• Sonuç bulunamadı

Eyyubiler devrinde Suriye / null

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eyyubiler devrinde Suriye / null"

Copied!
209
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

Fll.u\T

ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL

BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH ANABİLİM:

DALI

E).lYUBİLERDEVRİNDE

... ~-~

YfiKSEK

LİSANS TEZİ

Yönete:ırı:

Yrd~ Doç. Dr. M. Beşir AŞAN

Hazırlayan; Bahattin ALIN

i ll

(2)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ... VI KISAL TJ\tiALAR GİRİŞ

···VIII

A- KONU VE KAYNAKLAR ... 1 1- Konu ... . 2- Kaynaklar ... . a) Kaynak Eserler ... . b) Çalışmalar ... . ... ! Fırat Üniversitesi Merkez Kütüphanesi 111111111111 llllllilli 111111111111111 Illiilli *CJ70244* .255.07.02.03.00.00/08/00702'14 TYl/23 #0078459 . ... 3 ... 4 ... 6

B- SURiYE TABİRİ VE COÖRi\FY ASI ... 9

1- Surİy'e Tabiri ... 9

2- Suriye'nin Coğrafyası ... 10

3- Suriye'nin Etnik Yapısı ve Dini Önemi ... 15

4- Suriye'nin Stratejik ve Ekonomk Önemi ... 17

C-EYYUBİLER DEVRİNE KADAR SURiYE ... 19

1-İslwn Öncesi Devirde Suıiye ... 19

2- İslami Devirden Eyyubilere Kadar Suriye ... 22

BİRİNCİ

BÖLÜM

EYYUBİLER VE EYYUBİLERİN SURİYEYE HAKİM OL!v1ALARI A- EYYUBiLERİN İLK DÖNEMLERi VE SURiYE'YE YERLEŞI\1ELERİ ... 37

1 -Eyyubilerin İlk Dönen1leri ... 37

2- Eyyubilerin Suriye'ye Gidip Zcngilerin Hakimiyetine Girmesi ... 38

3- Eyyubilcrin

Mısır'a Yerleşmeleri

... 39

B-

SALAHADDİN EYYUBİ

DEVRi VE

SUREYİ'DE EYYUBİ-ZENGİN 1viÜCADELESİ

... , ... ,,,,,, .. , . ,, , ,,, .. ,

,,,,.,ı, ...• ı•. ı •.••• , ..•••..

43

(3)

/

:"' ··~ ~- ,.:·::-.;-~"\\ '

.

' (( ' ;' ~~ .,~ ~ · ,

! :

"'t'

....

~.

r

0'

'

~

'::i!~

~

•,

... \ ,_ . ·~·

.

'~·....

-.,.!

.~. ·~

·''

' \ -~. ı ... _. --~oC-'. ;:. .• _.,

\

~( ~,,,

... ,,

~~'

/i" .t-,ı, • • :~~'v ~tl ~:t~ 2- Sala.haddin'in Fatimi Devletini Ortadan Kaldırması ... 44

3- Salahaddin'in Frenklerle Mücadelesi ve Filistin'e Seferleri ... 45

4- Nureddin Zengi'nin Ölümü ve Suriye'nin Siyasi Durum ... 48

5- S alahaddin'in Suriye'ye Girn1esi ... 50

6-S alahaddin'in Suriye Birliğini Kurma Çalışması ... 51

7- Eyyubilerin Suriye'de Bağımsızlıklarını İlan Etmeleri ... 53

8- Salahaddin'in el- Cezire Bölgesine Hakim Olması ... 57

9-Halep ve Diğer Suriye Şehirlerinin Alınması ... 60

10-Musul'un Alınması ve Suriye Siyasi Birliğinin Sağlanması ... 62

İKİNCİ

BÖLÜM

SURİYE.DE SALAHADDİN-FRENK MÜCADELESi A- FİLİSTİN SFEFERLERİ VE FETHi ... · ... 67

1- Filistin Sahilleıine Yapılan Alanhu· ... 68

2- M ere-i Uyun Zaferi ... 70

3- Salahaddin'in Kudüs Krallığı Topraklarına Akınları ... 73

4- S alahaddin 'in Beysan ve Kere k Se fe ri ... 74

5- Hi tti n Zaferi ... 75

6- Kudüs Krallığı Topraklarının Fethi ... 79

7- Mukaddes Kudüs'ün Fethi ... 80

8- Salahaddin'in Frenkleri Suriye'den Alma Girişimi ... 82

B- III. HAÇLI SEFERİ VE SURiYE ... 84

1- Haçlıların Suriye'ye Girmeleri ... 84

2- Haçlılan n Akka'yı Muhasara Etmeleri ... 86

3-Akka'nın Haçlılara Teslim Edilmesi ... 87

4- Frenklcr'in Kudüs'ü Kurtarma Çabalan ... 91

(4)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

el-MELİK el-AD İL DEVRiNDE SURİYE

A- el- ADiL'İN SURiYE BİRLiGİNİ KURMA GİRİŞİMİ ... 99

1- Suıiye'nin İdari Taksinutta Ayrılması ... 99

2- Suriye'de Eyyubi Şehzadeleri Arasındaki iç Mücadeleler ... 100

3- el-Efdal'ın Dunaşk Seferi ... 103

4- el- Adil'in Suriye Birliğini Sağlanması ... 103

5- el- Cezire Bölgesinde Karışıklığın Ortaya Çıkması ... 105

6- Ahlat'ın Suriye'ye Bağlanması ... 106

B- SURiYE'DE el-ADiL -FREN K MÜCADELESi ... 108

1-Almanların Suriye'de Nüfus Kurma Çabaları ... 109

2- Almanların Suriye Seleri ... 109

3- IV. Haçlı Seteri ve Suriye ... ı 12 4- Frenklcıin Kutsal Haç'ı Kurtarma Giıişinli ... 1 ı 3 5- el- Adil'in Akka Seferi ... 115

6- Macarların Suriye S efe ri ... 116

7- V. Haçlı Seferi ve Suriye ... 119

a) Haçlıların Mısır'a yönelmelerinin Sebepleri ... 119

b) Haçlıların Mısır Seteıi ... 120

c) Suriye'deki Gelişn1eler ... 122

d) V. Haçlı Seferinin Başarısızlığa Uğraması ... 124

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

el- KAMiL DEVRiNDE SURiYE A~ el- KAMiL'İN SURİYE*YE HAKİI\1 OLMASI· ... 127

(5)

.

.!11/~~i~(~/\

. . ·.

~ ~

,..

.. . , ·~ \i.

.

,~~Vf\

'ttl

..

'i.

~' ~·

'

';': . ' ... .~~"' ~,.ı... \,S~~/.. '.·,-.· ~.;:;

... ....

f . . ... ıırJ..-w..~·l' .. ·.:... 2- Moğal tehlikesine Karşı Eyyubilerin Tedbirleri ... } ... ~~-st\""~\~:··· ~~ ' 3- Kuzey Suriye ve el- Cezire'de Karşılıkların Artması ... 129

4- Suriye'de el Muazzan1 el- Kamil Mücadelesi ... 131

5- el- Kamil'in Suriye ve Filistin Seferleri ... 132

6-el- Eşref'in Dıınaşk'a Hakim Oln1ası ... 133

7-

Kuzey

Suriye ve el- Cezire'dc

Eyyubi-Harczmşahlar

Münaseblcri ... 136

a) Celaleddin Mengubcrti'nin Ahlat'ı

Mu

hasarası ... 137

b) Celaleddin Menguberli'nin Ahlat'ı Yağmalaması ... 138

c) Celaleddin Mcnguberti'nin el- Cezire'ye Girmesi ...

140

8-Moğollann Suriye'yi Tehdit Etn1eleri ... 143

9-

Kuzey Suriye ve el- Cezire'de Eyyubi-Anadolu Selçuklu İlişkileri ...

144

a) Alaaddin Keykubat'ın Kuzey Suriye ve d- Cezire Seferi ... 144

b) Alaaddin Keykubat'ın

II.

Kuzey Suriye ve el- Cczire Seferi ...

146

10-el- Kamil'in Suriye'ye Hakim Olması ... 148

B- SURiYE'DE el- KAMİL-FRENK MÜCADELESi ... 149

1-

VI Haçlı Seferi ve Suriye ...

149

2- ll. Frederich'in Suriye Seferi ... 151

3- Kudüs'ün II Fredcrich'c Teslim Edilmesi ... f53 4- II. Frederich'in Dönüşünden Sonra Suriye'nin Siyasi Durumu ... 154

BEŞİNCi

BÖLÜI\11

es-SALİI-I NECMEDDİN EYYUB DEVRiNDE SÜRİYE VE EYYUBİ HAKİMİYETiNiN SURİYEDE SONA ERMESi A- es- SALiH NECMEDDİN EY YUB DEVRiNDE SURiYE ... 157

1-el- Kanül'in Ölümünden Sonra Sureye'nin Durun1u ... 157

2-

Kuzey

Suriye ve

el-

Cezirc'de

Güç Mücadeleleri .. , ... ,, .. , ...

w

158

(6)

4- İmadeddin İsmail'in Dımaşk'ı

5- en- N asır Yusuf'un Kudüsü Frenklerden Geri Alnuısı ... 162

6- es- Salih Necmeddin'in Saltanatı Ele Geçirmesi ve Suriye'deki Durum ... 163

7- Harezmlilerin el- Cezire ve Kuzey Suriye'yi Yağmalamalan ... 165

8- Anadolu Selçuklularının Aınid ve Siverek'i Almaları ... 166

9- es- Salih Necmeddin'in Suriye Eyyubi Melilderi ile Mücadelesi ... 168

a) Harezınlilerin Kudüs'ü Freniderden Alınası ... 169

b) es- Salih Neçıneddin'in Dımaşk'ı Hakiıniyetine Alması ... 171

10- Suriye'de es- Salih Nccmcddin- Harezmliler Mücadeleri ... 172

ll-es- Salih Necıneddin'in Suriye Siyasi Birliğini Sağlanması ... 173 ·

12- Suriye'de Eyyubi-Frenk Mücadelcri ... 175

a) Fransızların Suriye Se fe ri ... 175

b) VII Haçlı Seferi ve Suriye ... 176

B- SURiYE'DE EYYUBi HAKİMİYETiNiN SONA ERMESi ... 180

1- Suriye'de Eyyubi Memluk Mücadelesi ... 1 80 2- Suriye'de Eyyubi-Moğal Mücadelesi ... 183

a) Moğolların Suriye Siyaseti ... 183

b) Ivloğolların el- Cezire ve Kuzey Suriye'ye Girıncieri ... 184

c) Moğolların Suriye'ye Hakim Olması ... 187

d) Suriye'de Moğol Hakiiniyetinin Sona Ermesi ... 188

3- Eyyubilerin Sonu ve Ivlcmluklann Suriye'ye Hakim Olınası ... 190

SONUÇ ... 192

(7)

ÖNSÖZ

Tarihin ilkçağlarından günümüze kadar siyasi, dini, iktisadi ve stratejik yönden dünyanın en hareketli ve büyük devletlerin gözlerini üzerine çeken bölge Suriye'dir. Her devirde olduğu gibi Eyyubiler devrinde de Suriye, tarihin en önemli hadiselerine sahne olnnıştur. Bu önemli bölge üzerinde Avrupa'da birçok çalışma yapılm ış ve günüm üzde de yenileri eklenıneye devam etmektedir. Ülkemizde ise Eyyubilcrin özellikle Salahaddin-i Eyyubinin Suriye'de Haçlılarla mücadelesi takdir etınekle beraber bu dönemle ilgili bir tane dışında hiç çalışma

yapılmanuştır. Ortaçağda Suriye'ye damgasını vuran Eyyubilerin ve bugünde ülkemizi yakından ilgikndin·n

hillgen in

am~tırılmaması

büyük

bir

l~k.,;ikliktir.

Bu

eksikliği azıcık

da olsa

gidermek aınacıyla ''Eyyubiler Devrinde Suriye" bölgesini araştırmaya çalıştık.

Bu çalışınaya başlarken konuyu geniş olarak düşündük. Siyasi ve askeri olayları yanında iktisadi, kültürel ve ilnıi hayat noktalan na kadar ele alarak bu devıi araştırmaya karar vermiştik. Fakat sonradan gördüm ki böyle bir çalışn1a hem büyük hacimde olacak hem de zaman isteyecekti. Bu nedenle, çalışn1anuzda siyas-askeri olaylarını vern1elde yetindik.

Konuya araştırırken o döneınin ana kaynaklannın çoğuna ulaştık. Fakat bu kaynaklann Arapça olması ve araştırma süresinin kısıtlı olması nedeniyle istediğimiz şekilde faydalanamadık. Elimizdeki mevcut malzemeyle konuyu en doğru şekilde araştırdığıınızı söyleyebiliriz.

Burada çalışmanın bazı noktalarını açıklaınakta fayda vardır. Birincisi bu çalışmada

I-laçlı kelimesi Frenk kelimesine eş manada kullanılmıştır. İkincisi bir çok kelimeyi kendi telafuz şekJimize uygun olarak yazıp metni hafiflctn1cyc çalıştık. Üçüncüsü ise Suriye tabirini çok geniş olarak düşündük. Çünkü bugünkü İsrail, Filistin, Ürdun, Lühnan, Irak'ın kuzay bölgeleri ile Türkiye'nin güneydoğu Anadolu bölgesi Ortaçağda Suriye sınırları içerisinde zikredilirdi ve hepsine birden Suriye deniliyordu.

Eyyubiler Devrinde Suriye adlı bu tezimiz Giriş bölümü dışında beş ana bölümden

(8)

Suriye'ye Yerleşn1eleri ve Salahaddin Devrinde

Frenk Mücadelesi, III. Bölümde, el- Adil Devrinde Suriye, IV. Bölümde, el- Kamil Devrinde Suriye, V. Bölümde ise es- Salih Ncemeddin Eyyub Devrinde Suriye ve Eyyubi Hakimiyetinin Suıiye'de sona Ermesi konuları ele alınınaktadır.

Araştırma konusunun tesbiti ve tezin hazırlanmasında yardımlarını esirgemeyen ve tezini tedkik edip çalışmalanınıza yön veren muhterem Hocam Yrd. Doç. Dr. Muhammed Besir AŞAN'a şükranlarımı arz ederim. Yine bu çalışn1a esnasında yardımlarını gördüğüm değerli

Hocamlarım Doç. Dr. Mehmet ÇELİK ve Doç. Dr. Abdulhalik BAKIR'a, Arapça'dan gerekli

tecıüınelerin yapılmasında bana yardın1cı olan Amcan1 Molla İhsan ALIN'a ve tezin metnini bilgisayaraçeken Recep BAÖCl'ya teşekkür etmeyi bir borç bilirim.

2 EylüllY96 Bahattin ALIN

(9)

a.g.e. a.g.m. Bkz. b. B.T.T.D. C. Çev. Der. D.G.B.İ.T. H. Haz. F.Ü.S.B.D. İ.A. İ.T.D. k. K. B. M. M.E.Y. N eş. s.

Sa.

S.A.D. T.T.K. T.D.T.D. Tre. Tr k.

v.d.

Yay. KISAL TMALAR

: Adı Geçen Eser

: Adı Geçem Makkale, Madde :Bakınız

:İbn. Bin

: Belgeleric Türk Tarih Dergisi

: cilt

:Çeviren :Dergi

: Doğuştan Günümüze Büyük İslrun Tarihi : Hicri

: Hazırlayan

: Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi : İslam Ansiklopedisi

: İslmn Tetkikleri Dergisi : Kısım

: Kültür Bakanlığı : Miladi

:Milli Eğüm Yayınim-ı : Neşreden

:Sayfa :Sayı

: Selçuklu Araştırmaları Dergisi : Türk Tmih Kuruın u

: Türk Dünyası Tarih Dergisi : Tcrcün1e

:Türkçe

:ve dcvanu

(10)

GİRİŞ

A- KONU VE KAYNAKLAR 1-KONU

Araştırma konusu olarak ele aldığırrıız "Eyyubiler Devrinde Suriye" ( 1174-1260)'nin

sınırlarını çizmek oldukça zordur. Çünkü Özellikle kuzey sınırı sürekli değişiklik göstermektedir. Suriye'ye hakinı olan devletlerin siyasi sınır ne kadar kuzeye giderse oralar da Suriye'ye dahil edilirdi. Eyyubiler Devrinde Suriye'nin kuzey sınırı Antep, Maraş ve Adana'ya kadar, daha doğuda ise Ahlat'a kadar uzanmıştır. Batısında Akdeniz, doğusunda Irak, güneyde ise Mısır ve Hicaz bulunınaktadır.

Görüldüğü

gibi

Ortaçağlarda

Suriye, oldukça

gcni~

topraklara sahipti.

Eyyuhilcr

devrinde Suriye topraklarında bugün Suriye, ürdün, Lübnan, İsrail ve Filistin devletleri bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu bölgesi ile Irak'ın kuzey bölgesinin bir kısmı bu topraklara dahildir Eyyubiler devrinde bu devletler, suriye sınırlan içerisinde zikredilmiş ve Suriye'ye bağlı birer eyalet idiler. Suriye, İslam fethinden sonra müslümanlarca, Biladu'ş- Şam veya yalnızca eş- Şam olarak adlandırılmıştır. Şam adı müslümanlar arasında bütün Suriye'ye bir ad olarak kullanılmıştır.

Suriye, dünya konjöktörü içerisinde oldukça önemli bir konunıa sahiptir. B urada bir kaç cümle ile heın Suriye'nin hem de Eyyubilerin önemini ortaya koymaya çalışacağız. Suriye, tarihin ilkçağlarından gününıüze kadar coğrafi, siyasi, dini, iktisadi, ticari ve stratejik yönden dünyanın en hareketli bölgesi olmuştur. Strau:jik açıdan önemli bir konuma sahip olan Suriye'de tarihin en önemli olaylan yaşanmıştır. Bir çok medeniyeLin beşiği sayılan bu topraklar, tarih boyunca doğu ve batı medeniyetlerinin kavşak noktalarını teşkil etmiştir. Suriye'nin bir Akdeniz ülkesi olması, Mezopotamya ve Mısır ınedeniyetlerinin arasında kalması ve Anadolunun tabii bir uzantısı olnıası buranın önemini daha da artırmıştır. Bu nedenle en büyük doğu ve batı medeniyetleri burada kurulmuştur. Medeniyelin beşiği sayılır.

İktisadi bakımdan Suriye, topraklarının verimliliği ve zenginliği ile ilk çağlardan

(11)

kerestenin gemi ev yapınunda kullanılmasında çok elverişliliğinden insanların dikkati bu bölgeye yönelmiştir. Ustalıkla üretilen kumaşlar, boya veren maddelerin bulunması, tarım alanında da önemli ihraç n1addalarının bulunn1ası bölgenin önemini daha da artınnıştır. Eyyubiler devrinde en küçük Suriye şehri dahi bir sanayi ve ticari n1erkeziydi. Bu nedenle diğer yerlere göre bir üstünlüğü vardı ve batı tüccarlarının başlıca hedefi idi. Ancak Eyyubiler ile Haçlılar arasında sürekli devam eden savaşlar yüzünden Suriye oldukça zarar

görmüştür.

Siyasi yönden Eyyubiler devrinde Suriye, Doğu ile Batı arasında en büyük mücadelelerden birine sahne olınuştur. Batıdan Suriye üzerine yapılan 3'ci.i, 5'ci, 6'cı ve 7'ci Haçlı seferleri Eyyubiler devrinde olmuştur. Bu seferler, İslam alemi üzerine yapılan tarihin en büyük ve en önemli Hristiyan seferleridir. Ancak Salahaddin-i Eyyuhi ve diğer sultanların başarılı nüicadeleleıi sonucunda Frenkler, ellerindeki Mukaddes Kudüs'ü kesin olarak kaybetnıişler ve Suriye'den lamamıyla atılma noktasına gelmişlerdir. Mukaddes Kudüs'ün tekrar müslümanların hakimiyetine alınması yönüyle Eyyuhiler devri tarihin en önemli safbalannclan biridir. Ayrıca Eyyubilerin Suıiye'de Hristiyanlara vurduğu darbeler sonucunda, onların bir daha ancak 18. y.yıldan sonra bu bölgeye yönelebilmişlerdir.

Moğolların Suriye'yi tahrip etmeleri yine Eyyubiler devrinde olmuştur. Harezemlilerin el- Cezire ve Kuzey Suriye'de maceralara girişmeleri, Anadolu Selçuklu devletinin İslam alemini birleştinne ve Suriye'ye tekrar hakiın olma düşüncesi Eyyubiler devrine ras tlamaktadır.

Etnik yönüyle dünyanın en fazla heterojen nufusa sahip olan yer Suriye'dir. Tarihin ilkçağlarından beri Suriye'de birçok büyük devletler ve sayısız devletçikler kutulduğundan, burada değişik dinlerin ve insan ırklarının yerleşmesine sebep olmuştur. Tarihi süreç içerisinde Suriye'ye, Araplar, Asuriler, Yahudiler, Türkler, Kürdler, Ermeniler, Rumlar, Yunanlılar ve Çcrkezler yerleşınişlerdir. Bunların dışında

da hirçok etnik grup

bölgeye

yerleşmişler. Bu etnik grupların hemen hcn1en hepsi hala varlıklann devam ettiımektedirler ve Suriye'deki hadiselere yön vermektedirler.

(12)

,.,

·~"" . ~. (. •' .~,~

;( ;;.";"' '),, .. .;-;·:::::.·\"'" :. *

·~ ;1 ~.... ~~i .:''' i ';- ·"'" \ ~"' ıl Ül -~ • ·• .. '. t\..' ~ ;!~~ .~. _":: •. ::·:~~-... :.r~. ·~

ir.

'ı ~ C..;::, •• -... ~ .. """"' ... if ~-~· "r":, ... ..,,.,\Oit':'>'~'~\. .•• .,,~ ' "'-·91 · .. ~ ı• .. ~ 'Ş:~;).; . ~·~ .... , ·ı • -;;,,.._ f;}:(·:-:1' ~ •(\~$"' ,.,. ""~ ... J •"~' ···~·--~~.,._.

Dini bakın1dan dünya'nın en önemli kutsal yerleri Suriye'de bulunmaktadır. Eyyubıler·· devrinde Suriye'nin en önen1li bölümünü teşkil eden Filistin insanlığın en eski ülkesi, yeryüzünün en ınukaddcs unsurlarının toplandıgı bir peygamberler diyandır. Filistin· topraklan içerisinde yer alan Kudüs, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslan1 tarafından mukaddes kabul edilir. Bu nedenle dünyanın en kanlı en uzun süreli mühin1 savaşlan bu topraklar üzerinde bu topraklar için yapıln1ışur. Flisitin'e hakim olma, adeta dünya'ya hakinı olınakla aynıdır. Bu durum Suriye'nin dini önemini ortaya koymaktadır. Aynı zamanda Suriye, tarih boyunca dinlerin mücadele alanı olmuştur. İslam'ın doğusundan bu yana İslam alemiyle Haçlı seferleri ve bugün yine Hristiyanların yardımıyla ayakta duran Yahudilerle müslümanların savaşı kutsal yerlerin çoğunun toplandığı Kudüs bölgesinde cereyan etmiştir.

Ticari açıdan Suriye, bir Akdeniz ülkesi olması nedeniyle ticaıi avantajiara sahip bir ülkedir. Üzerinde çalıştığunız dönemde henüz Okyanusya ticaret yollan keşfedilınemiş olduğundan Akdeniz dünya ticaretinde bir numaralı yeri işgal ediyordu. Akdeniz ticaretinin en önemli mc.tkezi Suriye idi. Suriye'nin önemini artıran bir husus da denizden gelen ticaret yolunun buraya çıkması ve buradan çevreye dağıln1asıydı. Akdeniz ticaretini besleyip doğu ile batıyı birbirine bağlayan ipek yolu tamamıyla Suıiye içerisinden geçiyordu. Bu yollar sayesinde Suriye şehirleri bir ağ gibi birbirine bağlanıyordu ve Suriye'ye birçok avantajlar sağlıyordu. Bu nedenle Ortaçağlarda Suriye batı tüccarlarının başlıca hedefi idi. Haçlı seferleri sırasında Suriye ile tanışan Avrupalı ti.iccarla.r buradaki Haçlı prens liklerine birçok iıntiyazlar ver~rek uzun süre bölge ile ticari irtibatlarını devam ettirmişlerdir. Eyyubilerin

Suıiye'deki Haçlı prensiikierine vurduğu darbeler Avrupalı ·tüccarları vehi ticaret yollarını ararnaya sevk etmiştir. Buraya kadar verdiğimiz kısa bilgiyle konumuzun önemini ortaya koymaya çahştık.

B- KAYNAKLAR

devletin üst kademelerinde çalışan ilin1 adamları tarafından kaleme al ın mıştır. B tmlann

dışında umumi İslam tarihi ilc ilgili kaynaklarda Eyyubi devri ile ilgili yeteri kadar bilgi

(13)

'!'S'""•f'~~:::~t'.!·!"~'!~ ... -~·

.,,,,

(>!. - ·!'.

.

i/~1;. ,.,·-:·::~..,,~ ıf~il( .'~\~~

rf

~.~

. ·:; "/ ...

~\

\

'Jr. ~ ~- .~:; .: ~ { \ ' ,·ı ~ ÇI .11- \ ~~, •t..; l . •• ..r.

., ·-· .,.,\ \ _,._... /· . 'f

mevcuttur. Bu kaynaklann

çoğu zamanımıza

kadar

ulaşabilmiş,

hatta

ülkemiz~~1i~Ç;·;;~::~·-tj/

kütüphanelerinde

bulunınasına rağmen

hala dilimize

kazandırılmamıştır. Araş~ırma'iihz·L::,-;;:ı-;::··";/

yaparken bu kaynakların bir kısmını gördüğümüz halde, zamanın kısıtlı olınası ve dil

yetersizliğinden dolayı yetir kadar faydalanan1adık. Eyyubi Devri Suriye ile ilgili eserleri, kaynak eserler ve çalışmalar şeklinde iki başlık altında inceliyeceğiz. Bu eserleri tanıtırken bizim için birinci derecede öneınli ola.nlard:.m bahsedeceğiz.

1. Kaynak Eserler

a) İbnü'l- Esir: Eyyubi devriyle ilgili birinci derecedeki kaynağımız İbni.i'l- Esir'in "el-Kamil Fi't Tarihi" ı adlı Umumi İslam tarihidir. Bu eser ana hatlarıyl:.l siyasi tarihtir. İbnü'l -Esir çok genç yaştayken tarihle ilgilenmeye başlamış ve daha sonra yazacağı escrlerin malzemesini çok erkenden toplamaya girişmiştir. Mücllif Eyyuhilcr devrinde Suriye'de yaşamış ve bu döneınde ccreyan eden önemli siyasi hadiselere bir tarihçi olarak katılınıştır. Bununla yetinn1eyerek daha sonra hadiselerin cereyan ettiği alanı ziyaret etmiştir. Bu eser onun 1231 'de ölümüyle son bulmuştur. devrinin tarihçileri arasında en meşhuru ve sonraki nesiller tarafından en çok rağbet görenidir. Birçok tarihçi bu eserden bol miktarda faydalanmışlardır. Araştın11amızda en fazla faydalandığmıız eserdir.

b) Eyyubi devriyle ilgili başlıca kaynaklarımızdan biri de İbn vasil el- Hamavi'nin (1207-1298) "Mufanic el- Kurub 2 adlı eseridir. Eser, Eyyubilerin son devri için orijinaldır.

Çalışmamızda eserin beşinci cildinden fayJalandık. M uellif Eyyubilcr devrinde yaşadığı için Suriye'de ccreyan eden siyasi hadiseleri çok yakından izlemiştir.

c) Salahaddin-i Eyyubi'nin hayatı ve mücadelesi hakkından en önemli eser imadeddin el- Katib el- İsfahanı'nin 7 ciltlik "cl- Bark el- Şami 3 adlı kitabıdır. Mi.iellif Salahaddin'in Di van el- İnşa'sında çalışmış kendi sahasında devrinin en yetkili kişisi olm uştur. B u nedenle Salahaddin devri olaylarını izlemek ve yaşamak imkanını bulmuştur.

l

2

3

1bnü'l .. Esir

.. Kamil Fi't Tarih (Çev: A.

Ağınıkça

.. A.K.

Özaydııı

... M.

Beşir Erya.rsoy), C .I-XII, İstanbul, 1985-1986-1987.

İbn V asıl, Muferrecu'l- Kuruh (Neşr: Hasaneyn l\.1. Rala) C. V, Basılış yeri ve

tarihi belli ı.Jcğil.

(14)

cilttc Salahaddin'inin 1182-1183 yıllarında Suriye'de Frenklere karşı mücadelesinden bahsctn1ektedir. Eser oldukça orjinaldır.

d) Bu çalışmada faydalandığımız başlıca eserlerden biri de Zehebinin "Duvel-i

İslam "4 adlı eseridir. Umumi İslam Tarihi olan h u eserde siyasi olaylar kronolojik bir şekilde çok kısa olarale zikredilmiştir. Eserin Eyyubi devri ile ilgili Suriye'de cereyan eden

hadiselerden istifade ettik.

e) Eyyubiler devrinde Kuzey Suriye ve el- Cezire'de ceryan eden hadiseler hakkında

bilgi veren önemli kaynaklannuzdan biri de Ebu'l- Farac'ın "Ebu'l- Fasrac Tarihi5 adlı

eseridir. Bu eserde Kuzey Suriye ve cl- Cezire bölgesinde Eyyubilcrin Anadolu Selçuklu ve Harezn1lilerle mücadeleri hakkında önemli bilgiler mevcuttur. Aynca Moğolların Kuzey Suriye, cl- Cczire ve Suriye'yi i~gal etmeleri, bu bölgckrde yaptığı tahribatlar hakkında da

oıjinal bilgiler vcnnektedir. Mucslif bu dönemde yaşadığından olayları yakından izlemiş, bir çok kişi ye baş vurmuştur.

f) el- Cczire ve Kuzey Suriye'de Harzemşahları ile Eyyubiler arasındaki

mücadelelerden bahseden en önemli kaynağınuz Muhammed el- Munşi el-Nesevi'nin"Celalüttin Harezenışah 6 aulı eseridir. Nesevi, Celalelidin Menguberli'nin hususi katipliğini yapmış, sürekli yanında bulunmuş, olayları kendi gözüyle görerek bizzatihi yaşamıştır. Bu eser Celaleddin'in ölümünden on yıl sonra yazılmış ve bu nedenle

tm·afsızlığa daha ziyade riayet etnıiştir. 1934 yılında Hecip Asım tarafından yapılan Türkçe tercün1esi hen1 kısa hem de yanlışlıklar ilc doludur. Bu nedenle eseri, ihtiyatlı kullanınak gerekir. Eser, Harzcmşahlar tarihinin bihassa Moğol istilasının en belli başlı kaynağıdır. Aynı zamanda Celaleddin Harczm~ah- Alaaddin Keykubat ve Eyyubi Sultanı cl- Kannil

arasındaki münascbct ve savaşlar hakkında muhiın malumat mevcuttur. Bir çok tarihçi bu eserden faydalanmıştır.

4

5 6

Zehcbi, Duvcl-i İslam, C. U, liaydanıbad, 1365 (İslam Araştırmalan Enstitüsü,

Tesnif No: B. 523) İstanbuL

Ebu'!- Farac, Tarih (Çev: Ö. Rıza Doğrul) T.T.K., C. II, Anakra, l9R7

el- Nesevi, Celalüttin Harezemşah (Ter: Nec.ip Asım), İstanbul, 1934

(15)

/~~~,,~~::·:~~~~)

g)

Mofi.oll:ırııı

Yak

ın Şark i'ıı

kd ni

lll'

yapııldıırı

i

i

lıılar lı

ak k

ıııd

a Ak

n

ni

i O

r~if:ı;ı,il~l\:~~.~~:~~

.;.:,i"

~, i.!"'.:\:.-~ ... i•f\..'ı':.'· ,#~

"Moğol

Tarihi (Okçu Milletler Tarihi)7

adlı ~seri

önemli hir

boşluğu doldurmaktad~~:·:-~~~~"'"""

Kılikya'nın Ermeni Aknerli Manaslirının rahibi olan Grigor, hu escrini Ermeni pcdcrlcrinin

isteği üzerine 1273 yılında yazmıştır. Bu eser Süryanı 1vlikael Vekayınamcsinin bir devamıdır. Mikael vekayenamesi'nin bittiği 1229 tarihinden 1273 tarihine kadar olan Moğol tarihini ihtiva eder. I\.1uelif, Moğolların Irak, el- Cezire ve Suriye'de yaptıklarını kendi gözüyle görmüştür. Hrand D. Andreasyon tarafından Türkçe'ye tercümesi yapılan bu eser daha çok sosyal olaylardan bahseder. Bu eserden konumuzu ilgilendirdiği kadarıyla faydalandık

Yukarıda hahsettiğin1İz kaynaklar dışında Belaıuri'nin "Futuhu'l-Buldan"8 adlı eseri, Taberi 'nin "Tarih-i Taheri •ttJ adlı eseri de önemli kaynaklarımızdandır. Suriye'nin mi.i.sli.imanlar tarafından fethi ve daha sonraki dönemle ilgili bilgiler araştırırkcn bu eserlerden önemli ölçüde faydalandık. Yine Taheri'nin "Milletler ve Hükümdarlar Tarihi"10

adlı eseri, İslamdan önce Suriye'de hüküm süren Roma imparatorlarının isimlerini vermesi açısından önen1lidir.

2- Çalışınalar

Suriye ile ilgili Avrupa'da oldukça önemli çalışmalar yapılmıştır. Bunların çoğu Haçlı seferleri ve Kudüs Krallığı ile ilgili olarak yazılan eserlerdir. Genellikle siyasi ve askeri tarihle ilgilidir. Eyyubi devri tarihi ilc ilgili çalışma yapanlar, Eyyubilerin önemini Haçlı seferleri tarihi açısından baknuşlardır. Onların İslam tarihinin iç siyasetinde oynadığı rolü yeterli derecede belirtmenlişler, ikinci plana atmışlardır. Ülkemizde ise Eyyubiler üzerinde bir tane dışında hiç çalışma yapılmamıştır.

7

8

9

Akııerli Grigor, Moğal Tarihi (Türkçe çev: Hrand D. Andreasyon),

İsbtanhul, 1954.

Belazuri, Futuh

'ul-Buldan (Çev: Ivfust.afa Pa yda) Ankara, ı 087

Taberi, Tarih-i Taberi (Çev: Mehmet Eminoğlu), C.I-III, İStanbul, 1983.

1 O Taheri, Milletler ve l-Iükümdarlar Tarihi (Çev: Zakir Kadiri Ugan- Aluuel

(16)

ilk ciddi çalışma steven Runcıman 'ın "Haçlı seferleri Tarihi" 11 adlı eseridir. Haçlı seferlerinin çoğu Eyyubiler devrinde Suriye üzerine yapıldığı için, bölgedeki Eyyubi-Frenkilişkileri hakkında önemli bilgiler mevcuttur. Fikret Işıltan tarafında dilimize kazandırılan bu eser, konuları açısından Eyyubi tarihinden de bahsetmektedir. Bu eserde oldukça faydalandık

Eyyubiler devrindeki Suriye'nin ticari hayatla ilgili olarak Heyd'in "Yakın-Doğu Ticaret Tarihi" 12 adlı eserinde bazı bilgiler mevcuttur. Avrupa dev !etlerinin Suriye üzerindeki politikalarını açığa çıkaran bu eser, kendi sahasının en ciddi çalışmasıdır.

Salahaddin-i Eyyubi devrinde Suriye'deki siyasi, iktisadi ve kültür tarihinin en zengin kaynağı Ramazan Şeşenin eseleridir. Ramazan Şeşen, "Selahaddin Devrinde Eyyubiler Devleti" 13 adlı araştırmas ında, Selahaddin devri kaynaklanndan bol miktarda istifade etmiş, o devrin siyasi, idari ve iktisadi hayatıyla ilgili son derece değerli bilgiler vermiştir. Bu eserin bir devamı mahiyetinde olan Doğuştan Günümüze Büyük İslam Taıihi adlı eserin 6. ciltindeki "Eyyubiler" bölümü kendi sahasının en derli toplu kaynağı olmasına rağmen yine bir çok eksiklikler ınevcuttur. Ramazan Şeşen'in bir de "İmad al- Din el- Kitab al-ısfahaninin Eserlerindeki Anadolu Tarihi ile ilgili BAhisler" ile "el·· Bark el- Şaıı1i'ye Göre

578-579 (1182-1183) Yıllarında Salahaddin'in Bazı Tayinleri" adlı makaleleri oldukça önemlidir. İleinci ınakale Salahaddin'in Frenkler üzerine yapılan Beysan ve Kerek seferleri hakkında bilgi vermesi açısından, birinci ınakale ise Salahaddin'in Kuzey Suriye ve

el-Cezire'yi hakimiyetine alması hakkında oldukça önemli bilgiler vermesi açısından

öncmlidirlcrl4

Kuzey Suriye ve el- Cezire'de Eyyubi-Selçuklu münasebetleri ve bu bölgelerde ıneydana gelen gelişmeler hakkında, Osınan Turan'ın "Selçuklular zamanında Türkiyeıs

11 Steven Runcıman, Haçlı seferleri Tarihi (ÇEv: Fikret Işıltan). T.T.K., C. II-III,

Ankara, 1987

12

- Heyd, Yakın-Doğu ı:ricaret Tarihi (Çev: E. Ziya Karai) T.T.K., Ankara, 1975

13 Ramazan Şeşen, S alahaddin Devrinde Eyyubiler Devleti, İstanbul, I 983

1 4 Bu iki makale için bibliyoğrafya kısmına bakınız.

1 5 Osman 'furan, Selçuklular zamanında Türkiye, İstanbul, 1 Y7 J

(17)

"

~' .,;-:, ...

adlı eseri ve Çoşkun Alptekin'in "Dımaşk Atabegliği" 16 adlı eseri önemlidir. Yi n~"

el-\-~ .... :. ': .· ~ .•

~;--Cezire'de

Eyyubi-Harezmşahlar ilişkilerinden

bahs eden

Aydın

Taneri'nin

"CelaluddÜt:-.,,,~:;ı·.·'

..

~~",.

1

.. ,, •• ,P./

Harizınşah ve zan1anı" 17 adlı eserinde de konumuzia ilgili önen1li bilgiler n1evcuttur.

Ivloğolların cl- Cezire, Kuzey Suriye ve Suriye'yi işgalleriyle ilgili olarak Rene

G n

HI.'\~; l' ı' i ll ll B ı ) ll ı

r

i

lll

pa ra to

ri

u

r,

u"

1 H

ad

c s cr

i '

A h d ul k

H

d

i

1' y ll

Va

ıı 1

ll

i

ll "

i

J lı

a

ıılıl

a

1'

Tarihi"19 Bcno1d Spulcr'in "İran JY1oğolları"20 adlı eseri bu alandaki ho~Juğu

doldurmaktadırlar. Bu eserlerden konumuzia ilgili böliiınlerdcn faydalandık Yine Kuzey Suriye ve el- Cezire'de kurulan Eyyubi beylikleri ilc ilgili olarak Ahmet Tckriti'nin "el-Eyyubiyun fi Şimali Şam ve'l Cezirc"21 adlı araştırması da önemlidir.

Bugüne kadar Suriye'nin tarihi coğrafyası hakkında yapılan en iyi çalışma

Muhammed Kurd Ali'nin "Hitatu'ş-Şam "22 adlı eserdir. Bu eserden oldukça istifade ettik. Bu kaynaklann dışında genel İslam tarihi niteliğinde olan Ahmed Cevdet'in "Kısas-ı Enbiya"sını Müneccimbaşı'nın "Camiü'd Düvcl"ini Doğuştan Günümüze Büyük İslan1 Tarihi'nin ilgili biHümJcrini, Hasan İbrahim Hasan'ın Siyasi, Dini, Külllirel, Sosyal İslam Tarihi'ni de htınada ilave etmek gerekir23 . Bu eserlerin konumuzia ilgili bölümlerinden faydalandık Ayrıca İ:;laın Ansiklopedisi'nin çe~;itli maddelerinden istifade ettiğimizi bilhassa

zikrctmek gerckir24.

ı 6 Çoşkun Alptekin, Dımaşk Atarhegliği (Top-Tiginler), İstanbul, 1085

1 7 Aydın Taneri, Cclaluddin Harizmşah ve zamam, Ankara. 1977.

ı 8 Rene Grousset, Bozkır İmparatorluğu (Çev: Reşat Uzmen), İstanbul, 1980

1 9 Kayseri, 1994

2 0 Bertolcl Spulcr, irun Mo

gollan

(Çev: Cemal KüprtilU), Ankara, 1 r.J57

2 1 Ahmed Tckriti, cl,~ Eyyubiyyun fi Şinıuli Şam ve'l- Cczire, Bcyrut, 1982

2 2 Muhammed Kurd Ali, Hitatu'ş- Şam. C. II/I, Beyrut, 1969

2 3 Bu kaynaklar içi n hibliyogrnfya kı s mı na h u kı n ız

(18)

B. SURiYE T

ABİRİ

ve

COGRAFY

ASI

1. "Suriye" 1.,abiri

Suriye tabirinin nasıl ne zaman ve neden dolayı bu bölgeye verildiği kesin olarak bilin-ınemektedir. Bu konuda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bunlara göre:

a*

Suriye Tabiri: Babiller tarafından üretilen Suri ( ) kelimesinden türemiştir. Bu isim, M.Ö. 3000 yılında Doğu'da ?vledya dağlanyla, batı'da Toros dağlarıyla, güney'de Babil memleketiyle, kuzey'de Erınenistan ile sımrlı bir araziye ad olarak veriln1iştir. 1

b. Suriye Kelimesi, Lübnan'ın Sur şehrinden gelmektedir. Daha sonra bu isim Yu-nanlılar tarafından tüm sahil bölgesine veriln1iştir. 2

,, Suriye ismi, bölgeyi ele geçiren Kilikos'un kardeşi Suros'dan gelmektedir.3

d.~ Suriye ismi, Hz. İbrahiın'in sülale~inden gelen Dadanoğlu Asur veya Asuri'den gelmektedir. Asurlular'ın ülkesine, Yunanlılar tarafından kelimenin sonuna bir "Y" haıfi

ı. Refik Nemini- Mehmet Behçet, Bayrut Vilayeti, 1333, s. 68.

2. Mehmet Çelik, Süryani l<ilisasi Tarihi, C.l., Istanbul ~ 1987, s.1. 3. Mehmet Çelik, Süryani Kilisesi Tarihi, s.1.

(19)

ı;.•kkncrl~k

"Asurya"

dc.niliyonJu.

Zaınaııla kcliıncnin ba~ındu

bulunan "A" harfi

dUşerek

"Surya" şeklini aldı. Bu isim zan1anla Suriye olarak söylenıneye başlandı.4

Suriye, İslam fethinden som·a müslün1anlarca, Biladü'ş -Şam veya yalnızca eş -Şam ola-rak adlandırılmıştır.5 Şam, Arapça Dırnaşk, Dimaşk, al - Şam olarak okunur. el - Şam Su-rlye'nin umumi adıdır. Şam, Asurca'da Dimaşki, Timasgi olarak geçmektedir. İbranice ismi ise buna yakındır.6 Biz de bu nedenle tezimizde Suriye yerine Dımaşk ve Şam kelimelerini daha fazla kullandık.

2.

Suriye'nin

Coğrafyası

Suriye, Akdeniz'in do~u salıili ile kuzeyde Anadolu, doguda Fırat Nehri ve güneyde Arap çölü lle çevrili bir bölgedir. Akdeniz'in dogu kıyısında yer alan Suriye, coğrafi bakımdan

birbirinden çok değişik özellikler gösteren bölgelere ayrılır.' Bu co~afi yeri itibariyle Suriye, Orta - Dogu'nun "Doğu

=

Levant" adı verilen yagışlı bölgenin bir parçasıdır. Diğer taraftan

Antilübnanlar'ın doğusunda Dicle'ye kadar uzanır ve Doğu kısın1lan ile iç Mezopotamya (ce-zire )'nin bir parçasıdır. Güneydoğu kısımlan ile İç Arabistan plato ve çöllerinin bir devan1ını

teşkil etmektedir. Bu nedenle bir bütün olarak Suriye'yi, Batı Suriye ve Doğu Suriye diye iki kısn1a ayırmak: mümkündür.8

4. Mehmet Çelik, a.g.e., s. 1 - 2.

5. H. Lammes, " Suriye" Islam Ansiklopedisi. M.E.B. Yayını, C. 11, s. 51; Coşkun Alptel<in, Dımaşk

Ata-begliği (Tog- Tiginler), Istanbul- 1985, s. 1; R. Hartman, "Şam" I.A., C.11., s. 298. 6. Bkz.: Hartman, "Şam" LA, C.11, s. 298.

7. Necdet Öztürk, " Suriye " Doğuştan Günümüze Büyük Islam Tarihi, C.13, Istanbul - 1990, s. 387 - 391;

Coşkun Alptekin, Dımaşk Atabegliği (Tog- Teginler), Istanbul- 1985, s. 1 - 2.

8. Sami Öngör, Orta - Doğu, Ankara .. 1965, s. 21 O - 211; Kolağası Kadri ( Toptaşı Ruştiye .. j Askeriyesi

(20)

Suriye'nin batı kesimi yeni kıyı şeridi, kuzey- giiney doğrultusunda uzanan dağlar, Su-riye çölünün kuzey ucu, güney - batı - kuzey doğnıltusunda bir yay içinde yer alan, Fırat'ın

ötesinde uzanan Cezire'yi, Asi Innağı'nın vadisini, 1-Ialep dolayianndaki kırlan ve güneyde, kentlerin, köylerin çevrelediği vahaları kapsayan, su kaynakları bakımından zengin bir kaç alan, deniz ile yavaş yavaş Ensariye dağlarına do~ yükselen zemin arasında kalan dar ova,

layı şeridini oluşturur. Ilıman ikliınli, bol yağışı ile bu bölge, meyve ve sebze yetiştİnneye ol-dukça elverişlidir. Dağlık kesiın ise, ortada Asi Irma~ı'nın geçtiği el - Gab çöküntüsünün iki yandan sınırlayan iki dağdan oluşmuştur. Lübnan Dağları'nın uzantısı olan Ensariye Dağları ile Zaviye Dağları, yalnızca doğu yamacı Suriye'de olan Anti Lübnan Dağları. Ensariye

Dağlan'nda verimli topraldar az olduğundan büyük köyler oluşmamış, yerleşim yerleri tanma verimli araziye dağılmıştır.

Buna rağmen, ılıman Akdeniz ildimi sayesinde nüfus yoğunluğu oldukça yüksektir. Su-riye dağlarını kaplayan geniş Sedir ağacı onnanlan, çam, fıstık çamı, değerli kerestesinin gemi ve ev yapınunda kullanıln1asında çok elverişliliğinden eski çağlardan beri insanların dikkati bu bölgeye yönelmiştir.

Çöl alanlan orta yükseklikte ovalardan oluşur. Bu ovalar, Fırat Innağı'na doğru alçalırlar.

Bunun yanısıra çevrede yaklaşık olarak yay biçiminde dizilıniş volkanik yapılı tek tek kütleler yükselir. Bunlann yüksekliği 1800 ile 1000 metre arasındadır. Havası ise yazlan çok sıcak, kışlan çok soğuktur. Tepeler ve yayiahır taşlıkla, cılız bozkrr bitkileriyle kaplıdır. Bu nedenle

yerleşn1e yok denecek kadar azdır.

Ovalık alan içinde Asi, Fırat, Habur gibi ırmakların geçtigi ara kesin1, değişik tabii bölgelerden meydana gelir. Suriye ekononlisinin can damarını oluşturan bu bölgeler, daha geniş olan 1Vlünbit I-Iilal'ın parçalarıdır. Münbit Hilal, Üdün ovalarından, Toros Dağları'nın eteklerine, Mezopotan1ya üstünden Basra Körfezi'ne kadar uzanan yay biçimi geniş bir alanı

kaplar. Bu tabii bölgelerin en doğusundaki Cezire bölgesi, verin1li Mezopotamya topraklannın

kuzeydeki

son uzantısıdır. Fırat ve 1-Iabur Im-ulklan amsında

kalan

bu kesim, bir böllinıli tarıma

(21)

bir bölümü otlaklara ayrılmış bir ovadır. Eski çağlarda Cezire bölgesinde nüfus oldukça

yoğundu. Münbit I-Iilal'da nüfus genellikle dağ ile çöl arasında yayılmıştır.9

Suriye'nin

OrtaçaLt'da

sınırlarını c.~iznıek

oldukça

zordur.

Çünkü özellikle

kuzey

sınırı

sürekli değişiklik göstennektedir. Suriye'ye hakin1 olan devletlerin siyasi sınırı ne kadar kuz-eye giderse oralarda Suriye'ye dahil edilirdi. İleride de daha geniş değineceğimiz gibi Eyyubil-er devrinde Suriye'nin kuzey sının Ahlat, Antep ve Adana'ya kadar uzannuştır.

Suriye, topraklannın veriınliliği ve zenginliği ile ilk çağlardan beri insanların dikkatini Uzerine çekn1iştir. Bu nedenle Suriye, hep büyük devletlerin mücadele alanı olmuştur.

MUslün1anlar burayı fethettiklerinden beri, bölgeye Bilad el - Şam veya yalnıza el - Şam

den1işlerdir. 10

Suriye'nin en önemli ve bUyük yerleşn1e merkezi Şam (Dın1aşk)'dır. Şam, bir yeryüzii cenneti olarak kabul edilir. Akdeniz'den 700 metre yükseklikte olan bu şehir, Suriye -Arap Çölü'nün kenarındadır. Tanm açısından çok verin1li olan şehrin öneminin diger bir yönü de Suriye'nin içinden geçen kuzey - güney yolu güzergahının üzerinde olmasından kaynaklan·

maktadır. Şam adı n1üslümanlar arasında bütün Suriye'ye bir ad olarak kullanılmıştır. 11

İlk çağlarda Suriye, Şam, Filistin ve Fenike diye

üç

kısma ayrılırken IIaleb'in gelişmesi ile Hal ep, Dımaş ve Filistin diye ayrıldı. 12 Bazı kaynaklarda ise Suriye bölgesi, Dın1aşk, Halep,

9. Necdet Öztürk, a.g.e., s. 390 - 392; Ayrıca Suriye'nin coğrafyası için şu eseriere bkz: Sami Öngör, Orta

-Doğu, s. 21 O- 213; Kolağası Kadri, a.g.e., s. 22-24.

1 O. Coşkun Alpteki n, Dımaşk Atabegliği, s. 1 - 2; H. Hammes, "Suriye" Islam Ansiklopedisi, C.11, s. 51; R.

Hartman, "Şam", I.A., C.11, s. 298 - 31 O; Necdet Öztürk; a.g.e., s. 387.

11. Şam hakkında geniş bilgi için bkz: Hartman, a.g.m., s. 298- 31 O; Coşkun Alptekin, a.g.e., s. 1 - 2. 12. 8kz: Tuncer Baykara, Anadoıu•nun Tarihi Cografyasına Giriş, 1, Ankara - 1988, s. 25.

(22)

Menbic, I-Iısn-ı Mansur, Malatya, Tarsus, Adana, Ayas, Antakya ve Ayn -tab diye de~şik kısırnlara

ayırmışlardır.13 Suriye'nin Şam dışında önemli merkezleri ise, Halep, Hama, Humus, Gazze,

Baal-bek, Trablus, Lazkiye, Deyr el - Zor ve Kaınışlı şehirleridir. 14

Eyyubiler dönenlinde Suriye topraldarında bugün Suriye, Ürdün, Lübnan, İsrail ve Filistin

devletleri bulunn1aktadır. Aynca Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu bölgesi ile Irak'ın kuzey bölgesinin bir kısını bu toputkiara dahildir. Yukarıda zikreuigin1iz devletlerin topraklan Eyyubiler

döneıninde Sw·iye sınırları içerisinde zila-edilen ve Suıiye'ye böglı birer eyaJet idiler. Bu nedenle te-zimizin daha iyi anlaşıln1ası için bu bölgelerin co~rafyasına değinmek faydalı olur.

a. Ürdün: Ürdün, Batı Asya'da yer alan, güneyde ve doğuda Suudi Arabistan, Kuzeydoğuda Irak, Kuzeyde Suriye ve Lübnan, batıda İsrail ile sınırlı olan bir bölgedir. Burası tarihin ilk çağlanndi.ın günümüze kadar coğrafi ve siyasi yönden dünya'mn en hareketli bölgesidir. Bugünkü Ürdün, Esld Filistin topraklan, Samiriye ve Yahudiye Ovalan'nın büyük bir kısnunı ve Kudüs'ün

doğu semtlerini içine alırdı. Başlangıcından itibaren ikiye aynlan Lübnan Dağları'nın arasında

güneye uzayan ve ülkenin merkezinde bulunan Gavr Çukuru, Taberiye ve Lut gölleri ile Akabe'ye

ka-dar uzayanYadil Araba, Ürdün arazisini meydana getiıir. Ürdün topraklannın en önerrıli

toprak-larından bir tanesi de dibi, deniz seviyesinden 739 m. aşağıda bulunan Lut gölünün bulunmasıdır.

Ürdün bölgesinin beşte dördü çöller ve bozkırlarla kaplıdır. Dolayısıyla tarınıa elverişli arazi yüzölçümünün yüzde beşini (% 5) aşmaz.15

b. Lübnan: Lübnan, doğu ve kıızeyinde Suriye, güneyinde bugi.in İsrail Devleti, batısında

13. Tuncer Baykara, a.g.e., s. 69.

14. Bkz. Tuncer Baykara, a.g.e., s. 68 - 69; Necdet Öztürk, a.g.e., s. 391 • 392.

15. Geniş bilgi için bkz: .. Ürdün", DoQuştan Günümüze Büyük Islam Tarihi, C.13, Istanbul - 1989, s. 445 - 455; FL. Buhl, "Ürdün", C.13, s. 113 ~ 115; Necdot Tı.ınçdil~k, Güneybatı Asya, Fiziki ortam. Istanbul- 1971, ş, 28 v.d.

(23)

Akdenizle çevrili bir bölgedir. Liibnan, tarih boyunca doğu ve batı medeniyetlerinin kavşak

noktasını teşkil etmiştir. Bu coğrafi özellikleri nedeniyle özellikle İslam'dan sonraki dönemlerde ticari ve kültürel bir çok faaliyetlerin yapıldığı önemli bir muhit olarak çağlar boy-unca önemli devletlerin gözlerini üzerine çelaniştir.

Lübnan ismi, Suriye'yi Do~u Akdeniz kıyılanndan ayıran dağ kütlesinin adıdır.

Zamanla,

bu dağ grubunu içine alan bölgenin ve sonradan da bugiin bu bölgeyi içine alan devletin adı

olmuştur. Li.ibnan topraklannın büyük bir kısmında bu Lübnan da~ı uzanır. Bu da~, Su-rlye'nin batısında Doğu Akdeniz kıyılanna paralel olarak, kuzey, kuzey- dogu, güney, güney

-batı doğTultusunda uzanan bir dağ kütlesidir. Bu dağ kütlesinin arasında akan Nehr el- Ke-bir, Nehr İbrahin1 ve Nehr Litani, Lübnan'ın sulama ihtiyacını giderir. Bekaa Vadisi boyunca Anti -Lübnan Dağlan ve Herman Dağlan yükselir. l(ıyı kesimi ise dar ve d Uz tanma elverişli

arazinin azlığı, n1evcut alanların dikkatli işlenınesini gerekli kılmıştır. Lübnan, coğrafi yer ola-rak üzerinde müstakil bir devlet bannclırmaınış ve çeşitli devletlerin eyaleri olagelmiştir. Bu nedenle çeşitli millet gruplan için bir sığınak yeri olmuştur. İslami dönemde Lübnan, Su-riye'ye bağlann1ıştır. Önemli şehirleri Beynıt, 'I'ripoli, Zahle ve Sayda'dır. 16

c. Filistin: Dünya'nın en önen11i bölgelerinden biri olan Filistin, kuzeyden - güneye 240 km. doğudan -batıya 130 kn1. boyunca uzanan dar alanda, coğrafi bakırndan çok çeşitli

bölgeleri içine alır. Batıda kuzeyden güneye doğru Akka, Şaron ve Filistin Ovalan birbirini iz-ler. Akka Ovası'nın güneydoğusundan Şeria Irn1ağı'na ve Taberiye'ye kadar uzanan Esdrailon

Ovası bulunur. Bu ova, hem çok veriınli topntldara sahip olması hem de büyük karayolunun bura-dan geçmesi bakımından önem taşır. Kuzeyden - güneye 2,5 - 22lan. genişliğinde uzanan Şeria

16.Geniş bilgi için bkz: Musa Duman," Lübnan" D.G.B.J.T., Çağ Vay., C. 13., Istanbul-1989, s. 257- 267; Şehabettin Tekindağ, "Lübnan" I.A., C.7., s. 101 - 107. Bugün PKK'nın Lübnan'ın Bekaa Vadisi'nde

barınması bu bölgerin coğrafi özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Lübnan, küçük grupların barınmasına

(24)

Vadisi bulunur. Filistin, Suriye ile Mısır arasında bulunması bakırnından da önem taşır. Filis-tin arazisi, eski çağlardan beri Ddünya'nın en münbit topraklan arasında yer alır. Tanmsal alanda önemli topraklara sahiptir. Filistin topraklan bUtün semavi dinlerce mukaddes kabul edilir. Dünya'nın en kanlı, en uzun sUreli mühim savaşlan bu topraklar üzerinde, bu topraklar için yapılmıştır. Filistin'e hakim olına adeta Dünya'ya hakim olmakla aynıdır. Bundan dolayı

Eyyubiler devrinde Suriye üzerinde yapılan Müslüman - Haçlı mücadeleleri bu topraklann özelliklerinden kaynaklanmıştır.17 1leride bu kon üzerinde geniş bir şekilde duracağız. Filis-tin'in en önen1li şehirleri Mukaddes Kudüs, Hayfa, Yafa, Gazze, Trablus ve Tel- Aviv'dir.

3. Suriye'nin Etnik

Yapısı

ve Dini Önemi

Bir bölgenin siyasi, sosyal ve iktisadi durun1una, bölgedeki etnik ve dini yapı oldukça etki eder. Ortadoğu'da en fazla heterojen nüfusa sahip olan yer Suriye'dir. Taıihin ilk

çağlarından beri Suriye'de bir çok büyük devletler ve sayısız devletçiklikler kurulduğundan,

burada değişik dinleıin ve insan ırklarının yerleşrrıesine sebep olınuştur. İlk dönemlerden iti-baren Suriye'de de~işik politeist inançlar ve sır dinleri yayılmıştır. 18 Tarihi süreç içerisinde Suriye'ye Araplar, Asuriler, Yahudiler, Kiirdler, Türkler, Ermeniler, Rumlar, Yunan'lı ve Çerkesler yerleşrnişlerdir. B unların dışında da bir çok etnik grup bölgeye yerleşmişti. Ancak yukanda saydığınıız etnik gruplar hala varlıklarını devam ettirmektedirler. Üzerinde

çalıştığunız dönen1de bu etnik gnıplar Suriye'deki hadiselere önemli ölçiide yön vemuşlerdir.

Eyyubiler devrinde Suriye'nin önemli bir bölümünü teşkil eden Filistin, İnsanlıgın en eski ülkesi, yeryüzünün en mukaddes unsurlannın toplandığı bir peygamberler eli yandır. Fil-istin toprakları, Yahudilik, Hristiyanlık ve İsHim tarafından mukaddes kabul edilir. Bu nedenle

Dünyanın en kanlı, en uzun süreli mühim savaşlan bu topraklar üzerinde, bu topraklar için

yapılmıştır. Filistin'e hakim olma, adeta Dünya'ya hakim olmakla aynıdır. Bu dunım

17. Geniş bilgi için bkz: Mehmet Çelik," Filistin" O.G.B.I.T., 0.13, Istanbul .. 1989, s. 133 • 153.; Fr. Buhl,

"Filistin"

I.A.,

0.4., s. 636 .. 640; Aynı yazar," Kudüsıı I.Ab, 0.6., s. 952- 964.

18. Politeist VEı Sr Dinleri için bkz: Mehmet Çelik, Süryani Kilisesi Tarihi, C.l., s. 5 - 9.

(25)

Suriye'nin din! önemini ortaya koyn1aktadır. Aynı zamanda Suriye, tarih boyunca dinlerin ınücadele alanı olmuştur. lsHiın'ın doğuşundan bu yana, İslam alemiyle Haçlı Seferleri, Birin-ci Dünya Savaşı ve bugün yine Hristiyanlann yardımıyla ayakta duran Yahudilerle -Müslün1anlann savaşı, kutsal yerlerin çoğunun toplandığı Kudüs bölgesinde cereyan etmiştir.

l(udüs, ibadet makamlan arasında en n1übarek olan üç yerden (Mekke ve Medine) biridir. Kudüs'teki Mescid-i Aksa müslümanların ilk kıblesidir. I-Iazreti İsa'nın çarmıha gerildİkten sonra ( I-Iristiyan inancına göre) gömüldüğü kutsal kabir, I-Iazreti Muhammed'in Kur'an-ı Ke-rim'de bahsi geçen Mira.c hadisesinde Mescid'i Haram'dan alınarak getirildiği Mescid-i Aksa19 I-Cudüs'te bulunmaktadır. IIz. İsa hakkında İncil'de anlatılan hikayelerin çoğu Ce-lile'de20 geçıniştir. Yine Hz. İsa'nın doğum yeri sayılan ve gerek Kudüs gerekse diğer yerler-deki firistiyanlar tarafından Hac yeri olan Betlehem, Kudüs'ün 8 km. giineyindedir. Hz.· İbrahinı ile karısı Sara ve oğulları İshak ile Yakub'un I-Iebron'da21

gömiilü olduğuna inanılır. Bu nedenle Celile, Müseviler ve Hristiyanlar; :Hebron 'da !vluseviler ve Müslümanlar için önemlidir.Z2 Bu dini durum her yönüyle Suriye'yi etkilemiştir. Belirtigirniz kutsal bölgeler yüzünden, Suriye'de cereyan eden Eyyubi -I-laçlı mücadeleleri tezimizin asıl konusunu teşkil etnıektedir. Aynca bu diniere bağlı olarak bir çok n1ezhepler doğmuş ve Suriye mezhepler

arasındaki mücadelelere sahne olmuş, sonuçta çok zarar görmüştür. 1vlezhepler a.fasındaki

mücadele hala devam etmektedir.

19. Kur'an -ı Kerim, lsra Süresi, Ayet: 1; Mascid-i Aksa, Kudüs'te bulunan Süleyman mabedidir. Aynca Mascid-i

Aksa'nın kutsallığı ila ilgili Kur'an -ı Kerim'in Araf Suresi'nin 135'nci ile Enbiya Suresi'nin 71'nci ayetlerine

bakınız.

20. Filistin'de Zer'in'in doğusunda Calut Çayı Ü-'erinde küçük bir yerdir. Islam Ansiklopedisi, "Ayn Calut" madde-si, C.2., s. 69; Ayrıca Bt\z: I.A., "Calut" maddesi.

21. Filistin'in güneyinde bir şehrin ismidir. Habrun, Habra yahut Mascid-i lbrahim adları ile anılır. E. Honigman, "Halil" maddesi, 1. A., 5 /1, s. 155 - 158.

22. Bu konuda bakınız: Mehmet Çelik, " Filistin " D.G.B.I.T., C. 13., s. 133 - 134; Necdet Öztürk, "Suriye"

(26)

4. Suriye'nin Stratejik ve

Ekonoınik Önenıi

Suriye, bir Akdeniz ülkesi oln1ası nedeniyle insanlığın ilk dönemlerinden bugüne önemli stratejik, ekonomik ve ticarl öneme sahiptir. Stratejik açıdan önemli bir konuına sahip olan Su-riye'de tarihin en önen1li olaylan yaşanmıştrr. Bir çok ınedeniyetin beşiği sayılan bu topraklar, bir bakın1a doğu ve batı medeniyetlerinin temas noktalarıdır. Bir Akdeniz ülkesi, Mezopotamya ve Mısır medeniyetlerinin arasında kalması ve Anadolu'nun tabii bir uzantısı olması buranın

önemini daha da artırmıştır. Bu nedenle en bUyük do~u ve batı medeniyetleri burada

kurul-n1uştur. Daha önceden de belirtiğirniz gibi bütün sen1avi dinlerce mukaddes kabul edilen yerle-rin burada bulunması bu önemi artırmıştır.

Suriye, ekonomik alanda zengin ve toprağı verimli bir ülkedir. Bu bölgenin veriınliliği in-sanlan hep cezbetmiştir. Üretilen n1allar ve ihracat maddeleri açısından oldukça zengin bir bölgedir. Suriye'de ustalıkla kumaş dokunur, ki bunlar çok ünlüdür. Ortaça~'da en ti.içük Su-riye şehri dahi bir sanayi merkiziydi. Bu dönemde Suriye ipeği oldukça önemliydi. İpek'in

başlıca üretim merkezi Antakya, Trablus ve Sur şehri idi. Boyacılık alanında da Suriye zengin-di. Ülkede boya veren maddeler vardı. Ortaçai?;larda Yakındoğu batı tüccarlarının başlıca hedefi idi. Şeker ve pamuk gibi söınürge n1addeleri doğuda bulunurdu. Bu dönemde Suriye, dut

ağaçları, ipek iınali ve ürettiği ince elbiselerle dikkatleri Uzerine çekmişti. Sınai ve ticari faaliyet yönünde diğer yerlere göre bir üstünlüğü vardı. Zarif çanak - çömlek ve Cam işleri imalathane-lerinin bulunınası buranın önenuni artırmıştır. Tann1 alanında da önemli bir yer teşkil eder.

lhraç

olunan

nıallar arasında, Zeytinyagı, incir, kuru

üzUn1,

keçi

boynuzu, sabun, elma,

ana·

na s, dikiş iğnesi, taş ocaklan ve menner ocaklan bulunurdu 23 •.

Suriye, bir Akdeniz ülkesi olması nedeniyle ticari avantajasahip bir ülkedir. Üzerinde

23. W. Heyd, Yakındoğu Ticaret Tarihi, (Çev. E. Ziya l<aral), T.T.K., Ankara- 1975, s. 23 - 24, 193 - 196.; Fr.

Buhl, "Filistin", I.A., C.4., s. 639- 640: Suriye'nin Stratejik- ekonomik vi ticari açıdan dolayı bi:ıyük davh~tiQw

rin bu bölge üzerindeki arnelleri hakl~ında geniş bilgi için bkz: W. Heyd, Y itkın -Doğu Ticaret Tarihi, s. 58-139.

(27)

çalıştığln1ız. dönemde, henUz okyanus ticaret yollan keşfedilmeıniş olduğundan Akdeniz dünya

deniz ticaretinde bir

nuınanılı yt~ri i~gal

ediyordu. Bu nedenle

ortaça~lardu. Yakın- Do~u batı

tüccarlarının başlıca hedefi idi. Şeker ve Pamuk gibi sömürge maddeleri doğuda bulunuyordu. Akdeniz ticaretinin en önen1li merkezi Suriye idi. Bu durum Suriye'nin önemini artınyordu.

Akdeniz ticaretini besleyip, doğu ile batıyı birbirine bağlayan iki önemli ticaret yolu vardır. Bunlardan birinci Baharat Yolu ikincisi ipek yoludur. Biziın için önemli olan İpek yolu-dur. Çünkü bu ticaret yolu tımamıyla Suriye içerisinden geçer. İpek yolunun bir kolu Horasan -İran'dan, diğer kolu ise Basra ICörfezi ve Şattü'l -Aralı'tan gelerek Bağdat'ta birleşirdi. Bu yol Bağdat'tan Musul, Sincar, Nusaybin, Rakka, Ifarran, Halep, I-lama, I-Iıms, Dımaşk ve Ranyas'tan geçerek Akka'da Akdeniz'e ulaşırdı.

Musul'dan Dın1aşk'a gelen ticar~t yolunun en işlek kolu Dımaşk, Banyas - akka kol uydu.

Bir de !v1ısır'ı Şanı'a ba~Iayan transit yolu vardı. Bu yol Şaın'dan Taberiyye ve Gazze

üzerinden Mısır'a ulaşırdı. Bu transit yollan hem Suriye mallarının pazarlamasını, hem de önemli miktarda gümriik geliri sağlıyordu. Bu yollar sayesinde Suriye şehirleri bir a~ gibi bir-birine bağlanıyordu. Bu nedenle en küçUk Suriye şehri bir ticari ve sınai n1erkezi haline gel-miştir 24

• Suriye'deki şehirlerin iktisadi ve ticari yönden gelişme ve büyümeleri ticaret

yol-larının bu şehirlere sagladığı avantajlarla orantılı olmuştur. Bu durum bütiin tarihi çağlarda geçerliliğini korumuştur. Suriye'nin stratejik önemi bundan kaynaklanmaktadır.

24. Suriye ticaret yolları ve bu yolların ülkeye saOiadıQı avantajlar lıakl<ında geniş bilgi için bkz: Ramazan

Şeşen, Salatıaddin Devrinde Eyyubiler Devleti, Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayını, Istanbul -1983, s. 208- 216; Heyd, Yakın- Doğu Ticaret Tarihi, s. 179- 192; Kalkaşandi, Şubhu'l • A'şa, C.4, Beyrut ..

(28)

C.

EYYUBİLER DEVRİNE

KADAR

SURİYE

1.

İslaın

Öncesi Devirde Suriye

İnsanların Suriye'de ne zaman yerleşmeye başladıkları bilinınemektedir. Suriye, M.Ö. 300 yılında doğuda 11edya dağlanyla, batıda Toros dağlanyla, güneyde Babil memleketiyle, Kuzeyde Ermenistan ile sınırlı bir araziye sahipti 25•

Suriye ve Filistin'in ilk insanlarını teşkil eden Negroidler'e I-Iamiler denilen Şamitlerin

halef oldukhu·ı sanıln1aktadır. Sanıiler :rvı.ö. 2500'den sonra bu bölgeye yerleşmişlerdir. Su-riye'de San1ilerden önce Sami oln1ayan bir ıı·kın yaşadığı sanılmaktadır. Bu ırkın Amurnılar

veya Kenaniler olduğu şeklindeki bilgiler henüz kesinlik kazann1anuştır 26. Suriye, coğrafi

özellikleri ve strateijk açıdan önemi nedeniyle hep Mezopotamya'da kurulan devletlerle Mısır'ın l'~il boyunda kuruln1uş devletlerin dikkatini çekmiştir. Suriye, M.Ö. 3 binde önceleri Akadlar hüküm süın1üşlerdir 27 • Akadlar'dan sonra Mısır Firavunlan'nın dikkatini çeken Su-riye, bir süre Firavunların idaresinde kalmıştır 28• Mısır Firavunları'ndan sonra M.Ö. 8. y.

yılda Asurlular bölgeye hakim olınuşlarchr 29•

M.Ö. 2. binele Anadolu Hattİler'in krallanndan I. Murşil, kuzey Suriye üzerinden

Mezop-otaınya'ya.

girdi.

Hattiler, bu bölgelerde yaşayan değişik ırklara mensup gruplan bir otorite altında topladılar. Daha sonra Kuzey Suriye'de bir prenslik kurdular 30

• 1-Iitit hakimiyeti sırasında Suriye bir

türlü istikrara

kavuşaınan1ış

bu nedenle buraya sürekli

I-Iitit

seferleri

oln1uştur 31 .

25. Refik Nemini- Mehmet Behçet, Beyrut Vilayeti, s. 68.

26. M. Şemsettin GünC41lay, Yakın Şark, C.3., Anl<ara- 1987, s. 12, 13, 17, 19, 35, 42, 65.

27. Şemsettin Günaltay, a.g.e., C.4., s. 1.

28. Firuzan Kı nal, "Hitit Devletleri Için Kuzey Suriye'nin Önemi" Atatürk Konferansları, 4. (1970) -Ankara 1971, s.

s.

29. Firuzan Kınal, a.g.m., s. 5; Yılmaz Öztuna, Devletler va Hanedanlar, C.3, Ank. 1990, s. 47.

30. ŞemsGddin Günaltay, a.g.e., C.4., s.2.

31. F. Kınalı, a.g.m., s. 11 - 12.

(29)

Aranıiler, M.Ö. 14.yy'da Suriye'ye girdiler. Suriye'de bir Şan1-Arami Krallı~ını kurdu-lar. Bu krallık ~vLÖb 732'de Asurlular tarafından ortadan kaldınlmasıyla Suriye Asurlular'ın hakimiyetine geçti 32•

Suriye, VII. yüzyılda Babiller'in hakirniyetinde kaldı. Babiller'in zayıflamasıyla !ranlılar

bölgeye hakirn oldular. VI. yüzyılda Grekler (!\.1akedonyalılar) bölgeye hakim oldular. Ancak Büyük İskender'in ölümüyle başlayan iç mücadele ve parçalanma sırasında Romalılar, Su-riye'ye girdiler 33 . Roma İn1paratoru Augustos (Cezar) Şam'ı zapt edip, Yunanlılar'ın

(Greek) hakin1iyetine bu bölgede son vermiştir. Böylece Yunanlılar, tamamıyla Roma İn1paratorluğu'na katılınışlardır. Augustos, daha sonra Kudus'ü de alarak Suriye fethini

ta-n1amlan1ıştır. İmparator Konstantinius ise, Antakya, Şam, Mısır ve el - Cezire'yi oğlu Kos-tans'a vern1iştir 34.

Dın1aşk, 1\II.Ö. 85 yılında III. Aretas devrinde, Petra'dan gelen Nebatller'in hakimiyetine geçıniştir. İmparator Pompaius, M.Ö. 64'te Suriye'yi bir Ron1a eyaleti haline getirmişse de

Dın1aşk, idare merkezi olmamış, in1paratorluk valileri Antakya'da ikamet etmişlerdir.

32. R. Hcutman, "Şam " 1. A., C.11., s. 298.

33. M. Şemseddrin Günaltay, a.g.e., C. 3, s. 146 - 195.

34. lbnü'l- Esir, al~ Kamil Fi't- Tarih (Çev. A. Ağıratça, A.K özaydın, M. Beşir Eryarsoy) C.l., Istanbul· 1985,

s. 293. 301.

(30)

Dımaşk, Haclrianus devrinde (II. asrın başı) eyalet merkezi oldu. Sonra Septimius Severus ve Caracalla burada bir çok iınar faaliyetlerine giriştiler. 222'den sonra da Alexander Severus ta-rafından irnparator eyaleti haline getirildi35

• Taberi 36 ve İbnü'l - Esir 37 Suriye'de hüküm süren Ron1a İmparatorlannın isim listelerini vermektedirler. Bu dönemde Suriye eyaleti, sınai

ve ticari faaliyeti yönünden diğer bütün eyaletlere göre bir üstünlü~ü vardı38•

Hristiyanlığın doğuşu ve gelişmesi döneminde (III. ve IV. asır) Suriye'de Ron1a İn1paratorluğu'na karşı genel bin nefret uyanmıştır. Bu dönemlerde I-Iristiyanlıkta, Hz. İsa'nın

tabiatı üzerinde çeşitli tartışn1alar başladı ve bunların sonucunda ortaya çıkan mezhepler

arasında mücadeleler başlamıştır. İn1paratorhu·, Suriye Uzerine seferler düzenleyerek Hristiyan-ları katletınişlerdir. Bu nedenle Suriye'nin eski huzur ve güveni kalmamışt~9.

Suriye'de I-Iristiyanlık ve sayısız parçalana bölünen n1ezhepler nedeni ile her vilayeti ayn bir derebeylik, her derebeylik de ayrı bir inanç dLinyası oluşmuştur40.

6.yüzyılda İran Harpleri sonucunda, zenginli~i, canlılığı ve kültürüyle tanınan Suriye, ha-rap oldu. 612 yılında II. Hüsrev'e ait kuvvetler Dınıaşk'ı işgal ettiler. Fakat İran I-ILikümdarı

ll. RUsrev'in 627 yılında ölmesiyle İranlılar Suriye'yi terketmişler ve bunu takip eden yıllarda Bizans imparatoru Heraklius Suriye'ye tekrar hakim olmuştur41 •

35. R. Hartman, "Şam", 1. A, C.11., s. 298 - 299; Coşkun Alptekin, Dımaşk Atabegliği, s. 2.

36. Taberi, Milletler ve Hükümdarlar Tarihi, (Çev. Zakir Kadiri Ugan, Ahmet tamir), C. 3, Istanbul- 1991, s. 883 -884.

37. lbnü'l · Esir, a.g.e., C.1., s. 290 • 301. 38. Heyd, Yakın • Doğu Ticaret Tarihi, s. 23- 24.

39. Suriye'de Hz. lsa'nın tabiatı üzerindeki tartışmalar ve Roma Imparatorlarının Hristiyanlar üzerindeki Zulum ve baskıları hal~kında geniş bilgi için bla: Mehmet Çelik, SOryani Kilisesi Tarihi, C.l, s. 44 v.d.

Roma'nın, Suriye üzerindeki baskı ve zulumleri, Islam'ın bu bölgeye kısa zamanda girmesini sağlamıştır.

40. Yavuz Selim Turganoğlu, "Belgelerle Türk Tarihi Dergisi" S.8., Ekim 1985, s. 63; Ayrıca bu hakkında geniş

bilgi için bkz: Mehmet Çelik'in Süıyani Kilisesi Tarihi, C. 1., adlı eserine bakınız.

41. lbnü'l ~ Eşir, ~ı- K~mil Fi1 T~rih, C.1, ş. 304 v.d.; R. Hartma.n, ''Şiım"

I.A.,

C~'11 ,, s. 299; Coşkun Alptokln. Dımaşk Atabegliği, s. 2; F. Buhl, "Kudüs" LA., c. 6., s. 955.

(31)

2.

İslfuni

Devirden

Eyyubilere

Kadar Suriye

Suriye bölgesinin verimliliği, çok eskilerden beri komşulan olan Bedevi Arapları cezbet ..

miş ve bunlar zaman zaman buraya sızma imidinlan dahi bulmuşlardır. B u bedevi unsur, II.

yüzyıldan sonra da Hıms, Tedmur (palmyra) ve Petra'da hükümdarlık dahi kurmuştur. Su-riye'ye gelen bu bedevilerin yanısıra V. Yüzyılda Gassani Emirleri, VI. yüzyılda Suriye- Ara-bistan sınınnda göçebe hayatı süren l(elb, lalıın ve Cüzzan1 Oitullan Suriye kültür ve dinini

be-nimsemişlerdir. Ayrıca kendilerini Süryani olarak kabul etmişlerdir 42•

Hz. Peygamber, hayatında Suriye'ye karşı sadece bir sefer düzenledi. fiz. Peygamber, Gassani hükümdanna gönderdiği elçilik heyetinin kılıçtan geçirilmesi üzerine, Gassani

hükün1darını cezalandırmak an1acıyla evladlığı Zeyd'in komutasındaki 3000 kişilik bir orduyu Ölü Deniz'in güney ucunun doğusunda ve el - Balkaa hududu üzerinde bulunan Muta şehri üzerine gönderdi. (Miladi 629) Aneale bu ordu yenilerek geri çekildi. I-Iz. Peygamber ertesi yıl

bizzat kendi kurnandası altında Tebuk'e doğru yürütülen askeri seferde ise ( Hicri 9, Miladi 630) kan dökülmemiş, bununla beraber I-Iristiyan ve Yahudilerin yaşadı~ bir kaç vaha İslan1

Devleti sırurları içine alınmıştır 43• I-Iz. Peygan1ber Suriye'yi fethetmek amacıyla hayatının son anlarında bir ordu hazırlamış ise de ölümü üzerine. bu ordu Hz. Ebubekir döneminde hare-ket edecektir.

Mi.islüınanlar'ın Suriye'ye girıneleri I-Iz. Muhan1med'in ölün1Unden sonra oldu. Hz. Ebubekir'in halife seçilmesi bazı kabilelerin İslaın devletlerinden ayrılmalarını, Ridde'yi

42. H. Lammes, "Suriye" mad. 1. A., C.11, s. 51; Coşkun Alptekin, a.g.e., s. 1; Refik Nemini - Mehmet Bahçet, Beyrut Vilayeti, s. 69.

(32)

doğurmuşıu. Bu isyanın bir yıl sonra bastınln1ası neticesinde, sıra Suriye'nin fethine gel-mişti44.

Hazreti Ebubekir, Hazreti Peygamber'in vermiş oldu~ emre uyarak

üç

ayn askeri birliği kuzey bölgelere sevk etti. Bunlar, Suriye'nin güney ve güneydoğu bölgelerinde askeri hareka-ta başladılar. 1v1üslüınanlar'ın ilk ordusu, ölüdeniz'in (Lut Denizi) güneyindeki Vadiyu'l Arabe denilen mevkide Kaysari ya kumandanı Sergius'a karşı bir zafer elde ettiler. Sergius'un ordu-sundan kalan bir kaç bin kişilik kuvvet Gazze'ye doğru çekilirken Dasin mevkiinde sıkıştınldı ve Bizans ordusu ikinci bir bozguna uğradılar (29 Zilkade 12

=

4 Şubat 634). Bu galibiyet büyi.ik bir sevinç yanütı 45•

Bizans inıparatoru işi ciddiye alıp yeni birlikler toplarken MUslümanlar da Medine'den takviye kuvvetleıi alıyorlardı. I-Ialid b. Velid kamutasında buraya gelnıiş olan ordu, Bizans kuvvetlerini Kudüs ile Beyt- Cibrin arasında Ecnadeyn Savaşı'nda ( 28 Cemaziyelevvel 13

=

30 Temmuz 634) ağır bir şekilde yendiler. Bu suretle fiilen bütün Filistin kapıları, önlerinde ardına kadar açılmış oluyordu. Bizanslılar, Bays~ın B ataklan gerisinde, yeniden taparlanmaya çalıştılar. Fakat yinebaşanelde edemedikleri gibi, Fihl (pella) yöresinde Zilkade 13 Aralık 635'de bir daha bozguna uğradılar 46• Böylece Filistin, İmparatorluk için kesinlikle

kaybedil-miş oluyordu.

Hazreti

Ebubekir'in

ölümü ile halife seçilen

I-Iz.

Ömer, Suriye üzerindeki faaliyetleri

44. Hz. Ebubekir'in halifeliği zamanında Arapların irtidat etmeleri ve bu irtidatların bastırılması hakkında bkz: Balazuri, Fütuhu'l · Büldan (Çev. Mustafa Fayda), Ankara· 1987, s. 136 - 152; Taberi, Tarih-I Taberi. (Çav.

Mehmet Eminoğlu}, Istanbul - 1983, C.3., s. 22 - 38. ; lbnü'l - Esir, el - Kamil Fi't Tarih, ( Çev. Beşir Eryar-soy), C.2., Istanbul -1985, s. 309- 348.

45. Belazuri, Fütühu'l- Büldan, s. 156- 159; Taberi, tarih, C. 3 , s. 11 -13; lbnü'l- Esir, el-~<amil, C. 2., s.

354-367; Philip K. Hitti, a.g.e., C.1., s. 224- 225; Lammas "Suriye", 1. A., C.11., s. 51 - 52.

46. Belazuri, Fütühu'l - Büldan, s. 159 - 166; Taberi, a.g.e., C.3 • s. 38- 57 • lbnü'l- Esir, el- kamil, C.2., s.

373 "383; Phillp K. Hitti, abgbeb, C.1., s. 226- 2.!W; Larnmas, a.g.nı., s. 51 - 52; Coşkun Alpiakin, Dımaşk

Atabegliği, s.2.

(33)

'"

~~:'":i!>?,

'

\~c~j(:ı~~·",_-)

...•..

ı.~,,,_,,,

.

.1

, , ~.-· 7;:~s;ı.~;-~~~!}f:>~t.·;l aksatmadan

devaın

ettirdi. IIz.

Örrıer

ile beraber

artık

sisternatik

akınlar

ve

seferlei~~~

..

~

başlıyordu.

Cavlan yoluyla Dımaşk'a doğru ilerleyen müslüınan Araplar, 14 Muharrem (Mart 635)'de Dımaşk önlerine ulaştılar. Yardın1a gelen Herakliab birliklerinden hayır gelmemesi karşısında ümidini kaybeden şehir halkı, kapılan fialid b. Velid'in müslüman kuvvetlerine açtılar ve Dımaşk'ı teslim ettiler. (Ağustos - Eylül 635) Bizans ordusunun Theodoros'un ko-mutası altında Dımaşk'a gelrnesi üzerine nıUslümanlar fetlıettikleri Dımaşk'ı 636 yılı bahannda terk etınek zorunda kaldılar. Müslüman Araplar, Ürdün'ün şarktaki kullarından birsi olan Yer-muk'un arkasına çekildiler. Sonuçta Yermuk'ta yapılan savaşta Bizans birlikleri tam bir boz-guna uğradılar. B u Hicri 15. yılının 12 Recep günü ( 20 Ağustos 636) Suriye'nin akibetini kesin olarak tayin etti. Dımaşk ikinci bir sefer kuşatıldı. Şehir tekrar, hem de bu sefer epey a~ır şartlada müslümanlar'a teslim oldu. Suriye'nin mukadderatı aıtık belli oldu. En güzide ve baş eyaletlerden biri, ebediyyen İslam devletine bırakılmış oldu. Hatta Heraklius buradan aynlırken: "Ey Suriye Elveda! Düşman için şin1cli burası ne mükeınn1el bir ülke olacaktır" diye

ınırıldanını ştı 47

• Artık idarecilik sulh ve sukunet devri başlıyordu.

Askeri birliklerin

tcrketnıiş oldu~u şehirler

ununniyetle haraca

ba~landı.

Hiç bir tarafta

ciddi bir

n1ukaveınete rastlann1ıyordu. İslan1 Orduları,

Suriye'nin tabii hudutlan olan Toros

dağlarına

kadar bütün

!(uzey Suriye ve

Fenike sahillerini fethettiler. Gerçekten

bu

çok

kolay

bir fetih olmuş idi. Belazuri'nin zarifane ifadesine uygun olarak bu bir "Fath Yaslı·" olmuştu 48•

47. Geniş bilgi için bkz: Belazuri; Fütühu'l Büldan, s. 165 - 186; Taberi, Tarih, C.3, s. 75 - 103 ; lbnü'l - Esir, el

-kamil, C.2., s. 369- 452; Philip K. Htti, a.g.e., s. 230- 231; Ahmet Cevdet, Kısas-ı Enbiya (Haz. Mahir Iz) C.2., Kültür Bakanlığı Yay. Ankara- 1985, s. 450- 452; Lanımes, a.g.m., s. 52; Hartman, "Şam" I.A., C.11, s. 299 - 300. Ayrıca şu erseriere bakınız: Şibli Numani, Bütün Yönleri ile Hz. Ömer, Istanbul - 1986, s. 195 v.d. Coşkun Alptekin, a.g.e., s. 23; Necdet Öztürk, D.G.B.I.T., C.13, s. s. 387- 388., Suriye'nin bu şekilde

kolaylıkla fethi kendine has sebeplere dayanmaktadır. Bu konuda bakınız: Philip K. Hitti, a.g.e., C.1., s.

232.

48. Belazuri, a.g.e., s. 234 - 266; lbnü'l - Esir, a.g.e., C.2., s. 450 - 458; Philip K. Hitti, a.g.e., C. 1, s. 231;

Coşktın Alptak in, a.g.e., s. 23; Şibli Numanl, Bütün Yönleri ile Hz. ömer, s. 195 ~ 251; H. Lammes, a,g.m., s.

Referanslar

Benzer Belgeler

27 Mart Cumartesi günü başkent Bağdat’ta Ürdün Kralı İkinci Abdullah ve Mısır Cumhur- başkanı Abdülfettah es-Sisi’nin katılımı ile Ürdün, Mısır ve Irak

Hakikate olduğu gibi bağlı kalmanın benim için imkânsız olduğunu kısa sürede fark ettim: Hakim’in gördüğü şeyleri görmek, duyduğu şeyleri duymak için

Halûk Kabaalioğlu’nun yaptığı toplantıda katılımcılar arasında şu isimler yer aldı: TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Milletvekili ve Emekli

Bu analizde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminin Suriye’ye etkileri üç başlık altında ele alınmaktadır: (i) Bayraktar TB2 SİHA’lar başta olmak üzere savaşın

Dolayısıyla ülke bütünlüğü, devlet olma şartları bakımından devlet ülkesinin asgarî maddi zorunluluk olması ve devletin otorite tekeline sahip olduğu

Analist, ekonomik açıdan İran’ın Rusya için önemine de değinmiştir: “Birlik üyeleri arasın- da, endüstriyel malların satışı için bir fırsat sunan İslam Cumhuriyeti,

Fatma Nur Mollaalioğlu: Türkiye’den Suriye’ye Gerçekleşen Göçlerin Tarihsel Boyutu 21 bağları bulunan çok sayıda Türkmen, Müslüman ya da Sünni’nin öldürülmesi üzerine

Suriye’de dönen zulüm ve baskıyı daha iyi kavramak için kırk senedir hükümete mıknatıs gibi yapışmış olan Nusayri Alevi Hafız Esad ve hanedanını tanımak