• Sonuç bulunamadı

8.SINIF LGS TÜRKÇE DENEME SINAVI VE CEVAP ANAHTARI (18)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "8.SINIF LGS TÜRKÇE DENEME SINAVI VE CEVAP ANAHTARI (18)"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

2019-2020 ÖĞRETİM YILI

8. Sınıf

Çalışma Fasikülü

TÜRKÇE

Ölçme Değerlendirme Merkezi Türkçe Branş Sorumlusu Derya BİRCAN

Ölçme Değerlendirme Merkezi İl Ekip Sorumlusu Tekin GÜR

Tokat İl Millî Eğitim Müdürü Murat KÜÇÜKALİ

İl Ölçme Değerlendirme Şube Müdürü Mesut PELİT

(2)

1.

Metindeki numaralandırılmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından

diğerlerinden farklıdır? A) I

B) II C) III D) IV

(I)Elmas yakın zamana kadar dünyadaki en sert malzeme olarak biliniyordu fakat “Vurtsit bor nitrür” ve “lonsdaleite” minerallerinin elmastan daha sert doğal malzemeler olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar var. (II)Etkileyici görüntüsü nedeniyle elmasın mücevher olarak kullanımı daha çok bilinir. (III)Ancak elmas en sert malzeme olması nedeniyle endüstri uygulamalarında önemli bir yere sahip olmayı sürdürecektir. (IV)Yeni keşfedilen ancak yeryüzünde hayli nadir bulunan bu minerallerin elmasın yerini alması zor görünüyor.

2.

Yukarıdaki metinde hangi anlatım biçimi ağır basmaktadır?

A) Betimleme B) Öyküleme C) Açıklama D) Tartışma

Kedilerin insanların sosyal yaşamındaki varlığına dair en eski kanıta Kıbrıs’taki eski bir tarım köyünün kalıntılarında rastlanmıştı. Bir insanla aynı mezara gömülmüş bir kediye ait 9500 yıl öncesine tarihlenen kemik kalıntıları, kedinin o toplumda sosyal açıdan önemli bir statüsü olduğunu düşündürmüştü. Ancak kedilerin buradaki işlevini ya da evcilleşme sürecini aydınlatan kanıtlara rastlanamamıştı. Kronolojik olarak bu kalıntılarla Mısır’daki 4000 yıllık mezar resimleri arasında, kedilerin insan yaşamındaki varlığına ilişkin başka kanıt yoktu. 5300 yıl öncesine tarihlenen yeni buluntular kedilerin evcilleştirilmesine ilişkin bilgi eksikliğini bir ölçüde giderdi. Çin’deki Quancuhun adlı eski bir yerleşimde kazı yapan arkeologlar kedilere, köpeklere, geyiklere ve başka yaban hayvanlarına ait kemik kalıntıları üzerinde karbon tarihlemesi ile karbon ve azot izotop analizleri yaparak kedilerin büyük ölçüde darı tarımıyla geçinen bu toplumda kendine nasıl bir yer

edindiğini ortaya koydu.

TO KA T İ L M İL LÎ E Ğİ Tİ M M ÜD ÜR LÜ ĞÜ Ö LÇ M E D EĞ ER LE ND İR M E M ER KE Zİ

(3)

3.

Yukarıdaki metin hangi yazı türünden alınmış olabilir?

A) Fıkra B) Makale C) Deneme D) Söyleşi

Kar ve dolu arasındaki fark oluşum süreçlerinden kaynaklanıyor. Kar sıcaklık 0°C’nin altına düştüğünde, havadaki su buharının aniden soğuyarak katı hale geçmesi ve oluşan küçük buz kristallerinin birleşmesiyle ortaya çıkan bir yağış türü. Küçük buz kristalleri havadaki küçük bir parçacığın, örneğin bir toz taneciğinin üzerinde birikir ve büyüdükçe yere doğru düşmeye başlar. Kar taneleri sıcaklığı 0°C’nin biraz üstünde olan, nemli havanın içinden yere doğru düşerse dış yüzeyleri bir miktar erir ve bu nedenle başka kar taneleriyle bir araya gelebilirler. Bu, daha büyük kar tanelerinin oluşmasına neden olur. Kuru ve soğuk bir havada toz halinde, daha küçük kar taneleri oluşur. Dolu ise bulutların içindeki yuvarlak ya da düzensiz şekilli buz parçacıklarıdır. Bulutların içindeki yağmur damlacıklarının bir fırtına sırasında yükselmesi nedeniyle aniden soğuyarak donması sonucu oluşur. Bulutların yukarı ve aşağı yönlü hareketleri sırasında buz parçacıklarının yüzeyinde daha fazla su birikir. Bu nedenle taneleri portakal büyüklüğünde dolu yağabilir. Dolu tanelerinin büyüklüğü bulutun içindeki suyun miktarına ve bulutun ne kadar yükseğe ulaştığına bağlı olarak değişir.

4.

Verilen metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) Günlük alışkanlıklarımıza dikkat ederek çevre kirliliğini en aza indirebiliriz.

B) Geri dönüşüm, çevre kirliliğini azaltan en önemli etkenlerdendir.

C) İnsanların yaşama biçimleri tarihler boyunca çevreye zarar vermiştir.

D) Çevremiz için seyahatlerimizde toplu taşıma araçlarını kullanmalıyız.

Günümüzde insanların yaşama biçimleri atalarımızın yaşama biçimlerine göre çevreye çok daha zararlı. Dolayısıyla yaşama tarzımızı az da olsa atalarımıza benzetmek kesinlikle faydalı olacaktır. Örneğin kısa mesafelerde seyahat etmek için otomobil yerine bisiklet kullanmak atmosfere salınan zehirli gazların miktarını azaltacaktır. Evlerde kullandığımız ve çevreye zararlı maddelerin geri dönüştürülmesini sağlamak da kirliliği azaltır. Örneğin gıdaların paketlendiği kutular, kartonlar, şişeler geri dönüştürülebilir. Bu malzemelerin üzerinde bulunan boyaların da bir kısmı çevreye zararlıdır. Sonuç olarak insanların yaşama biçimlerine ve günlük alışkanlıklarına dikkat etmesiyle çevrenin ve suların kirlenmesinin asgariye indirilebileceği

söylenebilir. TO KA T İ L M İL LÎ E Ğİ Tİ M M ÜD ÜR LÜ ĞÜ Ö LÇ M E D EĞ ER LE ND İR M E M ER KE Zİ

(4)

5.

Paragrafta verilen bilgilere göre hangi seçenekte “Empresyonizm” akımına uygun çizilmiş bir tablo vardır?

19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da doğup diğer Avrupa ülkelerine yayılan Empresyonizm 20. yüzyıl sanat akımlarını da büyük ölçüde etkilemiştir. Atölye resmi yerine dönemin sanatçıları konularını gün ışığı altında büyük bir renk zenginliği içinde çalışmışlardır. Işık altında gün boyu farklı renklere bürünen nesnelere önem verilmiş, su ve kar, ışığı yansıtıcı özellikleri nedeniyle en çok sevilen ve tercih edilen konuları oluşturmuştur. Koyu renkler yerine ışığı en iyi biçimde yansıtan kırmızı, yeşil, mavi, mor ve turuncu gibi parlak, canlı, açık renkleri kullanmayı seçmişlerdir. Toplumun yaşama bakışını ve düşüncesini de etkileyen empresyonist sanatçılar yaşadıkları çağın resmini biçimlendiren akademik kuralların ve konuların dışına çıkarak eserlerini meydana getirmişlerdir. Mitolojik ve tarihsel konular yerine günlük yaşamdan seçtiklerini tuvallerine aktarmışlardır. Bunların başında en çok sevdikleri manzara ve

eğlenen, neşe dolu insan topluluklarını betimledikleri tablolar gelmektedir.

A) B)

(5)

6.

Verilen paragraf hangi soruya cevap olarak yazılmıştır? A) Bakteriler mi daha zararlıdır virüsler mi?

B) Bakteriler ile virüsler varlıklarını nasıl sürdürürler? C) Bakteriler ile virüsler arasındaki farklar nelerdir? D) Bakteriler ile virüslerin ortak yönleri nelerdir?

Bakteriler DNA, ribozom, sitoplazma, hücre duvarı ve hücre zarına sahip tek hücreli canlılardır. Bazı bakterilerde hareket etmelerini sağlayan kuyruğa benzer kamçı ya da yüzeylere tutunmalarını sağlayan pilus adında tüye benzer yapılar bulunur. Bakteriler her türlü ortamda canlılıklarını sürdürebilir. Yaşamak için başka bir canlı hücreye ihtiyaç duymazlar. Virüsler ise yaşamak için canlı bir hücreye ihtiyaç duyar. Bu hücreye konak hücre denir. Bütün virüslerin yapısında konak hücre içerisinde çoğalıp yaşamsal faaliyetlerini sürdürmelerini sağlayan DNA ya da RNA’nın yanı sıra bunları koruyan ve kapsit olarak adlandırılan bir protein kılıf bulunur. Bakterilerin hepsi zararlı değildir. Doğada birçok faydalı bakteri bulunur. Örneğin azot bakterileri doğadaki azot döngüsünün devam etmesini sağlar, okyanuslarda yaşayan fotosentetik bakteriler atmosferdeki karbondioksiti kullanarak oksijen üretir, bağırsağımızda yaşayan bakteriler ise besinlerin sindirimi ve emiliminde rol oynar. Virüsler ise yalnızca zarar verir. Girdikleri konak hücreyi kullanarak DNA ya da RNA’larını çoğaltırlar. Böylece kendi kopyalarını

oluşturarak diğer hücrelere saldırırlar. Enfekte olan sağlıklı hücreler ise ölür.

7.

Yukarıdaki dörtlükte benzetme sanatı kullanılmıştır. Benzetilen varlıkların içinde hangisi yoktur? A) Ekmek

B) Su C) Uyku D) Hürriyet

Bugün tarih boyunca hür yaşamış bir millet, Üstüne çökse dünya, hürriyet ister elbet!

İnsan için hürriyet, ekmek gibi, su gibi, Hürriyetsiz sürünmek, ölüm uykusu gibi...

(6)

8. Aşağıdaki grafikte mayıs ayı ile kasım ayları arasında bir ilimize gelen turist sayıları verilmiştir.

Bu grafiğe bakılarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bu ilde temmuz ile ağustos ayında gelen turist sayısı eşittir. B) Havalar soğuduğu için o ile gelen turist sayısında azalma olmuştur.

C) Mayıs ayı ile kasım ayında gelen toplam turist sayısı haziranda gelen turist sayısına eşittir. D) Eylül ve ekim aylarında gelen turist sayısı toplamı haziranda gelen turist sayısından fazladır. 9.

Yukarıdaki parçayla ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.

B) Örneklendirmeye başvurulmuştur. C) Karşılaştırma cümlesi vardır. D) Benzetme yapılmıştır.

Araştırmacılar, Antarktika’nın batısındaki Pine Adası ve Thwaites Buzulu civarındaki deniz yatağından sondaj yaparak örnekler topladı. 90 milyon yıl önce bu bölge karalarla kaplıyken oluşmuş katmanlardan alınan örnekler incelendiğinde içlerinde polen, spor ve fosilleşmiş kök gibi çok sayıda karasal madde olduğu anlaşıldı. Elde edilen sonuçlar; geçmişte bu bölgenin şimdikinden çok daha ılıman bir yer olduğuna hatta yağmur ormanlarıyla kaplı olduğuna işaret ediyor. Tahminlere göre o sıralarda

(7)

10.

Yukarıda verilen cümlelerden kaç tanesi sadece temel ögelerden oluşmuştur? A) 1

B) 2 C) 3 D) 4

11. “Başarı bilinçli olanları ve çalışma arzusu duyanları bulur; başarısızlık ise umursamadan ve bilinçsizce yaşayanların peşinden ayrılmaz.” cümlesi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Durum ifade eden zarf-fiil kullanılmıştır. B) “Bilinçsizce” sözcüğü zarf-fiildir. C) Birden fazla adlaşmış sıfat-fiil vardır. D) İsim-fiil kullanılmıştır.

Tünelin ucunda ışık varmış gibi yürümek ve ışığın görüneceğine inanmak gerekir.

Hepimiz; aynı üzüntüden payını alan, büyük ve üzgün kişilerdik.

Kendisininkinden başka hiçbir düşünceye tahammülü olmayanları anlatmış.

(8)

13.

Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde “dudaksıllaşmaya” uyulmamıştır? A) Tarlalardan beklenen verim alınamadığı için anbarlar boş kaldı.

B) Küçük kıza pembe elbise çok yakışmıştı.

C) Perşembe günü yapılacak olan sınava hiç hazırlanamadım. D) Semaveri yakmak için duvarın üstündeki kibriti aldı.

Dudaksıllaşma nedir?

Bazı sözcüklerde çeşitli sebeplerden düz ünlülerin yuvarlaklaşması veya bazı ünsüzlerin dudak ünsüzlerine dönmesi: (savırmak) > savurmak, (kavırmak)> kavurmak,

(gönlek) > gömlek, (konşu) > komşu, (çenber) > çember, (kanbur) > kambur

6 Nisan pazartesi gününden itibaren TRT EBA TV’de saat 20.00’de ekranlara gelen veli kuşağının bu haftaki programı belli oldu:

• 13 Nisan pazartesi akşamı “Bizden” adlı veli kuşağında Psikolog Doğan Cüceloğlu, “Belirsizlik Döneminde Duygularımız Ne Söylüyor?” konusundaki bilgilerini paylaşacak.

• Akademisyen ve yazar Mim Kemal Öke, “Evde Kalma Döneminde Engelli Çocuklarımız” konulu programıyla, 15 Nisan çarşamba akşamı saat 20.00’de TRT EBA TV’de olacak.

• 17 Nisan cuma akşamı veli kuşağı saatinde ise Psikiyatrist Kemal Sayar, “Korona Günlerinde Duygusal Dayanıklılık” konusunda bilgiler verecek.

12.

Bu metinde aşağıdakilerden hangisiyle ilgili yazım yanlışı yapılmıştır? A) Ay, gün adları; belli bir günü, tarihi anlatırsa büyük harfle yazılır.

B) Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri, rütbe adları ve lakaplar büyük harfle başlar. C) Sayılar yazıyla da yazılabilir. Buna karşılık saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılarda rakam

kullanılır.

D) Kuruluş, ülke, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır.

(9)

15. A durağının sınırları içinde evi olan bir yolcu D durağı sınırları içinde olan işini halledip evine dönecektir. Buna göre sırasıyla kaç numaralı minibüsleri kullanmalıdır?

A) 1-3 B) 2-4 C) 2-3

14. Verilen bilgilere göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) C durağında bekleyen yolcu 2 numaralı minibüse binebilir. B) 2 ve 3 numaralı minibüsler eşit sayıda durağa uğramaktadır. C) 4 numaralı minibüs sadece E ve D durağına uğramaktadır.

D) Seferini tamamladıktan sonra çıkış noktasına en çabuk 4 numaralı minibüs dönebilir. 14 ve 15. soruları verilen tabloya göre cevaplayınız.

• 1 Numaralı Minibüs Güzergâhı: 0-A-B-C-A-0 • 2 Numaralı Minibüs Güzergâhı: 0-A-C-D-E-0 • 3 Numaralı Minibüs Güzergâhı: 0-E-D-C-A-0 • 4 Numaralı Minibüs Güzergâhı: 0-E-D-E-0

MİNİBÜS ÇIKIŞ NOKTASI (0) D DURAĞI C DURAĞI B DURAĞI A DURAĞI E DURAĞI

(10)

16.

Yukarıda noktalı virgülün kullanıldığı yerler hakkında bilgi verilmiştir. Hangi seçenekte verilen bilgilerden farklı bir durum için noktalı virgül kullanılmıştır?

A) At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.

B) Zonguldak; İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra hastalığın en fazla yayıldığı il olmuştur. C) Okuma grubuna kızlardan Emine, Büşra Şule; erkeklerden Ozan, Batuhan seçildi. D) Çaresizlikten ne yaptığımı bilmiyor; kızıyor, bağırıyor, ağlıyordum.

1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur. 2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur.

17.

Aşağıdaki dörtlüklerin hangisinde yansıma sözcük yoktur? A) Bizden evvel buraya inen üç dört arkadaş

Kurmuştular tutuşan ocağa karşı bağdaş. Çıtırdayan çalılar dört cana can katıyor, Kimi haydut, kimi kurt masalı anlatıyor... B) Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince.

Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi.

Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi. C) Ara sıra geçiyor bir atlı, iki yayan.

Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdayan Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor, Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor... D) Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,

Bir dakika araba yerinde durakladı.

Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...

(11)

18 ve 19. soruları verilen tabloya göre cevaplayınız. SEBZELERİN GELİŞMESİ İÇİN EN ELVERİŞLİ KOŞULLAR

18. Verilen tablodan hareketle aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Tablodaki ürünler arasında hem verimli hem de verimsiz toprakta yetişebilen tek ürün brokolidir. B) Daimi gölgeden hoşlanan ürünler aynı zamanda rüzgâra dayanıklıdır ve geçirgen toprak ister. C) Yetişme dönemi kısa olan bitkilerden sadece patates “düşük ph”lı toprak ister.

D) Kumlu toprak isteyen ürünlerin yarısının yetişme dönemi uzundur. 19. I. Marul II. Bamya Bo l g ün eş i st er . G öl ge de n r ah at sı z o lm az . D ai m a g öl ge de n h oş la nı r. G eç irg en t op rak i st er . N em li t op rak i st er . Kur u t op rak i st er . Ku m lu t op rak i st er . K illi t op rak i st er . Ve rim li t op rak ta y et iş ir. Ve rim siz to pr ak ta da ye tiş lir . “Y ük se k P H ”lı t op rak i st er . “O rta P H ”lı t op rak i st er . “D üş ük P H ”lı t op rak i st er . Ye tiş m e d ön em i u zu nd ur . Ye tiş m e d ön em i kı sad ır. D on a da ya nı kl ıd ır. R üz ga ra da ya nı kl ıd ır. BAMYA ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ BİBER ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ BROKOLİ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ DOMATES ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ HAVUÇ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ISPANAK ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ KABAK ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ KAVUN ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ LAHANA ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ MARUL ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ MISIR ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ PANCAR ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ PATATES ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ SOĞAN ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ TURP ▲ ▲ ▲ ▲ ▲

(12)

20.

Verilen görselle ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) 1. cümlede örneklendirme yapılmıştır.

B) 2. cümlede koşul-sonuç ilişkisi vardır.

C) 3. cümlede yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir. D) 4.cümlede sebep-sonuç ilişkisi vardır.

(13)

SORU CEVAP ANAHTARI 1. A 2. C 3. B 4. D 5. A 6. C 7. D 8. B 9. D 10. C 11. B 12. A 13. A 14. D 15. C 16. B 17. A 18. B 19. C 20. D

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu nedenle bu çalışmada PFAS’li kadın hastalarda üç farklı izokinetik kuvvetlendirme eğitiminin: (1) Konsentrik kuvvetlendirme eğitimi (KONS), (2) Eksentrik

Hamstring tendon grefti ile ön çapraz bağ cerrahisi sonrası, açık ve kapalı kinetik halka pozisyonunda verilen sekiz haftalık stabilizasyon eğitimi standart ÖÇB

Çalışmaya katılan hastalara tedavi öncesi, ilk tedaviden 45 dakika sonra, 2 hafta süren 4 seanslık tedavi bitiminde ve 6 hafta sonra ağrı değerlendirmesi

Riskli bebeklerin mümkün olan en erken dönemde rehabilitasyon programlarına katılabilmeleri açısından Prechtl Analizinin önemini ortaya koyarak, anormal

_As expected the heart rate was increased during six minute walk test when the weight was added to the prosthetic limb of the subjects, we have recorded the heart rate before 6MWT

hareketle mobilizasyon grubunun, aktif hareket grubuna göre kıyaslandığında, sağ diz aktif fleksiyon gonyometrik ölçümünde,sol diz aktif fleksiyon gonyometrik

En az altı aydır düzenli egzersiz yapan yaşlı grup ile egzersiz yapmayan yaşlı grup karşılaştırılarak egzersizin fiziksel aktivite seviyesine, hareket korkusuna,

ÇalıĢmamızda SAFE yutma yeteneği ve fonksiyonunun duyu değerlendirmesi sonuçlarına göre pnömoni öyküsü olan ve olmayan yaĢlıların dil duyu