• Sonuç bulunamadı

Abidin Dino

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Abidin Dino"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Abidin

Dino

K

eskin çizgili yüzü, fiziksel yapısına

uyumlu uzun boyu, arkaya doğru hafif dalgalı uzunca siyah saçlany- la, hem sinema klasiklerinin ünlü karakter artistlerine, hem de Kuzey İtalya aristokrat- lanna benzeyen bir görünümdeydi.

İktidar sarhoşluğuna uğramış ilkel siya­ set kadrolannın demir ökçesi, döneminin birçok sanatçısı gibi onun d a ruhunu, gön­ lünü, beynini ezmek için kendisini yere sermeye çalışmıştı.

Büyük bir aileden gelmenin kibarlığı, iyi bir eğitimin donanım ı ve yeni bir dünya özleminin siyasal kıvılcımlar taşıyan inan­ cıyla birçok sıkıntı ve zorluklardan sonra

Paris’e gelmiş ve bizimkine hiç benzem e­

yen değişik sularda; bir elinde fırçası, bir

elinde vefalı ve sevimli eşi Güzin Di-

n o ’nun eli, yaşam teknesini ayakta tutm a­ ya çalışmıştı.

* * *

B

en, Abidin Dino’nun adını, lisede Yeni Adam dergisine ilk yazılanmı

yazarken B altacıoğlu ’nun arşi­

vinden çıkma birkaç desenle tanımıştım.

Bir tanesi sanınm Reşat Enis’in profilden

çizilmiş bir poriresiydi.

Belli ki, Abidin gençliğinde de Na-

zım ’ın şiirleri gibi sevdiği şiirleri, beğen­

diği yazılan desenlemekten hoşlanan bir ressamdı.

O dönemlerde sanat ve düşünce dergi­ leriyle de -başka ressamlarda pek rastlan­ mayan- ilişkileri olmuştu...

* * *

A

nkara’d a gazeteciliğe başladığım yıllarda Postane C addesinden ge­ çerken G ündoğdu hanın vitrin camlanndan Abidin Dino’nun duvardaki

büyük boy Zeybek figürlerine bakardım...

Bir gün kendisiyle tanışıp tanışamaya- cağım ise aklımdan bile geçmezdi o sıra­ larda...

* * *

Y

ıllar sonra Abidin Dino ile Paris’te

tanıştık. Aklımda kaldığı kadanyla

Hıfzı Topuz götürdü beni evine.

O sıralarda Saint-Michae! nhtımındaki

bir çatı katında oturuyordu...

Yeni dostlarla tanışma alışkanlığının, ısı­ sı hiç kaybolm ayan kıvamındaki içtenli- ğindeydi...

Ne Çallı gibi coşkun taşkın bir nekre, ne

Edip Hakkı gibi lafı dolambaçlı içkici bir

bohem, ne Elif Naci gibi çocuksu ve cin­

göz bir afacan, ne Selim Turan gibi dost­

luğu sessizliğinde de ışıklanan bir suskundu.

Hele Fikret Mualla’nm delibozuk pe­

rişanlığıyla yüz seksen derece zıt, aydınlık bir akıl disiplininin vekan içindeydi.

* * *

A

bidin, özellikle Türkiye’den gelmiş dostlanyla sanattan çok, ülkedeki sol gelişmeler üstüne konuşmayı yeğlerdi.

O nun in a n a n a göre, politik yönü ağır basan Marksist bir tavır, resim sanatı için

de vazgeçilmez bir koşuldu. Öyle ki Sal­

vador Dali Franco’cu olduğundan ötürü

resmi de on para etmeyen biriydi. Ben ise, eyleme geçmiş Marksist coşku­ ların şiirle yazıdaki izdüşümüne benzer bir dalga kabarmasını, resmin ne kadar kabul edebileceğini düşünürdüm.

Resim sanatının niteliği, yazılı anlatımla­ rın niteliğinden çok daha ayn bir kategori­ deydi. Resim, toplumdaki gerçeklerle aşa- malan yansıtma görevini yüklenmekle ye­ tinmiyor, çok daha ötelere de uzanıyordu.

Ö rneğin Goya koleksiyonlannda bu

çok net görünüyordu. Ali Çelebi, Nazmi Ziya, Leopold Levy, Miro falan d a resmi ayn bir kategorinin devrimi içinde değer­ lendirmişlerdi.

* * *

ino ile b u konulan hiç kurcalamaz­ dık.

S anat konusu, b an a arm ağan ettiği ve çok az kişide bulunan yağlıboya tablola- nyla desenlerine teşekkür etm em den iba­ ret kalırdı.

Paris’te birlikte gittiğimiz resim sergileri hakkında d a konuşmazdı. “F en a değil” demekle yetinirdi.

* * *

S

adece siyaset konuşurduk. Siyaset

teorileri ise yazıya hatta kitaba dö­ külmedikçe, kimin yargıç, kimin sa­ nık olduğunun biribirine karıştığı tuhaf bir bulamaca döner. Ve üretimden kopuk bir şifahiliğin aldatıcı kaosuna çeker insanı...

* * *

A

bidin’irv son arm ağ an lan n a bak­tım. Yanyana duvarda öyle m ah­ zun duruyorlardı...

Osmanlı Sarayındaki dünyalarla dalga geçen güzelim desenlerdi... Tarih çalışma- lanmı içeren kitaplara o desenleri koym a­ dığıma üzüldüm.

Son karşılaşmamız Paris’teki res­

samlar yuvası Palet’de oldu. Komet’le

şöyle bir uğrayalım demiştik. Kalabalık bir masada hayatının büyük dostu ve şansı, de­ ğerli ve sevimli Güzin Dino ile oturuyorlardı.

Sonra sayfalar döndü.

Demir ökçelerin ezmeye çalıştığı bir sa­ natçı daha kayıp gitti bilinmeyenlere doğ­ ru...

Kimseye kalmayacak, dünyaya her za­ m an kalacak resimler bırakarak...

Referanslar

Benzer Belgeler

Hemorajik Transformasyon Gösteren Bir Nörobehçet Olgusu Somay, Pay, M ısı rlı , Erkal, Güler, Ereno ğlu.. tibl Skleroz (MS) ve di ğ er vaskülitlerle özellikle de sistemik

Pearson Çarpım Momentler Korelasyon katsayılarına göre, EHBÖ-kaygı boyutu ile LEHBÖ toplam puanı arasında olumlu yönde ve anlamlı bir ilişki (r = .37, p < .001),

Kocanın artık evin reisi kabul edilmemesi ve evlilik birliğini ilgilendiren konularda, ortak ko- nutun seçilmesinde eşlerin ortak karar alması ilkesinin getirilmiş olma- sı,

Yapılan analizler sonucunda, öğretmen nitelik ve motivasyonu, milli eğitim felsefesi ve stratejisi, eğitimin içerik ve yöntemi, rehberlik ve motivasyon, seçme ve

Bu sonuçların gerçekleşmesine ilişkin olarak üç farklı ihtimal bulunur: Birinci ihtimale göre icbarın somut olayda bulunmaması halinde bireyin iradesi sakatlanmadığı

Ceza hukukuna en fazla yaklaşan “disiplin hukuku” alanında da gö- rüldüğü gibi, “disiplin cezaları” gerçekten ceza hukuku alanındaki an- lamları ile birer ceza ve

MEASUREMENTS: QOL was assessed according to the brief version of the World Health Organization Quality of Life instrument (WHOQOL-BREF), functional balance and gait according to

 萬芳醫院父親節活動「攝護最前腺 Be a healthy man」熱鬧登場 萬芳醫院為歡慶父親節,2017 年特別舉辦「攝護最前腺 Be a