TASVİRİ EFKÂR
7
I I
Tanınmış çehreler
Şuyuk bir muasır
Ihnülemm Mahmut Kemal
İbnülemin Mahmut Kemal İna lın hususiyetleri adile başlar. Fil hakika en son mümessillerinden
olduğu irfan ananesinin zevkine bundan daha uygun bir ad pek az bulunabilirdi. Ayrıca yakın ta rihimize ve edebiyatıftııza ait bir çok bilgilerin bize ve gelecek ne sillere intikaline delâlet eden bir hafıza ve zekâ olması İtibarile bu isme her cihetle lâyıktır; niçin söylemiyelim üstad, aramızda mazi hatıralarının «Yedi Emin» i sıfatile bulunuyor; dokunduğu her mevzua yepyeni aydınlıklar getirmesini bilen İlmî mesaisi daha şimdiden eserlerini yakın tarihin büyük kaynakları arasın da tasnif etmiştir. İkinci büyük hususiyeti de bir âlim çalışması ve sabrile bir kolleksiyoncu me rakını başbaşa götürmesi, - çün kü onun için vesikalar ve kitap lar sadece bir İlim vasıtaları de ğil, bir aşk mevzuudur - doğru nun, faydalının uğruna sarfedil- miş bütün ömrünü bilgi topla mak, meseleler vazetmek ve hal line çalışmakla geçirmesidir. Bil mek aşkı uğrunda bu kadar cö mertçe harcanmış bir ömür elbet te kİ nadir olduğu kadar hürmet le taziz edilecek bir şeydir. Bi yografiyi kendisine bilhassa çığır olarak seçmiş olmasının sebebini bilmiyorum; fakat son devirlerde yetişen belki de tâ çocukluğun dan itibaren siyasî ve İlmî mu hitlerde geçen hayatı buna sebep olmuştur. Filhakika İbnülemin Mahmut Kemal Bey, Sultan Aziz devrinin bütün siyasî, hâdiseleri ne biraz geriden fakat herşeyi ga yet iyi görebilecek bir noktadan İştirak etmiş (çünkü babası Meh met Emin Paşa, Yusuf Kâmil Pa şanın akrabasındandı ve devrin birçok ricali ile kalem ve memu riyet arkadaşı İdi) bir babanın çocuğu olması sıfatile o zaman lara ait birçok hatıraları bir nevi aile mirası gibi öğrenmekle kal mamış, ayrıca da devrin birçok mühim şahsiyetlerini yakından ve şahsan tanımış, hususiyetlerine girmişti. Babıâlideki uzun me muriyet hayatı ise, babasına ait bu mazhariyeti kendi şahsında da devam ettirmiştir. Zamanımı zın mucizelerinden biri olan kuv vetli hafızası, daha genç yaşların da başlıyan kitap ve vesika me rakı, pitoresk, garip şeylere olan zaafı ve nihayet mazi nıer- butiyeti ve bizzat yaşanmış za manı tesbitten hoşlanması onu ılım ve edebiyat tarihimizde bu gün haiz olduğu mevkie getirmiş tir. Eskidenberi gördüğümüz şey leri tesbit hususundaki ihmalimiz düşünüiürse üstadı bu hususta büyük bir istisna gibi kabul et mek lâzımgelir.
Yukarıda kendilerinin bir â- lim sabır ve çalışması İle bir kol- leksiyoncu aşkını başbaşa yürüt tüğünü söylemiştim. Hiçbir İhti ras bu sonuncusu kadar tesadüf- | lerin yardımına mazhar değildir. Kolleksiyoncu, tesadüf perisinin I hizmetinde bulunmaktan hususî surette haz aidığı bir mahlûktur. Üstad İbnülemin Mahmut Hemal içir, de öyİe olmuştur. Hayatında ki bu gürel tesadüflerin en beili- başlıst Yıldızdaki evrakın tasnifi işinin aşağı yukarı şahsına bıra kılmış olmasıdır. Şüphesiz ki tb- nülemln Mahmut Kemalin na- muskâr, faziletli hüviyeti, devri ne göre mühim dedikoduları ve hâdiseleri mucip olabilecek bu İşin kendisine emanet edilmesini âdeta zarureti eşyadan yapmakta idi. Fakat buna rağmen birçok defalar olduğu gibi bu İş de eh-. Üne gitmlyibiilrdi. Türk Tarih Encümeni mecmuasında Kemal Beyin ıjpşretiiği birçok vesika ve mühim etüd'e» ' bu tesadüfe borç luyuz. Mithat Paşa muhakemesi. Sultan Azizin hal'İ. çifte cüluslar, Abdülâ: İz devrinin birçok mese leleri ve o devir ricalinin o zama na kadar meçhul ve mübhem kal mış birtakım hususiyetlerini ay dınlatan bu yazılar ' tek başına kalsalar dahi mühim eserlerdir.
Yazan: A h m et Hamdi Tanpınar
Üstat İbril-Emin Mahmut Kemal Bu «adir ve mühim İmkânın ya-
nıbaşında daha küçükleri vardır. Bizzat kendisi son asır Osmanlı şairlerinden Şeyhislâm Arif Hik met Beyin kütüphanesinin müza yedesine en son günü iştirak et tiği halde ne kadar zengin çıktı ğını teessürler içinde anlatır. Bu teessüre hak veririz: eğer bütün kütüphane onun elinde olsaydı, | şüphesiz ki irfanımız için büyük bir kâr olurdu. Bu memleket ni ce kütüphanelerin, nice vesika yığınlarının ehliyetsizler elinde harap olduğunu gördü.
Bu merak, bu sabır bize ne ka dar doğru, güzel ve şayanı dikkat eserler kazandırdı. Üstadın çok sağlam bir metodla müverrih Ali, Şeyhislâm Yahya ve Müstakim
2ade için yazdığı mukaddemeler, bizde nev'ı şahsına münhasır kal mış büyük etüdlerdir diyebiliriz. Hersekli Arif Hikmet ve LeskoJ-) çalı Galip için olan mesaisine şahsî hatıralar da karıştığı için ehemmiyetleri daha başka plân dadır. Bütün bu eserlerde muhar ririn metodu gayet basittir; mev cudu bilmek ve bilinmiyeni adım adım, ısrarla aramak. Ve kısaca tarihin metodu da budur. Bütün bu eserlere Maarif Vekâleti tara fından neşredilmekte olan son Osmanlı şairleri İle son Sadra zamlara dair kitabını da İlâve edersek, bu mesainin ne kadar mühim bi’ ^ ekûn tuttuğu anlaşı lır. Halbuki onun neşredilmemiş! çok kıymetli birtakım eserleri da ha vardır. Bunların içinde bilhas sa, musikimize ve musikişinasla rımıza ait pek muhtaç olduğumuz büyük bir kitap mevcuttur.
Biyograf sıfatile İbnülemin Mahmut Kemal, bilhassa muasırı olduğu ve yakından hayatlarına şahit olduğu İnsanlar İçin cidden çok enteresan oluyor. Niçin söy lemiyelim: Gelecek zaman onu büyük Türk portrecileri içinde tasnif edecektir. İlk gençliğinde edebî hayaca roman yazmak suretile başlıyan (Sahih, Rahşan ve bir yeti min sergüzeşti adlı çok geııç iken ya zılmış üç romanı vardır.) Mah mut Kemal Bey kuvvetli bir mü şahede kabiliyetine maliktir, ay rıca bazı hatıralarını âdeta rniza- cile yazar, öu İtibarla Ali Efendi, Naimâ ve Şânizadeye benzer. Hiç de ıhma! edilecek bir şey ol- rııyan mizah kudreti bu yazılara çok hususî bir renk veriyor ve onu portre çizmekte birçok ro mancılarımızın üstüne çıkarıyor. Bahsettiği her şahıs İçin beyle dir, demiyorum, çok bağlı kal dıkları, pek sevdikleri için o da birçok hatyra . muharrirleri gibi söyle böyle yazıyor 5 i bu, gayet . tabiîdir. Sevdiklerimizi oldukları j gibi görmiye muktedir olamayız. < İster istemez simalarım değişti- | lir. Umumînin üstü artayım ; derken ya tabiînin dış’ nda bıra kır, yahut da beylik, alelade çiz gilerin kurbanı ederiz. Buna mu kabil sevmediğimiz, kızdığımı:’ , hoşlanmadığımız İnsanlar, yahut
da bize daha dışarıdan görebil mek İmkânını verecek surette sev diklerimiz mevzuubahs olunca İş değişiyor. Kalem canlanıyor, et rafı alâkadar edeci k hususiyetler kazanıyor.
Okuyucu her zaman bir enfü- siyet peşindedir ve hiddet, kes kin istihza, zalim teşhir daima o- nu sürüklemiştir. İbnülemin Mah mut Kemtlde ise bu unsular, her zaman beşerî zaafı bilmekten ge len bir tebessümle zenginleşmiş olarak mevcuttur. Hatıraların ro mana faik olduğu bir taraf var dır ki, o da bu İkincisinde insa nın. vakanın devamı boyunca da ğıtılmış bulunmasına, bir ve kat’ î çehre yerine müşterek alâkanın ve vaziyetlerin silip yaptığı bir çok İzafî çizgilere taksim edilmiş olmasına mukabil hatıralarda za rurî surette mütekâsif ve yekpa re olarak kalmasıdır. Mahmut Kemal İnalın sade portrelerle dolu bir galeri kadar mütenevvi şahsiyetler toplıyan son asır Türk şairleri bu itibarla yer yer haki kî bir ehemmiyet kazanan sahife- lerle doludur. Ve onu okuyanlar çok defa muharririn, münhasıran hatıralarım İhtiva eden bir eser yazmadığına müteessir olurlar. Pen kendi hesabıma Türkçede onun Hersekli Arif Hikmet için veya Emiri Efendi için yazdığı şeyler kadar nefîs pek az şey o- kudum. Belli kİ onları yazan, yazdığı esnada kendisi de mah- zuzdu. Fakat kitabın meziyeti bu rada kalmaz. Büyük ve yorucu bir araştırmanın mahsulü olan bu mübhem eser birçok simaları mu hakkak bir unutulmaktan kurtar dığı gibi, ayrıca da şimdiye kadar yanlış bilinen birçok şeyleri tas hih eder ve muhtelif parçaları zihnen birleştirecek derecede İyi okunursa, bu son yüz senelik e- debî bayatımızın geniş bir tablo sunu çizer. Gelecek nesiller sade bu kitap İçin muharriri ne kadar fazla hatırlıyacaklardır.
Üjstadın büyük ve mu vaffakiyetli mesaisinin ancak haşiyesinde dolaşan bu makale onun leziz şahsiyetinden biraz bahsetmezse elbette eksik kala caktır. Fakat bu belki de İşin en güç tarafıdır. Çok hususî şekilde bizim olan bir devrin bütün fari kalarını taşıyan bu cevval zekâ Zengin fantezisile kendisine ha kikaten tasviri güç bir sima ve bin türlü lâtif hatıra ve hususi yetten toplanmış bir nevi efsane vî hüviyet yapmıştır. İbnülemin Mahmut Kemalin en sanatkârane eseri olan bu sima ve hüviyeti hakkile anlatabilmek ancak o- nun kadar gördüğümüz şeyleri anlatmak kudretine malik olmak- a kabildir. Daima değişmiye ha zır maskesinde en tehditkâr hid detle en gönü! alıcı İltifat arasm- d.n gelecek ânın İstikbalini müte reddit bırakan çehresi, asaletini Mcbir yeni ile İhlâle razı olama dığı pitoresk ve zengin kıya fetini, daima muhafazasına ria- j-et ettiği o eski zaman
terbiyesi-le Mahmut Kemal Bey sade can lanmış, aramızda yaşıyan bir ma zi değildir, ayni zamanda bütün bir zevk ve lâtif şeyler mecmua sıdır. Fakat onu daha ziyade kendi muhitinde, evinde tanımak 'arımdir. Muharrik, âdeta İstim üzerinde duran ve her aıı misafi re hürmet etmek lâzımgeldiğini hatırlamak mecburiyetinde kalan bir mizacın muhtelif cilveleri a- rajsında, üstüste gelen çok lez zetli nüktelerin bir nevi şehri â- yin gibi renk ve ışıkla doldurdu ğu bir musahabe için bu ev, mu asırı olduğumuz bayattan birden bire ayrılır ,ve bütün duvarlaıı- nı. raflarını, kıyı bucağını doldu ran sayısız mazi yadigârlarının ait olduğu, daha doğrusu temsil ettiği bir zamandan, olduğu gibi kalmış istisnaî bir köşe olur, ve biz orada ev sahibini, herhangi bir muasırdan çok daha yüksek bir şey, geçmiş devirlerin en gü zel v f iyi taraflarının gelecek ne sillere intikalini teinine çalışan ilmin kendisi ve sohbetinin sîhri- le dinleyicilerini şaşırtıp teshir e- deıı bir sanatkâr olarak buluruz.
A h m et Hamdı Tanpınar
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi