• Sonuç bulunamadı

Nöral Tüp Defektli Bebek Sahibi Olan Annelerin Beslenme Durumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nöral Tüp Defektli Bebek Sahibi Olan Annelerin Beslenme Durumu"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

N Ö R A L TÜP DEFEK TLİ BEBEK SAHİBİ O LAN

AN N ELER İN BESLE N M E DURUM U

D y t Aliye Ö ZENO Ğ LU*

B u ç a l ı ş m a d a , b i r v e y a d a h a fa zla n ö r a l t ü p d e fc k t li ( N T D ) b e b e k s a h i b i o l a n a n n e l e r i n c e l e n m i ş t i r . Ç a l ı ş m a k a p s a m ı n a g ir en a n n e l e r i n g ıd a tü k e t im o r t a l a m a l a r ı FAQ , WTIO v e R D A ' n ı n ö n e r d i ğ i d e ğ e r l e r l e k ıy a s la n m ı ş t ı r . B u n a g öre, an n e le r in b ü y ü k b ir k ıs m ın ın enerji, p rotein , k a ls iy u m , A v it a m in i, rib ofla vin , n ia sin , b a k ır v e ö zellik le d e demir, ç in ko, fo lik asit y ö n ü n d e n ye te r s iz b e sle n d iğ i b u lu n m u ş tu r . İn celenen g r u p t a s o s y o - e k o n o m i k v e k ü l t ü r e l d ü z e y i d ü ş ü k a i l e l e r ç o ğ u n lu ğ u o lu şturm aktadır . Bu g r u p la r d a b e s l e n m e d u r u m u n u iyileş tirm ek için N T D y ö n ü n d e n riskli a n n e a d a y l a r ı n a y a y g ın , s ü r e k l i v e etk ili b i r b e s l e n m e e ğ i t i m i y a n ı n d a g e r e k i r s e e k folat verilm es in in y a r a r lı o la c a ğ ı s o n u c u n a varılm ıştır.

G İR İŞ

N öral tiip defektleıi (N TD ), beyinin ve m edulla spinalis'in em briyo nal dönemdeki gelişimleri sırasında oluşan kapanm a defektleridir (1,2). Etiyoloji, N T D 'lerin önem li bir b ölüm ünde multifaktöryeldir.

İnsanlarda N T D o lu şu m u n d a bir çok çevresel faktörün rolü üzerinde durulmaktadır. Bunların başlıcalan coğrafi ve etnik özellikler, sosyo-ekonomik durum, nutrisyonel faktörler, bazı vitaminler ve mineraller ile çeşitli ilaçlardır (1 -9). N T D 'lerin DNA biyosentezindeki temel bir ınetabolik bozukluğa bağlı olduğu düşünülmektedir. Folik asit, B-l 2 vitamini veÇinko'nun bu biyosentezde doğrudan veya dolaylı olarak rol aldığı bilindiğinden bu vitam inlere duyulan * İ.Ü . Ç ocıık Sağlığı E n stitü sü , D iyet U zm anı

(2)

ilgi g iderek artmıştır. Yapılan pek ço k a ra ştırm a d a N T D 'li b e b e k sahibi olan an nelerin kan folat düzeyleri kon tro llere k ıy asla önem li ö lç ü d e d a h a d ü ş ü k bulunmuştur. Bu annelere p rekonsepsiyonel folik asit ve /v e y a m u ltiv ita m in takviyesi ile kan folik asit düzeylerinin yükseldiği ve N T D tekrarlam a riskinin oldukça azaldığı gösterilmiştir (10-18).

"NTD insidansı belirgin coğrafi farklılıklar g österm ekted ir. En y ü k s e k insidans İngiltere'de bildirilirken Türkiye'de insidansın 1.4 - 9.7/1000 gibi çok yüksek oranlarda olduğu gösterilmiştir. (1,13). Türkiye'de hastalığın b eslenm e yetersizliği, vitamin eksikliği ve eser elem entlerle ilişkisini a raştıran ço k az sayıda araştırma vardır. Literatürde folik asit ve çinko'nun N T D oluşum undaki rolünü gösteren çalışmalar b ulunm akla beraber, T ü rk iye'd e bu ko n u ile ilgili yeterli sayıda çalışm aya rastlanm am ıştır (6, 10, 13, 19-23).

Annenin yeterli ve dengeli beslenmesi em briyonel ve fetal gelişm e için çok önemlidir. Kendi besin depoları y e te r s iz olan bir a n n e n in fetü sü n gereksinmelerini ne ölçüde karşılayabileceği d üşündürücüdür.

Bu noktadan hareketle, bir veya d a h a fazla N T D 'li b e b e k sahibi olan annelerin beslenme alışkanlıklarını ve günlük gıda tüketimlerini değerlendirmek amacıyla bu çalışma planlanmıştır.

ARAŞTIRMA YÖNTEMİ VE ARAÇLARI

Bu çalışma, 1988-1990 yılları arasında İ.Ü. Ç ocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Genetik Polikliniği'ne başvuran bir veya d a h a fazla N T D 'li bebek sahibi olan anneler üzerinde yapılmıştır. Ç a lışm a k a p s a m ın a giren annelere herhangi bir diyet önerilmeden önce 3 günlük besin tü ketim listesi istenmiştir. Seçilecek 3 günde özel bir beslenm e program ı u y gu lam a m a ları önemle vurgulanmıştır. Annelerden alman besin tüketim listeleri tekrar gözden geçirildikten sonra kendisi, ailesi ve sosyo-ekonomik durum una ilişkin sorular içeren bir anket formu uygulanmıştır.

Annelere yeterli ve dengeli beslenm enin önem i, bunun kendi o lan a k ve alışkanlıkları çerçevesinde nasıl gerçekleştirilebileceği anlatılmıştır. NTD'li annelere diyet eğitiminden sonra yaş, kilo, fiziksel aktivite ve b eslenm e alışkanlıklarına uygun ; çinko ve folik asitten zengin, yeterli ve dengeli bir diyet örneği yazılarak verilmiştir.

Annelerden alınan besin tüketim listeleri, Besinlerin Bileşimi (24) ve değişik yemeklerin bir porsiyonlarının ortalama enerji ve besin öğeleri değerleri (25) cetvelleri yardımı ile değerlendirilmiştir. Annelerin o rta lam a 1 günlü k enerji, protein, Ca, Fe, A vitamini, tiamin, riboflavin, niasin, C vitamini, folik

(3)

asit, bakır, çinko tüketim miktarları hesaplanmıştır. A nnelerin besin tüketim m iktarları W H O , FAO ve R D A 'nm önerdiği değerlerle k ıy aslanm ıştır (24, 26). Toplam 60 annenin incelendiği b u çalışm ada, kadınların yaşları 17-37 arasında değişmektedir.

Sosyo ekonom ik düzey (SED ) değerlendirilm esinde N eyzi ve A lp (27) tarafın dan geliştirilen b ir sın ıflan dırm a sistem inden ya rarlanılm ıştır. Bu sınıflama sisteminde anne-baba eğitimi ile babanın mesleği dikkate alınmıştır.

S o n u ç la r , k o r e l a s y o n k a ts a y ı la r ı , t te s ti ve khi k a r e f o r m ü l l e r i uygulanarak standart istatistiksel yöntem lerle değerlendirilm iştir (28).

TARTIŞM A VE SONUÇ

N T D etiyolojisinde nutrisyonel faktörlerin, özellikle vitaminlerin etkisi üzerine giderek artan bir ilgi duyulmaktadır. SED kötü gruptan olan ailelerde N T D insidansı ve birden fazla ç o c u k ta gö rülm e olasılığının d a h a y ü k s e k o ld u ğ u n u g ö s te re n p e k ç o k ç a lış m a y a p ıl m ı ş tı r ( 6 ,7 ,1 0 ,1 7 ,1 8 ,2 0 ,2 9 ,) . Ç alışm am ızda ye r alan anneler SED 'e göre değerlendirildiğinde

%

66.7'sinin düşük, % 30.0 'unun orta, % 3.3'niin yü k sek düzeyde o lduğu bulunm uştur.

Laurence (6), İngiltere'de yaptığı çalışm ada daha d ü şü k SED'i yansıtan IV. ve V. s ın ıf ailelerde N T D 'nin y inelem e riskinin d a h a yü k se k o ldu ğu nu ve bu sınıftan gelen annelerin beslenm e düzeyinin sosyal s ın ıf I. ve Il.'ye kıyasla daha kötü olduğunu göstermiştir N T D 'n in kış ve ilkbahar dönem lerinde daha sık görülm esini, bu dö ne m de genellikle dah a az bulunan ve pahalı o lan taze yeşil sebzelerin SED kötü grupta yer alan aileler tarafından alımındaki güçlüğe bağlam ıştır ( 6 ,1 0 , 20).

Erken g ebelikte eritrosit folatı ve d o ğ u m ağırlığı a r a s ın d a ( + ) b ir korelasyon bu lu n m u ştu r (12). Bir b aşk a araştırm acı, gebelikleri s ü re sin ce folik asit suplem anları alm ayan k adınlarda gebeliğin 30. haftasınd a eritrosit folatında % 15'lik anlamlı bir azalm a saptam ıştır (12).

L aurence ve arkadaşları (7), yeterli diyetle beslenen kadınların kötü beslen en lere kıyasla daha az o ran d a N T D insidansı ve tek ra rla m a riskine sahip olduklarını ve diyetsel danışmanlığın N T D insidansını azaltm ada etkin o l a b i l e c e ğ i n i g ö s t e r m i ş l e r d i r . B u ç a l ı ş m a n ı n s o n u ç l a n f e t a l N T D k o m p lik asy o n lu g ebelik riski taşıyan kad ın lard a, özellikle g e be liğ in ilk trimesteı i b o y u n c a diyetin kalitesini düzeltm enin fetüs üzerine etkili olan bazı çevresel faktörleri iyileştirebileceğini o rtaya koymuştur.

Diyetsel d a nışm anlık uygulayarak yapılan ç alışm ada eğitim ala n lard a tekrarın azaldığı ve tekrarlamaların yetersiz diyetle beslenenlerde görüldüğü bulunm uştur (30).

(4)

Çalışmamızda, annelerin gıda tüketimleri önerilen günlük eneıji ve besin öğesi tüketim standartlan ile karşılaştırılmıştır (26).

Önerilen miktarların altında besin öğesi tüketen annelerin dağılımı Tablo 1 'de görülmektedir. Tabloda görüldüğü gibi NTD'li annelerin diyetinde özeli ikle demir, çinko folik asit tüketimleri yetersiz olanların oranı o ld u k ç a yüksektir. Bunun yanısıra enerji, protein, kalsiyum, A vitam ini, rib oflavin, niasin ve bakır tüketimlerindeki yetersizlik de çarpıcı boyutlardadır.

Tııblo 1: E nerji ve Besin Ö ğesi Tüketim leri Önerilen D eğerlerin A ltın d a Olan A nnelerin Dağılım ı. Besin Öğesi Yetersiz tüketenler Sayı % Enerji 30 50.0 Protein 33 55.0 Kalsiyum 44 73.3 Demir 53 88.3 A vitamini 32 53.3 Tiamin 16 26.6 Riboflavin 32 53.3 Niasin 32 53.3 C vitamini 12 20.0 Bakır 29 48.3 Çinko 43 71.6 Folik Asit 52 95.0

Annenin yetersiz enerji almasının hem kendi sağlığı, h em de d o ğ a c a k çocukları için olum su z etkisi bilinen bir gerçektir. Ayrıca, d iğ e r besin öğelerinin vücutta elverişli bir şekilde kullanılabilmesi için de enerjinin yeterli tüketilmesi esastır. Çok genç yaşta anne olan ve h e n ü z kendi b ü y ü m e gelişmelerini tam am lam am ış anne adaylarının enerji h a rc a m a la rın a bir de gebeliğin artan yükü eklenince fetüsün ihtiyaçlarını ne ölçüde karşılayabileceği düşündürücüdür. Gebelik dolayısıyla artan gereksinim diyetle k a rşılanm az ise anne kendi dokularını kullanır ve bir süre sonra yetersizlik belirtileri başgösterir. Bu durum hem annenin, hem de bebeğin sağlığını olum suz yönde etkiler.Çalışmaınızda enerji yanında proteinin de yü k se k o ran d a yetersiz tüketilm esi, protein yetersizliğ in in bazı k o n jen ita l m a lf o rm a s y o n la rın oluşum unda olası olum suz etkisini destekleyen bir bulgudur.

(5)

kadınların protein ve demir tüketimlerini yetersiz düzeyde bulmuşlardır. G ebe kadınların hayvansal protein tüketimi ile hemoglobin (Hb) düzeyleri arasındaki ilişki önemli ( p < 0 .0 5 ) bulunmuştur. Protein, kan hücreleri ve Hb yapım ı için gerekli olduğundan, protein yetersizliğinde de anemi görülebilmektedir.

A nem i, Türkiye'de gebelerde sıklıkla karşılaşılan bir sağlık sorunudur. Demir, folik asit ve B p vitamini eksikliğine bağlı anem iler arasında da h a çok d em ir eksikliği anem isi görülür. D em ir eksikliğinden etkilenen grupların başınd a doğurganlık çağındaki kadınlar ve bebekler gelmektedir. Diyetin Fe ve folik asitten yetersiz olması, alıınındaki yetersizlik kadar hatalı diyetsel u y g u la m a la r a d a bağlı olabilir. Y iyecek lerin h a z ırla n m a s ı, p işirilm e s i, saklanm ası aşam alarında uygulanan işlemler doğrudan folik asit kaybına yol açabileceği gibi, C vitamini kaybına neden olarak dolaylı yoldan Fe ve folik asit eksikliğine neden olur. D em ir eksikliğinde folik asidin kullanım ın ın bozulduğu bildirilmiştir (32).

Folik asit yardım cı enzim i nükleik asit yapım ı ile ilgili tep k im e le re girdiğinden hücre çoğalması ve kan hücrelerinin yapımı için gereklidir. Hücre bölünm esinin en hızlı olduğu bir dönem olan gebeliğin ilk trim e s te rin d e folik asit eksikliğinin görülmesi konjenital anomalilerin açıklanm asınayardım eder.

Folik asidin en yoğun olarak bulunduğu besinler karaciğer ve diğer o r­ gan etleri ile kurubaklagiller ve yeşil yapraklı sebzelerdir. D em ir ve çin k o d a genellikle aynı besinlerde daha ço k b ulunduğu için ç a lışm a m ız d a folik asit ile birlikte dem ir ve çinko tüketimindeki yetersizliğin yüksek düzeyde olması beklenen bir bulgudur.

Ç e ş itli a r a ş t ır m a l a r ı n s o n u ç la r ı, a n n e d e k i Z n e k s ik l iğ i n in fetiis prognozunu olumsuz yönde etkilediğini ve düşük, intrauterin büyüm e geriliği ve ölü doğum insidanslarını, ayrıca a ra ların d a N T D 'n in de b u lun du ğu çeşitli d oğ um sal anom alilerin sıklığını arttırdığını g österm ektedir (9,22,23,33,). Ç in k o n u n en önem li etkisi DN A sentezindeki rolü ile o lm a k ta d ır (34,36). Ç inko nöral tüpün kapanması, hücre büyüm esi ve farklılaşması için z orunlu bir mineraldir. Em briyogenezis sırasında çinkonun 120'den fazla enzim için gerekli olduğu bilinmektedir. (35,36).

Saııer ve a rk a d a ş la r ın ın ( 2 2 ,2 3 ), y a p tığ ı ç a l ı ş m a d a hem N T D 'l i bebeklerde, hem de annelerinde saç Zn, M n, ve Fe düzeyleri ile serum Zn ve Fe kon santrasyonları önem li ö lçüde düşük bulunm uştur. Bu d u ru m belirli esansiyel iz elem entlerin N T D e tio lo jis in d e etkili olan bir faktör o ld uğ un u tekrar ortay a koymaktadır. Eser elem entlerin N T D ile ilişkisi g ö z ö n ü n d e bulundurulursa, gebelikte eser element takviyesinin yararlı olacağı söylenebilir.

(6)

T ü r k k a dın la rın d a diyetle alınan çink onun y e te rs iz o lm a s ın d a , t a h ı la dayalı beslenm enin rolü büyüktür. Tahıllarda bulunan fitatlar Zn, Fe, C a gibi mineralleri bağlayarak emilimini olum suz yönde etkiler ve yetersizliğe neden olur.

Bakırın insan beslenmesi için e lzem o lduğu sanılm aktadır. Bazı d e n e y ha yvanlarında C u eksikliği ile anemi o luşturulm ası bakırın Hb o l u ş u m u n d a rolü olduğun u göstermektedir. Bir araştırm ada yetişkin k a d ın la ra ek o la ra k Zn ve y a Zn ile Fe karışımı verilerek m e ta b o lik ç a lış m a y ü r ü tü lm ü ş tü r. Araştırma sonuçları tek başına Zn eklenmesinin Fe ve C u y önünden b eslen m e durum unu olum suz yönde e tk ile y e b ile c e ğ i; Zn y a n ın d a Fe e k le n m esin in Fe yö n ü n d e n besle n m ey i d ü z e lte b ile c e ğ i fakat C u y ö n ü n d e n b e s le n m e y i düzeltmediğini ortaya koymuştur (37). Bu çalışm ada bir kez d a h a beslenm ede denge unsurunun ne kadar önemli olduğu gösterilmiştir. Bazı m in e ralle rin bağırsaktan emilimleri sırasında bir rekabet söz k o nusu o ld u ğ u için d iy ete yapılacak ilavelerde bu durum un dikkate alın m a sın d a y a ra r vardır.

Yeme bozukluğu olan kadınlarda yapılan bir a ra ş tırm a d a kan vitam in ve mineral düzeyleri in c e le n m iş ; p lazm a A ve E vitamini kon santrasyo nları kontrol grubuna kıyasla daha yüksek, Zn k on santrasyonları ise d a h a d ü ş ü k bulunmuştur (3 8). Yüksek doz A vitamininin teratojen etkisi (3, 3 9 ,40 ,4 2)v e çinkonun DNA sentesindeki rolü (9,35,36,43,44) d ü ş ü n ü lü rs e , b ilinçsizce yapılan zayıflam a rejimlerinin ve hatalı diyet a lışk anlıklarının konjenital m alform asyonlarla ilişkisini anlam ak d a h a da kolaylaşacaktır. Bu n e d e n le doğurganlık çağındaki kadınlara b eslenm e eğitim inin y apılm ası ve b unun sürekliliğinin sağlanması çok önemlidir.

B grubu vitaminlerin bir kısmı m etabolizm adaki gö rev lerin den dolayı b ü y ü m e ge lişm e , h ü c re y a p ım ı ve ç o ğ a lm a s ı için g e re k lid ir. N T D 'l i gebeliklerde kanda folik asit ve C vitamini ile birlikte riboflavin düzeyinin de düştüğünü gösteren pek çok çalışm aya rastlanm ıştır (20, 30, 45, 49). Bu düşm e metabolizmadaki bozukluktan olabileceği gibi, diyetle alım ındaki yetersizliği de akla getirmektedir.

Tablo tümüyle dikkate alındığında, bir besin öğesinin eksikliği dolaylı olarak diğerlerinin de vücutta kullanılma oranını bozacağından bunun çoğalan hücreler üzerine etkisi açıktır. Gelişim inde m ultifaktöryel kalıtım ın da rol oynadığı bir hastalık olan NTD'lerinde genetik komponenti değiştirme ihtimali olmadığına göre, çevresel faktörlerin düzeltilmesi yoluna gidilmelidir.

Sosyo-ekonomik düzeyi düşük gruplarda N T D prevalansı ve tekrarlama riskinin yüksek olması ;b u gruplarda yer alan annelerde erken gebelikte folat d ahil pek çok besin ö ğ e s in in d iy e ts e l ve b iy o k im y a s a l d e ğ e r l e r i n in

(7)

kontrollerden daha düşük bulunması, etiyolojideyer alan nutrisyonel faktörlerin ö ne m ini arttırm aktadır. Başta folat o lm a k üzere fetiisün g e lişim in d e etkisi olan besin öğelerini yetersiz tüketen deneklerin % 65'i ilkokul m ezunu,

%

5.0 o k u r-y a z a r değil, % 6.7'si okur y a z ar iken, sad ec e % 23.3' ü orta ve d a h a yukarı öğrenim görmüşlerdir.

B un a göre eğitim düzeyi dü şük ann e le r ç o ğ u n lu ğ u oluşturm ak tadır. Eğitim in pek çok a la n d a oldu ğ u gibi b e sle n m ey e y ö n e lik davranışları d a etk ileyeceği açıktır. Bireysel ve toplum sal özelliklerden kay n a k la n a n hatalı b e s le n m e alışkanlıklarının düzeltilm esi eğitim le m ü m kündür. K o n u y a bu açıdan bakıldığında, toplum da beslenme yetersizliği ve o n a bağlı hastalıkların sıklığını a z altm ad a eğitimin rolü inkar edilemez.

Bu bilgilerin ışığı altında, s o s y o -e k o n o m ik ve kültürel düzeyi d ü ş ü k to p lu m la rd a beslenm e yetersizliğinin k açınılm az o ld u ğ u n u s ö y le m e k yan lış o lm asa gerekir. Bu gruplarda yiyeceğin kalite ve kantitesini artırarak beslenm e d u ru m u n u iyileştirmek güç olacağı için yaygın, sürekli ve etkili bir b e sle n m e eğitim inin en geçerli ve gerçekçi yol o lduğu düşünülebilir.

Bu ç a lış m a n ın sonuçları ve literatü r b ilg ile rin e d a y a n a r a k ; N T D e tiy o lo jisin d e genetik kom po nen ti gözardi e tm e m e k şartıyla, y e te rs iz ve d e n g e siz beslen m enin hem incelenen grup, hem de genel to p lu m sağlığı açısından önem li ve önlenebilir bir çevresel faktör oldu ğu d üşünüle re k riskli annelere prekonsepsiyonel dönem de folat ve/veya multivitamin suplemanları ile birlikte diyetsel da nışm anlık verilmesi önerilebilir. Ç a lışm an ın b ulguları doğ rultu sun da öneriler şu şekilde s ır a la n a b ilir;

1. S o sy o -ek o n o m ik ve kültürel düzeyi d ü şü k to p lu m la rd a b e s le n m e yetersizliğinin önemli bir sorun olduğu bilinmektedir. Topluma sağlıklı nesiller kazandırabilm ek için doğurganlık çağındaki her kadına diyet eğitimi verilmeli ve bunun sürekliliği sağlanmalıdır. Sağlık hizmetlerinde görev alacak personelin ve doktorların d a bu konuda bilinçlendirilmesi yararlı olacaktır.

2. G elir düzeyi düşük ailelerde seçilen yiyeceğin kantitesi yanında kalitesi de etkilenmektedir. Bu grupta genellikle beslenme bilgisinin de yetersiz olduğu, hatalı y iy ecek hazırlam a, pişirm e ve sa kla m a y ö n tem le rin in uy g ulandığı görülür. Böylece, yiyeceklerde besin değeri kaybı arttığı için vücutta kullanım oranı d ü şe r ve gereksinm eyi k arşılayacak m ik tar y e te rsiz kalır. Bu n ed enle, sosyo-kültiirel düzeyi d ü şü k to p lu m la rd a b e s le n m e eğitim inin önem i d a h a d a artar.

3. B e slenm e yetersizliğinin yaygın olduğu to p lu m la rla to p lu m sal bir önlem olarak temel gıdaların zenginleştirilmesi önerilebilir.

(8)

4 .N T D yönünden riskli gebelere folat suplem antasyonu ile birlikte diyet eğilimi de gereklidir. Konsepsiyondan 30 veya da h a sonraki g ün lerd e verilen suplemamn koruyucu etkisi olmadığı bildirilmiştir (50). Nöral tiip kapandıktan sonra b aşlanan suplem an etkili olm adığ ın dan k on se p siy o n öncesi vitam in suplem anı v erilecek gebelerde buna dikkat edilmelidir.

5. Vitamin s u p le m a n ta sy o n u n u n sa dec e sö z k o n u su g e b e lik le r için uygulama döneminden bir süre sonra bırakılması gerekecektir. Hatalı beslenm e alışkanlıkları devam ettiği sü re c e ileride te k r a r y e tm e z lik b e lirtile rin in başgöstermesi muhtemeldir. Bu nedenle tem elde düzeltilm esi gereken etken diyetsel davranışlardır. Böylece, yeterli ve dengeli b e s le n m e a lışkanlığı kazandırılarak, sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan bu ailelerde hastane, doktor, ilaç vb. sağlık harcamalarının bir ölçüde azaltılm asına yardım edilm iş olur.

Etkili ve sürekli diyet eğitiminin, etiyoloj isinde nutrisyonel faktörlerin rol aldığı hastalıklarda insidansın azalmasına katkısı olabileceği bilinmektedir. Doğurganlık çağındaki kadınlara özellikle diyetsel d anışm an lık verilmelidir. Yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri okullarda basın-yayın organları aracılığı ile, ayrıca hastaneler (özellikle kadın-doğum klinikleri) ve ana-çocuk sağlığı m e r k e z l e r i n d e d a ğ ı t ı l a c a k b r o ş ü r l e r ve r u tin e ğ it im p r o g r a m l a r ı y l a öğretilmelidir.

SUM M ARY

NUTRITIONAL STATUS OF M OTHERS HAVING

CHILDREN WITH NEURAL TUBE DEFECTS

Özenoğlu, A.

In this study, mothers having one or m ore children with neural tube defects (N T D ) were investigated. Avarage daily food c o nsum p tion o f these m others w ere com pared with reco m m en ded values o f FAO, W H O and RDA. Findings indicated that comsumption o f energy, protein, calcium, vita­ min A, riboflavin, niacin, copper and basicly iron, zinc an d folic acid are insufficient for these mothers. The most insufficient nutrient is folat. M ost o f these m others were in low socioeconom ic status both with low er e d u c a ­ tion or trainning. It is concluded that mothers at risk should be supplied with

folic acid and/or multivitamin together with nutrition education and interven­ tion before pregnancy.

(9)

K A Y N A K L A R

1. Ç ataltcp cO . Ç ataltepe Ş .:N ö ra l Tüp Defektleri. Yeni Tıp D ergisi 6 (6) : 5 6 -6 3 ,1 9 8 9 . 2. Yüksel M.: G enetik Bozukluklar. Pediatri C ilt 1 : 124-143, 1989.

3. Beckm an D. A. and B rent R.L.: M echanism o f K now n E nvirom ental Teratogens. D rugs and Chem icals. C linics in P erinatology 13 : 649-674, 1986.

4. B ender A.E.: D iet and Fetal N eural T ube D efects. British M edical Journal 2 82 (24): 310, 1981.

5. B lank C.E. et al.: M ultivitam ins and Prevention o f N eural T ube D efects : A N eed for D etailed Counselling. L a n c e t4 :2 9 1 , 1984.

6. L aurence K .M . : Causes o f N eural T ube M alform ation and T heir P revention by D ietary Im provem ent and Preconceptional Supplem entation w ith F olic A cid and

M ultivitam ins. Recent Vitamin Researh, 178-195, 1989.

7. Laurence K .M ., et al.: Increased Risk o f R ecurrence o f P regnancies C om plicated by Fetal N eural T ube D efect in M others R eceiving P o o r D iets, and P ossible B enefit o f D ietary C ounselling. British M edical Journal 281 (1 3 ): 1592-1594, 1980.

8. N evin N .C .: T h eR o leo fP erico n c ep tio n el Vitam in Supplem entation in the Prevention o f N eural T ube D efects. P revention o f Physical and M ental C ongenital D efects, P art B : E p idem iology: 389-386, 1985.

9. Truswell A.S.: N utrition for Pregnancy. British M edical Journal 291 (27) : 263-266, 1985.

10. Elw ood J.M .: Can Vitam ins P revent N eural Tube D efects ? Can M ed. A ssos J : 1 2 9 (1 5 ) 1088-1092, 1983.

11. H acım ustafaoğlu, M .: N öral Tüp D efekti Olan Ç ocuk ve A nnelerinde E ritrosit Folatı - Serum B - 12 Vitam ini D eğerleri ve K arşılıklı İlişkileri. U zm anlık Tezi, İstanbul 1989. 12. KristolTersen K., Rolschau J. : V itamin Supplem ents and Intrauterine Grow th. Recent

V itamin R esearch, 84-97, 1989.

13. K u sey ri F v e ark. : N ö ral T üp D efek tlerin in Y in elem e R isk in in A z a ltılm a sın d a Prekonsepsiyonel Tedavinin Yeri. II. Ulusal Prenatal Tanı ve Tıbbi G enetik K ongresi, 11-

13 Ekim 1990, İstanbul.

14. Lem ire R.J.: N eural T ube Defects. Jam a 259 (4) : 558-562, 1988.

15. Rcnw ieik J.H.: Vitamin Supplem entation and N eural Tube D efects. L ancet 27: 749, 1982.

16. Seller M .J. et al.: Vitam ins D uring Pregnancy and N eural Tube Defects. JA M A 263 (20) 2747-2749, 1990.

17. Sm ilhells R.W. et al.: Possible P revention o fN e u ra l Tube Defects by P ericonceptional Vitamin Supplem entation. Lancet, 339-340,1980.

18. Yates J.R.W. et al.: Is Disordered Folate Metabolism the Basis for the Genetic Predisposition to N eural T ube Defects ? C linical G enetics 31: 279-287, 1987.

19. Baykaran 0 .: G ebelik ve Laktasyonda V itamin G ereksinimi. V itaminlerin Sağlığım ızdaki Önem i konulu sem pozyum notları, İst. 1986.

(10)

20. L aurence K .M .: P revention o fN e u ra l T ube D efects by Im provem ent in M aternal D ie t and Preconceptional F olic A cid S upplem entation. P revention o f P hysical and M ental C ongenital D efects, P art B : E p id e m io lo g y : 383-388, 1985.

21. M eier P.: V itam ins to P rev en tN eu ral Tube D efects, the L ancet 10 : 859, 1982. 22. S aner G. Y üksel M .: T he role o f Trace E lem ent Status on Prenatal D evelopm ent.

International Sym posium on Trace Elem ents, U nesco H eadquarters P aris, F rance. D ecem ber 1-4, 1987.

23. S aner G. et al.: The Im portance o f Trace E lem ents in the P rediction o fN e u ra l T ube D efects. (Yayınlanmamış bir çalışma).

24. Baysal A. ve Ark. : Besinlerin B ileşim i. Türkiye D iyetisyenler D em eği Yayını 1 : Ankara, 1991.

25. Kutluay. T.: Standart Yemek Tarifleri H atipoğlu Basım evi, A nkara 1994.

26. Food and N utrition Board. Recom m ended D ietary Allow ances, 10 th E dition W ashington D C : N ational Academy o f Science, 1989.

27. N eyzi O., Alp H.: E rgenlik Ç ağının Ö zellikleri, I. Istanbul Tıp F akültesi M ecm uası 40 : 187-215,1977.

28. Sümbüloğu K.: Sağlık Bilim lerine A raştırm a Teknikleri ve İstatistik. M atiş Yayınları, A nkara 1978.

29. Anon : Can Vitamins Prevent N eural Tube D efects ? Can M ed A ssos J. 131 (1 5 ): 273- 274,1984.

30. K anofsk J.D.: Vitamin Supplem ents to P rev en tN eu ral Tube D efects. L a n c e t8 : 1075, 1982.

31. A tillaB ., B ozkurtN .: Gebe K adınların Beslenm e Durum ları ile H em oglobin D üzeyleri ve Bebeğin Doğum Ağırlığı A rasında İlişkiler. Beslenm e ve D iyet D ergisi 13: 7-20, 1984. 32. Baysal A.: Vitaminler. Beslenm e, H.Ü. Yayınları / A -13, 175-210, 193.

33. M alhotra A. Saw ersR .S.: D iet S upplem entation for Pregnancy. B ritish M edical Journal 293 (2 3 ): 465-466, 1986.

34. Kurdoğlu G. ve A rk .: M inerallerle İlgili Bozukluklar. Pediatri C ilt 1: 402-404, 1989. 35. Yücesoy A.: T avşanlardaH iperzinkem ianin N öral Tüp Defekti olan B ebeklede a-2

M akroglobulin, Zn, Cu ve Fe Tayini. XXI. Psikiyatri ve N örolojik B ilim ler K ongresi. 7- 13 Ekim, Adana, 1985.

36. Y ücesoy A.: TavşanlardaH iperzinkem ianin N öral Tüp D efekti O lu şm asın aE tk isi. X X I. Psikiyatri ve N örolojik B ilim ler K ongresi, 7-13 Ekim , A dana, 1985.

37. YadrickM .K., Kenney M.A.: Iron, Copper and Zinc S tatu s: Response to Supplem entation With Zinc or Zinc and Iron in Adult Female. Am J Clin N utr 49 : 145, 1989.

38. M iraM . et al.: Vitamin and Trace Elem ent Status ofW om en With D isordered Eating. Am J Clin N utr 50: 940-944, 1989.

39. Anon : Teratogenicity o f Vitamin A. L a n c e t: 319-320, 1985.

40. Averback P.: M ultivitam in Prophylaxis as a Cause o fN e u ra l Tube Defect. L ancet 12: 101,1980.

(11)

41. B ound J.P.: Spine B ifida and V itam ins. British M edical Journal 286 : 147, 1983. 42. Ç alıkoğlu A.S. E cevit İ.Z.: Vitam in İntoksikasyonları. K atkı 8 (2 ): 190, 1987. 43. Baysal A.: M adenler. Beslenm e, H .Ü. Yayınları / A -13, 130-134, 1983. 44. S encer E.: Çinko. Beslenm e ve Diyet. 123-126, 1987.

45. D avis J. A.: Vitamins and N eural Tube Defects. The M edical Journal o f A ustralia 143 : 51, 1985.

46. K nox E.G.: V itam in S upplem entation and N eural Tube D efects. T he L ancet 2 : 39-40, 1983.

47. M ills J.L. e ta l.: The A bsence o f a Relation B etw een P ericonceptional U se o fV itam in s and N eural T ube Defects. The N ew England Journal o f M edicine 321 ( 7 ) : 430-435,

1989.

48. Sm ithells R.W. e ta l.: V itam ins and N eural Tube D efects. Lancct, 799, 1983.

49. ŞenizF.N .: Nöral Tüp Defektli 30 vakanın Patolojik Bulguları. II. Ulusal Prenatal Tanı ve Tıbbi G enetik K ongresi, 11-13 Ekim 1990, İstanbul.

50. Sheppard S. e t a l . : Neural Tube Defect Recurrence After "Partial" Vitamin Supplementation. Journal o f M edical G enetics 26 : 326-329, 1989.

Referanslar

Benzer Belgeler

Besin maddeleri ince bağırsağa girişine kadar farklı fiziksel ve kimyasal olaylarla karşılaşmaktadır.. İnce bağırsakta emilip vücuda giremeyen besin maddeleri dışkıyla

Çalışmamızdaki erkek sporcu adolesanların makro besin alımları Iglesias Gutierrez’in çalışmalasına göre düşük kalmış, Parnell’in çalışması

Çocukların çinko tüketim durumları ile ağırlık ve üst orta kol çevresi persentilleri; ağırlık z skorları arasındaki farklılık istatis- tiksel olarak önemli

A) Tabağımıza yiyebileceğimiz kadar yemek almalıyız. B) Yeterli ve dengeli beslenirken yiyecek ziyan etmemeliyiz. C) Taze sıkılmış meyve suları yerine gazlı içecekler

Diyetin kültürel değişiminin kavramsal modeline göre, ev sahibi kültüre maruz kalma, sosyo- de- mografik (cinsiyet, yaş, yer değiştirme yaşı, ev sa- hibi ülkedeki

• Erkek ve kadın bireylerin enerji ve protein tüketim miktarlarının RDA’ya göre değerlendirilmesinde cinsiyete göre gösterdikleri fark istatistiksel olarak anlamlı

Beklenen yaşam süresi Expectancy life

Tüp bebek uygulamalarında başa- rı şansını arttırmak için genellikle çok sayıda embriyo el- de edilir.. Her denemede 2-4 embriyo