet sonra döner.
"He~
şey
tamamefer:ıdtm
,
der. Doktoruc;ağırdim
,
aynca, her-lhttqıale karşı
da cenaze
teş'9l~tma
haber verdim. Tab~tyçıpımına bı}şlandı
.
M~zan
kazdılar.
"
İkJ fikra arasınpakJ fark, birincisinde aynca bir başka isteğin olması, ikin-cisinde· Jse
doğrudan
..
doğruya ~I~ öğUtOn
verilmesidir .. Ancak heriki
hareket' . .
de, asıl nüktenin hazırlayıcı urisuru görevini yapmaktadır.
-3.
lçiNDf.
BlN Dl VARQ~ / BEN
Dl lçiNDE.YDIM
Anadolu'da
yıllarda
·
n
berianlatılageİen
-
ünlü "merdivenden yuvarlanma".
fıkr~ıni
hepimiz blllriz. Hani,arkadaştan,
evlndekJ gürültünün· sebebint:soruncaH~ız, cübbesinin merdivenden yuvartandığİnı söyler ya, Jşte o fıkra. t,unun
benzerini, Türkmenlstan'da, Kem1ne'ye bağlanmış <?larak gönnekteylz.
·
a
:
Ben ffe iç.indeydim
·
Bir ·akşam üstü, Kemine üzerine gocuğunu alıp komşulanyla çel)e. çal
-mağa· gider. Ama kapıya gelince ayağı 'kayıp yere ~arlanır~ Kemine hemen
. . '
ayağa kalkıp durumu se~lnneden lçe_ri girer. Sel&n verlnce,arkadaşlan sorar:
"Molla Kemine, kapıdan düştün mU?" .
"Yok yahu,
düşmedim.
Fakat.biraz ewelkapıda
.
gocuğum
yeredüştü
'.
"
' . '
Arkadaşlan tekrar takılmağa devam eder;
"Gocuğa göre fazla gürültü çı~~ yahu." ·
Bum,ın üzerine Kemine der
ki
:
"Çünkü gocuk yere düştüğü ~an ben de içindeydim."
(Azmun,
67)iki
fıkra
temeldeaynı
.
yapıya
sahlptl.r;ancak
~eferrua~ ve ·soslemed~ tabll farklar görOlecektlr; Belki kimimiz Hocamızın merdivenden inme sebeb'lnlcam
.
le
·
gitme vey": bir başka yere gitme gibi sebeblere bağlayacağız..
Bu
n
a
kar-şılık, Türkmenis~'da Kemine çene çalmak lçJn aşağı inmiştir .
.
4.
BfNDIGI
DALI
KESMEK
VE.YA IIEN SAGLIGIMDA
.
"Bl~dlğl dalı kesmek" deyiminin !<aynağı gibi görülen Nasreddin Hoca
fıkrasını blhneyeiılnlz
yok gibidir. O sebep)~
anlatmak
istemiyoruz. Zaten Ka-·rakalpak fıkra tipi Ömlrbek Lakkı'nın fikrasını anlatınca hatırlayacak, Hocamızın
· fıkrasına ne kadar benzediğini gfüecekshılz.
~· Ben
5-ifıjımdaÖmlrbek
Lakkı,
btrgün bir~acın başına çıkıp
,
bi
n
diği dalİ
·
kesmeyebaş-. .
. "Ey.Ömlrbek., bindiğin dalı kesiyorsun, yapma; D0ş0p ölürsün!"
.Ömlrbek, onun sözOnQ. ·
dl~lememlş
ve kesmeye devam.etmiş
,
.
bir süre.. . .
· sonra·dal kırılmış. Yere düşen Ömlrbek, "öldüm" deylp·uzanıyevnnlş . .
KöylOier
_
topİanıp gereğini
yetinegetlnnlşler
_
ve -onu ·bir tabuta koyup · · · mezarlığın. yolunu tutmuşlar: Ancak yağan yağmurun sulan, yollart bozduğu ·. . . .
içJn adamlar, "Şuradan mı gidelim?" "Buradan mı · gidelim?" diye ·
dQ-şilnilrterken,
~lrbek, tabutun lç!ndend~ğrulup seslenmiş;
"Ben sağlığımda ·şu taraftan geçerdim" deyip adamlara yol göstermiş.
{M~mbetn~v, 30-31)
Gelin isterseniz bu fıkradaki "Öryıirbek Lakkı" adını çıkaop yerine '' Nas-. reddln Hoca-" adını yerleştlr~llm ve birdaha
okuyalım. Acaba Anadolu'daan-latılan fıl«a
ite Karakalpakfıkrası aras.ında
fark görül~bllecekmı?
Sanmam.5. KES
BAŞl~I. . . .
Yokanda. "taşı ürkütme~" fı~asında ~mı andığımız bi_r_ '.'Akıllı
Me-. ·Me-.
meda'
t
mız vardır;
n_erelldlr, gerçektenyaşamış mıdır
,
blllnmez.)~şağıdakJ
flk- .. . . . .. ' . '• ···.. .
'
.rada onun adı geçmiyor, an~k Awad Hoqı adıyla yer değiştirirsek her lkJsl .
.
·ıçın.de haksızlık etmemlş_~luruz. ' ', .·a.
Kes_b~mıAwad Hoca'ya gel~n komşusu, ökOzOntln su içmek için kafasını bir
kabın
l~nesoktuğunu,
·
çı~~ak
lc;Jn ne .~dar·
uğraştıysa
da~ramadiğı~ı.
kendisine yardım etmesini rica eder. Awad der
ki;
"Git, .hemen öküzün başını kesi" · ·
. . . .
Öküz.Un sahibi
aynlır
veöküzün
-
başını
keser ve geri gelir, Awad'a sorar:. . . . •,
"Avvad
,
~~UzOn başı_ha1a
kabın içinde! .. Şimdi ne yapacağım?"Bunun üzerine Avvad şu cevabı.verir: ·
"Ne duruyorsun, şimdi.de kabı kır, öküzün başıni kurtar!". ·
· ·· (Dakukl,. 124-
t
25)-Belki Anadolu varyantında ökOzOn_ yerini
inek
,
kab'ın yerini·kilp
alablllr: .ama
·
ne-
farkedecek.
idi
Şu ·KJnm fıkrasını dikkatle dinleyelim: bakalım · Awad· Hoca
ile
Ahmet · Akay'ın bu güzel fıkralan arasında nasıl bir bağ kuracağız:b.
Once
deveyi
k-..lfuna
dk
·
.
ôz.eıibaşh molla~ın sebzeliğine
kendi devesi girer. Molla. deveyi ·seb- ' . . ;. zelere. zarar vermeden
~kararriayacağınr anlayı~c:a
Ahmet Akay;danakıl
.almaya . · ,. . ·.gelir: Akay der
ki:
_
.
.
, .
.
· ·. "önce d~y.eyi kurşuna dizi ·Sonra ·da onu sUrilyerek daşan çıkar
.~
.. . .
Molla
söyİenenl ayi:ıen
yapar: Ö~ce-devestiıl kurşuna
dize
r
-.
sonra dasü-rükleye süsü-rükleye dı~n çık.a·nr, B?ylece bahçesinde ·hiç bir flllz kalmaz.
~-Cimri ·molla da
hem
dev~lncİen,
hem d~ bah.çaslndeklftl.lzlerİ~den
olur. ·:
(Constantln,
89)·6
·
~
SESi
_
Y~N
_
ÇIKACAK
Önce, Gag~uz
T~rklerlnlnfı~ra
tipi KostlAğa'nın
birfıkr~ını dlnleyeİI~:.
bakalım söyleyece~ ~zUm':lZ ·olacak mı? .
' ,.
-. Sesi
yann·1ş1t11~cek·
.-_
. .' .
· Bir
akşam
.
Köstİ Ağa
;
. birdükkanın
asma
kilidini demir testere ile. k~-slyormuş
.
Oradan ge~ekte olanl~r-
sorm~l~
r:
'
.
.
.
,
. _· . "Ne yapıyorsun oradar
''Kemen_çe çaliyoruml"
: "Ama sesi işitilmiyor
ki
.
:
."
1
"Sesi yann işitilecek ... "
/
·
(Lilbov)
.
·
·
·
Gelin de Nasreddln
Hocamızı hatırlamayın:
bufıkrayı
onun·~dına bağlı
..
·
olarak
da dlnlemem~ztnilrrik~n
.
Ancak
bu
.
f'ıkranın
An~olu varyantlanndates-tere/ege· ku!İatj~ kişi olarak Hoca'nın -göstert_ldlğl qniekler de vardır. Bütün · .
vaıyantlann aksine; Çalköy'de derlenen bir örnekte·;
s.az
çaldığını iddia eden k)~ .şlyle dO~n sahibi muhatab olur (Sakaoğlu; 1991, 20). ·
Dikkat edilirse, buraya
\ad~
verilen ör~·eklerarasında
bUyük birpa-. . . .
ralelllğln olduğu .görUl.ecektlr .-Ayn ayn .TOrk coğrafyalanna alt fıkralardaki bu
şa-şırtıcı pa~aıeillk, ~ı~tte
eskiyedayalı
_ortak btr"l~~tt0rün ürünleri~ımaı~~ıa ac;ık
ıanablllr.
I • • • •
. Vereceğimiz ~ . örnek -likralann Anadolu'da anlatılan benzerlerini siz-.
·terin
hatırlamaı:ıİzı
istiyoruz. Öyle -~iyoruz .ki·~f?'ayı
da~abaşında
·iken ha:.. .1.· Kazakistan Türklerinin Fıkra Tıpl Aycank ..
Sol
~alı nasıl bulayım. . · . .ı .
s,r gece
A~~k'la kansı y~m.ek yerken, .ry.zgar
çıkar ve· mu"!l söner.Ka-nsı Aygmk'a ~lenlr:· ..
"Kapının
.
sol
tarafında çakmak var,at
da getir."_ Oldukça tembel olan Aycank cevap verir:_.
"Karanlıkta sol tarafı-nasıl bulurum.ben?''.
.
.
ı. Kazan Tatarlarının fıkraTIJ?I
Ahmet AkaySırtta ~man torba
.
(Sattarov~
195) · .Ahmet ~kay ormana glôer ve Oç ~rba dolu~ ya~I armut toplar.
Tor-. balardan lklsl~l eşettne·~Ukler, birini de kendi, omuzuna
alarak
eşeğt~ebiner
ve. evı.ntn yolunu tutar. Giderken .bir tanidığına rastlar.
o·
der ki:.
.
. '·"Ahmet Akay; ·ne oluyor
böyle?
Niçin· dolu torbayı sırtına aldın? Onuda
·
eşeğe yükleseydln
daha
iyi olmaz·mıydı?" . . . ..Ahmet Akay ·öfkeli· bir sesle cevap verir: .
· . . · "Zat~n ben ve lkJ torbam yeteri kadar~yük· oluyoruz. Hiç
değilse
böyle. .
yapınca oria daha-hafif gellyorut.''
(Constantln, 9~)
' .
3.
Azerbay~n-TOrklerlnln Fıkrallpt
·Aynm Tağilana
ıörilnıne de •.•T~ıyı, çirkin ve geveze bir dul kadınla evlendirirler. Fakat kadın ilk
gün-. . . .
lerde ~endlslnl
iyi,
nazlk ve az. konuşanbiri
·oıaı:ak tanıtır. B_una rağmen Tağı,·
onun hll~l<Ar biri olduğunu anlar. Bir gUn kadın Tağı'ya:
"Bana. karşı soğuk durma; senın emrinden çıkacak
biri
değilim. istersen. . . .
dene. BugOnden so~ra kimin gö~ne görOneylriı, kimin gözon·e
gö-rünmeyeyim?" der.
Tağı kansına dikkatlice bakıp şu ~vabı verir: _,
."Benin gözüme görünme de, kimin gözilne görünmek istersen görün." · ·
4. Uygur Türklerinin Fıkra Tipl Molla Zeydln
Kazanda yemek plşlnnek
. Turfan .W~g (vali), kendisine hakaret eden Molla Zeydln'I
çağırtıp
ce-. zalandınr: O, sarayın en yük.şek kısmındaki kemerin üstüne çıkacak, bir' gece bir .
. gilndüz bekley~ktlr.
Zeydln gece olunca revak üzerinde~
koca
bir taşı sabaha kadar ·biro
yana; bir bu.yana yuvarlar ve ·donup buz ·kesilmekten kurtulur. Ertesi sabah
• . t • . . •
Wang hlzme~çJslnl· çağırıp leydln'e bakıp gelmesini emreder:
·".: . . . . ' .
"B~k bakahm donmuş·
mu?"
· Ancak hizmetçinin. ce'.'abı Wang'ı şaşı.ıtır:
: "Valim, leydin sınlsıl,dam terlemiş."
.
Vail
~men leydln'Içagırtırve
te'rl~e
sebebini sorar. Molla leydin (fer kh. ' . . .
"ZAt-ı Alinizin fakirlere olan sevgisinden dolayı terledim." ·
"
.) ,·:.' >, ' . ' • . . . • ' . .
'
Bu
iltifattan
hoşlanan Wang, bir gün Zeydln evindemisafir
olacağını söyler:Wang, leydin evine geldiği gün,· bahçedeki bir asmanın dalına bir ka
-. ,
za,ıın
.
~ıl
.
Lplduğunu
görür;al~ında
.da .. blrateş
.
yanmaktad
ı
r
. .Vail, bLi'ateşte
ye-·meğln pişmeyeceğini anladığı· lçJn leydln'e takılır ve onu·nıa alay eder.
·
"Hay
ahmak, bu nasıl iş? Hiç böyle yem~k pişirilir mi?"leydin, artık taşİ gediğine koyacaktır:
"Valim, · sizin sevginizden onun ateşiyle 150 arşın yükseklikteki revakta
. .
d~ran
Molla
Zeydln'fn terlediğine inanıyorsunuz da,· bu ateşten beş arşın uzaktadufan
kazanın kaynayacağına nlçJn inanmıyorsunuz?"(Özkan, 17~18)
. . .. . . .
· 5 .• Karakalpak TürklerJnln Fıkra Tipl Ömlrbek Lakkı
. . ' .
Dananın
derisini
aldınnızBlrgQn Ömlrbek'ln danası komşusµ mollanın danasına vurup öldünnOş.
. . . '
Ömlrbek
uzun
uzun ne yapacağını dilşünmüş; bir çare bulamayı_nca mollanınyanı~~
-
glttniş
:
.
·
·
. . . : ' . . '
· "Efendi, demiş, g ~ sizin damınız bizlm danaya vur:up öld~rmüş. · Bu
nasıl çözülecek? Kitabı bakıp söyler mlsi.nlz?"
Molla Kur'an'ı açıp sağına. bakmış, soluna bakmış; uzun uzun . ka
-. nştırdıktan sonra bir sayfayı işaret ederek: . .
· '.'Diyor ki,
·
~ır
dana bir danaya vurup· öldürürse .ölen.dananın
sahibine.· diyet ödenmesin' y~ıyor." ·Ömlrbek, · mollanın şaşkınlığına sebep olacak şeklide sevinmiş ve
ar-kasından eklemiş;
l'O ~man~ efendi, adam gönderip dananızın .derisini. aldınnı~: ~lra bizim
dana sizin· danayı öldürmüş!"
Şaşkına . dönen molla ne . . yapacağını bilemeden oturup kalm.ış.
' .
. (Kaabay,. 11.) ·.
Görüleceği
üzere· bu~kraları
k~laycahatırlayıverdik
.
Çünkü .bunl~raynı
·düşünce bahçesinde açan çiçeklerdir. Böylesine J?eıizerllk göstermeleri gayet
. . . . . '
· . tabiidir. Buna . . karşılık, benzerlerini .henüz tespit edemedeğimiz . nkralar. da
var-dır. Fıkr
a
tlplnfnlncoğrafyasıyla
yönetimşekline
alt ö~ellikleri ·djkkate·
alırsa
k
.. . . .
.
' . .. .bazı ftkralanh benzerlerinin tespit edilememesi son derece· tab,lidlr.· Şimdi de ·
. . ·· .
. benzerlerini Anado~u'da heilüz.,'tesplt edemediğimiz fikralardan birkaç ?rnek
verelim:.
1. Bulgaristan Türklerinin fıkra Tipi Yaşar Dede·
. :
Çalad_len
ejllmlşKadının biri komşusunun bahçesinden şarımsak çalmış. Olay, köyün ber
-. berinde
konüşuluyormuş
:
Sıra
bekleyenlerden birinino
kadın lçir:ı:
. '.' Biz onu doğru bilirdik."
· · demesi üzerine Yaşar Dede dayanamamış;
. .
'"Evet, 'doğruydu' ama sarımsak çalarken 'eğilmiş'," .deylvennlş.
(Hafiz, 23)
2.
Kazan Tatarlannin
Fıkra~ipi. Möcip Divana
Cenaze namazı.
Bir gün ~n·ın. ·etrafındaki köylerden· Kazanbaş'ta. bir adam ölür..
fakat
var-. .
m'ış. Ancak bu arada. .~öylüler Möcip'i görürler ve "Burada ımam olacak biri var".
. ' '
deyip ondan
cenaze
namazını'ı<ıldmnasını
isterler .. ' ; ' . . '
Mödp
.
çte cenaze nainazJnt kıldırmasını. bilmiyo~uş. Bu, arada namaz ..kıldırıyorum diye
cemaati cenazeye
secde ettirir.Cen~
namazında secdenin ·. ol'1).adığını bilen yi,ıŞlılar itiraz ·ederler:"Dur, bizi ölüye secde ettiriyorsun. O Allah .mı ·oldu?" · ·
. Mödp cevap v~ımeden duramaz:,
"Siz~
'Bu
aqam M_osko~a'dasubaydı,
'
d~memiş
miydiniz?""Ev~t.
öyleydi_ ... " ~"Moskova'.da subay olan birine cen~ namazı.
böyle
ıu"°lınır. Gi~ip, :ses .çı~ .~nrtadan gömün.'; der'. ·
(Mahmudov-Sadıykova 63).
3~ Azerbaycan Türklerinin Fıkra Tıpi Karagan -Usub
_Eğri
dal
·Karagan
U$Ub
onnandagôrevliykenonu
.
i
_
şten çıkarmaklçln
bahane.ararlar:·B~rgün blrkaç:yet~ll.gelip
oimarıda
kesilenağ~çİann kOtü~erİni
ararlar.J\ricak
Karagan kesilen ağaçlardan geriye hiç bir iz bırakmamıştır.Partinin
bölge sorumlusu.
eğri
bir
dal görtlrce 'ötk~lenlt: . .:
-"Bunun altına bir dal wrulsaydı. bu dal hlç.~u.şekllde eğilir miydi?" ·
Sanki Usub da böyle bir soruyu bekliyordu:
"Düz dersiniz yQldaş-katip, rayonda bütün işleri dı:lzelttik de sadece· bu
. ağaç mı eğri kaidı?-" ·
. 4. Türkmenistan Türklerinin Fıkra· Tipi Pıhı
Geçen
d~fald
para
· .
.
....
B1r gün ağabeyi Pıhı'dan ·50 mariat· borç ister. Pıhı ağabeyinin yüzüne bile bakma~an;
. "Para keçenin altındadır,'.' der.
A~abeyi parayı alıp gider. Bir
müd~et
sonra ağabeyi yln~ para istemeye1.
"P~ra keçenin altindadır."·
Ağabey} hemen keçenin altını kaldırır. ancak orda bir şey yoktur:
''Pıhı,
burada para yok," deyincePıhı ~evabı
verir:."Hiç bir·
şey
Y?ksa d~m-~k ki.geçen
~efaaldığın
so
·
manatı
g~rlge-_timiemlşsin. .• . ·,
(At(Jayev;.Halmuhamnic~ov,
t
14}5.
Uygur Türklerinin Fıkra lipi H~mdun ·.Bağlanmamıj ~6pek
. . .
Hesamdun birkaç arkadaşıyla birlikte oturm~dan dönerken kapısının
önüne kadar gell~ler. Hesamdun,· onlan, adet üzere ağız ucuyla evine davet eder:
. , .
"Bize girelim arkadaşlar," der. . Onlar da yanm . ağız . davet edildiklerini bil-. dikleri için mahsustan kabul ederler:
""Evine glrerşe~ bize ikram.edecek. bir şeyfn var mı?" ·
diye
pervasızca sorarlar.O da:
·
ı.'·: \ ·'
"Evde karpuz var,.üzüm var, yumuşaak . . ekmek var ... " derken. 'baksa ki
' . . .
arkadaşlan eve girmeye davraniy?rlar. Bun_un üzerine Hesam~un der.hal söz.üne
kaldığı yerden devam edip der ki:. :
. .
"Havluda da bağlanmamış yaman· bir köpek var." ..
(Uygur Folklorlnln Antol~glyası, 175}
· Anadolu'nun-dışında yaşayan -Tüı:klerden aktardığimıt. bunca fıkraya, b1r- . · kaç
fıkra
da bi;lrri hlahallltipİerlmlzden alınan
öm~klerl eklemek lstlyoru~. On~ .!ardaki
zeka
kıvraklığını
b~nlard~ _dabulacağınızdan emiı1lm
..İlk
ikisi,Aıtunel'in
... doktora tezin dahi glnnemlş ol~n tiplere_ aittir. 1. Daldlkllnln (Elazığ) Osman Ağa
\
Su gibisi
yokOsman
Ağa
'
nın mesleği
ye_menidUktlr. Bu·sebepledükk3J1ı
dolup dpluptaşar;
iakat
gelenler hepçakmaklarına
g~
doldurmak içinuğraşmaktadır.
O,Bunu önle.mek için bir
c;:ıre 'düşünür: İki şişe alır;
birine gaz; öbürüne su· doldurur. Çielenler, yine eskisi _gibi teklifsizce ~işeyi alırlar, .ancak çakmaklanna
su doldururlar.
. .
D1:1rumu anlaya~lar bir daha Osman Ağa'nııi dükkAnına uğramazlar .. O
da, bu lüzumsuz mlsaflrlerden kurtulmuş olur ve sevincini belirtmek için der ki;
"Ağam su gibisi yok: aziz şey mübarek.' .. "
(Alptekin}
. .
2. Meksilalı {Trabzon) Cemal Ağa
Verdıın mi da lsteysun?
Cemal
Ağa
henüzşoför
ehliyetinialmadığı
günlerde san otobüseşoför
' •
.
tutmuştu.
·
Zaman zaman kendisi de·aracı kullanıyo
·
rdu.
Bu günlerden birindeCemal Ağa'nın yolunu kesen trafik polisleri · ehliyetini göstermesini isterler.
Cemal Ağa gayet sakin bir şekilde şu cevabı verir:
"Babam.ehliyeti verdun mi de ist~ysun?"
.3. Söğütlü!µ {Sakarya) Dursun
Acelesi
ne? .(Duman)·
O.ursun ~rene biner; kondoktör gelip de biletini lsteyll)ce ·gösterir~ Ancak
memur ona ceza yazm~ ister:
"Yarylış trene binmişsin; cezalı bilet alacaksın"
"Niçin?"
"Bµ tren· ekspres, seı:ıin biletin normal tren bileti ... "
Dursun aradaki farkı anlamaz ve sorar:
"Ekspres ne demektir?" "Hızlı· giden tren demektir."
Dursun omuzunu silkerek cevap verir:
"Bana ne? Kim ded[ ona
·
hızlı gİtsin
diye ... Gitmeyeydi. Benim acelem yok!~'.
(Altun~I 545)
·
4. Konyalı Tayyib Ağa
Ellmde dilrbQnüm mil var?
.
. .Tayyib Ağa'nıri zenginlerle bir .alıp veremeyeceği vardır. Hiç bir şey ya-pamasa onlara okkalı bir küfür savurur, öfkesini ·-ahrdı_. Yine 'böyle blr günde küfür eder~en yanında bulunan zengin tanıdığı:
"Küfür ettiğin zenginlerin arasında ben de.var mıyım?" der.
. .
.
Tayyib· Ağa istifini bozm.adan cevabını yapıştırı.r:
···Hay aslanım, elimde dü.rbµnüm mü var ki, otuz milyonun lçlnden seni
seçip ayırayım."
5. Çanakkaleli Hüseyin Ağa
Bizim eşekten ne faıkımı.ı var?
(Altunel, 405)
Hüseyin Ağa'nın işi çıkar, Gellbolu'ya gitmesi gerekir. Köyünden eşe
ğiyle geldiği için onun.la vapura bi_nmek ister. Gişeye yanaşır. Onu eşeğiyle .
gören ·biletçi seslenir:
"Senin biletin.
ioo
lira, eşeğin ki ise 100 Ura ... " .Parayı çok seven Hüseyin Ağa öfkeyle memwa seslenir:
"Biletçl; biletçi. bizim eşekten farkımız var !Tiır
(Altunel, 130}
. .
Buraya kadar örnekleriyle vermeye çalıştığımız. fıkra dünyamızdaki
pa-. .
.· ralelliklerl. bazı sonuçlara bağl"'yarak ·tamamlayabiliriz. fıkralar, farklı
top-·'. ' ' '
luluklarda benzerlerini bulabileceğimiz küçük anl~tmalardır. Bunlann; tabii ya.:.
yılma teorilerine bağlı kalarak dünyanın bir ucundan öbür ucuna yayılmasını
yadırgamamak
gereki~. ·. Ö~llikle günümzdehaberleşme vasıtalarının
çe-. . . .
şitlenmesl, bir fıkrayı aynı anda pek · çok ülkede bilinir ve · anlatılır hale
ge-·. tirmektedlr . .
Türk dünyası fıkra tiplerinin benzer . fıkralarını da · bu açıdan de-ğerlendirmek gereklr; ancak burada, yayılmayı kolaylaştıracak unsurlar daha
. fazladır: Bunlar arasında dil.btrtıği, kültür birliği, din birliği gibi hususlann·ônem-: 1i bir rolü vardır.
. . . .
: Bu konuşmanın·amaç]arından biri ·de slzl~re TOrk dünyası~11n fikra kapısını . · açmak ve onun· ötesinde oturan tiplerini
tanıtmakt
ı~
Pekçok
tipi v~onİann fık-
.I • - . ' • . • ' . ' , ..
ralannı hl:1Z\Jrla~nlZ411 getirirken. sizlerin· de bu küçük anlatmalara :gere_ken önemi .
_ven:nenizi ve bizlere yeni yeni tipleri kazndırmaiıızı bekliyoruz. _
,
Teşrfftnlz
ve sabnnızdan dolayı teşekkür ediyor, saygılanmı sunuyoru~ ..
.
KAYNAKLAR
~.
Konuşı:namıztı1 hazt~anmasında fay~alandığımıı.
kl~p, makale ·ve bildirilerden başka henüz basılı olmay~n b~ bildirilerle. bazı derlerrielerlmlil 'tçlne a~an ·us-teyl daha
·
da
genişletmek
mUmkUndO~. ileride. yeniyenı
·
:
eseradlarını~
ek:..leneceştne-lnanıyoruz.
Tahir ALANGU,
·~rıin
Tü~klerlnin . .Hoca,sı Özenbaşlı
. Ahmet . Akay",·Tilık
· ·
ouı,
2. (13), Ekim 1952, 23-29.
Ali Berat ALPTEKiN, "Ha~utlu
~ıkra Tıpi:
· Daidlkll'nln OsmanAğ~";
il ..Mil-~
· ..letlerarası Türk
HalkEdebiyatı
·ve· Folkloru Kongresi /J9-21 ·Ekirn l992'de. . . .
· Konya'da . sunulan bildiri· (basımda}. . . · .
. lbrahim .ALTilNEL;
Aıiadoiu
. . . Mah,allifıkra
. ."
Tlplerl
Ü~erlne BirAraştırma.
. . <in-. . .celeme~Metlnler}, Konya 199<>: XXVlll+664+V s. (Basilmarmş dQktora,
. .' ' . .. . . . .
tezi). . · . · · . : ·
. .
·
..
N. ATDAEV
-Ş._
HALMUHAMMEDOV,
E.şldeı:.Bol$Aii (fOıkmen Şo,ta Sözleri). . . . . · ..
. ·. ·
.
:
Aşgab~t
1974,148
s •.Yusuf .AZMUN, . '.'Türkmen ·Halk
Edebiyatı Hakkında",
.
R~şlt
· Rah~~ Arat için,.. . . ,. . .
Ankara 1966, 32-83. ·
· Gh.
t
CONSTANTIN, "Akhmet Akhaj, Der Doppelg~nger d_es Odschas Nas-·reddin bei, den Kınm-Tat~ren", Turclca, 1971, 80-99.
Pertev . .
Naili BORATAV,
.-
Az
Gittik
Uz .Gittik,
Ankara 1969, 432. . .Pert~v_ Naili BORATAV, 100 Soruda Tü~-Halk
lde~lyatı, İst.i~bul'
1.982, 4 . . . . . , Baskı· (1.'. b. 1969); 237s.
. ' . ,,. .
İbrahim DAKUKI. Irak TOrkinenlerl, (dış kapakta aynca, Dllled, Tarihleri ve
. Edebiyattan); Ankara 197,0, .189 s.
Mustafa
DUMAN,
"Maçkalİ
.
Fık(a
Tipi CemalAğa'
',
ıı: Milletlerarası
Türk
HalkEdebiyatı
ye. Folkloru Kongresi / f 9-21 ~kim1992
Konya'd~ sunulan~11
-diri (basımc:fa).
Metin ERGUN, "Aynm
Tağ
·
ı Fıkralan (Aynın Tağı
Bezemeleri)\ıv. Uluslaru.ası
.. ··.
·
1oık
H~kEdeblyatİ
veY~iıs
lmre.SemlnerlI
t t-13ıiıayıs
_1989, ts-·' . . . \ ' . ·'.
·
:.
:
ldş_ehlr, Esklşeh_lr .1991',
. 135-139 . ..-. Nimetullah HAFIZ, Bulgartstan Türk H41k Edebiyat• ,Metlnlerl il, Ankara 1990,
Ş.HALMUHAMMEDOV
,
Türkni:~nHalk
.
Yumonnın
veSatlrasınıng
Canr Öz-. . . .
• • <
boluşlılıjı, Aşgabat 1977, 116 s. ·
G.
i
.
KARPOV,·
o~rkİ
po istorliTOrkmenlİ
I Tilrkmenskogo Naroda,Aşkabad
·1940
.
~. Köseyef
KE.KİLOF,
· Yomakla_r Hem~jlşQıeler
;
·
Aşga~at
1994,.Çlmpoeş
LÜBOV,"
~g~uz
HalkFıkraları
v~ Nükteleri"' il ..Mllletl~rarası
Türk· Halk'Edeblyatı ve·folklonı Kongresi/ 19-2~· Ekim 1992'de Konya'da su -nulan bildiri (basımda) .
. H.
Ş
.
MAHMUTOV-Al SADIYKOVA
,
Tatar
Halk
.
icatı-M~zekler,
K~n 1979. Zeynt';!labidln MAKAS, "Azerbaycan'ın Nasrettin Hocası: Karagan U~ub", 1_-s.·' ' . . . .
Tem.muz 1993 ~rihlerl arasında Ankara'da toplanan İpek Yolu Ulus -lararası Halk. Edebiyatı Kongresi'nde sunulmuş~r.
Kabul
İVlAK~ETOV
-
Nasreddln 'KAMALOV- K~lbay .MAMBETNAZAROV,Ka,..
. rakalpak Halk Legendalan ham ·Anakdotlan, . Nökls-Samarka~t 19.62,
·,
1963.: ·
. . .
K~Jbay · M~BETNAZAROV, Karakalpak Avızek_l Halik Dilretpel"'rl, Nökls . 1990, 216
s
.
•. . ·~ l .
Isa
ÖZKAN,-"
İkJ
UygurFıkr~
·
Tipl:
.-
Molla
Zeydinve
Seley Çakkan",.MIIHfolklor, . 6,·
Kış
-
t
992, · is-20_. . · · ·Saim· SAKAOGLU, TOık Fıkralan ve Nureddin-Hoca, Konya
199i
,
170.s.. .
Kı~ırell SATIAROV, KOldilrgl Eiiglmeler,_AJmatı 1987, 320 s.
: \
Mehmet
TUGRUL,
Ma~ıitpzl
köyünde· Hal.kEdebiyatı
(Menkabe~Hİkiye,
_
·
.
M,asal,
Fıkra), İstanbul 1969; Xll+372 s.Türkmen H~
D6r~dİctllğl
Boyun~Oçeık
,
Aşgabat
1967, 272 s.Til•enlstan SSRinliİ .Tarihi, 1. cilt, 1, kltap .. -Aşgabat 1959~
. . .
.Salt
UGUR, lçel FoUdoru,
Ankara 1947, 291 .s.' ·.
-. Uygur folkloıtnln Antol~glyası~ · Almatı 1988 . .
Dursun_ YILDIRIM, Tü~ Edebiyatında Bektaşı Tipine Bağlı Fıkralar
(inceleme-Metin), Ankara 1976, XX+247 s. - ,
. . .
Ziya GÖKALP, Tü~çOliljOn Esaslan, İs~nbu~ 1958.