• Sonuç bulunamadı

Orhan Kemal yazdı, Ferit Öngören çizdi:Çizgilerle Orhan Kemal'in İstanbul'u

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Orhan Kemal yazdı, Ferit Öngören çizdi:Çizgilerle Orhan Kemal'in İstanbul'u"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

18

KİTAP

-T

T-

‘P&iûl

5Temmuzl998

'Üf¥mw)

:qve>

ORHAN KEMAL YAZDI, FERİT ÖNGÖREN ÇİZDİ

Çizgilerle Orhan Kemal'in İstanbul'u

ı * m ğ linizdeki kitabı, Orhan Ke- 1 1 mal ile, eski İkbal

Kıraatha-İSTAN BUL 'D A N Ç İZG İLER

O rhan Kem al Çizgiler: Ferit Ö ngören . İletişim Yayınları İstanbul 1 9 9 8 / 2 5 4 sayfa

a

Orhan Kemal

İstanbul'dan

Çizgiler

fw it Öngören

■ H nesi'nde tasarladık. Şimdi bir am. Orhan Kemal aşağı yu- ■ I kan şöyle demişti:

-Benim bir İstanbul çalışmam var. Sen de İstanbul'u çiziyorsun. Bir kitap çıkaralım. Yazıları benden, çizgileri senden. Adı da

İstanbul'dan Çizgiler

olsun. Var mısın?"

Ferit Öngören, geçtiğimiz günlerde İletişim Yayınlan'ndan çıkan

İstanbul'­

dan Çizgiler1

in önsözünde, kitabın başlangıç öyküsünü böyle anlatıyor. 1965 kışında bir yandan yazılmaya di­ ğer yandan da çizilmeye başlanan ki­ tap, uzun-kısa soluklanmalara, ara ver­ melere rağmen, tam beş yıl sonra, 1970'te tamamlanır. Orhan Kemal, ki­ tabı bastırabilmek için bir süre de ya­ ym a arar. Ama, bulduğu yaymaların hiçbiri bu çizgili kitabı basmaya yanaş­ maz. Ve sonra, Yazarlar Birliği'nin da­ vetlisi olarak Bulgaristan'a gider... Ki­ tabın basıldığım göremeden Sofya'da ölür. Kitap sonunda, 1971’de Sinan Ya­

yınları tarafmdan armağan kitap ola­ rak basılır. Kitabın ilginç bir özelliği de yazılan birçok Orhan Kemal biyografi­ sinde yer almaması, unutulması.

Orhan Kemal'in

İstanbul'dan

Çizgi-ie/deki kahramanlan işçisi, köylüsü, memleketinden yeni göçmüş taze kentlisidir İstanbul'un. Gezdiği dolaştı­ ğı yerler şehrin yeni "kondu" mahalle­ leri, demli bir çay içip soluklandığı, in­ sanlarla sohbet ettiği mekânlar ise yine bu mahallelerin tahta masalı, tahta sandalyeli kahvehaneleridir.

Taşlıtarla'daki hemşehrisi ile sohbet ederken, şehrin o zamanlar bile en önemli sorunu olan kiralık ev bulmanın zorluklarım hikâye eder. Soma elimiz­ den tutar, Unkapanı, Cibali senin, Kü- çükmustâpaşa, Fener, Balat benim der İstanbul'un sokaklarında dolaştırır bizi...

"-Hanımefendi, affedersiniz. Bura­

larda kiralık ev var mı ?

Kıpkırmızı dudakları, şaşkın iri si­

yah gözleri, şurası burasıyla bizi öyle

küçüm seyerek gözden geçirdi ki... San­

ki 'Sizin gibi kiracı parçasıyla çene çal­

maya m al sahipliğim müsait değil' de­

m ek istedi.

Velhasıl İstanbul kazan biz kepçe!

N e Tepebaşı, Aynahçeşme'si kaldı ara­

madık, ne Kuledibi, Galata'sı,

Karakö-y'ü hatta Tophane'si"...

Soma, İstanbul'a göçü anlatır sayfa­ larında Orhan Kemal. Anadolu'dan yeni göçmüş insanların şehre bakışım diyaloglarla aktanr. Şehrin bu yeni sa­ kinlerinin hayatlarını kendi şiveleriyle dinleriz. Başka bir gün, Anadolu'dan gelen kamyon şoförüyle Sirkeci’de, tramvay yolu üzerindeki bir kebapçı dükkânında kafayı çeker, "Beyoğlu es­ ki Beyoğlu değil am a..." dese de Be- yoğlu'nun ara sokaklarına uzanır.

Kitabın 2. bölümü Taşhtarla'ya ay­ rılmış. İstanbul’un ilk kondu semtini

şöyle anlatır Orhan Kemal:

"İstanbul'­

un san sıcakta kavrulmasma karşılık,

Taşhtarla, san, çiğ güneş altmda püfür

püfür. Gerçekten püfür püfür bir rüz­

gâr katmış Taşh'yı önüne. Yan yana, sı­

ra sıra, dizi dizi barakalar, evler, arada

apartmanlar, apartman yavrulan, dük­

kânlar, gene dükkânlar..."

Orhan Kemal, Teksas'm kovboy ka­ sabalarına benzettiği Taşlıtarla’nm "bar"larm da (kahvehane) soluklanır. Demli bir çayın eşlik ettiği sohbetlerde, orada yaşayan insanların dertlerini dinler, dile getirir.

"Diller çözüldü: Cince ekm ekti, ek­

m ek. Hiç tükenm eyecek iş yâni. Sonra

barmak. Damı akm ayacak, rutubetsiz,

kirası az, suyu elektriği bol barmaklar.

Daha sonra m ahalle aralarındaki ça­

murlu sokaklar. G eceyanlan evlerine

dönerlerken dizlerine kadar

batmaya-caklan, çirkefsiz, lâğâm çukursuz so­

kaklar. Ama asıl su, su derdi dertlerin

başmda geliyordu."

Taşhtarla, Yıldıztabya, Zeytinbumu, Beşteİsizler... Orhan Kemal bir yandan insanlarla konuşur, bu semtlerdeki in­ san manzaralarını yazarken, Ferit Ön­ gören de kırık uçla bu manzarayı res­ meder, çiniler.

İstanbul’dan Çizgiler'm

3. bölümü olan "Kısa... Kısa..." yine İstanbul de­ korlu, kısa ama sevimli anekdotlardır. Bir gün kalemine kız tavlamaya çalışan bitirimler takılır, bir başka gün İstan­ bul sokaklarında artık pek görünme­ yen lâğâmalan anlatır. Bu satırlar bo­ yunca, çözülen, dağılan bir İstanbul'da, hızla bozulan, değişen insan ilişkileri­ ni, ezilen, çaresiz, yoksul insanları an­ latır, tıpkı romanlarındaki gibi.

İstanbul'dan Çizgiler,

yayınevinin kitabın arka kapağına yazdığı gibi, "sözlü, sazlı, özellikle de 'çizgi-dışı' bir İstanbul kitabı"...

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer bu düşünceyi tersten değerlendirirsek, 3,8 milyar yıl boyunca yeryüzünde birbirinden farklı 650 milyon ile 1,3 milyar arasında canlı türü yaşamış ve yok olmuş..

Sonuç olarak bu çalışmada olay yerinden alınan hastaların yanında ilimizde hastaneler arası nakilde 112 acil ambulans kullanımının sık olduğu, hastanemizin şehir içi

İslam dinine ve Müslümanlara yönelik nefret söylemlerinin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi ise İslamofobiyi körüklemekte ve oryantalist

Atatürk her hareketi, her'davra- nışiyle Türk milletini aksettiren mu azzam bir ruh portresidir. Fakat kendisinin sık sık tekrarlamaktan gerj kalmadığı bir

Kullanılan modeller farklı salım senaryolarından bağımsız olarak küresel GSYH kayıplarının 2050 civarına kadar görece düşük (ortalamada yıllık olarak %0,4’ün

Ayrıca yapılan deneylerde zaten kolayca tepkimeye girme özelliğine sahip zehirli oksijen bileşikleri üretilmesine sebep olarak mikroplara etki ettiği

ilk izlenim: Çok topal, çok kör, çok gözlüklü, çok uzun, çok çirkin bir adam (?) Tek oğlu Çetin’in ortaokula başladığı sınıfı almak istemiş lisenin

Bu çalışmada da yerel vergi bilincini belirleyen faktörler olarak; adalet ve eşitlik, din ve ah- lak, katılımcılık ve yerelleşme, kültür, idareye bakış ve siyasi anlayış