• Sonuç bulunamadı

Ladamokamelya

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ladamokamelya"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Edebiyat

IZ

e ş r 'ını e.\rvei I J J ÿ

X

d

İT

X ~

O

Lâdamokamelya

Peyami Safa

Bu eser yazıldığı zaman, üç ahlâksız yabana (Nietzsche, Dostoïevski ve Os­ car W ild e) Fransız edebiyatını zehirle­ meğe henüz başlamamışlardı. «A h lâk­ sız» kelimesini burada, 'iyilik ve fenalık telâkkilerinin ötesinde, müstakil ve yeni bir ahlâk sahibi manasında kullanıyo­ rum. A n’anevî ahlâk zaviyesinden bakı­ lınca, bu akide sahihleri, düpedüz birer ahlâksız gibi görünürler.

Ondokuzuncu asırla beraber gurub etmeğe başlıyan bu an’anevî ahlâkın en güzel ve en ulvî şekli fedakârlıktır. Çir- kefe düşmüş bir pırlanta gibi, veremli bir fahişe göğsünde de fedakâr bir insan kal­ bi çarpabileceğini inkâr edenlerin inadını kıran Lâdamokamelya, eski fazilet hikâ­ yelerinin serisine dahil olduğu için, sah­ nede ve ekranda hâlâ görünmesine rağ­ men, hiç de modern bir eser sayılmaz. Pariste son oynandığı zaman, temsil ola­ rak, iyi, eser olarak fena bir not aldı.

Fakat bence bu, Lâdamokamelya’nm değil, Fransız edebiyat tenkidinin aley­ hine bir nottur. Çünkü bu tenkid, Niet- zsche’den André Gide’in varis olduğu ve kafadan kafaya geçtikçe bozulan kok­ muş bir ahlâk felsefesinin tesiri altında ebedî kıymetleri seçemez bir hale gelmiş­ tir. Lâdamokamelya, bu kıymetlerden birini temsil eder ve modern olmaması, hiçbir devrin mahdud ve geçici ahlâk telâkkileri içine hapsedilemiyecek kadar ebedî olmasındandır.

Kim ne derse desin, ben bu eseri da­ ima ve pek çok sevdim; burada Türk ve Fransız truplarının hemen bütün temsille­ rine koştum, bütün filimlerini gördüm. Ve kim ne düşünürse düşünsün, bence insanın en büyük şerefi ve hafızasından da, zekâsından da fazla en büyük haysi­ yeti, kendini başkaları için kıyasıya feda etmesindedir. Bütün dünyada, bu asrın olanca felâketlerinden, Lâdamokamelya karşısında gözleri yaşarmıyan soysuzlar kalabalığı mes’ul tutulabilir. Çünkü bu hassasiyet tam bir ahlâk ölçüsüdür. K al­ bin içine veya gözlerin dışına sızmış bir kaç damla yaşla Marguerite Gautier’nin fedakârlığına hiç olmazsa pek uzaklar­ dan iştirak etmemiş cibilliyetsizler sürü­ sünden, baskın, yağma, katliâm, yalan, dolan, ihanet kategorisinde her türlü ah­ lâksızlık beklenebilir.

Eğer bugün hukuku düvelin iflâsın­ dan, çok fazla ve haklı olarak bahsedili- yorsa, bunun sebebini, yukarıda da söy­ lediğim gibi, aslında halis bir tefekkürün mahsulü olduğu halde kafadan kafaya geçtikçe bozulan ve gittikçe bütün dünya ufuklarını kapatan bir Nietzsche ahlâ­ kında aramalıdır. Bugün, üç ulvî feda­ kârlık tipini yaşatan bir «Goriot B aba», bir «Lâdam okam elya», bir «Cyrano» daha yazılmamasmın sebebi de, bu kuv­ vet felsefesinin yalnız faşizmlerin değil, bütün demokrasilerin ve sosyalizmlerin siyasî aksiyon yollarını çizen müşterek bir kanaat haline gelmiş olmasındandır. Her milleti bu kanaat silâhlandırıyor..

Gene de bir yeni Goriot Baba, bir ye­ ni Lâdamokamelya, bir yeni Cyrano, Milletler Cemiyetinden çok daha fazla bir sürat ve muvaffakiyetle bu silâhları omuzlardan aşağı alabilir. Bir asker, bir diplomat, bir sosyolog, bir hukukçu ne düşünürse düşünsün, bir edebiyatçı için bütün mesele, yeni insanın kör gözlerini, faziletin ezelî kıymetleri üstüne açabile­ cek şaheserlerin doğmasındadır. Çünkü bu doğumlar, büyük ahlâkî tasfiyelerin hem sebebi, hem de neticeleridirler: V a ­ ki olanı izah, vaki olacağı ihzar ederler.

Bütün bu kadar şeyi bana, Mithat Cemalin tercüme ettiği ve Semih Lûtfi- nin bastığı Lâdamokamelya tercümesi söyletti. Maksadım birine okuyucu, öte­ kine alıcı buldurmak değildir; gene de bütün bir devrin ahlâkî tasfiyesini kolay­ laştırmak için, bu eseri, on defa okumuş ve seyretmiş, yahud da adını bile ilk defa duymuş olan herkese: «A lınız ve okuyu­ nu z!» diye seslenmek istiyorum»

Sözümü bir lâtife ile kesmek için şu­ nu da haber vereyim ki, dostum Mithat Cemal, enfes tercümesini bana gönderir­ ken, kitabın üstüne şöyle bir ithaf kara­ lamış: «Sabık kardeşim Peyam iye». Mithat Cemalin beni kardeşlikten azlet­ mesine sebeb, aramızda, Abdülhak Hâ- mide dair, evvelce Gündüz mecmuasın­ da geçmiş küçük bir münakaşadır. M a- zuliyet maaşı yerine bana her sene böyle yeni bir kitabını göndermesi şartile, kad­ rosu pek sık değişen kardeşleri arasında bulunmamaya razı olacağım. Yoksa edebiyat, yeni bir Hâbil - Kabil vak’ası önünde kalacak!

PEYAMİ SAFA

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

arasında 10.01.2020 tarihinde yapılan mevcut sözleşme yenilenerek, 31.12.2021 tarihine kadar geçerli olmak üzere, EKİZ adına VERDE’ nin üretim tesislerinde fason rafine

1952-1955 ylllan arasmda istanbul Radyoloji Enstitlislinde asis- tanhk yaparak Rontgen te§his ve t edavi uzmam oldu, aym Enstitliye ba§asistan olarak 1965 yllma kadar

sif gerçekçilik olarak bilinen tabloya çekmekle birlikte çok daha dikkat çekici ve şüphesiz mutlu insanların psikiyatrik bozuklukları olduğunun bariz kanıtı

Pınar TOKDEMİR ÇALIŞ, Murat Aykut ÖZEK, Deniz KARÇAALTINCABA, Merih BAYRAM.. haftada kardiyak anomali nedeniyle

Rossi A.C., and D'Addario V.: Umbilical cord occlusion for selective feticide in complicated monochorionic twins: a systematic review of literature.3.  Gözlemsel

Bu nedenle Yarasa, Kuş ve Yılan zararına karşı uzaklaştırıcı kovucu önlemler veya hayvanın yerleşkeden başka bir yere taşınması şeklinde önlemler

Hepsinden “daha fazla” ve “daha yakın” olarak planladığımız Nest Bornova; otobanın hemen yanında olma- sının avantajıyla, şehrin kalbinden çok kısa sürede

KONU: Köyde gerçekleşen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na ilgisiz kalan muhtar köy kahvesinde oturmaktadır.. O sırada oradan geçen Emekli Zabit