■3* %.
51
Tl. SS% ^I b
Bunlardan başka Hicrî 1087 JpLXXX ( ) yılı içindeki vukuat içinde
Fındıklı'nın tarihinde de:
m Fatih Efchmet II nin kurmuş olduğu Edirne Sarayı,Beyazıt II. nin kurmuş
bulunduğu Galatasarayı1 i K M ile Yeni Sarayda ve Kanunî Süleyman'ın tesis
etmiş bulunduğu İbrahm Paşa Sarayında bulunan iç ağalarının kavga ve fesat- leri eksik oladığı ve kahırları çekifbmez hale geldiği için bunlar arasın dan elli kadarının Enderon' daki Hazine,kiler ve Seferli odalarına alındığ-ğı bin kadarının da .bölüklere daalındığ-ğıtıldıalındığ-ğı'1
hakkında bazı yazılar bulunduğunu görmüştük.Saray mekteplerindeki bu isyan hareketlerinden Sayın Osman Nuri Erkin' de(Türkiye Maarif Tarihi)nde bahsetmektedir.İşte bu sebeplerden dolayı talebeleri zaman zaman dağıtıl mış ve böylece boşalan binalarda medreseler açılmıştır.Fakat bu lâğıvlar
Saray mekteplerinin tesisi gayesine uymadığından,OsmanlI împeratorluğu dev rinde her çeşit Memura ihtiyaç daima hissedeildiğinden,bir müddet sonra yine bu Saray mekteplerinin açılması zorunda kalınmıştır.
Saray mektepleri talebelerinin çıkardıkları patırdıların,isyanların sebepleri bazan haksız değildi.Tarih kitaplarında çeşitli bahisler içinde gördük ve kısmen yukarıda da bahsettik ki bu mektepler ve bilhassa Galata Sarayı Kanunî devrinde esaslı bir surette yapılan usûl ve nizamlarla çok iyi bir bale konulmuştu.Kılık kıyafet nizamından ve ders müfredatının İs lahından ve en iyi muallimlerin -Galatasarayı muallimleri bahsinde görüle
ceği veçhile- tayini gibi esaslardan başka buralarda okuyan talebelerin
ve iyi yetişen talebelerin behmehal Saraya alınmaları,iyi yetişe- meyenlerin M veya herhangi bir sanatte ehliyet göstermiyenlerin de Yeniçe ri ordusuna nakledilmeleri ve böylece Galatasarayı*mda veya diğer Saray mekteplerinde $XXXâX£XX ki gençleri yıllarca bekletip ümitsizliğe ve kapa lı ve sıkı hayata mahkûm etmemeleri tamamiyle karar altına alınmış ve bu usulün tatbikine son derecede riayet edilmişti.Kanunî'den sonra Osmanlı padişahlarının nasıl sefahate ve keyfî harekete başladıkları malûm.Bu ha reketlerin ve türlü haksızlık ve idaresizliklerin. XX kos kocâ İmperatoriu- no hale koyduğu da git gide ne hale gelmiş olmamızla sabit bulunmaktadır. İşte bu idaresizlikler,yolsuzluklar ve haksızlıklarla baş gösteren adam kayırma febalığı,nizam bozma kabahati gençleri zaman zaman bu t a ş k m l ı k
-X ( ) - Silahtar tarihi, 3SXXpfflUÜCÎ]ÜBX ( Ref'i serayanı gılmanı Enderunu has
lara sürükleSÜİİ^vuıun neticesi olarak ta Saray mektepleri gibi büyük
siyasi ana ^ava için kurulmuş bulunan ve medreselerin yobaz ruhunyla taban
tabana zıt birer ilim ve terbiye müesseseleri olan Saray mekteplerinin ikide bir kapanması,tekrar açılması, ğ î M yine lâğvolunup,bir müddet sonra daha geniş bir teşkilâtla meydana çıkarılması suretieriyi
M S: kararsızlık ve K£EX& istikrarsızlık içinde Devletin irfan hayatı
büyük zararlar^) görmüştür. Bir müesseseyi ikide bir lâğvetmek bir mezi-
marifet değildir. ÎÜsiXXMî£ Devlet adamları kendi kaprislerine göre hareket
ederek gençleri ve halk tabakasına mensûp yığınları ispüüt,illallah deyip isyan etmeğe sevketmemelidir.Bir çok vakalarda Yeniçerilerin kazan kal dırmaları M M p I K S bile sebepleri ile incelenecek olursa,türlü türlü ida
resizliklere ,yolsuzluklara karşı birer ayaklanma olduğu görülür.Devlet adamları indinde halk tabakalarının birer oyuncak olduğu zannı pek çok Devlet adamlarının ,hatta padişahların başını yemiştir. Neticede de büyük bir âsâyişsizlik baş göstererek OsmanlI İmparatorluğu göçüp gitmiştir.
Uzun asırlar boyunca Galatasarayı mektebinin diğer eşleriyle beraber uğradığı zararlar bereket versin ki ilânihaye devam etmemiştir.Müesseseyi bu ocaktan feyzalmış bir Sadrazam esaslı bir surette kurtarmağa muvaffak olmuştur. Bu Sadrazam Çorlulu damat Şehit Ali Paşa«dır.Biz öyle zannedi
yoruz k i ,eğer bu munsif zat olmamış olsaydı,‘'s. Galatasarayı mektebi ve eş
leri medreselerden yetişmiş olanların kurbanı olacak ve çoktan tarihe kar rışmış bulunacaktı. Çünki,yukarıda adlarını saydığımız Tarih kitaplarının ve Maarif tarihlerinin hepsinde Galatasarayı mektebi lâğvedilme teşebbüsü şile talebeleri dağıldıldığı azmanların hepsinde mektep hemen medresece
çevrilmiştir.Pakat her nedense Beyoğlu semtinde bir medrese tutunamamış ve bir yobaz ruh o taraflara hakim olamamıştır.İkinci cildimizü^Gİlata- saray Lisesi tarihinde bu ciheti daha tafsilâtlı bir surette görecek ve muhitlerin müesseseler üzerindeki nüfûz ve tesirlerinin ve öğrencilerin
ruhlarında vücuda getirâîdikleri çeşitli izlerin ne kadar derin
olduğuna dair bol misalli ve delilli bir bahis okuyacağız. Şimdi asıl mevzuumuz olan eski mektebin yeniden kurulmasına ve gelişmesine gelelim.
53
Ahmet III. devrinde en gözde ve nüfuslu Silâhtar olan,kendisine bir de Sultan verilerek damatlığa da nail olmuş bulunan Çorlulu Ali Paşa, eski Galatasarayı mektebinden yetişmiş zatlerin hal tercümeleri bahsi içinde görüleceği üzere, G a l a t a s araylIda ve Enderon'da okuyup yetişmiş büyük kabiliyet ve cevherler göstererek çok çabuk ilerlemiştir. Sadrazam olduğu zaman kendini yetiştirmiş olan yurduna esaslı bir hizmet etmeyi aüşünmüş olacaîj ki Galataâaruyı mektebini medreselikten hemen kurtarmış-
tır.ikide bir şekli değiştirilmek istenen, talebeleri
şuraya buraya dağıtılan bu müessesenin bir zamanlar f&XXKXXX yatılı tale besi olarak içinde yaşadığı ve her şeyini ğ çok iyi bildiği»memlekete faydalı olduğuna inandığı burayı bir anarşi ve istikrarsızlık X p . M X tan kurtarmış ve müesseseyi korumuş olmakla kim bilir ne büyük manevî haz
duymuştur «Her makamj^ sahibi kendi feyiz ocağını korusa bütün mektepler
yükselir.Şunun bunun tasallutunden kurtulur.Gelişirler ve yurda faydaları ço.ıC artmış olurlar, Çorlulu Ali Paşa bunu en iyi bilen bir zatmiş.ûyle olduğu içim de sade mektebi medreselikten kurtarıp eski haline sokmakla kanlamış,müessesenin kendisimden sonra da tasalluta uğramaması çarelerini düşünmüştür ki asıl Ali Paşanlfi *ın Galatasarayı'na X$X büyük iyiliği
bu-te tamir ve bazı kısımlarXXX inşa ve ilâve ettirmuştir. Hatta bu mekbu-te-
mekte-ce müesseseye karşı bizzat Hükümdarın alâkasını uyandırmış olduğu gibi mektebin bahçesinde böyle bir güzei köşk mvcut bulundukça Ahmet III. den
sonraki Padişahların da oraya gidip gelmelerini ve binnetice mekteple meş gul olmaları keyfiyetlerini düşünerek müessesenin daima paydâr olmasını sağlayacak esasları yerine getirmiştir.Netekim az^ aşağıda görüleceği üzere Mahmut E I. Padişah olunca bu mektebin tdrakkisi ve talebelerinin daha iyi yetiştirilmesi için hiç bir masraftan çekinmemiştir.
Gol t 1 ^ rayı içindeki bu köşke bazı Padişahların geldikleri ve çalış,
kan talebeleri teşvik ve terfi ettirdikleri,S$M: o devirlerin spor hare
ketleri olan ok atma,cirit^/ oyunu,tomak, Çûp ve top oyunları gibi
dur.
ettirmiştir.Böyle-^ f
54
idman hareketlerinde meharet gösteren talebelere mükâfatlar verdiğleri hem yerli tarih kitaplarımızın basısında^hem de yabancı seyyahların ve tarihçilerinin bazı eserlerinde yazılıdır»Bunları da eski Galatasarayı megtebi binaları ve talebeleri bahsinde göreceğiz.
Biz bu kısımda mektebin geçirdiği tarihî değişiklikleri incelediği miz için bu gibi teferruata ait bahisler sonraya alınmıştır.
Sadrazam Çorlulu Ali Paşanın devrinde artık Galatasarayı'nm
civarında bahçeler içinde seyrek evler halinde ufak ufak İslâm
mahalleleri teessüs etmeğe başlamış bulunuyordu.EMMX&$X]£XMiû&XXX2:iXXBigX _ « n l a r m .
ihtimal bu bazısında Galatasarayı mektebinin evli memurları veya
muallimleri oturuyordu. Belki Beyoğlu“nun Ha mektebe yakin ilk evleri
yine mektebe mensup olanlar tarafından yapılmağa başlanmıştı.Elimizde bu durumları açıklıyacak bie$ vesika bulunmadığı için Galatasarayı'nm he men yanı başında teessüs eden İslâm mahalleciklerinde ilk oturanların bu mektebe mensûp kimseler olduğu keyfiyeti şimdilik kuvvetli bir tahminden ibarettir.Tapu kayıtlarında da bu vadide bizi tenvir edecek bir yazıya
rastlamadık.Yalnız $ şunu biliyoruz ki Ahmet III. bu yeni gelişen İslâm
mahallesi halkı için bir de mektep dışında cami inşa ettirmiştir.
oadrazam Ali Pa ; a n m himmetiyle Ahmet III. Tarafından g&gXXXXXXSXX Galatasarayı için yaptırılan bina ile köşke ve çeşmeye zamanın şaitleri manzumeler yazmışlar ve tarih düşürmüşlerdir. Gerek bu inşaat himmetleri ve gerek bu tarihî manzumeler Galatasarayı tarihînin esas mevzuu içine gir diğinden bunları da buraya geğirmeğe lüzum gördük.
Şimdi bu bahisleri tarihî kaynaklatimizdan okuyalım/
Ahmet III. devrinde Sadrazam Çorlulu Şehir Ali Paşa'nın gayretleri
ile Galatasaraym da yapılan yeni inşalar ve ilâveler ve camiler hakkında
(C. I,Sa.78,79
ve80
de) şu yolda malûmat vardır:Galatasarayı'nm içndekilere mahsus mektepte mevcut olan mesçit gibi Galatasarayı'nm civarındaki^ İslâm mahallesi ahalisi için Ahmet III. bir güzel cami yaptırmıştır.
Bin yüz yirmi altı muharreminde Ahmet III. ün Silâhtarlaık makamın dan Sadrazamlığa ve damatlığa kadar yükseltmiş olduğu Mora fatihi Şehit Ali
paşa merhumun himmetiyle Galatasarayı tekrar eski haline getirimiş,bina ları yeni baştan tanzim edilmiş ve bir hünkâr köşkü yaptırlmıştır.Burası
nın böylece tekrar Saray mektebi haline sokulmasına şair Bahrî efendi
bir manzume inşat eylıamiş ve bu manzume mektebin içine bir lâvha İİe x ha
linde asılmıştır'1 ( ) .
( ) - Ata Tarihi.C.I, Saj/i. 78-80.den aynam:
'• 1126 muharreminde(Sultan Ahmet Hanı Sâlis) hazretlerinin Silâhtarlı-
ğ m d a n Sdareti uzmâ ve damatlığa i s 1 ad buyurdukları Mora fatihi Enderonu hüma
yundan Kilerli meşhur (Silâhtar Şehit Ali faşa) merhumun himmetiyle tekrâr sa ray olmak üzere ebniyesi tanzim ve bir kasrı âlî inşa ve tersim ile dördüncü defa olarak saray itibar olunduğuna dair derununa bir levha ile Şair Bahrî e- fendi merhumun inşat eylediği tarih talik olunmuştir."
Şair Bahrî'nin manzum tarihçesi şudur:
» rtV -n flârfi
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi