• Sonuç bulunamadı

21. ölüm yıldönümünde:Ahmet Haşim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "21. ölüm yıldönümünde:Ahmet Haşim"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

21. ölüm yıldönümünde:

A H M E T

\

Ahmet Haşim'in Türk edebiyatında ayrı bir

yeri vardır. Şiir yazmağa başladığı yıllardan gü­ nümüze kadar hakkında pek çok söz söylenmiş ve yazı yazılmıştır. Fakat bu söylenenlerin ve yazılanların pek azı bir yana, onu tam ve doğru anlayamamışlardır. Ölümünden 21 yıl sonra da­ hi onu, bütün cepheleriyle veren bir esere halâ muhtacız.

Ahmet Haşim Türk şiirine yepyeni ufuklar

açan, yepyeni temler, duygular getiren insan­ dır. İnsan psikolojisini ve insan ruhunun çapra­ şıklığını bu kadar iyi ve çırılçıplak ortaya ko­ yan bir ikinci şair edebiyatımızda yoktur. Gerçi

Ahmet Harndi Tanpınar'da da bunu görüyoruz

ama, onun Ahmet Haşiım'den ayrılan tarafları var. Ahmet Haşim insanı fert olarak ele alır. A h­

met Hamdi'de ise kütlelerin duygularını yer yer

bulmak mümkündür. Ahmet Haşim büyük ruh fırtınaları içinde çırpınır, hayattan, yaşadığı an­ dan kaçmak ister. Ahmet Hamdi durulmuş bir ruh hali içindedir, hayatı, ânı yaşar, Ayrıca Ah­

met Hamdi’nin şiirinde zaman fikri, tarih fikri

büyük rol oynar. Tanpmar, symboliste bir şair­ dir.

Ahmet Haşim, Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati şiirinden kopmuştur. İlk şiir yazdığı sıralarda

Cenap Şehabettin’in tesiri altındadır. Cenap Şe­ babettin Fransız symbolisme’ini iyi biliyor ve o

tarzda şiirler yazıyordu. Fakat hiç bir zaman symboliste olamadı. Ahmet Haşim, Cenap Şeha- bettin’i takibetmiş, o tarzda şiirler yazmıştır. Kendine kadar olan devre içinde symbolisme’e en yakın şiirleri veren Ahmet Haşim’dir. Fakat symboliste değildir. Çünkü onda symbolisme’e zıt unsurlar da çoktur.

Symbolisme’in en çok dikkat ettiği unsur musikidir. Wagner Fransada çok sevilen bir bes­ tekârdı ve şiire musikinin girmesinde büyük ro­ lü oldu. Cenap Şebabettin, Wagner1i çok iyi ta­ nıyordu. Hanri de Régnier'yi de özel bir dikkatle takip ediyordu. Ahmet Haşim de Hanri de R*g

nier’yi çok okumuştur ve ilk şiirlerini onun te­

sirinde yazmıştır. Kendisinin içinde bulunduğu

Fecr-i Âti symbolisme’in geniş çapta tesirinde

dır. Bu tesir onların musikiyi ve resmi tanıma­ larında büyük rol oynamıştır. Haşimin şiirlerin de de bu unsurlar bol bol vardır.

Ahmet Haşim 1918 de «Göl Saatleri.ni, 1926

da da «Piyale «yi yayınladı. Bu iki kitabının

dı-T dı-T - S g ) ^

H Â Ş İ M

Suat ÜZER

şında kalan ve bir deneme olan eski şiirlerini birinci devre diye kabul edersek, «Göl Saatleri- ne ikinci devre, «Piyale.ye üçüncü devre diye­ biliriz. Bu üç devre arasında farklar vardır. Bil­ hassa, «Göl Saatleri« ile «Piyale. arasında dil, muhteva, şiir tekniği bakımından büyük farklar olduğu görülür. «Göl Saatlerinde kafiyeler yek- nasak ve mısra yapısı gevşektir. Bu gösteriyor ki Ahmet Haşim bu devrede henüz mısra yapısı ve sentaks oyunlarına hakim değildir. Muhteva bakımından zengindir. Bu şiirlerde zaman fikri ile resim birleşmiş, zaman bir bütün olarak ele alınarak tablolardan teşekkül eden bir akış ha­ linde anlatılmıştır. Ahmet Haşim’den önce şiiri­ mizde zaman bir bütün olarak bu şekilde ele alınmamıştır.

«Göl Saatlerinde bir renkler symbolisme’i

var. Renkler bazı ruh hallerine ve düşüncelere tekabül ediyor. Haşim’in bu devresi ışık ve göl­ genin hakim olduğu devredir. «Piyale» de ise, kızıl renkler hakimdir. «Göl Saatlerind eki ışık ve gölge çocukluğundan kalan hatıralarının, «Pi­

yale. deki kızıl renkler ise fırtınalı, çapraşık bir

ruh halinin ifadesidir, denilebilir. Bilindiği gibi

Ahmet Haşim çok sinirli bir adamdı. Daima sü­

kûnet ve huzur aradı. Bulamadığı bu huzuru da mavi renkte, sonsuz denizde gördü veya karanlığa sığındı. O vakit, kendinden büsbütün nefret etti, hatta daha ileri giderek insanlık karşısında «eski bir budala» kadar küçüldü.

Ahmet Haşim'de annesinin büyük tesiri var

dır. Çocukluğundan çöl gecesi, annesi ve kamer en çok hatırladıklarıdır. «Göl Saatleri.nde hakim olan ve bu çocukluk yıllarının sembolü olan ışık ve gölgenin çözülüş noktalarını «Şiiri K am er.lerde bulabiliriz.

Annemle karanlık geceler bazı çıkardık... Zulmette çizer Dicle uzun bir rehl pür nûr... Dinlerdik onun şirini ben ISI, o hayâli...

— Sensiz—

Bir hasta kadın Diclenin üstünde her akşam Bir hasta çocuk gezdirerek, çöllere gülfam Sisler uzanırken, o senin dogmanı bekler...

— O —

Buradaki çöl gecesi, hasta bir kadın ve doğ­ ması için beklenen kamer onun çocukluğundan kalan hayaller, Irak’ta geçen çocukluk yıllarının tesiri derin, kuvvetli hatırlayışlarıdır. Bütün gün çölü kavuran güneşin çekilmesi ve gecenin

(2)

laınasiyle çöl hayat bulmuştur, hareket başlamış­ tır. Hasta annesi Haşim’i Diclenin kenarında gez dirmeğe çıkarır ve beraber kamerin doğmasını beklerler. Gece, kamer ve hasta bir kadın ço­ cukluğunun tabii dekorlarıdır. Ve bu kendisini ışıktan, gündüzden nefret hissine götürür.

«Göl SaaHeri»ndeki «Serbest müstezat na­ zımları» gene symboliste’lerden gelen bir nazım

şeklidir. Ahmet Haşim bunlarda kendi ruh halini daha olgun, daha derin, ve güzel anlatmıştır.

«Yollar» ve «O Belde» de temlerin değiştiği gö­

rülür. Başka bir ülkeye gitmek ister ve «Yollar.ı bu muhayyel ideale gitmek için bir sembol ola­ rak kullanır. Bu, realiteden kaçmak, maddeden kurtulmak hissidir. Bu şiirlerde çizilen tablo ruh halinin plâstik bir şekilde ortaya konulusu­ dur.

«Şiiri Kamer» lerdeki ışık ve gölge hakimi­

yetine mukabil, «Piyale» de kızıl renklerin ha­ kimiyeti görülür. Bu bir ruh fırtınasının, ihtira­ sın, yanmanın ifadesidir. Ahmet Haşim hayatı­ nın son devresinde fırtınalı, karışık bir ruh ha­ li içine girdiği için, duygularını insan ruhu ve kaderi ile ilgili olan kızıl renklerle sembolize et­ miştir. «Başım» şiiri bu bakımdan enteresandır:

Ürkerim kendi hayâlâtımdan Sanki kandır şakağımdan akıyor... Bir kızıl çehrede âteş gözler Bana gûya ki içimden bakıyor. Ah yarabbi nasıl birleşti.

Bu çetin başla bu suçsuz bedenim?

mısralariyle büyük faciasını veya buhranını an­ latır. Ve bu psikolojik durum bütün eşyaya, ta­ biata şamil olur. «Piyale» de bu renk symbolis- nıe’iyle beraber aşk, ihtiras, kader temi de ön plândadır. Aşk ve ihtiras temi «Piyale» ve «Pa­

rıltı» şiirlerinde açık olarak görülüyor. Parıltı’da

ayrılan, uzaklaşan, kaçan kaçtıkça da kuvvetle­ nen bir aşk var. Bunda şairin çirkin oluşunun büyük rolü olduğu' muhakkaktır. Bunu daha açık söylemek gerekirse, Ahmet Haşim her girdiği evden bir kadın hayaliyle çıkmıştır.

«Bir günün sonunda arzu» ise, kader temi­

nin işlendiği en kuvvetli şiirdir. Zamanın akışı, yok oluşu kapalı ve sembolik bir hava içinde ve­ rilir. «Piyale» nin üslubu çok kuvvetlidir, şiirler teksif edilmiştir. Esasen şairi yapan da bu tek­ siftir. Kelimeler dikkatle seçilmiş, dolgundur. Dil çok sadedir, terkipler kullanılmamıştır. Ü lûp değişmiş, kapalı bir durum almıştır.

Ahmet Haşim son devre şiirimizin çok entt

lesan bir şahsiyetidir. Kendine has, ayrı bir şiir dünyası yaratmıştır. Bu bakımdan kendisinden sonrakilere de pek çok tesirleri olmuştur. Bu te­ sir Ahmet Muhip Dranas ve Ahmet Hamdi Tan-

pınarda görülür. Bu gün, her ikisi, bizdeki sym-

bolisme’in en ileri temsilcisidirler.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Please list the surgical techniques used for root coverage in key features and clinical effectiveness.. Please list the types of maxilla sinus lifting procedure and their

Result(s): Of 342 women with pathology-confirmed fibroids who were included in the study, 108 received myomectomy only (group I), and 234 underwent the uterine depletion

Conclusion: Except minute ventilation, there was no significant effect on cytokines, ventilatory variables and outcome for enteral feeding with EPA、GLA and antioxidants

Makedonya, Bitola’da (Manastır) yer alan Haydar Kadı Camii’nin 2014-2017 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü finansal desteğiyle Üsküp Milli

Attilâ İlhan ve Savaş Ay’ın şiir kasetleri arasında ne fark var.. Bir yanda “Ben Sana Mecburum” diyen

[r]

Özel ve acil ürünler, standart ürünlerde beklenmeyen talep fazlası veya müşterinin daha önce istediği üründen fazla miktarda ürün istemesi gibi durumlarda firmalar bu

48 yıl, elinden kalem düşmiyen büyük halk çocuğu, "Sarıgüzel,, li Ahmet Rasimi, ölümünden beş yıl sonra da olsa, hatırlıyanlar, yine kendi