• Sonuç bulunamadı

Prens Sabahaddinin eşi ve kızı nasıl yaşıyorlar?:Oda kiralarını veremiyorlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Prens Sabahaddinin eşi ve kızı nasıl yaşıyorlar?:Oda kiralarını veremiyorlar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

'S* t I

Prens Sabahaddinin eşi

ve kızı nasıl yaşıyorlar ?

Oda kiralarını veremiyorlar

«Türk milletinin selâmet ve tealisi uğurunda

nefsini istihkar

ederek hayatının son demlerine kadar «Yurdum, vatanım, sev­

gili milletim!» diyen Türk mütefekkirinin

geride bıraktığı iki

ihtiyar uğradıkları haksızlıkları ağlıyarak anlatıyor

Çengelköyünde, Havuzbaşı

mevkiinde, «Çakaltepe yokuşu» sokağında, sağ tarafta genişçe bir bahçe içinde, iki numaralı ahşap bir ev...

Prens Sabahaddin merhumun refikası Tabinâk ile kızı Fethi­ ye, ihtiyar bir dul kadına ait olan bu evin üst katında bir o - dada sekiz yıldanberl oturuyor­ lar. [*] O derece yardıma muh­

taç vaziyetteler ki yedi aylık

kira borçları olan 84 lirayı bu­ lup veremiyorlar... Hattâ, pren­ sin kızı Fethiye, mühim bir iş

takibi için İstanbula inmek

mecburiyetinde olduğu halde

inemiyor. Çünkü Çengelköyden köprüye gidip gelme vapur bi­ leti alacak para yok!

Bayan Fethiyenin, bana bun­ ları anlatırken gözlerinden şı­

pır şıpır yaşlar döküldüğünü

elbette tahmin edersiniz. — Üzülmeyin! Haksızlıkla e- linizden alındığını söylediğiniz

mülklerinizin iadesi zamanı

belki gelmiştir. Kul sıkılmadan Hızır yetişmez! diyerek teselli­ ye çalışıyorum. Fakat mümkün

mü o göz yaşlarını durdur­

mak!..

Dört duvardan ibaret olan bir odada, bir ana kızın başbaşa vakit geçirmesi kadar zor bir

şey tasavvur edilemiyeceğini

söylerken:

— Buna, diyor, bir de para­ sızlık inzimam ederse artık siz düşünün fecaati...

Bir parça kâğıtla bir ufacık

kurşun kalemin kendisine en

vefakâr arkadaş olduğunu söy­ lerken bir şiir okuyor;

Yardım et yarap! İman eden kalbe... Ümit kesilmez eza, mihenktir

kullara... Dünyaya geldik cidal için Değmez mi gayret vega için...

Prens Sabahaddin merhumun refikası Tabinâk hanımefendi kı/.«»Fethiye ile yanvana

— Ne vezne bakarım, ne de kafiyeye... İçime doğduğu gibi yazar geçerim! dedikten sonra babası prens Sabahaddln’in bir sözünü tekrarlıyor:

— «Milliyetini ve vatanını

unutan insana serseri derler.»

Babam böyle demişti. Ben de

onun kızıyım. Annem de aynı

ruhta bir kadın... Bugün için

paramız yok, yiyecek ekmeği­

mizi zor buluyoruz. Fakat ne milliyetimizi ve ne de vatanı­ mızı unutarak asla serseri ol­ muyoruz...»

Annesi geldikten

sonra

Annesi Tabinâk hanımefendi geldikten ve bir müddet mevzu dışında konuştuktan sonra:

— Hanımefendi! dedim. Bü­ yük Millet Meclisine bir müra­

caatta bulunduğunuzu haber

aldım. Doğru mudur ?

— Elbette! diyerek entarisi­ nin cebinden bir takım kâğıt­ lar çıkardı. İçinden bir tanesi­ ni uzattı ve İlâve etti:

— İşte! Müracaatımızın alın­ dığına dair de bize şu tezke­ re gönderildi.

Bu, Türkiye Büyük Millet

Meclisi Genel Kâtipliğinin baş­ lıklı bir kâğıdı idi. Gönderilen

arzuhalin 12/8/950 tarihinde

alındığı ve 2361 numara ile di­

lekçe komisyonuna verildiği

bildiriliyordu.

— Neler yazdınız bu arzuha­ linizde?...

Tekrar o kâğıt tomarmı ka­

rıştırdı ve daktiloda yazılmış

bir kopyeyi uzatarak:

— Arzuhalimizin sureti bu-

dur! dedi. Şayet bizim için ga­ zetenizde bir şey yazmak lût-

funda bulunursanız, çok rica

ederim bu arzuhalimizden bah­ sedin. Çünkü o bugünkü hali­ mizin yüksek Meclise bir arzı­ dır.

Eşi: Tabinâk Kendi, kızı:

Fethiye. Kendi imzalarını taşı­ yan bu arzuhali beraberce oku­ yalım:

«Bu naçiz dilekçemizle yük­

sek ve kıymetli huzurlarınıza

müracaat eden bizler, Türk

milletinin selâmet ve tealisi

uğurunda nefsini istihkar ede­

rek. hayatının son demlerine

kadar bilâ fasıla durmadan

«Yurdum, vatanım, sevgili mil­ letim» diyerek gözlerini yuman Türk mütefekkiri Prens Saba­ haddinin geride bıraktığı, göz­ leri yaşlı eşi Tabinâk Kendi ve öksüz kerimesi Fethiye Kendi­ yiz.

Merhum Prens Sabahaddin,

hayatına malolan ve aziz mil­ letimizin yükselmesi, onun ci­

han milletleri muvacehesinde

en üstün bir mertebeye ulaşma­ sı düşüncelerini her an ve her yerde tekrarlamış durmuş, bu düşünce ve faaliyetlerinde ge­ rek şahsı ve gerek en yakınları için en ufak bir menfaat gaye­ si gütmemiş, tertemiz bir suret­ te tarihe bıraktığı ismiyle her bakımdan örnek bir fazilet tim ­ sali olduğunu göstermiştir.

Bu fâni dünyadan ayrıldığı­ nın ikinci yıldönümünde, yıl- lardanberi türlü sıkıntı ve me­

şakkat içinde yuvarlanan, fa ­

kat her bakımdan büyük şahsi­ yetine olan nispetini şeref ve vakarla muhafaza etmiş bulu­

nan bizler, bu dilekçemizle,

yüksek huzurlarınıza durumu­

muzu olduğu gibi açıklamak,

haksever ve kadirşinas Türk

milletinin siz asıl temsilcilerine şefkat nazarlarınızın bizden e-

sirgenmemesi dileğini ulaştır­

mak istiyoruz.

kadirşinas yüksek varlığınız­

dan göz yaşlarımızla diliyoruz.»

Alman mülkleri

Prensin refikası şimdi 70. kızı da 48 yaşındadır. Bahçede kı­ rık dökük iskemleler üstünde o- turduğumuz iki saate yakııı za­ man zarfında bana, ellerinden haksızlıkla alınan mülklerinden bahsettiler. İşlerini takip ede­ cek bir hayırsever çıkar da, hak­ larını iade ettirirse «o da yor­

gunluğunun mükâfatını» alır

diyorlar.

Başlarında işlerini takip ede­ cek bir erkek olmamasından do layı bu vaziyete düştüklerini u- zun uzadıya ve üzüle üzüle an­ lattılar.

Fakat bunları bugünkü yazı­ da bitirmeme maalesef imkân yoktur. Perşembe günü de yi­ ne bu sütunlarda onları yaza­ rım.

Cemaleddin BİLDİK

Hiç bir yerden hiç bir surette bir gelir kaynağına sahip deği­ liz. Çengelköyünde on iki lira kira ile barındığımız ve maale­ sef bazı aylar bunu dahi ödeye­ memek vaziyetinde bulunduğu­ muz bir tek odada pek çok sı­ kıntılı günler, her türlü maddî

imkânlardan mahrum olarak

geçirmekteyiz.

Hakkımızda idari cephelerden yaptırılacak her türlü tahkikat bizim bu arzettiğimiz hususla­ rın tamamen doğruluğunu gös­ terecek, yüksek ve kıymetli a- lâkalarınıza ne kadar lâyık bi­

rer yurttaş olduğumuzu ispat

edecektir.

[*] — Birinci yazı

AKŞAM'da çıkmıştır.

dünkü

Yüksek Büyük Millet Mecli­ since, her bakımdan takdir bu­

yurulacak nâçiz ve nazik du­

rumumuzun, bizleri artık keli­ menin tam mânasile çekilmesi

gayri mümkün hayatımızın,

terfihi imkânlarına kavuşturul­ masını en derin saygılarımızla arz ve istirham ediyoruz.

Vatani hizmet tertibinden

bizlere bağlanacak ve hiç o l­

mazsa asgari geçim imkânları­ mızı sağlayacak olan devamlı bir yardımı Türk milletinin siz

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taba Tonos Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu durumda, fiziksel çaba da- ha çok ve süre daha uzun tutulursa, or- ganizma şeker deposundan yakmaya başlar.. Bu da sportif verimliliğin

yetersizliği giden hastaya kalp transplantasyonu yapılması için verici bulunamadığından bekleme süresini uzatmak amaçlı, 02.07.2013 tarihinde LVAD takılarak

Yaşamım boyunca Kundu- zi adını taktığım, tipi çirkin, eşkali pişkin, çantası şiş- I kin, çıbanı tombul, katli vacip olmuş insanların havu- | zundan bir kepçe alıp,

(...) Şu halde hukuku halktan ayıran kale duvarını yıkmak, zır­ hı delmek gerekiyordu. Bunun için de hal­ kın bireysel, ekonomik, sosyal yaşam dü­ zeni içindeki yerini,

在一些相關網站上有看到關於折疊式人工水晶體的資料,目前折疊 式人工水晶體的材料有分為-(1)矽膠(Silicone)

Serum estradiol level on the day of hCG injection was significantly higher in the FSH-primed group than in the non-FSH-primed group (377.2 pmol/l versus 143.8 pmol/l,

evidence-based medicine is essential for a successful physical medicine and rehabilitation practice in either academic or private facilities, well-developed research projects, such as

ETS’de gerçekleşen eğitime maliyet eklemek için öncelikle gerçekleşen eğitim görüntüle sayfasından ilgili eğitim bulunmalıdır ve güncelle butonuna