• Sonuç bulunamadı

Deniz Müzesi vesilesiyle:Su medeniyeti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Deniz Müzesi vesilesiyle:Su medeniyeti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

t

Deniz Müzesi vesilesiyle:

Su medeniyeti

r

[Manisa ba­ ğımsız mil­ letvekili Ham­ dullah Sup­ hi Taiırıöve- rin, Deniz Mü­ zesi mevzuun­ da fikirJerini almak için gön derdiğimiz ar­ kadaşımız İh­

san Ada’ya ver

diği cevapla­

rın birinci kısmını evvelki gün­ kü sayımızda yayınlamıştık. Bu­ gün ikinci kısmını okuyucuları­ mıza veriyoruz:]

lurazi en büyük kuvvet kayna- * * ğı olduğu için evvelâ bizi meşgul eden mevzuun etrafında dolaştım. Ve umumî bir görüşle size deniz ve denizcilikten bah­ settim.

Biz yalnız denizci bir millet

değiliz, bir su medeniyetinin

sahibiyiz. Bir gün BUkreşte be­ nimle konuşan çok eski bir ai­ leye mensup bir kadın, Prenses Gika, bütün hasbihalinde îstan- bulu hep Kostantinopl diye anı­ yordu. Ben de cevaplarımı hep fttanbul diye veriyordum. Bir aralık o sabredemedi:

— Niçin İstanbul da Konstan- tinopl değil, dedi, Konstantinopl muhteşem bir medeniyetin mer­ kezidir. İstanbulunuz da ne var?

Cevap verdim:

— İstanbul, muhteşem bir me deniyetin merkezidir. Bu mede­ niyetin intişar sahası Avrupanın bütün şarkını, Afrikanin Fas’a

kadar uzanan parçalarını ve

şarkî Hindistanla beraber şümu­ lü içerisine alır.

Hayret ettiğini söyledi: — Istanbulda ne var? Madam, dedim:

f

TURAL

Öksürüğü keser

Istanbulda yalnız su tesisatımızı araştırsa-

nız karşınıza kesme taşlar, mermerlerle

yapılmış ve umumî hizmetlere tahsis edilmiş

onbir nevi müessese çıkar

ANLATAN: J .

H. Suphi Tanrıöver

— Istanbulu ziyaret ettiniz mi?

— Birçok defalar. — Orada ne gördünüz? — Camileri ve birkaç müze. — O halde ziyaret etmişsiniz, fakat görmemişsiniz. Istanbulda yalnız su tesisatımızı araştırsaniz karşınıza kesme taşlar, mermer­ lerle yapılmış, umumî hizmetle­ re tahsis edilmiş on bir nevi müessese çıkar.

Sordu:

— Aman ne diyorsunuz? — Bir kalem kâğıt alınız. Ben söyliyeyim, siz not ediniz. Eğer sıkılmazlarsa misafirleriniz de beni dinlesinler.

Bu Rumen prensesi bizim için asla bedhah olmıyan bir kadın­ dı. Öyle bildiği için öyle konu­ şuyordu.

Birer birer saymağa başladım:

Belgrat ormanı içindeki su

bendlerimiz her biri bir Roma eseri denmeğe lâyık olan ehem­

miyet ve nisbetlerdedir. Kü­

çük Bizansın yerine kaim olan büyük îstanbulun su ihtiyacmı, bilhassa bu bendlerle temin et­ tiler. Bir.

Bu ormandan bendin topladığı su, su kemerlerile şehre gelir. Orada su terazileri vardır. İki.

Sular maksimlerde toplanır

ve dağıtılır. Üç.

Bazıları mağrur milletlere ma- bed hizmetini görmeğe lâyık nis-

betlerde yapılmış umumî ha­

mamlarımız vardır. Dört. Çeşmelerimiz, eski Istanbulu su ihtiyacında tamamen tatmin eden yüzlerce köşelerde yapıl-

'mıştır. Bazan bu çeşmelerimiz

su kasırları den meğe lâyık bir sanat eseridir. Bireru âbide­ dir. Beş.. Sebillerimiz halkın içeceği suyu ı dağıtır. AltL. Şadırvanlar, duadan evvel temizlenmek i- çîn muhtaç ol­ duğumuz suyu verir. Yedi..

Su mahzenlerimiz vardır. Her hangi bir ârıza suyun bir müd­ det gelmesine mâni olursa halk bu hayatî unsurdan mahrum ol­ masın diye yer yer bu yapılar yapılmıştır. Sekiz.

Suyun âşığı olan eski Türk

servet sahibi ise bahçesinde sel- sebilier akıtır. Bunlar mermer­ ler üzerine dökülen çağlayanlar­ dır. Dokuz.

Yangın halinde itfaiyenin su alabileceği büyük havuzlar da vücuda getirilmiştir. On.

Şimdi sözü bir dakika için bir

Rus âlimine veriyorum. Çiha-

çef’in «İstanbul ve Boğaziçi» is­ mini taşıyan kitabında su tesisa­ tımız şu cümlelerle tarif edilir: j

«— Türkler Istanbulda Bizan- sm bin senede yaptığından çok daha büyük ve geniş su tesisa­ tını daha beş asır doldurmamış olan bir müddet zarfında vücuda getirdiler.»

Ş

imdi tekrar ben konuşuyo­

rum.

Boğaziçinin iki sahili karşı karşıya birbirini takip eden her biri bir sanat eseri olan uzun bir sıra çeşme ile süslenmiştir. Mütemadi Boğaz akar ve onlar akar.

Bir de Boğazın eski bir kayığı var. Bu da kendi başına, hilkatin müstesna bir eseri olan Boğaza lâyık güzelliktedir.

Memleketimize Ankaradaki

Ziraat Bankası gibi bizim millî üslûbumuzda birçok kıymetli bi­ nalar yapıp bırakmış olan İtal­ yan mimarı Munceri’ye sormuş­ tum:

— Sizin Venedik gondolleriniz mi güzel, bizim Boğaziçi kayık­ larımız mı?

Ruhu dar milletçilik baskısı i altında ezilmemiş olan Munceri güler yüzle cevap verdi:

«— Gondollerinizi Boğaziçi

kayıklarile mukayese etmeyi

benden istemeyiniz. Sizin kayık­ larınız bir rüyadır. Bütün dün­ yanın üzerinde hiç bir denize bunlardan daha güzel kayıklar indirilmedi.»

Acaba deniz müzemize bun­ lardan iki üç tane bulup koy­ mak mümkün olabilecek mi?

Ben onların son devrine ye­ tişmiş olan bir nesle mensubum. Saffeti Ziya’nın «Silinmiş Çeh­ reler, Beliren Simalar» ismini taşıyan kitabını okudunuzsa, es­ ki Boğaziçi âlemine ait sayfalar gözünüze ilişir. Bir gün sadrazam Saffet paşanın gelini Mihrimah’m

Kanlıcadaki yalıdan böyle bir

Boğaziçi kayığına binip gezmeğe çıktığını anlatır. O kadın devri­ nin füsunu idi. Bindiği sandal I bu güzelliği taşımağa lâyıktı.

Kayıkçıların kıyafeti, kayığın

uzun ve narin şekli, onun her iki ucuna atılmış limon küfü rengindeki büyük kadife örtü ve bu örtünün kenarlarında sal­ lanan ve Boğazın sularına sürü- Inerek titreşen gümüş balıklar, İRecaizade Ekrem Beyin bir şii- I rile altın saçları tarif edilen bu I kadının inanılmıyacak kadar gü­ zel olan feracesi içinde oturuşu, bugün benim ve benim yaşımda

olanların hasretle düşündüğü

levhalardır. O tarif edilen Mih- ı rimah, benim büyük kız karde- ! şimdir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Fakat parasım, mevkiini ve hele hayatını kaybeden bir dost için yapılanlar yalnız ve sadece insanlık ve hizmet hissinden başka, ne olabilir.. Bu vesiyle ile

karşılaştırıldığında deneysel diyabet oluşturulan sıçan böbrek dokusunda TRPV1 immünreaktivitesinde belirgin olarak azalma gözlendi.. Diyabetik grup ile

Transformational leadership has been shown to be related to different organizational outcomes such as employee empowerment (Ismail et al., 2011), organizational commitment (Ali et

Şimdi biliyorum ki İdil Biret, bir virtüöz, bir müzik fenomeni değil, ev­ rensel çapta büyük bir sanatçıdır. Bunu, bunca inanarak bilmek, ka­

Abstract: In this study, the nexus between trading volume stock prices has been examined using panel causality test developed by Dumitrescu-Hurlin (2012) in OECD countries.. As

The presence of AqpS in an arsenic resistance operon is interesting, since aquaglyceroporin channels have previously been shown to adventitiously facilitate uptake of arsenite

Çalışan kafasını, planlarına göre yönlendiren, yaşama sevinci ile dolu, kendini göster­ meyi, beğenilmeyi övülmeyi isteyen, uyumlukla saldır­ ganlığın

Buradan yukarıda bahsedilen metaforda dönülecek olunursa, Bauman (2005) ağır modern dönemin çalışma ilişkilerini veya bu dönemde emek ile sermaye arasındaki ilişkiyi