• Sonuç bulunamadı

İbnülemin Mahmut Kemal Bey'in geceleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İbnülemin Mahmut Kemal Bey'in geceleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TT^ > Z Zy t)

İcrâmn Dili

Dr, Alâeddın Yavaşça

ibnülemin Mahmut

Kemâl Bey'in

Geceleri

Her pazartesi gecesi, ana hatlarıy- le birbirine benzeyen bir programın adeta tekrarıdır.

Geçen sayımızda da yazdığımız ü- zere, bu gecelerde, hoiiâmediyi müte­ akip ilk muhavere, son günler devam­ da kusurlu olanları, üstadın bir merak havası içinde, odadakilere "Kuzum,.... efendi bir müddettir görünmüyor, haberi olanınız var mı? hasta filân olmasın?" minvalinde sualler tevcih etmesiyle başlar. Bu ilgide derin bir samimiyet ve vefa hissi vardır. Ancak, bilâsebep bir devamsızlığın far­ kına vardı mı, hiddeti ve gazabı, hi­ civleri kadar şedid olurdu. Söz, sonra ahvale, insanların birbirleriyle olan mü­ nasebetlerinin eskiyle mukayesesine in­ tikal eder, hemen her vesile ile iman ve inanışın değeri tebarüz ettirilir. Gecenin kadrosunun tamamlandığı kanaati hasıl olunca yine üstad, çoğu zaman bana: "Kuzum evlâdım, bu ak­ şam hangi makamı dinleyeceğiz?" diye sorar ve cevabı beklerdi.

ibnülemin Mahmud Kemal Bey, en çok Rast Makamını severdi. Rast Kaslını icra ettiğimiz zaman son de­ rece hislenir, adeta çocuk gibi sevi­ nirdi. Basmacı Abdi Efendi'nin "Se­ nin aşkınla çâk oldum" güfteli şarkı­ sıyla, Hafız Post'un "Gelse o şuh mec­ lise nâz-ü tegafül ey leşe" Rast Yürük Semaisini pek beğenir ve okunmasını arzulardı.

Hüzzam makamından hoşlanmazdı. Sayısız pazartesi gecelerinde ister iste­ mez sıra Hüzzama da gelirdi. Bu ak­ şam nasibimizde hangi makam var di­ ye sorduğunda, "Efendi Hazretleri müsaade buyurulursa bu akşam Hüzzam Kaslı yapalım" cevabını verin­ ce, meşhur "Sen heman eyle tekellüm razıyım düşnama ben" mısraını, "Sen heman eyle terennüm râzıyım Hüzza­ ma ben" şekline çevirir, ince nükte­ sinde Hüzzam'ı sevmediğini hisset tirirdi.

Kasıllara peşrevle girilir, beste, a- ğır semaîl çeşitli usullerden şarkıların ortasında bir saz taksim eder, o esnada çay dağıtılır. Çaylar taksim dinlenirken yudumlanır. Taksimden sonra da şarkılara devam edilir, yürük sema', saz semai ile fasıl tamam­ lanır. Akabinde sabâ taksimi mütea kip Aziz Mahmut Hûda? Hazretlerinin Çargâh tevşihi "Kudumun rahmeti zevk-ü safddır ya resulullah" okunur.

Mevlevihane Peşrevi, arasında umu­ miyetle Udi Elhem Bey'in büyük gay­ ret sarfederek ter içinde okuduğu gazele sıra gelir. Gazel yine Mevle­ vihane Peşreviyle bağlandıktan sonra gecenin musiki programı biter. Bir aşır Kur'an-ı Kerim tilâveti nağmele­ ri uhrevi bir havaya kalbeder. O an­ dan itibaren tbnül'emin'in geceleri esas vasfıyla ortaya çıkar. Her seviyeden insanın istifadeler sağlayacağı paha bi­ çilmez sohbetler başlar. Tarihten, E- debiyattan, Musikiden, Kitabiyatlan, Hattan ve daha bir çok konulardan, başka hiçbir yerde veya hiçbir kitapta elde edilemeyecek bilgiler bu suretle elde edilir, eski İstanbul konaklarının yaşayışı hakkında bu şekilde malu­ mat sahibi olunurdu.

Unun huzurunda bir çok profe­ sörleri, edipleri, şairleri, musikişinas­ ları, kitâbiyatçıları, âlim, fâzıl ve sâlih şahsiyetleri tanıdık. Celâllendiği zaman mevkii ne olursa olsun haş­ lamalarından nasibini alan bu zeval, bahsettiğim bu sohbetlerden dağarcık larına bir şey ilâve etme pahasına her türlü eziyete katlanırlar, başa gele­ cekleri peşînen tekabbül ederlerdi.

Bu kadar şedid görünüşlü olan İbnülemin Mahmut Kemâl, bir vefa örneği idi. Merasime son derece ri­ ayet ederdi.

1957 senesinde bir zatürree (pnö

moni) geçirmişti. Daha henüz neka- hat devresinde iken ben Taksim'de bir muayenehane aç mıştım. Henüz ateşi 37'nin altına düşmediği bir sırada kendisini ziyarete giden müşte­ rek bir dostumuza hastalığı yüzünden, açtığım muayenehaneyi tebrike gecik­ tiğinden dolayı üzüntü duyduğunu, kendisine senelerce hizmetimin karşı­ lığında mutlaka tebrik etmesi lâzım geldiğini söyleyerek bu merasimi yerine getirmesi için bir taksi temin et meşini rica eder. Nekahal devresinde ı, ıhmasının mahzurlu olacağı hususunda ısrarlara rağmen o yaşla, ve sıhhatine tam kavuşmamış halde, elinde ömrümün en kıymetli hediyesi saydığım, ismime imzalı "Son Hat­ tatlar" kitabini, titrek bacakları ile merdivenleri çıkmak suretiyle bana getirmeyi ihmal etmemiştir.

Süleyman Nazif ve Yahya Kemal Beyatlı'nın müştereken üstad için yaz­ dıkları beyit, Efendi Hazretlerini pek güzel ifade ediyor:

"Hezâr gıbta bu devr-i sâbıl: efendisine Ne kendi kimseye benzer, ne

kimse kendisine" Ulu Tanrının sonsuz rahmeti, kemâl sahibi büyük üstad, pirimiz İbnüle- min'in üstüne olsun, nurlar içinde yatsın.

KUK — 12

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonra İsterseniz şair diye tanınan kişiyi, yâni kendisini tanımlar size: «Bizim toplumumuzda şair önem- »enmcyen, yaşadığı süre içersinde anlaşılmayan,

Özellikle grafen (iki boyutlu karbon) üzerine hem kuramsal hem de deneysel çok sayıda bilimsel çalışma yapıldı ve sahip olduğu sıra dışı özellikler sebebiyle

Ayrıca tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarında ayrılma ve bozulmalar, tübül bazal membranlarında kalınlaşma, glukojenik vakuolizasyonu gösteren şeffaf görünümlü

Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA), mortalitesi oldukça yüksek olan ve destek tedavisinin yanında ribavirin tedavisinin de klinik iyileşme sürecinde etkili olduğu bilinen

Bunun cevabı açıktır ve "hayır, bu kimse bu suyu istediği gibi kullanamaya- caktır~' şeklinde olacaktır. Daha kesin ve net bir ifade ile, bunun cevabı, "bu kişi bu

Ne idi,

implemented the Define-Measure-Analyse-Improve-Control (DMAIC) methodology to improve the capability of the solder paste printing process by reducing thickness variations

Böylelikle bebeğin beynindeki si- nir hücreleri arasında daha önce bu durum özelinde kuru- lan bağlantı kopar, sinir hücreleri yeni bağlantılar oluştu- rur. Bu da ağlama