[Takvim yaprağında yer alan Neyzen Tevfik'e ait bilgiler]

Kasım: 82

Güneş

7 16

öğle

.12

27

İkindi

15

03

Akşam

17

19

Yatsı

18 53

İmsak

S 33

Güneş

1 58

Öğle .

7 07

İkindi

9 44

Akşam

12 00

Yatsı

1 35

İmsak

12

14

Günün devamı: 10 S. 03 D. — Gecenin devamı: 13 S. 57 D,

CUM ARTESİ

(Ayandon fırtınası)

;

1880 Hicrî

Günün

1376 R u m î <

ŞABAN

uzaması

OCAK

11

2 dakika

ıs

:

Vazife olmadan hak, hak olmadan vazife yoktur. Bunlar bir sikkenin iki yüzüdür: Yüzü hak, tersi vazifedir.

Maurice Bloe

,_______________ -rr-

blbVifr

“Destide, kadehdo doyamam görmeye bâri,

“Ey gevheri şeffaf senin mahzenin olsam.” Nedim 28 — N A SIL OLSA ÇALIŞMIYORUM..

Fııvantör tütün fabrikasında işçilerden birine sordu: — Iş zamanı neden sigara içiyorsun? Yasak olduğunu bilmiyor musun?..

— Biliyorum..

— O halde neden içiyorsun?..

Amele, sigarasından bir nefes daha çekerek: — içerken çalışmıyorum ki!., dedi.

GÜNÜN TARÎKİ

8 sene evvel bııgiin (28 Ocak 1953) Neyzen Tevfik öl­ müştü. Tevfik Bey, 1879 da Bodrumda doğdu. Hafız Hasan Fehmi Efendinin oğludur. Muntazam bir tahsil görmemiş­ tir. Izmirde iken şair Eşref, Abdiilhalim, Memduh, Tokadîzâ- de Şelıip ile tanışmış, bu sırada şiirler yazmağa da başla­ mıştı. Bir aralık babasının arzusu üzerine Fatih Medrese­ sine girmiş, sarıklı olarak cami derslerine devam etmiştir. Fakat musiki ve içki âlemlerinden pek vakit bulamadığı için bu tahsil devresi de kısa sürmüştü. Çok güzel ney iif- liiyordu. 1908 Meşrutiyet inkılâbından sonra, Mısıra kaç­ mış, orada beş sene ney İle hayatını kazanmış, ney ile sar­ hoş olmuştu. Tevfik, muntazam tahsil görmemiş olmasına rağmen zeki ve ârif bir İnsandı. Hicviyeleri orijinal ve kuv­ vetlidir. Ney’de ise büyük bir üstad idi.

yapılacak, ıslahattan anladıkları bir nevi muhtariyetti. Hı- ıistiyan unsurlara haklar ve imtiyazlar tanımak ve bilâhare bunlardan istifade çarelerini aramak istiyorlardı. Kafkas- larda yetiştirilmiş usta komitecilerle politikacılar bu iş için hazırlanmışlardı.

Sultan Hamid, biraz geç de olsa yakın tehlikeyi gör­ müş ve Alman elçisi Radoviç’e 1894 te şunları söylemişti.

— Yemin ederim ki, Ermenilerin haksız tazyikine ka­ tiyen boyun eğmiyeceğim. Ermenileri muhtariyete götüre­ cek ıslahatı kabulden ise ölümü tercih ederim.

Rus Çarı İkinci Aleksandr zamanında onun müsait poli­ tikasından cesaret alan Kafkaslardaki Ermenilerde millî duy­ gular gelişmiş, Ermeni devleti hayalleri büyümüştü. Fakat, Aleksandr’m 1881 de öldürülmesi üzerine yerine geçen oğlu

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi