• Sonuç bulunamadı

"Leblebici Horhor Ağa"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share ""Leblebici Horhor Ağa""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

te* í i H

LEBLEBİCİ HORHOR AĞA

n

L

E B L E B İC İ H orhor operetinin tekrar oynanması hakkında yazdığım yazı, memleketin sanat muhitinde oldukça ehemmiyetli bir akis husule getirdi. Bu mevzu hakkmda hayli mektup aldım. Bu meyanda muhterem muhibbim Refik Ahmet Sevengil’den çok ehemmiyetli ve bilhassa kıym etli bir mektup geldi. Ben Refik Ahmet’in edebiyat ve sanat kudretini m azi ile hal arasında bir rabıta olarak kabul ederim. Bu mev­ zu ile alâkadar olması beni çok memnun etti. Aramızda bir fik ir ihtilâfı yoktur. Yalnız Nalvan Efendi var ki ben onu tanı­ mamakta mazurum. Çünkü bizde musiki eserlerinin güfte sahip­ lerinden bahsedilmez. Meselâ Hicaz makamında «Sen bu yer­ den gideli ey saçı ze r » şarkısının yalnız bestekârı Şevki bey zikredilir. Bunun güftesinin Recaizâde Ekrem Beyin olduğu söy­ lenmez ve kimse de bilmez. Hüseynî’den «Bak şu güzel köylü­ ye, işte bu kızdır peri» şarkısının güftesinin Memduh Paşanın ol­ duğunu kimse bilmez, Leblebici H orhor Ağa da böyle olabilir.

Ben de Leblebici H orhor Ağa’nın piyesini yazan zâtın Nalyan Efendi olduğunu bilmezsem mazur görülürüm. Nalyan Efendi­ y i ben nerede bulayım? Şemseddin Sam i’nin Kamus-ül-a’lam’ mda yok, İbrahim Alâeddin’in «Türk Meşhurlan» nda yok, hat­ ta İmparatorluğa büyük hizmet eden Ermenilere dair yazılan b ir kitapta dahi bu isme rastlamadım. Muhterem meslekdaşımın bu hususta beni mâzur görmelerini rica ederim. Çünkü 1961’de neşredilen kitaplarını bendenize göndermek lütufkârlığında bu­ lunmadılar. Bugün muhterem muhibbimin mektubunu koyu­ yorum. Büyük Türk bestekârı Dikran Çuhacıyan Efendi hak- kındaki malûmatımı ikinci bir yazı ile arzedeceğim.

Sayın Ulunay,

Leblebici H orhor opereti hakkmda 3 Haziran 1965 tarihli M İL L ÎY E T ’te çıkan yazınızı ilgi ile okudum. Bu operetin yıl­ larca sonra tekrar sahneye konulacağmı bir muharririn yayın­ ladığı yazıdan öğrenmişsiniz. Ben o yazıyı görmedim, kimin yazdığmı da bilmiyorum. O yazıyı söz konusu ederken «yazı­ yı yazan eserin m üellif ve bestekârmı bilmiyor, muhayyel bir Nalyan Efendi’den bahsediyor. Nalyan Efendi diye bir şahsiyet tanımam, Leblebici Horhor, Çuhacıyan Efendi’nin eseridir» diyorsunuz.

K el Memiş gelmemişe döndü cihâna sad hayf! Mısraını bilirsiniz. (Leblebici H orhor) operetinin tekrar sahneye konulması teşebbüsüne sizin gibi ben de memnun ol­ dum; zavallı Nalyan Efendi’nin cihana gelmemişe döndürülme- sine memnun olmadım. Okuyucularınız (ben de onlardanım) böyle bir sanatçının bulunmadığına, hayâl mahsulü, uydurma b ir kişi olduğuna inanacaklar. Halbuki adamın sahnemize bü­ yük emeği geçmiş. Üstelik Nalyan Efendi olmasaymış belki Leblebici H orhor opereti de olmayacakmış. Nalyan Efendinin muhayyel bir kimse olduğunu ileriye sürmeniz küçük bir dal­ gınlık eseri olacak. Haksızlığa siz de razı olmazsınız, sanat ta­ rihim izle ilgili bir açıklama mahiyetinde olan bu mektubumu M İL L İY E T ’teki sütununuzda aynen yayınlamak lûtfunda bulu­ nacağınıza inanıyorum. İşte size iki belge:

1

— Güllü Agop, Fasulyacıyan devirlerindeki tiyatromuzun değerini belirtiyorsunuz. Güllü Agop «Gedikpaşa Tiyatrosu’nun 1290-1291 sene-i şemsiyesi yaz ve kış mevsimlerinin ilân-ı mah­ susudur» başlığı altında bir broşür yayınlamıştı.

Bu ilânda oynanacak eserlerle birlikte sanatçıların adlarını da belirtm iştir; yirm i altı aktörün arasında şu isim de var: Takfur Efendi Nalyan.

2.— Leblebici H orhor opereti ilk defa 17 Kasım 1875 günü akşamı Beyoğlu’nda Fransız Tiyatrosu'nda Osmanlı Operası Kumpanyası tarafından oynanmıştır; bu tarih 1292 yılı Şevval ayının onsekizine rastgeliyor. Eserin ilk temsili o zaman yayın­ lanmakta olan Vakit gazetesinin 16 Şevval 1292 (15 Kasım 1875) tarihli 235 sayılı nüshasında ilân edilmiştir. Bu ilânda şunlar da yazılı: «Leblebici Horhor. Mudhik opera. Üç fasıl. Güftesi Takfur Nalyan, Bestesi Dikran Çuhacıyan tarafından tertip olunmuştur.»

M illî Eğitim Bakanlığı tarafından 1961 yılında yayınlanan T A N Z İM A T T İY A T R O S U adındaki kitabımda Nalyan ve Çuha- cıyan’la ilgili başka bilgi ve belgeler de vardır.

-II

'&#§

:

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Le poète Mehmet Akif Ersoy a été éga­ lement commémoré par des cérémonies organisées à Konya, conjointement avec la préfecture et l’Université Selçuk. Le recteur

Kendini bilen insan, hiçbir çağda görgüsüzlü­ ğü yaşam biçimi saymamıştır.. Çevreme bakıyo­ rum, dolaştığım yerleri gözlüyorum, televizyonu izliyorum,

üzerine birer konuşma yaptık Seminerin bugünkü son bt münde ağırlıklı olarak Mul Ertuğrul’un Türk tiyatrosuı ki yeri ve katkıları konusu bildiriler

Türkiye Yazarlar Sendikası Oktay Rifat Açılış Konuşması Demirtaş Ceyhun Katılanlar Cevat Çapan Güven Turan Tuğrul Tanyol Faruk Şüyün Sabiha Rifat Oktay Rıfat’ın

5.1. Ömer el- KaĢgârî Hanefî âlimlerindendir. Siğnâkî‟den fıkıh dersi almıĢ, DımaĢk‟e gitmiĢ, burada ġibliyye Medresesinde görev yapmıĢtır. Daha

Bir süre sonra kompartı­ manına aldı, ilk defa yakından

Araştırma- cılar bu durumu, aşırı sıcak olan ve aynı zamanda gece-gündüz arasın- da çok büyük sıcaklık farkı bulunan ötegezegende, gece tarafında ger- çekleşen

Bu tarzda bir kompozisyon, kita­ bı okuyanlar için ilk itimat hissini verebilir ve okuyucu Halide Edibin; 1 hayatım doğuşundan bugüne kadar,.. safha safha takip