• Sonuç bulunamadı

BURDUR VE ISPARTA SANAYİSİNİN ORTAK HEDEFİ OLMALI MI?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BURDUR VE ISPARTA SANAYİSİNİN ORTAK HEDEFİ OLMALI MI?"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GİRİŞ: 256.898 kişilik nüfusu ile doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleri açısından Batı Akdeniz Bölgesi’nin önemli bir kenti olan Burdur’da; 19.yy’ın sonları ile 20.yy’ın başlarında yapılan araştırmalar, Güneyba-tı Anadolu’nun bu kısımlarının Prehistorik devirlerden bu yana iskân edildiğini ortaya çıkarmış-tır. Bu evreyi, Burdur ilinin sınır-ları içinde bulunan Hacılar, Ku-ruçay ve Höyücek Höyüklerinde yapılan kazılar doğrulamaktadır. M.Ö. 7000’lere kadar giden ilin tarihi göstermektedir ki, sosyal hayatın ayrılmaz bir parçası olan iskânlaşma, günümüzden 9000 yıl öncesine kadar gitmektedir. Bu durum Burdur için olduğu ka-dar, Anadolu kültür tarihi açısın-dan da önemlidir. Burdur ilinde, çevresiyle birlikte (Göller Bölge-si) ilk tarih çağlarından günü-müze kadar bütün dönemlerin yaşandığını, günümüze kadar gelen medeniyet eserlerinden anlamaktayız. Bugün çevresin-de bu dönemlere ait 50’ye yakın höyük ve tümülüs ile 25’ten faz-la ören yeri ve antik kent yerle-şim yeri bulunmaktadır.

Isparta’da ise, 418.780 ki-şilik nüfusu ile Akdeniz Bölgesi Göller Yöresi’nde yer alan Ispar-ta’nın doğusunda Konya, batı-sında Burdur, güneyinde

Antal-ya ve kuzeyinde Afyonkarahisar illeri ile çevrilmiştir. Isparta’nın en yüksek dağı, 2892 m. ile gü-neydoğuda bulunan Dedegöl Dağı’dır. Diğer önemli dağları ise; Akdağ, Topraktepe, Barla Dağı, Sultan Dağları, Güllüce Dağı ve Davraz Dağı’dır. Akarsular genel-likle göllere dökülmekte olup, sadece Aksu ve Köprü Suyu An-talya hudutları içerisinde Akde-niz’e dökülmektedir. Isparta’nın en büyük gölü, yaklaşık 468 km² ile Türkiye’nin 4’ncü büyük gölü olan Eğirdir Gölü’ dür. Bu gölün kuzey kesimine Hoyran Gölü de-nilmektedir. Beyşehir ile Burdur göllerinin bir bölümü de Isparta hudutları içerisindedir. Kovada-I ve Kovada-II Hidroelektrik Sant-rallerini çalıştıran Kovada Gölü ile Karatepe üzerinde yer alan ve bir krater gölü olan Gölcük de diğer önemli göllerdendir.

SORUN: Akdeniz Böl-gesi’nin gelişememiş illerinden olan Isparta ve Burdur her ne kadar il bazlı olarak hedef ve gelişmek için uğraş verseler de bir yerde tıkanmak zorunda bı-rakılıyor. Enselerinde devasa bir turizm cenneti olan Antalya, iki ilimizin toplam nüfusunun üç katını geçmiş durumda. 2014 ve-rilerine göre Antalya 2.282.889, Isparta 418.780, Burdur 256.898 kişilik nüfusa sahip.

ÖZET: Cemalettin Bektaş: “Akdeniz Bölgesi’nin gelişememiş illerinden olan Isparta ve Burdur her ne kadar il bazlı olarak hedef büyütmek ve gelişmek için uğraş verseler de bir yerde tıkanmak zorunda bırakılıyor. Enselerinde devasa bir turizm cenneti olan Antalya, iki ilimizin toplam nüfusunun üç katını geçmiş durumda. 2014 verilerine göre Antalya 2.282.889, Isparta 418.780, Burdur 256.898 kişilik nüfusa sahip. Bu da yaşam şartları ve sosyal faaliyetlerin toplum üzerindeki etkisini göstermektedir. Toplumun üzerindeki baskıya bakıldığında ise, nüfusun ne kadar kalabalık olursa yaşam şartlarının kolaylaşacağı, iş imkânlarının daha çok olacağı düşünülmekte. Burdur ve Isparta her ne kadar il bazında ortak hareket etme konusunda zorlansalar dahi pek çok tarihi ve geçmişe dayalı ekonomik ve sosyal alanda ortak hareket ettiği bilinmekte. Bu da birlikteliğin kurulmasında en büyük fayda sağlayacağı gözükmekte.”

ABSTRACT: Cemalettin Bektaş: “The development of the Mediterranean region, Isparta and Burdur, which is one of each of the target and struggle to thrive on a provincial basis in a place they are forced to give clogging. Antalya is a tourist Paradise huge in the neck, two to three times that of the total population of our province. According to data from 2014, Antalya 2.282.889, 418.780 Isparta, Burdur 256.898 has a population of persons. This shows the effect on living conditions and social activities of the community. Looking at the pressures on society, will be eased as crowded living conditions of the population, it is thought that there will be more job opportunities. Joint action at the provincial level in each of the provinces of Burdur and Isparta forced and even the past history and based on many is known as joint action in the economic and social fields. It appears that this would provide the greatest benefit to the establishment of this unity.”

(2)

Bu da yaşam şartları ve sosyal faali-yetlerin toplum üzerindeki etkisini göstermektedir. Toplumun üzerindeki baskıya bakıldığında ise, nüfusun ne kadar kalabalık olursa yaşam şartları-nın kolaylaşacağı, iş imkânlarışartları-nın daha çok olacağı düşünülmekte. Derinle-mesine bakıldığında ise sadece yaşam şartlarından değil, iş imkânının çoklu-ğundan bu algının oluştuğu gözlen-mekte. Bu da gelişmekte olan illerdeki yeni nesil gençlerin üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Yıllardır oluşan bu bas-kılardan dolayı Isparta ve Burdurlu birçok orta dereceli sanayicinin Antal-ya’ya yatırım yaptığı gözükmekte. Bu yatırım yapan sanayicilerimizi inceledi-ğimizde ise; yaşam şartlarının daha ko-lay olduğunu, çocuklarının geleceğini düşünmesinden veya ticaret alanında daha verimli olabileceklerinden, asıl sebebinin ise bilinçaltında bir atasözü-nü andırmakta (boğulacaksan büyük denizlerde boğul) olduğudur. Bu dü-şünceler yüzündendir ki, bu illerimiz ya göç vermekte, ya da olduğu yerde saymakta. Türkiye’de yaşayan toplu-mun 1986 yılından sonra Avrupa Birliği ve dünya ekonomisine adapte olmaya çalışmasının etkileri bu illerimizde de gözükmekte.

Kırsal kesimden şehirlere göç vermesi, hükümetlerin uyguladığı ta-rım ve hayvancılık politikaları, tekno-lojiye ayak uyduramamak, kullanıla-bilir arazilerimizin parçalı yapısından toplulaştıramamış, kanunlarımızın geç çıkması etken olarak da gösterilebilir. Son dönemlerinde devlet politikası olarak gözüken hayvancılık ve tarım ekonomisinde bu algının değişmediği istenilen hedeflere ulaşılmadığı gözük-mekte. Her ne kadar Burdur hayvancı-lık konusunda Türkiye’nin Hollanda’sı olarak anılıp, süt deposu olarak bilinse de nüfusunun 4/1’i bu alanda geçimi-ni sağlaması, 23 bin dolayında üretici-nin olması, yaklaşık 198.346 büyükbaş hayvanın bulunması (DSYB üstün gay-retleri gözükse de) şehrin gelişmesini ön plana çıkarmamıştır. Batı Akdeniz illerinde 2009’da hızlı düşüş yaşanan küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde de orman sahalarının otlatmaya açılması,

Bakanlığın ıslah projeleriyle bölgede-ki keçi ve koyun varlığı artışa geçtiği gözlemlenmekte. Bölgede Honamlı, Kıl, Saanen, Halep ve benzeri küçükbaş ırklar yetişiyor. Üç ildeki keçi varlığı 849 bin 856, koyun sayısı ise 761 bin 43’ dolayındadır. Bölgede birliklere üye 9 bin 429 işletme var. Koyun ve keçi ye-tiştiriciliğinin desteklenmesi amacıyla Bakanlık anaç koyun ve keçi destekle-meleri yapıyor. Her ne kadar hayvan yemleri üretimi konusunda onlarca yem fabrikası ve Akdeniz Bölgesi’nin tek makarna fabrikası (Doyum Makar-na) bölgedeki tahıl üretimini eritmekte olsa da tarımla uğraşan çiftçinin şehir merkezlerine göç etmesini engelleye-memiştir.

Akdeniz havzasında en büyük ihracat ve iş kolu ise mermerciliğe dayanmaktadır. Isparta ve Burdur’da 15.700 kişinin çalışması ve bölgede toplamda 187 tane Mermer ocağı ve 500’e yakın ruhsat sahası olması bölge ekonomisine büyük katkı vermiş gö-züküyor. Buna bağlı olarak yüzlerce tırı bulunan lojistik firmalar türemiştir ör-nek verirsek; (Varollar Lojistik). Bölge-de yapılan analizlerBölge-de ise AkBölge-deniz hav-zasında 50 milyar dolarlık bir mermer yatağının bulunduğu söylenmekte. Bu alanda faaliyet gösteren dernekler kurulmuştur. Örneğin; (Burdur Doğal-taş ve Madenciler Derneği BURDOĞ-TAŞ). Ancak küresel güçlerin çevrecilik simgesi adı altında sorun çıkarmaya çalışması mermer sektörünü sıkıntı-ya sürüklemekte. Buna da sebep olan ocak işletmecilerinin mermer artıkları-nı henüz ekonomiye kazandıramama-sından kaynaklanmış gözükmekte. Her ne kadar bazı ocak ve işletme sahip-lerinin mermer artıklarını ekonomiye kazandırabilmek için projeler üretsede (Aytaş Akın Mermer) sorunları sadece kişiye ve işletmeciye indirgemek ne derece doğru olur onu zaman göstere-cektir.

Isparta’nın gülyağı konusunda markalaşması ise bölge ekonomisine büyük ölçüde katkı sağlamış gözük-memektedir. Isparta 2014 yılında geti-risi 1.779.275 $ olan 207 kg gül yağı ih-racatı yapmıştır. İlk gülyağı konusunda

devlet destekli yetiştiricilerin belirli bir zaman ilgi odağı olsa da ülkedeki, siya-si ve ekonomik yapı üreticilerin yavaş yavaş gündemden düşmesi ve buna köylerde bulunan yetiştiricilerin getiri-sinin düştüğü inancından meyveciliğe geçilmiş veya şehir merkezlerine göç etmesi bu alandaki politikaların rafa kaldırıldığı izlenimi oluşturmuş du-rumda.

Turizm açısından bakıldığın-da ise Isparta ve Burdur güneş ve ku-mun olduğu yere Antalya’ya gelen 8 milyonu aşkın turistten yararlanama-mış, bölgesindeki olan tarih ve kültür turizmini anlatamamış, bilhassa Bur-dur’da bulunan Avrupa’nın en zengin yapıtlarının objelerinin olduğu Burdur Müzesi, ikinci bir Efes olarak bakılan Sagalassos, dünyada bir benzeri daha bulunmayan Medusa Başı renkli işle-mesi, ilk kapalı mahkeme salonu, en uzun mozaik yolu ve Rodeo alanını barındıran Kibyra ve İnsuyu Mağara-sı, Isparta’nın ise Akdeniz Bölgesi’nde tek sayılacak kayak merkezi Davraz ile bu kadar olumlu verilere karşı büyü-mekte ve gelişbüyü-mekte zorlanan Isparta ve Burdur. Buna karşılık da yıllardır iki ilin Valileri, Belediye Başkanları ve Oda Başkanlarının bu sorunu çözmek için adım atmamaları.

ÇÖZÜM: Burdur ve Isparta her ne kadar il bazında ortak hareket etme konusunda zorlansalar dahi pek çok ta-rihi ve geçmişe dayalı sosyoekonomik alanda ortak hareket ettiği bilinmekte. Bu da birlikteliğin kurulmasında en bü-yük fayda sağlayacağı gözükmekte. 1. Tarih ve kültür turizmde Burdur ve

Isparta Akdeniz’e açılan bir kapı oluşturup, antik çağların merkezi konumundaki Isparta ve Burdur tur organizasyon şirketleri teşvik edile-rek yayla turizmini de içine katarak bölgenin turist çekebilirlik yönün-den ön plana çıkarılması,

2. Bölge coğrafi açısından tarıma uy-gun yerlerin işlenebilir konuma getirilip, et besiciliği, süt ırkına dayalı besicilik ve küçükbaş besi-ciliği TKDK kanalı ile halka iyi an-latılıp, devlet desteğinin köylerin gelişmesine ve yatırımların köylere

(3)

kaymasını, kırsal kesimde yaşayan halkın şehirlere göçünü engelle-mesi, hedeflenmesi gerekmekte. Bununla da bölge ekonomisine büyük katkı sağlanmasına, göçü engellemesine vesile olması bek-lenmekte,

3. Isparta ve Burdur’un markası haline gelen, ancak Isparta markasını taşı-yan gül yetiştiriciliği tarıma uygun olmayan teknolojinin ulaşamadığı bozkır alanları değerlendirerek gül üretimi açısından ek gelir ve atıl ka-lan bölgelerin değerlendirmesi, 4. Kalkınma ajanslarının (BAKA) ferdi

çalışan iş kollarına değil de böl-genin ekonomik ve sosyo kültürel faaliyetlerini ön plana çıkartan, is-tihdam ve bölge ekonomisini yön-lendirebilecek kurum ve kuruluşla-rı ile teknolojiyi ön plana çıkaran ve bu kuruluşları destekleyen bir yapı-ya bürünmesi,

5. Burdur ve Isparta’nın sosyal ve kül-türel alanda ve küçük işletmelerin katkı sağlaması için teşviklerden “KOSGEB’e müracaat eden alır” anlayışından, “iş gücü üreten alır” konumuna getirilmesi, bu küçük esnaflarımızın rekabet edebiliriz anlayışının alışmasına vesile olma-sı.

6. Burdur ve Isparta’da yıllık maden (mermer) ihracatı 550 milyon do-lar civarında. Bu ihracatın yüzde 74’e yakını blok mermer, geri ka-lan ihracat ise işlenmiş mermer ihracatı. Sorunun ve büyümenin

ana temelide burada başlamış gö-züküyor. İşlenmiş mermerlerinin ihracattaki payının yükselmesi ge-rekmektedir. Dünyadaki sanayinin kaygan bir yapıda olduğunu göz-lemlersek, bu kaygan yapıda Bur-dur ve Isparta’nın etkilenmemesi için bölge mermer yataklarının iyi değerlendirilmesi gerekmekte ve dünyadaki kriz ve çalkantılardan etkilenmemesi ekonomik birlikten, birlik ve beraberlikle mücadele et-mekten başka çare gözükmemek-tedir. Bölgede bulunan 50 milyar doların üzerindeki mermer rezer-vini küresel güçlerin kendi bölgele-rine çekmek için mücadele etmesi kaçınılmaz olmaktadır. Mermerin bir moda olduğu düşünüldüğünde ise Burdur beji modası dünya gün-deminde kaç sene kalacak merak konusu. Bu etkenlerden kurtulmak için;

A) Burdur ve Isparta organize sanayisi coğrafi açısından uygun ol-makla birlikte, aradaki mesafenin sa-dece 7,5 kilometre olması vesilesi ile Burdur ve Isparta Organize Sanayileri birleştirilip ihtisas organize sanayisine dönmek mecburiyetinde.

B) İhtisas organize sanayisinde mermer türleri ve artıklarının işlenmesi bölge ve ülke ekonomisine katkı sağla-maktan ileri gidip, bölgenin lokomotifi olabilirliği gözükmekte.

C) Teknolojinin birleştiği ihtisas organize sanayinin bölgesel bir güç olup, 40 bin kişinin üzerinde istihdam

sağlaması, ferdi büyümeden, bölgesel büyümeye geçişin bir aracı olacaktır. Bununla da göç veren nüfusu azalan bir Isparta - Burdur değil, göç alan bir yapıya dönüşmesi sağlanacaktır.

D) Isparta ve Burdur göllerinin etrafında ve rüzgâr alan bölgelerde yenilenebilir enerji yatırımlarına ve güneş enerjisi olmazsa olmazlarından sayılıp, bölgenin ve Antalya’nın tüketi-mini karşılamasını sağlaması,

E) Mehmet Akif Ersoy Üniver-sitesi ve Süleyman Demirel Üniversi-tesi iki başlıklı, tek yürekli bir üniver-site olup, ihtisas sanayisinin gelişmesi teknoloji ve bilim açısından tek vücut olup, 80 bine yakın öğrencinin mer-mer ocaklarından süte dayalı besicili-ğe, gülyağından seracılığa meyveciliğe öğrencilerin daha verimli olabilmesi için sahaya inmesi.

Bu veriler ışığında Burdur ve Isparta ortak kuracakları bir ihtisas Organize Sanayinin bölgenin kaderini değiştireceğine inanılmakta, bölgenin yapısı ve kültürel açısından uygun ol-duğu gözükmekte. KAYNAKLAR: http://www.nvi.gov.tr, http://www. baib.gov.tr, http://www.itso.org, http://www.butso.org.tr,http:// burdurdogaltas.org.tr, http://www. burdur.gov.tr, http://www.isparta.gov. tr, http://www.burdurdsyb.org, http:// www.gulbirlik.com, www.baka.org.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir ba ka ifadeyle ara t rmada yöneticilerin e itim düzeyleri ile liderlik ve yetki devrine bak aç lar aras nda istatistiksel aç dan anlaml bir ili ki olup olmad test

Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi / Journal of Management and Economics Research 229 pozitif yönlü olmasından dolayı

Ajansın sunduğu hizmetler Genel Sekreterlik bünyesinde oluşturulan Stratejik Yönetim ve Koordinasyon Birimi, Proje Yönetim Birimi, İzleme ve Değerlendirme Birimi,

Ajansın sunduğu hizmetler Genel Sekreterlik bünyesinde oluşturulan Planlama, Programlama ve Koordinasyon Birimi, Program Yönetimi Birimi, İzleme ve Değerlendirme

Program Yönetim Birimi uzmanları tarafından 12 Şubat 2018 – 14 Şubat 2018 tarihleri arasında, proje hazırlamak isteyen potansiyel başvuru sahiplerine Isparta

Program Yönetim Birimi uzmanları tarafından 12 Şubat 2018 – 14 Şubat 2018 tarihleri arasında, proje hazırlamak isteyen potansiyel başvuru sahiplerine Isparta

Ajansın sunduğu hizmetler Genel Sekreterlik bünyesinde oluşturulan Stratejik Yönetim ve Koordinasyon Birimi, Proje Yönetim Birimi, İzleme ve Değerlendirme Birimi,

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreterliği; Genel Sekreter yönetiminde; Planlama Programlama ve Koordinasyon Birimi, Program Yönetim Birimi, İzleme ve