• Sonuç bulunamadı

Memlükler dönemi Suriye’de yüksek öğretim müesseseleri olarak camiler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Memlükler dönemi Suriye’de yüksek öğretim müesseseleri olarak camiler"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2), 253-274. Memlükler Dönemi Suriye’de Yüksek Öretim Müesseseleri Olarak Camiler* Hatim MAHAMD** Çev. Harun YILMAZ***. Giri Medreselerin slam eitim müesseseleri olarak geliimine ramen camiler, slam dünyasnn her yerinde bilginin, özellikle de dinî bilginin aktarlmasnda önemli müesseseler olarak hizmet vermeye devam etti. Dier ehirlerdekilerin yan sra Dmak ve Halep’teki Emevî camileri ve Kudüs’teki Aksâ Camii gibi slam’n ilk dönemleri boyunca Suriye’de kurulan eski camiler, ibadet mekanlar olmalarnn yannda balca eitim kurumlar ilevini de gördüler. Medrese kurumunun yayl Eyyûbiler ve Memlükler döneminde Dmak’ta Emevî Camii’nde devam etmekte olan eitim faaliyetlerini neredeyse hiç etkilemedi. Ayn ekilde Halep’teki Büyük Camii (Emevî Camii), medrese tipi müesseselerin ortaya çkndan sonra bile ehirdeki ana eitim müessesesi olarak hizmet etmeye devam etti. Birçok tarihçiye göre Kur’ân, hukuk (fkh), Arapça ve buna. *. ** ***. Hatim Mahamid, “Mosques as Higher Educational Institutions in Mamluk Syria”, Journal of Islamic Studies, 20:2 (2009), s. 188-212. Bir eitim müessesesi olmas bakmndan genel olarak cami için bkz. Malake Abiad, “Mü’essesâtü’t-terbiyyeti’l-arabiyye fi’-âm hattâ evâsti’l-karni’r-râbi

(2) i’l-hicrî”, et-Terbiyetü’larabiyyeti’l-slâmiyye, (Amman: el-Mecma

(3) i’l-Melekî, 1989), 108-12; Ahmad Shalaby, History of Muslim Education (Beirut: Dâr al-Kashasâf, 1954), 47-51; Malake Abiad, Culture et education arabo-islamiques au Šâm pendant les trois premiers siècles de l’islâm: d’après “Târîh madînat Dimašq” d’Ibn Asâkir (499/1105-571/1176) (Damascus: Institut français de Damas, 1981), 54; Munir-udDin Ahmad, Muslim Education and Scholars’ Social Status, up to the 5th century AH, in the light of Ta’rikh Baghdâd (Zurich: Verlag “Der Islam”, 1968), 112, 115-17; George Maqdisi, The Rise of Colleges (Edinburgh: Edinburgh University Press, 1981), 22-3; a.g.mlf, “Muslim Institutions of Learning in Eleventh Century Baghdad”, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, 24 (1961): 1-56, s. 11; Jonathan Berkey, The Transmission of Knowledge in Medieval Cairo (Princeton: Princeton University Press, 1992), 50-6. Genel olarak camiler ve ilevleri için bkz. Daniella Talmon-Heller, Islamic Piety in Medieval Syria: Mosques, Cemeteries and Sermons under the Zangids and Ayyubids (1146-1260) (Leiden: Brill, 2007), 29-150. Open University of Israil and Ben-Gurion University. Marmara Üniversitesi lahiyat Fakültesi slam Tarihi Anabilim Dal Aratrma Görevlisi. Çevirene ait notlar köeli parantez içinde gösterilmitir..

(4) 254. Hâtim Mahamid (Çev. Harun Ylmaz). benzer pek çok ders (halakalar) bu camide, çounlukla da es-Sarîyetü’l-Hadrâ1 yanndaki avlusunda devam etmekteydi. Benzer ekilde Zengîler döneminde çeitli alanlara dair pek çok ders Dmak Emevî Camii’nde verilmekteydi. Mesela geni bir örenci halkas burada Cemâlü’l-Eimme bnü’l-Mânih’ten (ö. 562/1166) Kur’ân, fkh ve Arapça grameri örenimi görmekteydi.2 Bu çalmann temel amac ortaça sonlarnda Suriye’de camilerdeki eitim faaliyetlerini takip etmektir. Çalma siyasî ve ekonomik gelimeler nda, Memlükler döneminde Suriye’nin balca ehirlerinde yeni camilerin inasndaki geliimin ve medrese-camilerin kurulmasnn izini sürecektir. Medrese-Cami nasndaki Gelimeler ayet Eyyûbî dönemi, Kuzey Suriye ehirlerinde medreselerin geliiminin zirvesi ise, Memlük dönemi de medreselere ek olarak camilerin ina ve geliiminin altn çadr. Camilerde genilemeler, yenilemeler ve deiiklikler Suriye’nin bütün ana ehirlerinde ve batanbaa bütün bölgede görülür. slamî gelenee göre bütün halkn katld Cuma namazlar ehirde tek bir camide klnmaldr. Dmak ve Halep’teki Emevî camileri, Kudüs’teki el-Aksâ Camii ve dier ehirlerdeki camiler bu amaca hizmet etmekteydiler. Memlükler döneminde özellikle Dmak ve Halep’te Cuma namaz klnan cami says artnca bu gelenek de deiiklie urad. Bu art, Eyyûbîler ve Memlükler dönemi boyunca ehirlerdeki artan nüfusun dinî ve eitime dair ihtiyaçlarn karlamak için gerekliydi. Baz tarihçilerin tahminlerine göre IX./XV. asrn sonuna gelindiinde Dmak ehrinde farkl derecelerde bin kadar cami bulunmaktayd.3 Nu‘aymî, kitabnda Dmak ve çevresindeki Cuma namaz klnmakta olan 31 adet camiyi inceler.4 Dmak’ta Emevî Camii’nin, VIII./XIV. asrn ikinci yarsna kadar Cuma namaz için ehir surlar içindeki ana ve esasen tek cami olma özellii devam etti. 765/1364’te Cuma namazlar Emevî Camii’nin yan sra ehir surlar içinde ilk defa yeni bir yerde, ehrin valisi Mengli Boa tarafndan ina ettirilen yeni camide klnd.5 1. 2. 3. 4. 5. zzeddin Muhammed b. Ali b. eddâd, el-A lâku’l-hatîre fî zikri ümerâi’-âm ve’l-Cezîre, (Dmak: Vezârtü’s-sekâfe, 1991), I, 120; Muhammed b. Muhammed b. hne, ed-Dürrü’l-müntehab fî târîhi memleketi Haleb (Dmak: Dârü’l-Kitâbi’l-Arabî, 1984), 71. Abdülkâdir b. Muhammed en-Nu

(5) aymî, ed-Dâris fî târihi’l-medâris (Beyrut: Dârü’l-Kitâbi’lCedîd, 1981), I, 203. Bu sayya içerisinde Cuma namaz klnmayan camiler de dahildir; bkz. Muhammed Edîb elHsnî, Müntehebâtü’t-tevârîh li-Dmak, (Beyrut: Dârü’l-Âfâki’l-Cedîde, 1979), 1031. Dmak’taki camiler için bkz. Nu

(6) aymî, ed-Dâris fî târihi’l-medâris, II, 371-445; Muhammed b. sa b. Kennân, el-Mevâkibü’l-slâmiyye fî’l-memâlik ve’l-mehâsinü’-âmiyye (Dmak: Vezâretü’ssekâfe, 1992), I, 357-67. smail Ebü’l-Fidâ bnü’l-Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye fi’t-târih (Halep: Dârü’r-Reîd, ts.), XIV, 349; Veliyüddin Ebü’z-Zür

(7) a bnü’l-Irâkî, ez-Zeyl ale’l-iber fî haberi men gaber (Beyrut: Müessesetü’r-Risâle, 1989), I, 151. Emir Mengli Boa (ç. 774/1372) bir baka cami de valisi olduu dö-.

(8) Memlükler Dönemi Suriye’de Yüksek Öretim Müesseseleri Olarak Camiler. 255. Suriye’de cami inasnda en dikkate deer gelime, esasen Memlüklerin ilk döneminde gerçekleti. Memlük hükümdarlar bu konuda neredeyse bütün Suriye ehirlerinde bir iz braktlar. Sultan ez-Zâhir Baybars Suriye’yi fethedip Msr Memlük ülkesine kattnda, Nâsriyye bölgesi gibi özellikle iî nüfusun çounlukta olduu yerlerde camiler ina etmeye balad. O, bunu ia’y Sünnî slam’a göre hareket etmeye zorlamak ve aralarnda Sünnî prensipleri yeniden güçlendirmek için yapmt.6 Dahas o, Safed’de iki merkezi cami, ez-Zahir ve Kal‘a camilerini kurdu. Baybars, Eyyûbî döneminin sonundan beri devam eden uzun bir ilgisizlik döneminin ardndan 668/1269’da Dmak’taki Emevî Camii’ndeki idari ileyii yeniden düzenledi.7 Memlük sultanlar ve valileri, Trablus’taki Mansûrî, Gazze’deki Câvilî (Jâwulî), Safed’de Tenkiz ve dier camiler gibi Suriye’nin çeitli ehirlerinde büyük camiler ina etmeye devam ettiler. Emevî Camii’nden baka Dmak’ta Cuma namaz klnan dier büyük camilerin çou, VIII./XIV. asr boyunca ehir surlar dnda kuruldu. el-Muzafferî, elHanâbile veya el-Cebel camileri, Eyyûbîler döneminde ehir merkezindeki Emevî Camii’nden uzakta yaayanlar için Kâsiyun dandaki Sâlihiyye mahallesinde kurulmutu. Bu yeni camiler ehir surlar dndaki yeni mahallelerde nüfusun artmasna hizmet etti. 814/1411’de Tûmâ kaps dndaki es-Sakîfe Camii’nin onarmndan sonra Cuma namazlar ayn mahallede yakn mesafedeki üç müessesede klnmaya balad: Halebiyye Medresesi, Zencîliyye Medresesi ve Sakîfe Camii.8 Ayrca Sultan Muhammed b. Kalavun döneminde Seyfeddin Tenkiz’in Dmak valisi olarak görev yapt srada çok sayda cami ina edildi.9 IX./XV. asrda yenilenen Cuma camilerinin çou metruk haldeki camilerin harabelerinden veya küçük camilerin geniletilerek Cuma namaz klnan merkezî camiler haline dönütürülmesiyle meydana getirildi. Cuma namaz mekan olmas amaçlanan bu yaplar arasnda el-Cevze, el-Mezzâz, et-Tavâî ve el-Ukaybe camileri bulunmaktayd.10 Yukarda deinildii gibi Cuma namazlarnn VIII./XIV. asrn ikinci yarsna kadar Dmak’ta sur içerisinde Emevî Camii haricinde medreselerde veya normal camilerde (mescitler) klnmam olmas dikkat çekicidir. Bu tarihten sonra,. 6 7. 8 9. 10. nemde Halep’te ina ettirmiti. Buna karn bn Kâd uhbe [Emevî Camii’nin dnda] Cuma namaznn ikinci bir mekan olarak Dmak kadlarnn ve ayânnn da katlmyla 750/1349 ylnda el-Adiliyyetü’l-Kübrâ’da klndn iddia etmektedir. bkz. bn Kâd uhbe, Târîhü bn Kâd uhbe (Dmak: el-Ma

(9) hedü’l-lmî el-Faransî, 1994), II, 673. bn Battûta, Rihle, (Beyrut: Dâru Beyrut, 1985), 79. Nu

(10) aymî, ed-Dâris, II, 408-9. Ayrca bkz. Taha Selcî et-Tarâvine, Memleketü Safed fi ahdi’lmemâlik (Beyrut: Dârü’l-Âfâki’l-Cedîde, 1982), 259-60. Nu

(11) aymî, ed-Dâris, II, 431. Bu dönemde kurulan ve Cuma namaz klnan önemli camiler hakknda bkz. bn Aybek edDavâdârî, Kenzü’d-dürer ve câmi ü’l-gurer (Kahire: el-Ma

(12) hedü’l-Almânî li’l-Âsâr, 1960), IX, 390-1. bkz. Nu

(13) aymî, ed-Dâris, II, 421, 422, 426, 428..

(14) 256. Hâtim Mahamid (Çev. Harun Ylmaz). özellikle de IX./XV. asrda sadece be vakit namaz için kullanlan çok sayda mescit, camiye dönütürüldü ve buralarda Cuma namaz klnmaya ve hutbe îrâd edilmeye balad. Bu nedenle mescitler geniletildi ve buralara minberler ve minareler ilave edildi. Dier taraftan bu yeni camilerin çounun ilevi öretimi de kapsamaktayd ve müezzin, imam, hatip gibi Cuma namazlaryla ilgili olan görevlilerin yanna, bu defa hocalar da eklendi. Cami olduu kadar eitim müessesesi olarak da hizmet eden camiler arasnda Tenkiz, Mengli Boa ve et-Tavâî yer almaktayd. Nasr kaps dndaki Tavâî Camii bu geliime güzel bir örnektir. 813/1410’da Emir îh’in bir memlükü (hadm) bir mescidi yenileyip uygun eklemeleri yaparak cami haline getirdi ve buraya kendi ad olan et-Tavâî adn verdi.11 Öyle görünüyor ki IX./XV. asrda, mescit, medrese, hankah vb. gibi Memlükler döneminde Suriye’de kurulan farkl ilevlere sahip pek çok müessese tpk Kahire’de olduu gibi Cuma namaz klnan camilere çevrilmiti.12 Mesela Trablus’ta, Memlük Sultan el-Mansûr Kalavûn’un 688/1289’da Haçllar ehirden atmasnn ardndan slâmî müesseseler gelimeye balad. Büyük Cami, el-Mansûrî el-Kebîr, 693/1294 ylnda Sultan el-Eref Halil b. Kalavûn tarafndan babasnn ansna ina edildi. Bu dönemde birçok medrese kuruldu: elKartâviyye (726/1325-26), en-Nâsriyye, el-Hayriyye Hasan, el-Mehed ve eemsiyye. Argun ah Camii (755/1350) çevresinde iki medrese kurulmu olan ikinci yerdi ve bunlar Sakrakiyye (757/1356) ve Hâtûniyye (775/1373) medreseleriydi.13 Salam-Liebich, çalmasnda Memlükler döneminde Trablus’ta dokuz adet cami ina edildiini ve bunlardan altsnda Cuma namaz klndn iddia etmektedir. Bu camiler ise el-Mansûrî, el-Attâr, Taynal, el-Üveysî, el-Burtâsî ve. 11. 12. 13. “fe ceddedehû et-Tavâî Murcân Hâzindâr el-Emîr ih ve

(15) amile fîhi hutbe; ve vesse

(16) ahu ve vekafe

(17) aleyhi vekfen; ve rattebe lehu imâmen ve hatîben; ve ce

(18) ale fîhi muhaddisen yakrau’lhadîs ve kârie hadis.” bkz. Nu

(19) aymî, ed-Dâris, II, 422. Mescitten dönütürülmü olan camilere 814/1411’de dönütürülen Tûmâ kaps dndaki es-Sakîfe Camii, 817/1414’te dönütürülen elUkaybe Camii ve 830/1426-27’de dönütürülen el-Cevze Camii- dair daha fazla örnek için bkz. ibid, 428, 431. Memlükler dönemi boyunca Msr’da cami ve medresenin ilevinde meydana gelen geliim ve deiiklikler hakknda mimariye, kitabelere ve vakf dokümanlarna dayal önemli bir çalma olarak bkz. Muhammed Hamza smail, “el-Alâka beyne’n-nassi’t-te’sîsî ve’l-vazîfe ve’t-tahtîti’lmi

(20) mârî li’l-medrese fi’l-asri’l-Memlûkî”, Târîhu’l-medâris fî Msri’l-Memlûkiyye (ed. Abdülazim Ramazan; Kahire: el-Hey’etü’l-Msriyyetü’l-Âmme li’l-Kitâb, 1992), 271-386. Nablusî, Mansûrî Camii’nin daha önceden bir kilise olduunu, Haçllarn malup edilmesinden sonra camiye dönütürüldüü görüündedir. bkz. Abdülgani b. smail en-Nablusî, et-Tuhfetü’nNablusiyye fi’r-rihleti’t-Trablusiyye (Beyrut: el-Ma

(21) hedü’l-Almânî li’l-Ebhâsi’-arkiyye, 1971), 72. Bu cami ve ele alnan dönemde ehirde gelien eitim müesseseleriyle ilgili olarak bkz. Yahya b. Ebi’s-Safâ b. Mehâsin, el-Menâzilü’l-mehâsiniyye fi’r-rihleti’t-Trablusiyye (Beyrut: Dârü’lÂfâki’l-Cedîde, 1981), 81; Muhammed Kürd Ali, Htatü’-am (Beyrut: Dârü’l-lm li’l-Melâyîn, 1928), VI, 53, 128-29; Nehdî el-Hmsî, Târîhu Trablus (Beyrut: Müessesetü’r-Risâle, 1986), 689; Ömer Tedmurî, Târîh ve âsâr mesâcidü ve medârisü Trablus (Trablus: Dâru’l-Bilâd, 1974), 57..

(22) Memlükler Dönemi Suriye’de Yüksek Öretim Müesseseleri Olarak Camiler. 257. et-Tevbe camileridir.14 Trablus’taki eitim müesseseleri IX./XV. asrdan Memlük döneminin sonuna kadar hüküm süren kötü ekonomik koullara ramen görev yapmaya devam etti. Pek çok cami ayn zamanda medrese ve Suriye’nin dier medreselerinde olduu gibi pek çok medrese de cami olarak ilev gördüünden, birçok tarihçi, bu dönemde camiler ile medreseler arasnda ayrm yapmakta hataya dümütür. Trablus’taki cami-medreselere bir örnek VIII./XIV. asrda kurulan el-Burtâsiyye Medresesi veya Câmiü’l-Burtâsî’dir. 886/1381’den önce bu mekan âfiîlerin medresesi olarak tanmlanmaktayd, fakat buras ayn zamanda Cuma namazlarnn klnd bir yerdi.15 Büyük ehirlerde artan nüfusun ihtiyaçlarn karlamak ve kalabal azaltmak için Cuma namazlar camilerin yannda baz medreselerde de klnd. Böylece baz medreseler ikili bir ileve sahip veya Cuma namaz klnan cami olarak ikincil bir rol daha kazanm oldu. ki farkl müessesenin rollerindeki bu birleme Memlükler döneminde de nüfus artna bal olarak yine önde gelen ehirlerde gerçekleti. Bu, pek çok medrese ve dier eitim müessesesinin cami olarak hizmet etmek suretiyle örencilerinin, müderrislerinin ve dier görevlilerinin dini ihtiyaçlarn da karlyor olmasndan kaynaklanmaktayd. Pek çok vakfiye, içlerinde namaz klnabilmesi için imam ve müezzin kadrolarn art komaktadr. Bazen Dmak’taki e-âmiyyetü’l-Cevâniyye Medresesi’nde olduu gibi vâiz de atanmaktayd ve bu medreseler kendilerinin cami olduuna delalet etmek üzere mihrap ve minarelere sahip olabilirlerdi (veya bu yaplar onlara ilave edilmi olabilirdi). Mesela 741/1340’da Dmak’taki el-Bedriyye Medresesi’ne, cami olarak Cuma namazlar klnmasna imkan veren bir minare ilave edilmiti.16 Medreselerdeki eitim esasen dinî konulara odaklanm olmakla beraber Memlükler dönemi boyunca medrese ve cami arasndaki rollerin karmas iki tip müessesenin temelde birbirinden farkl olmadn göstermektedir.17 Ayn zamanda cami olarak da hizmet veren bu medreseler, ehir içindeki Emevî Camii’nin kuzeyindeki el-Âdiliyyetü’l-Kübrâ hariç, Dmak surlar dnda 14. 15. 16. 17. Trablus’taki bu camiler hakknda bkz. Hayat Salam-Liebich, The Architecture of the Mamluk City of Tripoli (Cambridge, MA.: The Aga Khan Program for Islamic Architecture, 1983), 15-100. Salam-Liebch, bata camiler, medreseler, hanlar ve hamamlar olmak üzere Trablus’taki Memlükler dönemi ortaça eserlerine ait mimari ve dekoratif unsurlarn sistematik bir analizini yapmaktadr. Giri kapsnn iç tarafnda yazl olan kitabesinde öyle yazmaktadr: “Bismillâhirrahmânirrahîm; evkafe hâzihi’l-medresete’l-mübâreke el-abdü’l-fakîr ilâ’l-Lâhi te

(23) âlâ sâ b. Ömer el-Burtâsî afâ’lLâhu

(24) anhu, ale’l-mütailîne bi’l-ilmi’-erîfi ale’l-mezhebi’-âfi

(25) î. Ve ikâmeti’l-cuma

(26) i ve’ssalavâti’l-mektûbe; ve erata an lâ yurseme fîha alâ ahadin ve lâ yeskunuhu men lâ lehu’l-hakku fî zâlik.” Daha fazla medrese-cami örnei için bkz. Salam-Liebich, Architecture, 34-50. bn Kâd uhbe, II, 124; Nu

(27) aymî, ed-Dâris, I, 477, 480. “fî receb hutibe bi’l-medreseti’l-Bedriyye bi-sefhi Kâsiyûn ba

(28) de mâ cüddidet fî hâza’l-vakf sûratu câmi

(29) …” bkz. J. Berkey, Transmission, 56-6..

(30) 258. Hâtim Mahamid (Çev. Harun Ylmaz). bulunmaktayd. Bu durum Memlük dönemi boyunca Dmak’n sur dndaki geliiminin önemli bir göstergesidir. Tablo 1’de gösterildii üzere IX./XV. asra kadarki medreseler, medrese-cami gibi ikili bir ileve sahip olarak ina edilmiti. Bu durum medrese ve caminin iç içe geçmi rollerine daha da vurgu yapmaktadr. e-âhiniyye Medresesi Suriye’deki son Mool istilasndan sonra kurulmutu. Buras ilk bata Eyyûbîler döneminden kalma Tevbe Camii’nde dinî ilimler için tahsis edilmi bir tadîr (resmî ders halkas) olarak bilinmekteydi. Fakat Emir âhinâh e-ucâ‘î, 803/1400 ylndaki Mool istilas srasnda yanmasnn ardndan camiyi tamir ettirdi ve buras el-Medresetü’-âhiniyye olarak bilinir oldu.18 es-Sâbûniyye Camii ise türbe, Cuma namazlarnn klnd cami ve dârü’l-Kur’ân gibi birden fazla ilevi icra etmek için kurulmutu. Dahas buraya bir minare eklenmiti ve hutbeler de vakf sahibi tarafndan hazrlanmaktayd.19 Ayn durum Memlük döneminin sonuna doru Dmak valisi Emir Sîbây (915-921/15091515) tarafndan ina edilen Sîbâiyye Medresesi için de geçerlidir. Buras Hanefî mezhebi müntesipleri için bir medrese, bir türbe, 30 sûfîye hizmet veren bir zâviye ve ayn zamanda Cuma namazlar için bir cami olarak vakfedilmiti ve buradaki ilk Cuma namaz 9 Recep 922/1516’de okunan hutbeyle klnmt.20 Tablo 1: Dmak’ta Medrese-Cami nas Medrese-Cami el-Muazzamiyye et-Türbetü’l-Hâtûniyye el-Hâtûniyyetü’l-Berâniyye e-âmiyetü’l-Berâniyye ez-Zincâriyye/Zincîliyye el-Bedriyye el-zziyyetü’l-Berâniyye el-Âdiliyyetü’l-Kübrâ 18. 19. 20. Kurulu Yl 621/1224 577/1181 526/1131 616/1219’dan önce 626/1228 638/1240 626/1228 619/1222. Cami Olarak Kullanlmaya Balad Yl 697/1297 1309/709 731/1330 732/1331 735/1334’den önce 741/1340 749/1348’den önce 750/1349. Tevbe Camii burada bir de ders halkas tahsis etmi olan âhin isimli bir Memlük emiri tarafndan 816/1413’te yenilendi. Açktr ki cami ondan sonra âhiniyye Medresesi adyla da bilinmeye balad. bkz. el-Hsnî, Müntehebât, 946; Nu

(31) aymî, ed-Dâris, I, 313-15; Tevbe Camii hakknda II, 426-7. Vakf hakkndaki detaylar için bkz. Nu

(32) aymî, ed-Dâris, I, 13-7; a.g.mlf, Dûrü’l-Kur’ân fî Dmak (Beyrut: Dârü’l-Kitâbi’l-Cedîd, 1982), 17-23; “ve bihâ câmi

(33) un hasenun bi-minâratin tukâmu fîhi’l-cümu

(34) atu ve türbetü’l-vâkfi ve ahîhi ve zürriyyetihimâ … ve ketebe bihi eyhunâ el-kudât …” Sibâ

(35) iyye Medresesi deiik camilerin kalntlarndan toplanan malzemeden ina edildii için “Cem

(36) ü’l-cevâmi

(37) ” adyla bilinmekte, ayrca içerisinde farkl müesseseleri barndrmaktayd: “… ve ce

(38) alehâ câmi

(39) an ve medreseten ve zâviyeten ve türbeten.” bkz. Nu

(40) aymî, ed-Dâris, I, 530; Abdülkâdir Bedrân, Münâdemetü’l-atlâl ve müsâmeretü’l-hayâl (Dmak: el-Mektebetü’l-slâmî li’t-Tibâ

(41) a ve’n-Ner, ts.), 175-6; el-Hsnî, Müntehebât, 954. Sibâ

(42) iyye’nin inasyla ilgili daha fazla bilgi için bkz. bn Tolun, Müfâkehetü’l-hillân fî havâdisi’z-zamân (Kahire: el-Müessesetü’lMsriyyetü’l-Âmme, 1964), I, 349; II, 6, 10, 23..

(43) Memlükler Dönemi Suriye’de Yüksek Öretim Müesseseleri Olarak Camiler. Medrese-Cami el-Halebiyye e-âhîniyye el-Âbûniyye es-Sîbâiyye. Kurulu Yl 813/1410 816/1411’den önce 863-868/1458-1463 915-921/1509-1515. 259. Cami Olarak Kullanlmaya Balad Yl 813/1410 816/1411’den önce 863-868/1458-1463 915-921/1509-1515. Cami ile medrese arasndaki rollerin girift hali Halep’te daha da güçlüdür. Pek çok eitim müessesesi ve dinî müessese tarihçiler tarafndan birbirlerinin yerine geçecek ekilde hem medrese ve hem de cami diye anlmtr. bn eddâd ehrin içinde ve dnda Memlük döneminin balangcna kadar Cuma namaz klnmayan 240 küçük camiden bahsetmektedir. O, içerisinde Cuma namaznn klnd geni camiler kadar ehrin içindeki Emevî Camii’ni ve sur dndaki dier dört caminin de ismini vermektedir.21 Halep Emevî Camii 723/1323’e kadar ehir surlar içinde Cuma namaz klnan ana ve tek cami olarak hizmet etmeye devam etmiti. Bu yl içinde ehrin valisi Tanboa es-Sâlihî Cuma namazlar için ikinci bir yer olarak kendi adn verdii bir cami ina etti. Memlükler dönemi ehrin geliim ihtiyaçlarn karlamaya yönelik hem Halep içinde hem de dnda Cuma namazlar için geni camilerin çokça ina edildii dönemlerden birisidir. bnü’-hne (ö. 890/1485) Tanboa Camii’nin ardndan ehir surlar içinde kurulan dier yirmi caminin hepsinde Cuma namaz klndn savunmaktadr. Bunlara, dierleriyle birlikte en-Nâsriyye, Mengli Boa, et-Tavâî, Bektemur, el-Kirnâsî ve es-Serevî de dahildir. Bu camilerin çou VIII./XIV. asr boyunca ehrin valileri veya dier memlükler tarafndan ina edilmiti. bnü’-ihne deerlendirmelerinde, Cuma namazlarnn klnd Memlükler döneminde kurulmu camilerin listesine ehir surlar dndaki neredeyse yirmiden fazla camiyi de eklemektedir.22 Medrese ve camilerin rolleri arasndaki birleme, baz tarihçilerin bir müesseseden cami olarak bahsederken dierlerinin ayn müesseseyi medrese olarak isimlendirmi olmas gerçeinde kendini açk bir ekilde göstermektedir. 727/1326’da Sultan Muhammed b. Kalavûn, Halep’te Miskâl ad verilen bir kilisenin hadis çalmalar için medreseye dönütürülmesini ve burann ayn zamanda bir cami olduunu göstermesi için yapya bir de minare eklenmesini emretti.23 el-Mevâzinî/Tagriberdî Camii ise Halep valisi Tagriberdî tarafndan kurulmutu ve buras bir müessesenin balangçtan itibaren hem bir cami hem de 21 22 23. bn eddâd, el-Alâku’l-hatîre, I,1; 103-28; 181-229. bn hne, ed-Dürr, 71-4. Bkz. ibid, 72-3; Ebü’l-Vefâ b. Ömer el-Urdî, Me âdinü’z-zeheb fi’l-a yâni’l-müerrefe bi-him Haleb (Amman: el-Câmi

(44) atü’l-Ürdüniyye, 1992), 164; Muhammed Râgb et-Tabbâh,  lâmü’n-nübelâ bi-târîhi’l-Halebi’-ehbâ (Halep: el-Kelâmü’l-Arabî, 1989), IV, 267-8: “emera es-Sultân en-Nâsr bi-

(45) imârati minâratin lehâ ve ce

(46) ale fîhâ hutbeten ve ce

(47) alehâ medreseten li’l-hadis.”.

(48) 260. Hâtim Mahamid (Çev. Harun Ylmaz). bir medrese olarak vakfedilmesine dier bir örnektir. Caminin vakfna göre medrese, biri Hanefî ve dieri âfiî iki müderrisin altnda sekiz Hanefî ve sekiz âfiî örencinin geçimini salayacakt.24 Suriye’nin farkl ehirlerindeki eitim müesseselerinin vakfiyeleri incelendiinde bunlarn Memlük idaresinin muhtelif bölgelerindeki edeer belgelere benzedii görülebilir. Leonor Fernandes, Doris Behrens Abouseif, Muhammed Muhammed Emîn, Gary Leiser ve bakalar tarafndan yaplan çalmalarn mukayesesi, Memlük corafyasnn çeitli yerlerindeki vakfedilmi medreselerin prosedür ve uygulamalar bakmndan büyük benzerliini ortaya koymaktadr. Onlar arasnda çou kez vakfn genilii ve art koulmu özel niteliklerle ilgili küçük farkllklar ayrt edilebilir, fakat bu durum vakflarda düzenlenmi bütün uygulama ve ilemler için geçerli deildir.25 Mevcut bilgiler Suriye’de dinî ve eitime dair müesseselerin ilevlerinin birleme sürecinin Msr’dakinden daha önce baladn göstermektedir. Jonathan Berkey’in çalmasna göre bu rollerin birlemesi, Kahire’de VIII./XIV. asrn ikinci yarsnda Sultan Hasan Camii’nin kurulmas ve bir ibadet mekan olmasnn yannda bir medrese olarak da hizmet vermesiyle balamtr. Daha sonra, benzer birleik müesseseler, Memlük döneminin sonuna kadar says nerdeyse 130’a ulaarak Halep’in tamamnda ortaya çkt.26. 24 25. 26. Urdî, Me âdinü’z-zeheb, 184. Memlükler döneminde farkl eitim müesseselerinin ileyilerini karlatrmak için bkz. Leonor Fernandes, Evolution, 68-95; a.g.mlf., “Mamluk Politics and Education: The Evidence from Two Fourteenth Century Waqfiyya”, Annales Islamologiques, 23 (1997), 87-98; Gary Leiser, “The Endowment of the el-Zâhiriyya in Damscus”, Journal of the Economic and Social History of the Orient, 27 (1984), 33-55; a.g.mlf., “Notes on the Madrasa in Medieval Islamic Society”, Muslim World, 76 (1986), 16-23; Doris Behrens Abouseif, “Change in Function and Form of Mamluk Religious Instruction”, Annales Islamologiques, 21 (1985), 73-93; Muhammed Muhammed Emîn, el-Evkâf ve’l-hayâtü’l-ictimâ iyye fî Msr, 648-923/1250-1517 (Kahire: Dâru’n-Nehda’l-Arabiyye, 1980); Abdul-Latif Tibawi, “Origin and Character of al-Madrasa”, Bulletin of the School of Oriental Studies, 25 (1962), 225-38. Bkz. J. Berkey, Transmission, 54-5; Said Abdülfettâh Âûr, “el-lm beyne’l-mescid ve’l-medrese”, Târîhü’l-medâris, 15-44..

(49) Memlükler Dönemi Suriye’de Yüksek Öretim Müesseseleri Olarak Camiler. 261. Tablo 2: Halep’te Medrese-Cami nas27 Medrese-Cami. el-Firdevs en-Nâsriyye Mengli Boa el-Kirnâsiyye es-Serevî et-Tarantâ‘iyye/ el-Üveysiyye el-Mevâzînî/Tagriberdî es-Saffâhiyye Bâbü’l-Ahmer/Ughul Bey. Birincil ve kincil levi. Kurulu Yl. Türbe-MedreseRibât-Cami Medrese-Cami Cami-Medrese Cami-Medrese Cami-Medrese Medrese-Cami Cami-Medrese Medrese-Cami Cami-Medrese. 633/1235. levde Meydana Gelen Deiimin Balangc 633/1235. 727/1326 763/1361 770/1368 780/1378 785/1383 1394/797 828/1424 881/1476. 727/1326 763/1361 770/1368 922/1516’dan önce 785/1383 1394/797 828/1424 881/1476. eyh Nâsrüddin Muhammed tarafndan Cuma namazlar için bir cami olarak kurulan es-Serevî Camii dnda Tablo 2’de listelenen bütün müesseseler namaz ve eitim gibi iki ilevi e-zamanl yerine getirmekteydi. Memlük döneminin sonunda eyh Sadüddin el-Malatî (ö. 922/1516) bu camiyi yeniledi ve bir medreseye dönütürdü. Memlük döneminin sonunda eitim müesseselerinin ileyiindeki karklk, vakflarnn durumuna da net bir ekilde yansmtr. Emir Ughul Bey 881/1476’da Halep’te Bâbü’l-Ahmer’de camisini ina ettiinde burasn Hanefî mezhebi müntesipleri için ayn zamanda bir medrese olarak vakfetmiti. Vakfn Hanefîlere ait olduu gerçeine ramen medresenin müderrislik kadrosuna bir âfiînin atanmas ise karmaaya neden olmutu. Kudüs’te Eyyûbî döneminin balarnda deiik müesseselerin ilevleri farkllam görünmektedir. Memlük döneminin sonlarna doru bu farkllama, eitim müesseseleri ve dinî müesseselerin ilevleri itibariyle çok daha iç içe geçtikleri algsna yol açacak ekilde, daha da mulaktr. Bu nedenle Kudüs’teki pek çok müesseseden farkl ilevsel isimlerle (medrese, hankâh, zâviye, ribât veya türbe) bahseden deiik tarihî kaynaklar bulmaktayz. Kudüs’te bu durumun çok sayda örnei vardr: et-Tenkiziyye, ed-Davâdâriyye, el-Fahriyye, el-Karîmiyye, elEmîniyye, ed-Dergâh, en-Nasriyye, el-Evhadiyye, el-Belediyye, el-Câlikiyye,. 27. Bu müesseselere dair bilgi ve veriler Halep’le ilgili çeitli kaynaklardan toplanmtr. Bkz. bn eddâd, el-A lâku’l-hatîre, I, 261-2; bnü’-hne, ed-Dürr, 72-4, 113, 234; el-Murtazâ ez-Zebîdî, Tervîhu’l-kulûb fî zikri’l-mülûki benî Eyyûb (Beyrut: Dâru’l-Kitâbi’l-Cedîd, 1983), 45-6; el-Urdî, Me âdinü’z-zeheb, 162, 164, 169, 170, 183, 184, 192-3; Ahmed b. Ali b. Hacer el-Askalânî, edDürerü’l-kâmine fî a yâni’l-mieti’s-sâmine (Beyrut: Dâru’l-cîl, 1993), II, 217-18; IV, 367; etTabbâh,  lâmü’n-nübelâ, II, 359; IV, 267-8; V, 184-7, 207-9, 292..

(50) 262. Hâtim Mahamid (Çev. Harun Ylmaz). Ribâtü’l-Mardînî, Ribâtü’z-zemenî ve dierleri.28 Bundan dolay, Behrens Abouseif, Leonor Fernandes, Gary Leiser, Muhammad Muhammad Amin gibi aratrmaclar tarafndan da gösterildii üzere, bu olgunun benzer ekilde dier pek çok Memlük bölgesinde de kendini gösterdii sonucuna varlabilir.29 et-Tenkiziyye Medresesi’nin vakf senedinin incelenmesi, fkh çalmalar için (Hanefî fkh) 15 örenciye hizmet veren bir medrese, 20 örenci için bir dârülhadis, daimi 15 sûfî örenci ve 10 misafir (vâridûn) için bir hankâh ve 12 daimi mukim yal kadn ve 10 misafir için bir ribat gibi çeitli ilevlere sahip farkl müesseseler içerdii gerçeine ramen burasnn bir medrese olarak vakfedildiini göstermektedir. Ayrca vakf, medrese içerisinde bir de cami binas içermekteydi. Cami bir mihraba sahipti, fakat minber ve minaresi bulunmamaktayd.30 Buradan hareketle el-Aksâ ve es-Sahrâ camilerinin yakn olmasndan dolay burada Cuma namaz klnmad anlamn çkarabiliriz. Ayn durum Kudüs’teki el-Erefiyye/es-Sultâniyye Medresesi için de geçerlidir. Buras IX./XV. asrn ikinci yarsnda Kudüs valisi tarafndan Sultan el-Eref Kaytbay onuruna ina edildi. Mekan, bir medrese, 21’i fkh eitimi alan 30 sufî için bir zâviye ve mihrab olan bir cami eklinde kullanlmak üzere vakfedilmiti. Medresenin bir minaresi olmasna ramen et-Tenkiziyye için de geçerli olan sebepten, yani içerisinde Cuma namaz klnan baka camilere yakn olmasndan dolay burada Cuma namaz klnmazd. Bundan dolay kompleks, öncelikle bir medrese olarak ina edilmiti, fakat orada kalanlara günde be vakit namaz klmalarna imkan tanyan bir cami olarak da hizmet vermekteydi. elErefiyye’nin vakfiyesi be vakit namaz kldracak bir imam ve bir mükebbir 28. 29. 30. Memlükler döneminde Kudüs’te medreselerin inas ve vakfedilmesi konusundaki gelimeler ve Memlük corafyasndaki farkl müessese türleri ve bunlarn eitime dair ilevleri hakknda daha fazla bilgi için bkz. Hatim Mahamid, “Waqf, Education and Politics in Mamluk Jerusalem”, Islamic Quarterly, 50/1 (2006), 33-58. slam müesseselerinin ve dier Memlük eserlerinin mimarisi ve kitabeleri Mohamed Moain Sadek tarafndan çallmt. Bkz Die Mamlukische Architectur der Stadt Gaza (Berlin: Klaus Schwarz, 1991), 322-31. Gazze’deki medreseler hakknda daha fazla bilgi için bkz. Mehmed pirli ve M. et-Temîmî, Evkâf ve emlâku’l-müslimîn fi Filistin (stanbul: Merkezü’l-Ebhâs li’t-Târîh, 1982), 9, 14; Muhammed Kürd Ali, Hitatü’-âm, VI, 129, 131; Hatim Mahamid, “The Conctruction of Islamic Educational Institutions in Mamluk Gaza”, Nebula, 4/4 (Dec. 2007), 36-40. Memlük dönemine ait fark vakf dokümanlarnn mukayesesi için bkz. Mehmed pirli ve M. etTemîmî, Evkâf; Kâmil Cemîl el-Aseli, Vesâik Makdisiyye Târîhiyye (Amman: Matba

(51) atü’t-tevfîk, 1983). Emir Tenkiz Medresesi’nin vakfiyesi için bkz. el-Aselî, Vesâik, I, 108-21. Cami olarak hizmet veren güney salonunun duvarndaki bir kitabe öyle der: “el-Beytü’l-Harâm evvelü mescidin vudi

(52) a alâ vechi’l-ard; ve ihtâra li-ibâdetihi mevâtine li-iqâmeti’s-süneni ve’l-farzi; ve ce

(53) ale hâzâ’l-mescid câra’l-mescidi’l-Aksâ, ve ni

(54) me’l-câre’t-tâhir; ve ecra li-bânihî cezîle’s-senâi ve’ssevâbi’l-vâfir, li-kavli-Hi te

(55) âlâ: innemâ ye’muru mesâcide’l-Lâhi men âmene bi’l-Lâhi ve’lyevmi’l-âhir; ihtâra li-imâreti büyûtihi men raziye fi

(56) lâhu ve kavlehu atâle bi’s-sa

(57) di ve’l-bezli tûlehu…” bkz. Kâmil Cemil el-Aselî, Ma âhidü’l-ilm fî Beyti’l-Makdis (Amman: Cem

(58) iyyetü’lUmmâli’l-Metâbi

(59) i’t-Te

(60) âvuniyye, 1981), 68; Abdülcelîl Hasen Abdülmehdi, el-Medâris fî Beyti’l-Makdis fi’l-asreyni’l-Eyyûbî ve’l-Memlûkî (Amman: Mektebetü’l-Aksâ, 1981), II, 31..

(61) Memlükler Dönemi Suriye’de Yüksek Öretim Müesseseleri Olarak Camiler. 263. kadrosunu da içermekteydi.31 el-Erefiyye’nin ina edilmi olduu tarz ve vakfnn tahsisi bu dönemde siyasi düüncelerin eitim müesseselerin inasna sirayet ettiine dair birçok delil sunmaktadr. 872/1467’de Kudüs valisi Emir Hasan ez-Zâhirî, Memlük Sultan ez-Zâhir Hokadem’in adn abideletirmek için bir medrese ina etti. Hokadem’in ölümü ve Sultan el-Eref Kaytbay’n yükselii üzerine Hasan, Kudüs valiliinden alnd, fakat siyasi statüsünü korumay baard. O, Kudüs’te ina ettirdii medreseye yeni sultan el-Eref Kaytbay’n ismini vererek buray yeni sultanla ilikilendirdi ve böylece medresenin yönelimini deitirmi oldu: elErefiyye veya alternatif olarak es-Sultâniyye. Kaytbay 880/1475’te Kudüs’ü ziyaret ettiinde ise medreseyi kendi siyasi karizmasnn altnda bularak onun yklp yeniden ina edilmesi emrini verdi. 887/1482’de tamamlandnda medreseyi görmü olan tarihçi Mucirüddin el-Hanbelî el-Uleymî, onun muhteem gücünden ve güzelliinden övgüyle bahseder. O, Erefiyye Medresesi’ni el-Aksâ Camii’nin ve Kubbetü’s-Sahra’nn ihtiamyla birlikte Kudüs’ün tepesindeki “üçüncü inci” olarak tanmlar.32 Kudüs’teki Erefiyye Medresesi sadece büyüklüü ve güzellii ile deil, vakflarnn genilii ile de dikkat çekiciydi. Vakfiyesi medresenin bakm ile öretim elemanlar, örenciler, sûfiler ve çeitli görevlileri de içine alan personelinin maalarnn karlanmas için elliden fazla finans kaynann tahsis edildiini ayrntl ekilde anlatmaktadr.33 Merkezi Camilerdeki kincil Müesseseler Suriye’nin çeitli ehirlerindeki merkezi camiler, içerilerinde veya çevrelerinde kurulu ikinci dereceden eitim müesseselerinin geliiminin odak noktasn oluturdular. Cami içindeki eitim, halaka, zâviye, maksûre veya revâk, mestabe, 31. 32. 33. Erefiyye Medresesi vakfiyesi için bkz. pirli ve et-Temîmî, Evkâf, 39-41; Medresenin duvarlarndan birisindeki deiik tarihlere ait iki farkl kitabe yapnn ilev ve amacnn bir medrese olduunu göstermektedir. 875/1470 tarihli olan ilkinde öyle yazmaktadr: “emera bi-inâi hâzihi’l-medreseti’-erîfeti Mevlâna es-Sultân el-Melikü’l-Eref Ebû Nasr Kaytbay

(62) azze nasruhu bitârîh müstehalli rebi

(63) ü’l-evvel sene hamsîn seb

(64) ina ve semânî mi’e. ve zâlike fî eyyâmi mevlânâ el-Mu

(65) izz el-Eref en-Nâsrî Sîdî Muhammed el-Hâzindâr; nâzrü’l-Haremeyni’-erîfeyn,

(66) azzeme’l-Lâhu e’nehû. 887 tarihine ait ikinci kitabede ise öyle denilmektedir: emera bi-inâi hâzihi’l-medreseti’l-müvâreketi el-mâmü’l-A

(67) zâm ve’l-Melikü’l-Mükerrem es-Sultân elMelikü’l-Eref Ebû Nasr Kaytbay,

(68) azze neruhu; fe-kâne’l-ferâu min zâlike fî ehri Receb sene 887”. Bkz. Abdülcelîl Hasen Abdülmehdi, el-Medâris, II, 163; Ârifü’l-Ârif, el-Mufassal fî târîhi’lKuds (Jerusalem: Mektebetü’l-Andülüs, 1986), 256. Kudüs’teki Erefiyye Medresesi’nin bir tasviri için bkz. Mücirüddin el-Hanbelî el-Uleymî, elÜnsü’l-celîl bi-târihi’l-Kuds ve’l-Halîl (Amman: Mektebetü’l-Muhtesib, 1988), II, 36, 315, 329. Erefiyye’nin vakflarna dair detayl bilgi için bkz. pirli ve et-Temîmî, Evkâf, 39-41; Kâmil Cemîl el-Aselî, Ma âhidü’-ilm, 161-2. el-Eref Kaytbay tarafndan ina edilen müesseselerle ilgili bkz. Muhammed b. Ahmed b. yâs, Bedâ’i ü’z-zuhûr fî vekâi i’d-duhûr (Kahire: el-Hey’etü’lMsriyyetü’l-Âmme li’l-Kitâb, 1984), III, 329-30; pirli ve et-Temîmî, Evkâf, 14..

(69) 264. Hâtim Mahamid (Çev. Harun Ylmaz). mî‘âd, meclisü’l-va‘z gibi deiik isimlerle bilinen çeitli mekanlarda sürdürülmekteydi:34 Bu mekanlar Eyyûbî ve Memlük dönemleri boyunca ayr eitim merkezleriydiler. Bunlardan bazlar Dmak’taki Kûsiyye Medresesi gibi halkadan zâviyeye, daha sonra da medreseye [dönüme] eklinde bir geliim aamas geçirdiler. Dmak Emevî Camii’nde eyh ihâbeddin smail el-Kûsî’nin (ö. 653/1255) derslerini yapt mekan [önceleri] el-Halakatü’l-Kûsiyye, daha sonra ez-Zâviyetü’l-Kûsiyye ve nihayet el-Medresetü’l-Kûsiyye eklinde onun adyla bilinegelmekteydi.35 Dorusu cami içersinde ders yaplan yerlerin hocalarn isimleriyle bilinmesi, bu dönemde eitim sisteminde hocann merkezi rolüne önemli bir iaret olarak yaygn bir uygulamayd. Nasr el-Makdisî’nin Kudüs’te Aksâ Camii’nde ve Dmak Emevî Camii’nde genellikle derslerini verdii yerler “eyh Nâsr’n halkas veya zâviyesi” eklinde kendi ismiyle ilikilendirilmeye balamt. Daha sonra tarihçiler bu mekanlardan el-Medresetü’n-Nâsriyye eklinde bahsetmilerdir. artc ekilde, Ebû Hâmid el-Gazâlî’nin hem Kudüs hem de Dmak’ta Nasr elMakdisî’nin derslerini verdii ayn mekanlar kullanmas nedeniyle bu yerler “elGazâliyye” diye onun ismiyle de bilinmekteydi.36 Dmak Emevî Camii Eyyûbîler ve Memlükler dönemi boyunca önemli bir eitim müessesesi olarak faaliyet göstermeye devam etti. Tarihçi Nu‘aymî, bn eddâd’dan nakille Emevî Camii’nde halka veya zâviyeden dönümü alt medrese olduunu iddia eder. Bu medreseler; el-Kellâse, el-Gazâliyye veya eyh Nâsr Medresesi (Nâsriyye), el-Kûsiyye veya bn ehyü’l-slam Medresesi, elMuzafferiyye veya el-Muzaffer Esedüddin Medresesi, Mâlikî Medresesi ve Hanbelî veya bn Müneccâ medreseleridir.37 bn eddâd tarafndan deinilmemi olan dier iki medrese Emevî Camii’nde Eyyûbîler ve Memlükler döneminde kurulmutu. lki Hms valilerinden biri tarafndan kurulan Dârü’l-Hadisi’lHmsiyye, ikincisi Eyyûbîler zamannda bir hadis öretim müessesi haline dönü34. 35. 36. 37. Dmak Emevî Camii hakknda bkz. Muhammed b. Ahmed b. Cübeyr, Rihletü bn Cübeyr (Beyrut: Dâru Beyrut, 1984), 239, 244-5; bn Battûta, Rihle, 88-94; Nu

(70) aymî, ed-Dâris, II, 371416; Shalaby, History of Muslim Education, 51-2; George Makdisi Badat’taki camilerle, bata Kahire’deki el-Ezher ve Amr camileri ile Dmak’taki Emevî Camii olmak üzere Msr ve Suriye’nin önde gelen camilerini mukayese eder. O, ders halkalarnn Badat camilerini karakterize eden müesseseler olduunu, fakat Suriye ve Msr’daki camilere halka, mî

(71) ad, tasdîr, suba

(72) ve zâviye gibi çeitli yardmc müesseselerin rengini verdiini ileri sürmektedir. Bkz. G. Makdisi, The Rise, 12-13, 19-20. Bkz. bn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 168; Nu

(73) aymî, ed-Dâris, I, 438-9. ihâbeddin smail el-Kûsî’nin biyografisi için bkz. Cemâleddin Abdurrahim el-snevî, Tabakâtü’-âfi iyye (Beyrut: Dârü’lKütübi’l-lmiyye, 1987), II, 164-5. Bu müesseseler hakknda bkz. Nu

(74) aymî, ed-Dâris, I, 180; el-Uleymî, el-Ünsü’l-celîl bi-târihi’l-Kuds ve’l-Halîl, II, 34; Muhammed Kürd Ali, Hitatü’-âm, VI, 117; Ârifü’l-Ârif, el-Mufassal, 240; Abdülcelîl Hasen Abdülmehdi, el-Medâris, I, 356-8. Nu

(75) aymî, ed-Dâris, I, 438-9. Nu

(76) aymî yaad dönemde, yani Memlük döneminin sonlarnda Emevî Camii’nde bütün sünnî slam mezheplerine hizmet veren sekiz medrese bulunduunu iddia eder. bkz. II, 412..

(77) Memlükler Dönemi Suriye’de Yüksek Öretim Müesseseleri Olarak Camiler. 265. en ve Dârü’l-Hadîsi’l-Urviyye olarak bilinen bn Urve Mehediydi.38 Eyyûbiler döneminde Suriye’de serpilip büyüyen eitimin görünümü doal olarak mekanlarn saysnda bir art gerektirdi. Sonuç olarak, Emevî Camii’nin etrafndaki eski salonlar üst düzey alimler için eitim müesseselerine dönütürüldü. Maksûretü’l-Halebiyyîn olarak bilinen bu salonlardan biri cami avlusunun kuzey tarafnda bulunmakta ve geçmite bn Sinan Maksûresi diye bilinmekteydi. 624/1226’da bu yer es-Sallâriyye olarak isimlendirildi. Buras dönem boyunca Eyyûbî hükümdar el-Muazzam sa tarafndan tamir edildi. Her ne kadar bazen el-Halebiyye olarak isimlendirilmise de, Tâceddin el-Kindî’nin (ö. 613/1216) burada ders vermeye balamasndan sonra onun adna nispetle et-Tâciyye diye bilinmeye balad. el-Kindî burada Arapça öretmi ve geni kitap koleksiyonunu burann kütüphanesine balamt.39 Emevî Camii’nde öretilen dinî disiplinlerin söz konusu çeitlilii burasn Suriye’nin en geni ve en kapsayc eitim müessesesi haline getirdi. Çok sayda talebe, müderris ve çeitli memur buraya kabul edildi. Derslerden bazs es-suba‘ (çeitli usullere göre Kur’ân okunan halka) olarak isimlendirilmekteydi. Bu dersler tefsiri de içermekte ve es-suba‘ ve el-‘uar diye isimlendirilmekteydi. bn Battûta 726/1325-26’da Dmak’ ziyaret ettii zaman Emevî Camii’ndeki kârîleri okuma zamanlarna göre snflandrmt. Öle namazndan sonra es-suba‘ okunurdu. kindi namazn takiben Kevser suresinden Kur’ân’n sonuna kadar devam eden Kevseriyye okunurdu. bn Battûta suba‘da Kur’ân okuyanlarn saysnn 600’e yakn olduunu ve her birinin maa aldklarn iddia etmektedir.40 Nu‘aymî, Memlük döneminin sonunda Emevî Camii içindeki 24 suba‘dan bahseder. O, bunlar üçer ayrr: Yetikinler için 354 örencili geni suba‘ (es-suba‘u’lkebîr); gençler için 378 örencili suba‘; ve 420 örencili el-Kevseriyye suba‘.41 Muhtemelen bu türden abartl saylara farkl dönemlerde Dmak Emevi Camii’nde eyh brahim es-Sûfî’den Kur’ân eitimi alan çok sayda örenciden bahseden bn Sasrâ’nn yazdklarnda da rastlanabilir. O, bunlar arasnda Muhammed isminde binden fazla örenci bulunduunu iddia etmektedir.42 Görünen o ki, Kur’ân çalma müesseseleri olarak suba‘larn önemi, saylarnn çokluu ve çok sayda örenciye sahip olmalarndan dolay durumu organize ve idare edecek birisine ihtiyaç duyulmutu; bu kii nakîbü’s-suba‘i’l-kebîr diye 38 39 40. 41. 42. Bkz. ibid, I, 59-64; 82-9. bn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 67; Nu

(78) aymî, ed-Dâris, I, 483-7. bn Battûta, Rihle, 90-1; bn Battûta’dan önce bn Cübeyr Emevî Camii’ndeki derslerden bahsetmitir. bn Cübeyr, Rihle, 244-5. Nu

(79) aymî (ed-Dâris, II, 410-1) camide Kur’ân öretimi için 73 mutasaddir kadrosunun bulunduunu eklemektedir. Fakat burada Emevî Camii’ndeki suba

(80) larn saysyla ilgili bir tutarszlk vardr: Nu

(81) aymî (ibid, I, 333) on üçüncü asrda yaam olan bn eddâd’dan nakille, camide 924 suba

(82) bulunduunu belirtmektedir. Ayrca bkz. bn Kennân, el-Mevâkib, I, 426-7. Muhammed b. Sasrâ, ed-Dürretü’l-mudiyye fi’d-devleti’z-Zâhiriyye (Berkeley and Los Angeles: University of California Press, 1963), 234-7..

(83) 266. Hâtim Mahamid (Çev. Harun Ylmaz). bilinmekteydi. Bu makam dolduranlarn önde gelenlerinden birisi eyh Bahâüddin Muhammed el-Ba‘lebekkî el-Hanbelî (ö. 749/1348) idi.43 Pek çok hayrsever Emevi Camii’ndeki dini ilimlere dair derslere balar yapmaktayd, Bu da pek çok örencinin tercih ettii Kur’ân çalmalarnn yannda, hadis, fkh gibi çeitli ilimlere adanm örenci halkalarnn saysn arttrmaktayd. 767/1365’te Dmak valisi Mengli Boa Kur’ân tefsiri çalmalar için Emevî Camii’nde bir halka vakfetti. bn Kesîr buraya hoca olarak atand ve vakftan maa almakta olan bütün Sünnî mezheplerden on be örenci burada ondan dersler ald.44 Her ne kadar el-Aksâ çevresinde pek çok medrese ina edilmi olsa da Eyyûbîler ve Kudüs’teki el-Aksâ ve Kubbetü’s-sahrâ camileri Memlükler dönemi boyunca önemli eitim müesseseleri olarak hizmet vermekteydiler. Sultan Salahaddin 583/1187’de Kudüs’ü Haçllardan geri aldktan sonra bu camilerin dinî ve eitime dair ilevlerini yenilemi ve yeniden düzenlemiti. Kudüs’ün fethinden sonraki ilk Cuma namaznn ardndan Zeyneddin Ali b. Müneccâ el-Hanbelî (ö. 599/1202) el-Aksâ Camii’nde ilk dersi verdi. Ayrca aralarnda Muvaffakuddin Abdüllatîf el-Badâdî (ö. 629/1231) gibi önde gelen isimlerin de bulunduu pek çok alim her iki camide çeitli ilimleri öretmeye baladlar.45 Bununla birlikte camilerdeki dersler 626/1229’da Haçllarn Kudüs’ü yeniden ele geçirmesini takiben yeniden birkaç yl süreyle sona erdi. Memlük dönemi boyunca bu iki cami tekrar canl eitim faaliyetlerinin mekan haline geldi. el-Aksâ’da her sabah emseddin Muhammed el-Kâdirî (ö. 851/1447) tarafndan verilen derslere pek çok örenci katlmaktayd.46 Kürsüler (mesâtib, tekili mestabe) cami içerisindeki kalabalk durumu deitirebilmek için derslerin popülerliine bir iaret olarak açk avluda kurulmutu. 674/1275’te kurulan Musa Kubbesi Kürsüsü hariç bu kürsülerin çou Memlüklerin ikinci döneminde kurulmu ve vakfedilmiti. Alâeddin el-Basîr kürsüsü Memlük emiri Seyfeddin Çerkes en-Nâsrî tarafndan 800/1397’de, ez-Zâhir’in kürsüsü ise 795/1392’de kurulmu ve 887/1482’de Sultan el-Eref Kaytbay selefi Sultan nâl tarafndan kurulmu olan bu kürsüyü yenilemiti.47 Suriye’deki camiler zaman zaman kriz dönemlerinde medreselerin yerini aldlar. Dmak’taki Dârü’l-Hadîsi’l-Urviyye 616/1219 ylnda Emevî Camii’nin avlusundaki eski mehedde kurulmutu. Buras Haçl saldrlar korkusuyla 43 44. 45. 46. 47. bn Kâd uhbe, Târîh, II, 647. bn Kesîr, el-Bidâye, XIV, 363; Nu

(84) aymî burada fkh çalmalar için 11 halka, hadis çalmalar için 13 mî

(85) ad bulunduunu belirtmektedir. bkz. ed-Dâris, I, 333; II, 411-2. Bkz. bn Ebî Usaybi

(86) a, Uyûnü’l-enbâ fî tabakâti’l-etbbâ (Beyrut: Dârü’l-Mektebeti’l-Hayat, 1965), 689; Uleymî, el-Ünsü’l-celîl, II, 256; el-Aselî, Ma âhid, 25-45. Uleymî, el-Ünsü’l-celîl, II, 180-1. Ayrca, Uleymî’nin yaad dönemde camideki derslerden birinin tasviri hakknda bkz. ibid, 196. Bu mesâtibler hakknda bkz. el-Aselî, Ma âhid, 39-40..

(87) Memlükler Dönemi Suriye’de Yüksek Öretim Müesseseleri Olarak Camiler. 267. Kudüs’ten Dmak’a göç eden erefeddin Muhmammed b. Urve el-Mevslî tarafndan ina edilmi ve tamir edilmiti. Bu göç Kudüs ehir surlarnn Eyyûbî hükümdar el-Muazzam sa tarafndan yklmas ve ehrin Haçl saldrlarna kar savunmasz kalmasnn sonrasndayd. Dârü’l-Hadîsi’l-Urviyye, isminden de anlalaca üzere, cami kompleksi içinde hadis çalmalar için bir mekan haline geldi. Ayn olaylar 626/1228’de Emir zzeddin Aybek’in Kudüs’teki medresesi elzziyye’deki çalmalarn yerini almas amacyla Emevî Camii’nde dinî dersler düzenlemesine neden oldu. Bu deiiklikler Kudüs’ün Haçllar tarafndan igalinin dorudan bir sonucuydu, zira bütün ehirde eitim faaliyetleri ortadan kalkm durumdayd. Bu ikincisi [Dmak’taki zziyye] el-zziyyetü’l-Hanefiyye diye bilinmeye balad. zzeddin Aybek tarafndan belirlenen artlara göre, kapal olduu müddet zarfnda Kudüs’teki zziyye Medresesi vakfndan elde edilen gelirler Dmak zziyye Medresesi’nde gerçekletirilen derslerin masraflarn karlamak için kullanlacakt.48 Kaynaklar göstermektedir ki Suriye’yi sarsan ekonomik ve siyasi krizlere ramen camilerdeki dersler baz medreselerde olduu üzere kesintiye uramamtr. Mesela Nablus bölgesindeki Cemmâil Camii örneinde olduu gibi Haçl hakimiyetinde bile camiler bu ilevlerini devam ettirmitir. Ahmed b. Muhammed b. Kudâme, Kudâme ailesinin çounun 551/1156’da Dmak’a göç etmesine kadar bu camide hadis öretmeyi sürdürmütü. Kudâme ailesinin üyeleri Dmak’ta Sâlihiyye Camii’nin yan sra Emevî Camii’nin de önde gelen hocalar arasnda yer almaya devam etmilerdi.49 Medreselerindeki öretim faaliyetinin kesintisiz bir ekilde devam etmesini garanti etmek için baz vakf sahipleri kriz dönemlerinde derslerin camilere aktarlmasn vakfiyelerde art komulard. Bu tip giriimler bir eitim müessesesi ve derslerin devam edebilmesi için güvenli bir snak olarak caminin rolünü pekitirdi. Dmak’taki Hâtûniyye/el-Kassâ‘în Medresesi vakfiyesi, medresede devam etmesinin mümkün olmad zamanlarda derslerin medreseden Emevî Camii’nin kuzey salonuna (revâk) tanmasna olanak tanmaktayd. 803/1400’de Suriye’nin Moollar tarafndan igal edilmesinin ardndan aralarnda Hâtûniyye Medresesi’nin de bulunduu müesseselerin çou ykld. Medresenin eyhi erefeddin b. Tabbânî (ö. 827/1423) de medresenin vakfiyesindeki artlara uygun olarak dersleri Emevî Camii’ndeki Hanefî salonuna tad.50 Mihrab: Resmî ve Gayri Resmî Eitim Müessesi Mihrabn temel ilevi namaz klanlarn yönlerini Mekke’ye (kble) çevirmek48 49. 50. Nu

(88) aymî, ed-Dâris, I, 82, 557-8. Bkz. emseddin Muhammed b. Tolun, el-Kalâidü’l-cevheriyye fî târîhi’s-Sâlihiyye (Dmak, Mecma

(89) i’l-Lügati’l-Arabiyye, 1980), I, 67-8, 79-109. Nu

(90) aymî, ed-Dâris, I, 565-9; Bedrân, Münâdemetü’l-atlâl, 194-5..

(91) 268. Hâtim Mahamid (Çev. Harun Ylmaz). tir. Daha sonralar mihrab bir öretim mekan olarak da hizmet verdi. Çou zaman eitime dair vaazlar veya dinî konulara dair dersler için de kullanlmaktayd. Suriye’nin en büyük camilerinde her biri farkl bir Sünnî mezhebe ait çeitli mihrablar vard. Zengîler döneminden itibaren Dmak Emevî Camii’nde müstakil mihrablar faaliyet gösterdiler. âfiîler ana mihrab kullanrlarken ikincil mihrablar Hanefî ve Mâlikîler’e aitti. 617/1220’ye kadar Hanbelîler için tahsis edilmi bir mihrab yoktu. Onlarn eitim ve dinî faaliyetleri Hanbelî revâk veya halkas diye bilinen baka bir ksmda devam etmekteydi. Hasan b. Mismâr elHilâlî el-Hûrânî el-Hanbelî (ö. 546/1151) Hanbelî namaz ve derslerini bir mihrâba sahip olmakszn caminin içindeki ayr bir halkada sürdürmekteydi.51 Hanbelî Kudâme ailesi 551/1156’da Dmak’a göç ettii zaman Hanbelî eyhi Abdülgani b. Sürûr el-Makdisî (ö. 600/1203) vaazlarn ve derslerini Kudâme ailesinin geliinden önce de var olan Hanbelî salonunda (revâku’l-Hanâbile) vermekteydi. Hanbelî topluluunun üyeleri Dmak’ta güç kazandkça Emevî Camii’ndeki halkalarn benimsemeye ve büyütmeye baladlar. ehrin sakinleri arasndan ve çevresinden pek çok kii Hanbelî eyhlerinin etrafnda bir araya gelmeye balad ve bu durum dier mezheplere mensup eyhlerin kskançlk duygularn harekete geçirdi. Bu nedenle Abdülgani b. Sürûr camideki dier eyhlerin haset ve dümanlklaryla karlanca ders saatlerini deitirmek zorunda kald.52 Hanbelîler Dmak’ta daha güçlü hale geldikçe namaz, vaaz, dersler ve çalmalar için Emevî Camii’nde onlara özel bir mihrab tahsis edildi. Bu mihrab 617/1220 ylnda Hanbelîlerin eskiden beri gayri resmi toplant yeri olarak kullandklar caminin üçüncü bat salonunda ina edildi. Camideki bu mihrabn tahsisini engelleme gayretlerine ramen Emir Rükneddin el-Muazzamî gibi çeitli Eyyûbî emirleri Hanbelîleri desteklediler.53 bn Battûta ehre gerçekletirdii seyahat srasnda Dmak Emevî Camii’ni tasvir etmektedir. O, çeitli mihrablar tek tek sayar ve onlar hangi Sünnî mezhebin kullandn belirtir. O, güneydeki (kble) geni salonda yer alan ana mihrabn âfiî mezhebine tahsis edildiinden söz eder.54 720-30/1320-29 yllar arasnda dört Sünnî mezhebe ait bu mihrablarda gerçekletirilen deiiklik ve yenilemeler eitim müesseseleri olarak ilevlerinin önemine iaret etmektedir. Emevî Camii’nde Hanbelîler tarafndan kullanlan yerler ise deiik isimlerle 51 52. 53 54. Nu

(92) aymî, ed-Dâris, II, 114, 121-2; bn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 84. Kudâme ailesinin göç etmesinden önce Emevî Camii’nde Hanbelîler için müstakil bir salon olduuyla ilgili pek çok bilgi vardr. Bkz. bn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 37-8; bn Tolun, el-Kalâid, II, 441-2; Emevî Camii’ndeki mansblar için âfiîlerin bir taraftan Hanefîler, dier taraftan Hanbelîlerle aralarndaki çekimeler hakknda bkz. Michael Chamberlain, Knowledge and Social Practice in Medieval Damascus 1190-1350 (Cambridge: Cambridge University Press, 1994), 16972. bn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 84; Nu

(93) aymî, ed-Dâris, II, 121-2, 395; el-Hsnî, Müntehebât, 1022-7. bn Battûta, Rihle, 90..

(94) Memlükler Dönemi Suriye’de Yüksek Öretim Müesseseleri Olarak Camiler. 269. bilinmekteydi: Halakatü’l-Evzâ‘î, Halakatü’s-Sefîne ve Halakatü’l-Mihrâb.55 Hanbelîlerin mihrabnda gelien daimi halka her sal toplanmaktayd ve bu nedenle tarihçiler buradan Halakatü’s-sülâsâ diye bahsetmekteydiler. Memlükler dönemi boyunca bu halka, aralarnda Ali b. Abdurrahman el-Makdisî (ö. 699/1299), erefeddin Ahmed b. el-Hasen el-Makdisî (ö. 771/1369) ve mehur Hanbelî eyhi Zeyneddin b. Receb’in (ö. 795/1392) de bulunduu önde gelen Hanbelî hocalar ve alimleri burada ders vermek konusunda cezbetmitir.56 Benzer ekilde Halep Emevî Camii’nde mihrablar dinî ve eitime dair faaliyetlerde farkl mezheplere hizmet etmekteydi. Aslnda ehirde medreselerin geliiminden önce bu cami Halep çevresindeki bölgenin en büyük mezhebi olan Hanefî fkh çalmalarnn ana müessesesi olarak hizmet vermekteydi. Daha zayf olan Hanbelî ve Mâlikî mezheplerine ise, ehirde onlar için medreseler vakfedilinceye kadar, camide zâviyeler oluturulmutu. Bu Hanbelî ve Mâlikî zâviyeleri Sultan Nûreddin b. Zengî tarafndan tahsis edilmiti.57 Ayn ekilde Kudüs’teki el-Aksâ ve el-Halîl’deki brahim/el-Halîl camilerinde dört Sünnî mezhepten her biri için özel bir mihrab kurulmutu. el-Aksâ’daki ana mihrab eskiden beri ehirde en fazla taraftara sahip olan âfiîlere tahsis edilmiti. Mâlikîler el-Aksâ’nn avlusunun güney batsnda kendilerine tahsis edilmi ayr binaya sahipken, Hanefîler ibadetlerini Kubbetü’s-sahrâda yapmaktaydlar. Mâlikîlerin bu yeri Câmi‘ü’l-Meâribe olarak bilinmekteydi. Ele alnan dönemde Kudüs bölgesinde Hanbelîler henüz küçük bir aznla sahipken avlunun bat duvarna yakn Kubbetü’s-sahrâ’nn karnda ayr bir salonda (revâk) namaz klmaktaydlar. Yine benzer bir ayrm el-Halîl’deki brahim Camii’nde de vard.58 Dier taraftan mihrablar, özellikle medreseler, hankâhlar, zâviyeler, türbeler veya sadece be vakit namaz klnan küçük camiler gibi farkl eitim müesseselerinde de bulunmaktayd. Her medrese, Suriye’deki müesseselerin güney ksmnda (kble) bulunan özel bir salona (eyvan) sahipti. Mihrab, imamn müesseselerde kalanlara be vakit namaz kldrd yer olarak kullanlmaktayd. Yukar da belirtildii gibi Memlük döneminin ikinci yarsnda Cuma namaz klnabilmesi için baz müesseselere minber ve minareler eklendi. Fakat Kudüs’te durum farklyd. Mihrablar, hatta Erefiyye gibi minareleri dahi olanlar bulunmasna ramen el-Aksâ ve Kubbetü’s-sahra camileri dnda hiçbir medresede veya dier küçük camilerde Cuma namaz klnmad. Bunun temel nedeni bütün medreselerin ve dier eitim müesseselerinin Kudüs surlar içinde el-Aksâ ve Kubbetü’s-. 55 56. 57 58. Bkz. bn Kesîr, el-Bidâye, XIV, 152, 153; Nu

(95) aymî, ed-Dâris, II, 121-2, 394-5. Bu alimlerin biyografileri hakknda bkz. ibid, II, 107; bnü’l-Irâkî, ez-Zeyl, II, 294-5; bn Kesîr, elBidâye, XIV, 240; bn Kâd uhbe, Târîh, II, 358; ibid, III, 488. bn eddâd, el-A lâku’l-hatîre, I.1, 120, 286; bnü’-ihne, ed-Dürr, 123. Uleymî, el-Ünsü’l-celîl, II, 32..

(96) 270. Hâtim Mahamid (Çev. Harun Ylmaz). sahrâ camileri yaknlarnda kümelenmi olmasyd.59 Vaaz/Mî‘âd: Camilerde Halka Açk Eitim Cami vakf veya hükümdarlar tarafndan atanm resmî bir mevki ile desteklenen dini konulardaki yüksek öretime ek olarak halka açk eitim, genel kalabala ücretsiz olarak verilmekteydi. Bu oturumlar (mecâlisü va‘z/mî‘âd) hocalar tarafndan bamsz olarak belirlenmi zamanlarda verilmekte olup dini nasihatlerde bulunmay hedeflemekteydi.60 Bu tip oturumlar gayri resmi eitim saylmaktayd ve eyhin vaaz vermesine balyd. Oturumlar genellikle haftada bir kez, eyhin düzenli olarak yapt ileriyle megul olmad bir zamanda gerçeklemekteydi. Resmi olan dinî eitimde olduunun tersine, dersler tanmlanm bir örenci grubuna verilmemekte; camiler, medreseler ve dier eitim müesseselerinde olduu gibi vakflar tarafndan finanse edilmekteydi. Suriye camilerindeki dinî vaazlar, özelikle de büyük camilerdekiler, üçüncü/dokuzuncu yüzyl boyunca bölgedeki sûfî cereyanlarn güçlenmesiyle takviye edilmiti. Camiler rakip mezheplerin vaaz konusunda yart mekanlar olarak ilev görmekteydi.61 Irak’ta farkl mezhepler arasndaki yar, her mezhebin kendi propagandasn duyurmasnn bir yolu olarak geç Abbâsî dönemi boyunca Badat camilerindeki dinî vaazlar kztrd. Badat’ta vâizin konumu Abbâsî halifesi tarafndan Sünnî mezhepleri ia ve Mutezile’ye kar desteklemek için onaylanm resmî bir memuriyet haline geldi.62 Suriye’de Sünnî mezhepler arasndaki rekabetin bir ifadesi olarak camilerdeki vaazlar Irak ve Dou’dan alnmt. Zengîler döneminde Suriye camilerinde verilen vaazlar hem Zengî hükümdarlarn hem de Badat’taki Abbâsî halifesini desteklemek amac tayan siyasi propaganda niyetiyle de kullanld. Dier yandan bu vaazlar Sünneti ihya etme görevini yerine getirdi ve ayn anda hem ia hem de Haçllara kar kullanld. Yukarda iaret edildii üzere Hanbelî eyhi Abdülgani b. Sürûr tarafndan Emevî Camii’nde verilen vaazlar Dmak’taki önde gelen alimlerin muhalefetini uyandrmt. âfiî kad bnü’z-Zekî ed-Devle‘î, Cuma namazlarndan sonra Dmak sakinlerinin bn Sürûr’un etrafna toplandn gözlemlediinde Hanbelî bn Sürûr’un kendisinin kiisel konumunu sarsc ekilde artm olan itibarnn farkna vard. Dmak kadlar ve ulemas tarafndan sürdürülen kampanyann bir sonucu olarak bn Sürûr vaazlarnn zamann deitirmek zorunda kald.63. 59 60. 61 62 63. Bkz. Ârifü’l-Ârif, el-Mufassal, 496. Zengî ve Eyyûbî dönemi boyunca Dmak’ta meclisü’l-va

(97) zn mukayesesi için bkz. TalmonHeller, Islamic Piety in Medieval Syria, 115-50. Eyyûbî dönemi öncesinde Suriye camilerindeki vaazlar hakknda bkz. Abiad, Culture, 250. Bkz. Makdisi, The Rise, 17-19. bn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 37; bn Tolun, el-Kalâid, II, 441-2..

Referanslar

Benzer Belgeler

camiye gelmesinde bir sıkıntı bulunmamaktadır. Ama uygulamada aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Ülkemizde kadınların erkekler kadar hatta daha fazla cami

Ok ne yaptı derseniz; terbiyeli, edepli, alçak gönüllü, efendi, centilmen, çelebi biriydi o ve böylesine pohpohlanmaya kızardı düpedüz… Nitekim kızdı, köpürdü,

inşa edilen 234 ve 1941 öncesinde inşa edilen 4 caminin yıllara göre dağılımı’, ‘Van Merkez camilerinin mülkiyet durumları’, ‘Van Merkez’de mimarlı-mimarsız

Her ne harcarsanız Allah onu bilir.” 2 “O takva sahipleri bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler, insanları affederler!. Allah, iyilik edenleri sever.”

İlhanlılar’ın başşehirlerini Batı İran-Azerbeycan topraklarına taşımaları ilim, sanat, edebiyat ve siyaset merkezlerinin Horasan’dan Batı’ya intikal etmesi,

A) Namaza hazırlanırken ilk olarak abdest almak gerekir. B) Bedenimizde örtülmesi gereken yerler örtülmelidir. C) Namaz kılmak için namazı kılacağımız vaktin geçmesi

Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Bodrum, Bodrum Cami ve Mescitleri, Kızılhisarlı Mustafa Paşa Camii, Tepecik Camii, Adliye Camii.. Abstract: Bodrum, taken under Ottoman rule

(2007) Sinop yarımadası (Orta Karadeniz) sert substratumlarında yer alan bazı mollusca türleri üzerine bir araştırmasında sert substratumlarda yer alan toplam 14