• Sonuç bulunamadı

Eğitimde Yörelerarası Dengesizlik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eğitimde Yörelerarası Dengesizlik"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Eğitimde Yörelerarası Dengesizlik

Prof. Dr. Cemal MIHÇIOGLU

Son g ü n lerd e A n k a ra ü n iv e rs ite s i Siyasal B ilg iler F a k ü lte si Ö ğretim ü y e s i Prof. Dr. Cem al M ıh çıo ğ lu 'n u n «EGTlM DE ¥ Ö R E - LERA RA SI D EN G ESİZLİK » b aşlık lı b ir incelem esi A n k ara Ü n iv e r­ sitesi Siyasal B ilg iler F a k ü lte si y a y ın la n ara sın d a çıktı. (*) B u in ­ celem ede y azar, 1965 y ılın d a çeşitli illerd ek i liselerden ü n iv e rs ite ­ le ra ra sı G iriş S ın av ın a k a tıla n b ü tü n ö ğ ren cilerin g iriş testle rin d e ald ık la rı p u a n la ra d a y a n a ra k y ap tığ ı b ir incelem eyi, a ra d a n 10 y ıl­ lık b ir sü re g e ç tik te n sonra 1976 yılı için y in eliy erek T ü rk e ğ itim in ­ deki y ö re le ra rası dengesizlik so ru n u n a ışık tu tm a y a ç alışm ak tad ır. Bu a ra ş tırm a n ın aşağ ıy a o lduğu gibi aldığım ız « b u lg u ların özeti» b ö lüm ünü, o k u y u c u larım ızın ilgi çekici b u lacağ ın ı um uyoruz.

Bulguların ö z e ti

Bu araştırm anın ortaya koyduğu bulgular şöyle ö z e tle n e b ilir: 1. 1965 ile 1976 yılları ü n iversiterlerarası seçm e sınavları so n u ç­ larına göre yapılan sıralam ada, arada on yıllık bir sürenin geçm iş o l­ masına karşın, bölgelerin göreli durum larında önemli bir değişiklik olmamış, 1965'te üst sırada yer alan M arm ara, Ege, İç Anadolu böl­ geleri ile sonuncu gelen Doğu Anadolu bölgesi göreli durum larını o l­ duğu gibi korum uşlardır. 1976'daki biricik değişiklik, 1965'te kazanan katılan oranına göre yedi bölge arasında altın cı olan A kd en iz böl­ gesi nin kendinden önce gelen Güney Doğu ile Karadeniz bölgelerinin önüne geçerek dördüncü sıraya yükselm iş olm asıdır.

2. 1965'ten 1976'ya, bölgeler arasındaki a çıklık kapanm am ış, büsbütün genişlem iştir. Durumu değiştirecek önlem ler alınm azsa böl- gelerarası dengesizliğin giderek daha da artacağı anlaşılm aktadır.

3. 1965'teki durum la 1976’daki durumun karşılaştırılm ası, gerek lise sa yısın d aki gerek üniversitelerarası seçm e sınavına katılan aday sayısındaki artış oranları bakım ından, yurdun en az gelişm iş bölge- ieri olan Doğu Anadolu ile G üney Doğu A n ad o lu ’nun öbür bölgeler­ den daha ilerde olduğu görülmektedir. G erçek bir gelişm e göstergesi olarak alınm aları güç de olsa, bu gibi nicel a rtışla r bile söz konusu bölgelerin belirgin bir ilgi görm eye başladığının, dolayısıyla da

böl-(‘ ) Prof. Dr. Cem al M ıhçıoğlu. E ğitim de Y ö relerarası D engesizlik (A nkara : S. B. F. B asın v e Y ayın Y üksek O kulu B asım evi, 1980) (A n k ara Ü n iv er­ sitesi S iyasal B ilg iler F ak ü ltesi Y ay ın ları, No. 439), 46 sayfa.

(2)

g ele ra ra sı dengesizliklerin giderilm esi yönünde a ğ ır da olsa bir eğ i­ limin başlam akta olduğunun bir belirtisi sayılabilir.

4. B ölgelerarası dengesizliğin yanı sıra bölgelerden her biri için ­ de de d en g esizlikler vardır. Ü stelik bu dengesizlikler, en ileri bölg e­ lerim izde bile bölgelerarası dengesizliklerin çok üstündedir. Eğitim alanındaki iç dengesizliklerin en yoğun olduğu bölge yine Doğu A n a ­ dolu’dur. Bu nedenle, T ü rkiye’de bölgelerarasından ço k «yörelerarası» bir dengesizlikten sö z etmek daha uygun olacaktır. A yrıca, Türkiye- deki bölgelerarası ç e lişk ile r olsun, bölgeler içi ç e lişk ile r olsun, genel ortalam alara yansıyanın ço k üstündedir.

5. Bu araştırm ada, ülkedeki yedi bölge ile ilgili olarak ayrı ayrı çözüm lem eler yapılm ış, bu arada illere göre 1976’daki lise sayısı, ünversitelerarası seçm e sınavına katılan öğrenci sayısı, kazanan s a ­ yısı, en yüksek başarı oranı, en düşük başarı oranı, aradaki a çıklık sayılarla gösterilm iş, ayrıca 1965 ile 1976 durum ları arasında gerek başarı oranına gerek puan ortalam asına göre karşılaştırm alara g i­ dilm iştir. Bu arada her bölgenin bu yıllardaki en başarılı üç ili ile en düşük b aşarılı bir ili, en yüksek başarılı liselerle en düşük başarılı li­ selerin bulunduğu iller, bunların başarıları a rasın d aki a çık lık la r v e ril­ miş, göreli durum larında kendini gösteren d e ğ işiklikle r belirtilm iştir.

6. illere toplu olarak bir göz atıldığında, 67 il içinde en başarın on ilden beşi M arm ara, üçü Ege. ikisi iç Anadolu, bölgeesinde, buna k arşılık en az b aşarılı on ilden yedisi Doğu, üçü G üney Doğu A n a ­ dolu Bölgesi'nde bulunm aktadır. İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, K ü­ tahya gerek 1965’te gerek 1976’da ilk on il arasındaki, Bitlis, Muş. B ın g cl, Kars. M ardin son on il arasındaki yerlerini korum uşlardır.

7. Toplam 30 il, 1965'te toplam puan ortalam asına göre yapılan ba­ şarı sıralam asında daha alt düzeylerdeyken 1976’da daha üst düzey­ lere çıkm ış, 5 il göreli yerlerini olduğu gibi korumuş, 32 ilin durum un­ da 1965 e göre gerilem e görülm üştür. En büyük sıçra y ışı sırasıyla A y­ dın, K ırklareli, Erzincan, Antalya, Ç anakkale, Kayseri, Kastam onu, B i­ lecik, Sakarya, Denizli, Konya, Sinop, M uğla, en büyük gerilem eyi de yine sırasıyla Ç ankırı, Giresun, Am asya, Yozgat. Erzurum. İçel. Sivas. B a lıke sir, Elazığ, K. M araş, Rize. Adıyam an illeri gösterm işlerdir. Sıralam ad aki durumunu olduğu gibi koruyan iller ise Ankara, K ırşe ­ hir. M anisa, Trabzon, Tunceli'dir.

İllerin sıralam adaki yerlerinde görülen önem li d ü şü şler son y ıl­ larda köylerde bile açılan ortaokullarda yetersiz bir öğrenim gördük­ ten sonra liselere gelen öğrencilerin yaptıkları olum suz etkiden ileri gelm iş olabilir. Böylece, başka etm enlerin de oraya girm esiyle bütün

(3)

illerin genel sıralam adaki yerlerinin geniş ölçüde değişm iş olab ilece ği de açıktır.

8. A raştırm a, illerin toplum sal — tutum sal gelişm işlik düzeyleriy­ le o illerdeki ortaöğretim kurulularından gelen öğrencilerin başarı dü­ zeyleri arasında anlam lı bir ilişki bulunduğunu a çıkça ortaya koym uş­ tur. 1970 yılı g elişm işlik g ö stergeleriyle 1976 ü niversitelerarası s e ç ­ me sınavındaki başarı oranları arasın d aki bağıntı katsayısı, 0.721, to p ­ lam puan ortalam aları arasın d aki katsayı ise 0.692 olarak, 01'lik bir yanılm a düzeyinde anlam lı bulunmuştur. Bu bağıntı katsayısı M a r­ mara, Ege, İç Anadolu, G üney Doğu, Doğu Anadolu bölgeleri için de yine 0.1’lik bir yanılm a düzeyinde anlam lı bulunmuş, Karadeniz ile Akdeniz bölgelerine ilişkin k a tsayıla r m etinde b ir ö lçü d e açıklanan özel bir takım nedenlerle anlam lı çıkm am ıştır.

9. Ü lkenin görece ileri bölgelerindeki ortaöğretim kurum ların- dan gelenler, daha çok yeğlem elerinin ilk sıralarında yer alan, gen ç­ leri yüksek saygınlıklı, bol kazançlı, parlak g elecekli u ğraşlar için ye­ tiştiren yükseköğretim kurum larına girebilm ekte, buna karşılık ko­ şulları e lv e rişsiz yörelerdeki ortaöğretim kurum larından gelenler, bu kurumlarda genellikle iyi yetişem edikleri için a n ca k toplum sal sayg ın ­ lığı gibi kazanç o lan akları da pek yüksek olm ayan iş alanlarına hu- zırlayan yüksek öğretim kurum larına girebilm ektedirler. Yeğlem e s ı ­ ralam alarının g enellikle alt düzeylerinde yer alan bu yüksek öğretim kurum larına giren söz konusu öğrencilerin, gerçek isteklerine uygun düşmeyen bu kurum larda düşük bir güdülenm e düzeyinde bulunduk­ ları için yeterince başarılı o lam adıkları sonucuna varm ak da bir y a ­ nılgı payı bulunm asa gerektir.

ULUSAL EClTlM POLİTİKAMIZ Y ayına H azırlay an : D r. N izam cttin KOÇ

100 TL.

Türk Eğitim Derneği Bilim D izisi Yayını

Referanslar

Benzer Belgeler

Dobutamin çocuklarda da inotropik etki göstermektedir, ancak yetişkinlere kıyasla hemodinamik etkisi biraz daha farklıdır. Çocuklarda kardiyak debi artmasına

Bildirimizde KarS Merkez'dc 2005 2006 eğitim öhetin yılında ilköğretim ?.sınıl'ta okutulıın Türk çe ders kitapltırında bu]unalt metinlerc yönelik olarak

KulÜbün sporcusu, ida.ecisi, anlrs.xi.ü veya ant eniir ranlmclsl lIe kutüp yettililo.lnln ayi ayn veya birlikle haiom(le.)e si,zlü v6ya fileo s3ldlnda bllonmalan,

Daire Başkanlığı dışı/ kurumlararası yatay iletişim kanallarının açık tutulmasından, iletişimin zamanlnda Ve kesintisiz bir şekilde yürütülmesinden, ilgili

: tarafından yürütülen zöJa-i-vıuH-15 numaralıliüm iyon piıleri için.ı-icooz LiCoo2fiioz Nanoliflerin rıeı<troeğirme yöntemİ ile Üretimi Ve Uygulamaları

Maske kauçuk malzenıeden asit ve kimyasal ma<ldelere karşı dayanıklı olarak üretilmiş olmalıdır.. Maske değişik yapıtardaki yüzlere kolayca uyabilmeli ve

Teklif edilen kit ile GDF15 geni kodlaylcl tüm ekzon bölgeleri sanger DNA dizi analizi yöntemi ile dizilenebilmeli, hastalık ile ilişkili tanımlanmlş Ve bilinmeyen

Söz konusu etkinliğin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Türk Milli Eğitiminin genel aııaçlarına uygun olarak ilgili yasal