• Sonuç bulunamadı

Psychiatric Disorders in Medically Ill Inpatients Referred for Consultation in a University Hospital

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Psychiatric Disorders in Medically Ill Inpatients Referred for Consultation in a University Hospital"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir Üniversite Hastanesinde Yatan

Hastalardan Ýstenen Psikiyatrik

Konsültasyonlarýn Deðerlendirilmesi

Psychiatric Disorders in Medically ill Inpatients Referred for Consultation

in a University Hospital

Evnur Kahyacý Kýlýç1, Rugül Köse Çýnar2, Mehmet Bülent Sönmez2, Yasemin Görgülü2 1Uzm. Dr., Uzunköprü Devlet Hastanesi,Psikiyatri Kliniði, Edirne

2Yard. Doç. Dr., Trakya Üniversitesi Týp Fakültesi, Psikiyatri Ana Bilim Dalý,Edirne

SUMMARY

Objective: The distribution of psychiatric consultations

in a university hospital according to the socio-demo-graphical attributes of the patients, the clinics from which the consultations were asked, the psychiatric dis-eases that were diagnosed and the psychiatric treat-ments were analyzed in this trial. Method:The

consulta-tion forms of the patients aged 18 or more that were being treated in hospital from 1st Janurary to 31th December, 2011 and consulted to the psychiatry clinic were analyzed retrospectively. The diagnoses were made according to DSM- IV-TR diagnostic criteria. The statisti-cal analysis were done with SPSS 20.0 and the results were given as percentage values. Results: 422 female

(54.5%), 353 male (45.5%) totally 755 patients who were under treatment in hospital except psychiatry clin-ic and conculted to psychiatry were included in this trial. The mean age of the patients were 50.4±15.5. The most common consulting clinics were internal medicine (%35.2), pysical therapy and rehabilitation (%15.2) and general surgery (%9.7). The consulting reasons were depressive complaints (%24.5), psychiatric assesment asking without any reason (%24.3), agitation (%13.4) and as a result of prior psychiatric illness history (%10.1). Pyschiatric illnesses that were diagnosed were adjust-ment disorder (%19), delirium (%18.1) and depression (%17.4). There were no psychological disease that were providing diagnostic criteria in 23.7% of the patients. 35.2% of the patients were advised treatment with anti-depressants, 22.6% with antipsychotics, 9% with benzo-diazepines, 1.2% with mood stabilizers but 32 % were not advised any medical treatment. Conclusion: The

results of our investigation emphasizes the importance of consultation liaison psychiatry unit. By collaboration with other clinics, global assesment but not only physi-cal wellness also psychologiphysi-cal assesment of the patients will be evaluated.

Key Words: Psychiatric consultation, psychiatric

disor-der, university hospital, inpatient.

DOI: 10.5505/kpd.2016.07108 ÖZET

Amaç: Bu araþtýrma ile bir üniversite hastanesindeki

psikiyatri konsültasyon hizmetlerinin hastalarýn sosyode-mografik özelliklerine, konsültasyon istenen kliniklere, istenme nedenlerine, konulan psikiyatrik tanýlara ve ver-ilen psikiyatrik tedavilere göre daðýlýmý incelenmiþtir.

Gereç ve Yöntem: 1 Ocak-31 Aralýk 2011 tarihleri

arasýn-da Trakya Üniversite Týp Fakültesi Hastanesi’nde yatarak tedavi gören ve psikiyatri konsültasyonu istenen 18 yaþ ve üstü hastalarýn psikiyatrik deðerlendirmelerinin kaydedildiði konsültasyon formlarý geriye dönük tara-narak deðerlendirilmiþtir. Tanýlar klinik görüþme sonucu DSM-IV-TR taný kriterlerine göre yapýlmýþtýr. Verilerin ista-tistiksel analizi SPSS 20.0 programý ile yapýlmýþ ve sonuçlar yüzdelik deðerler þeklinde verilmiþtir. Bulgular:

Araþtýrmaya psikiyatri dýþý kliniklerde yatarak tedavi gören ve psikiyatri konsültasyonu istenen 422’si (%54.5) erkek, 353’ü (%45.5) kadýn toplam 775 hasta dahil edilmiþtir. Hastalarýn yaþ ortalamasý 50.4±15.5’tir. En sýk psikiyatri konsültasyonu isteyen bölümler sýrasýyla dahiliye (%35.2), fizik tedavi ve rehabilitasyon (%15.2) ve genel cerrahidir (%9.7). Konsültasyon istemleri depresif þikayetler (%24.5), herhangi bir neden belirtmeksizin psikiyatrik deðerlendirme (%24.3), ajitasyon (%13.4) ve önceki psikiyatrik taný ya da tedavi öyküsü (%10.1) nedeniyledir. Konsültasyon sonucu konulan psikiyatrik tanýlar ise uyum bozukluklarý (%19), deliryum (%18.1) ve depresyon (%17.4) þeklinde sýralanmýþtýr. Hastalarýn %23.7’sinde taný ölçütlerini karþýlayan herhangi bir ruh-sal hastalýk saptanmamýþtýr. Hastalarýn %35.2’sine anti-depresanlarla, %22.6’sýna antipsikotiklerle, %9’una ben-zodiazepinlerle, %1.2’sine duygudurum düzenleyici ilaçlarla tedavi önerilmiþ, hastalarýn %32’sine ise ilaçsýz takip önerilmiþtir. Sonuç: Araþtýrmamýzýn sonuçlarý

kon-sültasyon liyezon psikiyatri biriminin önemini vurgula-maktadýr. Diðer klinikler ile kurulacak iþbirliði ile hasta-larýn ruhsal açýdan deðerlendirilmeleri sonucu sadece fiziksel saðlýklarý deðil bütüncül bir yaklaþým ile ruhsal durumlarý da deðerlendirilmiþ olacaktýr.

Anahtar Sözcükler: Psikiyatri konsültasyonu, psikiyatrik

bozukluk, üniversite hastanesi, yatan hasta.

(2)

GÝRÝÞ

Kronik bedensel hastalýðý olan bireylerde yaþam boyu ruhsal hastalýk yaygýnlýðýnýn %42 olduðu bildirilmiþtir (Hochlehnert ve ark. 2007). Yatan hastalarda ruhsal bozukluk eþ tanýsý %41.3 ila %46.5 arasýnda deðiþmektedir ( Rothenhäusler 2006, Strain 2000). Psikiyatrik komorbiditenin has-tanede yatýþ süresinin uzamasý, artmýþ mortalite ve morbidite riski ile iliþkisi olduðu bulunmuþtur (Goulia ve ark. 2009). Ancak psikiyatri dýþý týbbi hastalýklar nedenli yatan hastalarda bedensel hastalýklara eþlik eden psikiyatrik ek tanýlar üzerine yeterince deðinilmemekte ve zamanýnda taný konulup etkin bir þekilde tedavi edilmeleri gecik-mektedir. Bu durum hastanede kalýþ süresini uzatarak toplam maliyeti arttýrmaktadýr. Bu süreçte diðer branþlardan hekimlerin psikiyatri hekimleriyle iþbirliði içerisinde olmasý önem kazan-maktadýr. Bu iþbirliði sonucu bedensel hastalýðý olan yatan hastalara zamanýnda taný konulmasý ve tedavilerinin düzenlenmesi sonucunda toplam hasta maliyetinin azalacaðý ve hastalarýn iyileþme süreçlerinin hýzlanacaðý ileri sürülmektedir (Strain 2000, Ito ve ark. 1999).

Konsültasyon liyezon birimleri tarafýndan eðitilen hekimlerin psikiyatrik belirtileri tanýma oranlarýn-da artýþ olduðu bildirilmiþtir (Diehl ve ark. 2009). Fiziksel hastalýðý olan bireylerin psikiyatri hekimine baþvuru oranlarý düþüktür ve bu hasta-larýn ruhsal durumlarý ikinci planda kalmaktadýr. Fiziksel hastalýðý sebebiyle yatarak tedavi gören hastalarýn konsültasyon sonucu ruhsal muayenelerinin yapýlarak bu hastalara müdahale fýrsatý doðmaktadýr (Bronheim ve ark. 1998). Bu konuda verilerin arttýrýlmasý, psikiyatri dýþý týbbi hastalýklar nedenli yatýþlarda hastalara yaklaþýmda psikiyatri konsültasyonunun önemini gösterebilir. Belki de ilgili bölümlerin rutinlerinde psikiyatri konsültasyonunun yer edinebilmesini saðlayabilir. Bu araþtýrmada bir üniversite hastanesindeki psikiyatri konsültasyon hizmetlerinin hastalarýn sosyodemografik özelliklerine, konsültasyon iste-nen kliniklere, istenme nedenlerine, konulan psikiyatrik tanýlara ve verilen psikiyatrik tedavilere göre daðýlýmý incelenmiþtir.

GEREÇ VE YÖNTEM

Araþtýrmamýza 1 Ocak- 31 Aralýk 2011 tarihleri arasýnda Trakya Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi'nde çeþitli kliniklerde yatarak tedavi gören ve psikiyatri konsültasyonu istenen 18 yaþ ve üstü hastalar dahil edilmiþtir. Danýþýlan hastalarýn ruhsal deðerlendirmesi hastanýn yattýðý serviste gerçekleþtirilmiþtir. Danýþýlan hastanýn muayene bulgularý konsültasyon formuna kaydedilmiþtir. Bu araþtýrmada konsültasyon formlarýnda kaydedilen veriler geriye dönük olarak deðer-lendirilmiþtir. Psikiyatrik tanýlar DSM-IV-TR'ye göre klinik görüþme sonucu konulmuþtur. Konsültasyon istenen hastalarýn sosyodemografik özellikleri, týbbi hastalýk tanýlarý, konsültasyonlarýn hangi bölümlerce istendiði, konsültasyon istenme nedenleri, konsültasyon sonucu saptanan psikiya-trik tanýlar ve konsültan hekim tarafýndan baþlanan tedaviler deðerlendirilmiþtir. Veriler SPSS 20.0 ile analiz edilmiþtir. Sonuçlar yüzde (%) olarak ve rilmiþtir.

BULGULAR

Araþtýrmamýzýn yapýldýðý süre içerisinde hastane mizde 422'si (%54.5) erkek, 353'ü (n=353) kadýn olmak üzere toplam 775 hasta için psikiyatri kon-sültasyonu istenmiþtir. Ayný dönemde hastane mizde yatarak tedavi görmekte olan hasta sayýsý toplam 49849 kiþidir. Psikiyatri konsültasyon isteme oraný %1.51 olarak saptanmýþtýr. Araþtýrmaya dahil edilen hastalarýn tümü yatarak tedavi gördükleri kliniklerce tarafýmýza konsülte edilmiþtir. Hastalarýn yaþ ortalamasý 50.44±15.53 (ortanca deðer 49, en düþük 18-en yüksek 98) olarak bulundu. Hastalarýn sosyodemografik özel-likleri incelendiðinde, %57.8'i evli, %56.4'ünün ilköðretim mezunu olduðu, %26.2'sinin çalýþmadýðý bulundu (Tablo 1).

Konsültasyon isteyen bölümlerin daðýlýmý ince-lendiðinde, 543 hastanýn (%70.1) dahili bölümler tarafýndan, 232 hastanýn (%29.9) cerrahi bölümler tarafýndan psikiyatriye konsülte edildiði bulundu. En sýk psikiyatri konsültasyonu isteyen bölüm dahiliye olup bir yýllýk süre içerisinde 273 hasta için psikiyatri görüþü istenmiþtir. Bu bölümü sýrasýyla

(3)

118 hasta ile fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümü, 75 hasta ile genel cerrahi bölümü izlemektedir (Tablo 2).

Konsültasyon isteme gerekçeleri incelendiðinde, hastalarýn %24.5'i depresif þikayetler, %24.3'ü her-hangi bir neden göstermeksizin hastanýn psikiyatrik açýdan deðerlendirilmesi isteði ile, %13.4'ü ajitas yon, %10.1'i daha önceden psikiyatrik taný ya da tedavi öyküsünün olmasý , %9.2'si uykusuzluk þikayeti nedeniyle konsültasyon istendiði görülmüþtür (Tablo 3).

Konsültasyon istenen hastalarýn hastanede yatýþ nedeni olan týbbi hastalýklarý tablo 4'te göste rilmiþtir. Konsültasyon istenen hastalardan 195'i (%25.2) daha önce en az bir defa psikiyatrik baþvu-rusunun olduðunu belirtirken, 580'i (%74.8) ise daha önce psikiyatrik baþvurusunun olmadýðýný belirtmiþtir. Hastalarýn 196'sý (%25.3) daha önce psikotop ilaç kullaným öyküsünün olduðunu belir-tirken, 579'u (%74.7) ise daha önce hiç psikotrop ilaç kullanmadýðýný belirtmiþtir.

Hastalarýn klinik görüþme sonucu DSM-IV-TR'ye göre aldýklarý tanýlar tablo 5'te gösterilmiþtir. Konsülte edilen hastalarýn %23.7'sinde muayene sonucunda DSM-IV-TR taný kriterlerini karþýlayan herhangi bir psikopatoloji saptanmamýþtýr. Yapýlan psikiyatrik deðerlendirme ile hastalarýn %76.2'sine bir psikiyatrik bozukluk tanýsý konmuþtur. Psikiyatrik taný daðýlýmý uyum bozukluklarý (%19), deliryum (%18.1), majör depresyon (%17.4), anksiyete bozukluklarý (%7), alkol-madde kullaným bozukluklarý (%3.9), psikotik bozukluklar (%3), uyku bozukluklarý (%2.6), bipolar bozukluk (%2.1), somatoform bozukluklarý (%1.4), mental retardasyon (%0.4), demans (%0.4) ve diðer (%1.2) þeklinde sýralanmýþtýr.

Hastalardan istenen konsültasyon nedenleri ile psikiyatrik deðerlendirmeleri sonucunda aldýklarý tanýlar deðerlendirilmiþtir. Bunun sonucunda depresif þikayetler ile konsültasyon istenen hasta-larýn %33.6'sýna uyum bozukluðu, %29.4'üne majör depresyon tanýsý konulmuþtur. Bu hastalarýn %24.2'si ise taný almamýþtýr. Anksiyete þikayetleri ile konsültasyon istenen hastalarýn %29.8'ine uyum bozukluðu, %21'ine anksiyete bozukluðu tanýsý konulmuþtur. Ajitasyon nedenli istenen konsültas yonlarda en sýk konulan taný %69.2 ile deliryum-dur. Suisid giriþimi sonucu deðerlendirilen

hasta-Tablo 1. Hastalarýn sosyodemogr afik özellikleri

Özellikler

Olgu sayýsý

(n)

Yüzde

(%)

Cinsiyet

Kadýn

353

45.5

Erkek

422

54.5

Medeni durum

Evli

448

57.8

Bekar

161

20.8

Dul

111

14.3

Boþanmýþ

55

7.1

Eðitim düzeyi

Okur yazar

deðil

14

1.8

Ýlköðretim

437

56.4

Lise

239

30.8

Yüksek okul

85

11

Meslek

Ýþçi

172

22.2

Memur

156

20.1

Emekli

178

23

Esnaf

46

5.9

Öðrenci

20

2.6

Çalýþmýyor

203

26.2

Tablo 2. Konsültasyon istenen klinikler

Klinikler

Sayý (n)

Yüzde (%)

Dahiliye

273

35.2

Fizik tedavi

118

15.2

Genel cerrahi

75

9.7

Beyin cerrahisi

46

5.9

Yoðun bakým

42

5.4

Ortopedi

38

4.9

Göðüs hastalýklarý

37

4.8

Nöroloji

27

3.5

Üroloji

21

2.7

Dermatoloji

20

2.6

Kardiyoloji

20

2.6

Kadýn hastalýklarý

ve doðum

18

2.3

Enfeksiyon

14

1.8

Kalp damar

cerrahisi

12

1.5

Plastik cerrahi

12

1.5

Kulak burun boðaz

2

0.3

(4)

larýn %37'si depresyon tanýsý almýþtýr. Herhangi bir neden belirtilmeksizin psikiyatrik deðerlendirme istenen hastalarýn %41.4'ü taný almamýþtýr, %14.3'ü uyum bozukluðu, %12.7'si majör depresyon ve %11.7'si deliryum, %10.1'i alkol-madde baðýmlýlýðý, %3.1'i, anksiyete bozukluðu tanýsý almýþtýr. Halüsinasyon-hezeyan nedenli istenen konsültas yonlar sonucu %96.4 ile deliryum tanýsý konmuþtur. Uykusuzluk þikayeti olan hastalarýn %25.3'üne uyku bozukluklarý, %23.9'una uyum bozukluðu tanýsý konmuþtur.

Hastalarýn %35.2'sinin antidepresanlarla, % 22.6'sýnýn antipsikotiklerle, % 9'unun benzodia zepinlerle, %1.2'sinin duygudurum düzenleyicilerle tedavi edilmesi, %32'sinin ilaçsýz takip edilmesi önerilmiþtir. Konsültasyon istenen hastalarda ruh-sal bir bozukluk bulunmama oraný %31.1 ile en sýk dahiliye bölümündedir.

TARTIÞMA

Çalýþmamýzýn sonucunda yatan hastalardan istenen psikiyatrik konsültasyon oraný %1.51 olarak sap-tanmýþtýr. Bulgumuz literatür ile uyumludur. Literatürde fiziksel hastalýðý olan hastalardan psikiyatri konsültasyonu isteme oraný %1.4 ila %2.8 arasýnda deðiþmektedir (Hochlehnert ve ark. 2007, Canan ve ark. 2008, Rothenhäusler ve ark. 2006, Huyse ve ark. 2001). Hastanede yatarak tedavi gören hastalardaki ruhsal bozukluk eþ taný oranýnýn %41.3 ve %46.5 olarak bildiren çalýþmalar mevcuttur (Silverstone 1996, Arolt ve ark. 1995). Çalýþmamýzdaki sonuçlar ve literatürdeki bilgiler ýþýðýnda konsültasyon isteme oranlarýnýn beklenen-den çok daha düþük olduðu dikkat çekicidir. Kliniklerden istenen psikiyatri konsültasyonlarý

dikkate alýndýðýnda beklenenin aksine düþük oran-larýn saptanmýþ olmasý hastanede yatan hastaoran-larýn sýklýkla fiziksel hastalýklarý üzerinde durulduðu ruhsal saðlýklarýnýn geri planda kaldýðý ve ruhsal hastalýklarýnýn atlanabileceði þeklinde yorumlan-abilir. Ancak ruhsal hastalýk eþ tanýsý hastanedeki artmýþ yatýþ süresi ve artmýþ tedavi maliyeti ile iliþk-ilidir (Hochlehnert ve ark. 2007, Aslan ve ark. 2003). Bu açýdan bakýldýðýnda hasta hekim arasýn-daki bu iletiþimsizlik tedavi giderlerini olumsuz bir þekilde etkilemektedir.

Psikiyatri konsültasyonu istenen hastalarýn %25.2'si

Tablo 3. Psikiyatri konsültasyonu isteme nedenleri

Ýstem nedenleri

Sayý

(n)

Yüzde

(%)

Depresif þikayetler

190

24.5

Psikiyatrik deðerlendirme

188

24.3

Ajitasyon

104

13.4

Önceki psikiyatrik hastalýk

öyküsü-tedavisi

78

10.1

Uykusuzluk

71

9.2

Anksiyete þikayetleri

57

7.4

Halüsinasyon -hezeyan

28

3.6

Suisid giriþimi

27

3.5

Organik etiyoloji

bulunamamasý

20

2.6

Konversif þikayetler

12

1.5

Tablo 4. Konsültasyon istenen hastalarýn

organik hastalýklarý

Fiziksel hastalýk

Sayý (n) Yüzde (%)

Kanser

113

14.6

GÝS patolojisi

103

13.3

Serebrovasküler hastalýk

78

10.1

Metabolik bozukluk

48

6.2

Travma

47

6.1

Kardiyovasküler hastalýk

44

5.7

Transplantasyon

37

4.8

Ýntoksikasyon

23

3.0

Jinekolojik hastalýk

7

0.9

Diðer

275

35.5

Tablo 5. Konsültasyon istenen hastalarýn tanýlarý

Tanýlar

Sayý

(n)

Yüzde

(%)

Ruhsal hastalýk yok

184

23.7

Uyum bozukluðu

147

19.0

Deliryum

140

18.1

Majör depresyon

135

17.4

Anksiyete bozukluklarý

54

7.0

Alkol-madde kullaným

bozukluklarý

30

3.9

Psikotik bozukluklar

23

3.0

Uyku bozukluklarý

20

2.6

Bipolar bozukluk

16

2.1

Somatoform bozukluklar

11

1.4

Mental retardasyon

3

0.4

Demans

3

0.4

Diðer

9

1.2

(5)

daha önce en az bir kez psikiyatriye baþvurusunun olduðunu belirtmiþtir bu oran benzer araþtýrmalara göre düþüktür. Bu durum hekimlerin hastalarýn psikiyatrik açýdan özgeçmiþlerini yeterince sorgula-madýklarý þeklinde yorumlanabilir. Ülkemizde yapýlan bir çalýþmada bu oran %34.8 ile Ýngiltere'de yapýlan bir çalýþmaya benzer olarak bulunmuþtur (Canan ve ark. 2008, Bass ve ark. 2002).

Klinikler dahili ve cerrahi klinikler olmak üzere ayrýldýðýnda dahili kliniklerden konsültasyon isten-me oranýnýn (%70.1) daha yüksek olduðu saptan-mýþtýr. Araþtýrmalarda en sýk psikiyatri konsültas yonu istenen bölümler arasýnda dahiliye, nöroloji ve dermatoloji bölümleri yer almaktadýr (Aslan ve ark. 2003). Bizim araþtýrmamýzda da buna benzer þekilde en sýk dahiliye bölümünden konsültasyon istendiði bulunmuþtur. Ancak araþtýrmamýzda yal-nýzca yatan hastalarýn deðerlendirilmiþ olmasý der-matoloji polikliniðinden konsültasyon amacýyla psikiyatri polikliniðine ayaktan yönlendirilen baþvurularýn araþtýrmamýza dahil edilmemiþ olmasý yatan hastalar için diðer branþlara göre daha az sayýda konsültasyon istenmiþ olmasýný açýklayabilir. Araþtýrmamýzda en sýk psikiyatri konsültasyonu istenen ilk üç kliniði sýrasýyla dahiliye, fizik tedavi ve rehabilitasyon ve genel cerrahi oluþturmaktadýr. Araþtýrmamýzda dahiliye, fizik tedavi ve genel cer-rahi bölümleri dýþýndaki kliniklerden istenen kon-sültasyon oranlarýnýn düþüklüðü dikkat çekicidir. Ayrýca en az konsültasyon isteyen kliniðin kulak burun boðaz kliniði olduðu sonucuna varýlmýþtýr. Bu alandaki çalýþmalar farklýlýklar göstermektedir. Ülkemizde yapýlan iki çalýþmada benzer þekilde en sýk konsültasyon isteyen klinikler dahiliye, göðüs hastalýklarý ve beyin cerrahisi olarak sýralanmýþtýr (Canan ve ark. 2008, Köroðlu ve ark. 2011). Göktaþ ve ark.'nýn (2006) çalýþmasýnda ise ilk üç klinik der-matoloji (%21.8), acil servis (%13.6) ve nöroloji (%12.3) olarak sýralanmýþtýr. Araþtýrmamýzda acil servisten istenen konsültasyonlar dahil edilmemiþtir. Aslan ve ark. (2003) en sýk konsülta-syon isteyen kliniklerin sýrasýyla dermatoloji, dahiliye ve nöroloji olduðunu bildirirken, Sarandöl ve ark. (2007) ise dahiliye, nöroloji ve dermatoloji olduðunu bildirmiþlerdir. Sonuçlardaki farklýlýklar kliniklerdeki konsültasyonlarýn farklý yöntemlerle cevaplanmasýndan kaynaklanýyor olabilir. Bu alan-daki çalýþmalarýn çoðu konsültasyon-liyezon psiki

yatri birimi bulunan kliniklerde gerçekleþtirilen çalýþmalardýr.

Çalýþmalarda dahili bölümlerce daha çok konsültas yon istenmesi bu bölümlerde yatarak tedavi gören hastalarýn kronik seyirli týbbi hastalýklarýnýn olmasý ve daha çok hastanede yatarak tedavi gerektirmesi ile açýklanabilir. Her hasta biyopsikososyal yönden deðerlendirilmelidir. Özellikle dahili branþlarda yüksek psikiyatri konsültasyon oraný bu branþlarýn hastalara bütüncül bir yaklaþým sergilemeleri ile açýklanabilir. Ayrýca fiziksel hastalýklarýn kendisi ya da uygulanan tedaviler çeþitli psikiyatrik belirtilerin ortaya çýkmasýnda yordayýcý olabilir (Özkan 1993). Dahili branþlarda yatan hastalarýn cerrahi kliniklere göre daha uzun süre hastanede kalýþ süreleri psikiyatrik belirtilerin ilgili branþ hekimleri tarafýndan fark edilmesinde etken olabilir. Ayrýca uzun yatýþ süresi de hastalarýn ruhsal durumunu etkileyerek psikiyatrik belirtilerin ortaya çýkmasýna neden olmuþ olabilir. Bu durum cerrahi branþlara kýyasla dahili kliniklerden istenen yüksek oranda konsültasyonu da açýklayabilir.

Araþtýrmamýzda psikiyatri konsültasyonu isteme sebepleri sýklýk sýrasýna göre baþta depresif þikayetler (%24.5) olmak üzere, herhangi bir neden belirtmeden hastanýn psikiyatrik olarak deðer-lendirilmesinin istenmesi (%24.3), ajitasyon (%13.4) ve hastanýn daha önceden psikiyatrik taný ya da tedavi öyküsünün olmasý (%10.1) þeklindedir. Bu alandaki araþtýrmalar incelendiðinde bizim araþtýrmamýza benzer þekilde depresif bulgular (Canan ve ark. 2008, Bass ve ark. 2002, Sarandöl ve ark. 2007, Özkan 1993, Sertöz ve ark. 2008, Özkan ve ark. 1993), herhangi bir neden belirtilmeksizin psikiyatrik deðerlendirme (Köroðlu ve ark. 2011, Göktaþ ve ark. 2006, Kulaksýzoðlu ve ark. 1998, Kuloðlu ve ark. 2008) ve ajitasyon (Keyvan ve ark. 2010) en sýk konsültasyon istem nedeni olduðu bildirilmiþtir. Carr ve ark.'nýn (1997) çalýþmasýnda en sýk konsültasyon isteme nedeni araþtýrmamýza benzer þekilde depresif yakýnmalar (%33) olarak bulunmuþtur. Alper ve Elbi'nin (1992) araþtýr-masýnda ise hastalarýn %37.1'inde neden belir-tilmeksizin, %33.6'sýnda deliryum ön tanýsýyla ve tedaviye uyum zorluðu belirtilerek, %12.9'unda intihar giriþimi ve %6'sýnda psikotik belirtiler neden olarak gösterilmiþtir. Konsültasyon isteme nedenleri arasýndaki bu farklýlýklar çalýþmalardaki

(6)

farklý sýnýflamalar kullanýlmasýndan kaynaklanýyor olabilir.

Yapýlan araþtýrmalarda fiziksel hastalýðý olan bireylerde psikiyatrik hastalýklarýn yaygýnlýðý yük-sek olarak saptanmýþtýr (Huyse ve ark. 2001, Katon ve Gonzales 1994, Özmen ve Aydemir 1993). Araþtýrmamýzda psikiyatri konsültasyonu sonucun-da hastalarýn %76.3 gibi yüksek bir oransonucun-da taný konmuþtur. Ülkemizde bu alanda yapýlan araþtýr-malarda bu oran %75.8 ila %95.8 arasýnda deðiþik-lik göstermektedir (Canan ve ark. 2008, Kuloðlu ve ark. 2008). Bulduðumuz oran diðer çalýþmalardaki oran ile benzerdir. Bu yüksek oran hekimlerin psikiyatrik belirtileri tanýmada güçlük çek-melerinden kaynaklanýyor olabilir. Araþtýrmamýzda taný daðýlýmý sýrasýyla uyum bozukluklarý (%19), deliryum (%18.1) ve majör depresyon (%17.4) þek-lindedir. Bu alandaki birçok çalýþmada en sýk konu-lan taný depresif bozukluktur (Arolt ve ark. 1995, Köroðlu ve ark. 2011, Sarandöl ve ark. 2007, Sertöz ve ark. 2008, Boztaþ ve Arýsoy 2010, Özmen 1999). Hastalardan istenen konsültasyon nedenleri ile psikiyatrik deðerlendirmeleri sonucunda aldýklarý tanýlar karþýlaþtýrýldýðýnda ise en sýk konsültasyon istem nedeni olan depresif þikayetler ile konsültas yon istenen hastalarýn %33.6'sýna uyum bozukluðu, %29.4'üne majör depresyon tanýsý konulmuþtur. Bu hastalarýn %24.2'si ise taný almamýþtýr. Bu durum hekimlerin depresif belirtileri dikkate aldýklarý yönünde yorumlanabilir. Herhangi bir neden belir-tilmeksizin psikiyatrik deðerlendirme istenen hastalarýn %41.4'ü taný almamýþtýr, %14.3'ü uyum bozukluðu, %12.7'si depresyon ve %11.7'si deliryum, %10.1'i alkol-madde baðýmlýlýðý, %3.1'i, anksiyete bozukluðu tanýsý almýþtýr. Bu durum kon-sültasyon istenirken hekimlerin semptomlarý ayýrt etme konusunda kendilerini yeterli görmedikleri þeklinde yorumlanabilir. Ajitasyon nedenli istenen konsültasyonlarda en sýk konulan taný %69.2 ile deliryumdur. Halüsinasyon-hezeyan nedenli iste-nen konsültasyonlar sonucu %96.4 ile deliryum tanýsý konmuþtur. Bunun nedeni yatarak tedavi gören hastalarda görülen belirtilerden özellikle hiperaktif deliryumun hekimlerce daha kolay tanýnmasý olabilir.

Araþtýrmamýzda en sýk konsültasyon istem nedeni

depresif semptomlar olmakla birlikte en sýk konu-lan psikiyatrik taný uyum bozukluklarý olmuþtur. Fiziksel hastalýklarýn yol açtýðý stres sonucu bu kiþi lerde uyum bozukluðu ortaya çýkmýþ olabilir. Araþtýrmamýzdaki sonuçlara benzer þekilde Rothenhausler ve ark. (2006) yaptýðý çalýþmada en sýk konulan tanýlar uyum bozukluklarý (%21.4), deliryum (%18.1) ve depresif bozukluklar (%14.3) þeklinde sýralanmýþtýr. Bu alandaki araþtýrmalarda konsültasyon sonucu konulan tanýlarýn daðýlýmýnda farklýlýklar dikkat çekicidir. Ülkemizde yapýlan bir araþtýrmada (Kuloðlu ve ark. 2008) öne çýkan tanýlar sýrasýyla anksiyete bozukluklarý, depresif bozukluklar ve uyum bozukluklarýyken bir baþka çalýþmada (Gala ve ark. 1999) ilk üç taný somato-form bozukluklar, duygudurum bozukluklarý ve deliryum olarak bulunmuþtur. Clarke ve Smith (1995) ise konsülte edilen hastalara en sýk duygudurum bozukluðu (%55), organik mental bozukluklar (%35) ve uyum bozukluðu (%19) ve somatoform bozukluklar (%16) tanýlarýný koy-muþlardýr. Ülkemizde yapýlan çalýþmalarda depresyon %9.6-44.6, anksiyete bozukluklarý %2.8-24.4 ve deliryum %4.8-27.6 sýklýkta bulunmuþtur. Çalýþmalardaki bu farklýlýklar kullanýlan yöntem-lerdeki çeþitlilikten kaynaklanýyor olabilir. Bu durum örneklemin büyüklüðündeki farklýlýklar ve taný koymada yapýlandýrýlmýþ klinik görüþme araçlarýnýn kullanýlmamasýyla açýklanabilir.

Araþtýrmamýzda psikiyatri konsültasyonu istenen hastalarýn %23.7'sinde DSM-IV-TR taný kriterleri-ni karþýlayan bir ruhsal bozukluk saptanmamýþ olmasý dikkat çekicidir. Bizim araþtýrmamýza ben zer þekilde ülkemizde yapýlan bir baþka çalýþmada da hastalarýn %24.2'sinde herhangi bir ruhsal patoloji bulunmadýðý bildirilmiþtir (Canan ve ark. 2008). Bu oran benzer çalýþmalarla karþýlaþtýrýldýðýnda yüksektir (Hochlehnert ve ark. 2007, Rothenhäusler ve ark. 2001,Aslan ve ark. 2003). Bu farklýlýk hasta hekim iliþkisinin zayýflýðýn-dan ya da diðer hekimlerin ruhsal bozukluklar açýsýndan bilgi yetersizliðinden kaynaklanýyor ola-bilir.

Araþtýrmamýzda hastalarýn %35.2'si antidepresan-larla, %22.6'sý antipsikotiklerle, %9'u benzodi-azepinlerle tedavi edilmiþ ve %32'sine ilaçsýz takip önerilmiþtir. Göktaþ ve ark. (2006) çalýþmalarýnda ise konsülte edilen hastalarýn %65.4'üne

(7)

antidepre-san, %9.8'ine antipsikotik ve %3.7'sine benzodi-azepin önermiþtir; hastalarýn %19.4'üne ise ilaçsýz takip önerilmiþtir. Köroðlu ve ark. (2011) çalýþ-malarýnda benzer þekilde hastalarýn %65.4'üne antidepresan, %10.8'ine antipsikotik ve %6.7'sine benzodiazepin tedavi baþlanmýþtýr. Araþtýrmamýzda diðer araþtýrmalara kýyasla daha yüksek anti psikotik tedavi oranlarý hastalara daha çok deliryum tanýsý konmuþ olmasý ile ve daha düþük antidepresan tedavi oranlarý ise hastalara daha çok uyum bozukluðu tanýsý konmuþ ve ilaçsýz takip önerilmiþ olmasý ile açýklanabilir.

Araþtýrmamýzýn en önemli kýsýtlýlýðý retrospektif dizayný nedeniyle verilerin önceden tutulan kayýt-larýn taranmasý sonucu elde edilmiþ olmasýdýr. Araþtýrmaya acil servis ve ayaktan poliklinik baþvu-rusu olup psikiyatri polikliniðine konsültasyon için gönderilen hastalar dahil edilmemiþtir. Araþtýrmamýzýn retrospektif dizayný nedeniyle psikiyatri konsültasyonu istemi öncesi klinisyen-lerin hastalarýna bu hususta bilgi verip vermedikleri yönünde bir bilgi saptanamamýþtýr. Araþtýrmada sadece yatan hatalardan istenen konsültasyonlar deðerlendirilmiþtir bu nedenle sonuçlar yatan hastalarýn tümü için genellenemez. Ülkemizde has-taneye baþvuran fiziksel hastalýðý olan olgularýn psikiyatrik morbiditelerinin tespit edilebilmesi için daha geniþ kapsamlý prospektif dizaynda ve yapý-landýrýlmýþ görüþme tekniklerinin kullanýldýðý çalýþ-malara ihtiyaç vardýr.

Fiziksel hastalýðý olan bireylerde ek psikiyatrik bozukluklar sýk görülmektedir. Araþtýrmamýzda en sýk rastlanan bozukluklar uyum bozukluklarý, deliryum ve majör depresyon olarak bulunmuþtur. Ayrýca hastalarýn %23.7'si ruhsal durum muayenesi sonucu normal olarak deðerlendirilmiþtir. Bu durum göz önünde tutulduðunda psikiyatri dýþý hekimlerin psikiyatrik belirtileri tanýmalarý bu konuda bilgilendirilmeleri önemlidir. Araþtýrmamýzýn sonucunda yatan hastalardan iste-nen psikiyatri konsültasyonlarýnýn hastalarýn taný almalarý ve tedavilerinin düzenlenmesi için bir fýr-sat oluþturduðu ortaya çýkmaktadýr. Psikiyatrik belirtileri olan ve psikiyatri dýþý kliniklere baþvuran hastalarýn daha iyi koþullarda hizmet alabilmesi için konsültasyon-liyezon psikiyatrisi birimlerinin önemi ve ülke çapýnda yaygýnlaþtýrýlmasýnýn gerekliliðini vurgulamaktayýz. Araþtýrmamýzdan elde edilen veriler ýþýðýnda psikiyatri dýþý týbbi hastalýklar sebebiyle yatarak tedavi gören hasta-larýn psikiyatrik ek hastalýk açýsýndan deðer-lendirilmesinin önemi ortaya çýkmýþtýr.

Yazýþma adresi: Dr. Evnur Kahyacý Kýlýç. Uzunköprü Devlet Hastanesi Psikiyatri Bölümü, Edirne scully706@gmail.com

(8)

KAYNAKLAR Alper Y, Elbi H. (1992) Ege Üniversitesi Týp Fakültesi

Hastanesi'nin çeþitli bölümlerinden istenen psikiyatri konsültas yonlarýnýn deðerlendirilmesi. Ege Týp Dergisi, 31:465-469. Arolt V, Driessen M, Bangert-Verleger A ve ark. (1995) Psychiatric disorders in hospitalized internal medicine and sur-gical patients. Prevalence and need for treatment. Der Nervenarzt, 66(9):670-677.

Aslan S, Candansayar S, Coþar B ve ark. (2003) Bir üniversite hastanesinde bir yýl süresince gerçekleþtirilen psikiyatri konsül-tasyon hizmetlerinin deðerlendirilmesi. Yeni Symposium, 41:31-38

Bass C, Bolton J, Wilkinson P (2002) Referrals to a liaison psy-chiatry out?patient clinic in a UK general hospital: a report on 900 cases. Acta Psychiatr Scand, 105(2):117-125.

Boztaþ MH, Arýsoy Ö (2010) Týbbi hastalýklarda depresyon: tanýsal sorunlar. Psikiyatride Güncel Yaklaþýmlar, 2(4):516-531. Bronheim HE, Fulop G, Kunkel EJ ve ark. (1998) The Academy of Psychosomatic Medicine practice guidelines for psychiatric consultation in the general medical setting. Psychosomatics, 39(4):8-30.

Canan F, Koçer E, Ýçmeli C ve ark. (2008) Bir üniversite has-tanesinde yatan hastalar için istenen psikiyatri konsültasyon-larýnýn deðerlendirilmesi. Düzce Týp Fakültesi Dergisi, 1:22-27. Carr VJ, , Lewin TJ, Walton JM ve ark. (1997) Consultatioliaison psychiatry in general practice. Aust N Z J Psychiatry, 31:85-94.

Clarke DM, Smith GC (1995) Consultation-liaison psychiatry in general medical units. Aust N Z J Psychiatry, 29(3):424-432. Diehl A, Nakovics H, Croissant B ve ark. (1999) Consultation-Liaison Psychiatry in General Hospitals: Improvement in Physicians' Detection Rates of Alcohol Use Disorders. Psychosomatics, 50(6):599-604.

Gala C, Rigatelli M, De Bertolini C ve ark. (1999) A multicen-ter investigation of consultation-liaison psychiatry in Italy. Gen Hosp Psychiatry, 21(4):310-317.

Goulia P, Mantas C, Hyphantis T (2009) Delirium, a 'confusing'-condition in general hospitals: The experience of a Consultation-Liaison Psychiatry Unit in Greece. Int J Gen Med, 29:201-207.

Göktaþ K, Yýlmaz E, Kaya N ve ark. (2006) Bir eðitim has-tanesinde istenen psikiyatri konsültasyonlarýnýn deðer-lendirilmesi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 7(1):27-32.

Hochlehnert A, Niehoff D, Herzog W ve ark. (2007) Elevated costs of treatment in medical inpatients with psychiatric comor-bidity are not reflected in the German DRG-system. Psychother Psychosom Med Psychol, 57(2):70-75.

Huyse FJ, Herzog T, Lobo A ve ark. Consultation-Liaison psy-chiatric service delivery: results from a European study. Gen Hosp Psychiatry, 23(3):124-132.

Ito H, Kishi Y, Kurosawa H (1999) A preliminary study of staff perception of psychiary services in general hospitals. Gen Hosp Psychiatry, 21:57-61.

Keyvan A, Topçuoglu V, Gönentür AG ve ark. (2010) Psikiyatri konsültasyonu istenen geriatrik hastalrýn özellikleri: Geriye dönük karþýlaþtýrmalý bir çalýþma. Düþünen Adam, 23(2):109. Katon W, Gonzales J (1994) A review of randomized trials of psychiatric consultation-liaison studies in primary care. Psychosomatics, 35(3):268-278.

Köroðlu A, Çelik FH, Aslan M ve ark. (2011) Bir Eðitim Hastanesinde Psikiyatri Konsültasyon Hizmetlerinin Deðerlendirilmesi. Klinik Psikiyatri, 14:44-50.

Kulaksýzoðlu IB, Kaçmaz N, Akkaþ H ve ark. (1998) Ý.Ü.T.F. Psikiyatri ABD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalýnda 1997-1998 yýllarýnda verilen konsültasyon hizmetlerinin deðer-lendirilmesi: 1837 olgu. 5. Ulusal Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi Kongresi (21-23 Ekim 1998, Ýstanbul), Tam Metin Kitabý, Ýstanbul, s:301-307.

Kuloðlu M, Çayköylü A, Akyol ES ve ark. (2008) Bir eðitim has-tanesinde istenen psikiyatri konsültasyonlarýnýn deðer-lendirilmesi. Kriz dergisi, 16:19-23.

Özkan S (1993) Genel týpta psikiyatrik morbidite: Liyezon Psikiyatrisi Sempozyumu Kitabý. Ýstanbul, s:81-133.

Özkan S, Turgay M, Yücel B ve ark. (1993) Ýstanbul Týp Fakültesi'nde Psikiyatrik Týp Hizmetlerinin geliþimi ve Liyezon Psikiyatrisi Birimimizin Klinik Etkinliklerinin genel deðer-lendirilmesi. Nöropsikiyatri Arþivi, 30:459-465.

Özmen E (1999) Ülkemizde psikiyatri konsültasyonu: ilgili çalýþ-malarýn gözden geçirilmesi. Psikiyatri Konsültasyonu Elkitabý Aydemir Ö (Ed) Matsan, Ýstanbul, s:159-63.

Özmen E, Aydemir Ö (1993) Bir genel hastanede istenen psiki yatri konsültasyonlarý. Nöropsikiyatri Arþivi, 30:459-465. Rothenhäusler HB (2006) Mental disorders in general hospital patients. Psychiatr Danub, 18:183-192.

Rothenhäusler HB, Ehrentraut S, Kapfhammer HP (2001) Changes in patterns of psychiatric referral in a German general hospital: results of a comparison of two 1-year surveys 8 years apart. Gen Hosp Psychiatry, 23(4):205-214.

Sarandöl A, Akkaya C, Eker S ve ark. (2007) Uludað Üniver-sitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi polikliniðinin ilk bir yýlýnda istenen konsül-tasyonlarýn deðerlendirilmesi: 2071 olgu. Türkiye'de Psikiyatri,9:26-31

Sertöz ÖÖ, Doðanavþargil GÖ, Noyan MA ve ark. (2008) Bir üniversite hastanesi konsültasyon liyezon servisinde psikiyatrik hastalýklarýn psikiyatri dýþý hekimlerce doðru tanýnma oranlarý. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 18(4):288-295.

Silverstone PH (1996) Prevalence of psychiatric disoerders in medical inpatients. J Nerv Ment Dis, 184:43-51.

Strain JJ (2000) Consultation-liaison pysychiatry. Comprehensive Textbook of Psychiatry, BJ Sadock, VA Sadock (Ed), 7. baský, 2. Cilt, Philadelphia, Lippincott Williams & Wilkins, s.1876-1887.

Referanslar

Benzer Belgeler

Anksiyete bozuklukları için tedavi uyumunu etkileyen faktörler, diğer psikiyatrik hasta- lıklara göre geçmişte daha az ilgi çekmekle birlikte; bu çalışmalarda anksiyete

Bizim çal›flmam›zda istatistiksel olarak anlaml› olmamakla birlikte vajinal do¤um yapan- larla yapmayanlar aras›nda anksiyete görülme aç›s›ndan fark yokken, sezaryen

Nüfus defterlerine dayanan böyle literatür çalışma- larında öncelikle Osmanlı dönemine ait nüfus kayıtları ile söz konusu yerin tarihi hakkında genel bir

sonra Tunus’tan bir heyet geldi, Hayrettin Paşanın me­ zarını kazarak kemiklerini o- muzladıklan gibi Tunusa gö­ türdüler. Lâkabı Tunuslu ol­ duğu halde

Nous vous prions de bien vouloir agréer notre cadeau dont l’humble valeur consiste uniquement en ce qu’ il témoigne des sentiments de gratitude que nous vressentons

Hastalıkları kliniğinden konsültasyon istenen hastaların özellikleri, konsültasyon istenme se- bepleri, konsültasyon öncesi semptomlar, konsültasyon sonucunda yapılan

Bu tanışıklık daha sonraları Çelebi’nin resim anla­ yışını farklılaştırıp Türk resmi­ ne modern Avrupa’nın biçim an­ layışını getirmesini

gün canlı ağırlıklarına olan etkisi istatistiki olarak önemli (P<0.05, P<0.01) bulunmuş ve doğum kondisyon puanı ≥4 olan grubun canlı ağırlık değerlerinin, ≤2