“S ö ylem eli mi
Geçen gün, Şehir Tiyatrosu- mm Komedi Kısmında Fransız
muharriri Eugene Labiche’in
(Söylemeli mi?) isimli vodvilini seyrettim. Bu binaya her ayak a- ¡itişim, çocukluğumla ilk gençliği- !|mi, orada gördüğüm ilk sinema . temsillerde adları artık mazinin ¡sinesine gömülmüş olan en eski ' yıldızları ve filmlerin ilk temsil akşamları binayı hıncahınç dol duran otuz otuz beş yıl önceki '— hemen ekserisi o yıldızlar gibi mazi olıhttş —• pek çok çehreyi hatır lam akl ığ ı nıa vesile teşkil e- diyor. Bıi çehreler arasında da daima bir tanesi, galiba teşehhüt miktarı Amerikada elçilik ettiği için olacak, geceleri sinemaya mutlaka smokinle gelen bir dip lomat mazulü paşa zade, eıı kuv vetli hatlarla canlanıyor: Herke sin luyafetile gelmiyerek sırtına muntazaman smokin geçirişi üze rimde ne kadar tesir etmiş!.. Fa kat temsilin verdiği intihadan zi yade bu hâtıradan bahsedişim, biraz da seyrettiğim oyun hak kında söz bulamayışımdan ileri gelse gerek. Zira, kendisine vodvil yazanların babası dendiğini öte- denberi bildiğimiz Labiclıe nam muharririn, karısı tarafından a l datıldığını kocaya söylemek icap edip etmediği fikri etrafında ter tip ettiği üç perdelik tuhaflığı, i- tiraf edeyim, resmî sayılması icap eden bir sahne için pek hafif bul dum. Gülmedim değil. Hattâ,
bir-?„ d o la y ısiy le
az uzayan meclislerden sıkılıp bezmişken birdenbire uzun uzun güldüğüm çok oldu. Fakat, nasıl söyfiyeyim, insanın çocuklaşarak, hayır bönleşerek güldüğü anlar yok mudur? İşte hep böyle gül düm.
Tercümeyi vücude getirip ka bul ettiren tiyatronun sanatkârla rından Keşid Baran, piyesin en büyük rollerinden birini iyi oyna dı. Fakat en çok güldüren, bunun için de tuluat jestlerinden biraz çokça istifade eden Melımed K a raca oldu.
Bu piyes üzerinde daha çok duramıy aeağımıza, eski hâtırala ra da avdet edemiyeceğimize gö re ilâve edelim ki, bundan sonra Şehir Tiyatromuza tevcih edilen en büyük tenkit ortadan kalka cak, piyeslerin intihabı ile en kı demli artistlerden mürekkep bir heyet, rejisörle birlikte meşgul o- lacakmış ve, eğer çışarsa, ihtilâf ları Belediye Reisi halledecekmiş. Güzel amma, şimdiye kadar da Şehir Tiyatrosunun piyesleri tet kik, kabul veya reddeden bir me sul unsuru ve onun bütçede yeri mevcuttu. Ve onun kabul ettiği piyeslerin buna rağmen oynan madıkları vaki oldu. Hattâ, bir arkadaşımızın kalemde geçenler de bunların listesini de okuduk.
Temenni edelim ki, yeni lıeyet
salâhiyetlerini o tek zattan daha iyi kollansın, intihaplarında da tamamen isabetli olsun...
Nahid S im OKİK
1
¿>8*1 b i l
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi