• Sonuç bulunamadı

Başlık: KITAP TANITMAYazar(lar):CERHAHOĞLU, İsmailCilt: 21 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000549 Yayın Tarihi: 1973 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KITAP TANITMAYazar(lar):CERHAHOĞLU, İsmailCilt: 21 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000549 Yayın Tarihi: 1973 PDF"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KİT AP TA:\"IT:YIA

Dr.Muhsin Alıdulhamit, "er-Razi Miifessiren", Bağdat 1394 j1974, s.348.

Son zamanlarda Tefsir sahasında kıymetli eserler veren

Dr.Muh-sm Ahdulhamit, Bağdat Üni versitesi Edebiyat Fakültesi öğretim

üye-sidir. Doktora tezi olarak takdim ettiği bu eserini 25.ô.19n tarihinde Kalıire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ilmi heyeti huzurunda savun-muş, eser !ıu ilmi heyet tarafından birinci derecede doktoraya layık

gö-rülmüştü. Burada tanıtmaya çalışacağımız eserının muhteviyatı

şöy-ledir:

lHukaddinıe (s.5-9): Yazar, böyle hir eseri ele alış sebebini izah (~derken, daha evvel Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesine "mas-ter" tezi olarak takdim ettiği "el-AlUsi Miifessiren" adlı eserinin

savu-nulması csnasında çıkan hir münakaşadan dolayı, Fahruddin

er-Razi'-nin tefsiri ve tersirdeki metodunu araştırmaya lievkedilmiş olduğunu

anlatmaktadır. Daha sonra Fahruddin er-Razi'nin, asrının kültür mü.

messili olması, düşüncedeki y(~ri, ilimdeki inceliği, felsefe ve usul me-selelerindeki derinliği gibi asıııar üzerinde durularak, tefsirdeki meto-dunu ilmi bir şckilde araştırmak ve bu metodla diğer tefsir metodlarını ımıkayese etmek asıl hedefi olduğunu belirterek eserini üç bab'da in-eclemektedir.

I.Bab (ş.12 -47): Bu babda yazarın çeşitli yönlerden hayatı ince-lenmektedir. Hiç şüphe yoktur ki, bir müfessirin esı~rindeki metodunu tayin edebilmek için yazarın hayatını, ilmı muhitini, hocalarını, tale-belerini, çok iyi bilmemiz icab eder. Yazar da bu mühim yönü göz önün-de bulundurarak, müfessirin hayatını iki fasılda incelemiştir. Birinci

fasıl (s.13-33) da Fahruddin cr-Razinin, doğumu, gelişmesi, ilim

öğ-renınek için yaptığı scyahatlar, ölüınü ve vasiyyeti, kültürü ve bu kül-türünün kaynakları, onun akli ve sosyal şahsiyeti, alimler arasındaki ycri, kaynaklara ve kcndi eserlerine dayamlarak incelenmektedir. İkin-ci fasıı (s.35-1.7) da, Müfessirin kültürü anlatılmakta vc onun üzerine

(2)

412

İSMAİL CERRAHOGLU

yapılan çalışmalar gösterildikten sonra, Fahruddin er-Rilzinin tefsir, kelam, felsefe, mantık, eedel, hilafiyat, fıkıh, usUlü fıkıh, arab dili ve edebiyatı, ilimler tarihi, astronomi, sihir, remel, tencim ve mevzuu

meç-hul sahalarda yazmış olduğu eserlerin halen bugün elimizde yazma ve

matbu olanları sıralandıktan sonra kaybolmuş olan eserleri de tadad

edilmektedir.

II.Bab

(s.49-227): Bu bab da müfessirin büyük eseri "mefatihu'l-Gayb" dört fasıl altında incelenmektedir. Birinci fasıl (s.51-86) da tef-siri için genel mahiyette olan, tef~irine başlama tarihi, tefsiri telifteki

maksadı, genelolarak metodunun vasfı gibi hususlara temas

edilmek-tedir. İkinei fasıl (s.87-122) da trfsirinin kaynakları olan lugavı tefsir-lerden ez-Zeccac ve el.Ferra'nınki, Me'sur tefsirlerden, ibn Abbas,

et-Taberi ve es-SaleM ninki, Eşariyye kaynakları olarak, el-Keffal,

cl-Gazali, Mutezüi tefsirlerden Ebtl Ali el-CubbiU, Ebtl Müslim

el-TsfaM-nı, AbduIcehbar b. Ahmet, Ebtl Bekr el.Asam, er.Rummani ve

ez-Za-mahşeri, Fıkhi tefsirlerden el-Cassas'ın eserleri incelenmekte ve Fah-ruddin er-Raziye tesirleri gösterilmeye çalışılmaktadır. Üçüncü fasıl (s.123-168) da, müfessirin ayetleri tefsirdeki metodu ele alınmakta, lu. gat ve nahiv, Kur'an ve Hadis, nüztll sebebi, kıraat, israiliyat ve

haber-ler, muhkem ve müteşabih ve diğer hususlar incclenmektedir.

Dördün-cü fasıl (s.169-227) da, tefsirinin kıymeti ve münferid görüşler, kendi. sinden sonra gelenlere tesiri, anlatılırken bilhassa, Alusi, el.Menar, el.

Beydavı, Ebu Hayyan, İbn Kesir, Garibu'l-Furkan gibi eserler örnek

alınmakta. Onunla diğer tefsir kitabıarı arasındaki muvazene, tefsir hakkında alimIerin görüşleri, lehinde ve aleyhinde olanlar, diğerlerin-den ayrı olan 'görüşleri anlatılmaya çalışılmaktadır.

III.Bab

(5.230-339): Bu bilbda Fahruddin er-Razinin, tefsirin

bü-yük konularını teşkil eden hazı meseleler hakkındaki görüşlerini beş

fasıl altında incelemektedir. Birinci fasıl (5.231-255) da Kur'anın iCeazı, ikinei fasıl (5.257-280) de kevni ilinıler, Üçüncü fasıı (s.281-300) de akaid, Dördüncü fasıl (s.310-319) da fıkıh ve usülü, Beşinci fasıı (s. 321-339) da fırkalar ve dinler, tasavvuf, mutezile, şia ve hristiyanlık

hakkındaki görüşleri incelenmektedir. Sonunda da müracaat eserleri,

eserin muhteviyatı ve yazarın eserleri yer almaktadır.

Hakikaten hicretin dördiineü asrından itibaren Mutezilenin hızı

kesilmiş, el-Eş cari, Ebu Bekr el-Bakillanı, İmamu'l.haremeyn, cl-Ga-zali gibi 7ahsiyetler tefsiri sünni metodla ele almış ve fikirlerini fıkıh

(3)

ER-RAZI MÜFEssİREN

413

ve kelam etrafında toplamaya çalışmaktaydılar. Eserlerinde şeriatla

hikmetin ittisali ve felsefenin dine hizmet edecek ~ekilde geliştiği gö-rülür. İşte bu hizmeti en güzel yapanlardan biri müfessirimiz Fahrud-din er-Razi'dir. Yunan felsefesini, Keliimı ve Şafii mezhebi üzere

USlt-lü fıkln okumuş, daha sonra, td'sir, keliim, felsefe, mantık, ecdcI, ast-ronomi, fıkıh, usulü fıkıh, nahiv, edeh, tıb, hendese, remcl ilimIeri ala-nında eserIer vermişti. cr-Razi, Kur'ani hikmeti, kelami yollarm

hep-sinden daha sağlam gördüğünden, tahiatçılar Ye felsefecilerle daima

münazara etmiş ve onlara meydan okumuştur. Fahruddin er-Razi,

in-sanlar için hidayet rehberi olan Kur'anın hikmetlerini ortaya çıkarmış,

insanları Kur'anın menbaına doğru sevketmesini bilmiştir. Fatiha

su-resinde genel olarak metodunu göstermiş ve bu esaslar dairesinde

di-ğer sureleri tefsir etmiştir. Tefsirinde hazı meseleler müstakil bir kitab addedilecek şekilde teferruatı ilc incelenmiştir. Ayetler ve sureler ara-sındaki tenaslib ve insicam gayet güzel şekilde anlatılmıştır. Bu tefsi-rİn en mühim özelliklerinden biri de, müfessirin münazaralarından,

se-yahatlarmdan ve kendi hususiyetlerinden bahsedişidir.

Bütün bu yönleriyle eser, tefsir ve islam ilahiyatı ilc meşgul olan-lar için ınutlaka müracaat edilmesi gereken kıymetli bir kaynak olmak-tadır. Hakikaten eser, çeşitli m üfessirlerin tefsirlerinde takip ettikleri metodları ortaya koymak ve tefsir ilminin tarihi gelişimini araştırmak bakımından çok faydalıdır. 1yi bir tefsir tarihi yazılabilmesi için şim-diye kadar yazılmış binlerce tefsirin aynı usulleI'le incelcnmesi gerekir. Bu da bir kişinin veya bir kaç kişinin yapacağı bir iş değildir. Ancak bu şekildeki çalışmalarımız, gelecekte tefsir tarihini geniş bir şekilde

yazacak olanlara hazır malzcme olacaktır. Yapılan bu çalışmanın

ışı-ğında hcl' müfessirin yaşadığı devir, ilmi muhit, bölgeleri ve hocaları

aynı olmadığından, onları tetkik etmede hazı ayrılıklar meydana

ge-lebilir. Hatta bazıları için kaynak hulmada güçlükler ı;ekilebilir. Tef. sir ilmindeki fikri tekamülün kronolojisini tayin edebilmek için hiç ol-mazsa her asıl'da tefsinle temayüz etmiş olan eserler inceleııındi, I,ir betonarme bina misali tefsir tarihinin anabinasının çatısı kurulmalı, da-ha sonra da aradaki hoşluklar doldurulmalıdır. Bu işlemler yapılırken,

tefsirler çeşitli mezhep mensublarına menfaatler sağlaması yönünden

değil, objektif olarak incelenmelidir. Zira, çeşitli kimselerin bir tefsir

hakkındaki çeşitli görüşlerinin çeşitli menfaatlara dayanması

(4)

414

İSMAİL CERRAHOGLU

İyi bir araştırma ve inceleme malısıılü olan "er-Razi Mi~fessiren"

adlı eseri tcfsir ve ilahiyada meşgül olanlara tavsiye ederken, eserin

yazarma bu alanda yapacağı yeni çalışmalarda başarılar dilerim.

Referanslar

Benzer Belgeler

Fakat gene yukarıdaki misâlde olduğu gibi, bizim fırtına sesi üzerine kalkıp kapıyı kapamamız veya temiz hava almak düşüncesiyle kapıyı daha da fazla açmamız, belli

Tetkik gezimiz Marmara Bölgesine münhasır olduğundan, ma­ halli isme uygun olarak iştiraklı hasılat kirasına yancılık diyeceğiz ve böylece bu müesseseye ait örf ve

la reciprocite doit etre interprete dans un sens large. Par consequent, l'expression de la reciptrocite signifie non seu- lement «reciprocite conventionnelle» mais aussi «reciprocite

isviçre Medenî Kanunun 72 nci maddesinin II nci fıkrasının bu sarih hükmünden anlaşılacağı üzere, nizamnamede kabul edil­ miş olan sebeblere meselâ :

Kollektif şirketle ortaklarının iflâsının aynı zamana tesadüf et­ mesi muhtelif sebeplerle olabilir. Bir defa gerek şirket gerekse ortaklan yekdiğerinden tamamen :

Şu halde biz, müteşebbisin gelirini (2), bunun devre içinde sattığı mamul mallar değerinin, ilk değerden olan fazlası şeklinde tarif edebiliriz. Bu demektir ki, böylece

(29) da oldu­ ğu gibi bu perdeyi kaldıracaklardır. Bu davada, bir demiryolu şir­ keti, nakliye şirketi tarafından çıkarılan kömürlerin aynı şirket ta­ rafından naklini

Kontinental hukuk sisteminin cari olduğu memleketlerden Almanya Common Law sisteminden en çok istifade etmiş bir memlekettir.. ikinci Dünya harbindenberi Almanya, icra kuvvetinin