• Sonuç bulunamadı

Elim bir kayıb:Meşhur alimimiz Ubeydullah dün vefat etti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Elim bir kayıb:Meşhur alimimiz Ubeydullah dün vefat etti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

RÍYET

Elim bir kayıb

Meşhur âlimimiz Ubey-

dullah dün vefat etti

Bundan 25 sene evvel Ubeydullah Ef.

Beyazıd meb’usu, maruf âlimimiz Übeydullah öldü. Bu ölüm, başlıbaşına bir macera tarihinin, bir yurdseverlik sa- hifesinin toprağa düşmesi demektir. Çün­ kü Übeydullah, Türkiyenin en çok ge­ zen, en çok elem çeken ve ayni zamanda yurdun saadeti uğrunda en çok didinen evlâdından biriydi.

H ayata, seksen yıl önce, Aydın ille - rinde gözünü açan Ubeydullah, Abdül- hamid saltanatının ifritleştiği, hür düşün­ celi dimağlara zalim bir ahtapot gibi sa­ rıldığı yıllarda okumak için Istanbula gelmiş bulunuyordu. Medreseye devam ediyordu, lâkin gözü garbın nuruna di - kiliydi ve bu nurun aydınlattığı dimağını, vicdanını hürriyet aşkına vakfeylemiş bu­ lunuyordu. O devrin her hamiyetli Türk gencine nasib olan felâketten Übeydul - lah da hissesini aldı. Takibe uğradı, iş­ kence gördü, zindana atıldı. Lâkin her musibet ondaki hürriyet aşkını bir derece daha çoğaltmıştı. Bununla beraber İs - tanbulda ve hatta İmparatorluk hudud - lan içinde barıhamıyarak birkaç defa vatan haricine kaçmağa mecbur oldu.

Onun A'merikaya seyahati başlıbaşına bir destandır. O raya ulaşmak için aştığı merhalelerin hikâyesi bir devriâlem se - yahatnamesi teşkil eder. Amerikada ya­ şayışı ise gerçekten bir macera romanını hatırlatır. A yağında kırmızı bir şalvar, başında Trablus kuşağı olduğu halde bugün sokaklarda taş kıran, yarın gar - sonluk yapan, başka bir gün boncuktan bilezikler yapıp satan, daha başka bir gün daha garib bir işe sarılan Ubeydul- lahta değişmiyen hürriyet ve vatan aş - kıydı.

Bu büyük aşkla her mihnete göğüs veriyor, her felâkete dayanıyor ve oku­ yordu. Nihayet meşrutiyetin ilânı müj - desini aldı, göğsü sevinçle kabara kaba­ ra yurduna döndü ve açılmasını yıllar - danberi beklediği M eb’uslar Meclisinde yer almak bahtiyarlığına erdi.

Übeydullah Osmanlı M eb’usan M ec­ lisinin çok tanınmış simalarındandı. N ük­ teli sözlerile Meclise, en ağır hava içinde, neşe veriyordu ve herkes tarafından se - viljyordu. O da, zahmetle ve meşakkatle dolu bir ömrün yorgunluğunu orada çı - karmakla mes’ud oluyordu.

Mütareke günlerinde bu temiz adam da M alta mahpusları arasına girdi ve o- radan Millî hükümetin merd elile yaka­ sını kurtarıp gene vatana kavuştu. Simdi bin kat bahtiyardı, çünkü Türklüğün her manasile hür olduğunu görmüştü.

Ubeydullahın Cumhuriyet devrinde aldığı ilk vazife, Beyoğlu Belediye da - iresi Evlenme memurluğuydu. Kendi kendini Çöpçatan diye adlandıran Ubey­ dullah bu basit memuriyette çok derin sevgiler kazandı, sonra Millet Meclisine girdi ve hâdiselerle dolu, fakat derin bir yurd sevgisine bağlı ömrünün son günle­ rini en yüce bir saadet halesi içinde ge - çirdi.

Birkaç dil bilirdi, birçok yazılar neş- retmişti, birçok konferanslar vermişti ve herkesin kalbinde yer almıştı. Yaşlı ol - masına rağmen ruhan gencdi. Fakat dört senedir hasta bulunuyordu. Nihayet dün saat üçte gözlerini hayata yumdu. Ö lü­ mü memleket için ziyadır.

Kendisine Tanrıdan rahmet dileriz.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu denkleme göre ΔG serbest enerji değişimi, ΔH entalpi, T sıcaklık ve ΔS entropi olmak üzere gelişi güzel dağılmış. monomerlerden uzun makromolekül

sonerhoca.net otobüs kalkan servet derslik salatalık şapka kanepe ki ka ke ko ku kü de öl el mar tu sil ba ce sa da at us ze fa la se yu ya say kor ki ne ok an kilim o - to - büs

11 Ekim günü sekiz işçi ile başlayan kazılarda, işçi sayısı iki gün içerisinde yetmiş dört kişiye ulaşmıştı (Schliemann 1875: 60). Schliemann ayrıca ilk sezonunda

Bir gazete yalnız o gazete sahibinin ya da sa­ hiplerinin malı değildir, okurlarının da malıdır. 1971 Haziran’ında Cumhuriyet’te çıkan son yazımı şu

Onun dil ko­ nusundaki aktivitesi; çeşitli liselerdeki edebiyat ve edebiyat tari­ hi öğretmenliğini, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ndeki “ Ural-Altay D

Evi benimkinden biraz uzakta olan İlay, benimle aynı anda, aynı ölçümü yaptığında ise artık şimşeğin konumu hakkında iki adayımız olur.. İkimizin evlerini merkez alan

Berrak doyurucu, yakıcı bir tokluktaki davudi sesiyle gazel okurken nağmeleri yerli yerine oturtuşu mükemmeldi.. Şiiri musiki nağmeleri arasında harcamaz, aksine, musikiyi

karşılaştırdığımızda tedavi öncesi pnömonili olguların PCT değerleri, tedavi öncesi TB’li olguların PCT değerlerine göre anlamlı olarak yüksek bulundu, her iki