• Sonuç bulunamadı

Küçük Sait Paşa

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Küçük Sait Paşa"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

vO ■/ c . V

t i J

< J

V ¿ 2 * r r -r ; / W

tip

sıfatiyie Babıâliye devam et­

tiği

¡samana ait hâtıralarından biri, Îstanbuîa, ve metbuunun hu- zuruna çıkmak üzere gelmiş olan ilk Bulgaristan Prensi Alexandre de Battenberg’in o tarihte sad­ râzam bulunan Küçük Sait P a ­

şayı ziyaret için Babıâliye geli­

şinde ve Binektaşmda bu P aşa

tarafından teşyiine taallûk eder­ di. İşi tatil ederek kalemlerinden

çıkmış, seyre koyulmuşlar ve

Prens gayetle boylu boslu, V e-

ziriâzam ise kısacık olduklarından eğilişleri pek nisbetsiz karşılıklı

b ir manzara teşkil ediyormuş. Sa

it Paşanın kısalığı hakkında o

vakitler Babıâlide bir de fıkra

anlatılırmış ki, Sultan Hamidin haremine mensup kadınlara kar

§ı — firaşm a girmemiş carîye-

ler de dahil — fevkalâde kıskanç

olduğu malûm bulunduğundan

doğru olması kabil değilse de,

•hem Sait Paşanın kısalığı bir a- lay mevzuu teşkil etmiş bulun­ ması, hem de 10 temmuz inkılâ­ bından itibaren Sultan Hamitten

sadece eza ve cefa gördüğünü

anlatmış ve yazmış bulunan bu

zatm hükümdar nezdinde ne de­ recede mergup ve kendisiyle tek

lıfsiz olduğu hakkında mevcut

kanaati göstermesi bakımından,

kayda lâyik görüyorum. Sultan

Ham it,Paşa bir gün huzurunda

iken kendisini hareme götürür,

ve en güzel cariyelerinden bir

düzünesini karşısına sıralıyarak

hangisini tercih ederse kendisine

hediye edeceğini bildirir, bunun

üzerine de P aşa bir iskemleye sıç rayıp en uzun boylusunun boy­ nuna sarılmak suretiyle intihabı­

nı arzeder. Sait P aşa hakkında

bu vesile ile hâtınm a gelen bir

fıkrayı da, tasarruf merakına

dair anlatılmış muhtelif fıkrala­

ra ilâveten kaydedeyim. Bunu,

keîKiisiain

galiba A±?düiâz&-devri -

nimilk..j'iümTOda^/v^4ieııü.3 mü- _

(3)

derecelerde ucuz olduğu o dem­ lerde herhangi bir handa kalma­ ğa kıyamadığından, herhangi bir misafirliği de münasip görmiye- rek, mevcut hamamlardan birini otel ittihaz etmiş imiş. V e bu ha mam — otele akşam olunca girip soyunarak içeride, kurna başın­ d a uykuya dalar ve sabah olup hamam müşterilere açılmak, üze­

re iken elbiselerini giyip dışan

çıkarmış. Pek a fif kalmış bulun­ masına rağmen topladığı o mu­ azzam servetten ne hayır kaldı­ ğını ve hattâ ne kaldığını

sorma-/ /

X> • /

. ' ~ rr—

* , > . ' - : .

(4)

gece yarısı, fakat pek Uzak-an, her tarafı simsiyah oîan konağı­ mın. tek ışıklı odasında kocaman sakallı başı kâğıtlara eğilmiş vîa- rak gördüğümü hatırlıyorum. Ra bam benim Bej’oğlunda bir Fran­ sız trupunun temsiline götürmüş­ tü ve uyumuş şehrin sokakların­ dan eve döndüğümüz sırada. Pa şayi Teşvikiyede — Ferit Paşa­ nın konağı yanındaki — koımğın da kâğıtlar ve kitaplar ortasın­

da, meşgul görmüştük. Bakam

büyük bir ciddiyetle: — Her ge­ ce böyle sabaha kadar çalışır de inişti. Meşrutiyetin ilânından son ıa, ve kendisinin yedinci defa o- larak sadrâzam bulunduğu sıra­ da ise, bilmem kim — galiba an­

nesi evimizde kâhya kadın gibi

hır şey olan Erzurumlu Penbe

hanımın oğlu jandarma Süleyman Efendi —- elimden tutarak, şehir sokaklarının baştan başa nüma­ yişçi alaylariyle dolduğu bir gün­ de beni İstanbula götürüp gezdir­ mişti. Babıâli önünün binlerce in

san tarafından sarılı bulunçuğu

ve bu insanların takım takım bi­ nanın içine girdiklerini görürce, biz de girmiş, bir büyük divanha­ neye sokularak beklemiştik. Bilâ­ hare, yıllarca sonra girdiğim bu yerde o cesamette bir divanhane­ ye rastlıyamamakla beraber ha­ fızamda kalan şey binlerce i>-sa­ nın kaynaştığı uçsuz bucaksız bir rolandu. Her kafadan bir ses çı­

kıyor, (Gelecek, neye gelmedi,

bâlâ gelmiyor!) gibi sözler duyu­ luyordu. Sonra benim üzerine çı­ karılmış bulunduğum kerevet gi­ bi yerin uzağındaki bir kap. mn iki kanadı birden açılmış ve et­ rafında bir kalabalıkla âdeta bir baş ve bir sakaldan, ibaret bir ih­ tiyar görünmüş, ilerliyemeyip e'ur muş, ne dediğini anhvamadsğıra tiz ve ince bir ses duyulmuş, bu­

nu alkışlar, (Yaşasınlar!) takip

i tmişti. Ayni büyük sakalı bi ke te de arabasının içinde gördüm.

(5)

Ölümünden az evveldi, Sait üa- İJin Paşanın sadareti üzerine Şû­

rayı Devlet Reisliğinden tekrar

Ayan Reisliğine getirilmiş bulu­ nuyordu. Zayifça atların götürdü­ ğü alelade bir kupa arabasında

i-c’n ve büyük sakal yanında bu- _ -Kınan bir küçük erkek çocuğunu

âdeta kapıyor, pencereden gös­

termiyordu.

■ •/

V

Referanslar

Benzer Belgeler

dağıldığı durumlar için kullanışlıdır. Örnek: Yarıçapı birim olan dairesel ince madeni bir pul, taban yarıçapı birim olan bir silindirin

Öyküsünden yaklaşık iki yıl önce artritle ortaya çıkan ARA geçirdiği ve yaklaşık iki ay sonra sağ kol ve bacağını daha fazla etkileyen yaygın istemsiz

Bu makalede serebral venöz sinüs trombozu ve op- tik sinir tutulumu ile giden, miyelit gibi nörolojik klinik tablolarla baflvuran hastalarda kardinal bulgular› olmasa da sistemik

İlk evresi T2bN0M0 olan iyi differansiye liposarkom tanılı, primer cerrahi uygulanan ve adjuvan radyoterapi uygulanmayan 40 yaşında kadın hastanın sol uyluk posteriorunda

¤un bak›mda yatan eriflkin hastalar›n de¤erlen- dirildi¤i bu çal›flmada kandidemi için ba¤›ms›z risk faktörleri olarak kandida kolonizasyonu, total parenteral

Elektrikli araçlarda kullanılan bataryaların enerji ka- pasitesinin artırılması için araştırmalar devam ediyor ve lityum iyon bataryalarda elektrot ve elektrolit olarak

Bence etki altında kalmak kötü birşey değil (ama bu devamlı olmasın) ressam gayriihtiyari farkında olmadan özellikle öğ­ rencilik sıralarında hocasının

Zeynep, bana Selim Edes’in Engin Civan’dan faizleriyle birlikte 8 milyon dolar alacağı olduğunu, Civan’ın bu parayı ödemediğini ve aracı olana da Edes’in 2 milyon