• Sonuç bulunamadı

Asker Atatürk:Atatürk, yalnız büyük bir asker değil, inkılapçı bir medeniyet kahramanı idi de

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Asker Atatürk:Atatürk, yalnız büyük bir asker değil, inkılapçı bir medeniyet kahramanı idi de"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SALI

10

2 in c i te ş r in

1 9

4

2

Yıl : 3 — Sayı : 753

‘DOĞRUYA DOĞRU - EĞRİYE EĞRl>

Fiyatı 5 Kuruş

____________________________ T 7 - S ; ’¿ f

Sllmsr Bank Yerli Mallar Pazarlan

Mtiessesesi Müdürlüğünden:

Ten! gelen rengin ipe M! geoitleri ve hususi su rette t e birbirinin eşi olmayan desenlerde bir Türk sanatkârına, yaptırılan yalnız BİRER KOFLUK EMPRİMELER

Yerli Mallar P azarlan m ağazalarım la serbest sa tıl­ m aktadır,

’ N I N

D Ö R D Ü N C Ü Ö L Ü M Y IL I

A ta tü rk b ü tü n b ir cihan h u s u ­ m etinin karşısında m ensup olduğu m illetin ölmezliğini, b o y u n d u ru k altına girm ezliğini ilân ettiği zam an kalbinde em in b ir zaferin p a rıltı­ larım gören te k k u d re ttir.

M illetler tarih in d e tıpkı k a ra n ­ lık gecelerin d erin lik lerin d e ziy a­ lar veren, ışık lar saçan yıldızlar, h er zam an doğar. Bu yıldızlar sön­ mez ziy aları ile k a ra n lık la rd a h a fif y o llar gösterebilir. F a k a t bu ışık lar ayin aydınlığı altında d e rh a l k a y ­ bolur. A ta tü rk ne sem aların de­ rin lik le rin d e p arlay an b ir yıldızdır, ne o y ıld ızları söndüren b ir aydır. A ta tü rk b ir güneştir. P arlak lığ ı i- le b ü tü n dünyayı aydınlatan, sıc a k ­ lığı ile b ü tü n cihanı ısıtan, k uvvetli ile b ü tü n cihanı yaşatan bir g ü ­ neştir. B ir varlık tır.

. C u m h u riy e ti k u rd u ğ u zam an sul hün k o ru n m a sı prensiplerini k o y ar­ ken b e şe riy e tin ıstırabını uzakları gören n a z a rla rı ile görm üş, d erin ­ likleri ölçebilen dimağ] ile d ü n y a­ yı su lh e u laştırm an ın yollarım çiz­ m eğe m u v a ffa k olm uştur. B eşeri­ yete b a rış hayatının zevklerini ta t ­ tırm a ğ a m u v affak olm ak b ah tiy ariı ğını d u y m u ş ve bu m efkûresini y a ­ şadığı m ü d d etçe ta tb ik sahasına k o y m u ştu r.

tatürk

, A tatürk'ü

ç ık a rm a k

ı ile iftihar

ıktadır.

Bsamettln ÜLSîiL

K u rm ağ a azm ettiği y ü k sek d ü ­ şüncelerinin yayıldığım g ö rerek a- rarm zdan a y rılırk e n b u m illetin hay atın d a daim a saad et güneşinin p arlay acağ ım m üjd eley en b ak ışları ile teb şir etm eği un u tm am ıştır.

D ünya tarihini işleyen şah siy et­ le re bakınız. A ta tü rk ü n yü k sek m erteb esin e erişebilm iş b ir tanesini d a h a bulam azsınız. O nun y ap tığ ı inkılâbın kudretini, h e r geçen gün a rta n b ü y ü k lü ğ ü ile d ah a iyi an­ lıyoruz. B ütün dünya b u h ra n için ­ de, ateş içinde çırpınırken, b ü tü n d ü n y ad a can, k an d ö k ü lü y o rk en T ü rk iy en in im renilecek bir cennet olarak durm ası, A ta tü rk ü n esasla­ rına u y m ak yüzündendir. Biz b u ­ gün B üyük A ta tü rk ü n devrini y a ­ şayan b a h tiy a rla r olduğum uzdan dolayj g u ru r verici iftih ar d u y ­ m a k ta haklıyız.

Y arınm çocuklarına, ondan aldı­ ğım ız ilham ları v erirk en gözleri­ m izden dökülen neşeli p a rıltıla r g e­ lecek nesle bahtiyarlığım ızın d e ­ recesini g ö sterecek tir.

Bu b ü y ü k varlığ ın hu zu ru n d a geçirdiğim gü n lerin h a tıra sın ı hiç bir zam an unutam am . Onun b ü y ü k lüğünün, k o rk u n ç gecelerin k a ra n ­ lık ları arasında titre y e n v e inleyen dim ağları sa b a h la n doğan güneşin rılık ve sevim li ziyaları gibi d ü n y a ­ yı sard ığ ın a em inim .

B ir gün b ir akşam yem eğinde, b u h ran lj b ir gecenin başladığı d a ­ k ik a la rd a h e rk e s ü m it v e re n söz­ ler b e k le r vaziyette iken onun e t ­ rafa teselli veren b ak ışları ile «beş sene sük û n bulayım , C ü m h u riy etin ebedî v arlığ ı k u rtu lu r, on sene s ü ­ k û n b u lay ım dünyanm en b ü y ü k v e k u d re tli b ir devletini T ü rk iy e- (Devamı Sa. 3, Sü. 1 de) « + »

BÜYÜK ATAM

1

>

1

I

\

Yazan: Halim Şefik lyison E y ta rih i sarsan zaferler, fırtın alar

U nutur yavrusunu seni seven a n alar; Ey gölgede bırakan bütün k ah ram an lan E y zafer sahnesinin yükselen dum anları Ey S akarya aslanı, yumuldu pençelerin F a k a t bugün cihanda yükseliyor eserin Ey ölüm! Seni değil Ş efim i tanıyorum Bir ömür taşım ak tan a rtık utanıyorum. Bir defa geriye dön, ne olursun bir defa. Ağlayan millet susar görünürsen etrafa, Geriye dönüş yoktur senin güneş bahtm da, Bunu ne sen yaparsın ne şahlanm ış atında; Geriye dönüş yoktur, yolun böyle çizilmiş Yolun, fa k a t orada ağlıyanlar dizilmiş, Anadolu ağlıyor, Anadolu katafalk Göz yaşları içinde geçiyor önünden halk. Bir m illet sevgisile zaferile dirilmiş. Göklere çıkarılm az göklerden indirilmiş; Ebedî ihtişam ı bilmiyorsan onda gör! Göz yaşını sorarsan on ,sekiz milyonda görl Ey şair! Kitabeni gün doğmadan önce yaz! Ey köylü! Sen tarlan ı bundan sonra derin kaz: Çocuğum! Öğretmene kulak ver güzel oku! Hemşerlm! Sen çıkarına kalbinden altı oku! F ırtın alard an sonra ah, bu nasıl limanlık Saadet başkalaştı değişti kahram anlık. Zeybekler! Çekilmeyin öyle mahzun dağlara, Sevmek nasıl m eşcutsa ulaşm ak vardır yara;

(Devamı Sa. 7, Sü. 1 de) «***»

M illî Şef in

Millete

beyannamesi

« İnsanlık idealinin âşık ve m üm taz

siması, eşsiz kahram an A ta tü rk !

V atan sana m in n ettard ır»

BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE:

B ü tü n öm rünü hizm etine v ak fettiğ i sevgili m illetin in ih tiram kolları ü stünde U lu A ta tü rk ’ün fân î v ü c u d ü istirah at yerine tev d i edilm iştir. H a­

k ik a tte y a ttığ ı y er, T ü rk M illetinin onun için aşk ve iftih a rla dolu olan k ah ram an ve vefalı göğsüdür. A ta tü rk , ta rih te uğradığım ız en zalim ve h a k ­ sız ittih am g ü n ü n d e m eydana atılm ış, T ü rk m il­ letinin m asum ve haklı olduğunu iddia v e ilân e t ­ m iştir. İlkönce eh em m iyeti k av ran m am ış olan g ü r sesi, asla y ıp ran m ay an bir kuvvetle nihayet b ü ­

tün cihanın şu u ru n a nüfuz

etmiştir-En b ü y ü k z aferleri k azan d ık tan so n ra da A- ta tü rk , öm rünü, yalnız T ü rk M illetinin hak larım , insaniyete ezelî h iz m etlerin i ve ta rih e h âk k ettiğ i m eziyetlerini isb at etm eklegeçirm iştir. M illetim i­ zin b ü y ü k lü ğ ü n e, k u d retin e, faziletine, m edeni­ yet istidadına ve m ü k e lle f olduğu insaniyet vazi­ fe lerin e sarsılm az itikadı vardı. «Ne m u tlu T ü r­ k ü m diyene» dediği zam an, kendi engin ru h u n u n , hiç sönm eyen aşkını en m analı bir s u re tte h u lâ ­ sa etm işti.

F ena zihniyet ve id a re ile geri bırakılm ış T ü rk cem iyetini en kısa yoldan insanlığın en m ü te k â ­ m il v e en tem iz zih n iy etlerd e m ücehhez m o d ern b ir devlet h aline g etirm ek , onun başlıca kaygusu olm u ştu . T eşkilâtı Esasiyem izde ve b ugüa hiz­ m e t başında, irfan m uh itin d e ve geniş halk içinde bulu n an b ü tü n v atandaşların v icdanlarında y e r ­ leşm iş olan lâyik, milliyetçi, halkçı, inkılâpçı, d ev­ letçi, C ü m h u riy et. bize bütün evsafile A ta tü rk ü n en kıym etli em an etid ir.

Ufûlünd-enberi A ta tü r k ’ün aziz ad] ve h a tıra ­ sı, bütün halkım ızın en candan d u y g u lard e sa ­ rılm ıştır. M em leketim izin h e r köşesinde ve b ü tü n m illetçe kendisine gösterdiğim iz sam im î bağlılık, d e v le t ve m illetim iz için k u d re t ve v efan ın beliğ m isalidir. T ü rk m illetinin aziz A ta tü rk ’e g ö ste r­ diği sevgi ve saygı, onun niçin A ta tü rk gibi e v lâ t y e tiştire b ilir b ir k ay n ak olduğunu bütün d ü n y a ­ ya gösterm iştir.

A ta tü rk ’e tâzim vazifem izi ifa ettiğim iz bu a n ­ da. halkım ıza, kalbim den gelen şü k ran duygula-

(D e v a ın ı S a . 3, SU. 4 d e ) / / / /

Asker Atatürk

A tatürk, yalnız büyük

bir asker değil, inkı­

lâpçı b ir m edeniyet

kahram anı idi de.

Y a z a n

: İH S A N

S O F A N

H

ahikî b ü y ü k adam lar, hiç değişm iyen geçm iş zam an çeh relerd e değil, daim a değişen yeniliklerde b ü y ü k tü rle r. İnsanlı­ ğın böyle b ü y ü k le ri e n d erd ir. A ta . tü rk bu ender ölm ezlerden birisi­ dir. A ta tü rk yalnız T ü rk tarihine değil, insanlık ve m edeniyet ta r i­ hine de şeref ve azam et veren b ü ­ y ü k lerd en d ir.

A ta tü rk , yalnız ask erlik h ay atı, ebedi ve güzel bir efsane gibi gö­ nülden gönüle d ev red ecek bir k a h ­ ram an o lm ak la k a lm am ıştır. Y al­ nız D em enin, Ç anakkaienin, Sa- k ary an m ve b ü y ü k zaferin eşsiz s ırd a n değildir. O, h a rp te g ö ster­ diği em salsiz dehanın daha güzeli­ ni ve dah a büy ü ğ ü n ü , inkılâp y ap ­ m ak ta, d evlet k u rm a k ta da gös­ teren bir m edeniyet k ah ram an ı ol­ m u ştu r.

A ta tü rk . b irço k cephelerden k a h ra m a n d ır ve b ü y ü k adam dır. İnsan ona hangi ta ra fta n b a k a rsa baksın daim a bir deha g ö rü r ve h ay ran lık d u y ar.

T a rih te b ü y ü k k u m an d an lar sa­ yılır; fa k a t kazandığı zaferlerin üstüne yeni b ir hayat, yeni bir in­ k ılâ p ve yenj bir m ed en iy et k uran b ü yük a sk erler pek azdır. B irço­ ğu a sk erî z aferlerle ne oldum de­ lisi olm uşlar, yollarını şaşırm ışlar- K a h ram an ca g ird ik leri şeh irlerd e zafer ta k la rı başlarına yıkılm ış; dah a kısa söyliyeyim : Önce b ire r k a rta l gibi yükselm işler, fa k a t son­ ra b ire r leş gibi düşm üşlerdir. A ta tü rk , a sk e rî zaferle başı dön- m iyen, bilâkis onu asıl gaye için b ir vasıta te lâ k k i ed erek ölmez eserler y aratan m ü stesn a bir ze­ k âdır.

H arp onun için bir gaye değil, Tür­ kün ve Türklüğün ayak altında kal­ mış kudretini kaldırm ak için bir ma­ niveladan ibaretti. H arp onun için ne şahsî ihtiraslar için bir zafer t8kı ve ne de bir sa ltan at saçağı idi. Harp. Türkiye Cumhuriyetinin kurulması i- çin bir ,temel taşı idi.

Onun için, A tatü rk ile ötekiler a- rasında mukayese yapanların ak ma şaşarım . A tatürkün kurduğu T ürki­ ye Cumhuriyetini, mutlu işçileri olan bizim nesillerimizden ziyade istikbal inceleyebilecek ve takdir edecektir.

Aradan asırlar geçse de, Türk m il­ letinin bu büyük evlâdı, ebedî bir in­ san olarak taziz ve tebcil edilecektir. ! Bize ve bizden sonra geleceklere, on- I lardan sonra geleceklere de düşen en | büyük vazife, onun büyük eserini, a- ! şılanmış bir ağaç gibi daha güzelleş- i tirerek ve daha verimli yaparak y a­ şatm aktır. im an edelim ki ruhu her i an bizimle beraberdir, ileri gitm ek vc yükselmek için, hayatım ızı her za­ man bu berrak ve coşkun kaynağa doğru taşırm ak ihtiyacındayız. On­ dan ilham alm asını bilelim,

A tatürke «Ebedi Şef» unvanım ver inekle onun ölmezliğini fertçe, mil­ letçe kabul etmişizdir. Onu sadece sevmek ve anmak, kâfi değildir. Bü­ tün varlığım ızla eserini yükseltm e­ ye çalışmak gerektir. Sevginin de, anmanın da hakikî ölçüsü, onun gös­ terdiği yolda: topluca yürüm ek ve top luca ileri gitm ektir/

Bir adım daha a tarsak onun yüzü gülecek, bir adım gerilersek veya du­ rursak, bu beceriksizliğimiz ve ihm a­ limiz yüzünden yüreği sızlayacak, kaşları çatılacaktır. icap ettiği za­ man, bu uğurda sevine sevine ölece­ ğiz. Bu, ölümlerin en güzeli ve en şe­ reflisidir.

i

)

ÖLÜM

YILINDA

Cemil Cahit KOTAN

l

Kem gözle bakan varsa bizim; alm nnz ak tır! Çökmez bu hudutlar vatanın ismi y asak tır Görsek; bu çelik göğsü delen F atih i kimmiş Tnnç renkli yüzün, ay gibi m ihraba dikilmiş Bir keli« pinardır, yanaşan düşm ana; yurdun! Kaç savlet eden orduyu hıncınla doyurdun Bazan; bir akın m angana, yol verdi U rallar Kaç ülkede, ismin ile taç giydi k ra lla r

Bazan kızarak, gökleri zincirlere vurdun; Kaç devlete; kaç devletin hakkını sordun! '• Bazan kanının, rengine ram oldu denizler.. Son cengi sayıklar, bize çehrendeki izler, Rengin kızanr.. Sadece bir lâhza öğütsen Sancak diye m iraca, çıkıp, T annyı, öp, sen Namus denilen kahbeyi, ırzınla utandır! Ölmek kanının: soy adıdır aslı vatandır. Alnın lekesiz, gökteki nurdan da beyazsın Gökler eğilip yerlere şehnameni yazsın

*

Kem, gözle bakan varsa vatan ufkuna bir gtin, M ahşerleşerek; küreye tufan köpürürsün! Birden, değişir kanlı bakışlardaki m âna: Çarmih kesilir, kupkuru kaşlardaki mâna Süngünde söker, şanlı şafak lar daha erken. Ceddin dirilip alnun takdirle öper ken A.v hançer olup, göğsüne son kâbeyl kazsın! Gökler kapanıp yerlere şehnameni yazsın

Bir kelle binardir yanaşan düşm ana yurdun.. Kaç savlet eden orduyu hıncınla doyurdun Kem gözle bakan varsa, bizim alnı mı/, a k tır!

Göçmez bu hudutlar vatanın ismi y asak tır

(2)

3 o z d a ğ

e t e k e r i n d 0

ihtiyar köylünün

Atatürke hasreti

Fuat

E d ü p

B aksı

/

Y a z a n :

ayındı rm bir köylündeyiz.. V akit öğle so n u ... Y olla­ rın uzaklığm a b ak m ıy arak kendi­ lerini ve sazlarını dinlem eye, tu r . küllerim d erlem eye ge&diğjimiz köylüler, bir çevre halinde bizi sarm ışla r...

Birbirim izi yadırgadığım ız yok.. T ü rk köylüsü, candan inandıkla­ rına evinin kapısı gibi, gönül k a ­ pısını da ardına k a d a r açıyor. F a ­ kat yabancılık duydu m u, bu k a­ pıya çatık kaşlı bir kilit v u rm a ­ sını da bilendir.

«Dün» ü h atırlıy o ru m : O sm an­

lI m ünevveri ayr ı bir âlem, Os-

manlı köylüsü başka bir cihandi. Y ukarısı aşağıya karşj sağır, aşa ­ ğısı y u k a rıy a karşı dilsizdi.

S ultanlar gününün hocası, asla k av rayam adığı «din» k itap ların ın işine gelen tefsirlerin i y ap arak , cennet ve cehennem m asalları anlatır, köylüyü, öyle soyardı. S ultanlar g ü nünün h ü k ü m et a d a ­ mı, «kanun!» adını verdiği «ke­ yif» ne u y a ra k köylüyü, öyle so- yardı. Ve yine sultanlar g ü n ü n ü n eşkıyası, k a ra ta şta bilediği «pa­ la» ya ve om uzundan eksik e t­ mediği «M artin» e güvenip «zor­ balık» ı ele alarak , köylüyü, öyle so y ard ı...

Y akup K ad ri; «Yaban» da es­ ki m ü nevverle köylü arasındaki derin uçu ru m u , uzun uzadıya h i­ kâye ettik ten sonra, bu anlaşa- m am azlığa kızan te k kollu y ü z ­ başı Celâle, sin irlen erek şunları söyler:

«Seni b ed b ah t eden şey, senin kendi eserindir!.. Ne ektin ki ne biçm ek istiyorsun?...»

ünkü eskiden şehir bir «tuzak» ve şehirli pu su d a bekleyen «kurnaz bir aldatıcı» idi. Ç ünkü eskiden «okum uş a- dam» h er işin dalaveresini öğren, miş ve hileyi h e r zam an «kitaba uydurm asını bilen» d i... Bu «çün kü» leri bir hayli uzatm ak m ü m ­ kü n d ü r am a, ne lüzum u v a r? ... Bugünkü açık h ak ik at: T ü rk köy lüsünün lâyık olduğu m erteb ey e yükseltilm ek istendiği ve geçm iş zam anlardaki «ayrı _ gayrdık» in ortadan k a lk tığ ıd ır, iş te önüm üz­ deki bir yığın köylünün, bakışla- rile, hallerde ve sözlerde bize gösterdiği y a k ın lık ...

D urm uş D âyı seksen beş y a ­ şındadır ve dinçliğini henüz k a y ­ betm em iştir. Ö brüm de bu k ad ar çizgili yüz görm edim . D em ek ki hayat, Dayının yüzünü, ıstırabım sivri tırn a k ia rile bir «tecrübe h a. ritası» ,na çevirm iş...

Öyle bir edası var ki, «Feleğe eyvallah» dem ediğini anlatıyor. Göğsünü kucaklayan beyaz sa k a ­ lına, ikide b irde elini g ö tü rerek konuşan bu ihtiyar, «şu ölüm lü dünyaya» m etelik v e rm iy o r... Belli ki geçm iş yıllar içinde çe k ­ tiği a d la ra o k a d a r alışm ış ki, artık «ıstırabın yoldaşı» olm uş­ tur. B unları d ü şü n ü rk en , bir halk şairinin şu h arik u lâd e güzel p a r­ çası aklım a geldi:

«G ündüz benden,»

«Geceler gündüz benden » «Gam, y â rd an vefalıdır,» «Hiç çevirm ez yüz b enden...»

u rm u ş D ayı ile bir aralık, büyüklerim izden k o nuş, tuk. Bana, gönlünün gizli bir ele­

m ini şöyle açıkladı: «Ne yazık ki, dedi, A ta tü rk ü n yüzünü g ö re ­ m edim !. O k a d a r çalıştığım hail d e ...» Sonra içini çekti: «Bir defa da A nkaraya gittim- A tatü rk , ge­ ziye çıkm ış, dediler,, ik i yıl geç­ ti; ağır h astalandım , şehirde iyi­ leşm eye çalışırken İşittim kı, A ta, bizim köye u ğ ram ış... Yine g ö r­ m e k nasip olm adı. Senin anlaya­ cağın b ir a k silik tir g itti...»

S ordum : « A tatü rk ü görüp de ne y ap acak tın D urm uş D ay ı?...»

A ğlar gibi bir sesle cevap v e r­ di: «Bizi k u rta ra n elini öpecek ­ tim ...» ilâve etti; «A tanın gözle­ rin d e şim şekler çak ar; başı, bir y an ard ağ a benzermiş!..» Teselli e tm e k için dedim ki; «Asılı re s­

m ine bakıp avunabilirsin!» O- m uzlarm ı silkti: «Gölgenin değe­ ri mİ olurm uş oğul?» Ve a rk a ­ sından ekledi: «Tanrı, biricik Inönüne uzun uzun öm erler v e r­ sin...»

Bu arada, D u rm u ş Dayıya, yaz m ış olduğum aşağıdaki «ağıtı» okudum :

«Gene sesimizi h ıçkırık tutm uş,» «Gönül bağlarında seller p e ri­ şan.» « D udaklar gülm eği çoktan u n u t­ muş;» «Sözünü tü k e te n diller p e ri­

şan...»

«Şu yüce dağların dum anı biz­ de,» «R üzgârlar k o p aran zamanı biz­

de..» «H er d erin yaranın derm anı biz­ de,» «Sargıyı ileten eller p erişan ...»

«Bülbül, uçm a gayrı! Eski k a n at yok,» «Gözü konuşturan sesinde tat

yok..» «Yeşilin renginde a rtık m u ra t yok:» «Y aprağı açm adık g ü ller p e ri­

şan...»

D

?' -u i.:; I ij{

*

3

>"

a

ayı. gözleri y a şa ra ra k Pe­ ni dinledi ve başını m analı m analı salladı bir a ra lık ... Ba­ yındırın bir köyünde yaptığım bu konuşm a, bende büyük bir se­ vinç y a rattı. Bu sevinç, yüce A ta tü rk ü n eşsiz şahsiyeti e tra fın ­

da «millî bir destan» in k u ru lm a ­ ya başladığı m üjdesidir:

Daha dün, ebediyete karışan ölmez A ta tü rk ü n «gözlerinde şim şekler çaktığını» söyleyen ve aziz başım bir «yanardağ» a ben­ zeten T ü rk m uhayyelesi, asırlar geçtik çe kim bilir ne zengin des­

tan lar y a ra ta c ak tır.

B eklediğim iz m illî şair, Ho- m e r’in, «İlyada ve Odise» sini; Fir- devsi’nin, «Şehnam e» sini ve Fin- lerin, «K alevalâ» suıı gölgede bı­ rak m alıd ır.

Bu öz gönülden arzuya, sonsuz tem ennilerim i de k a ta ra k yazıma son v e riy o ru m ...

F u at Edip Baksı

Altın 3 7 .7 5

Altın fiyatları düşm eğe başla­ m ıştır. Son günlerde 38,90 liraya k ad ar çıkan bir R eşadiye altınının fiyatı dü,n 37 lira 75 k u ru ştu r.

Şefiir

V A T A N

=

Haberleri

Şeker tevziatı

için hazırlıkla­

ra başlandı

B u a y n u fu s b a ş ın a b ir

k ilo ş e k e r v e r ile c e ğ i

s ö y le n iy o r

H alka verilecek şek er etrafın d a V ekiller H eyetince m ü zak ereler y a ­ p ılm ak tad ır. îstan b u ld a b u lu n an Ş e k e r şirk eti m ü d ü rü , A n k arad a yapılacak toplantıya çağırıldığı i- çtn A n karaya gitm iştir.

Ö ğrendiğim ize göre, bu ay da nüfus başına verilecek şek er e k ­ m ek k a rn elerin e göre yapılacak ve bu defaki tevziat nüfus başına o- larak bir kilo üzerinden hesap e- dilecektir.

D iğer ta ra fta n a lâ k a d a rla r, h a­ riçten şek er g etirtm e k üzere lâzım gelen teşebbüslere girişm iş b u lun­ m

aktadırlar-.Y akında m em leketim ize çok m ik ta rd a şek er geleceği tahm in ed il­ m ektedir. Bu şek er gelince, tevzi­ atta bug ü n lerd e yapılan tahdidat k ald ırılacak ve h erk ese bol bol şe­ ker d a ğ ıtılacak tır. Ş ek er fa b rik a ­ larının k am p an y aların ı a rttırm a k için de h azırlık lar yapılm ıştır.

K öylüye pancar ekm esini teşvik e ttire c e k ç a re le r ara n m a k ta d ır. F a b rik a la r şek er istihsalini a r ttır ­ m ak için h er tü rlü çareye b aşv u r­ m ağa b aşlam ışlardır.

Cezaya çarptırılan

muhtekirler

T icaret odası ve M ıntaka Tica­ re t m ü d ü rlü ğ ü k ontrolörleri son günlerde piyasayı esaslı s u re tte 9 on tro l etm eğe başlam ışlardır. Bu a- ra m alar sonunda bir çok esnaf ve tü ccar y a k a la n a rak Millî K o ru n ­ ma m ahkem esine teslim ed ilm ek ­ tedir.

Dün de evvelce Z ah ire borsasi- ua m allarını k ay d ettirm ed en fo r­ m alite harici satış y ap tık ların d an R obert B ahar. K aftebenkoğlu. B a­ k ırk ö y yağ fabrikası. K. S. G âvur- oğlu b irad erler, Nesim Eskinazi, Ş a rk yağ fab rik ası, S ezam atro şir­ k eti, Artir, T oprakoğlu. K ostantin A. Papadopulos- K ostantin E. Pa- padpulos, N um an S adık ve k a r­ deşleri, H üseyin K âzım Silivrili cezaya ç a rp tırılm ışla rd ır.

Memurlara verilecek

be ava kumaş

D evlet tarafın d an m em u rlara be­ dav a kum aş verileceğim yazm ıştık. Bu kum aşların hususî y ü n lü m en­ sucat fab rik aları tarafın d an yapıl­ m asına k a ra r verilm iştir. Bu h u ­ susta lüzum lu yünleri hususî fab ­ rik a la ra S tim erbank v erecek tir. F a b rik a la r bu ış için im aliye ücre- tile b erab er yüzde 10 m eşru k â r alacak lard ır

İhtikâr vakaları

* B alatta o tu ran M ehm et Yavuz adındaki köm ürcü fazla fiy atla kö­ m ü r satm ak suçile dün Millî Ko­ ru n m a m ahkem esine verilm iştir.

* D ükkânında m ev cu t rak ıy ı sat m ak tan im tina eden P an g altıd a j?a- ka; M arikulanık Millî K orunm a m ahkem esine v erilm iştir.

* Postahane caddesinde Borazan çıyan m ağazası kese k âğ ıtlık sa tı­ şında ih tik âr y ap m ak tan suçlu o- larak Millî K orunm a m ahkem esine verilm iştir.

IH

D e m is e s G ö s û y D e

Yeni bir

saika

Y a z a n

: H ü sam ettin Ü lsel

D

ünya harbînin yeni b ir İn­ kişafa gittiğini gösteren h a re k e tle r karşısında b ulunuyo­ ruz. Üç seneyi deviren h arb in dördüncü senesinin yeni ve cid­ dî s ü rp riz le r doğu rm ak istidadın­ da olduğunu zam an zam an m ey ­ dana çıkan h âd iselerle gö rü y o ­ ruz. A m erikan ve îngüiz k u v v e t­ lerinin F ran sa A frik asın d ak i top­ rak lara, A tlan tik ve A kdeniz k ı­ yılarına bir ç ık arm ay a girişm esi bu sürprizlerden birini teşkil e t­ m ek ted ir. Bu çık a rm a h a re k e ti­ nin yeni yeni ih tilâtlara yol aça­ cağını da beklem ek icap eder.

A m erikanın h arb e girdiği za­ m anla b u g ü n k ü h are k e tle ri a r a ­ sında çok değişiklikler göze ç a r­ pıyor- B eklem ediği ve m üm kün görm ediği bir Japon darbesinin A m erikay, sersem leteceği y erd e uyanıklığa g ö tü rd ü ğ ü n ü , bu dev­ letin h erg ü n h a rp sah aların d a s tra te jik m ahiyeti bakım ından çok önem li h a re k e tle re geçtiğini belirten hâdiseler belli ediyor.

(M idvey) adasına k a rşı y a p ı­

lan Japon istilâ h a rek etin in k ırıl­ m ası, A v u straly a için Jap o n ih­ raç k uvvetini taşıyan Japon d o ­ nanm asının K oral denizinde fe lâ ­ k ete uğratılm ası, Salom on ad ala­ rının istilâsı emelile teşebbüse girişilmesi, stra te jik düşüncelerin verim li bir p ro g ram a bağlandığı­ na işarettir.

A

Beşiktaşta fecî

bir cinayet

İh t iy a r b ir a d a m k ıs ­

k a n ç lık y ü z ü n d e n

y e ğ e n in i ö ld ü r d ü

D ün B eşiktaşta kıskançlık yüzün den feci olduğu k a d a r g arip bir ci­ nayet işlenm iştir. B eşiktaşta Ihla­ m u rd a 132 num aralı evde 70 y a­ şında em ek lilerd en H üseyin ad ın ­ d a bir adam , k arısı 55 y aşında Ay­ şe ve 34 y aşların d a yeğeni Mus­ tafa oğlu A hm et İle b irlik te o tu r­ m ak tad ırlar.

F a k a t ih tiy ar adam yeğeni Ah- m edin bu evden çıkm asını İstem ek tedir. Bu yüzden evveldenberi a- ra ia rı açık ve kavgalıdırlar.

Evvelki gün yine bu m esele ev ­ de bir kavganın çıkm asına , sebep olm u ştu r. K avgada A hm et te b u ­ lunm uş, ve ih tiy ara karısı ile b ir­ likte hücum etm iştir. Böyle bir k ü stah lığ a son derece hiddetlenen em ekli Hüseyin, ucu sivri b a sto ­ nunu kaptığı gibi delikanlıyı tehli­ keli su re tte 'göğsünden y a ra la d ık ­ tan sonra karısına d a sa ld ıra ra k o- nu da y aralam ıştır,

Beyoğlu hastanesine kaldırılan y aralılard an A hm et, dün ölm üştür.

Bu suretle belki de hiç yoktan b ir adam ın ölüm üne sebep olan ih­ tiy ar adam h ak k ın d a adtiyece sıkı bir tah k ik ata başlanm ıştır.

Kuru üzün fiyatları

K u r# üzüm fiy a tla rı dün biraz daha y ükselm iştir. Bazı sp e k ü la ­ tif le r piyasayı d ü şü rm e k ve u cu ­ za m al toplam ak için dün de piya­ saya nisbeten düşük fh iy atla üzüm çık arm ışlarsa da üzüm piyasasını b ozam am ışlardır. K u ru üzüm fi­ yatlarının vasati 70 k u ru ş ta n yu­ k a rı oluşu h üküm etin k u ru üzüm ih racatın ı teşvik etm iş ve h a riç ­ ten istek ler gelm iştir. Son g ünler­ de tn g ilizlere 12 bin to n k u ru ü- züm v erm ek üzere bir anlaşm aya varıldığı h ab er alınm ıştır.

m erik a en d ü stri b a k ım ın ­ dan nasıl sü ratle gelişen bir d u ru m u az zam anda m ey d a­ na getirm eğe m u v affak olduysa ask erî bakım dan da m ü tte fik le r arasın d a en iyi a sk erî düşünüşü olan bir k u d re t o lduğunu da az zaman içinde gösterm eğe b aşla­ m ıştır.

A m erikanın, A frika k ıt’asında L ib ery a cu m h u riy etin in to p ra k ­ larına ask er gönderm esi de bu program ın A frikaya ait kısm ına da b aşarılı bir alâm et olacağım k ab u l etm ek İcap eder. A m erika a sk e ri kum andanlığı, hangi sa h a ­ larda hangi ş a rtla r altında ve za­ m an lard a h a re k e tle rin iyi ve g ü ­ zel olacağını tay in etm e k te uzun gören ve uzun düşünen b ir varlık olduğunu belirtiyor.

Ç ık arm a y erlerin in ve zam an, larinın in tih ab ın d a düşm an k u v ­ vetlerinin en az m üdahale im kân­ larını gözönünde tu tm a k esastır. Şim diye k a d a r çık arm ay a engel olacak bir hâdisenin olduğuna d air te lg ra fla r gelm em iş olduğu­ na b ak ılırsa büy ü k b ir deniz k a ­ filesine Alm an ve İtalyan deniz­ altı gem ilerinin ve tayyarelerinin taarru z ların ı karşılay acak te d b ir­ le r alınm ış olduğunu ve d ü şm a ­ nın m ü d ah aley e m u k te d ir olarm- yacak en iyi zam anın intihap edil­ diğini g ö sterm ek ted ir. ,

L ibyada İngiliz ta a rru z u n u n m u v affak olduğu ve Alman k u v ­ v etlerin in ricate m e c b u r ed ilerek b ü yük k ay ıp lar verdiği bir za­ m anda, C ezayir üzerine yapılan

A

çıkarm a gün ve saatinin askerüli noktasından en m uvafık olduğı tabiî in k âr edilemez.

A lm an hava k u v v e tle ri Libya. da m eşgulken C ezayir üzerine y a ­ pılan ç ık a rm a la ra mâni olm ak ve bu çık arm a k uvvetini b ü yük za­ ra rla ra u ğ ra tm a k fırsatını bula- m ıyacağı çok tabiidir. Alman h a ­ va k u v v e tle n L ibyada İngiliz t a ­ arru z la rım karşılam ak ve ricat eden A lm an k u v v etlerin i him aye etm ek m ecb u riy etin d ed ir. B u ­ rayı b ıra k a ra k F ransa m ü stem ­ lekesine yardım m aksadile h a re ­ k ete geçem ez.

lm anya ve İtaly a bu çı­ karm ay a m âni olam adığ ta k d ird e bu to p ra k la rd a y erle­ şen A m erikan kuvvetlerinin Lib- yadaki m ihver k u vvetlerim ikiyi p arçalam ak fırsatını bulacağın da u n u tm am ak bir z a ru re

ttir-A frikada h arp yeni b ir safh a­ ya, yeni bir dönüm n o k tasın a g e l­ m iştir. Bu dönüm noktası başka sa h a la rd a yeni h a re k e tle re yol a- ç a c ak tır Bundan sonra üçüncü bir h arek eti de beklem ek tabiî addedilir. M adagaskarda harbin sona erdiğini bildiren tebliğ ga­ zetelerin bir sayfasında o k u n u r­ ken diğer sü tu n u n d a Şim alî A f­ rik ay a a sk e r çıkarıldığın) yayan telg rafları o k u d u k D ediğim iz gi­ bi M adagaskardan sonra d iğer F ransız m ü stem lek elerin e karşı ta a rru z la r başgösterm iştir. Bu, A m erik an y ü k sek k u m andanlığı­ nın sistem atik ve rad ik a l çalıştı­ ğının en büyük bir m isalidir.

G azetelerin yine bir köşesinde k ü ç ü k b ir te lg raf o k u d u k , bu te l­ g ra f A m erikan k u vvetlerinin İ r a ­ na geldiğini b ild irm ek ted ir. A m e­ rik alı (V andel V ilki) nin b ey a­ natı ile bu v a k ’a y , b irleştirirsek üçüncü h are k e tin hangi sah ad a belireceğini an lam ak ta gü çlü k çekm eyiz sanırız

H ü:l ım ettin ÜLSEL

Ç > € Ü L tL I C f i t e n w t

C iğ e r sırığ ın a a sılm a k ,,

S

şinıe gitm ek üzere evden çık-1 sekiz on kişi sağa, sekiz on kişi sola

t*1*- geçer, halata yapışırlar. Hakemin işareti üzerine çekişme başlar. Eğer iki ta ra f kuvvetlerinde pek fark yok-Sokağın başındaki taksilerin önün

den geçerken on beş yaşlarındaki bir

şoför yamağı önümde yürüyen bir sa u8 raşına sıkı olur: Önce bir ta ra f adamın yolunu kesti, içinde üç kişi k a r?' tarafı beş on santim etre sür?» - bulunan baştaki arabayı gösterdi: j *er- derken karşı ta ra f gayrete gelir,

— Dolmuşa buyrun bayım... Emi­ nönü elli kuruş... Ciğer sırığına asıl­ m aktan iyidir.

— Anlam adım ? Ciğer sırığına asıl­ m ak da nedir?

— Şey bayım... Yani tram vaya binmek...

Adam, bu söz üzerine gülerek a ra ­ baya girdi, «dolmuş» hareket etti, ben de Taksini tram vay durağına geldim.

Arabalar, basam aklara asılmış yol­ cularla gelip geçtikçe şoför yam ağı­ nın «Ciğer sınğına asılmak» tâbirin­ deki ince buluşu hatırladım , h atırla­ dım güldüm.

U B YADAKİ HALAT MU S AB AKASI

Sporda bir de halat müsabakası vardır. Sağlam bir halatı ortaya ge­ tirirler, kararlaştırılan sayıya göre

bir asılır, vaziyeti düzelttikten başka bu sefer diğer tarafı beş on santim et­ re çeker. Böyle bir iki gidiş gelişten sonra bir ta ra f yorulur da öbür ta ra f son bir gayretle asılırsa vımz diye kayar, sonuna kadar sürüklenir ve mağlûp olur.

Libya muharebeleri de böyle bir h alat m üsabakasına benzedi, ik i t a ­ raf gitti, geldi, gitti, geldi. Sporda olduğu gibi elbet nihayet bir tarafın nefesi kesilecek.

CEZAEVİNİN BAKKALI Cezaevinin bakkalı vurgunculuk yaptığı için'Millî korunm a m ahkem e­ sine verilmiş. Eğer suçu tahakkuk ederse bu adam a hapis cezası vermek yerinde olmaz, çünkü zati işi gücü Cezaevinde. Daiıa başka bir ceza gerek.

T atlısert

•nz<

ser

iinya bir taraftan harp ate siyle kavrulup dururken A merikalrlar her derdi unutarak arada jj sırada kendilerine hâs olan istatis­ tikler. reportajlar yapm aktan da geri durmuyorlar.

Bir Amerikan gazetesi m uharrir­ lerini memleketin dört bir tarafına göndererek dünyaca meşhur adam ­ ların memleketteki benzerlerini a ra t­ tırmış, ,elde ettiği netice de şu: Yal­ nız Nevyork’da 17 «Napolyon, 7 Bet- hoven, 32 Lenin, 4 Çankayşek, 9 Al- fons XIII, 5 Hitler, 3 Çörçil, 4 Loyd 1 Corc ve 2 Ruzvelte benziyen İnsan j çıkmış.

Bunlar başka başka ırk ve kandan ! insanlarmış, meselâ 17 Napolyon ben- \ zerinden ,6 sı Amerikalı, 2 si Italyan,! 2 si Ispanyol, t i Alman, 1 i P olon-! yalı, 1 i Macar, 1 i Iskoçyato, 1 I Da- : nimarkalı, l i Arjantinli ve yine 1 1 ! I"raıısızmış. Bu tetkik ve istatistik Itonıaaic ancak sinema rejisörlerine ynnyacak gibi görünüyor. F ak at bel­ ki asıllarının işine de yalayabilir? j

SERÇE

m arasın a gittiğinizi söylem eği u n u ttu ­ nuz.

Genç adam başmı sa llıy arak :

— Bunu söylemem- İm k ân ı yok söy-

liyemem-— Söylem ezseniz, hikâyenin yalan o l­ duğ u n a hükm ederiz- M adem ki h e r şeyi olduğu gibi doğru söyliyeceğinizi vaa- dettiniz. Bari tam am layınız.

— İm k ân ı yok söyliyem em .

— O halde başka bir suale cevap v e ­ riniz. Baloya gittiniz mi?

— H ay ır gitm edim

-— P ek i baloya gitm ediğiniz halde k a ­ m aranın an ah tarı ile kasanın an ah tarın ı nerede buldunuz?

— Ne dem ek istediğinizi an lay am a­ dım ?

—■ İn k â r etm eyiniz. Bu a n a h ta rla rı Mösyö L und’dan çalm ış olduğunuzu pekâlâ biliyorum .

— A nlam ıyorum . A n ah tar mı çaldım? N ereden? K im den?

Hessen sab ırsızlan arak ;

— İn k â r etm eyiniz dedim ya.. M adem ­ ki a n a h ta r sizde değildi k am aray a nasıl girdiniz?

— K apı kapalı değildi. Polis hafiyesi istihza ile:

— Ne acaip bir v a p u r bu A tlanta, d e­ di. Y olcular k am aray a kıym etli m ü cev ­ herlerini saklıyorlar, sonra d a kapılarını açık bırak ıp gidiyorlar. >

A T L h M T A J U S Ş K IM D tî

- ç

I V A

Yazan: Weiner E. Hintz — 20 — Çeviren: Rerzan A. E. Yalman — Size doğrusunu söylüyorum . Ben

k a m a ra n ın önüne geldiğim zam an k a m a ­ ra d a n birisi çıktı ve kapıyı açık b ıra k tı, gitti.

— Y a bu kim di?

— B ilm iyorum . T anıyam adım .

— Ne yazık! D em ek ki m eçhul adam yine işe karıştı.

— S özlerim e inanm ıyor m usunuz? — Size nasıl inanayım Mösyö W alter K e rs te n ...

Bu sözleri d u yunca genç adam sapsarı oldu. D u d a k ların d a acı b ir gülüm sem e İle:

— Y a ... D em ek ki siz de biliyordu­

nuz? 1

— E vet Mösyö K ersten! Siz bir defa hapse girip çıkm ış b ir sab ık alı hırsızsı­ nız.

— Benim W alter K ersten olduğum u isbat ediniz bakayım .

'— B u sözleriniz kâfi b ir isbattir. — Sözlerim m i? Ben in k âr ediyorum — G eç kaldınız. V ap u r k a p ta n ı da şa­ h ittir ki K ersten olduğunuzu itira f e tti­ niz.

— H ayır. în k â r ediyorum . B unu sizin isbat etm eniz lâzım.

— Peki.. M adem ki m u tla k a bu n u is­ tiyorsunuz. yapacağım

-Ö zaman Hessen cebinden biraz evvel k am aro tu n getirdiği m ek tu b u ç ık a rd ' ve a ğ ır ağır okum ağa başladı:

— Aziz m eslekdaşım !

B iraz evvel prenses M anierskanın k a ­ m arasında v u k u a gelen cinayeti h ab er aldm ı. B u işi yapan a d a m » k t '- olduğu­ nu talim in ediyorum .

98 n u m aralı k a m a ra d a m ühendis W illi, am K nit olduğunu iddia eden b ir yolcu var.

Bu adam h a k ik a tte hırsızlıkla itham edilen ve b ir k e re de hapse girip çık ­ m ış olan bir sabıkalıdır. Asıl ismi W al­ te r K ersten ’dir- Polis de kendisini ara-

yor. S eyahatin b aşm danberi prenses A niya’nm peşindedir. H erh ald e elm asla­ rın k o k u su n u alm ış olacak.

K ersten ta b iid ir ki kim olduğunu in­ k â r ed ecek tir. F a k a t telsiz te lg raf me- m u rile gidip görüşünüz. H am b u rg ’dan bu adam ın p a rm a k izlerde fo to ğ rafları gelecektir- O nları te tk ik te n sonra h a k i­ k ati m eydana çık a rm a k güç olmaz- Size en u fa k b ir y a rd ım d a bulunabildiğim için m em nunum .

Polis hafiyesi * G reg o r Senius Hessen m e k tu b u te k r a r cebine koydu ve:

— Şim di h a k ik a ti itira f edecek m isi­ niz? dedi. G enç ad am ısrarla:

— H ayır.. H ay ır diye cevap verdi. — P ek i o halde ben gidip telsiz tel­ g ra f m em u rd e görüşeyim - K ap tan , siz bu adam a lütfen n e z a re t ediniz. Şim di gele­ ceğim.

K aptan b u işi k a b u l etm edi- K o rk u ­ dan değil. F a k a t h e rh an g i bir yolcuya böyle b ir m u am ele etm e k ona ağır

ge-(Devamı var)

Mers3r;za iplik fiyatlar*

yükseliyor

M erserize iplik fiy atları b ir kaç gün içinde bir m ik ta r dah a y ü k sel­ m iştir. Son günlerde bu ipliğin k i­ losu 120 - 130 liraya çıkm ıştır.

Cİ Iı Ü M

G azetem iz K lişe atölyesi şefi N evtoıı K aragülün babası

A RTIN KARAGÜLYAN v e fa t etm iştir. Cenazesi bugün sa­ a t 3,30 da B a k ırk ö y E rm eni has­ ta n e sin d e n k a ld ırıla ra k aile m e­ zarlığına defnedilecektir. A rk ad a­ şım ıza baş sağlığı dileriz. Cenazeye yetişecek tre n saat 2,50 de S irk e­ ciden k a lk a c a k tır.

âşık teşsftkttr '

O ğlum Y aşar T ezçakarı k u rta ra n ve am eliyatını ih tim am ve itina i le yapm ış olan H a y d arp aşa N u m u ­ ne hastah an esi H ariciye b aşasista­ nı Sayın B ay N e ja t Sağuna, am e­ liy at esnasında y a rd ım ların ı esir­ gem eyen h a sta b a k ıc ıla ra alenen te ş e k k ü r eder, sayın gazetenizin ta ­ v a ssu tu n u rica ederim .

B ahri T ezçakar

Acıklı bir ölüm

İstanbul P osta m üdürlüğünden m ü te k a it m erh u m Sadık Beyin oğ­ lu posta, telgraf, telefon dairesi şe­ fi Ali H a y d ar ve m aliye ve lim an m em u rların d an K enan ve H üsa­ m ettin B altıcı oğullarının kardeşi C enap B altıcıoğlu üç senedir m ü p ­ telâ olduğu h astalık tan k u rtu lam ı- y a ra k genç yaşında ö lm ü ştü r. Ce­ nazesi 9.11.942 g ü n ü k ald ırılarak K a ra c a ah m e t m ezarlığına defne- dilm iştir. K ed erli ailesine ta ziy etle. rim izi su n arız

Teşekkür

B undan b ir m ü d d et evvel, ih ti­ k â r ve m al sak lam a suçundan zan altın d a olup; m e v k u f b u lunduğum g ü n lerd e ve adliyem izin adaletin te ­ cellisi ile v erd iğ i b e ra e t k ara rın d a n sonra, dostlarım d an aldığım m ek tu p , telg ra f, telefon ve y ap ılan zi­ y a re tle re ay rı a y rı cevap v e rm e k m ü m k ü n olm adığından teşek k ü rle, rim in iblâğına m u h terem g a z e te n i­ zin ta v a ssu tu n u rica ederim .

A bdullah Yasin Lim an Han No- 12/13

-—TAKVİM —-)

10 İK İN C İT E ŞR İN 1942 SA LI AY 11 — GÜN 314 — K asım 3 R U M İ 1358 — Biı-inciteşrin 28 H İC R İ 1361 — ZİLK A D E 1 VAKİT Z E V A l.i EZANİ GÜNEŞ 7,42 1,46 Ö Ğ LE 12,58 7,02 İK İN D İ 15,39 9,43 AKŞAM 17,56 12,00 YATSI 19,30 1.34 İM SAK 5,00 12,04

(3)

BAŞM UHARRİRİ:

Ahmet Emin YALMAN

T a ia s Evi

---OMhdogJu M olla Vton&rf so k a ğ ı SO - 82

re*«**» »M *». VHg. V A T A N U t

SALI

10

2 in c i te ş r in

19

4

2

Yıl: S — Sayı: 753

iTAN

Bir daha genç

olmak istemem

«DOĞRUYA DOĞRU - EĞRİYE EĞRİ*

Fiyatı 5 Kuruş

Rebeka m uharririn in arkadaşım ız Ihsan Boran ta ra ­ fından dilimize çevrilen bu nefis eserini yakında neşre

başlıyoruz.

Faşta vaziyet vahim

Am erikalılar, Cezayirden sonra

Faşta S afi şehrini de işgal ettiler

Sidi Ferruch kalesi de alındı. Ruzveit, Mihver kuvvetlerinin

yandan sarılarak Tunus topraklarına geçileceğini

bildiriyor

Vichy, 9 (A.A.) — Fas*da öğleden evvel vaziyet vaJıimleşmiştir, Düş­ man kıtaları ve tan k ları P o rt Lyau- tery'e beş kilom etrelik mesafede bu­ lunan Mehdie’yı işgal etmişlerdir. Bir Amerikan taburu ile on beş tan­ kın saat onda K aaablanka’ya 10 kilo­ metrelik mesafede görüldüğü haber verilmektedir.

S aat 13 de şehir, Feddala'dan ge­ len her biri bir tabur ve bir kaç tank kuvvetinde üç kolun ta arru zu ­ na uğram ıştır. Şimdi K azablanka’nm yedi kilometre şarkında muharebeler cereyan etm ektedir. Limanın önünde üç Amerikan seri botu hava m üda­ faa bataryaları tarafından batırıl­ mıştır. Bir kaç da avizo batm ıştır. Bir m iktar esir alınm ıştır. Dün bir kaç isabet alan Jean Bar t zırhlısı ateşe devam etm ektedir.

Dakar’dan getirilen aileler gem iler­ den vaktile çıkarılabilm iştir.

Vichy, 9 (A.A.) — 8 sonteşrin gü­ nü akşamı resmen bildirildiğine göre, şimal Afrikada vaziyet aşağıdaki durumda bulunuyordu:

Fasda, General Bethouard’ın sebep olduğu teslim olma hareketi durdurul­

muştur. Safi, Mogador, Agadir ve Fedhala.ya Amerikan askerleri çıka­ rılm ıştır. Düşman ihraç kuvvetlerinin ehemmiyetine rağmen şimdiye kadar durdurulm uştur. Yalnız Safi şehri işgal edilmiştir. Kazablaııka açıkla­ rında mühim bir deniz muharebesi cereyan etm iştir. Liman şiddetle

bom-Yüce Atatürk

(Başı 1 incide) «-f-» ye g etirm eğ e m u v affak olurum » diyen sözleri ile şim di canlandırır yorum

-B u k a ra rı ta k ip eden günlerde m ü cav ir devletler ile beş senelik p a k tla r aktedilm eğe başlandığım g ö rd ü m . Aradan on seneden fazla bir zam an geçmiş idi. İngiltere K ra lım n T ü rk iy e sularına gelerek A ta tü rk ile görüştüğünü gördü­ ğüm zam an h atıram d a bu k u d re tli B üyüğüm ün sözleri b irdenbire p a r­ ladı- E vet A ta tü rk , çizdiği p ro g ­ ram la b ü y ü k işleri keskin gö rü şleri v e siyasî dehası ile istediği şekilde

yapıyordu-D ühya liderlerinin A ta tü rk h ak - k ın d ak i d ü şü n celerin i heı- gün y e ­ ni yeni h âd iseler dolayısüe işitiyo­ ruz. A ta tü rk gibi b ir b ü y ü ğ ü gö­ rem em ek talihsizliğine u ğ rad ığ ın ­ dan dolayı, ıstırabını, elemlerimi söyleyen R uzvelttir. Ö ldürülm ek is­ tenilen m illetinin k u rta rılm a sı h ak kında en em in yolun, A ta tü rk ü ta ­ kip olduğunu h er zam an ilân eden Alman D evlet Reisi H er H itlerdir. Çin devlet reisi Ç an K a y Şek, A- ta tü rk ü n dehasının h a y ra n ı oldu­ ğunu söyleyen adam

dır-D ünya A ta tü rk ü k a y b e ttik te n sonra h u z u ru n u da k ay b etm iştir. D ünya tarih in d e hangi adam a öl düğü zam an A ta tü rk e yapılan me rasim yapılm ıştır. B ütün devletle

rin kalbten iştirak ettiği bu m a­ tem m erasim inin başka b ir d evlet büyüğüne yapıldığını gösteren ta ­ rih

bilmiyoruz-Büyük Türk m illeti, A ta tü rk ü üe her zaman övünebilir. O nun çiz. diği yolda y ü rü m e k saadetine e r ­ diğim izden dolayı ne m u tlu bize.

Hüsamettin ÜLSEL

balanm ıştır. Deniz kayıplarım ız önem lidir.

Oran*da şehrin doğu ve batısına muhtelif çıkartm a hareketleri yapıl­ mıştır. Şehir bu bakım dan büfUl ku­ şatılm ış bulunm aktadır. Karşılık ta ­ arru zlar yapılm aktadır. Deniz kuv­ vetlerimiz m üdafaaya hararetle işti­ rak etm ektedir, iki torpitomuzla bir avizomuz h arp dışı bırakılmıştır, ik i düşm an korveti batırılm ıştır.

Anglo - Sakson taarruzunun ana hedefini teşkil ettiği anlaşılan Ceza- yirde kıyı müdafaası gündüz sustu­ rulmuş ve şehre yapılan muhtelif düşman süzülmelerinden sonra, m ü­ dafaamız, akşam üstü ateş kesmek zorunda kalmıştır. Mahallî kuvvet­ lerin m uhasam atı durdurm a anlaş­ ması garnizon kum andanı General ta ­ rafından imzalanmıştır.

Londra, 9 (A.A.) — Vichy radyo­ su şunları söylemiştir:

Başka bir hususî tebliğde Ameri­ kalıların Safi’yi geçtikleri kaydedil­ mektedir. Oran’ın 40 kilometre ka­ d ar şarkında bulunan Arzeu’da k a ra ­ ya çıkarm a hareketleri devam etm ek­ tedir. Amerikan kıtaları şimdi Se­ m t - Cloud'un garbinde ve Valmy’nin cenubunda bulunm aktadırlar. Bu iki mahal O ran’a 15 kilometrelik m esa­ fededir. A m erikalılar şimdi O ran’ın takriben 40 kilometre cenubu şark i­ sinde bulunan Perregaux civarına k a­ d ar gelmişlerdir. Bu mahaUer mühim birer demiryolu noktalarıdır.

Vişi, 9 (A.A.)— Cezayir’deki F ran sız kuvvetlerine ateş kes emri veril­ miştir. Şehir teslim olmuş ve Ame­ rikan kuvvetleri buraya sa a t 22.00 de girmişlerdir. Fransız askerleri silâh­ larını muhafaza etmektedirler, işgal hareketi tam am landıktan sonra, stvü m akam lar vazifelerine avdet edecek­ lerdir.

Vişi, 9 (A.A.) — Ingiliz haberler bürosu, Lejionner kıyafetine bürün müş Alman askerlerinin M arsilya'­ dan harek et ederek şimalî Fransız A frikasm a geçtiklerini bildirm ekte­ dir.

Bu haber, Vişi mahfillerinde yalan­ lanm aktadır.

Vaşington. 9 (A.A.) — Şimalî Af­ rika'daki umumî karargâhından bil­ dirildiğine göre, sekiz kafile inanü- maz bir m uvaffakiyetle şimalî A fri­ k a ’daki h arek ât üslerine vasıl olmuş ve Am erika’dan gönderilen fedailer, m uhtelif stratejik noktaları işgal e t­ mişlerdir. Tayyare ile nakledilen kı­ ta la r da m uvaffakiyetle k araya in­ mişlerdir.

Nevyork, 9 (A.A.) — Burada zan­ nedildiğine göre, F ransız kuvvetleri­ nin, şimalî Fransız A frtkasm da bu­ lunan kısmının m iktarı 100.000 i bul­ m aktadır.

Vişi, şimalî Fransız A frikasm a ta ­ arruz eden Amerikan kuvvetlerinin 140.000 kişiden mürekkep olduklarını söylemektedir.

Berne, 9 (A.A.) — Bir Fransız kay­ nağından alman haberlere göre, Ce- zair şehrinin 30 kilom etre kadar ba­ tısında kâin Sidi Ferruch kalesi, A- m erikan k ıtalarına teslim olmuştur. A m erikalılar, Cezair şehri yakininde diğer bir takım m üdafaa mevzilerini daha işgal etmişlerdir.

Vaşington, 9 (A.A.) — Reis Roo- sevelt, Tunus m akam larına m üttefik­ lerin şimalî A frikadaki Mihver kuv­ vetlerini yandan çevirmek üzere T u­ nus topraklarından geçeceklerini bil­ dirm iştir.

Nevyork, 9 (A.A.) — Tokyo’ya karşı yapılmış olan hava akmmı ida­ re eden General Doolittle’in, şimdi, şimali F ransız A frikasm daki Ameri­ kan hava kuvvetlerim idare ettiğini, harbiye nazırlığı bildirmektedir.

Vişi, 9 (A.A.) — Vişi, istihbarat ■ajansının verdiği bir habere göre B. Laval, pazar günü Vişi’deki Ameri­ kan m aslahatgüzarı B. Pinkey T uck’e iki m emleket arasındaki siyasi m ü­ nasebetlerin inkıtaını- resmen bildir­ miştir.

Vişi, 9 i A.A.) — Cezair şehrinden Vişi istihbarat ajansına gelen bir telg rafta dün öğleden sonra geç vakit bir zırhlı, bir kruvazör ve iki muh­ ripten m ürekkep bir Amerikan filosu, lim ana girm iş ve Cezair’in 27 kilo­ m etre doğusunda kâin Matifou bur­ nundaki sahil bataryalarını bir müd­ det bombardıman etm iştir.

Bir telg rafa göre Bainem ormam ile Cezair’in garbinde N otre Dame d'Afrique burnu arasında kâin Du- perre istihkâm ı, pek az kişiden iba­ re t olan garnizonu zayiata uğram a­ sından 17 sa a t sonra teslim olmuştur. Londra, 9 (Radyo) — Amerikan

teb-liğinde bildirildiğine göre Cezair'de iki bin esir alınm ıştır,

K azabianka açık ların d a deniz hrirbi Vişi, 9 (A.A.) — K azabianka açık­ larında şiddetli deniz çarpışm aları olduğu haber alınm aktadır.

Berlin, 9 (A,As) — Resm î tebliğ: C ezairin şim allerinde bulunan A- m e rik an ve İngiliz d-enjz birlikleri, 6 so n teşrin d en b en gece gündüz Al

m a n ve İtalyan savaş u çak ları te ş­

killerinin hücu m ların a m aruz t u ­ tu lm u ştu

r-L o n d ra, 9 (A .A .) — A m iral D ar. ar. ı!e Toulor.daki F ransız filosu­ nun h a re k â tı h ak k ın d a hem en hiç bir şey bilinm em ektedir. D arlanm evvelce C ezairde bulu n d u ğ u ve Amiralin em ri üzerine şehrin te s­ lim olduğu iddia e d ilm ek ted ir. D ar lanm esir edildiğine d air dolaşan şayiayı tey it ed er m a h iy ette N ev- y o rk a hiç b ir h a b e r gelm em iştir.

Toulonda yalnız b iri denize açı­ lacak k a b iliy e tte olan ü ç zırhlı, 4 ağır k ru v azö r, 4 hafif k ru v azö r, 27 m uhrip, yirm i beş denizaltı, 1 deniz ta y y a re gem isi b u lu n m a k ta İdi. B u lim anda, ta y y a re gem isi y o ktu.

Almanlar, Leningradda bir

askeri hedefe girdiler

M oskova, 9 (A .A .) — S ovyet ge­

ce yarısı tebliğinin ekinde ezcüm ­ le söyle denilm ektedir:

S talingrad bölgesinde kıtaatım ız, U tşm anın ufak g ru p ların ın h ü cu m , la n m p ü sk ü rtm ü şle r ve ted afü i tah kim atlarım ıslah etm işlerdir- B ir A m an piyade bölüğü, m ühim t r r a sk e ri hedefe girm iştir K ızılordu- n u n b ir teğm eni b e ra b e rlerin d e k i 8 kişi ile b u bölüğü yandan hücum e d e re k çekilm eğe icbar etm iştir.

B erlin, 9 (A A .) — A lm an o r ­ d u la rı başkom utanlığının tebliği:

T uapse bölgesinde. Alman v e

R um en k ıtaların ın m ah allî h ü c u m , larüe, düşm an m evzilerinden kovul m u ştu r. Şiddetli çarp ışm alard a bir düşm an m üfrezesi çevrilm iş ve im ­ ha edilm iştir. B aşka b ir noktada, k alab alık b ir m ü frezen in işgal e t­ tiği b ir istin a t n oktasi ele geçiril­ m

iştir-M erkez kesim inde, h av a h ü cu m ­ ları Ue S o v y etlerin iaşe gem i y o l­ la rı b ir çok n o k tad a kesilm iştir.

L en in g rad a giden iaşe gem ilerine k arşı yapılan savaşta, A lm an ha­ v a k u v v e tle ri, L adoga gölü ü ze­ rin d e üç gem i b a tırm ıştır.

L ilb y ® e® p Ih ©sim d ®

Ingilizler Sidi

Baraniyi geçtiler

un

Büyük Matem Günümüzde

E b e d i

Ş e f i n i z

A T A T Ü R K ’

Hayatı ve cenaze merasimine ait film

Bugün ve Bu gece

BEYOĞLUNDA ÎSTAN BULDA KADIKÖYDE

İ P E K MİLLİ-ALEMDAR SÜREYYA

S inem alarında g österilecektir.

B ütün hasılât: İSTA N B U L VEREM M ÜCADELE CEM İYETİNE A İTTİR

L ondra, 9 (A .A .) — D aily Mail gazetesinin K ah ired en bildirdiğine göre, İngiliz k u v v e tle ri Sidi B ar- raniyi geçm işlerdir. R icat halinde bulunan m ih v er k ıtaların ın m evcu­ du 20 binden az olarak tahm in e- d ü m ek ted ir. A lm an zırhlı o rd u su ­ nun hem en kâm ilen yok edildiği tahm in olu n m ak tad ır.

L ondra, 9 (A .A ) — Rommelin zırhlı ordusu bilfiil yok edilmiş ol­ duğu şu sırad a Sekizinci o rd u m ih ­ v e r ku v v etlerin in a rta kalanlarını tem izlem ekle m eşguldür. M ârsa - M atru h ile L ibya h u d u d u arasm da a rtç ı m u h areb eleri cereyan ettiği ta h m in edilm ektedir. îta ly a n la r ilk defa o larak bugünkü tebliğlerinde m ihverin geri çekildiğini itira f e t­

m e k te d irle r. K ırk bin İtaly an ve Alman esiri M ısırda k en d ilerin e h a ­ zırlanm ış olan «kafeslere» g e tiril­ m işlerdir- Esirlerin şev k in e devam o lunm aktadır. Bugün gelen esirler arasın d a P avie tü m en in e k u m an ­ da eden G eneral N azareno Scata- geia da bulu n m ak tad ır.

K ah ire, 9 (A.A. — H alihazırda R om m elin elinde kalm ış olan k u v ­ vetlerin gelen k ısm ın ın y a L ibya hudu d u üzerinde ve y a h u t hu d u ­ dun öte tarafın d a olduğu zanne­ dilm ektedir. D üşm anın Son derece zayıf olduğu ve P a n z e r o rd u su n u n b ilk u v v e inhilâle u ğ ram ış b u lu n ­ duğu zannedilm ektedir.

L ondra, 9 (A.A.) — M ısır çölün­ de. m ih v er esir adedi, gitgide a

rt-B. Hitler

diyor ki

Bize indirilen

bütün darbe­

lere mukabele

edeceğiz

Mtinih, 9 (A.A.) — H itler söyledi­ ği n u tu k ta evvelâ 9 sonteşrin 1923 hâdisesini anlatm ış ve bu hâdisenin Nasyonal - Sosyalist hareketinin ve Almanyamn tarihindeki m ânâsım be­ lirtm iştir.

Zenginliklerini sömürmek ve manevî kıymetlerini berbat etmek olan siya­ setlerine hücum etmiş ve dem iştir ki: Bugün Almanyamn başında bu­ lunan adam buhranlı devrede asla memlektim bırakıp kaçmıy-acak bir adamdır.

Almanyamn arkasında muazzam bir mâzi vardır. Ancak Almanya hiç bir zaman bugünkü kudrette olma­ mıştır. Ve onu parçalam ak düşünce­ sinde olanlar acı acı aldanıyorlar.

Bize indirilen bütün darbelere mu­ kabele edeceğiz. Hiçbirini unutmuyo­ rum. Düşmanlarımız cevaplarım ala­ caklardır. Bu cevap öyle müthiş ola­ caktır ki akıllarını kaybedeceklerdir.

Saraçoğlu kabinesi

Y arın Meclisten

itimat istiyecek

F e v k a lâ d e k a z a n ç vergisi

kanu nu M e c lis e sevked ild i

A nkara, 9 (V atan ) — Meclis, çarşam b a günü saat 10 da toplana­ caktır- Bu to p lan tıd a h ü k ü m et n a­ m ına B aşvekil Ş ü k rü Saraçoğlu şim diye k a d a r alınan k a ra rla rın bir izahın! yapacak, alınm ak istenen k a ra rla rd a n b ahsedecektir. Meclis m ahafilinde söylendiğine göre, hü­ k ü m etin M eclisten itim at rey i is­ tem esi m uhtem

eldir-F ev kalâde kazanç vergisi k a n o n u A n k ara, 9 (A.A.) — C üm huri- yet H alk P a rtisin d en alınan d ire k ­ tifler dairesinde hazırlanan yeni bir fevkalâde kazanç vergisi k a n u n u projesi V ekiller H eyetine sevkedil- m ek ü zered ir. Bu p ro je d e k i esas­ la ra göre, senelik kazancı on bin lira m a ü stü n d e olan vatandaşlarla

sen ed e iki defa bina ve arsa alım satım ı y a p a n la r fev k alâd e kazan vergisi v erecek lerd ir.

M aam afih, h ü k ü m et, bu p ro ­ je üzerinde te tk ik le r y a p a ra l son k a ra rın ı verecek, tasv ip veyı tadil edeceği p ro jey i Meclisin bı d ev re içtim aına yetiştirecek tir.

D evlet İktisadî teşekküllerinin m u rak ab esi

A nkara, 9 (V atan) — D evlet ik tısadi teşek k ü lerin i m u ra k a b e edet M eclis Encüm eni bu ayın 16 mc günü saat 10 da M ecliste to p lan a ra k d ev let İktisadî teşekküllerinin vaziyetini te tk ik ed ecek tir. B u en ­ cüm ene, adliye, m aliye, ziraat, di­ vanı m u h aseb at ve ik tisat encümen­ lerinden b eşer kişi intihap edile

çektir-Atatürk’ün ilin yılı

merasim programı

M e ra s im , do ku zu beş g e ç e

saygı sükûtu ile b a şlıya cak

Ebedî Şef A tatü rk ’ün ölümünün dördüncü yıldönümü münasebetiyle bugün, bütün yurdda ihtifaller yapı­ lacaktır.

ihtifal toplantılarına. Büyük k u r­ tarıcının fânî hay ata gözlerini kapa­ dığı saatte, tam sa a t 9.05 de başla­ nacaktır.

Toplantılar Halkevlerinde, Halk odalarında, Halkevi ve. H alk odası olmıyan yerlerde P arti m erkezlerin­ de yapılacak ve dâhî T ürk kahram a­ nının aziz h atırası anılarak onun yap­ tığı büyük işlerden bahsedilecektir.

Cüm huriyetin büyük kurücusu, v a­ tanın büyük evlâdı A tatü rk İçin te r­ tip edilecek olan bu anm a törenlerine, başta o yerin en büyük mülkiye me­

muru olmak üzere, askerî m akam âmirleri, daireler reisleri. P a rti, H al­ kevi ve Halk odası m ensuplan, res­ mî ve hususî teşekküller mümessille­ ri ve bütün halk davetli bulunacak­ lardır.

S aat tam dokuzu beş geçe, toplan­ tıda hazır bulunanlardan bir z a t o ra ­ d a k ile r bugünün hazin m ânasını an­ latacak ve bunu beş dakikalık bir saygı ve ihtiram sükûtu takip ede­ cektir.

Bugün A nkara Halkevinde yapıla­ cak ihtifal töreninden sonra, A ta­ tü rk ’ün m uvakkat kabirlerinin bu­ lunduğu E tnografya müzesi binası halkın ziyaretine açık bulundurula­ caktır.

L il şehri

bombalandı

C ^ n o v o , h a v a h ü c u m ­

la r ın ın e n ş id d e t lis in i

g ö r d ü

L ondra, 9 (A .A .) — A m erikan uçan k aleleri Lilles şehrine ta a rru z etm işlerdir. İşgal a ltın d ak i F ran - sada bulunan bu şehrin, çelik ve lokom otif fa b rik a la rı A lm anlar 1- çin çalışm akta idi. A m erikan uçan kalelerine 300 k a d a r İngiliz av u- çağı re fa k a t etm e k te idü

Londra, 9 (A,A.) — R esm en bil­ dirildiğine göre, dün gece Cenova- ya k arşı yapılm ış olan hav a akını, bu limana karşı yapılan hav a h ü ­ cum larının en şiddetlisi olm uştur. m ak tad ır. 6 İta ly a n tüm eninin teç- hizatile birlik te esir alındığım , Reu te r ajansının m u h ab iri b ildirm ek­ ted ir.

Sekizinci o rd u 900 top ile 500 tonkı ta h rip etm iş veya ele g eçir­ m iştir. Esir adedi 30 bin ile 40 bin arasındadır.

Vichy, 9 (A.A.) — K ah ired en alınan bir h ab ere göre, m ü ttefik k u v v e tle ri gitgide Libya h u d u d u ­ n a y ak laşm

aktadırlar-Milli Şefin Millete Beyannamesi

Abdurrahman

Âdili kaybettik

Eski a v u k a t ve m eslekdaşım ız Selânikli A b d u rrah m an Adil, a ra ­ m ızdan ebediyen ay rılm ış b u lu n u ­ yor. Senelerce m a tb u alt âlem ine b ü y ü k h izm etler etm iş olan m e r­ hu m k ıy m etli huku k çu larım ızd an - dı. Cenazesi bugün öğleyin C e rra h ­ paşa hastahanesinden k a ld ırıla ra k B eyazıt cam iine g e tirile re k n am a­ zı k ılın d ık tan sonra vasiyeti m u c i­ bince E yüp sırtla rın d a k i G üm üş­ hane m ezarlığına

defnedilecektir-M erhum a A llahtan ra h m e t diler­ ken kederli ailesine ta z iy e le rim iz i su n arız

Eminönü Halkevi Reisi

istifa etti

Uzun zam andanberi Eminönü H al­ kevi reisliğini yapm akta olan Profe­ sör Yavuz Abadan reislikten istifa etm iştir.

A s k e rî d u ru m

---

Yazan ---

---İHSAN B

3

BAS j

Ş im alî Afrikada askerî

vaziyet

(Başı 1 incide) / / / / rm ı ifade etm eyi, Ödenmesi lâzım b ir borç saydım- M illetler arasın d a k ard eşçe b ir insanlık h a ­ y a tı A ta tü rk ’ün en kıym etli ideali idi. B ütün dün­ yad a ölüm ünün görd ü ğ ü ih tiram ı, insanlığın âtisi için üm it verici bir m üjde olarak selâm larım . Bu sözlerim yazılarüe ve toprağım ızda şövaiye a sk e rle ri ve m üm taz şahsiyetlerde yasımıza işti­ ra k eden büy ü k m illetlere, T ü rk Milleti adm a şü k ran larım ın ifadesidir.

D evletim izin bânisi ve m illetim izin fed ak âr, sadık hadim i;

İnsanlık idealinin âşık ve m ü m taz sim ası; E ş­ siz k a h ra m a n A tatü rk !

V atan sana m in n e tta rd ır.

B ütün ö m rü n ü hizm etine verdiğin T ü rk m il­ leti ile b e ra b e r senin h u zu ru n d a tâzim ile eğili­ y oruz B ütün h ay atın d a bize ru h u n d ak i ateşten canlılık verdin. Emir, ol, aziz h atıran sönm ez m e ­ şale o larak ru h larım ızı daim a ateşli ve uyanık tu ta c a k tır.

M ısır çölünde İngiliz zırhlı tü . m enleri, çekilm eye m u v affak olan m ih v er m o tö rlü k ıta la rın ın peşini bırak m ıy o r; m u h areb e veya tak ip • ric a t h a re k e ti M arsa M atru h He M ısır - Libya h u d u d u arasına in ­ tik al etm iştir. M ihver ordusunur ikiye ayrılm ası yüzünden geride k alan ve ekserisini İtalyan tü m e n ­ leri teşkil eden m ih v er kuv v etleri esir edilm ektedir.

Bu vaziyete göre, m ihver tarafın M ısır - L ibya h u d udunda tu tu n m a . sı da m ü m k ü n görünm em ektedir. İngiliz zırhlı tüm enleri M arsa M at- ru h ta y ap tık la rı gibi H alfay a ge­ çidini de cenuptan ç e v irerek ta k i­ be devam edecek ler ve L ibya çölü­ ne geçecek lerd ir. G ö rü n ü şe göre, İngiliz k u m an d an ı M ontgom ery, d u rm ad an Bingaziye k a d a r ilerle­ m ek ve yakaladığı h er y erd e m ih ­ ver k uvvetini im ha veya esir e t­ m e k niyetinddeir- Z aten Bingazi- den öteye gitm eye İngiliz o rd u su için lüzum d a kalm ay acak gibidir- Ç ü n k ü A m erikan ordusu, büyük kısm ile F as ve C ezair to p rak ların a girm iş ve seferi konm aya başlam ış­ tır. F ransız m u k av em eti bu h a ­ re k â tın büyü k lü ğ ü ve m u v a ffa k i­ yeti yanında devede k u lak tan iba­ re ttir . İh ra ç h a re k e ti devam e tti­ ğine göre, çıkarılan A m erikan or­ du su u fak tefek bir k u v v et d eğ il­ d ir. H er halde T unus üzerinden T rab lu sg arb a y ü rü y ecek k a d a r kuv vetli olsa gerek. Y akında bu h a ­ re k â ta İngiliz tü m en leri de iştirak ed ecek tir.

M ihver o rd u su n u n âk ıb eti ve İtaly an ın m u k a d d e ra tı k aran lık gi­ bi görünüyor- İtaly a, pek yakında tam bir h av a - deniz ablokasm a düşecek ve hava h arb i yüzünden p e k b ü y ü k ta h rib a ta

uğrayacaktır-H ulâsa. Şim alî A frik ad a ve Ak- denizde m ih v er stra te jisi iflâsa yüz tu tm u ştu r. A lm anya ve İtalyanın buna karşı ne gibi te d b irler a la ­ cak ların ı y a k ın d a öğreneceğiz

Bir daha genç

o lm ak isfem em

* ■ - s Ihsaıı Boran

Y f t 'Z

I

Y

Dapbne

û

Maurier

Ç E V İ R E N :

İ HS AN BORAN

Bundan bir müddet evvel gazetemizde tefrika emilen Rebeka rom anının müellifi Daphne du Maurier tarafından meydana getirilen bu eser de, Rebeka kadar güzel ve onun kadar sürükleyicidir.

E debiyata da vukufu olan askerî m uharririm iz Ihsan Boran’ın temiz ve akıcı üslûhile dilimize çev­ rilen bu eseri, birkaç güne k td a r V atan sütunlarında bulacaksınız.

Referanslar

Benzer Belgeler

勝克敏 ®內服水劑 Cetirizine® 60 ml(1mg/ml) 藥品成分名:Cetirizine hydrochloride 藥品外觀: 透明澄清液劑

In this study, chy- mase protein and the collagen content significantly increased in paraquat-treated human lung fibroblasts, whereas the addition of a chymase inhibitor, chymase

“...Devlet Hastanesinde 24.10.2001 tarihinde yapılan ameliyat sonucunda, kist zannedilerek tiroit bezinin alınması nedeniyle, olayda davalı idarenin hizmet

Böyle bir deney- sel paradigma kullanarak, beyindeki in- san yüzüne duyarlı iğsi yüz bölgesindeki ve daha uzamsal ipuçlarına örneğin bina görüntüsüne duyarlı ve

Yargıtay Birinci Başkanvekili Osman Şirin'in modern hukuk sistemimizin kurucusu kabul edilen M ah m u t Esat Bozkurt ile ilgili olarak &#34;Bu ülkede bütün

6327 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile bireysel

İlkönce Jean Racine için yazılan mukaddeme okunmak, şair için, san’ati, dili, nazmı için bir fikir almak, ve elde bu anah­ tarla türkçesinin arasından,

Pertev N aili B oratav’ı yitirdik hn n ► Ünlü folklor araştırmacısı Pertev Naili Boratav, önceki gece Paris’te yaşamını yitirdi.. Anadolu kültürü ve folkloru