• Sonuç bulunamadı

Mobilya tüketici tercihlerinde kalite belgelerinin etkisinin incelenmesi: Kocaeli ili örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mobilya tüketici tercihlerinde kalite belgelerinin etkisinin incelenmesi: Kocaeli ili örneği"

Copied!
85
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

DÜZCE ÜNĠVERSĠTESĠ

FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

MOBĠLYA TÜKETĠCĠ TERCĠHLERĠNDE KALĠTE

BELGELERĠNĠN ETKĠSĠNĠN ĠNCELENMESĠ: KOCAELĠ ĠLĠ

ÖRNEĞĠ

SEVCAN KAVAL

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ORMAN ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI

DANIġMAN

DOÇ. DR. DERYA SEVĠM KORKUT

(2)

T.C.

DÜZCE ÜNĠVERSĠTESĠ

FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

MOBĠLYA TÜKETĠCĠ TERCĠHLERĠNDE KALĠTE

BELGELERĠNĠN ETKĠSĠNĠN ĠNCELENMESĠ: KOCAELĠ ĠLĠ

ÖRNEĞĠ

Sevcan KAVAL tarafından hazırlanan tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından Düzce Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Orman Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı’nda

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ olarak kabul edilmiştir. Tez DanıĢmanı

Doç. Dr. Derya SEVİM KORKUT Düzce Üniversitesi

Jüri Üyeleri

Doç. Dr. Derya SEVİM KORKUT

Düzce Üniversitesi _____________________

Yrd. Doç. Dr. Tarık GEDİK

Düzce Üniversitesi _____________________

Yrd. Doç. Dr. Emine Seda ERDİNLER

İstanbul Üniversitesi ____________________

(3)

BEYAN

Bu tez çalışmasının kendi çalışmam olduğunu, tezin planlanmasından yazımına kadar bütün aşamalarda etik dışı davranışımın olmadığını, bu tezdeki bütün bilgileri akademik ve etik kurallar içinde elde ettiğimi, bu tez çalışmasıyla elde edilmeyen bütün bilgi ve yorumlara kaynak gösterdiğimi ve bu kaynakları da kaynaklar listesine aldığımı, yine bu tezin çalışılması ve yazımı sırasında patent ve telif haklarını ihlal edici bir davranışımın olmadığını beyan ederim.

28 Aralık 2017

(4)

TEġEKKÜR

Yüksek lisans öğrenimim ve bu tezin hazırlanması süresince gösterdiği her türlü destek ve yardımdan dolayı çok değerli hocam Doç. Dr. Derya SEVİM KORKUT’a en içten dileklerimle teşekkür ederim.

Tez çalışmam boyunca değerli katkılarını esirgemeyen sayın hocam Yrd. Doç. Dr. Tarık Gedik’e şükranlarımı sunarım.

Kocaeli’nde anket çalışması yaptığım tüm katılımcılara gösterdikleri yakın ilgiden dolayı teşekkür ederim.

Bu çalışma boyunca yardımlarını ve desteklerini esirgemeyen sevgili aileme, arkadaşım Nisan’a ve çalışma arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(5)

ĠÇĠNDEKĠLER

Sayfa No

ÇĠZELGE LĠSTESĠ ... VIII

KISALTMALAR ... X

ÖZET ... XI

ABSTRACT ... XII

1.

GĠRĠġ ... 1

1.1. MOBĠLYANIN TANIMI ... 2 1.2. MOBĠLYANIN TARĠHÇESĠ ... 2

1.2.1. Ġlk Çağ (Antik) Mobilyası ... 3

1.2.2. Orta Çağ Mobilyası ... 3

1.2.3. Rönesans Mobilyası ... 3

1.2.4. Barok ve Rokoko Mobilyası ... 4

1.2.5. Yeni Çağ (Neo Klasik Dönem Mobilyası) ... 4

1.2.6. Yakın Çağ Mobilyası ... 4

1.2.7. Çağımız Mobilyası ... 4

1.3. TÜRKĠYE’DE MOBĠLYA TASARIMINA TARĠHSEL BAKIġ ... 4

1.4. MOBĠLYANIN SINIFLANDIRILMASI ... 5

1.4.1. Tasarım Türlerine Göre Sınıflandırılması ... 5

1.4.2. Kullanım Amacına Göre Sınıflandırılması ... 5

1.5. KALĠTE KAVRAMI ... 6

1.5.1. Ġlk Çağ (Antik) Mobilyası ... 6

1.5.2. Kaliteyi OluĢturan Unsurlar ... 8

1.5.2.1. Tasarım Kalitesi ... 8

1.5.2.2. Üretim (Uygunluk)Kalitesi ... 8

1.5.2.3. Kullanım Kalitesi ... 8

1.5.3. Kalitenin Boyutları ... 9

(6)

1.5.4.1. Muayene ... 9

1.5.4.2. Kalite Kontrol ... 10

1.5.4.3. Kalite Güvence ... 10

1.5.4.4. Toplam Kalite Yönetimi ... 11

1.6. KALĠTENĠN BELGELENDĠRĠLMESĠ VE KALĠTE BELGELERĠ ... 11

1.6.1. ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemi ... 12

1.6.2. ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ... 12

1.6.3. HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi ... 13

1.6.4. OHSAS 18001 ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi... 13

1.6.5. ISO/TS 16949 Kalite Yönetim Sistemi ... 13

1.6.6. CE Uygunluk Belgesi ... 14

1.7. TÜKETĠCĠNĠN SATIN ALMA KARAR SÜRECĠ VE SÜRECĠ ETKĠLEYEN FAKTÖRLER ... 14

1.7.1. Tüketici Kavramı ... 14

1.7.2. Tüketici DavranıĢları ve Özellikleri ... 14

1.7.3. Tüketici DavranıĢlarını Etkileyen Faktörler... 15

1.7.4. Tüketicinin Satın Alma DavranıĢı ... 16

1.7.5.Tüketicinin Satın Alma DavranıĢı Karar Tipleri ... 16

1.7.6. Tüketicinin Satın Alma Karar Süreci ... 17

1.7.6.1. Problemin Farkına Varılması ... 17

1.7.6.2. Alternatiflerin Belirlenmesi ... 17

1.7.6.3. Alternatiflerin Değerlendirilmesi ... 18

1.7.6.4. Satın Alma Kararının Verilmesi ve Satın Alma ... 18

1.7.6.5. Satın Alma Sonrası Duygular ... 18

2.

MATERYALVE YÖNTEM ... 19

2.1. MATERYAL ... 19

2.2. YÖNTEM ... 19

3.

BULGULAR VE TARTIġMA ... 21

3.1. GEÇERLĠLK VE GÜVENĠLĠRLĠK ANALĠZĠ ... 21

3.2. KATILIMCILARIN DEMOGRAFĠK ÖZELLĠKLERĠ ... 22

3.3. MOBĠLYA SATIN ALIRKEN DĠKKAT EDĠLEN FAKTÖRLER ... 27

3.4. KATILIMCILARIN MOBĠLYA SATIN ALMA KARARLARINDA AĠLE ÜYELERĠNĠN ROLLERĠ ... 28

(7)

3.4.2. Mobilya Satın Alma AraĢtırmalarında Aile Üyelerinin Rolleri ... 30

3.4.3. Mobilyanın Fiyat Açısından Değerlendirilmesinde Aile Üyelerinin Rolleri ... 31

3.4.4. Mobilya Satın Alınırken Kalite Ġle Ġlgili Değerlendirmelerde Aile Üyelerinin Rolleri ... 33

3.4.5. Mobilya Satın Alınırken Marka Ġle Ġlgili Değerlendirmelerde Aile Üyelerinin Rolleri ... 34

3.4.6. Mobilyanın Estetik Bakımından Değerlendirilmesinde Aile Üyelerinin Rolleri ... 36

3.4.7. Mobilyanın Satın Alınacağı Yer Bakımından Değerlendirilmesinde Aile Üyelerinin Rolleri ... 38

3.4.8. Mobilya Satın Alımı Sırasında Son Kararın Verilmesinde Aile Üyelerinin Rolleri ... 39

3.4.9. Mobilya Satın Alındıktan ve Kullanıldıktan Sonraki Değerlendirilmelerde Aile Üyelerinin Rolleri ... 40

3.5. MOBĠLYANIN SATIN ALINMA TARĠHĠ ... 42

3.6. EN SON ALINAN MOBĠLYA TÜRÜ ... 43

3.7. MOBĠLYA SATIN ALINMA AMACI ... 44

3.8. MOBĠLYA SATIN ALMADAN ÖNCE BAġVURULAN FAKTÖRLER ... 45

3.9. MOBĠLYA SATIN ALINMA YERĠ ... 46

3.10. MOBĠLYA SATIN ALMA ĠġLEMĠ ... 49

3.11. MOBĠLYA SATIN ALMADA KALĠTE VE KALĠTE BELGELERĠ ... 49

3.12. MOBĠLYA SATIN ALMADA MARKA ... 52

3.13. MOBĠLYA TERCĠHĠNDE ETKĠLĠ OLAN FAKTÖRLER ... 53

4.

SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 56

5.

KAYNAKLAR ... 62

6.

EKLER ... 67

6.1. EK 1:ANKET FORMU ... 67

ÖZGEÇMĠġ ... 73

(8)

ÇĠZELGE LĠSTESĠ

Sayfa No

Çizelge 3.1. Anketlerin güvenilirlik ve geçerlilik sonuçları. ... 21

Çizelge 3.2. Katılımcıların bazı demografik özellikleri ... 22

Çizelge 3.3. Katılımcıların meslekleri ... 24

Çizelge 3.4. Katılımcıların gelir durumları ... 25

Çizelge 3.5. Katılımcıların oturdukları evin durumu ... 26

Çizelge 3.6. Katılımcıların oturdukları evdeki birey ve çocuk sayısı ... 27

Çizelge 3.7. Mobilya satın alırken dikkat edilen faktörler ... 28

Çizelge 3.8. Mobilya satın alma arzusunun aile içinde kimden kaynaklandığı………...29

Çizelge 3.9. Medeni duruma göre mobilya satın alma arzusunun aile içinde kimden kaynaklandığı ... 29

Çizelge 3.10. Cinsiyete göre mobilya satın alma arzusunun aile içinde kimden kaynaklandığı ... 30

Çizelge 3.11. Mobilya satın alma araştırmalarını aile içinde kimin yaptığı ... 30

Çizelge 3.12. Medeni duruma göre mobilya satın alma araştırmalarını aile içinde kimin yaptığı ... 31

Çizelge 3.13. Cinsiyete göre mobilya satın alma araştırmalarını aile içinde kimin yaptığı ... 31

Çizelge 3.14. Mobilya tercihinde fiyat değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 32

Çizelge 3.15. Medeni duruma göre mobilya tercihinde fiyat değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 32

Çizelge 3.16. Cinsiyete göre mobilya tercihinde fiyat değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 33

Çizelge 3.17. Mobilya tercihinde kalite değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı .... 33

Çizelge 3.18. Medeni duruma göre mobilya tercihinde kalite değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 34

Çizelge 3.19. Cinsiyete göre mobilya tercihinde kalite değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 34

Çizelge 3.20. Mobilya tercihinde marka değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 35

Çizelge 3.21. Medeni duruma göre mobilya tercihinde marka değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 35

Çizelge 3.22. Cinsiyete göre mobilya tercihinde marka değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 36

Çizelge 3.23. Mobilya tercihinde estetik özelliklerin değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 36

Çizelge 3.24. Medeni duruma göre mobilya tercihinde estetik özelliklerin değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 37

Çizelge 3.25. Cinsiyete göre mobilya tercihinde estetik özelliklerin değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 37

Çizelge 3.26. Mobilyanın satın alınacağı yerin değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 38

Çizelge 3.27. Medeni duruma göre mobilyanın satın alınacağı yerin değerlendirmesini aile içinde kimin yaptığı ... 38

(9)

Çizelge 3.28. Cinsiyete göre mobilyanın satın alınacağı yerin değerlendirmesini

aile içinde kimin yaptığı ... 39

Çizelge 3.29. Mobilyanın satın alınmasında son kararı aile içinde kimin verdiği ... 39

Çizelge 3.30. Medeni duruma göre mobilyanın satın alınmasında son kararı aile içinde kimin verdiği ... 40

Çizelge 3.31. Cinsiyete göre mobilyanın satın alınmasında son kararı aile içinde kimin verdiği ... 40

Çizelge 3.32. Mobilyanın satın alındıktan ve kullanıldıktan sonraki değerlendirme işlemini aile içinde kimin yaptığı ... 41

Çizelge 3.33. Medeni duruma göre mobilya satın alındıktan ve kullanıldıktan sonraki değerlendirme işlemini aile içinde kimin yaptığı ... 41

Çizelge 3.34. Cinsiyete göre mobilya satın alındıktan ve kullanıldıktan sonraki değerlendirme işlemini aile içinde kimin yaptığı ... 42

Çizelge 3.35. Mobilyanın satın alınma tarihi ... 42

Çizelge 3.36. En son alınan mobilya türü ... 43

Çizelge 3.37. Mobilyanın satın alınma amacı ... 44

Çizelge 3.38. Mobilya satın almadan önce başvurulan faktörler ... 46

Çizelge 3.39. Mobilyanın satın alınma yeri ... 47

Çizelge 3.40. Mobilyanın satış yeri ... 47

Çizelge 3.41. Mobilya satın alınan mağaza ... 48

Çizelge 3.42. Mobilya satın alma işlemi ... 49

Çizelge 3.43. Mobilya satın almada kalite belgelerinin etkisi ... 50

Çizelge 3.44. Mobilya satın almada kalite ve kalite belgeleri ... 51

Çizelge 3.45. Mobilya satın almada marka ... 53

Çizelge 3.46. Katılımcıların mobilya tercihi ... 53

(10)

KISALTMALAR

Ar-Ge AB ABD Araştırma ve Geliştirme Avrupa Birliği

Amerika Birleşik Devletleri CE Uygunluk İşareti

HACCP ISO

Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi

International Organization for Standardization-Uluslararası Standardizasyon Örgütü

ISO 9000 Kalite Yönetimi ve Kalite Güvencesi Sistem Standartları Seçim ve Kullanım Kılavuzu

ISO 9001 Kalite Sistemleri-Tasarım/Geliştirme, Üretim, Tesis ve Hizmette Kalite Güvencesi Modeli

ISO 9002 Kalite Sistemleri-Üretim ve Tesiste Kalite Güvencesi Modeli ISO 9003 Kalite Sistemleri-Son Muayene ve Deneyler İçin Kalite Güvencesi

Modeli

ISO 9004 Kalite Yönetimi ve Kalite Sistemleri Elemanları-Kılavuz ISO 9004-2 Hizmetler İçin Kılavuz

ISO 9005 Kalite Sözlüğü ISO 14001

İKK

Çevre Yönetim Sistemi Modeli İstatistiksel Kalite Kontrolü

MÖ Milattan Önce

MS Milattan Sonra

SPSS Statistical Package for the Social Sciences-Sosyal Bilimler İçin İstatistiksel Paket Programı

TKY Toplam Kalite Yönetimi

TS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi (OHSAS) TSE Türk Standartları Enstitüsü

TUİK Türkiye İstatistik Kurumu

(11)

ÖZET

MOBĠLYA TÜKETĠCĠ TERCĠHLERĠNDE KALĠTE BELGELERĠNĠN ETKĠSĠNĠN ĠNCELENMESĠ: KOCAELĠ ĠLĠ ÖRNEĞĠ

Sevcan KAVAL Düzce Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü, Orman Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi

Danışman: Doç. Dr. Derya SEVİM KORKUT Aralık 2017, 72 sayfa

Bu tez çalışması ile tüketicilerin mobilya tercihlerinde kalite belgelerinin etkisi incelenmiştir. Çalışma kapsamında, Kocaeli ilinde ikamet eden farklı sosyo-demografik özelliklere sahip 400 tüketici ile yüz yüze anket uygulaması yapılarak, mobilya tercihlerinde kalite belgelerinin etkisi hakkında bilgi toplanmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen anketler SPSS paket programına kodlanarak bir veri seti elde edilmiştir. Elde edilen bu veri setinden yararlanılarak istatistiki analizler yapılmış ve sonuçlar ortaya çıkarılmıştır. Bulgular ve tartışma bölümünde sunulan veriler literatürde yer alan çalışmalar ile kıyaslanarak yorumlanmıştır. Yapılan istatistiki değerlendirmeler sonucunda aile içinde mobilya tercihinde kalite ile ilgili değerlendirmeleri katılımcıların %46,5’inin kendisinin yaptığı tespit edilmiştir. Mobilya tercihinde, birçok değişken faktöre rağmen; katılımcıların %58,1’inin kalite belgesine sahip olan mobilyalara daha fazla ödeme yapmayı tercih ettikleri belirlenmiştir. Ayrıca katılımcıların %51,7’sinin mobilya satın alırken kalite belgelerine önem verdiği sonucuna ulaşılmıştır. Mobilya firmaları için bir dayanak oluşturacak olan çalışma, mobilya üreticileri yanında tüketicilere de ışık tutmaktadır.

(12)

ABSTRACT

INVESTIGATION OF THE IMPACT OF QUALITY CERTIFICATES IN FURNITURE CONSUMER PREFERENCE: EXAMPLE OF KOCAELĠ

PROVINCE

Sevcan KAVAL Duzce University

Graduate School of Natural and Applied Sciences, Departmant of Forest Industry Engineering

Master of Science Thesis

Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Derya SEVİM KORKUT December 2017, 72 pages

This dissertation examines the impact of quality documents on the preference of customers in furniture. Within the scope of the study, information is gathered about the impact of quality documents by performing face to face survey with 400 consumers with different socio-demographic characteristics residing in Kocaeli Province. Survey results are coded into the SPSS package program to obtain a data set. Statistical analyses were carried out benefiting from this data set and the results were revealed. Data presented in the findings and discussions sections are compared with studies in the literature and interpreted. Statistical assessments unveil that 46.5% of the participants make their own assessments about quality in their preference of furniture within their families. Despite numerous variable factors, 58,1% of the participants were found to be willing to pay more for the furniture with quality documents. In addition to that, another result is 51,7% of the participants attach importance to the quality documents while purchasing furniture. This study lays a foundation for furniture companies while also shedding light to the customers besides furniture producers.

(13)

1. GĠRĠġ

Türkiye’de mobilya sektörü hızla büyüyen ve gelişen bir sektördür. Ülkemiz mobilya üretim süreci; atölyeler döneminden, endüstriyel döneme birçok değişim yaşamıştır. Bu değişim süreci içerisinde üreticiler, sadece ürün geliştirerek piyasada üstünlük sağlama stratejisi yerine, müşteri ihtiyaçları doğrultusunda kaliteli ürün üretme ve geliştirme yoluna gitmişlerdir.

Tüketicilerin satın alma gücünün artması, kaliteli ürün ve hizmet alma isteğinin yaygınlaşması, işletmeler arasındaki rekabetin artması ile birlikte zamanla, yaptığını satan değil satabildiğini yapan işletme anlayışı hâkim olmuştur.

Ürün satılabilirliği, müşteri memnuniyeti olarak ifade edilen olgunun hakim olduğu bir sistem içerisinde şekillenmiştir. Memnuniyet olgusu, ürün kalitesini gerektiren bir formda gelişirken; etkin bir duruma gelen kalite ve kalite belgelendirme sistemleri birçok üretim yapan firmayı da etkilemiştir. Bu etki, müşteri memnuniyetini artırırken, yeniliklere ve gelişmelere uyum sağlamak şeklinde kendini göstermiştir.

Bu doğrultuda çalışmanın hazırlanmasında, mobilya tüketici tercihlerinde kalite belgelerinin etkisinin incelenmesi hedeflenmiştir. Çalışmanın içeriği birinci bölüm teorik altyapı, ikinci bölüm materyal ve yöntem, üçüncü bölüm bulgular, dördüncü bölüm sonuç ve önerilerden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde mobilya kavramı, mobilyanın tarihsel gelişimi, sınıflandırılması; kalite kavramı, tarihsel gelişimi; mobilyada kaliteyi oluşturan unsurlar; kalite belgeleri ve tüketicinin satın almada karar sürecini etkileyen faktörler açıklanmıştır. İkinci bölümünde hazırlanmış olan anket uygulamasının hazırlık aşaması ve uygulanması hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümü, yapılan analizler sonucunda elde edilen verilere ait yorumları içermektedir. Son bölüm olan sonuç ve öneriler bölümünde ise çalışmanın bütünü ile ilgili bir değerlendirme yapılmıştır.

(14)

1.1. MOBĠLYANIN TANIMI

Mobilya her dönemde kendi anlam yapılarını kuran ve ileten eşya ve ürün olmuştur [1]. Mobilyanın sözlük anlamı İngilizce’de “furniture”, Almanca ’da “möbel”, İspanyolca’ da “muebles”, Fransızca’da “meuble” kelimeleri ile ifade edilmektedir [2]. Köken olarak Türkçe mobilya kelimesi İtalyanca “mobilia” dan gelmektedir [3]. Mobilya istisnasız her alanda kullanılan oturma, yatma, yemek yeme, seyahat etme, dinlenme, çalışma ve her türlü eşyanın yerleştirilmesi ve korunması gibi birçok alanda kullanılan sabit ve taşınabilir eşyalara verilen addır [2].

Farklı bir yaklaşımla mobilya içinde bulunduğu mekanın işlevsel ve estetik değerini etkileyen, teknik ile sanatı birleştiren bir donatı elemanıdır [4]. Ayrıca mobilya, daha çok estetik, işlevsel, pratik ve çok amaçlı kullanıma yönelik ürünler olarak da ifade edilebilir [3].

Mobilya terimi; mobilya özelliklerinin algılanması ile birlikte kullanıcı tarafından yüklenen veya atfedilen bir değeri karşılamaktır [1].

1.2. MOBĠLYANIN TARĠHÇESĠ

İlk çağlardan günümüze, farklı medeniyetlerde, farklı mobilya örneklerine rastlanmaktadır. Bu nedenle mobilya, çağının ve döneminin özeliklerini yansıtan tarihsel önemi olan bulgular sunar [5]. Bu bağlamda mobilya tarihi şu şekilde sınıflandırılabilir [6]:

 İlk Çağ (Antik Çağ) Mobilyası (MÖ. 4000-MS. 476)  Orta Çağ Mobilyası (MS. 476-1453)

 Rönesans Mobilyası (MS. 1453-1550)

 Barok ve Rokoko Mobilyası (MS. 1550-1774)  Yeni Çağ Mobilyası (MS. 1774-1789)

 Yakın Çağ Mobilyası (MS. 1789-1900)  Çağımız Mobilyası (MS. 1900-….)

(15)

1.2.1. Ġlk Çağ (Antik Çağ) Mobilyası

İlk Çağ sanatı, yaklaşık Milattan Önce (MÖ) 4000 yıllarında başlamakta ve Batı Roma İmparatorluğunun çöküş tarihi olan Milattan Sonra (MS) 476 yılına kadar sürmekte; Mısır, Mezopotamya, Anadolu, Yunan ve Roma uygarlıklarının eserlerini simgeleyen bu çağ antik dönem olarak da adlandırılmaktadır [7]. Bunların geçmişten günümüze kadar gelebilmiş örnekleri, antika değeri taşımakta ve önemli bir bölümü müzelerde saklanmaktadır [2].

İlk mobilya örnekleri, eski Mısır’da görülmektedir. Bu nedenle Mısır sanatı önemlidir. Mısır uygarlığından günümüze çok sayıda ahşap mobilya ve aracın kalmasının nedeni, kullanılan ahşap malzemenin kuru çöl ikliminde bozulmamasına bağlanabilir [8].

1.2.2. Orta Çağ Mobilyası

Orta Çağ mobilyası dönemi, MS. 476 yıllarında başlamış olup MS. 1453 yıllarına kadar sürmüştür. Bu dönemin mimari ve mobilya üslubu olarak en çok roman ve gotik mobilya sanatı görülür [6].

Orta çağın en belirgin stili Gotik sanatıdır. Bu dönemde yapılan oturaklı ve sağlam masif mobilyalarda, ağaç malzeme çok kullanılmıştır. Roma döneminde ise, daha çok dini etkiler ağır basmaktadır. Bizans mobilya sanatında ise oldukça basit, çok süslü örnekler kullanılmıştır [7].

1.2.3. Rönesans Mobilyası

Rönesans mobilya dönemi, MS.1453 yıllarında başlamış olup MS. 1550 yıllarına kadar sürmüştür. Rönesans ve sonrası dönem, konut içi tasarımda “stiller” dönemidir. Bu dönemde, “Marangoz” yerini “Marangoz Ustası” almış olup; el işçiliğinin artığı görülmektedir [6].

Rönesans mobilya sanatı, yaklaşık bin yıl süren ortaçağın derebeylik dönemi düzenine, ekonomik yapısına ve dine dayalı katı kültürel tutumuna duyulan tepkiden doğmuştur. Bu dönemde, Felemenk Rönesans’ında çok ince ve nefis oyma işçiliği, İspanya’da Arap motiflerini Rönesans sanatıyla bağdaştırma çabası, Almanya’da daha yalın ve sağlam konstrüksiyona dayalı yapıtlar [9], İtalya’da ise, oyma ve kabartma işçiliği ve dolap kapaklarında gerçek bir tablo değeri taşıyan yağlı boya resimler görülmektedir [2].

(16)

1.2.4. Barok ve Rokoko Mobilyası

Barok ve Rokoko mobilya dönemi, MS. 1550 yıllarında başlamış olup MS. 1774 yıllarına kadar sürmüştür. Barok üslubu, yenilik heveslisi, sonsuzluk ve sınırsızlığa büyük eğilimi olan, aykırılıkları ve bütün sanat biçimlerini korkusuz kaynaştıran bir biçimdir [10].

Rokoko ise, karışık ve dolambaçlı çizgiler, kabartmalı yüzeyler, derin oymalar, canlı ve zıt renkler ile göz kamaştıran bir üslup olarak mobilyaya yansımıştır [7].

1.2.5. Yeni Çağ (Neo Klasik Dönem) Mobilyası

Yeni Çağ (Neo klasik) mobilya dönemi, MS. 1774 başlayıp MS. 1789 yıllarına kadar sürmüştür. Bu dönemde, barok ve rokoko stilli mobilyaların ekonomik anlamda yapımı güç olduğu için daha yalın mobilya tipleri aranmaya başlanmış ve Yeni Çağ’a ait olan Neo Klasizm diye adlandırılan stiller gelişme göstermiştir [9].

1.2.6. Yakın Çağ Mobilyası

Yakın Çağ mobilya dönemi, MS. 1789 yıllarında başlamış olup MS. 1900 yıllarına kadar sürmüştür. Bu dönemde yeni bir üslubun yaratılmasından çok eski üslupların yenileştirilmesi ve konstrüksiyon tekniklerine yer verilmiştir. Bu nedenle 19. yüzyıl mobilya çalışmaları, modern stile bir geçiş veya yenileşme süreci olarak adlandırılmıştır [6].

1.2.7. Çağımız Mobilyası

19. yüzyıldan itibaren geçmiş dönem akımları etkilerini kaybetmiştir. Bu yüzyılda, modern sanat akımlarının etkin olmaya başladığı görülür [10]. Modern mobilyanın temel özellikleri çağımız mimarisine uygun, sağlam, köşeli, sade ve gösterişsiz olmasıdır. Ölçülerde standartlaşmaya gidildiğinden, aynı mobilya elemanlarıyla değişik düzenleme ve gruplamalar yapılabilmektedir [11].

1.3. TÜRKĠYE’DE MOBĠLYA TASARIMINA TARĠHSEL BAKIġ

Mobilya kültürün bir yansımasıdır. Toplumun sahip olduğu düşünce ve inanç sistemi, sosyal yapısı, alışkanlıklar, kullanılan eşyalar üzerinde doğrudan etkilidir. Bu

(17)

doğrultuda Türk toplumunda mobilya unsurunu değerlendirirken toplumun düşünce ve inanç siteminden, sosyal yapısından uzak bir değerlendirme yapmak doğru olmayacaktır. Tarihte Türk Devletleri’nde doğudaki temel düşünce sisteminin yön verdiği eşya kullanım alışkanlıkları çerçevesinde şekil bulan mobilya kullanımları, Osmanlı Devleti’nde Tanzimat Dönemi sonrası batı düşünce sistemi etkisine girmeye başlar. Bu doğrultuda değişmeye başlayan toplumsal yapı ile eşya kullanımları da değişmiş; beğeniler, ihtiyaçlar, ürün beklentileri farklılaşmıştır. Bu noktada Avrupa’da şekillenmiş olan mobilya tasarımları, Türkiye mobilya tasarım anlayışının oluşumunda bir temel oluşturur [3].

1.4. MOBĠLYANIN SINIFLANDIRILMASI

Genel olarak mobilya, yaşanılan mekânın süslenmesine ve çeşitli amaçlarla donatılmasına yarayan eşya olarak tanımlanmaktadır [12]. Mobilya kullanım amacına ve tasarım türlerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır.

1.4.1. Tasarım Türlerine Göre Sınıflandırılması

 Fonksiyonel yaklaşım açısından mobilya; eylem biçimine, mekân türüne, tasarım, üretim ve kullanım bütünlüğüne, kullanıcı yaş gruplarına, fonksiyon sayısına, kullanım eylemine, eşlenik (birbirine oranlı) eşya türüne göre sınıflanmaktadır.  Fonksiyonel-estetik faktörlerin ağırlığına göre mobilya; yeni klasikler, modern

mobilya, estetik ağırlıklı mobilya şeklinde sınıflanmaktadır.

 Estetik tanımlama açısından mobilya; geometrik form ve psikolojik etki biçimlerine, sertlik, yumuşaklık, statik, dinamik, sıcaklık, soğukluk, şeffaflık vb. genel estetik oranlarına (form, renk, doku, ton, ritim, orantı, denge, uyum vb.) göre mobilya şeklinde sınıflanmaktadır.

 Mühendislik değerlendirmelerine göre mobilya; malzeme türlerine genel konstrüksiyon türüne, montaj süresine, üretim yöntemlerine, kalitelerine göre mobilya olarak sınıflandırılmaktadır [13].

1.4.2. Kullanım Amacına Göre Sınıflandırılması

 Antre mobilyası; portmanto.

 Aksesuar mobilyaları; fiskos masası, çiçeklik, elbise askılığı, zigon sehpa, çeyiz sandığı, süs eşyası.

(18)

 Bahçe mobilyası; bahçe masası, oturma elemanları, sandalye, koltuk, kanepe, tabure, şezlong.

 Banyo mobilyası; el yüz temizliği, tuvalet (makyaj, tıraş, saç kurutma, vs.) kirli çamaşırların ve banyo gereçlerinin saklanması (sabun, deterjan vb.) amacı ile banyo içerisinde yer alan mobilya grubudur.

 Çocuk odası mobilyası; çocuk karyolası, şifonyer (çamaşırlık), çocuk elbise dolabı, çocuk oyun masası ve sandalyesi.

 Genç odası mobilyası; genç karyolası, komodin, genç elbise dolabı, çamaşır dolabı, kitaplık, bilgisayar masası, tuvalet masası.

 Mutfak mobilyası; alt dolap, mutfak tezgâhı, üst (duvar) dolaplar, yüksek (boy) dolapları, servis ve kahvaltı masası olarak sınıflandırılabilir.

 Salon mobilyası; masa, sandalye, vitrin, konsol, TV dolabı, kitaplık ve sehpa olarak sınıflandırılır [13].

1.5. KALĠTE KAVRAMI 1.5.1. Kalite Tanımları

Kalite kavramı etimolojik olarak Latince “Qualites” kelimesinden türetilmiştir ve “nasıl oluştuğu” anlamına gelmektedir [14].

Kalite anlayışı tüketicinin karakteristik özellikleri, sosyal statüsü ve ekonomik durumuna bağlı olarak değişebilen, farklı ihtiyaç ve gereksinimler doğrultusunda biçimlenebilen öznel bir kavramdır [15].

Dünyadaki ekonomik gelişmeler, teknolojinin hızlı ilerleyişi ve tüketici taleplerinin değişmesi gibi faktörler kaliteye olan yaklaşımı değiştirdi [16]. Bu değişim ile birlikte endüstri sektörü, hizmet sektörü hatta kamu sektörüne kadar birçok alanda kalite çalışmaları uygulanmaya başlandı. Böylece kalite kavramı birçok tasarımcı, mühendis, girişimci, tüketici tarafından ilgilenilen konu haline geldi [17].

Dr. Juran kaliteyi “amaca (kullanıma) uygunluk derecesi” olarak tanımlamıştır. Burada amaç hedeflenen müşterilerin gereksinimlerini ve ekonomik koşulları belirlemektir. O halde bir ürünün kalitesinden söz edebilmek için öncelikle fonksiyon veya kullanılış amacının ve fiyatının göz önüne alınması gerekir [14].

(19)

Taguchi kaliteyi ürünün müşterinin eline geçtiği andan itibaren vermiş olduğu zararın minimum seviyede olması şeklinde tanımlamaktadır. Kalite felsefesini 7 madde ile özetlemektedir [17];

 Rekabetçi bir ekonomide işletmenin varlığını sürdürebilmesi için kaliteyi sürekli olarak geliştirmesi ve üretim maliyetlerini düşürmesi gereklidir.

 Ürünün kaliteli olmasının önemli bir boyutu, o ürünün kalitesizliğinin toplumda sebep olacağı toplam kayıp olarak ifade edilebilir.

 Ürün performansındaki değişim sonucunda ortaya çıkan ve müşterilerin katlandığı kayıp, yaklaşık olarak, performans karakteristiğinin hedef değerden sapmasının karesi ile doğru orantılıdır.

 Sürekli kalite geliştirme programları, ürünün performans karakteristiklerinin hedef değerlerden sapmalarının kayda değer miktarda azaltılmasını içermelidir.

 Ürünün nihai kalite ve maliyeti önemli oranda ürünün ve imalat sürecinin mühendislik tasarımları tarafından belirlenir.

 Ürün veya sürecin performans varyansı, ürün ve süreç parametrelerinin performans karakteristikleri üzerinden eğrisel eğrileri giderilerek azaltılabilir.

 İstatiksel olarak planlanmış deneyler, performans, varyansını azaltan ürün veya süreç parametrelerinin belirlenmesinde kullanılabilir.

İşlerin ilk seferinde doğru yapılması ve sıfır hata kavramını ortaya atan Philip Crosby’e göre kalite, ihtiyaçların ne fazla ne de eksik olarak değil tam olarak karşılanması gerektiği ve gerekliliklere ve şartnamelere uygunluk olarak tanımlanmıştır [14].

Kalite, bir mal ve hizmetin belirli bir ihtiyacı karşılayabilme yeteneğini ortaya koyan karakteristiklerin tümüdür. Avrupa Kalite Kontrol Organizasyonu kaliteyi, “Bir mal ya da hizmetin tüketici isteklerine uygunluk derecesi” olarak tanımlamıştır [18].

Kalite [19];

 Müşteri tatminidir (Ürün ve hizmetin ne kadar iyi olduğu konusundaki son kararın getirdiği mutluluktur).

 Verimliliktir (İşlerini yapabilmek için gerekli eğitimden geçen, ihtiyaç duyduğu araç gereç ve talimatlarla desteklenen personelle elde edilir).

 Tedbirdir (Sorunlar ortaya çıkmadan önce çözümleri oluşturmak, ürün ve hizmetlerin yapısına tasarım yoluyla üstünlük ve kusursuzluk katmaktır).

(20)

 Esnekliktir (Talepleri karşılamak için değişmeyi göze almak ve bu konuda istekli olmaktır).

 Etkili olmaktır (İşleri çabuk ve doğru yapmaktır).  Bir programa uymaktır (İşleri zamanında yapmaktır).

 İnsana yapılan yatırımdır (Uzun dönemde, bir işi seferinde doğru olarak yapmak, hatayı sonradan düzeltmekten daha ucuzdur).

 Bitmeyen bir süreçtir (Süregelen bir gelişmeyi kapsar ve son bulduğu bir nokta yoktur).

 Gelecektir (Daha iyiyi bulmak için sürekli ve düzenli bir yolculuk yapmaktır).  Amaca, kullanıma ve koşullara uygunluktur.

 Kısacası kalite, kusursuzluk arayışına sistemli bir yaklaşımdır.

1.5.2. Kaliteyi OluĢturan Unsurlar

Kalite, ürünün tasarım, üretim ve kullanım girdileri ile bu aşamalardaki çabaların sonucunda oluşur [20].

1.5.2.1. Tasarım Kalitesi

Tasarım kalitesi, bir ürünün tüketici isteklerini yansıtma derecesidir. Bir ürünün (mal veya hizmetin) en uygun tasarım kalitesinin saptanması, kalitenin tüketici açısından değeri ile tüketiciye olan maliyeti arasındaki optimum noktanın bulunması sürecidir [15]. Bu nedenle bir firma pazarda tutunmak istiyor ise, tüketici isteklerini en üst düzeyde gerçekleştirmeli, rekabet üstünlüğünü sağlamalı ve en yüksek kar marjını elde etmelidir [21].

1.5.2.2. Üretim (Uygunluk) Kalitesi

Üretim kalitesi, arz edilen ürün veya hizmetin tasarıma ne kadar uyduğu ile ilgilidir. Üretim kalitesi ayrıca, tasarlanan ürünün üretim esnasında ürüne yansıtılma çabası olarak da ifade edilebilir [22]. Üretim kalitesini etkileyen faktörlere üreticilerin sahip olduğu teknoloji düzeyi, makine ve teçhizat, işgücü kalitesi, sahip olduğu test, araç ve gereçleri vb. örnek verilebilir [14].

1.5.2.3. Kullanım Kalitesi

Bir ürün, kullanım süresi içinde de kaliteyi temel alan özelliklerini korumalıdır. Kullanım süresi içerisinde servis imkânları, bakım, yedek parça gibi etmenler kısacası tüketicinin seçtiği ürünü huzur içinde kullanmasını sağlayacak faaliyetler kullanım

(21)

kalitesinin konularıdır [21]. Televizyonun arıza yapması durumunda servis yetkililerinin zamanında gelmemesi; bir buzdolabının müşteriye teslimi sırasında oluşabilecek en küçük bir hasar, ya da satış sonrası servis, bakım ve onarım hizmetlerinin eksik olması, tüketicilerin o ürünün kaliteli olduğu ile ilgili düşüncesini etkiler [14].

1.5.3. Kalitenin Boyutları

1984 yılında David A. Garvin kalitenin 8 boyutunu aşağıdaki gibi tanımlamıştır [23]: Performans: Üründe bulunan birinci derece özelliktir.

Uygunluk: Spesifikasyonlara, belgelere, standartlara uygunluktur. Güvenilirlik: Kullanım ömrü içinde performans sürekliliğidir. Dayanıklılık: Kullanılabilir ömrün uzunluğudur.

Estetik: Ürünün albenisi ve duyulara seslenebilme yeteneğidir. İtibar: Ürün veya diğer üretim kalemlerinin geçmiş performansıdır.

Hizmet Görürlük: Sorun ve şikâyetlerin kolay bir şekilde çözümlenmesidir.

Diğer Unsurlar: Ürün veya hizmete çekiciliği sağlayan ikinci derece karakteristiktir.

1.5.4. Kalitenin Tarihsel GeliĢimi

İnsanoğlunun ilk oluşumundan itibaren ortaya çıkan ve doğasında var olan sürekli iyiyi, güzeli arama özelliği “kalite” kavramının oluşmasına temel teşkil etmiştir [24].

Kalitenin tarihsel gelişimi 1900’lü yıllarda başlayıp günümüze kadar gelmiş olup, 4 aşamada incelenmektedir.

1.5.4.1. Muayene

Bir ürün veya hizmetin bir veya birden fazla özelliğinin ölçme, deney ve mastarlama gibi işlemlere tabi tutularak sonuçların belirlenen şartlara uygunluğunun karşılaştırılmasıdır [22].

19. yüzyıl sonuna kadar kalite kontrol görevini usta başları yapmaktaydı. Son ürünlerin muayenesini gerçekleştiren usta başları bu dönemde üretim yöneticisine bağlı olarak çalışmakta ve benzer işleri yapan çalışanların faaliyetlerini ve ürünlerini kalite açısından kontrol etmekteydi [14].

(22)

işleri kontrol edip hataları tespit etme görevini üstlenmişlerdi. Ancak bu durum tüketiciyi korumuş, üreticiye ise maddi kayıplar yaşatmıştır. Bu nedenden dolayıdır ki; üreticiyi de koruyan bir sistem geliştirilip kalite kontrol aşamasına geçilmiştir [25]. 1.5.4.2. Kalite Kontrol

Günümüzde kalite kontrol, pazar araştırmalarından ürün tasarımına, imalat yöntemlerinden sevkiyata kadar tüm işletme faaliyetlerinde yer alan geniş kapsamlı bir sistemdir [23]. Başka bir deyişle ekonomik etkinliğin sağlanabilmesi amacıyla üretim süreci içinde çeşitli aşamalarla üretim sürecinin gözlemlenmesi ve yetersiz performansa yol açan nedenlerin ortadan kaldırılmasını amaçlayan işlemler ve uygulama teknikleridir [26].

Bilimsel kalite kontrol olarak nitelendirilen İstatiksel Kalite Kontrolü (İKK) ilk kez Bell laboratuvarlarında ve 1930’larda Dr. Walter A. Shewhart tarafından başlatıldı [22]. Shewhart, imalatın her aşamasında sapmaların ve değişikliklerin var olduğunu, bu değişikliklerin yapı ve nedenlerinin araştırılması için sürecin izlenmesi ve farklılıklarının kontrol edilmesi gerekliliğini gündeme getirmiştir. İlk olarak Shewhart tarafından geliştirilerek kullanılmaya başlayan kontrol kartları, bugün çoğu işletmede üretimlerin izlenmesi amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır [21].

1.5.4.3. Kalite Güvence

Kalite güvencesi, ürün veya hizmetin kalite için belirlenen istekleri karşılamak maksadıyla yeterli güveni sağlaması için gereken sistematik ve planlı faaliyetlerin tümüdür [22]. Temelinde ürün ya da hizmetin geçtiği tüm aşamalardaki talimatlar, görev ve sorumluluk tanımları vb. ile belgelendirilmesi, çalışanların eğitilmesi ve kalite konusunda bilinçlendirilmesi ile kalitenin planlanan düzeyde en az kaynak kullanımıyla korunması yatmaktadır [21].

1940’lı yılların başlarında, askeri üretim imalatının artmasıyla birlikte İKK teknikleri geliştirildi ve bu şekilde muayene maliyetleri düşürülmeye çalışıldı. Amaç, seri imalat şeklinde üretimi sürdüren askeri malzeme maliyetinin düşürülmesiydi [25]. 1950’li yılların sonlarına gelindiğinde ise, Japonya yeni ürün geliştirmeye başladı. Bu aşamada yeni ürünlerin planlanmasından satış sonrası hizmetlere dek her adımda değerlendirme yapıldı. Bu adımlar, yeni ürün kullanma, tasarım, deneme imalatı, test etme, yan sanayi kuruluşlarını belirleme, pazarlama, satış sonrası hizmet ve ilk üretimden normal üretime geçiş sırasındaki yönetim kademelerini içermekteydi [27].

(23)

1.5.4.4. Toplam Kalite Yönetimi

Toplam kalite yönetimi (TKY), kaliteyi müşteri istek ve beklentilerine göre belirlemeye çalışan, yönetimde insan üzerine yoğunlaşıp kaliteye dayalı örgüt yaratmayı amaçlayan ve bunu başarmanın tek unsurunun üretim hizmetinde bulunan tüm çalışanların motivasyonu ile olacağını savunan bir felsefedir [28].

İkinci Dünya savaşından sonra; ekonomik, siyasal ve askeri alanlarda yeni yöntemler geliştiren Japonya, 1960’lı yıllardan itibaren ekonomik alanda ve özellikle işletmecilik alanında birçok ülkeye yeni yöntem modeller transfer etmeye başlamıştı. Bu yöntemlerden belki de en çarpıcı olanı “TKY” dir [27].

TKY ilkelerinin çoğu ilk kalite uzmanları Deming, Juran ve Feigenbaum tarafından ortaya atılmıştır. Bunlar arasında bazı farklılıklar olmakla birlikte aynı fikir ve ilkeleri öne sürmektedirler. Japonya, Amerika ve diğer ülkelerdeki başarılı uygulamalarla kalitenin öncülerinin ilkeleri birlikte alındığında TKY’nin ilkeleri [15]:

 Müşteri odaklılık,

 Önlemeye yönelik yaklaşım,

 Çalışanların katılımının sağlanması,  Sürekli iyileştirme (Kaizen),

 Üst yönetimin liderliği,  Firma çalışanlarının eğitimi,

 Veriler ve istatistiki yöntemlerle çalışmadır.

1.6. KALĠTENĠN BELGELENDĠRĠLMESĠ VE KALĠTE BELGELERĠ

Bir kuruluşu kalite bakımından idare ve kontrol için gerekli yönetim sistemine kalite yönetim sistemi denir. Kalite yönetim sistemi, yönetim fonksiyonlarını bir sistem dâhilinde bir araya getirerek kalite oluşturulur. Bu kalite sisteminin bir kılavuz olarak belgelenmesine ise kalite belgesi denir [14]. Kalite belgesi aslında işletmelere rehberlik etmek için belli standartlar dâhilinde, firmaların müşteriye sunacakları mal ve hizmetlerin arzulanan kalitede bulunup bulunmadıklarını test eden kılavuzlar seklinde düşünülmüştür. İşletmelerin bu standartlara uygun nitelikteki mal ve/veya hizmet üretip üretmedikleri veya bunlara ulaşıp ulaşmadıkları yetkili birtakım kurum veya kuruluşlar tarafından verilen belge veya sertifikalarla belgelenmeye başlanmıştır [21].

(24)

1.6.1. ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemi

ISO 9000 Kalite Yönetimi ve Kalite Güvencesi Standartlarının temeli 1963 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) savunma teknolojisindeki yüksek kalite sistemleri nedeniyle hazırlanan MIL-Q9858’e dayanır. Nedeni, bitmiş ürünün muayeneye tabi tutulması yerine, üretim sisteminin muayeneye gerek bırakmayacak şekilde güvence altına alınmasıdır. Başka bir deyişle üretimdeki süreç içerisinde gerekli kontrollerin yapılarak hata oranının minimize edilmesidir [19]. Bir firmada yaşanılacak aksaklıkları azaltmak için üst yönetim kademesinden başlayarak tüm yönetim kademelerine, kuruluşun yapısına ve iş akışına düzenlemeler getirerek, hizmetin geçtiği tüm aşamalardan; talimat, prosedür, görev ve sorumluluk tarifleri vererek dokümantasyonu sağlamak ve çalışanların eğitilip bilinçlendirilmesi yoluyla kalitenin güvence altına alınmasıdır [16].

Uluslararası Standardizasyon Örgütü’nün (ISO) tanımına göre ISO 9000 serisi şu standartlardan oluşmaktadır [29]:

ISO 9000: Kalite yönetimi ve kalite güvencesi sistem standartları seçim ve kullanım kılavuzu

ISO 9001: Kalite sistemleri-tasarım/geliştirme, üretim, tesis ve hizmette kalite güvencesi modeli

ISO 9002: Kalite sistemleri-üretim ve tesiste kalite güvencesi modeli

ISO 9003: Kalite sistemleri-son muayene ve deneyler için kalite güvencesi modeli ISO 9004: Kalite yönetimi ve kalite sistemleri elemanları-kılavuz

ISO 9004-2: Hizmetler için kılavuz ISO 9005: Kalite sözlüğü

1.6.2. ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi

Çevre yönetim sistemi Avrupa Birliği’nin (AB) yaptığı tanımlamaya göre “kuruluşlara, onların çevresel aktivitelerini, ürünlerini ve çevresel yükümlülüklerini ve performans hedeflerini başarmalarına yardım eden bir problem tanıma ve problem çözme” aracıdır [30]. Çevre yönetim sisteminde amaç; kuruluşlara, ekonomik ve çevresel hedeflerine ulaşmaları konusunda yardımcı olmak ve diğer yönetim ihtiyaçlarıyla bütünleştirilebilen uluslararası standartlar dahilinde etkin bir çevre yönetim sistemi sağlamaktır [31].

(25)

1.6.3. HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi

Gıdaların güvenli bir şekilde tüketime hazır hale getirilmesi için başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülke gıda güvenliğiyle ilgili çeşitli standart ve yönetim sistemleri geliştirmiş ve uygulamaya konmuştur [32]. Bu yönetim sisteminin uygulamaya konmasındaki amaç, tüketiciyi korumak, sektördeki haksız rekabeti önlemek ve insan tüketimine sunulan gıda maddelerinin güvenli ve kaliteli bir şekilde sunulmasını sağlamaktır [33].

1.6.4. OHSAS 18001 ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi

İş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi çalışanların veya diğer işçilerin (geçici işçiler ve yüklenici personel dahil), ziyaretçilerin ve çalışma alanındaki diğer insanların sağlık ve güvenliğini etkileyen veya etkilemesi mümkün olan şartlar ve faktörler olarak tanımlanmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği, işyerinde oluşan tehlikelerden ve çalışanların sağlığına zarar verecek durumlardan çalışanların korunması amacıyla yapılan sistematik ve bilimsel çalışmalar olarak adlandırılır [30].

Birçok firmada karşılaşılan en önemli insan kaynakları sorunlarından biri, çalışanların emniyetli ve sağlıklı bir çalışma ortamına sahip olmamalarıdır. Kuruluşların daha iyi rekabet koşullarına ulaşabilmesi için çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda planlı ve sistemli çalışmalar yürütmeleri gerekmektedir [21].

1.6.5. ISO/TS 16949 Kalite Yönetim Sistemi

ISO/TS 16949’un temeli ISO 9001:2000 kalite yönetim standardına dayanmakta ve yönetim sistemlerinin kurulması ve denetlenmesine değişik bir bakış açısı getirmektedir. ISO/TS 16949 teknik spesifikasyonun amacı; sürekli iyileşmeyi sağlayan, hata önleme üzerinde duran ve temin zincirinde değişiklik ve kayıpları önleyen bir kalite yönetim sistemi oluşturmaktadır [34]. Özellikle otomotiv sektöründe uygulanmakta olan bu sistem, üretici kuruluşların ve bu kuruluşlara yedek parça üreten yan kuruluşların kalite sistemlerinin ortak bir anlayışı içinde güvence altına alınmasını ve bu anlayışın süreklilik kazanmasını amaçlamaktadır [17].

(26)

1.6.6. CE Uygunluk ĠĢareti

CE İşareti AB tarafından uygulamaya konan gereksinimlerin, imalatçı tarafından karşılanmış olduğunu gösteren, bir ürünün AB pazarına sürülmesi, bu pazarda işletmeye alınması ve serbestçe dolaştırılması için aranan zorunlu bir markadır. Birlik Pazarını düzenleyen mevzuatta yer almayan bazı ürünler CE markasından muaftır. CE markası;  İmalatçısı AB içinde veya dışında bulunan, pazara ilk defa girecek tüm yeni ürünler,  Birlik pazarına ithal edilecek kullanılmış ürünler,

 Birlik pazarına sunulan komple yenilenmiş ürünler için bir zorunluluktur [35].

1.7.TÜKETĠCĠNĠN SATIN ALMA KARAR SÜRECĠ VE SÜRECĠ ETKĠLEYEN FAKTÖRLER

1.7.1. Tüketici Kavramı

İnsan, doğumundan ölümüne kadar bütün hayatı boyunca ihtiyaçlarını gidermede başkalarının yardımına muhtaçtır [36]. Bu ihtiyaçlar, ekonomik olduğu kadar, toplumsal statü, psikolojik ve kültürel etkenleri de kapsar [13].

Tüketici; ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet bedeli karşılığı alıp kullanan veya kendi üretip kullanan kişi, kurum veya ailedir. Tüketiciler, pazarda mal ve hizmetleri satın almadaki amaçlarına göre iki büyük gruba ayrılırlar [6];

 Nihai tüketiciler: Kişisel ve ailevi ihtiyaçları için satın alanlar.

 Endüstriyel ve örgütsel tüketiciler: Kendi üretimlerine katmak ve onu desteklemek, tekrar satmak gibi ekonomik faaliyetleri sürdürmek veya kendi normal faaliyetlerini sürdürmek için satın alanlar.

1.7.2. Tüketici DavranıĢı ve Özellikleri

Tüketici davranışı, kişinin bir ürün, hizmet, fikir, divan ya da kuruma karşı eğilim, tercih, duygu ve düşünceleri olarak nitelendirilebilir [37]. Başka bir ifadeyle; insanların tüm davranışları içinde sadece ihtiyaçlarını gidermek için, bir ürünü satın almaya veya almamaya olan eğilimidir. Buda; insanların hiçbir davranışının gelişigüzel olmadığını, birtakım sebeplere ve belirli bir amaca sahip olduğunu göstermektedir [38].

(27)

Tüketici davranışları süreci mal ve hizmetleri kimden, nasıl, nerden, ne zaman satın alınacağına dair karar verme süreci veya satın alınıp alınamayacağına dair karar süreci olup, zihinsel, sosyal ve psikolojik süreçleri kapsamaktadır. Tüketici davranışı güdülenmiş bir davranış olup dinamik süreçler içermektedir. Güdüler 4 sınıfa ayrılabilir [39];

 Biyolojik ve sosyal güdüler,  Asıl ve seçme güdüler,

 Rasyonel ve duygusal satın alma güdüleri,  Uyanık ve uyuklayan satın alma güdüleri.

Tüketici davranışına ait özellikleri 7 ana başlık altında toplamak mümkündür [40];  Tüketici davranışı güdülenmiş bir davranıştır.

 Dinamik bir süreçtir.

 Çeşitli faaliyetlerden oluşur.

 Karmaşıktır ve zamanlama açısından farklılıklar gösterir.  Farklı rollerle ilgilenir.

 Çevre faktörlerinden etkilenir.

 Farklı kişiler için farklılıklar gösterir.

1.7.3. Tüketici DavranıĢlarını Etkileyen Faktörler

Son yıllarda tüketicilerin istek ve beklentilerdeki gelişim ve değişimler sayesinde işletmeler ve araştırmalar açısından geleceğe yönelik tahminler yapma gitgide güçleşmektedir. Tüketici davranışlarının net bir şekilde açıklanması, tanımlanması psikolojik ve sosyolojik birçok etkenden ötürü zorken birde son dönemlerde gerek teknoloji alanındaki hızlı değişmeler, gerekse tüm dünyada ekonomik alanda yaşanan dalgalanmalar ve bozulan dengeler konuyu daha da karmaşık bir hale sürüklemektedir [41].

Tüketici, gerek birey gerekse sosyal açılardan (çevre, aile, vb.) birçok faktörün etkisi altındadır. Bu faktörler, tüketicinin satın alma davranış kararlarını çeşitli biçimlerde etkilemektedir. Tüketici satın alma davranışı üzerindeki etkilerin önceden belirlenebilmesi, pazarlamacıların üretecekleri mamul ya da hizmetleri doğrudan etkilemektedir. Hedef pazarın belirlenmesinden sonra oluşturulacak olan pazarlama karması da bu etkilere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır [42]. Genel olarak tüketici davranışlarını etkileyen faktörler [43];

(28)

 Sosyo–kültürel faktörler: Aile, danışma grubu, sosyal sınıf

 Psikolojik faktörler: Güdüleme, algılama, öğrenme, tutum ve inançlar, kişilik  Demografik faktörlerdir.

1.7.4. Tüketici Satın Alma DavranıĢı

Tüketicinin karar alma sürecinin doğal sonucu satın alma davranışıdır. Tüketicinin her türlü satın alma davranışının birbirinden farklılık göstermesi, yani her satın alma sürecinde aynı davranışı sergilememeleri; tüketicinin farklı kişilik yapısına sahip olması sonucunda farklı davranışlar sergilemesi ve farklı faktörlerin etkisinde kalmasından kaynaklanmaktadır. Günümüzde belirli bir ürünü satın almak isteyen tüketicilerin önünde farklı fiyatlar, markalar ve özelliklerde ürün çeşidi bulunmaktadır. Tüketiciler bu geniş ürün yelpazesinde bulunan alternatifleri; kendi gereksinimleri, değerleri, beklentileri ve alışkanlıkları doğrultusunda değerlendirerek satın alma kararını vermektedirler. Yani tüketici farklı faktörlerin etkisinde kalarak satın alma davranışını gerçekleştirmemektedir [44].

1.7.5. Tüketicinin Satın Alma DavranıĢı Karar Tipleri

Tüketiciler ihtiyaç ve isteklerini gidermek için çeşitli mal ve hizmet satın alırlar dolayısıyla da birçok satın alma kararı verirler. Satın alma kararları bir bakıma tüketicinin problemlerini çözmesidir. Bu satın alma kararları verilirken yani problemler çözülürken değişik yöntemler kullanılır. Bu yöntemler kararın verildiği duruma göre üç ana grupta toplanabilir. Bunlar sırası ile [38];

 Rutin satın alma davranışı,

 Yaygın sorun çözme satın alma davranışı,  Sınırlı sorun çözme satın alma davranışıdır.

Rutin Satın Alma Davranışı: Satın alma bir problem olarak tanımlandığında, tüketici ilk olarak mevcut bilgileri ve daha önceki tecrübelerinden yararlanır. Eğer kendi tecrübelerinin yeterli olmadığı düşünür ise, daha farklı bilgi kaynaklarına başvurur. Bu satın alma tarzı rutin satın alma olarak adlandırılmaktadır [13]. Örnek verecek olursak; kibrit, ekmek, sigara, kola gibi kolayda mallar bu satın alma grubuna girer [21].

Yaygın Sorun Çözme Satın Alma Davranışı: Bu satın alma davranışında, alıcı ürün hakkında çok az bilgiye sahip ve ürünü satın alıp almayacağına karar vermemiştir. Tüketicinin mali durumu da satın alma niyeti üzerinde etkilidir [45].

(29)

Sınırlı Sorun Çözme Satın Alma Davranışı: Tüketicinin tanıdığı bir mamul grubunda bilmediği bir marka ve marka özelliği ile karşılaştığında satın alma kararı eylem olarak uzayacaktır. Tüketici bilgi edinmek için daha çok soru soracak ve reklamları izlemeye çaba gösterecektir [46]. Burada alıcı tecrübe sahibidir. Daha önce alınan markayı yeniden satın alma olasılığı yüksek olsa da bazı yeni koşulların öğrenilmesi, diğer markalar üzerinde durulması söz konusudur. Buda sınırlı çözme davranışı olarak adlandırılmaktadır [6].

1.7.6. Tüketicinin Satın Alma Karar Süreci

Kitle iletişimin yaygınlaşması ve hız kazanmasıyla dünyanın birbirinden uzak pek çok noktasında pazarda yaşanan değişimlerin diğer pazarlar dolayısıyla tüketiciler üzerindeki etkileri göz ardı edilemez hale gelmiş bulunmaktadır. Bu anlamda yerel ölçekte faaliyet gösteren işletmeleri oldukça belirgin bir şekilde etkilemeye başlayan makro çevre faktörlerinin pazarlama yönetimlerinde analiz edilmesi ve değerlendirilmesi kaçınılmaz bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır [47].

Tüketicinin satın alma karar sürecini 5 ana başlık altında incelemek mümkündür; 1.7.6.1. Problemin Farkına Varılması

Satın alma karar süreci, tatmin edilmemiş bir ihtiyacın gerilim yaratmasıyla başlar. Biyolojik ihtiyaçların dışında dış faktörlerin etkisi de bu gerilimin şiddetini artırabilir. Gereksinim duyma nedenlerini 5 madde altında toplayabiliriz [48];

 Tüketicinin ihtiyacı olan ürünlerin, hizmetlerin tükenmesi ya da yetersiz olması,  Sahip olunan mal ve hizmetten memnun olunmaması,

 Tüketicinin bulunduğu çevre şartlarının değişmesi,  Tüketicinin sahip olduğu ekonomik şartların değişmesi,  Pazarlama karmasının tüketicilerin satın alımına etkisi. 1.7.6.2. Alternatiflerin Belirlenmesi

Tüketici beklediği durum ile algıladığı durumun arasında bir fark hissederse bu durumu değiştirip ihtiyacını tatmin etmek için seçenekler aramaya başlar. Bu seçenek arama süreci öncelikle ihtiyacı giderecek ürünü belirlemeyle başlar [2]. Daha sonra alınması gereken malzemeyi arar, arkadaşlarına telefon eder ve ürün hakkında bilgi edinmek için dükkânları dolaşır. Bu seviyedeki başlıca ilgisi, tüketicinin esaslı bilgi edinmek için başvurduğu kaynaklar ve bu kaynakların her birinin daha sonraki satın alma kararındaki

(30)

nisbi etkileridir. Tüketicinin enformasyon kaynakları; şahsi kaynaklar, ticari kaynaklar, kamu kaynakları, deneysel kaynaklar olarak 4 grupta incelenmektedir [49].

1.7.6.3. Alternatiflerin Değerlendirilmesi

Alternatiflerin belirlenmesi ve değerlendirilmesinde hemen hemen aynı faktörler etkili olmaktadır. Zaman, geçmiş deneyimler, markalarla ilgili bilgi, referans grubunun ve ailenin etkileri gibi faktörlerin sonucunda tüketici ürün hakkında bir karar verir [36]. Bu karar maliyet, performans gibi kriterler olabileceği gibi prestij, marka, imaj ve moda gibi sübjektif kriterler olabilmektedir. Tüketici tarafından kullanılan değerlendirme kriterlerinin sayısı ürüne, tüketiciye ve duruma bağlıdır [48].

1.7.6.4. Satın Alma Kararının Verilmesi ve Satın Alma

Tüketiciler problemi tanımladıktan ve bu probleme uygun alternatifleri değerlendirdikten sonra kararını verip satın alma davranışını gerçekleştirmektedir. Tüketici satın alma kararını gerçekleştirirken beklentilerini dikkate alarak alternatifleri değerlendirmektedir. Bu noktada tüketici fiyat, ürün, kalite özelliklerine göre marka tercihi yapmaktadır. Eğer tüketici kullandığı marka ve üründen memnun kalmışsa satın alma davranışını tekrarlamaktadır [50].

1.7.6.5. Satın Alma Sonrası Duygular

Satın alma sonrası duygular, tüketicinin tatmini ve üründen elde ettiği performans arasındaki yakınlıktan doğmaktadır. Tüketiciler sıradan satın almalar haricinde, üründen beklentilerini satın alma sonrası bazı endişelere taşımaktadır. Bu endişeli durum doğru satın alım kararı verilip verilmediği kuşkusundan kaynaklanmaktadır ve bu zihinsel uyumsuzluk teorisi olarak adlandırılmaktadır [40]. Tüketici aldığı ürünün istek ve ihtiyaçlarını karşılamadığını düşünüyor ise; tüketici tarafından eylemsizlik ve eyleme geçme şeklinde iki davranış söz konusudur. Eyleme geçme durumunda, tüketiciler tepkilerini, sesli tepkiler, özel tepkiler ve üçüncü şahıs tepkileri olmak üzere üç şekilde dile getirmektedirler [10].

(31)

2. MATERYAL VE YÖNTEM

2.1. MATERYAL

Çalışma ile tüketicilerin mobilyaya ilişkin tercihlerinde kalite belgelerinin etkisinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Belirlenen bu hedef doğrultusunda Kocaeli ilinde yaşayanlar çalışmanın kapsamını oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında 2014 yılı adrese dayalı kayıt sistemine [54] göre Kocaeli’nde yaşayan 1.722.795 kişi çalışmanın evrenini oluşturmuştur. Evreni temsil edecek örneklem büyüklüğünün belirlenmesinde %95 güven düzeyi ve %5 hata payı [55] dikkate alınarak 385 bireye ulaşılması gerektiği belirlenmiştir. Çalışma kapsamında anket çalışması Temmuz-Aralık 2015 döneminde 400 kişiye uygulanmıştır. Ancak elde edilen anketlerin incelenmesi sonucunda bazı soruların eksik cevaplandırılması ya da hiç cevaplandırılmaması nedeniyle 13 adet anket çalışma kapsamından çıkarılarak toplam 387 anket değerlendirilmeye alınmıştır. Elde edilen veriler SPSS [56] ortamına aktarılarak istatistik yöntemlerle değerlendirilmiştir.

2.2.YÖNTEM

Çalışmada veri elde etme aracı olarak anket formundan yararlanılmıştır. Anket formu literatürdeki çalışmalardan [2], [6], [8], [10], [13], [21], [44], [51], [52], [53] yararlanılarak hazırlanmıştır. Anket formu 3 farklı bölümde 42 soru ve 71 yargıdan oluşturulmuştur (EK 1). Anket formunun;

 Birinci bölümünde;

 Katılımcıların demografik özellikleri (cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim durumu, aylık gelir durumu, meslekleri) hakkında temel bilgiler,

 İkinci bölümünde;

 Katılımcıların mobilya satın alırken dikkat ettikleri faktörler,

 Katılımcıların mobilya satın alma kararlarında aile üyelerinin rolleri,  Mobilyanın satın alınma tarihi,

 Katılımcıların en son aldıkları mobilya türleri,  Mobilyanın satın alınma amacı,

(32)

 Mobilya satın almadan önce başvurulan faktörler,  Mobilyaların satın alınma yeri, satın alma işlemi,  Üçüncü bölümünde,

 Mobilya satın almada kalite ve kalite belgelerinin önemi,  Mobilya satın almada markanın önemi,

 Mobilya tercihinde etkili olan faktörler, sorgulanmıştır.

Bu gruplandırma, anket formundaki soruların kolay değerlendirilebilmesi amacıyla yapılmıştır. Bu bilgiler sorgulanırken hem likert tarzı sorulardan hem de açık uçlu sorulardan yararlanılmıştır. Katılımcılara yöneltilen soruların anlaşılır olmasına dikkat edilmiştir.

Araştırmada elde edilen anket verilerini SPSS [56] paket programında değerlendirebilmek için öncelikle, anketlerde yer alan değişkenler kodlanmış ve her aşama için bir veri tabanı oluşturulmuştur. Bu veri tabanı yardımıyla anket formunda yer alan sorular, tanımlayıcı istatistikler ve güvenilirlik analizleri yapılarak değerlendirilmiştir.

Bu çalışma, Kocaeli ilinde ikamet eden kişilerle ve hazırlanan anket formundan elde edilen verilerle sınırlıdır. Anket sorularının katılımcılar tarafından doğru anlaşıldığı ve soruların samimi bir şekilde yanıtlandığı varsayılmaktadır

(33)

3. BULGULAR VE TARTIġMA

Bu bölümde tüketicilerin mobilya tercihlerini belirlemek amacıyla Kocaeli ilinde yapılan anket çalışmasından elde edilen verilerin değerlendirilmesi yapılmıştır.

3. 1. GEÇERLĠLĠK VE GÜVENĠLĠRLĠK ANALĠZĠ

Çalışmada açıklayıcı faktör analizi kullanılmıştır. Kullanılan anket formunun faktör modeline uygunluğu konusunda karar verebilmek için değişkenler arası korelasyon matrisi elde edilmiş ve Kaiser Meyer Olkin (KMO) Örnekleme Yeterliliği Ölçüsüne bakılmıştır. Anket formundaki tüm yargılar için KMO’nun Örnekleme Yeterliliği Ölçüsü = 0,919 ve Bartlett’in Küresellik testi = 19959,879 bulunmuştur (Çizelge 3.1).

Elde edilen bu sonuçlar veri grubunun faktör analizine uygun olduğunu ve geçerlilik açısından bir sorun teşkil etmediğini göstermektedir. [57]’ye göre gözlenen korelasyon katsayılarının kısmi korelasyon katsayıları ile kıyaslanmasında kullanılan bir indeks olan KMO ölçüsü 0,5 ve altına düştüğünde değişkenlere faktör analizi uygulanması önerilmemektedir.

Çizelge 3.1. Anketlerin güvenilirlik ve geçerlilik sonuçları.

Çalışma Türü Cronbach Alpha

Katsayısı

KMO

Değeri Bartlett Değeri

Mobilya ürünü satın alırken dikkat edilen faktörler 0,884 0,884 2810,650

Kalite ile ilgili yargılar 0,889 0,902 3242,914

Marka ile ilgili yargılar 0894 0,873 1353,670

Mobilya tercihinde etkili olan faktörler 0,944 0,927 9581,276

Tüm yargılar 0,955 0,919 19959,879

Verilerin genel güvenilirlik değeri (Cronbach Alpha Katsayısı) 0,955 olarak tespit edilmiştir. Elde edilen bu sonuç dikkate alındığında, ölçeğin yüksek derecede güvenilirliğe sahip olduğu görülmüştür. [58]’e göre alfanın 0,40’dan küçük olması ölçeğin güvenilir olmadığını, 0,40-0,60 arası düşük güvenilirlikte olduğunu, 0,60-0.80 arası güvenilir olduğunu, 0,80-1,0 arası ise yüksek güvenilirliğe karşılık geldiğini göstermektedir.

(34)

3.2. KATILIMCILARIN DEMOGRAFĠK ÖZELLĠKLERĠ

Kocaeli ilinde yapılan bu çalışmaya katılanların %49,6’sını kadın, %50,4’ünü erkeklerin oluşturduğu görülmektedir. Katılımcıların yaş aralığının 18 ile 83 arasında değiştiği, %40,3’ünün 25-34 yaş aralığında toplandığı görülmektedir. Ortalama yaş ise 35 olarak belirlenmiştir. Katılımcıların %48,8’i evli, %40,1’i bekar, %8,3’ü nişanlıdır (Çizelge 3.2).

Çizelge 3.2. Katılımcıların bazı demografik özellikleri.

Seçenekler Frekans Yüzde

(%) Cinsiyet Erkek 195 50,4 Kadın 192 49,6 Toplam 387 100 Yaş Grubu 20 yaş altı 9 2,3 20-24 63 16,3 25-34 143 40,3 35-44 88 23,2 45-54 52 13,5 55-64 27 7,1 65 ve üzeri 5 1,4 Toplam 387 100 Medeni Durum Evli 189 48,8 Bekar 155 40,1 Nişanlı 32 8,3 Diğer 11 2,8 Toplam 387 100 Eğitim Durumu İlkokul 28 7,2 Ortaokul 44 11,4 Lise 117 30,2 Önlisans 43 11,1 Lisans 124 32,1 Yüksek lisans 22 5,7 Doktora 9 2,3 Toplam 387 100

(35)

[2] Kayseri ilinde mobilya tüketici tercihleri üzerine yapmış olduğu çalışmasında katılımcıların %49’unun erkek, %51’inin kadın; %30’unun 20-30 yaş; %79’unun evli, %21’inin bekar olduğunu belirlemiştir. [8] Zonguldak ilinde yaptığı çalışmasında tüketicilerin %42’sinin 25-35 yaş aralığında olduğunu, 45 yaş altının araştırmaya daha çok katılım gösterdiğini belirtmiştir. Ayrıca çalışmasında katılımcıların %68’inin evli, %32’sinin bekar olduğu görülmektedir. [10]’un İstanbul ilinde yaptığı çalışmada katılımcıların 18-26 yaş aralığında olanların %27,9’luk oranla en fazla olduğu, 54 ve üzeri yaş grubuna ait olanların %9,6’lık oranla en az olduğu belirlenmiştir. [13] Ankara ilinde yaptığı çalışmada katılımcıların %45,7’sinin 40-49 yaş grubunda olduğunu ve %64,3’ünün kadın olduğunu belirtmiştir. [21]’in İstanbul ilinde yaptığı çalışmada katılımcıların %61,1’inin 25-35 yaşları arasında olduğu ve %54’ünün kadın olduğu belirtilmiştir. [44] Kütahya ilinde yaptığı çalışmada katılımcıların %29’luk oranının 33-40 yaş aralığında toplandığını ve %59’unun erkeklerden oluştuğunu belirtmiştir.

Katılımcıların %32,1’inin lisans, %30,2’sinin lise, %11,4’ünün ortaokul, %11,1’inin önlisans, %5,7’sinin yüksek lisans, %2,3’ünün doktora mezunu oldukları belirlenmiştir (Çizelge 3.2). [2] çalışmasında katılımcıların %36’sının lise, %22’sinin ilkokul ve %19’unun lisans mezunu olduğunu belirtmiştir. [10]’un İstanbul ilinde yaptığı çalışmada üniversite mezunu olanların %46 ile en fazla katılım gösterdiği, lisansüstü mezunu olanların %6,2 ile en az katılım gösterdiği belirlenmiştir. [21] İstanbul ilinde yaptığı çalışmada katılımcıların çoğunun (%55,9) üniversite mezunu olduğunu belirtmiştir. [44] Kütahya ilinde yaptığı çalışmada katılımcıların %34,2’sinin ortaöğretim, %55,2’sinin üniversite mezunu olduğunu belirtmiştir. [53] tarafından Düzce ilinde yapılan çalışmada katılımcıların %28,4’ünün lise mezunu, %39,9’unun üniversite mezunu olduğu belirtilmiştir. [59]’un Zonguldak ilinde yaptıkları çalışmada katılımcıların %40,5’inin lise ve %44,6’sının üniversite mezunu olduğu görülmüştür. [60] tarafından Ankara ilinde yapılan çalışmada ise, katılımcıların %29,9’unun lise mezunu ve %25,6’sının yüksekokul mezunu olduğu belirlenmiştir.

Katılımcıların meslek grupları incelendiğinde; %32,8’inin özel sektör, %21,4’ünün işçi, %14,5’inin memur, %10,6’sının ev hanımı olduğu görülmüştür (Çizelge 3.3). [8] çalışmasında araştırmaya %39,2’lik oranla en çok memurların katılım gösterdiğini ve bunu %31’lik oranla işçinin takip ettiğini belirtmiştir. [13] çalışmasında katılımcıların %52,9’unun çalıştığını, [44] çalışmasında katılımcıların %36,8’inin memur olduğunu, [59] çalışmasında katılımcıların %39,2’sinin memurlardan oluştuğunu belirtmişlerdir.

(36)

Çizelge 3.3. Katılımcıların meslekleri.

Seçenekler Frekans Yüzde

(%) Meslekler Özel Sektör 127 32,8 İşçi 83 21,4 Memur 56 14,5 Ev hanımı 41 10,6 Çalışmıyor 41 10,6 Emekli 39 10,1 Toplam 387 100

Katılımcıların %34,1’inin ortalama aylık geliri 1000-1999 TL arasındadır. Katılımcıların %29,5’inn toplam hane halkı geliri ise 2000-2999 TL arasında değişmektedir (Çizelge 3.4).

[8]’in çalışmasında katılımcıların %35’inin ortalama aylık gelirinin 1500 TL ve üzerinde olduğu görülmüştür. [10] çalışmasında 550-1100 TL arası gelire sahip olanların %27,4 ile en fazla olduğunu, 550 TL ve altı gelire sahip olanların %15 ile en az olduğunu belirtmiştir. [13] çalışmasında katılımcıların %31,4’ünün ailesinin ortalama aylık gelir miktarının 1000 TL ve altında, %41,6’sının ailesinin ortalama aylık gelir miktarının 1001-2000 TL olduğunu belirtmiştir. [44] çalışmasında katılımcıların %40,8’inin aylık hane halkı gelir düzeyinin 1000-1999 TL olduğunu belirlemiştir.

(37)

Çizelge 3.4. Katılımcıların gelir durumları.

Seçenekler Frekans Yüzde

(%) Aylık gelir 1000 TL altı 72 18,6 1000-1999 TL 132 34,1 2000-2999 TL 114 29,5 3000-3999 TL 31 8 4000-4999 TL 17 4,4 5000-5999 TL 13 3,4 6000 TL ve üzeri 8 2,1 Toplam 387 100

Toplam hane halkı geliri 1000 TL altı 11 2,8 1000-1999 TL 106 27,4 2000-2999 TL 116 30 3000-3999 TL 54 14 4000-4999 TL 45 11,6 5000-5999 TL 30 7,8 6000 TL ve üzeri 25 6,5 Toplam 387 100

Katılımcıların %51,9’u oturdukları evin mülkiyet durumunu kendi evi olarak belirtmişlerdir. Katılımcıların %20,7’sinin oturdukları ev tipinin müstakil ev olduğu belirlenmiştir (Çizelge 3.5). [2] çalışmasında ankete katılan bireylerin mülkiyet durumunu irdelediğinde, katılımcıların %66’lık kısmının kendi evinde, %24’lik kısmının kirada, %6’lık kısmının lojmanda yaşadıklarını belirlemiştir. [13]’ün yaptığı çalışmada katılımcıların %59,8’inin oturduğu konutta ev sahibi, %40,2’sinin kiracı olduğu belirlenmiştir. [44] yaptığı çalışmasında katılımcıların %55’inin, [53] çalışmalarında katılımcıların %59,2’sinin, [60] yaptığı çalışmada katılımcıların %59,8’inin kendi evlerinde oturduklarını belirtmişlerdir.

(38)

Çizelge 3.5. Katılımcıların oturdukları evin durumu.

Seçenekler Frekans Yüzde

(%)

Oturulan evin mülkiyet durumu

Kira 153 39,5 Kendi evi 201 51,9 Lojman 23 5,9 Diğer 10 2,6 Toplam 387 100 Oturulan ev tipi Daire 263 68 Müstakil ev 80 20,7 Dubleks 37 9,6 Diğer 7 1,8 Toplam 387 100

Katılımcıların %23,5’i yaşadıkları evdeki birey sayısını kendileri de dahil olmak üzere 3 kişi olarak belirtmişlerdir. Katılımcıların %39,3’ünün çocuğunun olmadığı, %23,3’ünün ise 2 çocuğunun olduğu belirlenmiştir (Çizelge 3.6). [2] tarafından yapılan çalışmada katılımcıların %36’sının evdeki birey sayısı 4 kişi, %25’inin 3 kişi, %20’sinin 5 kişi olarak görülmektedir. [6]’nın çalışmasında katılımcıların %54,3’ünün evde yaşayan birey sayısının 4 kişi olduğu belirlenmiştir. [13]’ün yaptığı çalışmada katılımcıların %39’unun ailesi 4 birey, %25,6’sının ailesi 5 birey, %25’inin ailesi 3 ve daha az sayıda bireyden oluştuğu belirtilmiştir. [44] çalışmasında katılımcıların %39,5’inin evdeki birey sayısını 4 ve daha fazla kişi olarak belirlemiştir. Ayrıca çalışmasında katılımcıların %35,5’inin çocuğunun bulunmadığını, %27,3’ünün ise 2 çocuğunun olduğunu belirtmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KİTAPÇIK TÜRÜ A.. Cevaplarınızı, cevap kâğıdına

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KİTAPÇIK TÜRÜ A.. Cevaplarınızı, cevap kağıdına işaretleyiniz.. FEN

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KİTAPÇIK TÜRÜ A.. Cevaplarınızı, cevap kâğıdına işaretleyiniz.. T.C. Selanik’in aşağıdaki

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KİTAPÇIK TÜRÜ A.. Cevaplarınızı, cevap kâğıdına işaretleyiniz.. T.C. Mustafa Kemal, Sofya’da Osmanlı

Bir markette turşular küçük ve büyük boy ka- vanozlarda satılmaktadır. Küçük boy kavanoz- larda 650 gram turşu vardır. Büyük boy kava- nozlarda ise küçük

Aşağıdaki tabloda görsellerle ilgili bazı bilgiler yer almaktadır. Kan; acil değil, sürekli bir ihtiyaçtır. Kan üretilemeyen bir dokudur ve hâlâ tek kaynağı

Aşağıda beşli likert tipinde (Tamamen Katılıyorum (5), Katılıyorum (4), Ne katılıyorum ne katılmıyorum (3), Katılmıyorum (2), Kesinlikle Katılmıyorum (1)) “Kanguru