• Sonuç bulunamadı

Genç avant-garde ressamlarımızdan Fuat Acaroğlu:resim benim için görsel iletişim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Genç avant-garde ressamlarımızdan Fuat Acaroğlu:resim benim için görsel iletişim"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PLASTİK SANATLAR

G EN Ç

?

-AVANT-GARDE

RESSAMIARIMIZDAN

FUAT ACARO ĞLU

Fotoğraf: Hakan AKKUŞ

&OSQ-"Resim Benim İçin

Görsel İletişim"

R e n k mutluluktur, sevmektir, sevilmektir, sevgidir, aşktır,

başarıdır, yararlı olmaktır, atlamak, sıçramaktır. Çabalamaktır, iyi

gitmeyen şeylere karşı gelmedir, bağırmadır. Islık çalmak,

ıı

dansetmek, düşlerimde.

"Duvardaki Adam" (1985)

F UAT A C A R O Ğ L U

S E R G İ L E R

92- TEM Sanat Galerisi Kişisel Sergi TO KYO Türk Sanatçıları Sergisi 91- URART Sanat Galerisi M aya Aktarımlar

Sergisi

Sahne Sanat Galerisi Kişisel Sergi Panel Magic Box YoungStar Gafaxy Panel Bilsak Sanatevi

Şile Belediyesi Q.uvar Resimleri Panel Bogaçiçi Üniversitesi 90- Ankara Belediyesi Duvar Resimleri

Kassel-Alm. MSÜ GSF Sergisi 89- İş Bankası Sanat Galerisi Çağdaş Sanat I

Mine Sanat Ga.lerisi Çağdaş Sanat 2 II. Uluslararası İstanbul Bienali URART Sanat Galerisi Apokalips Sergisi TEM Sanat Galerisi Kişisel Sergi 88- Mine Sanat Galerisi Kişisel Sergi 87- Galeri BARAS Türk Resminde Modernleş­

me süreci

TEM Sanat Galerisi Kişisel Sergi Galeri BM figür ötesi sergisi 86- Galeri BM genç sanatçılar sergisi

Maçka Sanat Galerisi

85- Maçka Sanat Galerisi kişisel sergi

Ö Z G E Ç M İ Ş

1979- D G SA Yüksek resim bölümünden mezun oldu.

1983- Yeterlilik yaptı.

86- 07'de İtalya Devlet Sanat kursu 1990- İtalya Devlet Sanat bursu

Doçent oldu. Halen Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Ana Sanat Dalı Ö ğ ­ retim Üyesi

(2)

FUAT ACAROGLU

Maya '91

• Hakan AKKUŞ •

K

endi deyimiyle, başladığı sa­ nat serüveninde araştırmala­ rı ve gözlemleri ile geçirdiği süreci, çalışmalarında dışavurumcu sanat anlayışı ile ortaya koyan top­ lum gözlem lerine ilişkin eleştirel

tutumuyla da dikkat çeken, öncü (A vant-G arde) ressamlarımızdan Fuat Acaroğlu ile konuştuk.

- Neden resim?

- Daha çok kendinizlesiniz. Bi­ reysel çalışma yoğunluğu ile öz­ gürlük sınırlarınızı genişletebilir ya da ne bileyim egemenlik alanlarını­

zı çoğaltıp zihinsel hükümdarlığı -^ nızı güçlendirebilirsiniz. Bir de ço­ cukluğumu yaşadığım konağın dö­ külmüş sıva-altı şiirleri yanma çi­ zilmiş kara kalem resimlerden çok etkilenmiş olmalıyım. Ve babamın resme olan ilgisi, resim yapıyor ol­ ması da beni bu alana iten faktör­ lerden olabilir.

Ve belki de kendime daha etkili olabileceğim başka olanaklar yara­ tamadım, ondan resim. İlkokulda tarih şeritleri resimleme, orta öğre­ timde resmin özel bir durum oldu­ ğunu algılamam bile yeterli bir ge­ rekçe diye düşünüyorum şimdi. Bundan başka en yakın olduğum konu müzik. Önceleri ciddi uğraş verdim bu konuda ama gösterdi­ ğim çabanın hızıyla dış dünyadaki müzikal gerçeklerin ivmesi farklıy­ dı, enstrümanı bıraktım.

O halde şimdi iletişim dili resim artık benim için ya da boya resmi ile sınırlı olmayan görsel bir orga­ nizasyon sunmak. Boyamak, göste­ riler düzenlemek, yerleştirmek, ta­ sarımlar ama önce görsel iletişim.

- Figür?

- Figür denilince akla yalnızca - insanın gelmesi çok matrak. Figüre- tive resim yapan da bunu izleyen de insan figürü görmek ister gibi ya da öyle sanılıyor herhalde. O bir bi­ çimdir, şekildir, rumuzdur. Ortada bir şey yapmak için kasıtlı bir ey­ lem vardır. Figürasyonda bir şeyi kastederek yapılan eylemdir dene­ bilir. Figür adamdır, kadındır, bit­ kidir ya da eşektir. Veya da varsıl­ sak sahip olduğumuz, yoksulsak düşünü kurduğumuz bir eşyadır. O neyse, onu bize tanıtan, hatırla­ tan ya da konu ne ise onu bize ak­ taran, algılama ve anlamaya neden olan işaretlerin tümüdür.

Benim çalışmalarımda en çok görünen ise insan figürüdür; eğer kendini bir buzdolabı gibi algılıyor olsaydım beyaz eşya ile ilgili diziler yapıyor olabilirdim kimbilir. Ö y­ leyse böylesine harmanlanmış bir toplumda yaşam bulan her şey za­ ten insana götürmekte beni.

Ve bana yaşamın ta kendisi in­ sanınsan figürü ve edimleri. Bir de eklemeliyim ki ne yaparsanız ya­ pın, en soyut kavramlarla bile

uğ-Tarırılar Sofrası '92

(3)

raşıyor olsanız insanı ve onun çev­ resini tarif etmiş oluyorsunuz enin­ de sonunda. İşte bu nedenle önce­ likle insan figürü benim için.

92 yılı Tem Sanat Galerisi-The W hole Story-Tanrılar Dizisi sergi ilk anda o yüce enerjiyi akla getire­ bilir. Çoğu zaman boynu bükük huzuruna çıktığımız günahlarımız için af dilediğimiz, onun için secde­ ye vardığımız her türlü orucu tuta­ rak cennetini bize açmasını istedi­ ğim iz o muhteşem varlık düşünü­ lebilir. Oysa bu dizinin tüm öyküsü aynı coğrafyada yaşanan uygarlık­ ların, kültürlerindeki benzer insan- figür ilişkilerinden oluşmuştur. Es­ ki Yunan'da ya da öteki bölge kül­ türlerinin çok tanrılı dinler mito­ sundaki tanrı düzenleyiciler ile gü­ nümüz toplumsal yaşamında yön­ lendirici güçler arasındaki benzer­ liklerden doğmuştur bu dizi (Bkz. Gösteri/92 Mart). Tanrısal bu güç­ ler içimizdekiler aramızdakiler, bü­ yüklerimizdir. Onlar ki; insan figü­ rüne ait potansiyel tanrılardır o halde.

- Renk?

- Hareketsizlik, uyuşukluk, bez­ ginlik, çaresizlik, kadercilik, bilgi­ sizlik, bilinçsizlik, İstanbul'u hisset­ mek, üreyen toplum,kültürel kirli­ lik, kitlesel horultu, haramilik ve fallokrasi dışında her şeyin adı renktir. Öyleyse tüm bu olumsuz­ luklar iyi gitm eyen şeyler gridir, bozdur, diyebilirim. Pislikler gridir.

Artık olan her şey rengini yiti­ rir. İnsanın hastası bile solar, uçuk­ laşır. İçimizdeki oyuk gridir, kara­ dır. Cure, ne demiş bakın:

"I don't care if monday's blue" burada pazartesi hüznüdür ipleme­ diği şey ya da o muhteşem blues, adını engin-uçsuz bucaksız gökyü­ zünden alır ama hüzünlü kederli şarkılar blues türü aslında gridirler, karadırlar.

Yine Cure'a gelelim: Pazartesiyi hüznü nedeniyle iplemez. "Tues­ day's grey and Wednesday's too" Salı ve Çarşamba da gridir her şey. Perşembe hiçbir şeyi iplemez. Ama Cuma öyle mi ya? It's Friday I'm in love"dir. O gün en renkli gündür; çünkü Cum aları aşık olur. O gün pembedir, kırmızıdır, yeşildir, mor­

Tanrıların Koruması 92

dur çünkü mutludur. Sevgi dolu­ dur, sever sevilir o bir aşk bağımlı­ sıdır ve her şey renklidir ona göre. Benim için de renk mutluluktur, sevmekltir, sevilmektir, sevgidir, aşktır, başarıdır, yararlı olmaktır, atlamak, sıçramaktır, çabalamaktır, iyi gitmeyen şeylere karşı gelmedir, bağırmaktır, ıslık çalmak, dans et­ mek, düşlerimde uçmaktır.

- Diziler?

- Evet, dizi dizi diziler. Diziler­ deki gençler arası ilişkiler, gençler ana-baba ilişkileri, kadın-erkek, cinsellik, İtalya’da yaptığım azizler ve arkolar dizisi. Erkek egemen toplum, buyurgan fallokratik kül­ tür, kirlilikler sağır sultanlar, engel li padişahlar ve demokrasi. H ay­ vanlar dizisi Tek adam'ın tanrısal tarifi ve sonunda Tanrılar dizisi ve tüm bu oluşumları hazırlayan du­ yargaları budanmış yurttaşlar.

Şimdi: Çalışmalarım sürüyor yeni bir dizinin ön hazırlıkları üs­ tündeyim. Ve gösteri (performans deniliyor) babında ise geçtiğimiz ilkbaharda tasarladığım ancak su- nulamayan açıkhava projelerim için de çok heyecanlı olduğumu söyleyebilirim. Açıkhava tasarıla­ rım Kabataş, Dolmabahçe Sarayı çevresi, stadyum, Beşiktaş'ta üç gün üç gece sürecek. Bir başka gös­ teri tasarısı Tünel-İstiklal Caddesi- Taksim Coğrafyasında yaşam bu­ lacak. Sonra Gülhane'de "Bu hay­ van korumaya alınsın" projesi var.

Y U R T T A Ş L A R A DUYURULUR: Kabataş'ta panolar boyanacak! Stadyumda direkler sütun olacak! Dolmabahçe'de neler olacak! Ve Barboros'da bir otobüs! Gülhanede bir hayvan korumaya

alınacak!

Belki de düşler gerçek olacak! ■

Haklarınız '87

4

.

BOYUT/21

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

 萬芳醫院空中農園的四季禮讚

Radionuclides are mainly observed in mucks extracted from layers of different depths during oil-and gas production process which accumulate in several areas while

Core conversion calculations have been carried out for different core loadings of the TR-2 reactor in order to find out the optimum design for the radioisotope production.. Using

Mühendislik Jeolojisinde Ça¤dafl Uygulamalar Sempozyumu, 25-27 May›s tarihleri aras›nda, Denizli’de, Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde

Nuruosmaniye kapısından, Kalpakçılar Caddesi’ne girmeden önce, başınızı kaldırın ve 1894 depreminden sonra kapının üstü­ ne, tuğrakeş İsmail Hakkı Efendi

Güzel resim yapmak, hele ki fotoğraf gerçekliğinde resim- ler yapabilmek özel yetenek gerektiyordu ama yapay zekâ sağolsun bu konuya da el attı.. Nvidia tarafından geliştirilen

Pektoralis majör miyokütan (PM) flebin baş boyun bölgesinin cerrahisi sonrası rekonstrüksiyo- nunda kullanımı ilk kez 1979 yılında Ariyan (1) tarafından bildirilmiştir ve

Kurucular, listeleri ve belgeleri verdikten sonra Cinnah C add esin ­ deki parti merkezine gelen Arıkan, Vatandaş Partisi’nin bez üzerine ya­ pılmış amblemini (sağ elle