• Sonuç bulunamadı

Sultan Reşad'ın Arnavutluk seyahati, yoldaki merasim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sultan Reşad'ın Arnavutluk seyahati, yoldaki merasim"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

e

Haziran 1939

MEŞRUTİYETTE SARAY ve RABlAU

Yaran: SÜLEYMAN K ÂN İ İR TEM — Tercüme, İktibas hakkı mahfuzdur.

i

— ... Tefrika No. 44 ____________

S u lt a n R e ş a d tn A r n a v u t lu k s e y a h a ti,

y o ld a k i m e r a s im

Saltan Reşadm Sblâniğe muvasalatı

Arnavutluk seyahati

Îttihad ve Terakki hükümeti Arna­ vutlukta hasıl olduğunu gördüğü hoş- nudsuzluğu izaleye medar olur dü- şüncesile bir nümayiş tertip etmeği, beşinci sultan Mehmed Reşadı Arna­ vutluğa götürmeği tensip eylemişti. 1911 haziranı içinde yapılması karar­ laşan bu seyahat için mükemmel ve mükellef bir program tertip edildi.

Padişah Dolmabahçe sarayında teş­

yi merasimi yapıldıktan sonra İstan-

buldan Barbaros Hayreddin zırhlısile hareket etti. Turgudreis, Mesudiye zırhlıları, Hamidiye kruvazörü, Yunus torpidosu, Ertuğrul yatı, Gülcemal ve Reşid paşa vapurları Barbaros zırhlısı­ na refakat ettiler.

Barbarosta yalnız hünkârın hususî mahiyeti bulunuyordu. Şehzadeler de babalarının yanında idiler.

Gülcemal ve Reşid paşa vapurları da maiyeti seniyede hareket eden zevat ile maiyeti seniye bölüğünü, saray müstahdemini, araba ve hayvanlarile eşyayı nakle tahsis edilmişti.

Zatı şahanenin Selanik limanına öğleden soma varması tertip iktiza­ sından olduğu için İstanbuldan hare­ ket saati buna göre tayin olunmuştu. Selânikte padişahı karşılamak üzere ikinci bir filo tertip edilmişti. Ertuğ­ rul yatırım muzikasile Barbarosun muzikası birleştirilerek muallim Lân- ge beyin idaresine tevdi olunmuştu.

İkinci füoyu birinci filoyu Kesendire açıklarında karşıladı; selâmdan sonra Barbaros zırh­ lısı önünde bir geçid resmi yapa­ rak mevkibi hümayunda yer aldı. Apanimi önünde donanma manevra­ lar yaptı. Sultan Reşad 1911 haziranı­ nın yedinci günü Selâniğe muvasalat etti. Barbaros Karaburun istihkâmla­ rından 21 topla selâmlandı.

Başta Barbaros, bütün gemiler li­ mana girince dört mevkiden yirmi bi­ rer selâm topu atıldı.

İzmirden bir vapur dolusu halk gel­ mişti.. Selânik muteberanı da (Mit­ hat paşa) vapurile istikbale iştirak ey­ lemişlerdi. Havanın yağmurlu olması­ na rağmen halk kayıklarla denize çık­ mışlardı.

Mithat paşa vapurunda Selânik sa­ nayi mektebi muzikası ile Selânikçe meşhur kemani Ethemin ince saz ta­ kımı nöbetleşe terennümlerde bulu­ nuyordu.

Gemilerde donanma menfaatine lev­ halar, kitaplar, Barbaros ile Turgudun resimleri müzayede ile satılıyordu.

Selânik vilâyeti mebuslarından Rah­ mi, Mithat Şükrü, Derviş, Agâh bey­ lerle Karasu, Artas, Vlâhof, Dalçef efendiler, vali İbrahim bey, Selânik Belediye reisile azası, ordu müfettişi Hadi, Selânik kumandam Haşan Tah­ sin -Selâniği Yunanlılara teslim eden- paşalar padişaha hoşâmedi beyan ey­ lemek üzere Barbarosa geldiler. Hün­ kâr sağında sadrazam Hakkı paşa, solunda Bahriye Nazırı Mahmud Muh­ tar paşa, yanında mabeyin erkânı ol­ duğu halde heyeti güvertede kabul et­ ti. Mebus Rahmi bey bir nutuk iıad etti.

Üsküdarlı Talât bey padişahın Selâ­ niğe muvasalatına ebced hesabile:

Makdeuıiale eyledin ihya Selânik şehrimi

1329

mısraını tarih düşürdü.

Sultan Reşad bugünü ve gecesini Barbarosta geçirdi.

Bu sırada büyük kardeşine karşı bir nezaket eseri izharından geri kalma­ dı.

Mabeyin başkâtibi Halid Ziya beyle ordu müfettişi Hadi paşayı Alâtini köşküne gönderdi. Giderlerken kendi­ lerine şu tenbihte bulundu:

— Biradere gideceksiniz. Fakat ben- den bahsederken (zatı şahane) demi- yeceksiniz; (biraderiniz) diyeceksiniz. Ellerini öperim. Selâniğe gelmekliğim mahza memleketin selâmeti noktai na­ zarından seyahatime gösterilen lüzum üzerinedir. Muğber olmamalarını rica ederim!

Kendisini uzun seneler en sıkı bir tarassud altında ve âlemden müte- cerrit bir durumda yaşatan, senelerce bir selâmını bile diriğ eylemiş olan Abdülhamide karşı şimdi o işte böyle hareket ediyordu! Bu sözler ve hare­ ket ne dereceye kadar samimî idi9

Acaba bu nezaket eserinin zımnın­ da (Oh! Allaha bin hamd ve şükür! Bugün sen mahlûğ ve menfî olarak böyle kapanmış yaşarken ben serbes ve şahane bir seyahat icra edebiliyo­ rum!)

Tesellisi ve telmihi de mündemiç mİ idi?

Abdülhamid heyeti salon kapısından karşıladı ve padişah namına yapılan tebliği dinledikten sonra o da nezake­ te nezaketle mukabele etti:

— Zatı şahanelerine karşı besledi­ ğim hürmetkârane hissiyatımı kendi­ lerine teyiden arzetmenizi rica ederim. Ahdi saltanatlarının uzun bir ömür ve afiyetle, muvaffakiyetle devamı için duadan hali değilim. Yanımda bulunan küçük oğlum Abid efendi ile meşgul olarak burada kendimi avutu­ yorum. Esbabı istirahatıma müteallik herşey temin edilmektedir. Rahatım için zatı şahaneleri endişe buyurma­ sınlar.

Abdülhamid yalnız İstanbulda kar lan ve hizmetine lüzum görülen bir, iki harem mensubunun yanma gönde­ rilmesini istedi; sultan Reşad da, ta­ biî, bu ricayı is’af etti.

Ertesi günü vali İbrahim bey ile kumandan paşalar, belediye reisi Ban» barosa gelerek padişahın emrine inti­ zar ettiler. Hünkâr şehre çıkmak üzere hazırlanınca hu heyet daha evvel rıh­ tıma avdetle orada muntazır bulunan heyetlerle birleşti. Padişah karaya ayak basınca top mevkilerinden gene yirmi birer topla selâmlandı.

Padişahın ikameti için hükümet da­ iresi hazırlanmıştı. Yollar asker ve mektep talebesi tarafından işgal edil­ mişti. Mevkibi hümayun bunların ara­ sından geçerek alkışlarla hükümet ko­ nağına vardı. Orada vilâyet merke- zinden ve kazalardan gelen her ce­ maate mensup heyetler, sonra konso­ loslar huzura kabul olundular.

Padişah bugünü ve gecesini hükü­ met konağında geçirdi. Selânikte kal­ dığı günlerde Kasimiye, Hortaci ca­ milerini, Mevlevihaneyi, kışlayı ziya­ ret etti. Bir defa Beşçınar mesiresine de gitti,

(Arkası var)

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Rumeli türküleri ve özelinde Selanik türküleri, Türkiye Cumhuriyeti ve Yunanistan arasında imzalanan mübadele anlaşmasının toplumdaki etkilerini yansıtmasının

isteyen Süleyman Çelebi tarafından Gelibolu antlaşması ile Kartal, Pendik, Gebze, Silivri ve Tesalya ile birlikte Bizans'a geri verildiği anlaşılmaktadır. Murad

Sonuç olarak; öğrencilerin, istasyon tekniğini faydalı bir teknik olarak gördükleri, istasyon merkezlerindeki etkinliklere katılmaktan keyif aldıkları, uygulamayı basit ve

Selânik, Osmanlı Devleti için Ġstanbul‟un fethine kadar birinci öneme haiz liman kenti iken, 1453 tarihinden itibaren ikinci önemli kent olarak değerini sürdürmüĢtür..

Ömer Seyfettin, Don Kişot yazısında; kahramanın kendine, atına ve sevgi- lisine isim aramasına özellikle dikkat çekmiştir çünkü Don Kişot’un asıl adı, kurduğu

Fakat anlatan tahkiye sanatında nekadar mahir olursa .olsun bir hi­ kâyeyi ikinci defa dinlemek zevkli olmadığı için son sayfasını çevirdik­ ten sonra tekrar

Münci Kala- yoğlu beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların çoğunun yoğun bakım ünitelerinde olduğunu, bu nedenle de yoğun bakım ünitelerinde çalışan personelin özellikle

Güünümüzün teknolojisi ile birleşen Mimaride aydınlatma tasarımı gelişerek, özellikle enerji etkin, sürdürülebilir tasarımlar odağında, doğal ışığın öncelikli