Barbaros
1473
-1546
V
M a P T A N -I D E R Y A Barbaros Hayrettin Paşa, A k d en iz var oldukça, bütün d ü n ya n ın , adını b ü y ü k sa y gıy le anacağı eşsiz bir amiraldir. O, d en izd e ki tuz ve renk gibi, hayatını denize verm iş, şöhretini d en izd e n almıştır. D ü n y a tarihinde, başka hiçbir d e nizciyle m u kaye se edilemez. İn giliz'lerin N e lso n 'u , Jap o n 'la rın T o g o 'su bile, on u n y ü k se k şahsiyeti y a nında sö n ü k kalırlar. Ç ü n k ü ge re k N elson, gerek Togo, ancak devletin ve rd iğ i m uazzam d o n a n m a larla kahram anlık gösterm işlerdir. O ysa, Barbaros, d on an m asın ı kendi yapan, bile ğin in gücü, kılıcının kudretiyle ken d i kah ram an lığın ı kendi yaratan b am başka bir şahsiyettir.
Barbaros, 1 4 7 3 'd e M id illi'd e d oğm uştur. B aba sı, Eceova'lı sipahizade Y a k u p Be y'd ir. Y a k u p Bey, M id illi'n in fethine iştirak etmiş, sonra bir kısım si pahilerle beraber oraya yerleşmiştir.
B a rb a ro s'u n asıl adı, Hızır'dır. İshak ve O ru ç ism inde iki ağabeyi, İlyas ism inde bir kardeşi v a r
dı. Y a k u p Bey toprakla u ğraşm ayı ne kadar se v i yorsa, oğulları da, ishak hariç, denize, denizciliğe öyle sin e d ü şk ü n d ü le r, ishak, toprağı, bağı, tarlayı dah a çok tercih ediyordu. Nitekim , Y a k u p B e y 'in ö lü m ü n d e n sonra, İsh a k , baba ocağında kaldı. Oruç, Hızır ve ilyas d enizciliğe başladılar.
O ru ç Reis, M ısır taraflarına, Hızır ile İlyas da Selanik dolaylarına g id ip geliyor, ticaretle u ğ ra şı yorlardı. Bu seferler sırasında bir gü n , Hızır ile il- y a s'ın sahip oldukları gem iye, Rod os şövalyeleri h ü cum etti. H e n ü z körpecik bir delikanlı olan İly a s'ı ö l dürdüler, H ızır'ı da yakalayıp, R od os zindanlarına attılar. Bu olay, H ızır'ın bütün hayatını değiştirdi. İçinde, Rod os korsanlarına karşı korku n ç bir kin b aş ladı. Kardeşinin intikam ını alacaktı. O n u zind and an çıkarıp, bir korsan g e m isin e forsa olarak verdikleri zaman, gece gü n d ü z, nasıl kaçıp kurtulabileceğini d ü şü n ü y o rd u . N ih aye t b u n u başardı. M id illi'y e d ö n d ü ve ye n id e n bir ge m i yaptırdı. Bu gem i, artık bir ticaret ge m isi değil, yelkenleri kinle, intikam hırsıy- le kabaran, yam an, denizci bir tekneydi...
Hızır R e is'i b u nd a n sonra, ağab eyi O ru ç Reis ile beraber, artık A k d e n iz 'd e korsanlık yaparken g ö rü yoruz. N e var ki. O sm a n lı devleti, Türklerin, yakın sularda korsanlık etm elerine m üsaade etm ediği için,
26
iki kardeş C erbe adasına gitm iş, b u rayı kendilerine üs yapm ışlardı. Bu üsse karşılık, elde ettikleri g a n i m etlerden T u n u s Su lta m 'n a beşte bir hisse v e riy o r lardı. Ç o k ge çm e d en iki kardeş, Ceneviz, V e ne d ik, Fransız ve İsp an yol gem ilerini, bunların gittikleri limanları bir hallaç p a m u ğ u gib i atarak b ü y ü k ser vet, b ü y ü k şöhret kazandılar.
Nihayet, 1516 'd a C ezayir K ale si'n i de zeptet- m eyi başarınca, ilk iş, kü çü k bir devlet kurdular. Baba Oruç, bu hü küm etin reisiydi. Bir çarpışm a sı rasında şehit olunca, reislik H ızır'a geçti.
O sıralarda Y a v u z Sultan Selim, M ıs ır'ı fethet- mişti. Hızır Reis, b ü y ü k cihangire haber salarak C e zayir'in de O sm a n lı sınırlarına dahil edilm esini ve bir eyalet hâline getirilm esini teklif edince, bu haber O sm a n lı İm p aratorlu ğu 'n d a b ü y ü k m em n u n iye t uyandırdı. Barbaros'a, B e yle rbe yi payesi verildi, iki bin yeniçeri ve pek çok savaş m alzem esi gönderildi.
Barbaros, elindeki kuvveti, çok üstün bir zekâ ve m ükem m el bir kom utan olarak b ü y ü k dikkatle kullanıyor, Türk denizcilik tarihine, peş peşe şanlı sayfalar ekliyordu. A rtık A k d e n iz 'in tek hâkim i o 'y d u . K a n u n î Sultan Sü le ym a n zam anında, 18 k a p tanı ve koca d o n a n m a sıy le İstan bu l'a gelip, sulta nın h u zu ru n a çıktığı zaman, K an u n î, bu b ü y ü k d e nizciye «Devlete hayırlı olm ası tem ennisiyle» H a y rettin adını ve «Kaptan-ı Deryalık» p âye sin i vermişti. O g ü n d e n sonra Hızır Reis, Kaptan-ı D erya Hayrettin Paşa oldu. Kırm ızı sakalıyle, yabancılar o n u Barba ros olarak biliyorlardı ve Kaptan-ı D e rya Barbaros Hayrettin Paşa, bu g ö re v d e 13 yıl kaldı, O sm a n lı d o n an m asın ın başında, A k d e n iz 'i tam bir Türk gö lü hâline getirdi. O 'n u n , ünlü İtalyan amirali A n d re a D o ry a 'y ı P re ve ze 'd e yenm esi, şöhretini, erişilm ez bir zirveye
ulaştırdı.-Fransa Kralı François I, K a n u n î'd e n Charles O u in t'e karşı yardım istemişti. Barbaros, d on an m a- sıyle N is 'e gitti. Bu şehri aldı. Charles O u in t'in d o nanm asını perişan ederek Fransız h ü k ü m d a rın ı k u r tardı.
Barbaros Hayrettin Paşa, 28 Eylül 1546 'd a h a yata gözlerini y u m d u ğ u zaman, arkasından bütün d ü n y a denizcileri ağlıyord u . Beşiktaş sahilinde to p rağa verildi. Türbesi ve anıtı oradadır.
...
X V I. Y Ü Z Y IL D A Akdeniz’i bir Türk gölü haline getiren ünlü amiralimiz Barbaros’un asıl adi H ı zır’dır. Hayrettin adı kendisine sonradan Kanuni Sultan Süleyman tarafından verilmiştir