TÜRKMENİSTAN HALK SUFİZMİNE
DAİR NOTLAR I
Dr. Yaşar Kaya KALAFAT
^
i. 1 ' ' : :'{ <:-liCX-fKıC >'* ' S i ~ \ V* x ^ ‘
Ben, "Türkmenistan Halk Sufizmine Dair Notlar" isimli tebliğimde 8-28 Şubat 1995 ta rih le ri a ra sın d a bulunduğum T ürkm enis tan 'd a halkın dini felsefesine dair yapabildi ğim tesbitleri arzedeceğim,
Esasen, Türkm enistan İlimler Akademisi U zm anlarından K urban Cemal tjLYASOVA ile birlikte yaptığımız "Türkmenistan-Tttrki- ye karşılaştırm alı halk inançları” çalışmamız bitm ek üzeredir. Türkm en araştırm acının Kol Yazmaları Enstitüsü arşivinden çıkardığı 300 kadar Türkmen halk inançlarına dair bil gi fişini, biz; hocam Dursun YILDIRIM’m ge liştirdiği metodla Anadolu Türklerindeki ile karşılaştırdık. Bu tü r bir çalışmayı da 6 Ara- lık-3 Şubat 1994 tarihleri arasında Özbekis tan Folklor E n stitü sü araştırm acılarından Prof. Dr. Malik MURATOĞLU ile Özbek ve Anadolu Türkleri arasında yapmıştık.*
Tebliğimizin m etin kısm ına geçmeden bu bilgiyi, tebliğimizin karakterini arzetmek için verdik. Kimlik tartışm aları sadece Türkiye Türklerinde değil, Türk dünyası geneli itiba riyle de yapılm aktadır. Bize göre kimliği be lirleyen ana unsur kültürdür. K ültürün özü nü ve ona millilik vasfını veren ise halk k ü l türüdür. Halkın inanç kültürü ise halk kültü rünün belirleyici öğesidir.
Sayın dinleyenlerim, Türkmen kimliğinin karakteristiklerini belirleyen derlediğim bil gileri sizlere; Doğum Toyu'ndan başlayarak, çocuğun adlandırılm ası, hayatının muhtelif dönemlere ayrılması, evlenmesi, evlilik son rası dönemi ve ölümü başlıkları altında vere ceğim. Türkm en T ürklerinde Kişioğlu'na, A talar ve Evliya Kültlerine, halkın İslamiyet* ten evvelki Türkmen dininin ne olduğuna da ir inancına, bu inancın unsurların görünü münde olan toprak, su, ateş ile ilgili hususla ra ve en önemlisi B urkut Ata'ya dair bilgi ve receğim.
Bu bilgilerin derlenmesinde bana büyük
yardımı olan Hoca Bey ATAVERDÎYEVi say gıyla anıyorum d).
Türkm enistan Türkm enlerinin yerleşim bölgelerine kısaca değinmeden önce dünya Türkm enlerinin dağılımına yer vermek İsti yoruz^). Günümüzde Türkm enler Uluğ Tür kistan’ın merkezinde, Türkm enistan'da, Taci k ista n 'd a , Ö zbekistan'da, K arak a lp ak is- ta n ’da, K azakistan'da, H ıtay'da, Afganis ta n ’da, İran’da, Suriye’de, Türkiye’de, Stavro- pol’da, Astragan’da yaşam aktadırlar.
Bu tebliğde Türkmen olarak geçen term i noloji genel anlamda Türklüğün diğer u nsur ları gibi aslî bir parçasıdır.
T ürkm enistan T ürkm enlerinden Taşa- vuz'da; Yomt, Ç am ul’dur. K aradaşh (Alili) Yemreli, Düyeci, Çaldur, Göklen (Kayı)lar, Darganata'da; Atalar, Çavcov(Levap'da; Ersa- riler, Yolöten’de; Sarıklar, T ahtapazar'da Sa rıklar, Türkm enkale’de; S arıklar, M ari Mur- gap'da; Tekeler, Seraks'da; S alu rlar, Kah- ka'da Aliyliler, Kuşka'da; Aleyliler, Tecen’de; Tekeler, Göktepe'de; Tekeler, B aharden'de; Tekeler, Kızılvad'da; Atalar ve Yomutlar, Ka- zancık’da; Yomutlar, Kızıletrek’de; Yomutlar, Karlıkala'da Göklen'ler, Gerkesler ve Nohur- lar yaşamaktadır.
Teke Türkmenlerinde başlıca 4 toy vardır. Bunlar;
Doğum Toyu, Saç Toyu, Gelin Toyu ve Ak.Toydur.
Doğum toyunda; çocuk 12 aylık oluncaya kadar saç kesilmez. 12 aylık olunca çocuğun saçını dayısı keser. Sünni Türkm en Türkle rinde saç sağdan sıyrılarak tra ş edilir. Bu saç, dayıya hediye alınmak suretiyle dayıdan alınır ve saklanır. Çocuk delikanlı olunca ona verilir ve o saklam aya devam eder.
Doğum toyu, çocuk dünyaya gelince yapı lır. Daha ziyade erkek çocuğun toyu görkemli
olur. Bu toy için hazırlanm ış özel ikram da; p a tra k (m ısır patlağı) haşlanm ış buğday, küncü (çörek otu) tby nam (düğün ekmeği) vardır. Bunlardan; nan (ekmek) çocuğun e k meği bol, sofrası bereketli olsun, Küncü (çö rek otu), n a h a n (yemeği) yavan olmasın, pat- rnk (mısır patlağı) ise, yolu ak olsun, geleceği l>;ırlak olsun diye sofraya konulur.
Diş toyu, ilk çıkan diş münasebetiyle haf- tnnın Çarşamba veya Cuma günü yapılır. Ay rıca çocuğun, yenilenerek çıkan dişi, atm na lının baBtığı yere gömülür. Böylece diğer diş lerin sağlam ve sağlıklı olacağına inanılır. Gerek diş toyunda ve gerekse saç toyunda ço cuğun atası (babası) bir fakiri tepeden tırn a ğa giydirir.
Gelin toyundan önce yapılan toylardan bi risi de sünnet toyudur. Sünnetin fazla parçası aile tarafından 7 gün tutulur. Sonra ya çiğ nenmeyecek temiz bir toprağa gömülür veya bir akarsuya atılır.
Ak toy, 63 yaş toyudur. Bu yaşa erişenler- ce, Peygam ber efendimizin yaşını yaşam ak kendilerine nasip olduğu için yapılır.
Doğum toyundan sonra sıra çocuğa ad vermeğe gelmiştir. Çocuğa adını çok kere de de verir. Bazı Türkmen Oymaklarında dedeye veya ailenin yaşlı erkek büyüğüne "dada" de nilm ekte ve bu kelimenin "dede" kelimesi ile benzerliği izah edilmektedir. Babaya da Dada denildiği olm aktadır. Bu tab ir daha ziyade Yomut Türkm enlçrinde yaygındır. Buradan hareketle Dadaloğlu'nun da etimolojik tahlili yapılmaktadır. .
Biz, Ardahan-Fosof-Damal yöresi Türk- . menlerinde babaya kaymbabaya ve saygı du yulan ergin erkeğe “Dada” "Dadam" "Dada* lim" denildiğini biliyoruz.
A şkabat'da tesbitini yapabildiğim insan isimleri; Melis, M aksat, Mehri, Maya, Kızıl* gül, Aygül, Akgül, Orazgül, Ramazan Gül, Sülün, Tavus, Maya Gül, Oğul Kurban, Kıb- cak (iki bıçak) Oğul Nezir, Oğul Gerek, Doy duk (ismi konularak artık kız çocuk istçnil- mediği mesajı verilir), ttalm az adı konularak da n azan n değmesinin önleneceği inancı var dır. Ç an, dördüncü çocuk anlam ında iken, Beşim, Altıbay, Yedibay dâ erkek ismi olarak konulur. Böylece 4, 5, 6, 7. şahıs ismi ile anı lan kimse yalnız olmadığını anlatm ış o]ûr(3).
Türkm enlerde çocuğa konulan isim her hangi bir sebeple değiştirilecek ise, değişme ahi olarak ezan saati seçilir. İsim değiştirme
işlemi ezan okunurken ve daha ziyade ailenin yaşlı erkeği tarafından yapılır. Biz ilk ismi Aslan olan bir çocuğun isminin ezan saatinde Abdullah olarak, büyükbabası (Dadası) ta ra fından değiştirildiğine şahit olduk.
Bu arada insanlara Aslan, K urt gijbi güçlü hayvanların, Kaya, Yıldırım gibi tabiatla ilgi li mukavemet sembolü isimlerin verilmesi yer yer ih tilaf konusu olmaya başlam ıştır. Bir zihniyete göre "bu tü r isimler îslam i olmayıp eski inançlara çağınm yapmaktadırlar".
Çocukluktan sonra her toplumda hayatın diğer dönemleri başlar. Türkmen Türklerinde insan ömrü 7 döneme ayrılmıştır. H er dönem ile ilgili ayrı merasimler yapılır ve bu m era simlere dair anlamlı inançlar vardır.
12 Yaşa Kadar Çağalık (Çocukluk) yıllan dır,
25 Yaşa Kadar Cıvanlık (Gençlik) yılları dır.
37 Yaşa Kadar Yiğitlik yıllarıdır. 49 Yaşa Kadar O rta Yaş yıllandır. 61 Yaşa K adar Aksakal yıllandır.
73 Yaşa K adar K anlık (Yaşlılık) y ılla n dır).
64 Yaşa Kadar Kocalık y ıllan olarak ka bul edilir. 84 yaşından sonrası için, "Haram Yaş" denilir.
Türkmen Türklerinde, insanlara daha ço cukluklarından itibaren "Kimlik" verilmeye başlanıl. Ona, mensup olduğu toplumun kül türel kimliği kazandınhr.
Türkm en çocuğuna "m üslüman misiz?" diye sorulunca,' o; "Elhamdülillah ben İBayı değilem, M usayı da değilem, M uham m ed Ümmetim der. Mezhebim Hoca Ahmet Yese- vi, Necmeddin K übra Ebul H aşan H arakari Ebul Muhammed Gojdivani'dir'’ der. Bu Sün
ni inançlı Türkm enin cevabıdır. Alevi Türk- meninki de buna benzer, her ikisi de kimliği mizin aslî parçalandır. B unlan BÖyleyemeyen çocuk Türkmen sayılmaz.
Türkmen Türkünün Türkmenliğini kan ıt layabilmesi için 7 atasım sayması istenir. Bu 7 ata, samlacağı gibi 7 ceddini oluşturan 7 isim değildir. Bunlar;
Adem Ata, ' N uh Ata, Ezan Ata, Sünnet Ata, îlim Ata, « ö z Ata, Kayın Ata’dır.
24
Millî Folklor
Türkm en toylarında, ikram esnasında, bir tek tabak taşınm az, iki tabak taşınır. Tabak bir tane ise iki elle tutulur. Böylece 'düğünde, toyda bolluk olsun, yine yeni toylar olsun" de nilm iş olur. Cenaze merasim lerinde yapılan ikram da ise, ikram ta b ak la n tek elle taşınır veya tabaklar tek tek taşınırlar. Bununla da verilmek istenilen mesaj, "başka ölüm olma* sın, toplu ölüm olmasın, sırasız ölüm olma- sın"dır.
Türkmen Türklerinde, toyda yemek yenil dikten sonra, tabaklar, sofradan kalkm adan dua edilir. Yas yem eklerinde ise, tab ak lar kalktıktan sonra dua edilir. ,
Türkm en Türklerinde gelin yeni evine ge lince; gelinin sağ elini sarı yağa, sol elini so ğuk una batırm a uygulaması yapılır. Böylece, o gelinin, yeni ocağına bereket getireceğine inanılır. Gerdek gecesinden sonra, yenge geli nin saçlarını örer. Gelin kaynata ve kaynana sını selam lar. Selam larken o n lan n önünde saygı ile başını öne eğer ve örüklü saçlannı önüne sarkıtır. Sonra gelin yedi ayrı komşu nun da aynı şekilde kapısının önüne gider, eşikten o n la n selarr^ar. Gelin, eşikten sağ ayakla girmeli ve sağ ayakla çıkmalıdır. Se lamlarken yüzünün yere yatık olması gerekir.
"Yere yatık” yüzlü gelinin hürm etli olacağına inanılır. Selamlarken yüzünü yere yatıran ge linin artık "yüzünün yere gelmeyeceği" inancı vardır. Gelin selam verirken kaynana ve kay n ata hayır duası yaparlar. Ertesi gün ise, ge linin önündeki örtünün altına pul (para) ko nulur. Bu paralar geline verilmiş bir hediye* dir.
Türkmen Türklerinde gelin, örftrü boyun ca kaynanasının yanında konuşmaz. Z aruret hallerinde hareketleri ile m uradını an latır. Pasof ve Damal'm Dadali Türkmenlerinde de bu uygulama vardır.
Türkmen Türklerinde gelin, bir süre son ra baba evine büyüklerin ellerini öpmeye ge lir. Bu süre E rsan , Göklen ve Yömut T ürk menlerinde üç gün, Teke Türkmenlerinde ise otuz gündür.
(Devamı 27. sayıda) NOTLAR
1) Hoca bey ATAVERDIYEV; 00 yaşlarında,' Mahdum Quhı Dnivsrıiten Edebiyat FakttlUn «nazunu, Araştırmacı ya ta r Aşkabat'da yaşayan bir Türkmen.
2) Dünya Türkmen!eri, Aşkabat, 1994.
S) (Oğul Gerek Ateyova; 50 yaflşnnda GökUpell, Yjikaak Taluilli bir Türkmen hanım).
•
ÖNEMLİ DÜZELTME
■ ■. Y a â a r m # 3 a y m Dr. Kaya K ala fa tın 2Ş. s a y m & fo ş Makedonya YördhUjriJialh İnançları
yan hp yer almıştır. Husus, y fc a r taraftndan dü*eltilmiftir. Yai
higibidir: \ ,
: SONUÇ: •
İnceleme .metnimizde Makedonyaâin-Uıü îstip, Köprülü, Üsküp, Vinasa, Kariınastır, h alk inançlarının Güvey Yörükleri'nden Â!4t sinde y alay an larla halk in a n c a n ıübariytö Y örüklerH le Anadolu Yörtikleri’ü İ hâlfciı Türk ihançlarm m Yörük Türklerinde*! yaşa imkanı bulduk. Eski Türk in a n çlın Anadolı da İslâm î döneme girm iş olm alan itibariyle; zetmemektedir.