• Sonuç bulunamadı

Sözlü Kültür Ürünlerimizde Giyim Motifi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sözlü Kültür Ürünlerimizde Giyim Motifi"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

Dr., Gazi E¤itim Fakültesi, Türkçe E¤itimi Bölümü Ö¤retim Üyesi.

A

Assiiyyee D

DU

UM

MA

AN

N

11

Ö ÖZZEETT

Milleti meydana getiren unsurlardan en önemlisi kültürdür. Kültür, milletin düflünce ve yaflay›fl tarz› olufl-turman›n yan›nda, dil arac›l›¤› ile edebî ürünlerine de yans›r. Edebî ürünler aras›nda toplum taraf›ndan kabul görüp nesilden nesile aktar›lanlar, o milletin kimli¤ini de ortaya koyar. Atasözü, deyim, bilmece, türkü ve ma-ni, Türk milletinin bilgi tecrübe ve hayata bak›fl tarz›n› ifade eden edebî türlerdendir. Türk toplumu her yönüy-le düflünce dünyas›n›, kimli¤ini diyönüy-le getirirken günlük hayat›n çeflitli unsurlar›ndan da faydalan›r. Giyim ve gi-yimle ilgili unsurlardan da edebî ürünlerimizin meydana getirilmesinde çeflitli flekillerde faydalan›lm›flt›r. Bu ya-z›da, atasözü, deyim, bilmece, türkü ve manilerden hareketle "sözlü kültür ürünlerimizde giyim motifi" konu-su ele al›nm›flt›r.

A

Annaahhttaarr KKeelliimmeelleerr:: Kültür, Giyim, Atasözü, Deyim, Mani, Türkü, Bilmece. A

ABBSSTTRRAACCTT

The culture which is the thought and life style of a nation reflects to literary works that are created by that nation’s language. The literary works that are accepted by society and which are transferred from a ge-neration to the other reveal the identity of that nation. Proverb, idiom, riddle, folk song and mani (a traditio-nal Turkish quatrain form) are some of the literary works that reflect the experience, knowledge and life style of Turkish society. Turkish society benefits from the different elements of daily life while putting its thought and identity into words. The clothing and the elements about clothing have been benefited while our literary works have been created. In this work, the clothing and the elements about clothing in our thought have be-en handled through the proverbs, idioms, riddles, folk songs and mani (a traditional Turkish quatrain form)

K

(2)

Kültür, k›saca “bir milletin düflünce ve yaflay›fl tarz›” fleklinde tan›mlanabilir. Araflt›r-malar, bu düflünce ve yaflay›fl tarz›n›n göstergelerinden birinin de giyim oldu¤unu ortaya koymaktad›r. Ögel (1991: 1), yaflay›fl tarz› ile giyim aras›ndaki iliflkiyi flöyle ifade etmek-tedir: “Bugün oldu¤u gibi dün de, pamuk veya pirinç tarlas›nda çal›flanlarla at üzerinde hayvan güden kifli veya kavimlerin elbiseleri ayn› olamazd›. Evde veya dükkânda oturan-lar›n ise daha de¤iflik giyinmeleri yine tabiî görülmeliydi.” Osmanl› aile yap›s›n› inceleyen Do¤an (2001: 33) ise “ Toplumun devingen (hareketli), geliflmeci yap›s›n›n giyim konu-sunda ba¤lay›c› olmayan bir ifllev ve uygulamaya yol açt›¤› düflünülebilir. Hareketi ve ma-nevray› engelleyici olmayan rahat bir giyimin bu çerçevede tercih edilmifl olmas› da akla uygun gelmektedir.” diyerek ayn› görüflü vurgulamaktad›r. Ar›¤ (2006: 142 ve 146) bir toplumun giyim unsurlar›na ve niteliklerine yükledi¤i manay› bilmeden o toplumu tan›-man›n mümkün olamayaca¤›n› flu cümlelerle ifade etmektedir: “Giyim, insan›n mevkiini, cinsiyetini, milliyetini, bölgesini, ait oldu¤u kabilesini, medeniyetini, inanç, duygu ve dü-flüncesini ortaya koyup belirlemektir... Osmanl›larda k›yafet, toplum yaflam›n›n bir ifade-si olup giyifade-sinin kumafl› kadar renginin de bir anlam› vard› ve giyenin ait oldu¤u toplum düzeyini yans›tmaktayd›.”

Giyim bu kadar aç›k ve önemli bir kültür göstergesiyse Türk kültürünü tan›y›p anla-mak için de Türk düflünce dünyas›nda giyimin nas›l yer ald›¤›n› görmek gerekir. Sözlü kültür ürünlerimiz halk haf›zas›n›n dünden bugüne getirdi¤i anonim eserler olarak bize bunu gösterecek güvenilir araçlardand›r. Çünkü toplum bütün yönleriyle düflünce dünya-s›n› yine bir kültür unsuru olan ve kültürün oluflturulup yaflat›lmas›nda en önemli görevi üstlenen dili ile ifade edip bilhassa sözlü kültür ürünleri vas›tas›yla nesilden nesile akta-r›r. Bu ifade ediflte günlük hayat›n çeflitli unsurlar› da çeflitli flekillerde kullan›l›r. Giyim ve giyim unsurlar› da Türk milletinin günlük hayat›n›n bir parças›, kültürünün bir gösterge-si olmak yan›nda onun duygu, düflünce, hayal ve tecrübelerini dile getirmekte kulland›¤› araçlar aras›ndad›r. Bu yaz›da “sözlü kültür ürünlerimizdeki giyim motifi” konusu ata-sözleri, deyimler, türküler, bilmece ve manilerden hareketle ele al›nacakt›r.

1

1.. AAttaassöözzlleerriimmiizzddee GGiiyyiimm

Atasözleri, toplumun, dünden bugüne oluflturdu¤u tecrübe ve bilgi birikimini k›saca ve kesin yarg› cümleleriyle ifade etti¤i özlü sözlerdir. “Bir atasözüyle belgelendirilen tu-tumun do¤rulu¤u herkesçe kabul edilir. Anlaflmazl›klarda bir atasözü en büyük yarg›c›-d›r.” (Aksoy 1998: 15).

“Aban›n kadri ya¤murda bilinir.” (Aksoy 1998:105) sözü bize bir varl›¤›n k›ymetinin ancak ona ihtiyaç duyuldu¤u zaman anlafl›labilece¤ini anlatmaktad›r.

(3)

‹nsan›n de¤erinin k›yafetinden de¤il kiflili¤inden kaynaklad›¤› düflüncesi “Acar taz› çul-lu da belli oçul-lur çulsuz da.” (Aksoy 1998:107) cümlesiyle özetlenmifltir. Benzer bir dü-flünce tarz›; insan›n de¤erinin zenginli¤iyle, k›l›k k›yafetiyle ölçülemeyece¤i de flu atasö-zünde ifade bulmaktad›r: “Adam adamd›r, olmasa da pulu, eflek eflektir olmasa da çulu (atlastan olsa çulu).” (Aksoy 1998:115).

Atasözlerimizde hayat›, düflünceleri, olay ve durumlar› de¤iflik yönleriyle görmekte-yiz. Böylece atalar›m›z bize fikirlerin, konu, olay ve durumlara göre farkl› flekillerde de-¤erlendirilmesi gerekti¤ini göstermekte; bize elefltirel düflünme tarz›n› ö¤retmektedir. Yukarda giyim kuflam›n insana de¤er biçmede hiç önemli olmad›¤›n› gösteren atasözüne karfl›l›k k›yafetin insan› güzellefltirdi¤ini dile getiren “Güzellik ondur, dokuzu dondur.” (Aksoy 1998: 298) atasözünü görmekteyiz. Burada güzel görünmenin büyük oranda gi-yim ve k›yafete ba¤l› oldu¤u vurgulanmaktad›r. Bu atasözlerinde Türk düflünce dünya-s›nda “güzel” ile “de¤erli” olan›n ayr›ld›¤›n› görmek mümkündür.

Bir baflka atasözümüzde ise birinci derecede gerekli olan›n bulunmad›¤› zaman ona yard›mc› unsurun ne kadar de¤erli olursa olsun bir anlam tafl›mayaca¤›, yine giyim un-surlar›ndan hareketle dile getirilmektedir: “All› yelek pullu yelek, gömlek yok canfes ne-ye gerek.” (Aksoy 1998: 141).

Bir çocuk büyüten veya çocu¤un büyümesi sürecine flahit olanlar, onun ne kadar h›z-l› büyüdü¤ünü, beden ölçülerinin ne kadar çabuk de¤iflti¤ini de fark ederler. Çocuk geli-flim sürecinde çok iyi beslenmelidir. Tabiî giyinmelidir de. Atalar›m›z çocu¤un geligeli-flim sü-recinde yediklerinin bofla gitmeyece¤ini; ancak beden ölçülerinin çabuk de¤iflmesi sebe-biyle k›yafet al›m›nda dikkatli, ölçülü olunmas› gerekti¤ini “Çocu¤un yedi¤i helal, giydi¤i haram.” (Aksoy 1998: 221) sözüyle vurgulam›flt›r.

Atasözlerimizde, toplumun güzellik anlay›fl›n›, yak›flt›rmalar›n› da görmek mümkün. Al giymek ile ilgili iki söz, bu konunun da farkl› yönlerini ortaya koymaktad›r. Esmer in-sana k›rm›z› k›yafetin yak›flmayaca¤› fikri “Esmere al ba¤la, karfl›s›na geç a¤la.” (Aksoy 1998: 271) sözüyle dile getirilirken k›rm›z›n›n herkese yak›flaca¤› fikri “Al giyen aldan-maz.” (Aksoy 1998:136) sözünde karfl›m›za ç›kmaktad›r.

Türk milletinin tecrübe ve hayata bak›fl tarz›n› dile getirirken giyim unsurlar›ndan ya-rarland›¤› atasözlerinden bir k›sm› afla¤›da verilmifltir:

“Akça ak›l ö¤retir don yürüyüfl.” (Aksoy 1998: 127). “Al gömlek gizlenemez.” (Aksoy 1998: 136).

(4)

“Bafl sa¤ olursa börk çok bulunur.” (Aksoy 1998: 182). “Çar›k çar›kla sar›k sar›kla.” (Aksoy 1998: 216). “Do¤mad›k çocu¤a don biçilmez.” (Aksoy 1998: 224).

“Donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer.” (Aksoy 1998: 246).

“Eski diye atma kürkünü, gerek olur bürünürsün bir günü.” (Aksoy 1998: 270). “Köpek sürünmekle etek kesilmez.” (Aksoy 1998: 372).

“Kürkçünün kürkü olmaz, börkçünün börkü.” (Aksoy 1998: 382). “Paça ›slanmadan bal›k tutulmaz.” (Aksoy 1998: 411).

“Yerine düflmeyen gelin yerine yerine, boyuna düflmeyen esvap sürüne sürüne eskir” (Aksoy 1998: 474).

“Zenginin azg›n› kürk giyer yaz günü.” (Aksoy 1998: 483).

Yukar›da birkaç örne¤ini verdi¤imiz onlarca atasözümüzde, giyim flekli ve giyimle il-gili unsurlardan hareketle hayat›n çeflitli yönleri hakk›nda bize yol gösterilmekte, ö¤üt verilmektedir.

2

2.. DDeeyyiimmlleerriimmiizzddee GGiiyyiimm

Deyimler, Türk toplumunun düflünce ve hayata bak›fl tarz›n› dile getiren anonimlefl-mifl ifade kal›plar›d›r. Deyimler, “gerçek/öz anlam›n›n d›fl›nda farkl› bir anlam› olan en az iki kelimeden oluflan kal›plaflm›fl söz gruplar›d›r. Deyimlerin ço¤u cümle de¤eri tafl›maz. Bu yönü ile deyimler atasözlerinden ayr›l›r. … Özlü ve etkili bir anlat›m vas›tas› olan de-yimler, yerli yerinde kullan›ld›¤› takdirde, anlat›ma canl›l›k kazand›r›r, düflünceyi güçlen-dirir.” (Karatafl 2004: 110-111).

“Aba alt›ndan de¤nek göstermek” (Aksoy 1998: 523) deyimi aç›kça de¤il ima yoluy-la tehdit etmeyi anyoluy-latmak için kulyoluy-lan›l›r.

“Abay› sermek.” (Aksoy 1998: 523) bir mekâna rahatça yerleflmeyi anlat›rken “aba-y› yakmak” (Aksoy 1998: 523) âfl›k olma“aba-y› ifade eder.

“Al giymedim ki al›nay›m.” (Aksoy 1998: 561) deyimi, bahsedilen konudan rahats›z-l›k duymas›n› gerektirecek herhangi bir durum olmad›¤›n›, gönlünün rahat oldu¤unu be-lirtmek isteyenler taraf›ndan kullan›l›r.

“Al takke ver külah.” (Aksoy 1998: 567) insanlar aras›ndaki menfaate dayal›, anlafl-mal› iflleri, senli benli davran›fllar›, yak›n iliflkileri ifade eder.

(5)

‹yi niyetli, kendisinden asla zarar gelmeyecek bir insan› anlatmak için “art ete¤inde namaz k›l›nmak” (Aksoy 1998: 585) deyimi kullan›l›rken “bafl›na çorap örmek” (Aksoy 1998: 620) deyimi baflkas›na zarar vermeyi, güvensizli¤i, kötü ifller planlamay› ifade et-mek için söylenir.

“Biçilmifl kaftan” (Aksoy 1998: 639) iki unsurun birbirine çok uygun oldu¤unu be-lirtmek istedi¤imizde hemen akl›m›za gelen deyimlerdendir.

“Gömlek de¤ifltirmek” (Köklügiller 1994:103) huy de¤ifltirmeyi, “gömle¤inden geçir-mek” (Köklügiller 1994:103) ise evlat edinmeyi anlat›r.

Becerikli, k›vrak, çal›flkan, iflini bilen kad›nlar “ete¤i belinde” (Köklügiller 1994:90) deyimiyle övülür.

Afla¤›da, giyim kuflamla ilgili deyimlerden baflka örnekler de verilmifltir: “Bir abam var atar›m, nerde olsa yatar›m.” (Aksoy 1998: 641). “Bir gömlek afla¤›” (Aksoy 1998: 647).

“Keçe kepene¤e gümüfl dü¤meler” (Aksoy 1998: 918). “Külah›n› önüne koyup(al›p) düflünmek” (Aksoy 1998: 950). “Paçay› kurtarmak (s›y›rmak)” (Aksoy 1998: 1002). “Taz› o taz› ama çulu de¤iflmifl.” (Aksoy 1998: 1068). “Çorap sökü¤ü gibi gitmek” (Aksoy 1998: 698). “Eline ete¤ine, do¤ru” (Aksoy 1998: 759).

“Ekten pükten, deli k›za (sar› k›za, öksüze) kaftan” (Aksoy 1998: 747). “Abas› yok poyraza karfl› gider.” (Elçin 1993: 645).

3

3.. BBiillmmeecceelleerriimmiizzddee GGiiyyiimm

“Hayat›m›z› kuflatan, dolduran hemen her fleyi (nesneler, araç-gereç, tabiat olaylar›, canl›lar vb.), birtak›m benzetmelerden, ça¤r›fl›mlardan yararlan›p üstü kapal› biçimde an-latarak soran kal›plaflm›fl söz gruplar›” (Karatafl 2004: 74) olarak tan›mlayabilece¤imiz bilmecelerimiz halk›n tan›mlama, benzetme ve iliflkilendirme kabiliyetinin göstergeleridir. Bilmecelerden giyimle ilgili olarak flu örnekler al›nm›flt›r:

“Sabahtan kalkt›m, çatal kuyuya düfltüm.” (Baflgöz 1999: 258) (don, pantolon) “Alt› çatal, üstü bir; bacak girdi bunu bil.” (Baflgöz 1999: 527) (don, pantolon) “Ne kan› var ne can›, befl tanedir parma¤›.” (Baflgöz 1999: 270) (eldiven)

(6)

“Bir yerinden girilir, üç yerinden ç›k›l›r, yine içinde kal›n›r.” (Baflgöz 1999: 305) (gömlek)

“Eli var aya¤› yok, karn› yar›k can› yok.” (Baflgöz 1999: 186) (ceket, manto, palto) “Hayvan soyundu insan giyindi.” (Baflgöz 1999: 451) (kürk)

“Alaca y›lan, selviye dolan.” (Baflgöz 1999: 408) (kemer)

“Soka¤a giderken gözlerim seni arar, hofl geldin, sefa geldin, bafl üstünde yerin var.” (Baflgöz 1999: 594) (flapka, külah, fes)

“Ol nedir ki iki bafll› y›lan, her bafl›nda türlü nak›fl var, birbirine sarmafl›rlar her za-man.” (Baflgöz 1999: 625) (uçkur)

“Ba¤lar›m yürür, çözerim durur.” (Vural 2002: 237) (ayakkab›) “Küçücük mezar dünyay› gezer.” (Vural 2002: 283) (ayakkab›) “Benden yüksek, tavuktan alçak” (Vural 2002: 293) (flapka) “All› pullu, iki kollu, bele ba¤l›” (Vural 2002: 237) (önlük) “E¤rilir bükülür, yumak olur sökülür.” (Vural 2002: 251) (çorap) “Bel üstünde k›rm›z› y›lan” (Vural 2002: 258) (kemer)

4

4.. TTüürrkküülleerriimmiizzddee GGiiyyiimm

Türküler, bilindi¤i gibi Türk’ün günlük hayat›, tarihi, sevgisi, nefreti, ac›s›, mutlulu-¤udur; türküler Türk’ün kendisidir. Giyim tarz› ve unsurlar›ndan türkülerde de bazen bir gelene¤in anlat›m›nda, bazen tabiat tasvirinde bazen yavuklunun güzelli¤i veya ona du-yulan aflk›n dile getirilmesinde bazen de yaflanan sosyal bir olay›n anlat›lmas›nda yararla-n›lm›flt›r.

“K›nac›lar gelin geçin oturun

Entarimin kufla¤›n› getirin” (Kaya 1999: 299) örne¤inde bir gelene¤in anlat›ld›¤›n› görmekteyiz.

“K›r at köpü¤ünden düflman kan›ndan

Çizme dolup flalvar ›slanmal›d›r” (Elçin 1993: 202) m›sralar›nda giyim unsurlar› kah-ramanl›k anlay›fl›m›z›n dile getirilmesine vesile olurken

“Felek tebdil itdi geceye güni,

De¤ifldi abâya ol yeflil don›” (Elçin 1993: 206) m›sralar›nda tabiat tasviri arac› olarak ç›kmaktad›r karfl›m›za.

(7)

Giyim unsurlar› türkülerde bazen de da¤lanan yüreklerin feryad›d›r: “Bir çift kundurayla bir de fesi var.” (Elçin 1993: 214).

“Alt›n kemer tak›nm›fl

Yarim ince beline” (Kaya 1999: 172) ve “Eminem Eminem sabah suyuna

Al fistan kestirdim ince boyuna” (Kaya 1999: 153) örneklerinde ise yârin güzelli¤i ifade edilirken Türk toplumunun “güzel” anlay›fl› da ortaya konmaktad›r.

Giyim unsurlar›n›n yer ald›¤› baflka türkülerden örnekler ise afla¤›dad›r: “Yaz›k olsun telli doru flan›na

E¤il bir bak mor cepkenin kan›na” (Elçin 1993: 213). “Eli elekli gelin/Basma yelekli gelin” (Kaya 1999: 135). “Evlerinin önü de kara üzüm asmas›

Beline kuflak ba¤lam›fl o da Acem basmas›” (Kaya 1999: 137). “Dudu flalvar giyer ince dikiflli

A¤›r oturufllu ye¤ni kak›fll›” (Kaya 1999: 266). “Elif k›z›n yenide gördüm yüzünü

Duman sand›m flalvar›n›n tozunu” (Kaya 1999: 146). “‹nem inem flu da¤lardan afla¤›

‹ki bac› çift ba¤lam›fl kufla¤›” (Kaya 1999: 151).

“Çekmecemi açamam/gülden gömlek biçemem” (Kaya 1999: 163). “Arkandaki yele¤i ben örmedim mi yârim

K›zlarla konuflurken ben görmedim mi yârim” (Türk Ocaklar› 2005: 169). “Düriye’min gü¤ümleri kalayl›

Fistan giymifl etekleri alayl›” (Türk Ocaklar› 2005: 141). “Cepkeninin kollar› / Par›ld›yor pullar›

Yörük de Ali geliyor / Aç›ls›n Ayd›n yollar›” (Türk Ocaklar› 2005: 89). “Elmay› top top yapal›m / K›zlara bahflifl atal›m

(8)

5

5.. MMaanniilleerriimmiizzddee GGiiyyiimm

“Az sözlerle çok anlamlar›n ifade edildi¤i, sevda konusu a¤›rl›kta olmak üzere hemen her konuda söylenmifl, yedi heceli müstakil dörtlüklü anonim fliirlere mani denir” (Kaya 1999: 10). Maniler, geleneksel yaflant›m›z›n vazgeçilmez e¤lence araçlar›ndan biridir. Dü¤ünlerde genç k›zlarla delikanl›lar manilerle at›flarak e¤lenirken uzun k›fl gecelerinin sohbetleri yine manilerle süslenir. Genç k›zlar›n açt›¤› fallar manilerle ayr› bir anlam ka-zan›r. Bahflifl ve bayraml›k isteyenlerin ifli de

“Mavi don mavi ya¤l›k Yi¤it can›na sa¤l›k Orucu bile tuttuk

Hani bize bayraml›k” (Kaya 1999: 67).

örne¤inde görüldü¤ü gibi manilerle kolaylafl›p güzelleflir.

Hayat›m›zdan do¤an ve yine hayat›m›za renk katan bu edebî ürünlerimizde, hayat›-m›z›n önemli bir parças› olan giyimin yer almamas› düflünülemez. Afla¤›da, giyim unsur-lar›n›n çeflitli flekillerde yer ald›¤› manilerden birkaç örnek verilmifltir:

“Kadifeden yele¤im Seni sevdim mele¤im Biraz da sen beni sev

Rahat etsin yüre¤im” (Kaya 1999: 47). Lahuri flal saça¤›

K›ndan ç›kar b›ça¤› Sen bir domur gül isen

Ben de yayla çiçe¤i” (Kaya 1999: 53).

Maniyle bir deyiflme örne¤i: “Celâl:

Arkas› demir da¤› Cimil üç para köydür K›z:

Giyemedim çuhan›

(9)

Taksi geliyor taksi fioförleri ne aksi Hal› dokuyan k›zlar

Giyerler uzun maksi (Kaya 1999: 59).

Entarisi beyazl› Geliyor nazl› nazl› Ben seni seviyorum

Atamdan gizli gizli (Kaya 1999: 63).

Pefltemalim sand›kta Kalm›fl›m karanl›kta Verseler sevdi¤imi

Yatar›m samanl›kta (Kaya 1999: 64).

Kamas› var k›n› yok Pantolu var donu yok K›s›larak geliyor

Bir mant›l›k unu yok (Kaya 1999: 64).

Eli elekli yârim Atlas yelekli yârim On yi¤ide bedeldir

Aslan yürekli yârim (Kaya 1999: 65).

“Sar›kam›fl alt›n bulak So¤anl›’y› biz ne bilek Bizim uflak böyle gezer

(10)

Entarisi turuncu Yere de¤er bir ucu Var git askerli¤ini yap

Askerlik vatan borcu (Kaya 1999: 75).

Kaynanan›n h›rkas› ‹¤ne tutmaz yakas› Ak›ll› dur kaynana

Yersin gelin sopas› (Kaya 1999: 76).

K›z›n ad› Melek’tir Elbisesi yelektir Yakas› aç›k gezmek

Sevdal›y›m demektir (Kaya, 1999: 78).

Nenni nenni nen ister Babas›ndan don ister Mavu donu be¤enmez

Setre pantolon ister (Kaya 1999: 95).

S Soonnuuçç

Türk toplumu, duygu ve düflüncelerini dil vas›tas›yla aktar›rken çevresindeki, günlük hayat›ndaki birçok varl›ktan da kullanma amac›na, zevkine, dünya görüflüne; varl›¤›n renk veya flekil özelliklerine vb. göre yararlanm›flt›r. Türk’ü ve Türkçeyi anlamak için onun dünyaya ve eflyaya bak›fl tarz›n› anlamak gerekir. Bu bak›fl tarz› da en net flekliyle anonim ürünlerde görülür. Anonim ürünlerdeki giyim ve giyimle ilgili unsurlar, Türk top-lumunun dünyaya ve eflyaya bak›fl tarz›n› yans›tan aynalardan biridir.

(11)

K

KAAYYNNAAKKLLAARR

AKSOY, Ömer A. (1998): Atasözleri ve Deyimler Sözlü¤ü, ‹nk›lap Kitap Evi, ‹stanbul. ARI⁄, Ayten SEZER (2006): “Türklerde K›yafetin K›sa Tarihi”, Atatürk Araflt›rma Mer-kezi Dergisi, Cilt XXII, Mart-Temmuz- Kas›m, S:64-65-66.

BAfiGÖZ, ‹lhan, Andreas Tietze (1999): Türk Halk›n›n Bilmeceleri, Kültür Bakanl›¤› Ya-y›nlar›, Ankara.

DO⁄AN, ‹smail (2001): Osmanl› Ailesi – Sosyolojik Bir Yaklafl›m- Yeni Türkiye Yay›nla-r›, Ankara.

ELÇ‹N, fiükrü (1993): Halk Edebiyat›na Girifl, Akça¤ Yay›nlar›, Ankara.

KARATAfi, Turan (2004): Ansiklopedik Edebiyat Terimleri Sözlü¤ü, Akça¤ Yay›nlar›, Ankara.

KAYA, Do¤an (1999): Anonim Halk fiiiri, Akça¤ Yay›nlar›, Ankara.

KÖKLÜG‹LLER, Ahmet (1994): Türkçe Deyimler Sözlü¤ü, Kaya Yay›nlar›, ‹stanbul. ÖGEL, Bahaeddin (1991): Türk Kültür Tarihine Girifl 5, Kültür Bakanl›¤› Yay›nlar›, An-kara

TÜRK DÜNYASI’NDAN SEÇME TÜRKÜLER‹M‹Z (2005): Türk Ocaklar› Ankara fiubesi Yay., Ankara.

(12)

E ERREENNLLEERR

Haktan bize olur ise inayet Kâmil insan olmak zorumufl gayet ‹nsano¤lu Kur’ân hemi de âyet Bu bir Hakk’›n s›rr› ne deyim gönül Binbir ismin vard›r bir ismin Allah Özümüz türapt›r Allah eyvallah Âdem dile geldi dedi bismillah Bu bir Hakk’›n s›rr› ne deyim gönül Hak verdi Âdem’e kendi cemalin Çok flükür erenler ceddi kemalin Gece gündüz budur benim hayâlim Bu bir Hakk’›n s›rr› ne deyim gönül Evveli ahiri Muhammed Ali

Hasan Hüseyin’dir Cennet’in gülü Cedd-i Muhammed’dir Bektaflî Veli Bu bir Hakk’›n s›rr› ne deyim gönül ‹smail’im bu sözleri söylersin Akl›n ermez bu iflleri neylersin Bazen a¤lar bazen gönül eylersin Bu bir Hakk’›n s›rr› ne deyim gönül ‹smail EL‹BOL

Referanslar

Benzer Belgeler

Şapka yapımında diğer ürünlerde olduğu gibi ana, yardımcı ve süsleme amaçlı malzemeler kullanılmaktadır.. Şapka Yapımında Kullanılan Ana

Tasarım, yaşam standardını yüceltmek amaçlı kişisel istekleri karşılayan ürün oluşturabilmek için yaratıcı sürecin oluştuğu düşünsel ve maddi çalışma

malzeme ile çeşitli fotoğraflar, ilham kaynakları, uluslararası moda eğilimlerini yansıtan giysi formları, renk eğilimleri, araştırma verileri ve konuya dayalı tekniklerle

Tüm çizimler dosyalanarak sonraki üretim çalışmaları için kullanılabilir.... GELİŞTİRİLMİŞ

Ayakkabı ve Saraciye Teknolojisi, Çanta Tasarımı, Ankara. • Millî Eğitim Bakanlığı

• Metal Parçalar: Plastik veya kemikten yapılma birleştirme ve süsleme amaçlı gereçlerin yanında çoğunlukla metal gereçlerden, halkalar, elips, kare veya farklı

Düğüm, örgü ve dokuma gibi tekniklerin kullanılmadan hayvansal liflerin çeşitli etkiler altında kaynaştırılması ile elde edilen kumaş yüzeyi olan keçe, aynı zamanda

Öğrenciler plaka halinde keçe malzeme ile veya misina ya da dokuma tekniği ile kolye, küpe, gerdanlık veya broş çalışabileceklerdir.. Malzeme ve teknik seçimi tasarım ve