YAPI ve KREDİ BANKASI
Kültür ve Sanat Hizmetlerinden :
T O P K A P I S A R A Y I
II ■
3 Ocak — Salı
TOPKAPI SARAYI MÜZESİ
Son yirmi yılımın birçokgünlerini İstanbulu’un tarihî yerlerinde, müzelerinde, ka sırlarında ve saraylarında fotoğraf çekmekle geçir dim. Bunlardan, en çok za manımı Topkapı Sarayı al dı.
Fatih’ten başlıyarak Sultan Abdülmecit’e kadar yakla şık 400 sene Osmanlı İm- paratorluğu’nun ilginç tari
hini koynunda saklıyan bu sarayın, uzaktan yakından, içinden dışından, doymak bilmeyen bir hevesle güzel liğini fotoğrafla zabdetmeye çalıştım. Hakikaten tümüyle görkemli, anlamlı bir görü nüşü, nereden bakılırsa ba kılsın insana her bakışında sevincini bir kat daha artı ran anlatılması güç bir gü zelliği var.
Nice nice şairlere, ediplere, bestekârlara ilham kaynağı olmuş, şafaklarda, gurup larda nice nice ressamların tablolarını süslemiş Topka- pı Sarayı.
Yekpare bir binaden ziyade devir devir, parça parça ek lenerek vücut bulmuş. Bah çeler, köşkler, kemerler, odalar ve sofalarla birbirine geçilen, bazen çok süslü, bazen de çok sade yapılar dan meydana gelen bu ken dine hâs mimarî topluluğu, kimi ömrünü at sırtında ge
çirmiş, saraya nâdir uğra mış, kimi saraydan hiç çık mamış padişahların zevkle rine, düşüncelerine ve ka rakterlerine göre oluşmuş tur. Her tarafı onların anıla rıyla doludur.
Topkapı Sarayı için çok şeyler söylendi, çok şeyler yazıldı, daha uzun yıllar da çok şeyler söylenip yazıla cak. Ne var ki, her şey ra hatça anlatılıyor, yazılıyor da bunları fotoğraflarla an latmak biraz zor oluyor. Bu na rağmen, gözleri
kamaş-tiran, maddî değerleri bu gün paha biçilemeyecek ka dar kıymetli olan hâzinele rin, mukaddes emanetlerin muhafaza edildiği salonları, valide sultanların, cariyele- rin, türlü entrikalarla çalka nan biraz soğuk, biraz sihir li, biraz efsanevî, fakat ha fızalarda daima aynı taze likte yaşayan haremi, vezir-i âzamların hükümet erkânı nın topladıkları Divan-ı Hü- mayun’u, dinî ve resmî me rasimlerin yapıldığı Bâbı Saade’yi ve bunlara benzer asırlara mal olan birbirle rinden güzel eserleri, kena rından, köşesinden, kendi görüş açıma göre bir araya toplamağa çalıştım.
Genç kuşaklara her ne ka dar o sesleri ve sözleri ulaş- tıramıyorsam da, diğer açı lardan, bu sergimin öğreti
ci, tanıtıcı bir yanı olacağı kanaatim taşıyorum.
Bana bu eserlerimi Topka- pı Sarayı’nda çekmek imkâ nını veren sayın Kemal Çığ Beye ve sergilemek olana ğını sağlayan Yapı ve Kredi Bankası’na teşekkürü borç bilirim.
Gelecek Sergi, Yakma Gravürler
(Ayfer Işıldar)
8 Şubat — 7 M art 1978