• Sonuç bulunamadı

Muğla ilinde turunçgillerde sorun olan yabancı otlar ve dağlılımlarının ekolojik faktörlerle ilişkilendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Muğla ilinde turunçgillerde sorun olan yabancı otlar ve dağlılımlarının ekolojik faktörlerle ilişkilendirilmesi"

Copied!
95
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ

Bilimsel AraĢtırma Projeleri Komisyonu

Sonuç Raporu

Proje No:2009/5

Muğla Ġlinde Turunçgillerde Sorun Olan Yabancı Otlar ve Dağılımlarının Ekolojik Faktörlerle ĠliĢkilendirilmesi

Proje Yöneticisi Prof. Dr. Hüseyin ÖNEN

Bitki Koruma AraĢtırmacılar Meryem AKDENĠZ Bitki Koruma (Ocak/ 2011) ÖZET (*)

MUĞLA ĠLĠNDE TURUNÇGĠLLERDE SORUN OLAN YABANCI OTLAR ve DAĞILIMLARININ EKOLOJĠK FAKTÖRLERLE ĠLĠġKĠLENDĠRĠLMESĠ

(2)

Turunçgiller, Muğla ilinde meyve üretimi bakımından ilk sırada yer almaktadır. Ancak turunçgil üretimi sırasında karĢılaĢılan sorunlardan biri olan yabancı otlar, büyük problem oluĢturmaktadır. Bu çalıĢma ile; Muğla ilinde turunçgil alanlarında sorun olan yabancı ot türlerinin yaygınlık ve yoğunluklarının saptanması, yabancı otların dağılımı üzerine etki eden önemli ekolojik parametreler belirlenmesi ve bölgede yabancı otlarla mücadelede karĢılan sorunların ortaya konarak alternatif çözümlerin geliĢtirilmesine katkı sağlanması hedeflenmiĢtir. Muğla‟da 1 tohumsuz, 3 monocotyledonae, 26 dikotiledon olmak üzere 30 familyaya ait 65 cins ve 69 yabancı ot türü saptanmıĢtır. Muğla genelinde ilkbaharda yapılan sürveylerde toplam 52 yabancı ot türü, sonbaharda ise 30 yabancı ot türü saptanmıĢtır. Sonbaharda yapılan sürveylerde; Portulaca oleraceae L., Amaranthus retroflexus, Cyperus

rotundus ve Echinochloa crus-galli en sık rastlanan ve yoğunluk oluĢturan türler olarak

görülmüĢ, ilkbaharda ise Poa annua ve Raphanus raphanistrum „un oranlarının yüksek olduğu kaydedilmiĢtir. Örnekleme yapılan bahçe toprakları EC, agregat stabilitesi, Na, Ca, P ile K içerikleri açısından büyük bir varyasyona sahip olmasına rağmen, bitkilerin dağılımına etki edecek düzeyde birbirinden farlılık göstermemiĢtir. Ancak toprak tekstürünün yabancı ot florasını etkileyecek düzeyde farklılık gösterdiği saptanmıĢtır. Bölgede genel olarak toprak yapısının hafif bünyeli olması indikatör bitkilerin saptanmasını güçleĢtirmiĢtir. Yapılan anketlerle Muğla‟da çiftçiler tarafından turunçgil üretiminde özellikle kozmopolit çok yıllık türlerinin sorun olarak görüldüğü saptanmıĢtır. Ayrıca, bu yabancı otlarla savaĢta uygun ilaç seçimine dikkat edilmediği, ilacın uygun dozda ve ekipmanla, uygun zamanda ilacın uygulanmadığı belirlenmiĢtir. Dolayısıyla mücadelesi son derece güç olan bu yabancı otların bölgede sorun haline getirdiği kanaatine varılmıĢtır. Ayrıca yabancı otların verim ve kalite üzerine tüm bu olumsuz etkilerine rağmen çiftçilerin yabancı ot idaresine istenen düzeyde önem vermedikleri yapılan anket çalıĢması ile ortaya çıkmıĢtır. Yabancı otlara karĢı mücadele tedbirleri alındığında (özellikle herbisit uygulamalarında) ise üreticilerin, çevre ve insan sağlığı konularında bilinçli ve duyarlı olmadıkları anlaĢılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Turunçgil, Yabancı ot, Herbisit, Toprak tipleri, Anket, Multivariant

Analiz

(*) Bu çalıĢma GaziosmanpaĢa Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Komisyonu tarafından desteklenmiĢtir. (Proje No: 2009/5).

ABSTRACT (*)

WEED SPECIES OF CITRUS PLANTATIONS AND EFFECTS OF ECOLOGICAL FACTORS ON THEIR DISTRIBUTION IN MUĞLA PROVINCE IN TURKEY

Citrus production in Mugla Province is ranked the first among all fruits. Weeds are one of the major problems encountered in citrus production. The purposes of this study were to improve alternative solutions in management through determining the prevalence and intensity of weed

(3)

species, identifying ecological parameters determinants on the distribution of weeds in citrus orchards, and revealing the problems encountered in weed management. In the province of Mugla, 65 varieties and 69 weed species belonged to 30 families which were consisted of 1 seedless, 3 monocotyledonous, 26 dicotyledonous were identified. Fifty two weed species in spring and 30 species in autumn were recorded in all over the Mugla. The most frequently and intensely encountered weed species in autumn surveys were; Portulaca oleraceae L.,

Amaranthus retroflexus, Cyperus rotundus and Echinochloa crus-galli. The rate of Poa annua and Raphanus raphanistrum was higher as compared to the other species in spring.

Although variation coefficiencies of EC, aggregate stability, Na, Ca, P and K were high in citrus orchards sampled, these soil properties had no effect on weed distribution. However, soil texture had significant effect on weed flora. Light soil texture of region complicated the identification of indicator plants. The face to face questionnaires with producers revealed that perennial weed species are the major problems in citrus production. The questionnaires also indicated that farmers are not paying attention in selection of proper herbicides, appropriate application of herbicides in terms of dosage, equipment and time. The results of questionnaires revealed that farmers are not giving enough considerations on weed management in spite of well known adverse effects on yield and quality. The lack of awareness on conservation of environment and human health issues are the major threats on herbicide application of farmers.

Keywords: Citrus, weed, herbicide, soil characteristic, questionnaire, multivariate analyses

* This study was supported by Gaziosmanpasa University Scientific Research Projects Commission (Project No: 2009/5).

ÖNSÖZ

Projenin yürütülmesinde ve yayımlanmasında destek olan GaziosmanpaĢa Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projesi Komisyon BaĢkanlığına, çalıĢmamın her aĢamasında yardım ve desteğini esirgemeyen danıĢmanım sayın Prof. Dr. Hüseyin ÖNEN‟ e, çalıĢmam sırasında yarımlarını esirgemeyen Doç. Dr. Hikmet GÜNAL, Doç. Dr. Murat SAYILI, AraĢ. Gör. Nurullah ACIR ve Toprak Laboratuarı çalıĢanlarına teĢekkürü bir borç bilirim.

(4)

Ayrıca çalıĢmam boyunca benimle beraber çalıĢan Yüksek Lisans Öğrencisi Nagehan ÇĠL‟e ve Herboloji Laboratuarı ekibine ve en büyük destekçim olan aileme bütün samimi duygularımla teĢekkür ederim.

Meryem AKDENĠZ Ocak/2011 ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET………..….. i ABSTRACT..…….……….. ii ÖNSÖZ………. iii ġEKĠLLER DĠZĠNĠ …………..………. vi ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ ………. vii 1. GĠRĠġ ………...…… 1 2. KAYNAK ÖZETLERĠ ………... 2 3. MATERYAL ve YÖNTEM... 12

(5)

3.1. Materyal... 3.1.1. AraĢtırma Alanının Tanıtımı………...

12 12 3.2. Yöntem...

3.2.1. Turunçgil Bahçelerindeki Yabancı Ot Türlerinin Yaygınlık ve Yoğunluklarının Saptanması……… 3.2.2. Muğla Ġli Turunçgil Bahçelerindeki Yabancı Ot Türleri Ġle Ekolojik

Faktörler Arasında ĠliĢkinin Saptanması………... 3.2.2.1. Ekolojik Faktörlerin Ölçülme Teknikleri………. 3.2.3.1.Tekstür………... 3.2.3.2. Reaksiyon (pH)……… 3.2.3.3. Elektriki iletkenlik (EC)………...…… 3.2.3.4. Organik madde………. 3.2.3.5. Kireç………. 3.2.3.6. DeğiĢebilir Kalsiyum, potasyum ve sodyum……… 3.2.3.7. YarayıĢlı Fosfor……… 3.2.3.8. Agregat Stabilitesi……… 3.2.4. Yörede Yapılan Anket ÇalıĢmaları……….

15 15 21 21 21 22 22 22 22 23 23 23 24 4. BULGULAR... 26 4.1 Turunçgil Bahçelerindeki Yabancı Ot Türlerinin Yaygınlık ve

Yoğunluklarının Saptanması………. 4.2. Turunçgil Üretiminde Çiftçilerin Yabancı Otlar ve Kimyasal Mücadele

Hakkında Bilgi Seviyelerinin Belirlenmesi………...

26

38 4.3.Yabancı ot popülasyonları ve Toprak Özellikleri Arasındaki ĠliĢkiler…..

5.TARTIġMA ve SONUÇ...

61 77

(6)

ġEKĠLLER DĠZĠNĠ

ġekil 3.1. Muğla Ġlinin Agro ekolojik Alt Bölgelerini gösteren harita………. ġekil 3.2. AraĢtırma alanının uydu görüntüleri (Anonim, 2010)………. ġekil 3.3. Sonbahar dönemi (Ağustos-Eylül 2009) sürvey yapılan turunçgil

bahçeleri……… ġekil 3.4. Ġlkbahar dönemi (Mart-Nisan 2010) sürvey yapılan turunçgil bahçeleri ġekil 4.1. Sürvey sırasında önemli görülen bazı yabancı ot türleri……….. ġekil 4.2. Toprak özelliklerine bağlı olarak örnekleme yapılan bahçelerin

dağılımı. ……….. ġekil 4.3. Örnekleme yapılan bahçelere göre toprak özellikleri (her bir noktanın

yanındaki rakam o bahçede ilgili özelliğe ait değeri ifade etmektedir) . ………... ġekil 4.4. Toprakların tekstür gurubuna göre dağılımlarını gösteren tekstür

üçgeni. ……… Sayfa 13 14 19 20 37 63 64 68

(7)

ġekil 4.5. Toprak özelliklerine bağlı olarak yabancı ot türlerinin saçılımı……… ġekil 4.6. Örnekleme yapılan bahçelere göre yabancı otların dağılımı ve

yoğunlukları (değerler yabancı otun noktada metrekaredeki yoğunluğunu ifade etmektedir) ………

70

71

ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ Sayfa

Çizelge 1.1. Dünya turunçgil üretimi (ton/yıl)………. Çizelge 1.2. Türkiye‟nin 2007 yılı turunçgil ihracatı………... 2

Çizelge 1.3. Muğla ili meyve üretiminde turunçgillerin yeri………... 3 Çizelge 1.4. 1996-2000 yıllarında türkiye‟de bazı turunçgillerin üretim miktarı 3 Çizelge 3.1. Muğla ilinin agro ekolojik alt bölgeleri……… Çizelge 3.2. Örnekleme yerlerine ait 2008 yılı ege bölgesi turunçgil rekolte

tahmini……… Çizelge 3.3. Sürvey yapılan bölgeler, koordinatları ve rölyef……… Çizelge 4.1. Turunçgil bahçelerinde rastlanan yabancı otların bağlı

bulundukları familyalara göre sayıları……… Çizelge 4.2. Turunçgil bahçelerinde rastlanan yabancı otların yaygınlık

(rastlanma sıklığı) ve yoğunlukları………. Çizelge 4.3. Muğla ili genelindeki bahçelerin %30-50‟sinde rastlanan yabancı

14

15 16

27

(8)

otlar ve m2‟deki ortalama yoğunlukları……….. Çizelge 4.4. Köyceğiz ilçesindeki turunçgil bahçelerinin %30-50‟sinde

rastlanan yabancı otlar ve m2‟deki ortalama yoğunlukları………

Çizelge 4.5. Ortaca ilçesinde turunçgil bahçelerinin %30-50‟sinde rastlanan yabancı otlar ve m2‟deki ortalama yoğunlukları………

Çizelge 4.6. Dalaman ilçesinde turunçgil bahçelerinin %30-50‟sinde rastlanan yabancı otlar ve m2‟deki ortalama yoğunlukları……….

Çizelge 4.7. Fethiye ilçesinde turunçgil bahçelerinin %30-50‟sinde rastlanan yabancı otlar ve m2‟deki ortalama yoğunlukları……….

Çizelge 4.8. Ula ilçesinde turunçgil bahçelerinin %30-50‟sinde rastlanan yabancı otlar ve m2‟deki ortalama yoğunlukları……….

Çizelge 4.9. Sonbaharda yabancı otların genel kaplama alanı ve önemli bazı yabancı otların özel kaplama alanları……….. Çizelge 4.10. Ġlkbaharda yabancı otların genel kaplama alanı ve önemli bazı

yabancı otların özel kaplama alanları……… Çizelge 4.11. Ġncelenen iĢletmelerde ankete katılan kiĢilerin cinsiyet durumu...

Çizelge 4.12. Ġncelenen iĢletmelerde ankete katılan kiĢilerin yaĢları (yıl)……... Çizelge 4.13. Ankete katılan kiĢilerin eğitim durumları………... Çizelge 4.14. Ankete katılan kiĢilerin esas meslekleri………. Çizelge 4.15. Ġncelenen iĢletmelerin arazi büyüklüğü………. Çizelge 4.16. Ġncelenen iĢletmelerin sahip oldukları turunçgil ağaç sayısı…… Çizelge 4.17. Ġncelenen iĢletmelerin turunçgil üretim miktarı………. Çizelge 4.18. Turunçgil bahçelerinde uygulanan sulama sistemi……… Çizelge 4.19. Ġncelenen iĢletmelerde turunçgil üretiminde karĢılaĢılan sorunlar Çizelge 4.20. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üretilen Turunçgillerin Pazarlanma ġekli Çizelge 4.21. Ġncelenen ĠĢletmelerin Ürettikleri Turunçgilleri Pazarlandığı Yer Çizelge 4.22. Ġncelenen ĠĢletmelerde Turunçgillerin Pazarlama Sorunları…….. Çizelge 4.23. Ġncelenen iĢletmelerde turunçgillerin satıĢ Ģekli……… Çizelge 4.24. Ġncelenen iĢletmelerin turunçgil üretim alanındaki yabancı otlar

hakkında bilgi düzeyleri……….. 31 32 33 33 34 34 35 36 38 38 39 39 39 40 40 40 41 41 41 42 42 43

(9)

Çizelge 4.25. Ġncelenen iĢletmelerde turunçgil üretiminde karĢılaĢılan yabancı ot türleri……….. Çizelge 4.26. Ġncelenen iĢletmelere göre yabancı otlar yararlı olup olmama

durumu……….. Çizelge 4.27. Katılımcılara göre yabancı otların hepsinin zararlı olma durumu. Çizelge 4.28. Ġncelenen iĢletmelere göre yabancı otların yararları……….. Çizelge 4.29. Ġncelenen iĢletmelere göre yabancı otların yayılma Ģekli……… Çizelge 4.30. Ġncelenen iĢletmelerin yabancı otlar ile mücadele yöntemleri…... Çizelge 4.31. Ġncelenen iĢletmelerin yabancı otlar ile mücadele etme durumu... Çizelge 4.32. Hangi yabancı ot ile nasıl mücadele edileceğini bilme durumu ve

bunu öğrenme kaynağı………. Çizelge 4.33. Ġncelenen iĢletmelerde turunçgil üretiminde zirai ilaç kullanma

nedenleri………..

Çizelge 4.34. Ġncelenen iĢletmelerde turunçgil üretiminde zirai ilaç

kullanımında dikkat edilen hususlar……… Çizelge 4.35. Ġncelenen iĢletmelerde turunçgil üretiminde kullanılan ilaç türü... Çizelge 4.36. Ġncelenen iĢletmelerde uygulanacak herbisitin seçimine ve

uygulama dozuna karar verme Ģekli………... Çizelge 4.37. Ġncelenen iĢletmelerde herbisitin temin edildiği yer……….. Çizelge 4.38. Ġncelenen iĢletmelerde ilaç satın alınan kiĢi/kuruluĢtan ilaç

kullanımı hakkında bilgi alma durumu………... Çizelge 4.39. Ġncelenen iĢletmelerin herbisit satın almada dikkat ettikleri

hususlar………... Çizelge 4.40. Herbisit uygulamasından olumlu sonuç alınma durumu ve

olumlu sonuç alınamayan yabancı ot türleri………... Çizelge 4.41. Katılımcıların ilaç ambalajı üzerinde dikkat ettikleri uyarılar…... Çizelge 4.42. Ankete katılanların ilaçlama yaptıkları vakitler………. Çizelge 4.43. Ġlaçlamada hava koĢullarına dikkat etme durumu ve ilaçlama

yaptıkları hava Ģartları………. Çizelge 4.44. Ġncelenen iĢletmelerin ilaç dozu konusunda dikkate aldıkları

kriterler………... 43 44 44 44 45 45 45 46 46 47 47 48 48 49 49 50 50 50 51 51

(10)

Çizelge 4.45. Ġncelenen iĢletmelerin ilaç dozu için ölçü kabı kullanma durumu. Çizelge 4.46. Ġlaçların etkinlik sürelerini bilme ve dikkat etme ile bu konunun

önemi……….. Çizelge 4.47. Ġncelenen iĢletmelerin ilaçlamada kullandıkları araçlar……….... Çizelge 4.48. Ġncelenen iĢletmelerde ilaçlamada iĢçi kullanma ve kullanılan

iĢçilerin ilaçlama konusundaki uzmanlık durumu……….. Çizelge 4.49. Ġlaçlama zamanında yabancı otun dönemi………. Çizelge 4.50. Sürekli kullanılan bir ilaca karĢı zararlı yada hastalıklarda

dayanıklılık meydana geldiğini bilme durumu………... Çizelge 4.51. Ġlaçlama yapmadan önce kullanılacak dozu hesaplama…………. Çizelge 4.52. Turunçgillerde kullanılmak üzere alınan ilaçların diğer bitkilerde de kullanılma durumu……….

Çizelge 4.53. Ġlaçlama sırasında, kullanılan ilacın ağaç tacına temasında kaçınma durumu ve nedenleri………. Çizelge 4.54. Ġncelenen iĢletmelerin ilaçlamada kullandıkları suyu temin

yerleri……….. Çizelge 4.55. Ġlaçlama sırasında ağacın fenolojik dönemlerini göz önünde

bulundurma durumu……… Çizelge 4.56. Kullanılan pestisitlerin çevreye zarar verme durumu ve zarar

Ģekli……… Çizelge 4.57. Üreticilere göre kimyasal ilaçların insan sağlığına verebileceği

zararlar……….. Çizelge 4.58. Çevreye daha çok zarar vereceğini düĢündüğünde baĢka bir ilaç kullanma durumu……….. Çizelge 4.59. Kimyasal ilaçların insan vücuduna alınma Ģekilleri………. Çizelge 4.60. Katılımcıların ilaçlama sırasında zarar görmemek için dikkat

ettikleri hususlar yada aldıkları önlemler……… Çizelge 4.61. Katılımcıların ilaçların çevreye ve insanlara zarar vermemesi

için aldıkları önlemler………. Çizelge 4.62. Üreticilerin kullandıkları ilaçların çevreye ve insan sağlığı

açısından zehirlilik derecesini bilme durumu………. Çizelge 4.63. Tarımsal iĢlemler, özelliklede uygun olmayan pestisit

51 52 52 53 53 54 54 54 55 55 55 56 57 57 58 59 59 60

(11)

1. GĠRĠġ

Turunçgiller zengin C vitamini içeriği ile insan sağlığı için son derece önemli bir yere sahiptirler. Taze olarak tüketimlerinin yanında meyve suyu olarak da tüketilirler. Ayrıca eczacılık ve parfüm sanayinde de aromalarından faydalanılmaktadır. Turunçgil meyvelerinin olgunlaĢmasının uzun bir döneme yayılması ve olgunlaĢan meyvelerin ağaç üzerinde bekletilebilmesi pazarlamada oldukça kolaylık sağlayabilmektedir (Anonim, 2006). Ekonomik olarak üretimi yapılan turunçgil çeĢitleri portakal, mandarin, limon ve greyfurttur. Turunç ise acı tadından dolayı taze olarak değil, reçel ve marmelat yapımında ve özellikle turunçgil yetiĢtiriciliğinde anaç olarak kullanılmaktadır.

Türkiye‟nin de yer aldığı Akdeniz havzası uluslararası taze turunçgil üretiminde lider bölge konumundadır. Güney Amerika, Çin ve Güney Afrika üretim yapılan diğer ana bölgelerdir. Tüm dünyada turunçgil üretimi yaklaĢık 100 milyon ton olup, bunun % 60‟ını portakal, % 23‟sini mandarin, % 12‟sini limon ve % 5‟ini ise greyfurt oluĢturmaktadır (Anonim, 2002). Turunçgil üretim miktarlarında son yıllarda önemli değiĢikliklerin olmamıĢtır (Çizelge 1.1). Sadece en büyük üretici ülke olan Brezilya‟nın üretiminde bir miktar azalma gerçekleĢmiĢtir (Anonim, 2002). Türkiye‟de ise 1992 yılında 1,5 milyon ton civarında olan turunçgil üretimi bugün 2,5 milyon tonu aĢmıĢtır. Türkiye bu üretim miktarı ile dünyada 10. sırada yer almakta ve dünya toplam turunçgil üretiminin % 2‟sini karĢılamaktadır (Anonim, 2002). Ancak, son yıllarda Türkiye‟nin yaĢ meyve ve sebze ihracatının nerde ise yarısının turunçgillerden karĢılanıyor olması turunçgillerin Türkiye açısından önemini ortaya koymaktadır (Anonim, 2006).

kullanımının doğal kaynakların tahribi ve/veya doğal dengenin bozulmasına etkisi………... Çizelge 4.64. Ġncelenen iĢletmelerde ilaç ambalajlarını imha Ģekilleri………… Çizelge 4.65. ÇalıĢma alanı topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal

özelliklerine ait tanımlayıcı istatistik parametreleri……… Çizelge 4.66. Yabancı ot topluluklarının toprağının fiziksel ve kimyasal

yapısına bağlı olarak değiĢimine iliĢkin konikal uyum analiz (cca) sonuçları……….

60 60

61

(12)

Çizelge 1.1. Dünya turunçgil üretimi (ton/yıl) (Anonim, 2002) 1999 2000 2001 2002 Brezilya 24.216 19.489 18.393 20.251 Amerika 12.348 15.648 14.702 14.874 Çin 11.274 9.224 12.017 10.290 Meksika 5.381 6.062 6.325 6.875 Ġspanya 5.628 5.365 5.547 5.734 Hindistan 4.600 4.870 4.870 4.870 Ġtalya 2.798 3.103 3.063 3.084 Ġran 3.759 3.671 3.770 3.770 Nijerya 3.240 3.250 3.250 3.250 Türkiye 2.263 2.222 2.478 2.193 Pakistan 1.943 1.897 1.897 1.897 Dünya 102.825 101.040 102.648 103.290

Türkiye‟nin özellikle Akdeniz ve Ege bölgeleri ekolojik koĢullar açısından turunçgil yetiĢtiriciliği için son derece uygundur. Bu nedenle de turunçgil üretiminin % 95‟i Ege ve Akdeniz kıyılarından sağlanmaktadır. Genel olarak Akdeniz ve Ege bölgeleri turunçgil yetiĢtiriciliği açısından 3 ana bölüme ayrılabilir. Bunlar sırasıyla Çukurova, Antalya ve Ġzmir bölgeleridir. Türkiye‟deki toplam turunçgil üretiminin % 70‟i Çukurova (Adana, Mersin, Hatay)‟da, % 20‟si Antalya bölgesinde ve % 5‟i Ġzmir‟den karĢılanmaktadır (Anonim, 2002). Türkiye‟ de üretilen toplam turunçgil üretiminin yaklaĢık % 30‟luk bölümü ihraç edilmekte, geri kalan kısmı ise iç piyasada tüketilmektedir (Anonim 2002). Türkiye‟nin 2007 yılı turunçgil ihracat rakamlarına göre limon ilk sırada yer alırken, bunu mandarin, portakal ve son olarak da greyfurt izlemektedir (Çizelge 1.2.).

Çizelge 1.2. Türkiye‟nin 2007 yılı turunçgil ihracatı (Anonim, 2007)

ÜRÜN MĠKTAR (kg) DEĞER ($)

Limon 286.213.865 197.903.707

Mandarin 252.489.269 155.401.367

Portakal 165.739.054 89.086.823

(13)

Muğla ili sahip olduğu ılıman iklim yapısı ve 1124 km‟lik kıyı Ģeridi nedeniyle önemli bir tarımsal potansiyele sahip olup, hemen hemen bütün tarımsal ürünlerin yetiĢtirilmesi için uygun koĢullara sahiptir. Turfanda sebze, zeytin ve meyve (incir ile turunçgiller dahil olmak üzere) en önemli tarımsal ürünlerdir. Muğla ili genelinde turunçgiller üretim miktarı bakımından meyveler içerisinde ilk sırayı almaktadır (Çizelge 1.3.). Bunu zeytin ve bağ takip etmektedir. Turunçgiller meyve veren ağaç sayısı bakımından ise zeytinden sonra ikinci sırada yer almaktadır (Anonim, 2004a).

Çizelge 1.3. Muğla ili meyve üretiminde turunçgillerin yeri (Anonim, 2004a)

Çizelge 1.4 incelendiğinde 2000 yılı verilerine göre ülkemizdeki toplam limon, portakal ve mandarin üretiminin yaklaĢık %13‟lük kısmının Muğla ilinde gerçekleĢtirildiği görülmektedir (Anonim, 2000).

Çizelge 1.4. 1996-2000 yıllarında Türkiye‟de bazı turunçgillerin üretim miktarı (ton) (Anonim, 2000) 1996 1997 1998 1999 2000 Limon TÜRKĠYE 401.000 270.000 390.000 520.000 460.000 MUĞLA 13.365 13.175 16.744 19.962 25.411 Muğla’nın Payı (%) 3,3 5 4,3 3,8 5,5 TÜRKĠYE 890.000 740.000 970.000 1.100.000 1.070.000 CĠNSĠ MEYVE VEREN AĞAÇ SAYISI (adet) ÜRETĠM (ton)

Turunçgiller 2.692.240 120.588 Zeytin 12.893.333 43.453 Üzüm (Ha.) 1.272,1 9.831 Elma 205.987 7.314,1 ġeftali 184.175 5.983,1 Armut 147.800 2.815,8 Badem 555.820 2.701,5 Erik 83.710 2.017 Nar 72.190 1.418,5 Kayısı 48.621 1.287,6 Ayva 40.560 890 Kiraz 19.104 760,9 Ġncir (yaĢ) 25.020 557,8 Ceviz 17.130 433,1 Keçiboynuzu 21.050 288 Antepfıstığı 349.025 200,6 Yenidünya 4.980 126,4 Kivi 793 20,7 Avokado 650 6,5 TOPLAM 17.363.460,1 200.693,6

(14)

Portakal MUĞLA 34.807 33.675 38.804 42.289 44.739 Muğla’nın Payı (%) 3,9 4,6 4 3,8 4,2 Mandarin TÜRKĠYE 450.000 365.000 480.000 500.000 560.000 MUĞLA 19.201 18.462 19.044 18.970 19.807 Muğla’nın Payı (%) 4,3 5,1 4 3,8 3,5

Türkiye açısından bu denli büyük öneme sahip olan turunçgiller, hastalık ve zararlı ve yabancı otlardan direk yada indirek olarak etkilenmektedirler (Kolören ve Uygur, 1998). Ġnsanoğlunun istemediği yerde yetiĢen, zararı yararından fazla olan bitkiler olarak tanımlanan yabancı otlar (Uygur, 1991), besin maddeleri, su ve ıĢık yönüyle turunçgil bahçelerinde ağaçlarla rekabete girerek verimde ve kalitede kayıplara neden olmakta, toprak iĢleme, gübreleme, ilaçlama ve hasat gibi tarımsal iĢlemleri güçleĢtirmekte, ayrıca hastalık ve zararlılara yataklık yapmaktadırlar (Özer ve ark., 2001; Kolören ve Uygur, 1998; BaĢpınar ve ark., 1993). Yukarıda sıralanan tüm bu sebeplerle turunçgil üretiminde yabancı ot kontrolü vazgeçilemez tarımsal uygulamalar arasında yer almaktadır. Ancak, sorun olan yabancı otlarla mücadelede baĢarı için öncelikle sorun olan yabancı ot türleri ile yaygınlık ve yoğunluklarının belirlenmesi gerekir (Öğüt ve Boz, 2007). Bu nedenle de Türkiye‟de turunçgil yetiĢtirilen alanlarda ve fideliklerde sorun olan yabancı otların belirlenmesinde (Kadıoğlu ve Uluğ, 1993; Uluğ ve ark., 1993; Gündüz ve Uygur, 2005; Öğüt ve Boz, 2007) ve turunçgiller içerisinde sorun olan yabancı otlarla mücadele (Gündüz ve Uygur, 2005) konularında çok sayıda çalıĢma yapılmıĢtır. Ancak, literatürlerde Muğla ilinde turunçgil alanlarında sorun olan yabancı otların belirlenmesine iliĢkin detaylı bir çalıĢmaya rastlanmamıĢtır. Bu çalıĢma ile bölgede sorun olan yabancı otların saptanması ve bunların yaygınlık ile yoğunluklarının belirlenmesi için bir sürvey çalıĢması gerçekleĢtirilmiĢtir. Elde edilen sonuçlar yabancı ot idaresi açısından önem taĢımaktadır.

Toprak yapısındaki farklılıkların bir sonucu olarak aynı tarla içerisinde dahi yabancı ot dağılımında büyük farklılıklar söz konusudur. Aynı bölgede bulunan bahçeler arasında dahi toprak tekstürü, gübreleme, toprak iĢleme, yöney, yükseklik, sulama vb. sebeplerle yabancı otlanma açısından büyük farklılıkların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Dolayısıyla, yabancı otlar homojen bir dağılım göstermediklerinden yabancı otların bölgesel olarak dağılımının ortaya konmasından ziyade bahçeye özel yabancı otlanma daha büyük önem taĢır (Önen ve Özer, 2002). Dolayısıyla sorun olan yabancı otlar belirlendikten sonra bir bütün olarak bölgeye genellenerek verilen sonuçlar yabancı ot populasyonu hakkında genel bir bilgi vermekle birlikte, her bahçe için (bahçeye özel çözüm yönüyle) tam olarak kesinlik arz etmeyecektir. Bu sebeple yabancı ot türleri ve bunların dağılımlarına iliĢkin veriler ile belirli ekolojik parametreler ile iliĢkilendirilerek gruplandırılmıĢtır.

(15)

AraĢtırma kapsamında yabancı ot türlerinin, yaygınlık ve yoğunlukları ile tarlayı kaplama oranları gibi parametreler yanında, yükseklik, yöney, bazı toprak özellikleri, kültür bitkisinin türü ve yaĢı, yabancı ot mücadele Ģekli, gübreleme gibi ekolojik parametrelerde toplanmıĢ ve bu veriler multivariant analiz yöntemleri kullanılarak analiz edilmiĢtir. Dolayısı ile bölgede yabancı otların dağılımı üzerine etki eden ekolojik parametrelerin ortaya konması da mümkün olmuĢtur. Özellikle toprak tekstürünün yabancı ot türlerinin dağılımını etkilediği saptanmıĢtır. Elde edilen veriler yabancı ot ekolojisinin anlaĢılması için teorik katkı sağlarken, erken uyarı sistemlerinin geliĢtirilmesi yönüyle pratik katkı sağlama potansiyeline de sahiptir. Daha önce bahsedildiği üzere sorun olan yabancı otların belirlenmesine iliĢkin olarak farklı bölgelerde yapılan çalıĢmalar olmakla birlikte, yabancı ot türlerinin ekolojik faktörlerle iliĢkilendirilmesi ile ilgili Türkiye‟de sınırlı sayıda çalıĢma bulunmaktadır.

Uluğ ve ark,. (1993) tarafından yapılan çalıĢmada sulama sistemi ve yabancı ot kontrolünün yabancı ot populasyonuna etkisi çalıĢmıĢtır. Ancak çalıĢma planlanan çalıĢmadan farklı olarak tarla denemesi mahiyetinde olup dar bir alanda gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu konuda Gündüz (2005) tarafından yapılan bir çalıĢmada ise bazı ekolojik faktörlerin yabancı ot türleriyle iliĢkilendirilmesine yönelik sürvey çalıĢması gerçekleĢtirilmiĢtir. Gündüz (2005) tarafından yapılan çalıĢmalarda turunçgil bahçelerinde, üründe kalitatif ve kantitatif azalmalara sebep olan yabancı otları saptayarak, bunlar içerisinde ekolojik bir faktörün (rölyef, toprak pH‟sı, toprak kireç içeriği, katyon değiĢim kapasitesi veya toprak tekstürü) göstergesi olabilecek türleri araĢtırmıĢtır. Dolayısıyla, bu çalıĢmada temel olarak bazı ekolojik faktörler ile ağır metal göstergecisi bitkilerin ortaya konması hedef olarak alınmıĢ olup, bunların ekolojik parametrelerle iliĢkilendirilerek gruplandırılması çalıĢılmamıĢtır. Dolayısıyla yapılan çalıĢmalar pratik faydalar yanında yabancı ot ekolojisinin anlaĢılması açısından teorik katkı da sağlamaktadır.

Muğla‟da turunçgil alanlarında yabancı otların mücadelesi daha ziyade herbisit kullanımına dayanmaktadır. Son yıllarda pestisit kullanımının oluĢturduğu çevresel problemler, tarımsal ürünler üzerindeki pestisit kalıntılarının oluĢturduğu sorunlar ve herbisitlere karĢı yabancı otlarda meydana gelen direnç problemleri göz önüne alınarak, bölge çiftçisinin yabancı otlarla mücadelede bilinç düzeylerinin ortaya konması büyük önem taĢımaktadır. Bu amaçla bölgede yapılan anket çalıĢması ile bölgede yabancı otlarla mücadelede karĢılan sorunlar ortaya

(16)

konmuĢ, sürvey sonuçları da dikkate alınarak yöre çiftçisi için alternatif çözüm önerileri sunulmuĢtur. Kısacası bu çalıĢmayla;

1. AraĢtırma ile mücadelede yön vermesi açısından, Muğla ilinde turunçgil alanlarında sorun olan yabancı ot türlerinin yaygınlık ve yoğunlukları saptanmıĢtır,

2. Yükseklik, yöney, bazı toprak özellikleri, kültür bitkisinin türü ve yaĢı, yabancı ot mücadele Ģekli, gübreleme gibi ekolojik parametreler belirlenmiĢ, bu veriler multivariant analiz yöntemleri kullanılarak analiz edilmiĢ ve bölgede yabancı otların dağılımı üzerine etki eden önemli ekolojik parametreler belirlenmiĢtir,

3. Alternatif çözüm önerilerinin geliĢtirilmesine katkıda bulunmak amacıyla, bölgede yabancı otlarla mücadelede karĢılan sorunlar yapılan anket çalıĢmaları ile ortaya konmuĢtur.

2. KAYNAK ÖZETLERĠ

Gündüz (2005) tarafından Kuzey Kıbrıs Turunçgil Bahçelerinde, üründe kalitatif ve kantitatif azalmalara sebep olan yabancı otların saptanmasıyla ilgili çalıĢmada, yabancı otlar içerisinde ekolojik bir faktörün göstergesi olabilecek türler araĢtırılmıĢtır. Turunçgil bahçelerinde 28 bitki familyasına ait 71 adet yabancı ot türü bulunmuĢtur. Rastlama sıklığı % 10‟un üzerinde bulunan 21 adet yabancı ot türünün, çalıĢmanın amacı olan hangi ekolojik faktörün göstergesi olabilecekleri araĢtırıldığında; Sonchus oleraceus L. ve Silybum marianum (L.) Gaertner orta, fazla ve çok fazla kireçli toprağa sahip turunçgil bahçelerinin göstergesi olduğu rapor edilmiĢtir Uygur (1985), Çukurova Bölgesi‟nin ılıman ve yağıĢlı ikliminin, yabancı otların

(17)

hızla geliĢmelerine neden olduklarını ve yabancı otların turunçgil bahçelerinde kapladıkları alanın tüm yabancı ot mücadelelerine rağmen % 56 olduğunu ve bu değerin zaman zaman % 80‟lere ulaĢabildiğini belirtmiĢlerdir.

Jordan ve Russell (1981), turunçgil bahçelerinde oluĢan yabancı otların, topraktaki besin maddeleri, su ve ıĢık için turunçgil ağaçlarıyla rekabet ettiklerini ve bu rekabetten dolayı turunçgilerin geliĢimlerinin yavaĢladığını, meyve kalitesi ve meyve veriminin azaldığını belirtmiĢlerdir.

Kolören ve ark. (1997), Çukurova Üniversitesi Subtropik Meyveler AraĢtırma ve Uygulama Merkezi‟nde, iki yaĢındaki mandarin bahçesinde tesadüfü bloklar halinde yaptıkları denemelerde, kıĢ aylarında en önemli yabancı ot türleri olarak yabani yulaf (Avena sterlis L.), yabani hardal (Sinapis arvensis L.) ve tarla sarmaĢığı (Convolvulus arvensis L.), yaz aylarında ise en önemli yabancı ot türlerinin geliç (Sorghum halepense (L.) Pers.) ve köpek diĢi ayrığı (Cynodon dactylon (L.) Pers.) olduğunu belirtmiĢlerdir. Uygur (1997), Çukurova Bölgesi‟nde turuçgil alanlarının en önemli 10 yabancı ot türünü belirlemiĢlerdir. Önem sırasına Geliç (Sorghum halepense (L.) Pers.) topalak (Cyperus rotundus L.), ayrık (Cynodon dactylon (L.) Pers.), yabani yulaf (Avena spp.), tarla sarmaĢığı (Convolvulus arvensis L.), yabani hardal (Sinapis arvensis L.), semizotu (Portulaca oleraceae L.), pıtrak (Xanthium spp.), sirken (Chenepodium album L.) ve darıcan (Echinochloa crussgalli (L.) PB) Ģeklindedir. Uygur bu çalıĢmada, en önemli 10 tür arasında yer alan ve toprak altı rizomlarıyla çoğalan çok yıllık geliç, topalak ve ayrığın çapaladıkça çoğaldıklarını, yaz aylarında aĢırı sulanan bahçelerde çok önemli sorun olduklarını ve bu yüzden dünyanın en zor mücadelesi yapılan yabancı ot türleri olduklarını belirtmiĢlerdir. Ayrıca, yine aynı çalıĢmada Çukurova Bölgesi‟ndeki en önemli 10 yabancı ot türü arasında yer alan semizotu, pıtrak, sirken ve darıcan‟ın yaz aylarında görülüp, tohumla çoğaldığı, yabani yulaf ve hardalın kıĢ aylarında görülüp yine tohumla çoğaldıkları, tarla sarmaĢığının ise turunçgil bahçelerinde hem yaz ve hem de kıĢ aylarında görülüp kök sürgünleriyle çoğaldığı belirtilmiĢtir.

Niğde ilinde daha önce mera olarak kullanılan bir alanda yapılan bir çalıĢmada, bölgenin toprak özelliğine bağlı olarak vejetasyonundaki farklılıkları araĢtırılmıĢtır. Tuzluluk ve alkalilik sorunu bulunan arazide bitki ve toprak özellikleri arasındaki iliĢki, alan beĢ farklı vejetasyona ayrılarak açıklanmıĢtır. Bölgede tuzluluk ve alkalilik göstergecisi olan halafotik bitkilerin hakim olduğu saptanmıĢtır (Sözlü Sunu, 2010).

(18)

Tokat‟ta buğday tarlasında sorun olan yabancı otların dağılımlarının toprak özellikleri ile iliĢkisini incelemek üzere Önen ve Özer (2001)‟ in yapmıĢ olduğu çalıĢmasında, buğday tarlasında toplam yabancı ot yoğunluğunun 0 ile 588 bitki/m2 olarak saptamıĢtır. Sonuçları,

ArcView GIS version 3.1 paket programında iĢlenerek haritalanmıĢ ve tarlada ki yabancı ot yoğunlukları arasında büyük farklılıklar olduğu saptanmıĢtır. Buda toprak analizlerinde kimyasal ve/veya fiziksel özelliklerinin 100 m de değiĢmekte olduğunu göstermiĢtir.

Ellenberg (1979)„in yaptığı bir çalıĢmada, bitkilerin ıĢık, su, pH, azot, tuzluluk isteklerine göre indikatör olarak belirlendiklerini saptamıĢtır. Örneğin; Amaranthus albus L., A.

retroflexus L., tam ıĢık bitkisi, Xanthium stumarium L., Amaranthus graecizans L. ve A. viridis L. ıĢık bitkisi olarak saptanırken, A. viridis, Echinochloa crus-galli (L.) P.B., Stelleria media (L.) Vill. azot istekli ve yine Amaranthus cinsinden A. retroflexus çok azot istekli

olarak saptanmıĢtır. Sıcaklık isteklerine göre ise A. albus ve A. retroflexus ekstrem sıcak iklim bitkisi olarak tespit edilmiĢtir. pH açısından konuya bakıldığında Alopecurus myosuroides, A.

graecizans, Convolvulus arvensis L., Papaver rhoeas L. ve Portulaca oleracea L.‟nin nötr

topraklarda, Bromus tectorum L. ve Lolium temulentum L. „un pH‟sı 7-9 arasındaki topraklarda bulunduğunu ortaya konulurken, A. albus, A. blitoides, A. retroflexus, A. viridis,

Anagallis arvensis, Capsella bursa pastoris ( L.) ve Xanthium strumarium L.‟ un pH

açısından tipik bitkiler olmadığı belirlenmiĢtir. C. bursa- pastoris ise sadece yarı ıĢık bitkisi olarak tanımlanırken bu bitkinin sıcaklık ve su ihtiyacı, ve pH isteği bakımdan hiçbir özellik taĢımadığı belirtilmiĢtir. Chenopodium album L. ıĢık ve sıcaklık bakımdan tipik olmayan bitki olarak adlandırırken, C. vulvaria L. yarı ıĢık bitkisi, sıcak iklim bitkisi ve çok azot istekli bitki olarak tanımlandığını belirtmiĢlerdir. Uygur ve ark., (1984)‟nın yaptığı bir çalıĢmada, bu bitkilere örnek olarak EkĢiliceler (Oxalis pes-caprae L.)‟in bir bahçedeki fazlalığı, o bahçenin topraklarının azot bakımından zengin olduğunu göstermiĢtir.

Çukurova Bölgesi‟ndeki yabancı otlar göz önüne alınarak, bu yabancı otların ekolojik istekleri (yükseklik, nem, ıĢık, sıcaklık, pH, azot), yapılan diğer çalıĢmalardan derlenmiĢ ve bu bilgiler ıĢığında bazı yabancı otların mücadelesiyle ilgili olarak tavsiyelerde bulunmuĢlardır (Düzenli ve ark., 1993) bu bilgilerin kullanımı ile Pülschen (1990), Ethiopya‟da yaptığı çalıĢmasında topraktaki Ca doygunluğu, toprak pH‟sı ve toprak tekstrünü saptayarak Cyperaceae, Juncaceea ve Poaceae familyasına ait türlerin bu faktörlere az oranda

(19)

duyarlı olduğunu, Caryophyllaceae, Oxalidaceae ve Polygonaceae familyalarına ait türlerin ise düĢük toprak pH‟sının indikatörü olduğunu rapor etmiĢlerdir.

Orel (1996), buğday ve mısır tarlalarında üründe azalmalara neden olan yabancı otları saptamıĢ ve ekolojik faktörlerin göstergesi olabilecek yabancı ot türlerini belirlemiĢtir. Yapılan çalıĢmada Çukurova Bölgesi buğday ekim alanlarında 28 bitki familyasına ait 127 adet yabancı ot türü belirlenmiĢdir. Bu türler içerisinde Rastlama Sıklığı % 10‟un

üzerinde tespit edilen 16 adet yabancı ot türünün hangi ekolojik faktörün göstergesi olabileceği araĢtırıldığında; Alopecuris myosuroides Huds. Çukurova Bölgesi‟ndeki alçak (0-200 m), rölyefi düz, tabansuyu (31-60 cm), orta-fazla ve çok fazla kireçli, orta ve ağır bünyeli, tuzsuz buğday tarlalarının göstergecisi olarak tespit edilirken, Silybum marianum (L.) Gaertn alçak (0-200 m) buğday tarlalarının göstergecisi olarak rapor edilmiĢtir. Lolium perenne L., ise orta ve ağır bünyeli, tuzsuz, az ve orta organik maddeli buğday tarlalarında iyi geliĢim gösterdiği ve Lolium temulentum L., da tabansuyu 0-60 cm, orta ve ağır bünyeli tuzsuz buğday tarlalarında iyi geliĢim göstererk buralarda göstergeci bitki olarak beyan edilmiĢtir.

Anagallis arvensis L., Capsella bursa-pastoris (L.) Medik., Convolvulus arvensis L., Marticaria chamomilla L., Papaver rhoeas L., Sinapis arvensis L., Stellaria media (L.) Vill, Vaccaria pyramidata Medik. ve Vicia narbonensis L. gibi yabancı otlar ise orta ve ağır

bünyeli, tuzsuz buğday tarlalarının, Phalaris brachystachys Link. orta ve ağır bünyeli buğday tarlalarının ve son olarak da Vicia sativa L. tuzsuz buğday tarlalarının gösterge yabancı otları olduklarını tespit etmiĢlerdir. Çukurova Bölgesi mısır ekim alanlarında ise 21 adet bitki familyasına ait 67 adet yabancı ot türü belirlenmiĢtir. Yine, bu yabancı ot türleri arasında % 10‟un üzerinde Rastlama Sıklığına sahip olan 18 adet yabancı ot türünün hangi ekolojik faktörün göstergesi olabilecekleri araĢtırıldığında Amaranthus viridis L., alçak (0-50 m), tuzsuz, fazla ve çok fazla kireçli mısır tarlalarının, Paspalum paspalodes (Michx.) Schrib., alçak (0-50 m), tuzsuz, fazla ve çok fazla kireçli mısır tarlalarının, Solanum nigrum L. tabansuyu 0-60 cm‟ye sahip mısır tarlalarının, Amaranthus albus L., tuzsuz mısır tarlalarının,

Physalis alkekengi L., orta, fazla ve çok fazla kireçli mısır tarlalarının gösterge yabancı ot

türleri olduklarını belirtmiĢlerdir.

Tokat ilinde bitkisel üretimde tarımsal mücadele uygulamaları ve çiftçilerin ilaç kullanımı konusundaki bilgi düzeyleri ile bilgi kaynakları üzerine yapılan bir araĢtırmada Tokat ilinde üreticilerin mevcut tarımsal mücadele uygulamalarının, bu konudaki bilgi düzeylerinin, bilgi kaynaklarının ve çevre dostu geliĢmiĢ mücadele sistemlerini uygulamaya ne ölçüde hazır

(20)

olduklarının ortaya konması amacıyla bir anket çalıĢması gerçekleĢtirilmiĢtir (Oruç, 2001). Yapılan bu çalıĢmaya göre yabancı otlara karĢı mücadele tedbirleri alındığında (özellikle herbisit uygulamalarında) ise üreticilerin, çevre ve insan sağlığı konularında bilinçli ve duyarlı olmadıkları rapor edilmiĢtir.

„Çukurova da Tarımsal Ġlaç Kullanımının Ekonomik Analizi‟ isimli anket çalıĢması, 1992-1993 üretim dönemi içerisinde 16 köyde toplam 144 tarım iĢletmesi arasında düzenlenmiĢtir (Yurdakul ve ark., 1994). ÇalıĢmaya göre, iĢletmelerin %97,20‟si tarımsal ilaçları kullanmakta olduğu ve pamuk, tuunçgil ve sebze ekim alanlarının tamamının ilaçlandığı tespit edilmiĢtir.

2004 yılında Isparta ili Eğirdir ilçesindeki elma üreticilerinin hastalık ve zararlılara karĢı kimyasal savaĢım uygulamaları ve bu uygulamalardan beklentilerine yönelik eğilimlerini belirlemek amacıyla yapılan bir çalıĢmada, tesadüfi olarak seçilen 86 çiftçiye 19 sorudan oluĢan anket soruları sorulmuĢ ve sonuçları yüzde oran olarak değerlendirilmiĢtir. Üreticilerle yapılan anket sonuçlarına göre üreticilerin elma hastalık ve zararlılarına karĢı mücadelede, kimyasal savaĢım uygulamalarına yönelik aĢırı bir eğilimlerinin oldukları ve özellikle elma kara lekesi hastalığına karĢı üreticilerin çoğunun erken uyarı sisteminin öngördüğü ilaçlama sayısının çok üzerinde ilaçlama yaptıkları tespit edilmiĢtir. Aynı zamanda üreticilerin kullandıkları ilaçların bioetkinliği konusundaki Ģüphelerinin yüksek olduğu ve bu Ģüphelerinin en büyük nedeni olarak da hastalık ve zararlıların pestisitlere karĢı dayanıklılık kazanmıĢ olmalarını gösterdikleri belirlenmiĢtir (Boyrazı ve ark., 2004).

Konya ilindeki (Konya Merkez, AkĢehir, Çumra ve Ereğli ilçelerinde) zirai ilaç bayilerinin mesleki yönden durumlarını, çiftçilerin bitki koruma ile ilgili sorunlarına çözüm aĢamasında yeterlilik seviyelerini ve zirai ilaç firmalarıyla olan iliĢkilerindeki beklentilerini tespit etmek amacıyla tesadüfen seçilen 49 adet zirai ilaç bayi ile yüz yüze görüĢülerek 2000 yılında bir anket çalıĢması yapılmıĢtır (Ġnan ve Boyraz, 2003). Sebze seracılığı ve turfanda sebze yetiĢtiriciliğine elveriĢli olan Fethiye yöresinde yapılan bir anket çalıĢmasıyla, yöredeki sebze üretim alanlarında sorun olan hastalık, zararlı ve yabancı otların belirlenmesi ve üreticilerin tarımsal mücadelede kullandıkları ilaçlar da belirlenmiĢtir (Yardımcı ve ark., 2005). AraĢtırma sonuçlarına göre, Fethiye yöresindeki sebze üretim alanlarında yabancı ot sorununun fazla olmadığı görülmektedir. Üreticilerden alınan verilere göre bu alanlarda ilk 5

(21)

sırayı ayrık (% 34), semiz otu (% 28), sirken (% 26), topalak (% 20) ve darıcan (% 14) almaktadır.

3. MATERYAL ve YÖNTEM

3.1. Materyal

AraĢtırma materyalini, Muğla ve ilçelerinde turunçgil (portakal, mandarin, limon ve greyfurt) yetiĢtiriciliği yapılan alanlarda görülen yabancı ot türleri ve toprak örnekleri oluĢturmaktadır. Ayrıca, araĢtırma alanında yapılan sürveylerde; yabancı ot sayımında kullanılan çerçeve, yükseklik ve koordinatları belirlemek için GPS, yabancı ot örneklerinin alınması için herbaryum çantaları ve çapa, toprak örneklerinin alınması için kürek vb. araç ve gereçler kullanılmıĢtır.

Turunçgil alanlarından toplanacak yabancı ot örneklerinin herbaryuma alınmasında; GaziosmanpaĢa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Herboloji laboratuarının imkanları kullanılmıĢ, yabancı otların teĢhisi için ilgili bölümde bulunan kitaplardan yararlanılmıĢtır. Toprak örneklerinin analizi ise (gerekli olan sarf malzeme tedarik edilmek koĢuluyla) GaziosmanpaĢa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü laboratuarında yapılmıĢtır.

3.1.1. AraĢtırma Alanının Tanıtımı

AraĢtırma yeri olan Muğla Ġli; Batı Anadolu‟nun Güney ucunda 360

17‟‟ve 370 33‟ kuzey enlemleri ile 270 13‟ ve 290 46‟ Doğu boylamları arasında yer almaktadır. Yüzölçümü 13.338 km2 olan Muğla, Kuzey„den Aydın, Kuzeydoğu‟dan Denizli, Burdur, Doğu„dan Antalya, Güney ve batı‟dan Akdeniz ve Ege Denizi ile çevrilidir (Anonim, 2004b).

Agro-ekolojik bölgelendirme, arazinin çevresel özellikleri, potansiyel verim ve arazi uygunluğu benzer olan özelliklere sahip alt alanlara bölünmesini ifade eder. Bir agro-ekolojik bölge iklim, arazi formu, toprak yapısı ve arazi örtüsüne göre belirlenir. Bu kapsamda Muğla

(22)

Ġli 3 agro-ekolojik bölgeye ayrılmıĢtır (Çizelge 3.1.). Bu alt bölgelerden birincisi diğer ikisine oranla karasal iklime daha yakın özellikler göstermektedir. 2. ve 3. alt bölgeler arasında iklim bakımından çok önemli bir fark olmamakla birlikte bitki örtüsü ve toprak yapısı bakımından farklılıklar göstermektedir (Anonim, 2003)

Muğla Ġli Türkiye‟nin Güneybatısında çok engebeli bir yörededir. Dağlık ve sarp yapı ile platolar dıĢında kalan düz yada az eğimli yeryüzü Ģekillerine, akarsuların denize açıldığı kesimlerle, vadi boylarında ve göl çevrelerinde rastlanmaktadır. Muğla Ġli Akdeniz iklim etkisinde kalmaktadır. Kaydedilen en yüksek sıcaklık değeri II.alt bölgedeki Marmaris Ġlçesinde 47 ºC ,en düĢük sıcaklık değeri ise I.alt bölgedeki Merkez

Ġlçede -12 ºC olarak gerçekleĢmiĢtir (ġekil 3.1.). Donlu gün sayısı 33,8 gün ile en fazla Merkez Ġlçede gerçekleĢirken II.ve III. Alt bölgede donlu gün sayısı 5‟i aĢmamaktadır. Akdeniz Ġklimi YağıĢ rejimi görülen Muğla Ġlinde yıllık toplam yağıĢın %60‟ı kıĢ aylarında gerçekleĢir. Yıllık yağıĢ ortalaması 1000 mm civarındadır. YağıĢlı geçen gün sayısı 99,6 ile en fazla Merkez Ġlçede gerçekleĢir (Anonim, 2004b).

(23)

Çizelge 3.1. Muğla ilinin agro ekolojik alt bölgeleri (Anonim, 2003)

ALT BÖLGELER ALAN(ha) ġUBAT

SICAKLIK (C0) TEMMUZ SICAKLIK (C0) YILLIK YAĞIġ (mm) I.ALT BÖLGE %25 7 27 927

Merkez, Yatağan, Kavaklıdere 298.293

II. ALT BÖLGE % 31,4 11 28 848

Milas, Bodrum, Marmaris, Datça 432.624

III. ALT BÖLGE % 43,6 11 28 1017

Ortaca, Köyceğiz, Dalaman, Fethiye, Ula 593.783

TOPLAM ĠLÇE: 12 1.324.700 10 28 931

TOPLAM ALANA ORANI: % 100

AraĢtırma alanındaki sürvey yapılan bahçeler uydu görüntüsü üzerinde ġekil 3.2‟ de iĢaretlenerek gösterilmiĢtir (Anonim, 2010). ġekilde yoğun turunçgil üretimi yapılan bölgelerde daha fazla, nispeten az üretim yapılan bölgelerde ise daha az bahçenin örneklendiği görülmektedir.

ġekil 3.2. AraĢtırma alanının uydu görüntüleri (Anonim, 2010)

(24)

3.2.1. Yabancı Ot Türlerinin Yaygınlık ve Yoğunluklarının Saptanması

Sürvey çalıĢmaları Sonbahar (2009) ve Ġlkbahar (2010) olmak üzere iki farklı dönemde, Muğla Ġline ait yetiĢtiriciliğin çok yoğun olduğu Fethiye (Kargı, Yanıklar), Dalaman (Merkez, Gürköy, Kapıkargın, Kargınkürü, Güzelyurt, Fevziye, Mergenli), Ortaca (Merkez, Tepearası, Okçular, Eskiköy, EkĢiliyurt, Dereköy, Dalyan, Akıncı, YeĢilyurt), Köyceğiz (Merkez, Beyobası, Hamitköy, DöğüĢbelen, Zaferler, Toparlar, Kavakarası, Sultaniye, Çandır, YeĢilköy) ve Ula ( Karaböğürtlen, Ataköy) ilçelerinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu bölgelerde turunçgil üretiminin %70‟ini portakal, geriye kalan kısmını ise limon, mandarin ve greyfurt oluĢturmaktadır. Bu amaçla Muğla‟yı temsil edebilecek Ģekilde her ilçede belirli sayıda ki köylerde ikiĢer bahçe belirlenmiĢ, belirlenen bu bahçeler içerisinde turunçgil bahçesini temsil edebilecek Ģekilde tesadüfi olarak toprak örnekleri alınmıĢ ve yabancı ot yaygınlık ve yoğunluğu tespit edilmiĢtir.

Sürveyler, turunçgillerin yoğun olarak yetiĢtirildiği Köyceğiz ilçesinde (20 bahçe), 2. olarak Ortaca (18 bahçe), daha sonra Dalaman (14 bahçe) ve en az Ula (4 bahçe) ile Fethiye ilçelerinde (4 bahçe) gerçekleĢtirilmiĢtir (Çizelge 3.2.). Toplam 60 turunçgil bahçesinde sürvey yapılmıĢtır (ġekil 3.2.).

Çizelge 3.2. Örnekleme yerlerine ait 2008 yılı Ege Bölgesi turunçgil rekolte tahmini (Anonim, 2008)

BÖLGE AĞAÇ SAYISI (portakal) ORTALAMA VERĠM

(kg/ağaç) Fethiye 60.000 65 Dalaman 105.000 90 Ortaca 170.000 90 Köyceğiz 885.000 100 Ula 40.000 50

(25)

Ġlçeler Köyler Bahçe Büyüklüğü (da)

Koordinat/Rakım *Rölyef

FETHĠYE

Kargı 5 36゚41' 35" K-029゚05' 54"D-41 Orta Eğim 4,5 36゚41' 26" K-029゚06' 06"D- 40 Orta Eğim Yanıklar 3 36゚42' 27" K-029゚03' 20"D- 29 Hafif Eğim

2 36゚42' 27" K-029゚03' 32"D- 43 Hafif Eğim DALAMAN Merkez 15 36゚46' 17" K-028゚48' 11"D- 22 Düz- Düze yakın 7 36゚46' 23" K-028゚48' 03"D- 26 Düz- Düze yakın Gürköy 7 36゚47' 04" K-028゚50' 44"D- 89 Düz- Düze yakın 5 36゚46' 51" K-028゚50' 38"D- 88 Düz- Düze yakın Kapıkargın 6 36゚43' 31" K-028゚48' 59"D- 10 Hafif Eğim 6 36゚43' 31" K-028゚49' 10"D- 21 Düz- Düze yakın Kargınkürü 5 36゚46' 05" K-028゚51' 18"D- 139 Hafif Eğim 3 36゚46' 00" K-028゚51' 24"D- 148 Düz- Düze yakın Güzelyurt 5 36゚45' 43" K-028゚45' 47"D- 36 Düz- Düze yakın 10 36゚45' 43" K-028゚46' 02"D- 43 Düz- Düze yakın Fevziye 3 36゚46' 09" K-028゚46' 55"D- 13 Orta eğim 3 36゚46' 09" K-028゚47' 06"D- 12 Hafif Eğim

Çizelge 3.3. Sürvey yapılan bölgeler, koordinatları ve rölyef (Devam)

Ġlçeler Köyler Bahçe

Büyüklüğü(da)

(26)

Çizelge 3.3. Sürvey yapılan bölgeler, koordinatları ve rölyef (Devam)

Ġlçeler Köyler Bahçe

Büyüklüğü (da)

Koordinat/Rakım *Rölyef

3 36゚49' 30" K-028゚37' 53" D- 39 Orta Eğim ORTACA

Merkez 7 5 36゚50' 29" K-028゚46'40"D- 201 Düz- Düze yakın 36゚50' 11" K-028゚46'25"D- 91 Düz- Düze yakın Tepearası 12 36゚52' 28" K-028゚42'59"D- 213 Hafif Eğim

6 36゚52' 26" K-028゚41'54"D- 29 Düz- Düze yakın Okçular 3 36゚50' 29" K-028゚42' 21" D- 37 Orta Eğim

7 36゚50' 29" K-028゚41' 20" D- 26 Hafif Eğim Eskiköy 12 36゚51' 34" K-028゚40' 49" D- 9 Hafif Eğim

4,5 36゚51' 43" K-028゚41' 31" D- 11 Düz- Düze yakın EkĢiliyurt 6 36゚51' 37" K-028゚43' 37" D- 23 Düz- Düze yakın 5 36゚51' 31" K-028゚44' 08" D- 25 Düz- Düze yakın Mergenli

3,6 36゚46' 13" K-028゚43' 22" D- 36 Düz- Düze yakın 2,7 36゚46' 07" K-028゚43' 30" D- 27 Orta Eğim Dereköy 5 36゚49' 22" K-028゚44' 38" D- 45 Hafif Eğim

12 36゚49' 22" K-028゚45' 09" D- 58 Düz- Düze yakın Dalyan

20 36゚50' 08" K-028゚39' 26" D- 29 Düz- Düze yakın 15 36゚50' 14" K-028゚39' 56" D- 38 Düz- Düze yakın Akıncı 3 36゚47' 45" K-028゚46' 33" D- 42 Hafif Eğim

7 36゚47' 45" K-028゚46' 17" D- 29 Düz- Düze yakın YeĢilyurt 8,5 36゚'47 17" K-028゚44' 02"D- 9 Düz- Düze yakın 11 36゚'47 18" K-028゚44' 53"D- 11 Düz- Düze yakın

KÖYCEĞĠZ

Merkez

6 36゚55' 15" K-028゚42' 51"D- 12 Hafif Eğim 3 36゚54' 54" K-028゚43' 56"D-19 Hafif Eğim Hamitköy 10 36゚57' 25" K-028゚38' 54"D- 17 Düz- Düze yakın

10 36゚57' 25" K-028゚39' 01"D- 18 Düz- Düze yakın DöğüĢbelen 7,5 36゚58' 45" K-028゚36' 54"D- 30 Düz- Düze yakın 9 36゚58' 45" K-028゚36' 42"D- 10 Düz- Düze yakın Zaferler

4 36゚57' 55" K-028゚38' 00"D-:5 Düz- Düze yakın 7 36゚57' 55" K-028゚37' 49"D- 7 Düz- Düze yakın Beyobası 8 36゚54' 42" K-028゚46' 40"D-69 Orta Eğim

4 36゚54' 27" K-028゚42' 22"D-:88 Hafif Eğim Toparlar

5 36゚58' 55" K-028゚40' 54"D- 42 Düz- Düze yakın 7,5 36゚58' 55" K-028゚41' 11"D- 51 Düz- Düze yakın Kavakarası 5 36゚54' 08" K-028゚43' 45" D- 18 Düz- Düze yakın 2 36゚53' 59" K-028゚44' 42" D- 18 Düz- Düze yakın Sultaniye

10 36゚53' 03" K-028゚35' 13" D- 1 Hafif Eğim 5 36゚53' 09" K-028゚35' 20" D- 2 Orta Eğim

(27)

KÖYCEĞĠZ Çandır 8 36゚49' 30" K-028゚38' 00" D- 31 Düz-Düze Yakın YeĢilköy 3 36゚59' 36" K-028゚42' 29" D- 127 Dik eğim 3,5 36゚59' 36" K-028゚42' 22" D- 129 Dik Eğim ULA

Ataköy 3 37゚02' 49" K-028゚25' 10" D- 123 Orta Eğim 7 37゚02' 49" K-028゚25' 26" D- 135 Hafif Eğim Karabörtlen 2 37゚02' 30" K-028゚30' 10" D- 103 Düz-Düze Yakın 5 37゚02' 30" K-028゚30' 17" D- 106 Düz-Düze Yakın

*Sürvey yapılan arazilerin yapısı, düz yada eğimli olup olmadığı görsel olarak kontrol edilmiĢ ve arazi formuna kaydedilmiĢtir. Eğim skala; Eğim (%0-2) Düz-Düze Yakın, (%2-6) Hafif Eğim,(%6-12) Orta eğim, (12-18) Dik Eğim

Ġlçelere göre örnekleme sayıları, turunçgil alanları dikkate alınarak belirlenmiĢtir. Sürveyde örnekleme yapılacak bahçelerin olabildiğince birbirlerinden uzakta olmasına özen gösterilmiĢ, gidilen ilçeyi temsil edecek Ģekilde, değiĢik istikametlerde örneklemeler yapılmıĢtır. Sırma ve ark. (1997)‟nın çalıĢmalarından yararlanılarak; girilen bahçenin kenar tesirinde kalmamak için 10 m içerisinden baĢlamak üzere, 5 da için 3, 5-10 da için 5, 10 da‟ dan büyük tarlalar için 8 noktada, köĢegenler doğrultusunda sayımlar yapılmıĢtır. Ancak bahçe büyüklüğüne göre kesin sayım yapılacak çerçeve sayısı bölgede yapılan ön sayımlarla ortaya konmuĢtur (Uygur, 1991). Sayımlarda 1 m2‟lik çerçeveler kullanılmıĢ; çerçeve içine giren yabancı otlar tespit

edilmiĢtir. Ayrıca genel olarak yabancı otların ve dominant türlerin % kaplama oranları kaydedilmiĢtir.

Yabancı ot türleri, bunların sayıları ile her bir tarladaki yüzde (%) kaplama oranları belirlendikten sonra populasyonun değerlendirilmesinde kullanılan her bir türün Rastlama Sıklığı ve Kaplama Alanı hesaplanmıĢtır. Bunun için gerekli olan formüller aĢağıda sıralanmıĢtır (Uygur, 1991).

Rastlama Sıklığı (RS)=100 x n/m (n: yapılan örneklemenin kaçında o tür ile

karĢılaĢıldı, m: toplam örnekleme sayısı).

Türün Kaplama Alanı (TKA): Herhangi bir yabancı ot türünün toprak yüzeyini

kapladığı ortalama değerdir ve Genel Kaplama Alanı (GKA) ve Özel Kaplama Alanı (ÖKA) olarak ikiye ayrılır.

(28)

ÖKA=TKA/n (TKA: Her türün kapladığı alanın toplamı, n: yapılan örneklemenin kaçında o tür ile karĢılaĢıldı, m: toplam örnekleme sayısı).

(29)

ġekil 3.4. Ġlkbahar dönemi (Mart-Nisan 2010) sürvey yapılan turunçgil bahçeleri

3.2.2. Muğla Ġli Turunçgil Bahçelerindeki Yabancı Ot Türleri Ġle Ekolojik Faktörler Arasında ĠliĢkinin Saptanması

(30)

3.2.2.1. Ekolojik Faktörlerin Ölçülme Teknikleri

Ekolojik faktörlerin araĢtırılması yapılırken rölyef, toprak tekstürü, toprak pH‟sı, toprak kireç içeriği, değiĢebilir katyonlar, toprağın katyon değiĢim kapasitesi (K.D.K.), agregat dayanıklılığı ve toprak tuzluluğu ayrı ayrı belirlenmiĢtir.

Toprak örneği alımında önce arazideki farklılıklar (eğim, toprak rengi, toprak tipi, yükseklik, taban suyunun durumu vb.) dikkate alınarak uygun sayıda toprak örneği alınmıĢtır. Bunun için zig zaglar çizerek veya bir plan dahilinde arazi büyüklüğüne göre 5-10 ayrı noktadan burgu veya bel yardımı ile 0-30 cm derinlikten toprak örnekleri alınmıĢtır (Kaçar, 1994) ve karıĢtırılmıĢtır. Daha sonraki analizlerde kullanılmak üzere karıĢımdan 2 kg kadar toprak örneği alınmıĢ ve laboratuara getirilmiĢtir. Laboratuara getirilen toprak örnekleri oda sıcaklığında kurutulduktan sonra 2 mm‟lik elekten geçirilerek analize hazır hale getirilmiĢtir.

3.2.2.2.Tekstür

“Bouyoucos Hidrometresi” yöntemine göre yapılmıĢtır. Her toprak örneğinden 40 gr alınarak 600 ml‟lik beherlere aktarılmıĢ ve daha sonra üstüne 100 ml % 5‟lik kalgon (Sodyum Hegza Metafosfat) çözeltisi ve 250 ml saf su eklenerek karıĢtırılıp bir gece bekletilmiĢtir. Bir gece bekletilen örnekler mikser kabına boĢaltılıp yüksek devirli mikserde 5 dakika karıĢtırılmıĢtır. KarıĢtırma iĢlemi bittikten sonra örnek tekstür silindirine boĢaltılmıĢ ve hidrometre yardımıyla çözeltinin hacmi saf su ile 1130 ml‟ye getirilmiĢtir Silindirlere boĢaltılan örnekler süspanse hale gelmesi için mekanik el karıĢtırıcısıyla 20 kere karıĢtırılmıĢ ve karıĢtırma iĢlemi bittikten sonraki zaman not edilmiĢtir. Ġlk baĢlangıç zamanından 20 sn sonra hidrometre (ASTM No: 151 H–62) daldırılmıĢ ve 40. sn‟de ilk okuma ve 2. saatte ikinci okuma alınmıĢtır.

3.2.2.3. Reaksiyon (pH)

Toprakların pH değerleri 1/2.5 toprak-saf su karıĢımında cam elektrotlu pH metre kullanılarak ölçülmüĢtür (U.S. Salinity Lab. Staff, 1954). Toprak örneklerinden 20 gram alınıp 40 ml saf

(31)

su ile (1:2 oranında) sulandırılıp süspansiyon cam baget yardımıyla ara sıra karıĢtırılarak 30 dakika bekledikten sonra cam elektrodlu Neel pH‟metresi ile belirlenmiĢtir.

3.2.2.4. Elektriki iletkenlik (EC)

Toprakların pH değerleri 1/2.5 toprak-saf su karıĢımında cam elektrotlu pH metre kullanılarak ölçülmüĢtür (US Salinity Lab Staff, 1954).

Toprak örneklerinin EC‟sini belirlemek üzere hazırlanmıĢ saf su ile 1:2 oranında sulandırılmıĢ süspansiyonda pH ölçümü yapıldıktan sonra aynı süspansiyonda digital EC metre ile ölçüm yapılmıĢtır.

3.2.2.5. Organik madde

Modifiye edilmiĢ Walkey-Black metoduna göre yapılmıĢtır (Nelson ve Sommers, 1982). Bu analize göre; 0,5 gr toprak örneği 500 ml‟lik erlenmayer içerisine dikkatlice konulmuĢ ve üzerine 1N 10 ml potasyum dikromat ilave edilmiĢ ve hemen sonra 20 ml sülfirik asit eklenmiĢtir. 1 dakika yavaĢ yavaĢ çalkalanmıĢtır. YaklaĢık 30 dakika bekledikten sonra karıĢıma 200 ml saf su eklenmiĢ ve üzerine 5-6 damla indikatör damlatılmıĢtır. Bu karıĢım daha sonra demir sülfat heptahidrat ile titre edilmiĢ kırmızı rengin yeĢil renge dönmesi dikkatle takip edilmiĢtir. Renk dönüĢümü olduktan sonra harcanılan kimyasal miktarı not edilmiĢ ve hesaplaması yapılmıĢtır (Kaçar, 1994).

3.2.2.6. Kireç

Scheibler kalsimetresi ile karbondioksit çıkıĢ hacmine göre % kireç içeriği belirlenmiĢtir (Kaçar, 1994). 0,5 gram toprak örneği tartılarak % 10‟luk hidroklorik asit yardımıyla Scheibler kalsimetresinde karbondioksit çıkıĢ hacmine göre kireç içeriği belirlenmiĢtir (Kaçar, 1994).

3.2.2.7. DeğiĢebilir Kalsiyum, potasyum ve sodyum

1 N Amonyum Asetat yöntemine göre yapılmıĢtır (Helmke ve Sparks, 1986). 1 Normal amonyum asetat (pH = 7.0) ile ekstrakte edilmiĢtir. Daha sonra fleymfotometre yardımıyla

(32)

ekstraksiyon çözeltisinin değiĢebilir Ca, K, ve N miktarları belirlenip hesaplanılmıĢtır (Kaçar, 1994).

3.2.2.8. YarayıĢlı Fosfor

Olsen metoduna göre yarayıĢlı fosfor içeriği belirlenmiĢtir (Olsen ve ark., 1954). Bu yönteme göre; 2 mm‟lik elekten elenmiĢ fırın kuru toprak örneğinden 5 gr tartılıp 250 ml‟lik erlenmayerlere konulmuĢ. Üzerine 200 mg aktif kömür ve 100 ml sodyum bikarbonat (pH- 8,5) ilave edilerek yarım saat çalkalayıcıda çalkalanmıĢtır. Daha sonra örnekler filtre kâğıdı yardımıyla süzülmüĢ ve bu süzüklerden 5 ml alınıp 25 ml‟lik ölçü balonuna aktarılmıĢtır. P-nitrofenol indikatörü aracalığıyla çözeltinin pH‟sını 5‟e getirmek için harcanan 5 N sülfirik asit miktarı belirlenip (H2SO4) o ölçüde sülfirik asit alınıp ölçü balonuna eklenmiĢtir. Daha

sonra ölçü balonuna 4 ml askorbik asit eklenip saf su ile derecesine tamamlanıp karıĢtırılmıĢtır. Bu iĢlemden sonra 10 dakika bekleyip renkli çözeltinin ıĢık absorpsiyonu 882 nm dalga boyuna ayarlı spektrofotometrede belirlenmiĢtir (Olsen ve ark., 1954).

3.2.2.9. Agregat Stabilitesi

Agregat Stabilitesi analizi 2.00 – 1.00 mm arasında kalan toprak parçacıkları ile yapılmaktadır. Bunun için, 2mm‟lik elekten geçmiĢ fakat 1mm‟lik eleğin üzerinde kalmıĢ toprak parçacıklarından 4 gr alınarak analiz yapılmıĢtır.

2mm ile 1mm arasında kalan 4 gr toprak örneği Islak Eleme Aletinin plastik eleğine dikkatlice yerleĢtirilerek ve hafif olarak ıslatıldı. Topraklar ıslandığında aletteki yerlerine sırasıyla koyuldu. Alüminyum kaplara önce saf su konularak alet üst konuma ( Timed ( 3

minute) ) getirildi ve 3 dk süreyle alet otomatik olarak karıĢtırma iĢlemini gerçekleĢtirildi. Bu

süre bittiğinde alet otomatik olarak durdu ve kapalı duruma getirilerek saf su örnekleri dıĢarı alındı. Daha plastik eleklerdeki topraklar % 0,2 „lik kalgon çözeltisi içeren alüminyum kaplı örneklerle muameleye tabi tutuldu. Bu iĢlem için alet alt konuma (continuous) yani sürekli konuma getirildi ve plastik eleğin içerisindeki tüm toprak parçacıklarının elenmesi beklenildi. Bu iĢlem bittikten sonra bu alüminyum kaplarda alındı ve diğer saf su örnekleriyle beraber 110 oC‟de etüve konuldu ve içerisindeki suyun tamamen uzaklaĢması için en az 24 saat etüvde bekletildi. Bütün su buharlaĢtıktan sonra etüvden çıkan saf sulu ve kalgonlu alüminyum kaplar hassas terazide tartıldı. Daha sonra bu alüminyum kapların içlerindeki

(33)

topraklar temizlenerek (yıkanarak) alüminyum kaplar tamamen kuruduğunda tekrar tartılarak daraları alındı ve bu ağırlıklar dikkatlice not edildi.

3.2.3. Yörede Yapılan Anket ÇalıĢmaları

Anket çalıĢması ile Muğla ilindeki turunçgil üreticilerinin yabancı otlar hakkındaki bilgi düzeyleri ve mücadele yöntemleri hakkındaki faaliyetlerini içermektedir. Çiftçilerin yabancı otlarla mücadelede kullandıkları yöntemler ve herbisit kullanım oranını incelemeyi amaçlayan çalıĢma ile çiftçilerin herbisitler hakkındaki bilgileri ve herbisitleri tercih oranları da belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Ayrıca üreticilerin yabancı ot mücadelesi konusundaki eksiklikleri ve yanlıĢ uygulamaları da ortaya koyulmaya çalıĢılmıĢtır. Ayrıca; üreticilerin eğitim durumlarına ve yaĢlarına göre herbisit kullanımları; üreticilerin herbisit kullanımlarının yayım kuruluĢlarının önerilerine uygunluğu gibi konularda araĢtırılmıĢtır.

Anket sayısının tespitinde gayeli örnekleme yöntemi uygulanmıĢ olup toplamda 80 iĢletme ile görüĢülmüĢtür. Anket yapılan tarım iĢletmeleri rastgele seçilmiĢtir. Anket sonucu elde edilen veriler, aritmetik ortalama ve basit yüzde hesaplarıyla değerlendirilerek çizelgeler halinde verilmiĢtir.

Zirai ilaçların hatalı ve bilinçsiz kullanımı çevre sağlığı açısından önemli bir risk taĢıdığından; bu riskin en aza indirilebilmesi için kontrollü ve optimum miktarda pestisid kullanımına gidilmesi (Sayılı ve Akman, 1994) gerekliliğini vurgulamak için anket sonuçları değerlendirilmiĢtir.

(34)

4. BULGULAR

4.1. Yabancı Ot Türlerinin Yaygınlık ve Yoğunluklarının Saptanması

Muğla iline ait Köyceğiz, Ortaca, Dalaman, Fethiye ve Ula ilçelerinde turunçgil bahçelerinde yapılan sürvey sonucunda; 1 tohumsuz, 3 monocotyledonae, 26 dikotiledon olmak üzere 30 familyaya ait 65 cins ve 69 yabancı ot türü saptanmıĢtır. Saptanan bu yabancı otların bağlı bulundukları Sınıflar, Familyaları, Latince ve Türkçe Tür adları, m2‟deki yoğunlukları ile

Muğla ve Köyceğiz, Ortaca, Dalaman, Fethiye ve Ula ilçelerindeki yaygınlıkları Çizelgelerde verilmiĢtir. Çizelgenin hazırlanmasında Önen ve ark. (1996)‟dan yararlanılmıĢtır. Hazırlanan skalada m2‟deki ortalama bitki adetinin;

A=m2‟de 20‟den fazla B=m2‟de 10-20 arası C=m2‟de 1-10 arası D=m2‟de 0,1-1 arası

(35)

Türlerin yaygınlıklarını (rastlanma sıklıklarının) belirlenmesi amacıyla skalanın hatırlanmasında Önen ve ark. (1996) ‟dan faydalanılmıĢtır.

ç, % 50‟den fazlasında y, % 49-26‟sında ö, % 25-13‟ünde

n, % 13‟ünden azında rastlandığı ifade edilmektedir.

Çizelge 4.1. Turunçgil bahçelerinde rastlanan yabancı otların bağlı bulundukları familyalara göre sayıları

FAMĠLYA TÜR SAYISI FAMĠLYA TÜR SAYISI

Ġlkbahar Sonbahar Ġlkbahar Sonbahar

TOHUMSUZ BĠTKĠLER Equisetaceae 1 1 Geraniaceae 2 - MONOCOTYLEDONAE Lamiaceae 1 - Cyperaceae Malvaceae 1 2 Poaceae Oxalidaceae 1 - Liliaceae Papaveraceae 2 1 DIKOTILEDONAE Plantaginaceae 1 - Amaranthaceae 1 - Polygonaceae 1 1 Apiaceae 1 1 Portulacaceae - 1 Araliaceae 1 - Primulaceae 1 - Asteraceae 13 3 Ranunculaceae 1 - Boraginaceae 1 1 Rosaceae 1 1 Brassicaceae 4 1 Rubiaceae 1 - Caryophyllaceae 2 - Scrophyllaceae 1 - Convolvulaceae 1 1 Solanaceae 1 2 Euphorbiaceae 3 3 Umbelliferae 1 - Fabaceae 3 1 Urticaceae 1 -

Muğla ili genelinde turunçgil bahçelerinde sorun olan yabancı otlar en fazla Asteraceae (13 tür ilkbaharda ve 3 tür sonbaharda), Poaceae (7 tür ilkbaharda ve 6 tür sonbaharda) ve Brassicaceae (3 tür ilkbaharda ve 1 tür sonbaharda) familyalarına dahil bulunmuĢtur. Bu

(36)

familya bireyleri tarım alanlarına yoğun olarak uyum sağlamaları nedeniyle en fazla yabancı ot türünü bulunduran familya olup Türkiye florasının en büyük familyaları içerisinde yer almaktadırlar (Düzenli ve ark., 1993).

Çizelge 4.2. Turunçgil bahçelerinde rastlanan yabancı otların yaygınlık (rastlanma sıklığı) ve yoğunlukları

BĠLĠMSEL ADI TÜRKÇE ADI ĠLKBAHAR

yay-yoğ.*

SONBAHAR yay-yoğ.* AMARANTHACEAE

Amaranthus retroflexus L. Horoz ibiği - ç-B

APIACEAE

Daucus carota L. Yabani havuç - n-E

Scandix pecten-veneris L. Zühre tarağı n-E -

ARALIACEAE

Hedera helix L. Duvar sarmaĢığı n-E -

ASTERACEAE

Anthemis arvensis L. Köpek papatyası n-E -

Bellis perennis L. Koyun gözü n-E -

Calendula arvensis L. Portakal nergisi n-E -

Chrysanthemum segetum L. Krizantem n-E -

Crepis vesicaria L. Kreps n-D -

Dittirichia viscosa L. YapıĢkan pirekıran n-E -

Lactuca serriola L. Dikenli yabani marul n-E -

Matricaria chamomilla L. Hakiki Papatya n-D -

Senecio vernalis Wald.and Kit. Kanarya n-D -

Sonchus arvensis L. EĢek Marulu n-E n-E

Sonchus asper L. Adi eĢĢek marulu n-D -

Sonchus oleraceus L. EĢĢek marulu n-D n-C

Xanthium strumarium L. Domuz Pıtrağı - n-E

BORAGINACEAE

Anchusa officinalis L. Sığır dili n-E -

Heliotropium europaeum L. Bozot - n-E

BRASSICACEAE

Referanslar

Benzer Belgeler

35 Ölçeğin toplam Cronbach’s Alpha katsayısı hesaplanamamakla birlikte yapılan analizler doğrultusunda Kaçınma alt boyutu için Cronbach’s Alpha katsayısı

Genel patolojik ‹nternet kullan›m› (GP‹K) Özgül P‹K ‹nternet’i ba¤›ml›l›¤› bulunan nesneyi elde etmek amac› (pornografi, online kumar, borsa veya

Fig.. This result indirectly revealed that observation is not a generally accepted management strategy in this group of patients for PCa physicians who participated in this study.

Eğer ilgilenilen değişkenlerden biri gerçek süreksiz (iki kategorili), diğeri ise sürekli bir değişken ise bu değişkenler arasındaki ilişkiyi bulmak için uygun

Sonuç olarak; mental retarde, hafif motor defisiti ve dirençli epileptik nöbetleri olan hastalarda interiktal EEG’de özellikle posterior bölgelerde fokal epilepti-

Ayrıca Onar, üniversite profesörlerinin yönetsel hiç bir hiyerarşiye tabi tu- tulmamalarını, kendilerine yöneticiler tarafından emir ve direktifler verilmeme­ sini,

Toplam Kalite Liderliği ölçeğinin maddeleri tek tek t testine tabi tutulduğunda aĢağıdaki Tablo 12.‟de aktarıldığı gibi 1 maddede eğitim düzeyine

the problem of identification is the key point of biometric system, the features being label for each hand.in this paper we proposer two classifiers, Artificial neural network and