• Sonuç bulunamadı

Başlık: MÎLLİ KÜLTÜRÜMÜZDE ATATÜRKÇÜLÜK VE BUGÜNÜMÜZYazar(lar):AKÇAKAYALIOĞLU, CihatSayı: 3 DOI: 10.1501/Tite_0000000194 Yayın Tarihi: 1989 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: MÎLLİ KÜLTÜRÜMÜZDE ATATÜRKÇÜLÜK VE BUGÜNÜMÜZYazar(lar):AKÇAKAYALIOĞLU, CihatSayı: 3 DOI: 10.1501/Tite_0000000194 Yayın Tarihi: 1989 PDF"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MtLLt K Ü L T Ü R Ü M Ü Z D E ATATÜRKÇÜLÜK VE BU GÜ-N Ü M Ü Z

Cihat A K Ç A K A Y A L I O Ğ L U Kültür ve Millî Kültür çok işlenen ve güncelleşen bir konu hâ-line gelmiştir. Toplumbilim matematiksel olmadığı ve olamıyacağın-dan çok defa öğeleri, tanımları, değerlendirmeleri, yorumları değişik görünümlerdedir.

Kültür'ü yalnız mâzi sayanlar çoğunluktadır. Özellikle, muhafa-zakârlar (tutucu) Millî Kültürümüzü "yalnız geçmişin, tarihleşmiş toplumsal maddî, manevî birikimlerinin oluşturduğu" iddiasındadır-lar. Dinimiz, geleneklerimiz, camilerimiz, hanlarımız, hamamları-mız " î b n i Sina'nın, Farabi'nin, Mevlâna'nın, Yunus Emre'nin eser-leri" ve benzerleri gibi ulusal varlıklar millî kültürümüzü teşkil eder. Onlara göre, Cumhuriyetin getirdiği her çeşit öğe ve hele geleceğe yönelik çabalar ile çağdaşlaşma ürünleri kültürden sayılmazlar.

Kültür'ün tanımını yapmanın çok zor olduğu, zamanımızda yüz-lerce tanım yapıldığı söylenir durur. Buna göre tanımlaması kesin olarak yapılamayan bir şey, dünyada mevcut değil demektir. Yalnız "Ulu T a n r ı " tarif edilemez, yarattığı evren ile isbat edilir, inanılır.

Örneğin, kültür için aşağıdaki gibi bir tanım yapılamaz mı? do-ğaldır ki, eleştirenler çıkacaktır, inanıyorum ki, üzerinde durulursa kesin bir sonuca varılabilir:

"Bir toplumun, bir milletin veya insanhğın düne ve bu güne âit ve geleceğe yönelik maddî ve manevî yaşam ürünlerinin birikimleri ve özellikle onların BİLEŞKE'sidir." Yanlış veya doğru yaptığım bu tanım, üzerinde durmaya değer sanırım.

Burada dün + Bugün + geleceğe yönelik çabalar, birikimler esas alınmıştır. Mehterimiz millî kültürümüzün bir öğesi olduğu gibi bandomuz, orkestramız da bu oluşuma dahildirler.

Tiyatroyu, operayı, baleyi dünya çapındaki piyanistlerimizi, kemanistlerimizi, kısacası çeşitli dallardaki müzisyenlerimizi çağdaş sanatçılarımızı bu kavram ve oluşumun dışında sayabilirmiyiz?

(2)

282 CİHAT AKÇAKAYALIOĞLU

Türkiye'de geriye dönüş, çeşitli alanlarda ve çeşitl amaçlarla bir ideal, ya da çıkar vasıtası olarak ele alınmıştır, bazı zümrelerce .. Cum-huriyet kültürünü kafalarına, yüreklerine sindiremeyenler çoktur.

D i ğ e r T a n ı m l a r

Elbetteki Cumhuriyet Kültürü'nün baş temsilcisi Atatürk'dür. O ' n a göre kültür ve uygarlık (Medeniyet) iç içedir. Kültürün öğele-rinden biri uygarlıktır. Bu hususu, O ' n u n şu tanımında da görüyoruz:

Kültür "Bir insan toplumunun devlet hayatında, fikir hayatın-da, iktisat hayatınhayatın-da, sanat hayatında yapabilecekleri şeylerin bileş-kesidir. Medeniyet de bundan başka bir şey değildir"!.

Ayrıca, Cumhuriyet'in Onuncu Yılı Söylevinde "Millî Kültürü-müzü Çağdaş Uygarlık seviyesinin üstüne çıkaracağız" dediği zaman, kültür ve uygarlığı özdeşleştirmektedir. Sonra yineleyeceğim bir yön var bu ifade de, kültürün değişip, gelişebilir olması kültür Atatürk'e göre, bulunduğu yerden daha yükseğe çıkarılacaksa, bu ancak [deği-şip gelişmekle olabilir.

Türk Dil K u r u m u Sözlüğü "Bir topluluğun tinsel (ruhsal-manevî) özelliğini, duyuş ve düşünüş birliğini oluşturan gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve sanat varlıklarının t ü m ü d ü r " şeklinde; U N E S C O ' d a "Yaşam ve üretim biçimini, değerler sistemini fikirler ve inançları, bir toplum veya milletin kültürü'dür" ifadesiyle belirt-mektedir.

Ayrıca, genel bilgi anlamında sayılabilecek "Gerekli bilgileri edi-nerek, beğeni, eleştiri ve değerlendirme yeteneklerinin geliştirilmiş du-r u m u " , biçimindek tanımı da Tüdu-rkçe sözlükte gödu-rüyodu-ruz. Bu, maka-lemizin bir ölçüde dışındadır.

D e ğ i ş e n İ n s a n v e Eserleri

însanbilim (Antropoloji)'in verilerine göre, insan yaratıldığın-dan beri değişim içindedir. Gerilerden bu günlere doğru uzun araştır-malara girmeden, bir ülkenin geri kalmış yörelerinden, toplulukların-dan ileri düzeydek bölgelere gelip yerleşen kişilerin kiyafetlerine, zevk-lerine, düşünce ve davranışlarına bakınca görülecek değişiklik ve ge-lişme bile, belirttiğimiz yargıyı kanıtlamaya yeter.

(3)

MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZDE ATATÜKCÜLÜK 283

Değişen insan ve insan topluluklarının maddî ve manevî bütün eserleri de değişmektedir, değişecektir. Böyle olunca, o topluluğun, o toplumun kültürü de "her çeşit ana öğeleri sabit kalarak" değişecek ve gelişecektir. Bu yadırganamaz.

Değişen, gelişen kültür içinde gelenekler, görenekler ahlak ku-ralları ve telakkileri de genellikle olumlu, yararlı yönde az veya çok değişime uğrayacaktır. Yüzyıllar içinde, bu öğeler kısmen veya tü-müyle yerlerini başkalarına bırakıp belli bir süreçte var olarak" ge-lenek, görenek, ahlâk kuralları ve telakkileri" şeklinde toplumların, milletlerin simgesini, özelliğini oluşturacaklardır.

O halde, millî kültürümüzü yalnız geçmişin öğelerinden ibaret saymak yanlıştır. Yakın tarihimizin ve Cumhuriyet döneminin Türk insanı ve toplumu tarafından sağlanan birikim dile getirilmelidir. Ulusumuza bütün yönleriyle tanıtılmalıdır.

Atatürkçülük

Bu terim sempatizanlık anlamına kullanılır oldu. Aslında Batı-lıların özellikle Türk İstiklâl Harbi'nde ve şimdi de bazı yayınlar da kullandıkları Kemalizm'in yerini almıştır, hem de çok geniş anlamlı olarak...

Atatürkçülük, Türkiye Cumhuriyeti'nin felsefesi, Türk Mille.ti'nin Ulusal İdeolojisidir2. İdeoloji doktriner olur, Atatürk'de "Doktrin istemem, döner kalırız" demiş ve doktrine yer vermemişti, diyenler vardır (Yakup K a d r Karaosmanoğlu'ndan naklen).

Atatürk'ün bu yargısı da bir doktrindir. Donup kalmamak, ül-kenin gerçeklerine, ihtiyaçlarına, özlemlerine; hatta dünya gerçek-lerine uygun olarak gelişmeyi değişmeyi öngörmektedir. Sadece o yönüyle bir felsefe değilmidir bu inanç?.. Diğer doktrinler gibi katı-laşıp, kokuşup kalan bir özelliği olmamakla çağdaş bir doktrin, bir ideoloji olma şerefini kazanmıştır, Atatürkçülük...

Atatürkçülük, çağdaş bir felsefe ve ideoloji olarak Cumhuriyet Kültürü hâlinde Millî Kültürümüzde yer almıştır. O n u n bütün "Ve-rileri", mazisiyle birlikte Millî Kültürümüzün simgeleridir. Ayrı görmek, ayırmaya çalışmak ya büyük bir yanılgıdır veya maksatlıdır.

2 Cihat AKÇAKAYALIOĞLU, Atatürkçülük-Ulusal İdeoloji, Milliyet Gazetesi, 10 Kasım 1984.

(4)

284 CİHAT AKÇAKA YALI OĞLU

İdeoloji'nin T a n ı m ı

Atatürkçü, o arada çağdaş bir anlayışla ideolojiyi şöyle tanım-layabiliriz.

"Bireyin, herhangi bir zümrenin yahut toplumun; bir milletin veya bütün insanlığın daha çok kalkınması ve mutlu olması amacıyla ileri sürülen görüşler, düşünceler ve ilkeler gibi düşünsel önermelerin tümünün derlenmiş hâli'dir3.

Böyle olunca, Atatürk'ün görüşleri, düşünceleri ve düşünce sis-temi bir B Ü T Ü N hâlinde çağdaş bir ideoloji oluşturmaktadır.

Ulusal Yaşam'ın bu günü, yâni zamanımız maziden de alınarak geliştirilen Cumhuriyet kültürü ile doludur. Atatürk ve Atatürkçülük dahil onları savunmalı, yaşatmalıyız.

Atatürk'e, Atatürkçülüğe ve o arada Atatürk İnkılâbı ve Atatürk Ilkeleri'ne karşı yürütülen gerçek dışı olumsuz davranışlar ülkeye, milletimize, demokrasimize ne yarar sağlayacaktır. Fikir özgürlüğü başta olmak üzere, çeşitli demokratik özgürlüklerden yararlanarak sunulmakta olan özel maksatlı veya uydurma belgelerin, görüş-lerin, düşüncelerin bu günümüze ve geleceğimize katkıları acaba ne olacaktır?

Referanslar

Benzer Belgeler

Aurora Leigh’deki türsel birleşim ve melezlik onun içerisinde birçok (yazılı ve sözlü, gündelik ve yazınsal, güncel ve politik) farklı sesin etkileşimde olduğu çoğul

Bir proje olarak ele alınan açık kaynak kodlu bir yazılımdan yeni bir sürüm türetmek ya da var olan sürüme yama oluşturmak için bilgi merkezleri, işletim sistemleri

Birinci sınıf öğrencilerinin %4.8'i, dördüncü sınıf öğrencile­ rinin % 12.0 si fakülteye girmeden önce eczacılık mesleği hakkında bilgilerinin olmadığım, aynı

Medeni Kanundan sonra çıkan Cemiyetler Kanunu ise dernek­ leri kazanç paylaşmaktan başka bir amaçla kurulan tüzel kişiler olarak tarif eder ki, bu kanun, Medeni Kanundaki

Vaizlerin belirtiklerine göre sadece bilmek, çok okumak ve bir za- manlar iyice mütalaa etmiş olmakda yeterli değildir. Devamlı okumak, ilmı kültürünü tazelemek ve

Adalet insan hayatının çeşitli görünümlerinde bulunur: Toplumsal davranışlarda adalet; karar ve hükünıde adalet; iktisadi adalet

Balsom (11), daha yüksek bir egzersiz yoğunluğuna oyuncuların topa daha fazla sahip olmasıyla ulaşabileceğini belirtmiştir. Bu çalışmadaki sonuçlara bağlı kalarak serbest

Bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 13 Ağustos 2005 tarih ve 25905 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükseltme Yönetmeliği kariyer