• Sonuç bulunamadı

Başlık: METİN SÖZEN, DEVLETİN EVİ SARAYYazar(lar):ŞAKİROĞLU, Mahmut H.Sayı: 4 DOI: 10.1501/OTAM_0000000341 Yayın Tarihi: 1993 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: METİN SÖZEN, DEVLETİN EVİ SARAYYazar(lar):ŞAKİROĞLU, Mahmut H.Sayı: 4 DOI: 10.1501/OTAM_0000000341 Yayın Tarihi: 1993 PDF"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

METİN SÖZEN,

DEVLETİN EVİ SARAY,

İstanbul 1990, 286 sayfa, metin içi resimlerle.

Sandoz Kültür Yayınları: 12

Prof. Dr. Mahmut H. ŞAKİROĞLU

Sayın araştırıcı uzun zamandan beri sürdürdüğü bir çalışması-nın en olgun bir ürününü yakın bir zamanda bitirmiş bulunuyor. Çok güzel bir düzen içerisinde, gerek araştırıcıları gerek bu konuda ilk bilgi elde etmek isteyenlere göre hazırlanan bu eser, bir tek Os-manlı değil fakat Türklerin egemen bulunduktan yerlerdeki Saray kavramı üzerinde durup geçirdiği evrelere değinmektedir. Bunu bir "Ev" kavramı ile birleştirme gayreti de her ne kadar teşkilât tarihi üzerinde çalışanlann kabul edecekleri bir görüş değil ise de mima-risi yanında güzel sanatlar açısından bu konuyu işleyen müellif için uygun bir deyim olarak kalacaktır.

Eser üç ana bölüm içinde geliştirilmiştir; Türklerde Saray, Devletin Evlerinden Örnekler (burada Osmanlı dönemi ağırlıklı ev-re tarihsel evev-re içinde açıklanmıştır) ve Devlet İleri Gelenlerinin Evlerinden Örnekler).

Kitabın ağırlık noktası elbette ki, s.52'den itibaren başlayan ye Edirne Sarayı ile başlayıp da Maslak Kasırlan'na kadar uzanan İs-tanbul Sarayları üzerinedir. Şimdi izi kalmayan Edirne Sarayı için tarihi kaynaklann değerlendirilmesi yanında kaynağı bolca olan Topkapı Sarayı (s.62-97) muhtelif cepheleri ile ele alınmıştır. Bir ikametgâh yanında devletin idare merkezi olması geniş bir hizmetli sınıfının burada bulunmasına yol açmıştır. Burası, Fâtih Sultan Mehmed'in İstanbul'u imân ve yeni bir merkez durumuna getirmesi sırasında bir İç Kale olarak düşünülmüş olması önceki Bizans Sa-raylanndan ayıran bir hususdur. Her bir padişah devrinde yapılan eklemeler her türlü ihtiyacı gidermeyi amaçlardı. Her bir köşesi hakkında mevcut bulunan resmi kayıtlar, görüntüler, yabancı

(2)

göz-7 1 2 M A H M U T H. Ş A K İ R O Ğ L U

lemciler tarafından verilen bilgiler ele alan kişiler tarafından incele-nir. Müellif bir mimari özellik araştırıcı olduğu için görevi bunu er-babına havale etmektedir (s.76) "...Osmanlı döneminin toplumsal, yönetimsel, ekonomik ve kültürel yapısının olanaklar oranında göz-den geçirilmesi, yoğun belgelerin taranması gerekmektedir... toplu, çok yönlü yayınlara gereksinim vardır". Bu bilgiler için uzağa git-meye gerek yoktur, bununla ilgili kayıtlar Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi denen makamda muhafaza edilmektedir. Eserin müellifi ta-rafından verilen minyatür, fotoğraf, tablo gibi görsel malzemenin değerlendirilmesi araştırıcılara kalmaktadır.

Dolmabahçe Sarayı da en bol kaynağa sahip bir mahal ve ayn-ca kullanım bakımından bir ikâmet ve idare yeri addedildiği için de belirli bir şansa sahiptir ve bu sayede hakkında en fazla eser yazılan binalar arasındadır. Müellif tarafından araştıncılara sunulan görsel bilgi ve malzeme yanında bir takım tarihi olaylan içeren arşiv kay-naklarının devrin koşullanna göre tahlili gerekir. Müellif tarafından incelenen Aynalıkavak, Kağıthane-Sâdâbâd-Çağlayan, Beşiktaş Sa-hil, Çırağan, Beylerbeyi, Yıldız Saray'lan ve aynca kasır diye ad-landınlan hükümdar konaklan her bir evre içinde yararlı oldu. Ül-kemizdeki temel yönetim değişikliği sebebi ile uzun bir süre kullanımı hakkında tereddüd uyandıran binalann turizm ve kültür hizmetine girmesi gerçekten de yıkımlannı engelleyen bir husus-dur.

Müellif için cesaret isteyen bir konu ise devlet ileri gelenleri ta-rafından yaptınlan İbrahim Paşa Sarayı, Siyavuş Paşa Köşkü, İshak Paşa Sarayı gibi inşaatlara eğilmesidir. Uzun süre devlet hizmetin-de bulunan kişilerin yarattıklan bu merkezler hakkında müellif da-ha önceki araştırmalardan yola çıkarak, kitap içindeki orana göre sonuçlara varmaktadır. İbrahim Paşa Sarayı olarak bilinen binanın muhtelif kişiler tarafından sonraki nesiller aktanlması yanında İs-hak Paşa Sarayı diye bilinen yer İs-hakkında hiç bir resmi kaydın ele geçmemesi tarihçileri ve arşivcileri hayretler içinde bırakmaktadır. Müellif bu boşluğu yerinde yaptığı gözlemlerle kapatmıştır.

Konusu bakımından çeşitli alanlarda çalışacak kişilerin istifade edeceği bir eseri yaratmakla müellifi ile böyle bir yayını üstlenen şirketi kutlamak ve Osmanlı devrine ait ilgi çekici bir konuyu üstü-ne düştüğü bir şekilde başan ile bitirmeleri gerçekten takdir edile-cek bir davranıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Duygu Çayırcıoğlu ise Kamusal Alan ve Özel Alan ayrımının sinemada cinsiyet rollerine nasıl yansıdığını Demir Leydi örneği vesilesiyle anlatıyor.. Bu sayıda genelde

Es lässt sich unschwer erkennen, dass unter diesen Voraussetzungen die Kritik an der Macht zu einem heiklen Unterfangen wird, da wir uns hier immer auch selbst demaskieren müssen,

Mesleğe adanmışlıkları olumlu olan, atamaları adaletli bulmayan, kurumda özlük haklarına ilişkin yeterince bilgilendirilmediklerini düşünen, mesleğinin toplumun

護理指導資訊-耳鼻喉科 臺北醫學大學‧署立雙和醫院 100-12-A FH3500002 耳部顯微手術前後須知

uzak durulması, , her türlü toplumsal ve siyasal mühendisliğe karsı durulması, “aile” kurumunu sarsacak uygulamalar konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiğine

Yapılan araştırma çalışmalarının yanı sıra izlenmesi gereken süreçler ve yolları da ele alarak; çalışan refahını (iyi.. oluş), sosyal

Bu nedenlerle bu incelemede Türkiye’de işlenmiş ve taze olarak değerlendirilen önemli bir sebze olan biberin üretimi, dış ticareti ve rekabet gücü