• Sonuç bulunamadı

İstanbul ve ihtisab ağası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul ve ihtisab ağası"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ııııııuıınmııımjıııııımı

~

~ -a l

Tarih Konuları

İstanbul ve İhflsab Ağası (*)

Y a za n : Elif Naci

«İstanbul'a dinliyorum gözle­ rim kapalı». Şiir ve tarih ko­ nuşur, boğazın iyot kokuları, ezan sesleri ve güvercin kanat­ ları, kıyılarda yalanan Marma­ ra. İstanbul’u gözleri kapalı dinlemek güzel. Ama bir de gözlerimizi açıyoruz, sokaklar perişan.

Kübik bir apartıman yanında çuval örtülü bir kulübe, pen­ cerelerinden kirli çamaşırlar sallanan evler, çirkefli birikinti­ lerde oynayan yalınayak, ço­ cuklar. Ve en önemlisi tarihî eserlerin duvarları dibinde ya­ tan aylak insanlar.»

Tarihten okuyalım İstanbul’u. 1242 tarihli Topkapı Sarayı arşivinde E. 13.99 numarada ka­ yıtlı eski bir vesika karşımız­ da.

Bu, Mahmud II devrinde ihti- sap ağalarının vazifelerine ait bazı işaretler bulunan bir def­ terdir. Uzun yazılmış, bundan ancak birkaç parçasını alabili­ riz:

«Istanbulda nüfusun çoklu­ ğu, bazı mahzurları gözönün- de tutarak başı boş ve serseri maktılesinden buraya gelenle­ rin dikkatle gözden geçirilme­ si, ve İstanbul mahallelerinde­ ki ehalînin tahrir ve bir defte­ re vazılması gerekmektedir, ts- tanhula gelecek eshas ya masla­ hatının görülmesi ve yahut ts- tanhnida bir is bulmak için ge­ leceğine göre en evvel tstsnbnl Galata ve Boğaziçi ve Üskü­ dar iskelelerinde ne mikdar hamal, kayıkçı ve hamamlarda ne mikdar dellâk ve natır veya küçük esnaf erbabı ve çırakları varsa onların tesbîti mntemed adamlar tavînî ve her bir es­ nafın kethüda ve viğit basıları marifeti ile kefilleri alınıp isim ve eşkâl ve velâvet ve kefili tasrifi ile defter olunarak vaz’ı mürur maddesine kemâlile iti­ na ve dikkat olnnması ve eğer bir kimsenin tstanhul’a gelme­ si iktiza ederse mahallinden alacağı mürur tezkeresi (geçme müsaadesi) ve ne iein geldiği­ nin (maslahat, ticaret, askerlik) sihi_ vazılması icap eder.»

Görülüyor ki Anadolunun her hangi bir verinden, bir köyün- den kalkın keyfince İstanbul’a gelip sokaklarında evinin yatak odasında imiş gibi iç çamaşır­ ları ile veva ayaklarında takun­ yalarla dolaşmak ve turistlere model olmak yasakmış. Bu iş o kadar kontrol ve inzibata alınmış kî «Hanlarda, bekâr odalarında kac kişi var? Deniz­ den ve karadan geleceklerin hal ve sanlarına gereği gibi dikkat olrma» seklinde kılık

kıyafetlerine kadar uzanan il­

il-Okumağa devam edelim: «Ihtisap Ağası marifeti ile ol hanlara gönderilip andan gire­ ceği iş, her ne ise ihtida hemse- rilerinden evvelce kefili alın­ mış takımdan kendûye kefil bnlnp Ihtisap Ağası huzuruna götürerek onun dahi kuvvetli kefili ve eğer silâhı varsa ken­ dinde kalıp fakat mevcpt fişek­ leri alındıktan sonra hangi dük­ kâna girecek veyahut hangi is­ keleye hamal olacak veya han­ gi hamamda işlevecekse ol ma­ hallin evvelce deftere vazılmış olan adamları altına yazılıp lâ­ kin İstediği mahallin adamları derece-I klfayede ise cevap ve­ rilerek yazılmaması hususuna Ihtisap Ağasının kemâli ile dikkat eylemesi.»

Bundan başka hanlar ve be­ kâr odalarına yerleştirilen taş­ ralılar «aksam işleri bittikten sonra hanlarına dönmesi ve sa­ bahları tekrar İşlerine gitmeleri ve handa silâh ve cephane sak­ layın saklamadıkları sık sık araştırma yapılarak muntazam bir şekilde» kontrol edilmeleri sağlanmaktadır.

Her satırında ayrı bir endişe bulunan bn defter, İlerde hir talimatname hazırlayacaklar İçin çok faydalı bilgi ve kavgı- lan toplamış bulunmaktadır.

Ve meselâ bir iki satır daha okuyalım:

«Arnavut taifesinden ahâd ve asafil makalelerinin kurt mille­ ti gibi hiç bir zaman Istanbnl- da çoğalması ve oturtnlmas'n» izin verilmemesi lâzımdır. Sim­ dik! halde mevcut arnavutlnrın Yedikule haricindeki kasanba«ı ağa tarafından defter olunarak çoğalmamasına, ekmekçi ve si- mîtci ve paçacı dükkânlarında ve fırınlarda İdareye elverecek kadarından ziyade fazlalaşma­ masına îstanbula koyun sevk eden Cihanbeyli ve Alişantı kürtlerinden başka Kürt taife­ sinden bir sebeple İstanbul» girmemesine Ihtisap memurları kemâlile tekayvüt eyleye...» _ Eğer biz, tarihî eserlerimizin önlerinde yalınayak, üstü bası perişan küfecilerin boylu bo- vnnea uzanıp yatmış resimleri­ ni yabancı dergilerde görmek istemiyorsak bn derbederliği bir nizam ve kontrol altına al­ malıyız. Ama ihtisap ağası ge­ tirerek değil.

(*) Ihtisap Ağası. — Belediye işleri!- meşgul bir memurdur ama Kadı’nın verdiği hükümleri icra ile mükellef, aynı zamanda urfî ve idari şekilde de vazife görür. Belediyenin bir nevi za- K't.s koludur...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İşte bu nedenle insanın kaderinin, insanın kendisi dışında hiçbir güce emanet edilemeyeceğini, insanlığın “insana yara- şır bir hayata” ancak kendi çabasıyla,

Katılımcıların görev dağılımı değişkenine göre ilkokul müdürlerinin yönetim beceri- lerine yönelik verdikleri cevapların t testi puan yorumlarına bakıldığında

Bunun yanında, genotiplerin verim ve kalite özelliklerini çeşitlerle mukayese etmek amacıyla, yörede yoğun olarak yetiştirilen Yomra, Karayağlı ve Delisava fındık

Bu tez çalışmasında kare olmayan ya da kare olduğu halde bilinen anlamda inversi mevcut olmayan matrisler için geliştirilen ve lineer denklem sistemlerinin genel

arkasında ayak üstü alış veriş edenlere hizmet eden adamın sürekli hareketleri arasında bir an için boş bıraktığı aralıklardan okunuyordu saydam levhalar

Vehbi Koç 1951 yılında uzun yıllardan beri sürdürdüğü Ankara Ticaret Odası Başkanlığından ayrıldı.. Bu ayrılışın hem Ankara’dan ayrılma hem de

Muhasebe sistemlerini çevresel faktörler açısından araştıran çalışmalardan yararlanarak çalışmada kullanılmak üzere ekonomik büyüme, eğitim seviyesi,

Ağaoğlu ve Roman Dünyasına Psikanalitik Duyarlıklı Bir Bakış başlıklı incelemesinde (İstanbul: Bağlam Yayınlan, 2001), Adalet Ağaoğlu gibi üretken bir yazarın