Spor Değil, Zabıta Vak ası
/
Güneş Klübünün Taşlanması Hâdise
sinde İsrarla Takip Edeceğimiz iki Nokta
1 — K lübiin taşlanm ası, zab ıta vakıasıdır. T ah k ik a tın neticesini bekliyoruz.
2 — H âdisenin m ektepte te rtip edildiği söyleniyor. K ü ltü r B akanlığının
m üdahalesini istiyoruz.
P a z a r günü futbol sahasını ayv alar la taşlay arak kab artılan heyecanın so kağa taşınca aldığı feci hali oradan geçenler korku ile gördü ve görm e y en ler gazetelerde h ay retle okudu.
Ne yazık ki, h er tem iz insanın iğrendiğine şüphe olm ayan o eli taşlı ve avuçları zifoslu kaldırım n üm ayi şini G alatasaray gibi eski bir spor o- cağına ve daha fenası bu ocağın d a yan d ığ ı irfan m üessesine m al edenler ek seriy etted ir. Ç ünkü hâdiseyi stad- yom da binlerce, S ıraserviler sokağın da yüzlerce insan gözlerile gördükten başka gazete fotoğrafçıları da elleri, u çların a ayv alar ve m um lar takılm ış d eğ n ek ler taşıyan G alatasaray talebe sini objektiflerile tesb it etm iş b ulunu yorlar.
A nlaşılıyor ki, sporcunun sahadaki . rak ib in i yenm ekle kalm ıyarak bir de ayva bom bardım anına tu ttu ğ u n u gö re n ayak takım ı, sokakta sporcunun arasın a karışınca, ve kim bilir, belki de başına geçince, ilk h arek et olarak ra kibinin kapısını ve cam larını bom bar dım an etm ek üzere taşa ve çam ura eğilecek k adar alçalm ıştır. Sıraservi- le r sokağını ay d ın latan k â ğ ıtta n ya pılm ış m eş’alelerin ışıklarında cam la rın ve kafaların taşlandığını, eli bağlı sey red en lerin o çirkin m anzara k arşı sın d a d u y d u k ları tik sin ti hakikaten payansız olm uştur. H a k ik a t ne kadar açık olursa olsun, insan bir sokak h ü cum unun çam urlu tara fın ı bir spor m üessesesine ve ne k adar az olursa olsun bir m ektebin talebesine yüklen m iş görm ekten ıztırap duyuyor.
H iç şüphe yok ki, stadyom a saat
iki b u çu k ta m asum seyirciler tavrile giren sonraki nüm ayişçiler, beş on ele başının k ızıştırm asile bir zabıta vak’a sının k ahram anları olacaklarını tah - m in edem em işlerdi. K ırk sekiz saat- te n b e ri d arm adağın olarak nereye sak lan d ık ların ı hissettirm iyecek kadar si n en ve korkanlaryı ağız açam ıyacak halleri bile başlı başına y ap d an h a re k e tin n ih ay et kendi araların d a da ne k a d a r çirkin olduğuna a it hiç olmazsa a sg a rî bir idrakin başlam ış olduğunu gösterm ek itibarile dikkate değmez değildir.
M aç gü n ü b ir arkadaşım ızın yine
bu sü tu n lard a çıkan bir yazısında
G alatasaray - Güneş m açına G alatasa
ra y lıların ayva ile gelecekleri, bil
m iş gibi, bildiriliyordu. B una iki se b ep ten inanm am ıştık: B irincisi, ayva ile spor arasında, ve yalnız spor de ğil, h erh an g i bir espri veya en bayağı bile olsa şaka arasında ne m ünasebet olabilirdi? İkincisi, değil A vrupada, h a ttâ bizde, en h a ra re tli ve iddialı m açlarda bile sporcunun bir yemişi s ırf taş gibi sert olduğu için silâh gibi k ullanacağına asla ihtim al verm iyor - duk. H albuki, arkadaşım ızın verdiği h a b e r d oğru çıktı ve h ırs gözleri o k a d a r b ürüm üş ki, haberi vermesi, ga zetede açıkça yazm ası bile elebaşıları teşebbüslerinden vazgeçirem edi. Çir kin team m üde bundan daha açık han gi m isal gösterilebilir?.
B u hâdisede halledilm esi lâzım ge - len ve bizim ısrarla tak ip edeceğimiz iki n o k ta v a rd ır:
I — Y üzlerce kişilik bir grup, 1-12- 935 akşam ı m eş’aleler yakarak Sıra-
servideki G üneş klübünün önüne
gelm işler ve orada tam ir edilm ekte o- lan kaldırım ın taşlarile - rakipleri o- ]an ve h a ttâ o gün yendikle-i için spor h ırs ve heyecanı noktasından kendisi ne karşı tatm in edilm em iş bir hisleri kalm am ış olm ası lâzım gelen - bir genç lik m üessesesini taşlam ışlardır. V ak’a b u n oktada tam am en bir zabıta ve a- sayiş v ak ’asıdır. Polis hâdiseye elkoy- m u ştu r, tah k ik at yapm aktadır. T ahki k atın sonunu bekliyoruz ve bu ba kım dan v ak ’ayı bir efkârı um um iye m eselesi olarak ehem m iyetle takip e- deceğiz.
I I — H âdisenin ikinci ve daha m ü him ve elîm bir safhası da m ekteple rin ve m ekteplilerin m aalesef artık b ir klüp rekabeti şeklinden çıkıp so kak v ak ’ası haline gelen bu çirkin te cavüze karıştırılm ış olm alarıd’r. G er
çi m ekteplilerin klüplere girm eleri
m enedilm iştir amma, bazı klüplerin
m ekteplere m ektep idareleri yoliyle h ülûl etm iş olm aları yüzünden bu h â disenin hem en hem en bü tü n unsurları m ektepte günlerce hazırlanm ış olduğu ısrarla söylenm ekte ve m ektep duvar la rın a : “ Maça gel, bir kilo ayva al„ şeklinde afişler y apıştırıldığı bu me - yanda ileri sürülm ektedir.
E ğ e r h ak ik at böyle ise, m ektep ida resinin vaziyeti h akikaten tetkike
m uh taçtır. V a k ’anın bu safh a
sının bir an evvel tahkiki ve körpe gençlik üzerinde yapılan bu çirkin
[Pazar günkü maçtan sonra Güneş Klübünün taşlanması hâdise
sinde ismi geçen Galatasaray mektebi ve mektebin
direktörü Behçet]
telkinlerin m es’ullerini bulup k ü ltü r m üesseselerini böyle fena cereyanlara âlet olm aktan k u rtarm a k ta K ü ltü r
B akanlığına düşer. Ç ünkü nihayet
m asum olan ve tenzih etm ek istediği miz talebe arasına karışan birtakım m üşevvikler bu çirkin hâdisenin su - çunu onların üzerine ,'tm ak günahını da irtik âp edeceklerdir.
* * *
Bir yalanı tekzip
D ünkü “ Son P o s ta ” gazetesinde G alatasaray klübünün erk ânından ol duğu söylenen, fakat kim olduğu ta s rih edilm eyen birine atfen b irtakım sözler neşredilm iştir, in sa n la rın şaşır
dıkları zam an, ne dediklerini, nasıl
bilm ediklerine şayanı dikkat bir örnek olan bu yazının m uhtevası, b aştan b a şa tevil olduğu ve zırva da tevil gö - türm ediği için, tekzibe değmez. Y al nız içindeki bir cüm leyi tavzih etm ek
isteriz. Bu cüm lede m eçhul zat şöyle dem ek ted ir: “T alebe kafilesi ve b u n ları to p lu görünce araların a karışan birçok kim seler S ıraserviler yolunda Güneş klübü erkânından B ay Y usuf Z iyanın otom obili ile karşılaşm ışlar dır. ve ilâh...,, Bu cüm le b ü tü n diğer teviller i?ibi valandır. Y usuf Ziyam n otom obili o gün garajd a idi. K endisi m aça yaya g itti, yaya döndü ve klübü taslan d ığ ı zam an taşlay an ların h a re ketlerini onların ark aların d a d u rarak seyrediyordu. O halde, cüm le, bü tü n dip'e’- teviller pibi. bastan basa va'an- dır.B inaenaleyh“ otom obili görm üşler, bazı sözler söylem işler, yok pencere den bazı işare tle r olm uş, talebe bunla rı gökmüş ve kızm ış,, bu bayağı masal ları artık dinV yecek kimse kalm am ış tır. V a k ’a polistedir. ise talebe k arış tırıld ığ ı ic.;n K ü ltü r B akanlığı da me- 1 selevi tahkik edecektir, binaenaleyh a rtık izah ed'lecek ve konuşulacak şey de kalm am ıştır.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi