• Sonuç bulunamadı

ECT practice in a research and training hospital

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ECT practice in a research and training hospital"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir eðitim ve araþtýrma hastanesinde EKT

uygulamalarý

ECT practice in a research and training hospital

Murat Açar1, Almýla Erol2

1Uzm. Dr., Gaziantep Dr. Ersin Arslan Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Psikiyatri A.D., Gaziantep 2Doç. Dr., Ýzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Psikiyatri A.D., Ýzmir

SUMMARY

Object: Electroconvulsive therapy (ECT) is a treatment

method for many psychiatric disease, mood disorders particularly. ECT indications and practice differs among countries, even among clinics in the same country.

Methods: We aim to investigate 10 years of ECT

indica-tions, practice and complications of 75 patients files with our retrospective study in our hospital. Results: The

most common ECT indication was major depression with psychotic features. Clinical Global Impression Scale (CGI) improvement was 1,9 ± 0.9. Schizophrenia patients sta-tistically had better CGI improvement scores compared to depression patients. No side effect was observed in 64,3% of the patients and the most common side effect was prolonged seizure. There was no ECT practice and side effect difference between different age and gender groups. Conclusion: ECT is a safe and effective

treat-ment strategy for different age and gender groups who have mood disorders or schizophrenia. We believe our clinic's ECT data which proves to be with low side effect and effective will contribute ECT practice in our country.

Key Words: Electroconvulsive therapy, depression,

schi-zophrenia, bipolar disorder

ÖZET

Amaç: Elektrokonvulzif terapi (EKT) baþta duygudurum

bozukluklarý olmak üzere pek çok psikiyatrik rahatsýzlýkta kullanýlan bir tedavi yöntemidir. EKT endikasyonlarý ve uygulamalarý ülkeden ülkeye, hatta klinikten kliniðe deðiþiklik gösterir. Yöntem: Retrospektif nitelikteki

çalýþ-mamýzda, kliniðimizdeki 10 yýllýk EKT uygulamalarýný, endikasyonlarý ve olumsuz etkileri 75 hastanýn dosya taramasý ile incelemeyi amaçladýk. Bulgular:

Çalýþmamýz-da sýk EKT endikasyonu psikotik bulgulu depresyon olarak saptandý. Tüm olgularýn klinik global izlenim ölçeklerindeki deðiþim 1,9 ±0.9 olarak bulundu. Þizofreni hastalarýnýn KGÝ ölçekleri, depresyon hastalarýn-dan anlamlý derece daha yüksek düzelme gösterdi. Olgularýn %64,3'ünde herhangi bir olumsuz etki gözlen-mezken en sýk olumsuz etki uzamýþ nöbet idi. EKT uygu-lamalarý ve olumsuz etkileri yaþ ve cinsiyetler arasý fark-lýlýk göstermiyordu. Sonuç: EKT farklý yaþ gruplarý ve

cin-siyetteki duygudurum bozukluðu ve þizofreni hastalarýn-da güvenilir ve etkin bir tehastalarýn-davi yöntemidir. Kliniðimizde düþük yan etki oraný ve yüksek verimlilik ile uygulanan EKT verilerimizin, ülkemizdeki klinik pratiðe katkýda bulu-nacaðýný düþünmekteyiz.

Anahtar Sözcükler: Elektrokonvulzif terapi, depresyon,

þizofreni, bipolar bozukluk

(Klinik Psikiyatri 2017;20:...) DOI: 10.5505/kpd.2017.17363

(2)

GÝRÝÞ

Elektrokonvülsif terapi (EKT), beyin dokusunu elektrik akýmý ile uyararak jeneralize konvülsiyon-lar oluþturma þeklinde somatik bir saðaltým yön-temidir. 1938 yýlýndan beri psikiyatride þizofreni ve duygudurum bozukluklarýnda, özellikle de acil tedavi gerektiren, hayatý tehdit eden durumlarda etkili ve güvenilir bir tedavi yöntemi olarak kul-lanýlmaktadýr (1). EKT standartlarý ve tedavi rehberleri ülkeden ülkeye, hatta hastaneden has-taneye deðiþmektedir. Her yýl yaklaþýk bir milyon hastaya EKT uygulandýðý tahmin edilmektedir. EKT'nin batý ülkelerinde en sýk endikasyonu depresyon iken, Asya ülkelerinde þizofrenidir (2,3). Ayrýca, batý ülkelerinde þizofreni tedavisine yönelik EKT uygulamalarý azalýrken Asya ülkelerinde art-maktadýr (4).

Ülkemiz genelinde EKT kullaným hýzý, endikasyon ve yan etkileri ile ilgili veri bulunmamaktadýr. 2008 yýlýnda Saatçioðlu ve ark. tarafýndan Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Hastanesinde yapýlan bir çalýþ-mada, tüm psikiyatri baþvurularýnda EKT uygula-ma oraný %0,58 olarak bulunmuþ, en sýk EKT endikasyonlarý ise sýrasýyla bipolar bozukluk manik epizod (%30,3), þizofreni (%29,5) ve major depresyon (%15,2) olarak belirlenmiþtir (5). Ayný hastanede, hastanede yatan kadýn hastalar arasýnda yapýlan baþka bir çalýþmada ise en sýk EKT endikasyonu psikotik bozukluklar olarak tespit edilmiþtir (6).

Ülkemizde EKT uygulamalarý farklýlýklar sergile-mektedir. Çalýþmamýz ile ilgili EKT uygulamalarý konusunda farkýndalýðý artýrmak ve ülkemiz lite-ratürüne katýda bulunmayý amaçladýk.

YÖNTEM

Ocak 2007 ile Nisan 2017 tarihleri arasýnda Ýzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'nde yatarak tedavi gören ve EKT uygulanan hastalarýn verileri retrospektif olarak araþtýrýldý.

Kurumumuzda EKT psikiyatri servisinde yatan hastalara uygulanmakta olup, ayaktan idame ve

sürdürüm EKT uygulanmamaktadýr. Kliniðimizde p sikotroplar ile kontrol edilemeyen, acil müdahale gerektiren ve hayatý tehdit eden suisidal ve homisidal düþünce ve davranýþlar, eksitasyon, oral alýmýn olmamasý ve katatoni gibi durumlar ile tedaviye dirençli þizofreni ve benzeri bozukluklar ile duygudurum bozukluklarýnda EKT kullanýlmak-tadýr.

EKT uygulanacak tüm hastalardan ve birinci derece yakýnlarýndan uygulama öncesi aydýn-latýlmýþ onam alýnmaktadýr. Aydýnaydýn-latýlmýþ onam veremeyecek durumda olan hastalarýn yasal vasi-lerinden onam alýnmýþtýr. Hasta onam verecek durumda deðil ve vasisi de bulunmuyorsa üç psiki-yatri uzmanýnýn imzaladýðý zorunlu EKT tedavi raporu düzenlenerek tedaviye baþlanmaktadýr. Hastalarýn iþlem öncesi rutin biyokimya, hemogram, koagülasyon parametreleri, elek-trokardiyografi (EKG), posteroanterior akciðer grafisi ve intrakraniyal patolojilerin ekartasyonu açýsýndan kraniyal bilgisayarlý tomografi (BT) tahil-leri istenmektedir. Ýþlem öncesi kardiyoloji, anesteziyoloji ve reanimasyon ile nöroloji bölüm-lerinin branþlarýn onayý alýnmaktadýr.

Hastanemizde EKT uygulamalarý, psikiyatri servisimizde temel yaþam destek ve acil müdahale olanaklarýna sahip yoðun bakým odasýnda genel anestezi uygulanarak yapýlmaktadýr. Tüm olgulara bilateral bitemporal EKT uygulanmaktadýr. Ýþlem sýrasýnda bir anesteziyoloji ve reanimasyon uzmaný, bir anestezi ve reanimasyon teknisyeni, servisin sorumlu psikiyatri uzmaný, hastayý takip eden psikiyatri asistaný ve EKT uygulamalarý konusunda sertifiye bir hemþire hazýr bulunmaktadýr.

EKT uygulamasý sýrasýnda kýsa vuruþlu sürekli akým veren Spectrum 5000 Q (Mecta Corporation) cihazý kullanýlmýþtýr. Hastalarýn nöbet geçirme süreleri cihazýn verdiði elektroensefali (EEG) çýk-týsý, nöbet etkinlikleri cihazýn hesapladýðý postiktal supresyon indeksi (PSI) ile belirlenmiþtir. Etkili nöbet için PSI'nýn %75 deðeri ve üzerinde olmasý kriteri kabul edilmiþtir.

Hastalar aspirasyona sekonder komplikasyonlarý önlemek amacýyla uygulamadan 12 saat önce aç býrakýlmýþtýr. EKT öncesi dönemde benzodiyazepin

(3)

ve antikonvülzan ilaçlar gibi nöbet oluþumunu engelleyebilecek ilaçlar kesilmiþtir. Kliniðimiz, nöbet eþiðine olan etkilerinden dolayý psikotroplar EKT uygulamasýndan genellikle 24 saat öncesinde kesmektedir ve ayný sebeple uygulama sýrasýnda psikotrop kullanýmýndan kaçýnmaktadýr. Ancak klinik duruma göre hastalarda uygulama sýrasýnda nöbet eþiðine etkileri nispeten düþük olan psiko-troplar devam edilebilmektedir.

EKT uygulamasý sýrasýnda anestetik madde olarak pentotal veya propofol, kas gevþetici olarak süksinilkolin kullanýlmýþtýr. Bu ilaçlarýn dozlarý görevli anestezi uzmaný tarafýndan ayarlanmak-tadýr. Uygulama öncesi tükrük salgý artýþý ve taþikardiyi önlemek için atropin 0.5-1 mg i.m. yapýlmýþtýr. Ayrýca 120 saniyeden fazla süren nöbetler uzamýþ nöbet olarak ele alýnarak nöbeti sonlandýrmak için diazepam i.v. uygulanmýþtýr. EKT uygulamasýna baþlama enerji yüzdesi (%) hasta yaþýnýn yarýsý olarak hesaplanmýþ, ancak 50 yaþýndan genç tüm olgularda baþlangýç enerjisi %25 olarak seçilmiþtir. Ýlerleyen seanslarda nöbet eþiði yükseldiðinden, hastalarýn kliniðine göre deðiþiklik-ler yapýlmakla birlikte uygulanan enerjide genellik-le %5'lik artýþlar yapýlmýþtýr. Tüm hastalarýn EKG, nabýz ve kan basýncý uygulama sýrasýnda izlenmiþtir. Nöbet süreleri, uygulanan enerji, PSI deðerleri, vital bulgular, uygulanan tüm ilaçlar ve yan etkiler hem kliniðimzde bulunan EKT defterine hem de hasta dosyalarýnda saklanmak üzere izlem form-larýna kaydedilmiþtir. Ayrýca her hastanýn EEG ve-rileri de o hastanýn dosyasýnda arþivlenmiþtir. EKT uygulamalarý haftada 3 gün (pazartesi, çarþamba ve cuma) yapýlmaktadýr. Uygulamadan sonraki gün hastalarýn klinik izlemde kullanýlan ölçekleri yapýlmaktadýr. Kliniðimizde ortalama 8 seans EKT uygulamasý tercih edilmekte, ancak has-tanýn klinik durumuna ile yan etki ve komplikas-yonlara göre bu sayý azaltýlýp artýrýlabilmektedir. EKT'den faydalaným için hastada tedaviye yanýt alýnmasý (izlem ölçek puanlarýnda %50 ve üstü düþme) esastýr. Klinimizde dental ya da kas iskelet sistemi hasarý, nöbet sonrasý kontrol edile-meyen ajitasyon, ek giriþim gerektiren mükerrer solunum yolu problemleri, aspirasyon, asfiksi, kardiyak arrest ve aritmi durumunda ilgili branþlara da danýþýlarak EKT uygulamasý son-landýrýlýr. Hastalarýn birinci dereceden yakýnlarýnýn

hastayý kendi istekleri ile taburcu etmeleri de baþka bir zamansýz tedavi sonlandýrma sebebidir. Hastalarýn yaþ, cinsiyet, medeni durum ve meslek gibi sosyodemografik verileri incelendi. Hastalarýn taný, hastalýk süresi (ay olarak), tedavi süresi (ay olarak), eþlik eden týbbi bir hastalýðýn olup olmadýðý, ilk yatýþlarýndaki ölçek puanlarý ve EKT uygulamasý sonrasý ölçek puanlarý kaydedildi. Tüm hastalar için Klinik Global Ýzlenim Ölçeði (KGÝ), þizofreni hastalarý için Kýsa Psikiyatrik Deðerlendirme Ölçeði (KPDÖ), major depresyon ve bipolar bozukluk depresif epizod hastalarý için Hamilton Depresyon Deðerlendirme Ölçeði (HAM-D), bipolar bozukluk manik epizod hasta-larý için Young Mani Derecelendirme Ölçeði (YMÖ) verileri incelendi. EKT uygulamalarýna iliþkin her bir hastanýn baþlangýç enerjisi (% olarak), uygulanan maksimum enerji (% olarak), en yüksek ve en düþük postiktal supresyon in-deksleri (% olarak), en kýsa ve en uzun nöbet süreleri (saniye olarak) ve EKT uygulamasý sýrasýn-da karþýlaþýlan olumsuz etkiler kaydedildi.

Çalýþmada verilerin istatistiksel deðerlendirmeleri "SPSS for Mac version 22.0" paket programý kul-lanýlarak yapýlmýþtýr. Tüm veriler ortalama, stan-dard sapma ve yüzde deðer olarak verilmiþtir. Kategorik verilerin karþýlaþtýrýlmasýnda ki-kare testi kullanýlýrken; iki grup ortalamalarýnýn karþýlaþtýrýlmasýnda t-testi kullanýlmýþtýr. Tüm deðerlendirmelerde istatistiksel anlamlýlýk düzeyi 0.05 olarak alýnmýþtýr.

BULGULAR

Ocak 2007 ile Nisan 2017 tarihleri arasýnda kli-niðimizde EKT uygulanan 75 hastanýn dosyalarý tarandý. EKT verileri kayýp olan hastalar ile birinci dereceden yakýnlarýnýn isteði ile taburcu edilen olgular araþtýrmaya dahil edilmedi. Böylece 70 has-tanýn verileri incelenmiþ oldu.

Olgularýn yaþ ortalamasý 41.5 ± 13.4 iken %58'i kadýn idi. EKT uygulanan olgularýn tanýlarý ince-lendiðinde %55.7'si psikotik bulgulu aðýr major depresyon (s=39), %38.6'sý þizofreni (s=27), %4,3'ü bipolar bozukluk depresif epizod (s=3) ve %1,4'ü bipolar bozukluk manik epizod (s=1) idi.

(4)

EKT uygulanan olgularýn %51'inde tibbi bir hastalýk tanýsý mevcuttu (Tablo 1).

EKT'si tamamlanan tüm olgularýn Klinik Global Ýzlenim (KGÝ) ölçek ortalamalarý EKT öncesi 5,5 ± 0,7; ve EKT sonrasý 3.13 ± 1,3 olarak saptandý. KGÝ ortalama iyileþme puaný 1,9 ± 0.9 idi. Þizofreni hastalarýnýn (s=26) EKT öncesi ortalama KGÝ puanlarý 5,8 ± 0,7; EKT sonrasý 3,8 ± 1,2 ve ortalama iyileþme puanlarý 2,5 ± 1,2 idi. Þizofreni hastalarýnýn Kýsa Psikiyatrik Deðerlendirme Ölçeði (BPRS) ortalamalarý EKT öncesi 53,6 ± 14, EKT sonrasý ise 27,4 ± 13,6 olarak bulundu.

Major depresyon hastalarýnýn (s=38) KGÝ ölçek ortalamalarý EKT öncesi 5,4 ± 0,5; EKT sonrasý 2,7 ± 1,1 ve ortalama iyileþme puanlarý 1,6 ± 0,8 olarak saptandý. Major depresyon tanýlý olgularýn Hamilton Depresyon Ölçeði (HAM-D) ortala-malarý EKT öncesi 26,2 ± 9,3; EKT sonrasý 9,3 ± 5,5 olarak saptanmýþtýr.

EKT uygulamalarý incelendiðinde, tüm olgularda ortalama EKT seans sayýsý 7 ± 2.4, baþlama enerjisi %27 ± 3.6, maksimum enerji %72 ± 17.7, en kýsa nöbet 24.5 ± 9 saniye, en uzun nöbet 75 ± 52 saniye, en düþük PSI deðeri %43 ± 27 en uzun PSI deðeri ise %88.7 ± 10 olarak saptandý (Tablo 2).

Tüm olgularýn %77'si EKT sýrasýnda herhangi bir psikotrop kullanmamýþtýr. olgularýn çoðunluðunda (%91,4) EKT sonrasý tedavi deðiþimine gidilmiþtir. Olgularýn %64.3'ünde (s=45) EKT ile ilgili herhan-gi olumsuz etki görülmemiþtir. Olgularda en sýk geliþen olumsuz etkiler %14.3 ile uzamýþ nöbet (120 saniyeden uzun süren nöbet) ve %7.1 (s=5) konfüzyondur. Toplam 10 olgunun EKT'si olumsuz etkiler dolayýsýyla sonlandýrýlmýþtýr: 3 olguda mü-kerrer hipoksi, 3 olguda manik kayma ve 1 olguda uzamýþ konfüzyon geliþmesi sebebi ile EKT uygula-masýna son verilmiþtir. Hipoksi geliþen olgularýn hepsi kronik obstrüktif akciðer hastalýðý ek tanýlýdýr ve uygulama anesteziyoloji bölümü önerisiyle dur-durulmuþtur. Manik kayma görülen hastalarýn hepsi bipolar bozukluk son dönem depresif epizod tanýlýdýr ve manik kayma sonrasý EKT kesildikten sonra psikotrop tedavi ile remisyon saðlanmýþtýr. Uzamýþ konfüzyon geliþen olguda ise her uygula-manýn (toplam 3 seans) ardýndan 24 saatten uzun süren konfüzyon geliþmesi üzerine tedavi son-landýrýlmýþtýr. Bulgular Tablo 3'te özetlenmiþtir. EKT uygulamalarý, nöbet süreleri, komplikasyonlar ve KGÝ iyileþme puanlarý açýsýndan hastalýk süreleri benzer olan kadýn ve erkek cinsiyet arasý fark sap-tanmadý ( her bir deðer p>0,05).

40 yaþ altý ve 40 yaþ ve üstü þeklinde iki gruba Tablo 1. Sosyodemografik veriler ve t anýlar

Cinsiyet S % Kadýn 29 41.4 Erkek 41 58.6 Yaþ 40 altý 35 50 40 ve üstü 35 50 Psikiyatrik Taný Þizofreni 27 38.6 Major Depresyon (Psikotik bulgu olmayan)

24 34.3 Major Depresyon (Psikotik bulgulu) 15 21.4 Bipolar Bozukluk Depresif Epizod 3 4.3 Bipolar Bozukluk Manik Epizod 1 1.4

Týbbi Hastalýk Eþ Taný

Var 36 51.4

Yok 34 48.6

Tablo 2. EKT Uygulamalarý

Ortalama (Standart Sapma) Seans Sayýsý 7 (± 2.4) Baþlangýç Enerji (%) 27 (±3.6) Maksimum Enerji (%) 72 (±17.7) En Kýsa Nöbet (sn) 24.5 (±9) En Uzun Nöbet (sn) 75 (±52) KGÝ* deðiþim 1.6 (±0.8)

Tablo 3. EKT'nin Olumsuz Etkileri

S %

Olumsuz Etki Yok 45 64.3

Olumsuz Etki (+) 25 35.7

Uzamýþ nöbet 10 14.3

Konfüzyon 5 7.1

(5)

ayrýlan hastalarda yaþ ile komplikasyonlar (t=0.7, p=0.46), EKT uygulamalarý ve KGÝ ölçek düzelmeleri açýsýndan (her bir parametre p>0.05) farklýlýk izlenmedi. Yaþ ile komplikasyon geliþme durumu arasýnda da bir iliþki yoktu (r=0.16, p=0.16). Ayný zamanda herhangi bir týbbi hastalýðý olan (s=25) ve olmayan (s=45) gruplar arasýnda da komplikasyon geliþme sýklýðý benzerdi (t=0.4, p=0.67). EKT seans sayýsý ile de komplikasyon geliþimi arasýnda anlamlý iliþki saptanmadý (R=-20, P: 0,2).

Þizofreni (s=27) ve depresyon (s=39) tanýlý hasta-lar arasýnda EKT uygulamahasta-larý (her bir deðer için p>0.05) ve komplikasyonlarý açýsýndan farklýlýk yoktu (t=0.9, p=0.35). Þizofreni hastalarýnýn KGÝ ölçekleri, depresyon hastalarýndan anlamlý derece daha yüksek düzelme göstermiþti (t=-3, p=0.003).

TARTIÞMA

Çalýþmamýzda EKT seans ortalamasý 7 ± 2.4 olarak bulunmuþtur. Avrupa ortalamasý 7-11 seans ve Asya ortalamasý ise 6-8 seanstýr (7,8). Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Hastanesinde (BRSHH) yapýlan bir çalýþmada ise ortalama seans sayýsý 8.19, Çukurova Üniversitesinde ise 7.8 olarak bulun-muþtur (9, 10). Kliniðimizdeki EKT seans sayý orta-lamalarýnýn Dünya ve ülkemizle benzerlik taþýdýðý söylenebilir.

Çalýþmamýz en kýsa ve en uzun nöbet, en düþük PSI ve en yüksek PSI ile baþlangýç ve sonlaným enerji ortalamalarýný ülkemizde saptayan ilk çalýþmadýr. EKT uygulama yöntemleri ve nöbet süreleri, kýlavuzlarda etkili bir tedavi için önerilen kriterlere uymaktadýr (14).

Amerika ve Avrupa'da EKT uygulamasý en sýk affektif bozukluklara, Asya ülkelerinde ise þizofreni spektrum bozukluklarýna yapýlmaktadýr (8). Ülkemizde bu konu ile ilgili Çukurova Üniversitesi ve BRSHH'de yapýlan iki çalýþmada en sýk endikasyon affektif bozukluklar olarak bildirilmiþtir (6,9,10). Ancak BRSHH'de 2008-2010 yýllarý arasýnda yapýlan EKT uygulamalarýný inceleyen bir çalýþmada ise en sýk endikasyon psikotik bozukluklar olarak saptanmýþtýr (11). Çalýþmamýzda ise en sýk endikasyon psikotik

bulgu-lu depresyondur. Bu farklýlýklarýn, hasta popülas-yonundaki farklýlýklar kadar kliniklerin tedavi eði-limlerindeki farklýlýðý da yansýttýðý söylenebilir. EKT uygulanan popülasyonun çoðunluðu erkektir (%60). Bu bulgu ülkemiz ve Asya ülke verileri ile benzer, Batý verileri ile terslik gösterir (9,12,14). Bunun sebebi geliþmekte olan ülkelerde erkeklerin saðlýk hizmetlerine daha çok ulaþabilmesi ve hizmetlerden daha çok yararlanabilmesi ile EKT uygulamalarý sýrasýnda cinsiyetler arasý bir bias ola-bilir.

EKT'si tamamlanan tüm olgularda KGÝ iyileþme puanlarý ortalama 1.9'dur ve hastalarýn %92'si ise düzelme, %70'i ise çok düzelme ve oldukça düzelme sergilemiþtir. Ülkemizde ve dünyada yapýlan çalýþmalarla paralel olan sonuçlarýmýz EKT'nin baþta þizofreni ve major depresyon olmak üzere ruhsal rahatsýzlýklarda etkili bir tedavi yönte-mi olduðunu gösteryönte-miþtir (6,10,15).

Çalýþmamýzda literatürle uyumlu olarak EKT'ye yanýt açýsýndan kadýn ve erkekler arasýnda bir fark bulunmamýþtýr (16,17,18). Yaþ ile EKT'ye yanýt arasýndaki iliþkiyi inceleyen çalýþmalar çeliþkili sonuçlar vermiþtir, bazý çalýþmalarda yaþlý popülasyonun (genellikle 80 yaþ üstü hastalar) EKT'ye daha iyi yanýt verdiði bulunurken bazý çalýþ-malar herhangi bir iliþki saptamamýþtýr. Ancak yaþlýlarda EKT'nin psikotrop ilaçlardan çok daha az olumsuz etki gözlenerek kullanýldýðý bilinmekte-dir (19,20,21). Ülkemizde Tamam ve arkadaþlarý tarafýndan 60 yaþ üstü hastalarýn incelendiði baþka bir çalýþmada ise EKT'ye yanýt oranlarý diðer yaþ gruplarý ile benzer bulunmuþtur (22). EKT'ye yaþla yanýtýn arttýðýný bildiren çalýþmalarda EKT'ye iyi yanýt prediktörü olan psikotik özelliklerin örnek-lemlerde daha sýk görüldüðü belirtilmiþtir (23). Çalýþmamýzda ise 40 yaþ altý ve üstü popülasyonun karþýlaþtýrýlmasýnda herhangi bir fark saptan-mamýþtýr. Bu durum, örneklemimizin küçüklüðüne ve diðer çalýþmalarda özellikle 80 yaþ üstü popülasyonun karþýlaþtýrýlmasýna baðlý geliþmiþ ola-bilir. Ek olarak yaþ gruplarý arasýndaki farklýlýklarýn yaþ etkisinden ziyade örneklemlerin klinik özellik-lerine baðlý olduðu düþünülebilir.

(6)

bir olumsuz etki gözlemlenmiþtir. Bu oran Türkiye'de bildirilen oranlardan oldukça düþüktür (6,9,10). Literatürde en sýk gözlenen olumsuz etki-ler baþ aðrýsý, konfüzyon ve geçici bellek sorunlarý olarak belirtilmiþtir (26). Çalýþmamýzda ise en sýk olumsuz etkiler sýrasýyla uzamýþ nöbet, konfüzyon ve baþ aðrýsýdýr. Literatürde uzamýþ nöbet için fark-lý süre limitlerinin kullanýldýðý görülmektedir. Ayrýca çoðu çalýþmada nöbet süresi ölçümünde EEG kullanýlmamasý ve çalýþmalara uzamýþ nöbetin bir olumsuz etki olarak dahil edilmemesi uzamýþ nöbetin atlanmasýna sebep olabilir. Çalýþmamýzda EKT seans sayýsý ile komplikasyon görülme sýklýðý arasýnda iliþki saptanmamýþtýr. Tamam ve arkadaþlarý yaþlý popülasyonda benzer sonuçlar bulmuþ, 100 seanstan daha fazla EKT alan hastalarýn EKT uygulanmayan hastalarla karþýlaþtýrýldýðý bir çalýþmada ise özellikle kognitif yan etkilerin seans sayýsýndan ziyade sýklýðýna baðlý geliþtiði bildirilmiþtir (22,24). Literatürde ek týbbi hastalýk, özellikle de kardiyovasküler hastalýk var-lýðýnda, EKT komplikasyonlarýnda artýþ gözlen-miþtir (25). Çalýþmamýzda ise artmýþ bir risk sap-tanmamýþtýr. Kliniðimizde EKT uygulanan hasta-lara titiz bir multidisipliner yaklaþým uygulan-masýnýn yaný sýra baþta kardiyovasküler olmak üzere ciddi komorbidite saptanan hastalara EKT uygulanmamýþ olmasý bunun sebebi olabilir. Çalýþmamýzda depresyon ve þizofreni hastalarýnda EKT uygulamasýndan bir gün sonra yapýlan KGÝ ölçeklerinde benzer iyileþme oranlarý görülmüþtür. EKT'nin duygudurum bozukluklarýnda daha etkili olduðunu belirten yayýnlar bulunmaktadýr (26). Bu farklýlýk çalýþmamýzýn sonuçlarýný aþan ve daha geniþ popülasyonla yapýlan ileri bir incelemenin konusu olmalýdýr. Zira hastalýk alt tipleri, hastalýðýn kronikleþme ve hastalarýn iþlevsellik durumlarý ve kiþilik özellikleri gibi pek çok faktör tedaviye yanýtý etkilemiþ olabilir.

Bu çalýþmanýn en önemli kýsýtlýlýðý retrospektif bir çalýþma olmasýdýr. Ayrýca örneklemin küçüklüðü, depresyon ve þizofreni dýþýndaki hastalarýn da veri-lerinin karþýlaþtýrýlmalý deðerlendirmesini ve bazý bulgulardaki istatistiki güçlülüðü kýsýtlamýþtýr. Sonuç olarak çalýþmamýz hem yaþlý ve hem de genç

depresyon ve þizofreni hastalarýnda EKT'nin güve-nilir ve etkin bir tedavi yöntemi olduðunu göster-miþtir. Kliniðimizde düþük olumsuz etki oraný ve yüksek verimlilik ile uygulanan EKT uygulama ve-rilerimizin, ülkemizdeki klinik pratiðe katkýda bulunacaðýný ve EKT'ye karþý olan stigmatizasyonu azaltacaðýný düþünüyoruz.

Yazýþma adresi: Uzm. Dr. Murat Açar, Gaziantep Dr. Ersin Arslan Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Psikiyatri A..D., Gaziantep muratacar_87@hotmail.com

(7)

PROOF

PROOF

KAYNAKLAR 1. Zeren T, Tamam L, Evlice YE. Elektrokonvülsif terapi

(EKT): Bir genel deðerlendirme. Arþiv Kaynak Tarama Dergisi 2003; 12.4.

2. Little JD. ECT in the Asia Pacific region: what do we know? The journal of ECT 2003; 19.2:93-97.

3. Payne NA, Nancy A, Prudic J. Electroconvulsive therapy part I: a perspective on the evolution and current practice of ECT. Journal of psychiatric practice 2009; 15.5:346.

4. Xiang Y, Yu?Tao, et al. Use of electroconvulsive therapy for Asian patients with schizophrenia (2001-2009): Trends and cor-relates. Psychiatry and clinical neurosciences 2015; 69.8:489-496. 5. Saatcioglu O, Tomruk NB, Practice of electroconvulsive the-rapy at the research and training hospital in Turkey. Social psy-chiatry and psychiatric epidemiology 2008; 43.8: 673.

6. Ozdemir A, Poyraz C, Erten E, Çýrakoðlu E, Tomruk N. Electroconvulsive therapy in women: a retrospective study from a mental health hospital in Turkey. Psychiatric Quarterly 2016; 87.4:769-779.

7. Sundhedsstyrelsen. Electroconvulsive therapy (ECT-therapy) and deaths report. Version 1.0 : http://www.sst.dk. Eriþim tarihi Mart 20, 2016.

8. Leiknes KA, Schweder LJ, Hoie B. Contemporary use and practice of electroconvulsive therapy worldwide. Brain and behavior 2012; 2.3:283-344.

9. Saatcioglu O, Tomruk NB, Practice of electroconvulsive the-rapy at the research and training hospital in Turkey. Social psy-chiatry and psychiatric epidemiology 2008; 43.8: 673.

10. Zeren T, Tamam L, Evlice YE. Electroconvulsive therapy: assesment of practice of 12 years' period. Yeni Symposium 2003; 54-63.

11. Canbek O, Menges OO, Atagun MI, Kutlar MT, Kurt E. Report on 3 years' experience in electroconvulsive therapy in Bakirkoy research and training hospital for psychiatric and neu-rological diseases: 2008-2010. The journal of ECT 2013; 29.1:51-57.

12. Chanpattana W, Kunigiri G, Kramer BA, Gangadhar BN. Survey of the practice of electroconvulsive therapy in teaching hospitals in India. The journal of ECT 2005; 21.2:100-104. 13. Ishimoto Y, Imakura A, Nakayama H. Practice of electro-convulsive therapy at University Hospital, the University of Tokushima School of Medicine from 1975 to 1997. Journal of Medical Investigation. 2000; 47.3/4:123-127.

14. Sayar G, Özten E, Eryýlmaz G, Gül I, Ceylan ME. Elektrokonvulzif tedavi üzerine güncel bir gözden geçirme. Psikiyatride güncel yaklaþýmlar 2014; 6.2.

15. Pinna M, Manchia M, Oppo R, Scano F, Pillai G, Loche AP, Minnai GP. Clinical and biological predictors of response to electroconvulsive therapy (ECT): a review. Neuroscience letters 2016; doi: 10.1016/j.neulet.2016.10.047. [In press].

16. Kindler S, Shapira B, Hadjez J, Abramowitz M,Brom D, Lerer B. Factors influencing response to bilateral electroconvul-sive therapy in major depression. The Journal of ECT 1991; 7.4:245-254.

17. Haq AU, Sitzmann AF, Goldman ML, Maixner DF, Mickey BJ. Response of depression to electroconvulsive therapy: a meta-analysis of clinical predictors. J Clin Psychiatry 2015; 76 (10):1374-84

18. de Vreede IM, Burger H, van Vliet IM. Prediction of response to ECT with routinely collected data in major depres-sion. Journal of affective disorders 2005; 86.2:323-327. 19. O'connor MK Knapp R, Husain M, Rummans TA, Petrides G, Smith G, Fink M. The influence of age on the response of major depression to electroconvulsive therapy: a CORE Report. The American Journal of Geriatric Psychiatry 2001; 9.4:382-390. 20. Burke WJ, Rubin EH, Zorumski CF, Wetzel RD. The safety of ECT in geriatric psychiatry. Journal of the American Geriatrics Society 1987; 35.6:516-521.

21. Karlinksy H, Shulman KI. The clinical use of electroconvul-sive therapy in old age. Journal of the American Geriatrics Society 1984; 32.3:183-186.

22. Tamam L, Zeren T, Evlice YE. Yaþlý psikiyatrik hastalarda elektrokonvülsif tedavinin kullaným etkinliði. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2003;13.1:6-12.

23. Flint AJ, Gagnon N. Effective use of electroconvulsive ther-apy in late-life depression. The Canadian Journal of Psychiatry 2002; 47.8:734-741.

24. Devanand DP, Verma AK. Absence of cognitive impairment after more than 100 lifetime ECT treatments. The American journal of psychiatry 1991; 148.7:929.

25. Kerner N, Prudic J. Current electroconvulsive therapy prac-tice and research in the geriatric population. Neuropsychiatry 2014; 4.1:33.

26. Lisanby SH, Sarah H. Electroconvulsive therapy for depres-sion. New England Journal of Medicine 2007; 357.19:1939-1945.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ventilator-associated pneumonia in an adult clinical- surgical intensive care unit of a Brazilian University Hospital: Incidence, risk factors, etiology, and antibiotic

Etiology, incidence and risk factors of ventilator associated pneumonia in a training and research hospital intensive care unit in Istanbul.. Fatma SARGIN (*), Ayşe Esra

sonra Tunus’tan bir heyet geldi, Hayrettin Paşanın me­ zarını kazarak kemiklerini o- muzladıklan gibi Tunusa gö­ türdüler. Lâkabı Tunuslu ol­ duğu halde

Bunlar arasında ünlü Türk dostu yazar Claude Farrere'in ölü­ münden sonra müzayede ile satılan, bazı belgeleri ve konuları Türkiye olan tablolarından

The results of HCV genotyping performed on serum samples sent with suspicion of HCV infection at the İzmir Katip Çelebi University, Atatürk Training and Research Hospital

Her bir modelde yer alan seriler için ayrı ayrı yapılan panel nedensellik testleri sonucunda; Model 1’de genel yönetim borç stoku ve kısa vadeli faiz oranlarından

ing outcome, unfortunately ignoring the type of the specifically needed skills. In my opinion a proper family medicine programme should contain both training in general practice

İç kaplama olarak yaklaşık 1-2 cm kalınlığında anolu olarak uygulanan alçı sıva, dış yüzeyde ise blokların üzerine 2 cm kaba sıva ile birlikte 5 cm XPS, tamir sıvası ve