Cepte para
yok ama,
telefon var...
I$m Celebi Yüce Divan da
Bayındırlık ve İskan eski Bakanlarından Safa Giray ve Cengiz Altınkaya ile Karayolları eski Genel Müdürü Atalay CoşkunoğlıTnun, bazı ihalelerde "devleti zarara uğrattıkları" gerekçesiyle Yüce Divan'da yargılanmalarına bugün devam edilecek. Dönemin devlet bakanlarından Işın Çelebi, savunmanın tanığı olarak dinlenecek.
BAKIŞ
i
Kaybolan
S H P liler
oiu
butundu
DİYARBAKIR -Diyarbakır'da 4 gün önce ortadan kaybolan SHP Yönetim Kurulu üyesi Sabahattin Latifeci ile Gençlik Komisyonu Başkanı Servet Aslan, dün sabah merkeze bağlı Erimli Köyü yakınlarından geçen Dicle Nehri kıyısında iple boğularak öldürülmüş halde bulundu. Adan ve Latifeci'yi, kimlerin hangi amaçla kaçırarak I öldürdüğü araştırılıyor.■ DEP davasını izleyen ve bu konuda bir kitap
yazabileceğini belirten Yaşar Kemal, eski
milletvekillerinin yargılanmasını ‘insanlık ayıbı’
olarak nitelendirdi. DGM'yi ‘İstiklal
Mahkemesi’ne benzeten Kemal, “Milletvekilleri
mahkum olurlarsa, Türkiye 21'inci yüzyıla
lanetlenmiş olarak girecektir” dedi.
D
EP davasının DGM’deki duruşmasına yazar Yaşar Kemal de, izleyici olarak katıldı. Kemal, Hürriyet’e, DEP duruşmalarım sürekliizleyeceğini ve bu konuda bir kitap
yazabileceğini açıkladı. Kemal, “Yazarlık bir birikim işidir. Çok şey öğrenirsiniz. İnşallah ömrüm yeter yazarım. Çünkü ülkem zulüm görüyor” dedi.
DEP davasına, yabancı gözlemcilerin ilgisi azaldı. Geçen duruşmayı 30 yabancı izlerken, dünkü duruşmaya İngiltere Barosu’ndan bir, Fransa Barosu’ndan iki olmak üzere 3 kişi katıldı. Yaşar Kemal, duruşmaya Çağdaş Gazeteciler Demeği Başkam Mustafa Ekmekçi ile geldi. Eski milletvekillermin yargılanmasını ‘insanlık ayıbı’, Türkiye’deki rejimi ‘baskı rejimi, askeri rejim’ olarak niteleyen Kemal, DGM’yi de ‘İstiklal Mahkemesi’ne benzetti. Kemal, şöyle konuştu:
“Gayri insani durumu protesto için geldim. M illetvekilleri mahkum olurlarsa, Türkiye 21’inci yüzy ıla lanetlenm iş olarak girecektir. Bu duruma ortak olan Avrupa Konseyi’n i ve BM’yi protesto etmek için buradayım. TC’nin yaptığı baskı rejiminin ortakları BM ve Avrupa Konseyi’dir. Onların verdiği güçle yargılama sürüyor.
Doğu’daki kirli savaşta onlar da suçlu. Bu davada, bütün Türk m illeti, demokrasi mahkeme
karşısmdadır.”
Oya ARMUTÇU / ANKARA
M a h k e m e d e , u s û l t a r t ış m a s ı
* 9DEP davasının dünkü duruşmasında hazır bulunan
(soldan) Orhan Doğan, Leyla Zana Ve Ahmet Türk
avukatlarıyla sık sık konuştu. DGM ile sanık avukatları ve sanıkların usûl tartışmasıyla geçen dünkü duruşmada, tartışmaların uzaması üzerine sinirlenen
DGM Başkanı Muammer Ünsoy, “Yeter artık. Sizin yüzünüzden usul profesörü oldum. Her gelen usûl öğretmeye kalkışıyor” dedi. Davadan çekildiklerini açıklayan sanık avukatlarından Hasip Kaplan ve Feridun Yazar da duruşmada hazır bulundular.
Madamdan Zana'ya
4'üncü mektup
F
RANSA Cumhurbaşkam’mn eşi Danielle Mitterrand, cezaevinde bulunan DEPTi Leyla Zana’ya 4’üncü mektubunu gönderdi. Madam Mitterrand, son derece samimi bir şekilde, “Çok sevgili Leyla’m” diye başladığı mektupta, yargılamanm, rejimin yargılamasına döneceğini belirtti ve “Eğer hüküm etiniz sizi mahkûm etmeye karar verirse, ağır bir bedel ödeme riskiyle karşılacaktır” dedi. 5 Eylül tarihli mektubunda Madam Mitterrand, Fransa’da yayınlanan Liberation Gazetesi’nde yayınlanan savunma özetini okuduğunu ve çok beğendiğini belirterek, şunları yazdı:“Demokrasiye ve halkınızın vahim sorunlarına diyalog yoluyla politik çözümler aranması gerektiğine olan inancınız, size Batı dem okrasilerinin kamuoyunda daha da çok destek ve sempati kazandıracaktır. Zaten siz şimdiden Avrupa’da en popüler Kürt kadınısınız. Eğer ülkenizde de hakikat ve objektiflik kaygısı olan gerçekten özgür ve bağımsız bir basın olsaydı, orada da aynı değeri bulabilirdiniz.”
Türk basuunda kendisine karşı, ‘Sözde barış ödülünü reddeden Nelson Mandela’ya yapıldığı gibi kampanya açıldığını öne süren Madam Mitterrand, basının hükümetin hizmetinde olduğunu ve bu durumun rejimin polisiye niteliğini ortaya çıkarıldığım iddia etti. Mitterrand,
Türkiye’nin Kürt vatandaşlarına tanımadığı hakların; Kıbrıs ve Bulgaristan’da Türklere
tanınmasını istemesinin, inandırıcı olamadığım öne sürdü.