Gece mektupları :
Sayfa 2
Seyhan Kızına...
Yıllarm koynunda eskimek ve ölmek nedir bilmiyen hatı ralarımız var... Onlara borçlu bulunduğum hürmeti daima üstün tutarım ...
Bu gece yarısı kalemimle baş başa kalınca kâğıdın üze rine duman kıvrımlarından ya pılmış bir hâyal indi: Tombul bir vücut... Altun sarısı saç lar...Ve sarılığı kırmızıya çalan dolğun yanaklar ... Sihirli bir bükülüşten sonra çözülüp gü- lebilen dudaklar!. Ve nihayet bu dudaklardan kayarak da ğılan ve titreyen siğara du manları... Ve halka halka du manlar arasında gülen fakat çok derinden kalbinin dört cepheesile gülen gözler .. Ah Seyhan kızının, Seyhanm kıv raklığından çalınmış gözleri!..
Aziz Seyhan kızı!..
Bu gece yarısında niçin ha tırıma geldin ... Niçin pence remin camlarında parçalanan ay ışıkları seni masamın üze rine oturttu !.. Bana niçin To- rosların mehtaplı gecelerinde çamlıklarda yaptığımız o uzun gezintileri hatırlattın ?..
Şu günlerde hattâ bütün bu uzun yılda kalbime ve hatıra larıma dokunmaktan o kadar korkuyorum ki, Seyhan kızı!..
Daima hatıralarının cazibe- sile hislerini yaşatan beni, emi nim ki çok garip bulacaksın .. Benim heyecansız , solgun ge çen bir günüme değil, bir da kikama bile inanmıyacaksın !.
İnan Seyhan kızı inan 1 Se ninle üç yıl var ki görüşme dik .. Belki daha fazla ... Ara daki bir kaç küçük mektuplar, ne de olsa eski arkadaşlığa daha çok merbut bir his izhar etmiştir!.
İnsan değişiyor .. Hayat ve hamleler, hadiseler insanı yu- ğuruyor Seyhan kızı!. Fakat bu tebeddül bir yıldırım inme si gibi ani ve bir şimşek çak ması kadar göz alıcı değildir.
Hâdiseyi sana tatbik ede lim .. Acaba sen değişmedin mi Seyhan kızı 1.. Sen belki böyle bir iddiada bulunabilir sin .. Fakat o değişikliği his etmezsin ki ...
Evet “Seyhan,, her yıl To- roslardan doğar Akdenizde boğulur... Fakat onun akışın da her yıl ve her mevsim bir değişiklik yok mu?.. O bir al tun kafes gibi Toroslardan na sıl uçarsa ve geçtiği toprakla ra naşı kanatlarını çarparsa.. Sen de yılların ve vakıaların önünde öyle değilmi sin?.. Fa kat Seyhan geçtiği yerleri ba- zan yıkar , bazan yaparsa in san ruhu da her an yapıcı ve yıkıcı bir varlık değilmidir ?..
Hayatımız zaman kadranı içerisinde hapsedilmiş ibrelere ne kadar benzer... tehavvülâtı onlar kadar hassasiyetle kay dedenler bulunabilir mi ?..
Artık şimdi yılların değil günlerin bile hissedilmeden insanları değiştirebileceğine inandın değil mi ?..
* * *
Yavrum Seyhan kızı !.. İşte bu değişiklik bana bir çok şeyler öğretti ve buna mukabil bir çok şeyler
onut-Yazan : T AH A AY
İSTANBUL: 13/3/933
turdu Seni unuttum diye mem, fakat böyle geç hutırla- mayı bir nevî unutmak saymı- yacağına emin olsaydım ..
Sana karşı o kadar mahcu biyet duymaktayım ki .. Ne yapayım güzel bacım .•
Sana verdiğim sözler var dı .. Biliyorum , unutmadım onları ..
Biliyorum, gecenin gölgesi dağları , dağların gölgeleri çamları örterken söz verdim.. Biliyorum , yaşlı bir erik ağa cinin altında diz dize ve yüz- yüze çoban kavallarını dinler kensöz verdim onları ...
Yanan dudakların biran evvel soğuması için yarış ya parak pınara koşarken gözle rin gözlerime yemin ettirdi !.. Fakat af diliyorum senden Seyhan kızıl.. O verdiğim söz ler yeşil dağların ihtişamında ve buzlu kaynakların kıvrım larında sönsün ¡..
Hayır .. Hayır temiz Sey- hanm temiz kızı !.. Bâri insaf et te o sözlerden yalnız biri sini yâpayım .. Verdiğim sö zün biri « Seyhan kızı )> diye romanını yazmaktı !.
Şimdi bunun güçlüğünü sa na anlatmak bile çok güç ola cak .. Senin hayatın o kadar derin ki, nasıl tahlil edeceğim ve nasıl yaşatacağım .. Fakat- söz verdim, yapacağım .. Sen istedin, yazacağım .. Bir iki sene bekle olmaz mı ? ..
Aziz Seyhan kızı !.. Sana bu ismi ben verdim ... Yine bu kıymetli ismi bu şâirin ki tabına da verdim .. O şâiri sen de tanırsın ... O da çukur- ovanın güneşinden kavrulmuş
bir çocuk ... Her görüşmemiz de veya mektubunda bana
senin üç kitabın intişar etti, benim bir tane bile çıkmadı „ diyor ..
Zamanımız öyle bir zaman ki Seyhan kızı î İktisadî buh ran neşriyatı durduracak ka dar mania gösteriyor..Mâmafi onun kitabını çıkaracağız .. Ve o kitabın adı nedir bilir misin ?.. « Seyhan kızları !»..
Mektubumu uzattım gali ba ... « salcı kızı » ne âlemde,. Mektuplaşır mısın.. Benim de ne zamandanberi haberim yok ondan .. Bunu da garip bulma ..
Hadiseler hayatın tellerini eline almıştır.. Onları çalarız, dinleriz aziz kız.. Uzun oldu.. Başın ağrıdıysa pencerenden Seyhana dal.. O gümüş suyun kıvrımlarında eriyen güneşin yarattığı iltimâlara ruhunu çe vir .. Serinlersin belki ...
Allaha ısmarladık Seyhan kızı !..
r Taha Ay
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi