• Sonuç bulunamadı

Büyük bir aktör:Münir Özkul

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Büyük bir aktör:Münir Özkul"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S a y f a

g ^

BURHAN

FELEK

B

] «

BÜYÜK BİR AKTÖR:

MÜNİR ÖZKUL

I

EN Münir özkul’u ilk defa “ Küçük Sahne” adında Yapı ve Kredi Bankası'nın, daha ziyade bu bankanın kurucusu ve İdare Meclisi Başkanı mühendis, iktisatçı, tarihçi, dörtbaşı mamur bir zat olarak Sayın Kâzım Taşkent Bey’in himmetiyle ve merhum Muhsin Ertuğrul’un idaresinde kurulmuş bir tiyatronun —hatırımda kaldığına göre— “ Karakolda” isimli piyesinde görmüş ve pek beğenmiştim.

Sonra Münir galiba Şehir Tiyatrosu’na girdi. Ben başımdan büyük işlere kalkarak iki senaryo yazdım. Bunların adı “ Edi ile Büdü” idi ve komedi idi. Aslında senaryo fena değildi. Fakat filmci, filmi çevirten sermaye sahibi hasis bir adamdı. Vapurda geçen bir sahneyi, vapura benzer bir odada çektiriyor, bazı sahneleri kısaltıyordu.

Neyse, birinci film fena olmadı ve bu filmin iki yaşlıca artisti dostum ve kardeşim Vasfi Rıza ile Münir idi. İkinci filmi de çevirdik. Bu filmlerin rejisörlüğünü “ Şadan” adında istidatlı bir çocuk yapıyor ve sermayedarın müdahalesinden o da şikâyet ediyordu.

Uzatmayalım, ikinci filmi bitirdik ve o zamanki adı “ Tan” olan İstanbul'da Pangaltı’da bir sinemada göstermeye başladık. Filmi Vasfi ile birlikte seyrediyor­ duk. Film o kadar kepaze idi ki, biz karanlıkta sinemadan sıvıştık ve seyircilerin belki de yuhaladıkları­ nı ¡itm edik.

Ondan sonra Münir ile dost oldum. Naçiz kanaatime ve ortaoyunculuğundan kalma bir nebze temaşa sanatıma şartlarına göre, Münir’in birinci sınıf üç yıldızlı büyük bir artist olduğuna inanırım ve hâlâ o inançtayım.

Sonradan, bundan bilmiyorum belki on yıl kadar önce benden ortaoyunu hakkında televizyon için bir konferans istediler.

— Ben kendi kendime kamera önünde konuşamam. Bana Münir’i verin! dedim ve onunla birlikte kendi evimde Ur saatten fazla süren bir çekim yaptım.

Bunun ancak 20 dakikasını gösterdiler. Hatırımda kaldığına göre, beğenilmişti.

Bunları size neden anlatıyorum? Birkaç gece evvel televizyonda önce Münir ile bir mülâkat yaptılar. Bunu dostumuz Haldun Dormen Bey yaptı. Orada konuşan Münir’in zorluk içinde olduğunu ve torunları ile vakit geçirdiğini öğrendim. Birincisine üzüldüm, İkincisine se­ vindim. Ama Münir gibi büyük bir artistin bu hale düşmesini, memleketimizde sanatkâra gösterilen te­ veccüh ve manevî alâkaya mukabil, maddeten ona ustalığı değerinde bir karşılık verilmediğini bir kere daha müşahede ettim. Münir’in ifadesinden öğreniyoruz ki, senelerdir çalışan ve şu “ perde!” diye biten meşhur tiyatro sanatının tiradını ölmezliğe ulaştırmış olan Münir’in, başını sokacak bir evi bile yokmuş.

Ben bundan Türk seyircisi namına utandım ve bunu bu yazımla açıklayarak Münir’den, onun seyircileri namına özür dilemek için bu satırları yazdım.

Birkaç gece evvel televizyonda Münir’in başrollerden birini oynadığı “ Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı” adlı meşhur komedide Münir yalnız bir komik olmadığını ve çok kuvvetli bir komedyen olduğunu da gösteriyordu. Münir’in maddî sıkıntısına mukabil, saçları dökülmüş olmasma karşılık biraz daha sıhhatli ve dinç gördüğüm­ den dolayı pek sevindim.

Bütün bunlardan doğan acayip bir hırsla bu yazıyı yazdım. Bu memlekete bedavadan ucuz, güzel sanat bağışlayan Münir’e, haylaz “ Hababam Sınıfı” talebele­ ri kadar olsun ilgilenmemiz, asgarî insanlık ve sanatseverlik vazifesi olacaktır!_ Hâlâ kendisinden hür­ metle bahsettiğim merhum Dümbüllü İsmail Efendi, daha evvel merhum olan Kavuklu Hamdi Efendi, merhum Fehim Efendi hep ihtiyaç içinde ve sanat aşkının ateşiyle kavrulup gittiler.

İçlerinde birkaç kuruş tutabilen Haşan Efendi ise, zamanm piyasasına göre bedavadan ucuz adam kullanarak kendini geçindirebilmiştir. Emsalsin artistle­ rimizden Adile Hanımın babası ve benim aziz dostum Na^t bile borç içinde vefat etti.

Düşünüyorum, acaba Batı’da da tiyatro sanatkârları böyle ihtiyaç içinde mi sanat yaratırlar?

Yok mudur, meselâ Kültür Bakanlığı’nın böyle büyük sanatkârlara uzanacak bir eli?

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Mavi mavi bakan, mavi mavi gii len ve mavi mavi soluyan i İhtiyar Balıkçı ölüme yaklaşıyordu yiğit­ çe.. Omuzlarında 85 yılın yaşamı ve ak

Taha Toros

Cenan Akın yönetiminde Ruhi Su Dostlar Korosu ve Mehmet Akan Dostlar Hasat Dans Grubu söz konusu konserlerde yer alacaklar, öte yandan Ruhi Su ve Sümeyra

Ermeniler konusunda, ilâve olarak, daha yeni olgular da var: Bu yüzyıl başındaki kanlı olaylarda, müslümanlığa geçmiş ermeniler bulunduğu gibi, bir çok

Çanakkale savaşlarında ölen AvustralyalI ve Yeni ZelandalI askerleri kendi evlatları kabul eden bir m illet olarak, bizim le (ve de bizden çok önce) bu topraklarda

çok sa y ıda yapıt alınm if.. Kişisel Arşivlerde İstanbul

Ancak Lakoff ve Nú- ñez’e göre, sonsuzlu¤u biz kontrol ediyoruz; sonsuzluk, fiziksel dünyada gördü¤ümüz ve deneyimle elde etti¤i- miz fleylerin baz› niteliklerinin

Her şey bir yana, «Nazım’dan Anılar», Türk oza­ nının sahne anlayışına, tiyatro yapıtlarına ışık tutacak il­ ginç bir bslleten, mutlaka okunması