ESKI USÛL KARAGÖZ
FASILLARI NASIL IDI ?.
K a r a g ö z , k a ra g ö z o lu n c a y a k a d a r h a yli is tih a le g e ç ir
m iş ti. R a m a za n g e c e le r in d e s e y r in e k o ş u la n K a ra g ö z ,
o
e s k i
k a r a g ö z l e r
d e ğ i l l e r d i
Karagöz oyuniyle orta oyu nunun birbirleriyle alâkası yakındır- Aralarındaki fark. «K ârı kadîm» de karagöz o- yunlarının lehçe taklidine de ğil, sözlerdeki cinas kuvveti ne dayanmasından ibaretti- Yalnız Kastamonu ile Orta Anadolu halkının. Aydın ve civarı zeybeklerinin türlü ko nuşma biçimleri alınmıştı- Kayseri. Divrik. Arapgir, Ru meli halkının lehçeleri ovun konuşmalarına karıştırılmaz di- Bunlardan Arnavut takli di yalnız iki oyunda. Karade niz lehçesi hayalet «K ayık- oyununda kısaca kullanılırdı- Ermeni taklidi «Hamam» fas lında, Vanlı külhancı ağzın dan
işitilirdi-Bunlara mukabil ak Arap. Yahudi. Zenci. İranlı. Baba- rulıi, Tiryaki, Tuzsuz Bekir, kadın kılığındaki erkekler «zenne», matiz, kekeme, hım hım. Çerkeş. Rum- f'renk. Ka ramanlı- çingene, şeytan; hay vanlardan eşek, köpek taklit leri eski ve yeni karagöz fa sıllarında yer almışlardır- Bunların dışında kalan taklit ve lehçelerin fasıllarda kulla nılması âdet değildi
Kâtip Salih efendi, hayal fasıllarında yenilikler yapma ğa başladığı sıralarda tuluat oyunlarından bir kısmını mev cut oyunlara ilâve etmişti- Fakat taklit etmekte zayıf ol duğundan. kendisine, kadar gelen mahdut çerçeveyi aşa mamıştı Çünkü Karagöz, ar tık taklide dayanan oyun ol muştu Bunun üzerine icadm- danberi süreglen bazı şahıs ları kaldırdı, yerlerine başka larını koydu; onların kolay lıkla taklit edilen değişiklik leriyle. iktifa eyledi ki bu su retle efendi, tarziyle hayali orta oyununa benzemekten u-
zaklaşmıştı-Şair Ömer Fahri ise kara gözü bir nevi orta oyunu şek line soktu- Bir taraftan Salih efendinin perde oyunlarında icat ettiği yeniliklere uyar ken. diğer taraftan tulûat ba kımından velûd bir. kabiliyet ve çeşitli lehçeleri taklit üs tü n lü ğü göstererek hayal fa
sıllarımla bambaşKa bir mu vaffakiyete ermiş, bilhassa Karadeniz. Kayseri. Divrik. Arapgir. Kürt. Ermeni- kül hanbeyi. monşer. Zampara tak litleri onun muvaffakiyetle, getirdikleridir- Buna karşılık hayalı .Salih efendi gibi «ka ragözün kedi oluşu», «kara gözün sadakati», «karagözün hainden intikam alışı,- şeklin de tulûat oyunu benzerlikleri getirememişti Kısaca biri fa sılların, diğeri artistlerin sa- - yısını çoğaltmışlardı-
Üçüncü mühim şahıs «Ha- cei evvel Ahmet Mithat» efen di idi Bu oyunların edep dı şında görülen taraflarını, a- tıp, yerlerine muayyen ve malûm mevzulardan başka fikrî ve İçtimaî terbiyeye ha dim bazı fasıllar koymak is temişti- Böylece Battal Gazi, Muhammedi Hanefi cengi. Köroğlu gibi masal ve hurafe kitaplarından faydalanmağı ele aldı- Çünkü devir değiş miş. zevk bambaşka olmuş, görüşler genişlemiş bulundu ğundan efendi hazretlerinin bu teşebbüsü yerindeydi- E
vinde perdeler kurdurup, şe malar yaktırmış, kafasındaki yenilikleri ilâve ederek Kara göz fasılları icra ettirmiş ve-- arzusuna en uygun olarak da kâtibi hayal Salih efendiyi
bulmuş-Salih efendi hayalciliği ol gun. Karagöz çizip, boyama sını bilir, oymatmakta mahir di Hoca evvelâ tasvirlerinin biçimini tarif ederek yaptır dı sonra süregelen oyunlarda yaptığı tadilâtı hikâye etti- Nihayet birkaç Karagöz faslı yazarak Salih efendiye verdi; bunları oynatmasını istedi- Salih efendi dahi bu fasılları oynatmak suretiyle Karagöz cülükte bir dev adımı hamlesi yapmış
oldu-Bizlerin, vani baba ve anne lerimizin sonradan seyrettiği miz, Ramazan gecelerinde ko şuştuğumuz «perde kurdum, şema yaktım» oyunu böyle tekâmül etti- Ama yerini ti yatro. sonra da sinemi aba ca- tarih sahifelerin ■ geç mekle geride
kaldı-S- V U R A L
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi