tornanı
istihkar,
ı o ^ırta hayranlık
hayran etmek Istiyerek biçareye romantizm ile klâsisizmden hangisini ve niçin tercih ettiğini soruyor, Hk önce ancak sinema ile alâkadar bulun duğunu söyliyen çocuk zabıta ro manlarını da sevdiğini söyleyip merakını bu suretle tatmin ede rek elinden kurtulmağa boş yere çalışıyordu. Otuz yaşındaki genç adam meseleyi nihayet şöyle hal lediverdi: — Ben daima tercüme romanları okurum. Bizim yerli romanlardan bîr ikisini okumak istedim, tahammül edemiyerek başlarında bıraktım. Üç yüz say fada söylediklerim Uç sayfada söylemek mümkün!
Ve en müteneffir bir tavırla, belki ancak kalabalıkta içtiği pa halı sigarasının İkilerini yere
sil-dâvayı bitirmek istedi. Kabilse hstaadtini değiştir mek ve Türk romanına bir oku yucu kazandırmak emeHle bahse
' arıştım ve: — Hafit Ziyayı, Ha lîfe Edibi, Yakup Kadriyi, hattâ Hüseyin Rahmiyi okusanız, fikri nizi belki değiştirirsiniz, dedim.
i
Bu isimleri olsun biliyor muy du, herhalde yüzündeki İstihfaf ve istihkar geçmeden: — Hiç biri ni okumağa tahammül edemedim, ancak AvrupalIları beğeniyor, hep Avnipalılaı-ı okuyorum, dedi. Hem de, bir garp lisanı bilmediği için, onları bir kısmı da pek muvaffa- kıyetsiz olan tercümelerinden o- kuyordu. Ve Abdnlhamitle Abdül- mecidi, Âli paşa ile Reşit paşayı birbirlerine karıştırdığı gibi, garp müelliflerde eserlerini de birbir lerine mal ederek, ve bütün isim leri bozuk ve yanlış telâffuz ede rek, bir kütüphane katalogunu ezbere okudu.
Şahsan bir kaç roman tercü me etmiş bulunduğum gibi bun dan sonra da hiç değilse malî se-' heplerle hu işde devam etmeği dü şündüğüm için keyfiyeti kötüle meğe yüzüm de, hakkım da yok ama, bitmiyorum ne yapmalı: Türk romanının menfaati ve ge lişmesi gibi şerefi namına, bazı ları pek de güzel seçilerek lisanı mıza çok iyi nakledilmiş olan bu garp romanlarının türkçelerini kamilen yakmak ve roman tercü mesini memlekette yasak mı et meli?..
Yook, Türk zekâsının her mahsulünü tenkit etmekle bera ber hiç birini hor görmemeli, hep sinin üstüne titremeliyiz. Kaldı
ou sevimli ahbap ve kendisine benziyenler bilhassa Hüseyin Rah ta i ile alâkadar olmamakta hata j
ederler. Çünkü Hüseyin Rahmi t kendi gibi olanlarla çok alâkalan mış, sevimli çehrelerini bir çok e- serinde canlandırmıştır.
Nahid Sırrı ÜRİK
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi